Haber-Röportaj: İlker ÇAKAN

  Karabük, Batı Karadeniz Bölgesinin en önemli sanayi kentlerinden birisidir. Ülkemizin demir-çelik ihtiyacının büyük bir kısmını karşılayan Kardemir Fabrikası Karabük’tedir. Bu fabrikadan başka il merkezinde birçok demir-çelik haddehanesi vardır. Diğer taraftan da dünya miras kenti Safranbolu, Karabük iline bağlı bir ilçedir. Bu nedenle Karabük, tarihi miras kenti Safranbolu ismi ile turizm yönünden ön plana çıkmaktadır. Bu yönleriyle dikkate aldığımızda stratejik bir yerde olan Karabük, turizm ve sanayi yönünden ülkemizin en önemli şehirlerinden birisidir.

 

                                               

                                               Karabük Valisi İzzettin Küçük

 

  Karabük Valisi İzzettin Küçük; devlet yönetiminde engin tecrübeleri olan, çalışkan, samimi, içten davranış ve söylemleri ile devlet adamı duruşu sergileyen,  Karabük’ün ekonomik ve turizm yönünden kalkınması için yaptığı çalışmalar ve özellikle dünya miras kenti Safranbolu’nun tanıtımı için yaptığı çalışmalar ile halkın takdirini ve sevgisini kazanmıştır. Gelecekte Batı Karadeniz Bölgesinde en önemli turizm merkezlerinden birisi olacak olan marka kent Safranbolu’nun turizm dünyasında marka olma yolundaki çalışmaları hızlandırmak amacıyla yurtiçi ve yurt dışında büyük bir tanıtım atağı başlatan, Karabük Valisi İzzettin Küçük, “Karabük ve Safranbolu” konulu yaptığım röportajda şunları söyledi;

 

                                 

                                  Karabük Valisi İzzettin Küçük’ten çocuk sevgisi

 

Karabük çok stratejik bir yerdedir

  “Karabük çok stratejik bir yerdedir. Ankara’ya 3 saat, İstanbul’a yaklaşık 5 saat mesafededir. Sahile, limanlara ise bir saat mesafededir. Karabük 1940 yılından itibaren sanayi alt yapısı olan bir yerdir. Bu nedenle sanayi birikimi vardır. İşgücü, ara elaman, iş adamı olarak bir sanayi mantalitesi, zihniyeti bu şehirde vardır. Bütün bunların yanında Türkiye’nin iki numaralı adamı şu anda TBMM Başkanımız Mehmet Ali Şahin bu ildendir. Bütün bunları birleştirince Karabük’ün büyük bir potansiyeli vardır.

                                 

  Karabük sadece tek başına bir güç değildir, Safranbolu ve diğer ilçeleri ile büyük bir güçtür. Bu nedenle Karabük’ün önümüzdeki günlerde özellikle yatırımlar ve turizm, ormancılık, orman endüstrisi alanında çok önemli bir çekim merkezi olacağına inanıyorum. Çünkü Karabük gerçekten stratejik olarak Türkiye’nin en uygun yerlerinden bir tanesidir. Yatırımlar için çok caziptir. İstikbali parlak bir şehirdir.

 

                                 

                                  Karabük Valisi İzzettin Küçük Eflani ilçesinde

                                  el sanatları atölyesinde inceleme yaparken

 

Safranbolu, Türkiye’de şehir ve şehircilik alanında tek korunan yerdir

  Safranbolu dünya mimari ve miras listesinde olan bir şehirdir. Türkiye’de şehir ve şehircilik alanında tek korunan yerdir. Safranbolu marka olma yolunda hızla ilerliyor. Bizim amacımız, Safranbolu’nun Türkiye’nin uluslar arası arenada, uluslar arası turizm dünyasında bir marka, bir isim olması yolundaki çalışmaları daha da hızlandırmak ve perçinlemek olacaktır. Safranbolu’nun yurt dışı tanıtımına bu anlamda ağırlık vereceğiz. Bunun yanında yurtiçi, diğer şehirlerimizin de Safranbolu’yu gezmeleri, ziyaret etmeleri için yoğun bir tanıtım çalışması yapacağız.

                              

  Yakında en kısa zamanda göreceksiniz. Ankara’da billboardlar kiraladık. Bu billboardlarda, Safranbolu’nun güzellikleri ve özellikleri tanıtılacaktır. Bunun yanında Safranbolu’da daha restore edilmesi gereken pek çok bina var. Bu tarihi yapıların restorasyonuna devam edeceğiz. Kısaca Safranbolu Batı Karadeniz Bölgesinin en önemli turizm merkezlerinden bir tanesi olacak inancındayım.”

Haber-Röportaj: İlker ÇAKAN

  Çorum; ülkemizin sanayi ve tarım yönünden gelişmiş en iyi illerimizden birisidir. Leblebisiyle ünlü Çorum’da sanayi alanında yurt dışına ihracat yapan önemli firmalarımız vardır. Çorum Valisi Nurullah Çakır;  görevine son derece bağlı, çalışkan, ülkesine ve milletine hizmet etmekten zevk alan, görev yaptığı illerde birçok hizmetlere imza atan ve devlet-vatandaş işbirliğini en iyi noktaya getiren ve bu konuda herkesin takdirini kazanan valilerimizden birisidir. Çorum Valisi Nurullah Çakır,” Çorum ve başarılı bir mülki idare amir nasıl olmalıdır?” konulu yaptığım röportajda şunları söyledi;

Çorum’da göreve başlamam şanslı oldu

“Çorum’da göreve başladıktan sonra, edindiklerimden yola çıkarak söylemem gerekenler şunlardır; Çorum’da göreve başlamam şanslı oldu. Göreve başladıktan sonra Sayın Cumhurbaşkanımız Çorum’u ziyaret ettiler ve bir gece Çorum’da misafirimiz oldular. Bu süre içerisinde Çorum halkımızın devletle, devlet büyüğü ile ilgili iletişimini inceleme, irdeleme fırsatım oldu. Çorumlu işadamı, esnaf, tüccarın en yüksek devlet makamından beklentilerinin ne olduğunu öğrendim. Daha da önemlisi devlet büyüğümüzün onun gözüyle Çorum’un nasıl olduğunu görme fırsatı ve özelliklede onun talimatları ve zaman zaman ve satır aralarında  talimatlandırma  konusundaki iradelerini anlama ve algılama fırsatı buldum. Bu benim için çok büyük bir fırsattır. Bunu yakalama fırsatı buldum. Bundan sonraki süreçte her ilde olduğu gibi biz özellikle hemşerilerimizin geleneksel tavrı içerisindeki iadeyi ziyaretlerde özellikle bir sempozyum nedeniyle Çevre ve Orman Bakanımızın ilimizi ziyaretler, benimde ilçe ve köylere yaptığım ziyaretler vesilesiyle de algıladığım şu ki Çorum Anadolu’muzun birçok kenti gibi kendini tanıtabilmiş olmanın ötesindeki değere sahiptir.

 

                                            

                                                 Çorum Valisi Nurullah Çakır

 

Çorumlu da hiçbir zaman çimento ve şeker fabrikası

ile gelişeyim düşüncesi olmamıştır

  Bu değerler sadece kültür, turizm ve tanıtım değerleri değil, aynı zamanda dünyanın dört bir yerine  ihracat yapan  bir makinecinin, bir sanayi kurumunun değeri, yıllardır toprağı işleyen üreticisinin değeri, bu topraktan sadece tarımsal sonuç çıkaran sanayi değil, aynı zamanda bu topraktan yapı malzemesi çıkaran sanayicinin değeri, hayvancılık ve benzeri diğer alanlarda  özellikle kiraz olmak üzere meyvecilikte elde edilmiş değerler. Bu değerlerin yakın ve uzun dönem tarihsel süreçlerini izlediğimiz zaman şunlarla karşılaşıyoruz. Çorum,1957 yılından itibaren devletin desteği kurulan devlet yatırımı olan Çimento fabrikası ile tanışmıştır. Çorumlu 20-30 yıla gelindiğinde şeker fabrikası ile tanışmıştır. Çorumlu da hiçbir zaman çimento ve şeker fabrikası ile gelişeyim düşüncesi olmamıştır. Leblebi ve topraktan gelen değerlerin birlikteliğinin meydana getirebileceği daha büyük değeri keşfetmiştir. Bu birlikteliği birlikte hareket edebilme iradesini ortaya koyarak, bugün Anadolu’muzun güçlü dinamiklerinden birisi yıllarca kullanılan tabir olan Anadolu kaplanları haline dönüşmüştür. Bundan sonraki süreçte yapısal değişiklikleri de dikkate alarak bu kentin dinamik insanları hatta jenerasyonun değişimindeki insan eğitim kalitesini de artırarak geleceğe daha güçlü bakabilme fırsatı ve imkanı bulacaktır.

 

                                       

                                    Çorum Valisi Nurullah Çakır halkın içinde

 

Meslek hayatıma olumlu izlenimlerle başladım

  Bizde bu anlamda değişik illerde yaptığımız uygulamaları, tecrübeleri ve ülkemizin bizi yetiştirmede gösterdiği o hassas çizgiyi de dikkate alarak Çorumluyla beraber, Çorum için; başta milletvekilleri, yerel yöneticiler, sanayiciler, iş adamları, sivil toplum örgütleri, ama en önemlisi de Çorum halkıyla,  Çorum için beraber  çalışmalarımızı, idareci olmanın getirdiği ekip ruhu içerisindeki çalışmalarımızı artırmak ve onlarla beraber yol olma durumundayız. Bu anlamda Çorum’daki görevimizin anlamlı olduğunu ifade etmek istiyorum. Meslek hayatıma olumlu izlenimlerle başladım. Güzel tepkiler aldığımı ifade etmek istiyorum.

 

                               

                               Çorum Valisi Nurullah Çakır sınıfta öğrencilerle

 

Saf bir bürokratik bir işleyişle kentlerimize çok katkı sağlayamayız

  Yöneticinin kabiliyet ve tecrübeleri birleştirilerek, ilin beklentilerinden çok ayrı durmadan sadece ve sadece beklentilere cevap verme telaşı içerisinde olmadan kararlı, kollektif bir çalışma modeli öngörmek gerekiyor. Başarılı olabilmek için bu model üzerinde durmamız gerekiyor. Şunu söylemek istiyorum. Saf bir bürokratik bir işleyişle kentlerimize çok katkı sağlayamayız. Bürokrasiyi iyi işletmenin yanında, iyi yönetim modellerini, iyi iletişim modellerini bulmak ve bunları da geliştirmek durumundayız. Bu söz ve kavramlar üzerine konuşulacak aslında çok şeyler vardır. Ben şimdilik bunu söylemek istiyorum. Ülkemiz örneğin iyi bir yönetim tarzı oluşturabilmek için hükümetlerimiz birçok önlemler alıyor. Son olarak 170 yönetmelikte değişiklikler yapılarak; kırtasiyeciliğin azaltılması, topluma ve ihtiyaç sahiplerine sadece benim ihtiyacım var, bunu nasıl karşılarım demeden daha ziyade senin şöyle bir ihtiyacın olabilir, şunu şu yönden giderebilirsin diye ondan daha hızlı yöntemini aramak zorundayız.

 

                                     

                                 Çorum Valisi Nurullah Çakır’dan büyüklere saygı 

                                                

Kamu kesiminin geleceği yakalaması önemlidir

  Yatırımcımıza da, halkımıza da veya doğru yapılması gerekecek bir sosyal konu ile ilgili, birçok şeyde ifade etmemiz gerekiyor. Kamu yöneticileri olarak bizler, hatta sadece yönetici değil, kamu kesiminin geleceği yakalaması önemlidir. Geleceği iyi okuması önemlidir. Bu insan yaşamında da böyledir. Jenerasyonların değişiminde, yönetsel kavramların geliştirilmesinde, idarecinin daha fazla katkı sağlayacağı yöntemlerin bulunmasında da böyledir. Buna basit bir örnek vermek gerekirse; ben akşama kadar büroda oturup, gelen konuları alabilmek için beklersem, birçok hususun masamın üzerinde birikmesini, arka tarafta yine masamın üzerinde birikmesini, ya da bunları ilgilisine, ilgili müdürlere gönderme anlamında bir yönetim tarız belirlersem bu sonuç getirmiyor.

Yönetimde veya bürokraside başarılı olabilmek

  Artık öyle konular var ki bu konular sadece bir kurumu ilgilendiren değil, bir koordinasyonu gerektiren konulardır. Dolayısıyla bizimde kurumlar arası eşgüdümü ve koordinasyonu sağlayabilecek yönetsel yapıların oluşmasında ve bunların da dikkate alınmasında yarar vardır. Bizim sistemimiz içerisinde vali yardımcılığı sistemi, diğer yönetici kademelerimiz var ama bunlarla ilişkilerde bünyenin refkleslerinin güçlü olabilmesi için birçok yeni modeller ortaya koymada ve daha fazla hızlı yol almada yarar vardır. En önemli konuda yönetimde veya bürokraside başarılı olabilmek için zamanı ve geleceği yakalama da  ifade etmek istediğimiz  hususlardan birisi odur. Artık lokal düşünme yerine, bölgesel düşünme, genel stratejileri belirlemek durumundayız. Ben Çorumu; Çorum valisi olmama rağmen, Tokat, Amasya, Samsun’la oradaki idari mekanizmalar ile beraber düşünmek durumundayım. Buradan şuraya geliyorum. İlimizde Bölgesel Kalkınma Ajansı oluşturuldu. Global çalışma sistemini vatandaşında, birimlerimizin de, kurumlarımızın da; efendim yazdım gönderdim, istiyorum, sonucunu bekliyorumdan daha ziyade; ey yetkili ben şöyle bir proje yaptım, bu projeye göre benim avantajlarım şu ve dezavantajlarım budur.

 

                                  

                               Çorum Valisi Nurullah Çakır Ortaköy kanyonlarında

 

Hepimizin istek ve taleplerini çağdaş yöntemlerle

  Böyle şöyle bir sonuç bekliyorum deme noktasındayız. Belediye başkanlarımız, daire müdürlerimiz, sivil toplum örgütlerimiz için aynı şey geçerlidir. Her dilekçeye dilekçe kanununa göre cevap verilir ama ben sadece dilekçeye cevap verilmesini istiyorum, oldu, olmadı değildir. Hepimizin istek ve taleplerini çağdaş yöntemlerle, eskilerin ifadesiyle “efradını cami ağyarına mani”  olabilecek şekilde yeni tabirlerle slot analizleri iyi yapılmış şekliyle ortaya konup, taleplerin, projelerin bu şekilde değerlendirilmesi ve kurumsal hafızanın da bu şekilde gelişmesinde yarar vardır. Eğer bunlar yakalanabilirse, günün ihtiyaçları dikkate alınırsa, özellikle de kamu erki sevk ve idaresinde sevk çalışması sağlanırsa başarı elde edilir diye düşünüyorum. Ben bölgesel düşünmek zorundayım.  Ben ey vatandaş sadece Çorum’a gel diyemem. Çorum, Samsun’daki limanıyla kıymetlidir. Çorum, Merzifon’daki havaalanıyla kıymetlidir. Merzifon’daki havaalanı Çorum’la kıymetlidir. Bunu havza olarak ele aldığımızda çok enteresan durumlar tespit ediyoruz. Hititlerle ilgili birçok değerler Çorum’da ise, bunun yanında diğer illerimizde de var.

                                    

  Hititin tarihi bir medeniyet olarak uzantısını  Amasya ve Tokat’a uzatmazsam, uygun bir destinasyon sunmuş olmam. Bitki çeşitliliği ve coğrafi güzellik anlamında değerlerimizi beraber değerlendirmezsek öyle buyur gel Çorum’da  birgün yat diye artık yeni modelde böyle bir kavram yoktur. Yeni gelişmelerden artık memnun olduğumu söyleyebilirim. Artık küçük bir ilçenin belediye başkanı bunu  söyleyebiliyor. İlçesi adına neyi isteyeceğini biliyor. Ben İskilip’le beraber olursam bir kıymet ifade ederim. Benden Amasya’ya geçilirse bir anlam ifade eder.Ben sadece cevizi üretmekle değil, ama cevizin fidanını üretmekle, cevizi satmakla değil, cevizin ahşabından  elde edilebilecek bir el sanatıyla, cevizin başka yerlerde olabilecek üretim değerlerini  çeşitlendirerek kıymet ifade ederim. Ancak ben İskilip’le beraber olursam, oradan Osmancık’a geçebilirsem, Hamamözü’nden Amasya’ya uzanırsam bir kıymet ifade ederim. Menemeni; Amasya’nın domatesini, Çorum’un yumurtasıyla birlikte yemenin güzelliği içinde sunmakla bir netice elde edebiliriz. Bunun bilinci tabana yayıldığında zaten yönetimde iletişim kavramı; bölgesel anlamdaki iletişime, sektörler arasındaki birlik ve beraberliğin sağlanmasının sebebidir.”