Yaz Mevsimi ile birlikte derneklerin düzenlediği köy şenlikleri yurdumuzun birçok yöresinde olduğu gibi ilimizde de birçok köyümüzde yapılıyor. Geçen hafta sonu Cide ilçemizde, 31 Temmuz Cumartesi günü Yayla Köyü şenlikleri ile 01 Ağustos Pazar günü ise bu sene 6. sı düzenlenen Soğuksu Bal Festivali yapıldı.
Cide’nin batısında Bartın tarafında bulunan Güren bölgesinin köylerinden Yayla Köyü şenlikleri, bu yıl geçen yıla oran ile daha kalabalık ve coşkulu idi. İkincisi düzenlenen şenliklere, bu yıl çevre köy dernekleri de katkıda bulundular. Güzel Yayla Köyü, Yayla Köyü, Baş köyü ve Kazanlı Köyleri dernekleri şenliğe katkı sağladılar. Şenliklere sarı yazma takan kadınlar damgasını vurdu. Şenliğe katılan tüm kadınlar sarı yazma takmışlardı. Yeşil ile sarı adeta harman olmuştu. Katılanlara etli pilav ile yöresel keşkek ikram edildi. İstanbul’dan gelen Gürenliler müzik eşliğinde doyasıya eğlendiler.
Cide’nin doğusunda Doğanyurt ilçesi tarafında bulunan Soğuksu pazarında geçen hafta Pazar günü Soğuksu Bal Festivali yapıldı. Festivale; Cide Kaymakamı Sayın Yüksel Kara, AKP Milletvekili Sayın Hakkı Köylü, AKP İl Başkanı Sayın Ahmet Keskin, AKP Cide İlçe Başkanı Sayın Adnan Makal ile Şenpazar Belediye Başkanı Sayın Suat Saygın Ve Doğanyurt Belediye Başkanı Sayın Ahmet Kaya katıldılar. 34 köyün pazarı durumundaki Soğuksu Bal Festivaline katılım yoğundu. Emin Muç, Halil Aykın, Orhan Canayakın, İlknur gibi yerel sanatçılar eşliğinde o gece Soğuksulular eğlendiler. Bal yarışmasında yörenin en iyi balı Ali Aday’ ın ürettiği bal oldu. Festivalin ağası bu yıl da Hakkı Hızar oldu.
Bu tür etkinlikler; yörenin doğal, tarihi ve kültürel güzelliklerin ve o yörede yetişen ürünlerin tanıtılmasına büyük katkı sağlamaktadır. Dolayısıyla festival ve şenlik, yapılan yerlere bir ekonomik girdi de sağlamaktadır. Ayrıca bu tür şenlikler, yörenin sorunlarının ve çözüm önerilerinin daha yüksek sesle konuşulduğu ortamları oluşturmaktadır.
Bunların yanında eğitimci olarak bu tür etkinliklerin iki önemli sosyal işlevi yerine getirdiğine inanmaktayım. Bunlardan birincisi bu etkinlikler, dernekler yolu ile gerçekleştirildiği için sivil toplum örgütü sayısının toplumumuzda günden güne artmasına neden olmaktadır. Demokrasilerde hak aramanın en önemli yolu örgütlü olmaktır. Örgütlenmenin birinci basamağı da dernekleşme faaliyetleridir. Onun için demokrasilerde örgütlenme önemlidir. Dernekler; mutlulukların ve acıların birlik ve beraberlik ruhuyla paylaşıldığı sivil toplum örgütleridir. Yine, aynı havayı teneffüs eden, ortak yaşam ve kültürü paylaşan kişilerin kaynaşmaları, kavuşmalarını, unutulmaya yüz tutmuş örf ve adetlerimizi gün yüzüne çıkartmaları için bir fırsattır bu dernek faaliyetleri.
Dernek oluşumları, çevreyle yani kamu, özel ve hatta mahalli idarelerle (belediyeler vs.) iletişimde ve bu kurumlarla ilgili müracaat ve hak taleplerinde, kişisel müracaatlara nazaran daha etkileyici ve sonuç alıcı yararlar doğurur. Ortak bilincin oluşmasında ve gelecekte elde edilecek her türlü güzellik ve fayda ile yapılacak her türlü organizasyon, plan ve projeler de dernekleşmeye katılımın yüksek olmasıyla sağlanabilir. Kitle iletişim araçlarının (gazete, tv, internet vb.) etkin kullanımı, hedeflenen yararların sağlanmasında ki önemi büyüktür.
Toplumsal olaylar karşısında halkın bilinçlendirilmesinde derneklere büyük roller düşmektedir. Bu tür etkinliklerin bir işlevi de; birlik ve beraberliğin gelişmesine katkı sağlamaktadır. Zaten kültürümüzde var olan dayanışmanın, dostluk ve kardeşlik duygularının gelişmesine katkı sağlamaktadır.
Özellikle şu günlerde buna çok daha fazla ihtiyacımız var. Televizyonda bazen gördüklerime, gazetelerde okuduklarıma inanamıyorum. Bu milletin gönül köprülerinin yıkılmasından siyasi çıkarı olanlar var. Bunlara karşı hepimizin duyarlı olması gerekmektedir. Maalesef, demokrasinin ve özgürlüğün gelişmemesi noktasında da çaba harcayanlar var. Bundan menfaati olanlar var. Kendi çıkarlarını toplumun çıkarlarının üzerinde görüyorlar. Oysa özgürlükler ne kadar artarsa, yolsuzluk ve yoksulluklar o kadar azalır. Bunun topluma anlatılması noktasında, sivil toplum örgütlerine, yani derneklerin yöneticilerine büyük görevler düşmektedir.