Haber: İlker ÇAKAN

  Mersin-Mut Kaymakamı Mustafa Şahin, Habergünebakış (www.habergunebakış.com) Sitesi ile ilgili olarak yaptığı açıklamada şunları söyledi;

  “Habergünebakış aynı zamanda mülki idareye bakış anlamına da geliyor. Ben artık onu öyle görüyorum. Bu site sahibini tebrik ediyorum. Hakikaten mülki idarenin bütün çalışmalarını yansıtmak noktasında bize de hizmet ediyor. Daha da başarılı olunmasını arzuluyorum. Türkiye’nin her yerine bütün coğrafyasındaki mülki idare amirlerine ulaşmasını arzu ediyorum. Hakkari’deki arkadaşında da söyleyecekleri vardır. Edirne’deki arkadaşlarında söyleyecekleri vardır. Bilgiler, görgü önemlidir. Bugün iletişimin çok geliştiği bir dünyada yaşıyoruz. Herkes her şeyi biliyor. Herkes de her şeyi bilebilmelidir. Bildiklerine göre de herkes bir hareket tarzı belirleyecektir. Birde şu vardır. Meslekte çok değişik insanlar olabiliyor.”

Haber-Röportaj: İlker ÇAKAN

  Uzman bir yönetici ve devlet tecrübesi olan, devlet-vatandaş işbirliğinin iyi bir seviyede yürütülmesinde başarı grafiği yüksek olan Giresun-Espiye Kaymakamı Mitat Gözen, “İyi bir mülki idare amiri nasıl olmalıdır” konulu yaptığım röportajda şunları söyledi;

Muhatabının insan olduğunu hiç unutmayacaktır

  “Önce mülki idare amiri ahengi sağlar, insanları motive eder, moral verir, onlara hedef koyar.

İyi mülki idare olmak için ben temelde şuna inanıyorum. Önce şunu felsefe edinmelidir. Mülki idare amiri malzemesi insan olan, muhatabı insan olan, kendiside insan olan ve bunu da unutmaması gereken yöneticidir. Masanın karşı tarafındaki de insan, sizde insansınız. Böyle düşünmek gerekir. Sizin insan olduğunuzu hep hatırlamanız ve unutmamanız size şu faydayı sağlar. İnsan olmanın getirdiği eksikliklerin hep hatırınızda tutarsınız. İnsan unutabilir, o zaman not alması gerekir. Bunu basitleştirerek anlatıyorum. İnsan yaşadığı şartlardan etkilenerek sinirlenebilir, mutsuz olabilir. Bunları da düşünerek ve işine yansıtmayacak şekilde önce kendisinin insan olduğunu düşünecek durumu hakikaten abartmayacaktır. Muhatabının insan olduğunu hiç unutmayacaktır. Sinirlenmekte bir insani özelliktir. İnsan gibi muamele edecek, insan gibi muhatap olacak, sinirlense dahi onun öfkesinin üzerine gitmeden yatıştıracak ve her kamu hizmeti alan kişiyi bir kendi yakını gibi görecektir.

Mülki idare amirinin hakikaten çerçevesini çok geniş tutması gerekir

 SYD Vakfından yardım isteyen yoksulu bir kendi yakını gibi değerlendirecektir. Kendi yakınının nasıl muamele görmesini istiyorsa ona da öyle muamele edilmesini sağlayacaktır. Mili Eğitimde herhangi bir okuldaki öğrencinin kendi yakınının çocuğu gibi, hatta çoğuymuş gibi düşünecektir. Buna modern tabirle empati kurmak diyorlar. Empati kurmayı çok iyi bilecektir. Kendisine, vatandaş olarak olarak yakınlarına, eşine, dostuna, kardeşi, çocuğuna nasıl muamele edilmesini istiyorsa, kendiside insanlara öyle muamele edecektir. Bütün kamu kurumlarında da öyle muamele edilmesini temin etmeye çalışacaktır. Bu çok önemli bir şeydir. Mülki idare amirinin hakikaten çerçevesini çok geniş tutması gerekir. Sınırlı bir çerçeve içinde kalıp, olandan, bitenden haberdar olmayan bir mülki idare amiri düşünülemez. Onun için mülki idare amiri daha çok halkla münasebet kurmak zorundadır.

Mülki idare amirinin iyi bir dinleyici olması gerekir

  Şoförü, koruması, yazı işleri müdür, özel kalem müdürü arasında hapis olunmuş mülki idare amirinin hakikaten pek başarı elde etmesi mümkün değildir. Çünkü sorunu görmesi mümkün olmaz. O insanların onun hep moralini yüksek tutmaya çalışırlar. Moralini yüksek tutmak açısından hep sorunları göstermemeye çalışırlar. Olduğundan küçük göstermeye çalışırlar. Buna aldanmayacak, kendisi toplumla doğrudan münasebet kurabilecek yöntemler geliştirecektir. Kesinlikle eleştiriye açık olması lazımdır. Mülki idare amirinin en önemli rehberi eleştiridir. Kesinlikle her şeyi ben bilirim demeyecektir. Temel unsurun insan olduğunu unutmaması gerekir. İnsan hafızası ve becerisi de sınırlı olabilir. Her şeyi ben bilirim demek, zaten iyi mülki idare amirinde bulunması gereken en temel bakış açısına terstir. Şunu da tamamlayım. Ben bilirim tarzıyla eleştiriye açık olmanın sebebi biraz kibirdir. Mülki idare amirinin kibirden uzak durması gerekir. Mülki idare amirinin iyi bir dinleyici olması gerekir.

 

                                              

                                               Espiye Kaymakamı Mitat Gözen

 

  Yabancı bir diplomatın Atatürk’le ilgili gözlemlerinde dikkatimi çeken bir şey oldu. Hatıralarında onu anlatır. “Liderler genelde karşısındaki bir şey söylerken hemen onun söylediklerine nasıl bir cevap vereceği düşünmek üzere zihinsel bir faaliyet içerisine girerler ve dolayısıyla karşısındakini çok iyi dinleyemezler. Karşısındaki sözünü bitirdiğinde onun söyleyecekleri hazırdır.” der. Benim diğer liderlerdeki özeliğim buydu der. Ama Atatürk için şöyle der; ” Yani sözünüzü bitirdiğinizde size cevap vermesini beklerken, daha da söyleyecek bir şeyiniz varmı? diye dinliyor.”  Onun için mülki idare amirinin de çok iyi bir dinleyici olması lazımdır. Çok iyi dinleyemezseniz, sorunu anlayamazsınız. Dinlerken de söylenenlerden bir eleştiri kokusu alıp, hemen bir savunmaya, müdafaaya geçmek zaten hadiseyi mecradan saptırır. Onun için hakikaten çok iyi dinleyici olması gerekir. Konuştuğundan çok dinlemesi gerekir dersem yerinde olur.

Hukuk sınırlarında size verilmiş yetkileri kullanmak durumundasınız

  Şimdi demokratik toplumlarda, hukuk devletinde, monarşilerde olduğu gibi bazıları yetkiyi başka kaynaklardan almaz. Demokrasinin diğer rejimlerden en önemli farkı odur. Hukuk sınırlarında size verilmiş yetkileri kullanmak durumundasınız. Sizin asilzade olmanız, ya da zengin olmanız, bir sınıfa mensup olmanız nedeniyle yöneticilik size verilmiş bir paye değildir. Demokrasilerde bu böyledir. Özellikle mülki idare amirleri de açıkçası  Anadolu’nun farklı yörelerinden, hepsi aşağı yukarı aynı imkanlar a sahip  ailelerinden yetişen  hakikaten ülkenin  ve milletin meselelerini kendine dert etmiş idealleri olan  insanlardır. Bu şekilde başladığı bir mesleğini bu şekilde yürütmenin yolu o düşünceyi hiç kaybetmemelidir. Mülki idare amiri olmadan önce elde ettiği tecrübeleri, ailesinin, çevresinin varsa yaşadığı sıkıntılar, kamu hizmetlerinde kendisinin yaşadığı olumsuzluklar bunları hiç unutmaması gerekir. Eleştiriye de dediğim gibi açık olması ve kendinin mükemmel olmayacağını, olamayabileceğini kabil etmesi gerekir.

Mülki idare amiri herkesin bilgisinden istifade edebilmelidir

  Şimdi modern bir tabir vardır. Buna açık bilgi paylaşımı derler. Mülki idare amiri herkesin bilgisinden istifade edebilmelidir. Şimdi bütün yayınları takip edebilirsiniz. Bütün yeni çıkan kitapları okumayabilirsiniz, hava alanında bilgi sahibi olmanız mümkün değildir. İnsanlık o kadar hızlı bilgi üretmeye başladı ki bundan  15-20 yıl önce birkaç ciltlik ansiklopedi okumak, hepimizin evlerinde vardır,  Meydan  Larusse vs. birkaç ciltlik bir ansiklopediyi baştan sona okumak size bir genel kültür bilgisi verirdi. On yıl öncesinden bahsediyorum. Ama bugün gelinen noktada insanlık o kadar hızlı bilgi üretiyor ki bunlara yetişmeniz bile mümkün değildir. Çünkü bu bilgiler bir yerde toparlanmıyor.  

Mülki idare amirleri zamanlarını iyi değerlendirmeleri gerekir

  Ama çağımız internet çağıdır.  Aradığımız bilgiye ulaşmamız mümkün ama her bilgiye ulaşacak zamanınız yoktur. Ama farklı insanlar, farklı alanlarda farklı bilgilere erişirler.  Onun için mülki idare amiri eğitimcilerden bu alanda, sağlıkçılardan sağlık alanında, her alanda diğer insanlardan istifade edebilecek bir çalışma tarzı sergilemelidir. Onun için tabi dinlemelidir. Mülki idare amirleri zamanlarını iyi değerlendirmeleri gerekir. Mülki idare amiri mesleğinin dışındaki değerlendirmelerde böyledir. Bizim gözlemimizde böyledir. Hakikaten mülki idare amirliği mesleği Türkiye Cumhuriyeti devletinin bel kemiğidir. Bunun önemi tartışılmaz. Şunu dikkatten kaçırmamak gerekir. Mülki idare amirliği sınıfı, mülki idare amirliği mensupları kendilerini ne kadar geliştirirlerse bunun devletimize yansıması çok daha ciddi olur. Bunun için yabancı dili çok iyi öneririm. Çağımızda bir yabancı dil artık yeterli değildir. Birden fazla yabancı dil bilmek gerekir. Çağımızın teknolojik gelişmelerini takip etmek gerekir. Hakikaten bol okumak gerekir.  Mülki idare ne kadar gelişirse devlet o kadar gelişir. Mülki idarenin ufku ne kadar genişlerse devletin ufku o kadar genişler. Arkadaşlarımız boş vakitlerini iyi değerlendirsinler. Vakti çok iyi değerlendirmek lazımdır. Kişisel gelişimimiz için her fırsatı değerlendirin derim. Herkesin kişisel gelişimi farklıdır, hayattan beklentileri farklıdır. Ama mutlaka kişisel gelişimi için amiyane tabirle küpüne bir şey atmak gerekir. Geride kalmamak gerekir.  Bırakın mülki idare amirinin geride kalması, en ileride olması gibi bir zarureti vardır.

Mülki idare amirleri idealist insanlardır

  Her alanda ileride olması gerekir. Mülki idarenin bugünkü durumu Osmanlı’daki Enderuna benzetiyorum. Üst düzey yöneticilerin yetiştiği bir okul haline geldi. Mülki idare amirlerimiz çeşitli bakanlıklarda müsteşar düzeyinden tutun,  çeşitli bakanlıklarda genel müdürlüğe, daire başkanlığına, Sayıştay gibi kuruluşlarda başkanlığa ve üyeliğe, hatta bir meslektaşımızın Dışişlerinde bir diplomat olduğunu öğrendik. Mülki idare amirliğinden atamalar yapılmaktadır. Madem mülki idare amirliği artık üst yönetici olarak her alana hitap edecek bir meslek haline gelmiştir. Bütün meslektaşlarımızın kendisini her vazifeye yeri geldiğinde ben varım diyebilecek şekilde hazır tutması gerekir. İnsanız ve hepimizin ilgileri vardır. Spor yapanlar olabilir, ailemize zaman ayırmamız gerekiyor bunlar olabilir. Ama bunun dışında kişisel zamanımızı çok iyi değerlendirmemiz gerekir. Şunu vurguluyorum. Mülki idare amirleri idealist insanlardır. İdealist olmayan insanlar mülki idare amirliğinde kalması mümkün değildir.

Yöneticilerimiz öğrencilerimizle buluşuyor” adı altında bir projemiz vardır

  Çünkü karşılaştığı sorunlar karşısında idealizmin verdiği güç olmazsa pes edebilir. İdealizmde tabi ki şunu gerektirir. Görev yaptığınız ilçeyi ve dolayısıyla da ilçeyi hep olduğundan daha iyi bir noktaya getirme arzusudur. Mülki idare amirinin içinde olması gerekir ki öyledirler. Ama bunu sağlamanın yolu da kendini geliştirmekten geçer. Şimdi zaman zaman “Yöneticilerimiz öğrencilerimizle buluşuyor” adı altında bir projemiz vardır. Şimdi bunu hem bir halkla ilişkiler yöntemi olarak ve çocukların devlete bakış açısını geliştirmek, kamu kurumlarına yaklaşımını, idarecilerine yaklaşımlarını geliştirmek hem de onlara bir motivasyon vermek üzere gerçekleştiriyoruz. Bunun dördüncüsünü yaptık. Bunu her okulda yapmak gibi bir arzumuz vardır. Okullar kapanmadan bütün okullara giderken belediye başkanımızı,  jandarma komutanımızı, milli eğitim müdürümüzü alıyoruz. Onlara önce söyleyeceklerimizi söylüyoruz. Onlara nasihatlerimiz oluyor.  Dikkatlerini çektiğimiz konular oluyor. Akabinde hiçbir sınırlama getirmeden sorularını alıyoruz. İlköğretim okullarına ve liselere de gitmek gibi bir niyetimiz vardır. Geçen hafta Anadolu Lisesindeydik. Ayda iki defa bu konu ile ilgili olarak okullara gidiyoruz.

Toplumun önüne hedef  koymak çok önemlidir

  Bunu niçin önerdim, biliyor musunuz? Benim söylediğimin bir siyasi yönü yoktur. Türkiye’de çeşitli partiler bunu paylaşamıyor ama 2023 yılında  dünyanın  en büyük 10 ekonomisi içinde olmak gibi bir hedefi vardır. Bu pozitif bir hedeftir, kimin olursa olsun. Çok olumlu bir hedeftir. Toplumun önüne hedef  koymak çok önemlidir. Şimdi bu 2023 hedefine hakikaten  inanıyorsak, buna katkı sağlayacaksak, şu an lisede olan  ilköğretimin sonunda olan  kuşağı çok önemsememiz gerekir. Çünkü 2023’ün temelde yükünü onlar alacaklardır. O hedefi çocuklarla da paylaşıyoruz. Türkiye’nin 2023 yılında dünyanın ilk 10 büyük ekonomisi içine girmek gibi bir hedefi vardır. Şunu da biliniz ki  bu hedefe en büyük omuz verecek kuşak sizsiniz. Ama çok önemli bir şeydir. Onlara böylece bir motivasyon veriyoruz ve hedefleri paylaşıyoruz. Hem de hiçbir kısıtlama olmadan soruların alıyoruz. Bu konuyla ilgili olarak okul idarecilerine özellikle söylüyorum. Sakın ola çocukları kesinlikle kısıtlamayın. Bu konuda  kesinlikle olumlu sonuçlar alıyoruz. Bizim toplumuzda haberi çocuktan al diye bir söz vardır. Hakikaten mutlu oluyorum. Beklentilerimizi gerçekleştireceğimize inanıyorum. Açıkçası bu durumdan bende moral buluyorum.

Yaş ortalamamız 28’dir. Hiçbir  Avrupa ülkesi böyle bir ortalamaya sahip değildir

  Geçen hafta Anadolu Lisesindeydim yaptığım tavsiyelerin birkaçını sizinle paylaşayım. Öncelikle sağlığınıza dikkat edin diyorum. İşsizlik gibi problemimiz var ama  gençlik de en büyük kaynağımızdır. Yaş ortalamamız 28’dir. Hiçbir  Avrupa ülkesi böyle bir ortalamaya sahip değildir.Türkiye’nin 81 ilinde üniversitemiz vardır.Bu gençliğimizin hepsini üniversite mezunu yaptığımızı düşünebiliyormuşsunuz.  Onlara diyorum ki bizim için siz önemlisiniz. Önce sağlığınıza dikkat edin. Kendinize istikbale yönelik hedefler koyun ve o hedeflerden sizi saptıracak, şaşırtacak her faktörden uzak durun. Sağlığınızı bozacak zararlı alışkanlıklardan uzak durun. Sizi bu hedeflerden saptıracak arkadaşlardan uzak durun. Kişisel gelişiminiz için mümkün olduğunca meslektaşlarıma yaptığım tavsiyeyi onlara daha ısrarla yapıyorum. Çocuklar temel düzeyde İngilizce biliyor. Derhal ikinci dili öğrenmeye başlayın dedim. Müzik, spor olsun bu alanlarla entelektüel düzeyde ilgilenin.

Halkla bir araya gelmem için hiçbir saat sınırlamam yoktur

  Hem gelişiminizi sağlar, hem de insan olmanın gereklerini yerine getirin diye çok önemli sohbetler gerçekleştiriyoruz. Hakikaten bende ondan faydalanıyorum ve moral buluyorum, motivasyon tazeliyorum. Onların talep ve desteklerini alıyorum. Halkla bir araya gelmem için hiçbir saat sınırlamam yoktur. Ben gittiğimde görüşmeye çalışıyorum. Bana gelen hiç kimseyi görüşmeden göndermemeye çalışıyorum. Öğrencilerin belli bir programları var. Onlarla okullarda her zaman bir arada olmayı ben isterim. Vatandaş için böyle bir sınırlama olmaz ve böyle bir sınırlamayı ben kabul etmiyorum. Sadece bir toplantı sırasındayken biraz bekletmemiz gerekir. Ama mutlaka görüşürüz. Halkla görüşmeyip, haftada bir defa halk günü yapmak bana çok mantıkla gelmiyor.

İnsanlar halk günü yapmanızı bir hafta beklememelidir

  Sanki biraz da popülizm gibi geliyor. Halkla devamlı görüşmek gerekiyor. İnsanlar halk günü yapmanızı bir hafta beklememelidir. Sanki devamlı görüşülmeyen yapılarda bir ihtiyaç var. Halkla sürekli görüşüyoruz. Kamu kurumlarınız denetlemek vali ve kaymakamların asli görevleridir. Bunun mutlaka yapılması gerekir ve bununda ince bir dengesi vardır. Kamu hizmetlerinin ahenkli ve düzenli bir şekilde yürütülmesini temin etmek zorunda olan yöneticisiniz.Bunu kontrol etmeden ve kontrol edildiği imajını vermeden yapmanız çok zordur. Ama kontrol ederkende motivasyonu da bozmamak gerekir. O yapıyı da içine kapatmamak gerekir. Personelin moralinin bozmamak gerekir. Motive etmek gerekir. Disiplin mekanizmasını çalıştırmanızı gerektirir durumlarla karşılaşabilirsiniz.

Kontrol ederken kontrolü kaybetmemek gerekir

  Bunu da çalıştırabilirsiniz. Ama personelin moral durumunu düşünmeden, kontrol ederken kontrolü kaybetmemek gerekir. Bu çok önemlidir. Kontrol yapılırken kontrol kaybediliyor. Yeri geldiğinde baskın şeklinde kontrol olabilir. Halkın yaşadığı gibi yaşarsanız zaman zaman baskınlar yapmanıza gerek kalmaz. Hasta olduğunuzda ildeki üniversite hastanesine yada özel bir hastaneye değil de ilçe hastanenize giderseniz zaten senede  4-5 defa giderek rahatlıkla durumu görmüş olursunuz .Çocuğunuzun eğitim gördüğü okuldaki veli toplantısına kayamakam olarak değilde veli olarak giderseniz durumu görmüş  olursunuz.Burada hem velileri dinlemiş olursunuz hemde  öğretmen ve idarecilerle bir araya gelmiş olursunuz. Mülki idare amirlerinin kamu hizmetlerini mümkün olduğunca ilçeden alması bu kontrolü bence sağlar. Zaman zaman özel aracınızla trafikte seyretmeniz trafik görevlilerinin vatandaş nasıl muamele yaptığı hakkında size fikir verir. Tüm hizmetlerinizi mümkün olduğunca ilçenizden almanızı öneririm. Bir çocuğum var. Iğdır’da doğum yapacak bir özel hastane var. Birde prefabrik kadın-doğum hastanesi var.

Mülki idare amirinin zaman zaman özel aracıyla trafiğe çıkması lazımdır

  Bu sırada valilikte iş bölümü gereği Sağlık Bakanlığı birimlerine bakan vali yardımcısıyım.Özel hastane defalarca bana söyledi. Özel hastane emrinizdedir. Eşime de dedim ki hanım dedim. Biz bunu yapamayız ve yapmamız gerekir. Yapabiliriz ve ama yapmamız gerekir. Toplumun ortalama hangi şeklide kamu hizmetinden faydalanıyorsa bizde ondan faydalanmamız gerekir. Hakikaten o prefabrik hastanede doğum oldu ve çok şükür sıkıntıda olmadı. Mülki idare amirinin zaman zaman özel aracıyla trafiğe çıkması lazımdır. Resmi araçla giderseniz kırmızı plakanız var kimse sizi durdurmaz. Size hiç kimse bir şey sormaz, neler yapılıyor göremezsiniz.  Çoğu zaman kendi aracımı kullanırım. Özel yaşantımda hiç resmi aracımı kullanmam. Sağlıkta randevu almanız gerekebilir. Giresun’da hastaneye gitmek için Giresun Hastanesi Başhekimini iki gün önce aradım. Espiye’de emar çekimi yoktu ve onun için Giresun’a gittim.

Kamu hizmetlerinden mümkün olduğunca ilçenizden faydalanın

  Bana öyle bir saate bir randevu verinki  ber saatte gelebilirim. Ama hiçbir kimsenin bir hizmeti almada geri kalmasına sebep olmayım. Kimsenin sırasını almayım. Özel muamele yapmayın dedim. İsterseniz bana vatandaş gittikten sonraki sırayı verin. Bana birinci sırayı verin ve vatandaşı bekletin buna gerek yoktur.Öyle algılarsanız, o vatandaşın nasıl algıladığını göremezsiniz. Kamu hizmetlerinden mümkün olduğunca ilçenizden faydalanın. Çocuklarınız ilçenizdeki okullara gitsin. Sağlık hizmetini ilçenizden alın ve bunu normal olarak vatandaşın nasıl alabildiğini görebilmek için ayrıcalıklı almayın. O zaman size ölçü olabilir. Resim aracınızla gittiğinizde vatandaşa verilen normal hizmeti göremezsiniz. Giresun’a hafta sonları özel aracımla gidiyorum. Zaman zaman trafik görevlileri durduruyor. Keşke böyle yapılmasa dediğimde oluyor. Bunu ilgili birimlerle de  paylaşıyorum. Vatandaşa daha güleryüzlü olunabilir diyorum. Bununla ilgili başımdan geçen ilginç bir şeyi anlatayım. “Özel aracımızla Giresun’a gidiyoruz. Arabamızda hız sabitleyicidedir. Hız sınırı 90 km.’ye sabitlenmiştir. Polis memuru bizi durdurdu. Bize radara girdiniz dedi. Kaç km. süratle  radara girmişiz, öğrenebilirmiyiz dedim? Biraz sizi bekletelim öğreniriz dedi. Ama önce muamele yapmak istiyor. Önce beni aydınlat, sonra muameleyi yap. Onu öğrenemedik dedi. Olmaz dedim. Bu durum bir komşu ilçede oldu.Bunu bana söylemek ve herkese söylemek durumundasınız. Süratiniz buydu demeniz lazımdır. Bunu diyemezseniz bir sürü soru işareti kalır. Sürati öğrenmedik dedi. Bir araçla beraber radara girmişsiniz,yanınızdaki araç sizi soluyormuş. Ama radara girdiniz dedi. Dedim ki bu aracın radara girmesi mümkün değildir. Bu aracın hızı 90 km. ‘ye kilitlenmiş durumdadır dedim. Ondan sonra kendisine ben Espiye Kaymakamıyım dedim. O ana kadarda söylemedim. 90 km. hıza sabitlenmiş bir araca radara girdiğinizi söylüyorsunuz. Bu olacak bir şey değildir.

Tereddüt varsa dahi vatandaşın lehine kullanın dedim

  Bu vatandaş olsa nasıl izah eder ve nasıl anlatırız. Tereddüt bile varsa burada 90 km. hızı geçme imkanı yoktur. Tereddüt varsa dahi vatandaşın lehine kullanın dedim. Ben bu durumu yaşadığım için vatandaş böyle bir durumla karşılaştığını bana söylese olabilir derim.” Hizmetin doğal akışında nasıl yürüdüğünü gözlemleyin. Siz önceden haber vererek ve başka türlü denetimlere giderseniz, gerçeği makyajlanmış şekilde görürsünüz. Öncelikle şunu söylüyorum. İlçenizden alacağınız tüm hizmetleri öncelikle ilçenizden alın. Sağlık, eğitim hizmetini öncelikle ilçenizden alın. Diğer kamu hizmetlerini ilçenizden alın. Hizmetleri haber vererek almayın. Hizmetin doğal akışına tanıklık edin. Böyle yapılınca kesinlikle başarılı olunur. Tüm meslektaşlarımıza bu yolu öneririm.

Her şeyi doğal akışında görmek daha önemlidir

  Ama şunu da  belirtmek isterim. Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır. Herkesin tarzı farklıdır. Her şeyi doğal akışında görmek daha önemlidir. Doğal akışında görmek var, makyajlanmış olarak da görmek var. Denetimden kasıtta hizmeti iyileştirmek olmalıdır. Denetimi kamu görevlilerini azarlamak ve yıpratmak için bir vesile oluşturmak için yapmakta doğru değildir. Denetim gibi yüksek amaçlı bir faaliyeti bu kadar küçültmemek gerekir. Denetim sırasında da kontrolü kaybetmemek gerekir. Vatandaş yanılıyor bile olsa doküman ve kayıtlarıyla ortaya koyabilmek gerekir. Benim memurum, benim polisim yanlış yapmaz demek doğru değildir. Hiçbir kurumda benim memurum yanlış yapmaz anlayışı başarı getirmez.

Mülki idare halka iç içe bir meslektir

  Böyle bir kurum kendini geliştiremez. Mülki idare halka iç içe bir meslektir. Halkın istek ve arzularına, fikirlerine kapalı olmak idari körlük anlamına gelir. Bir yere gidecek bile olsam, sabah ve öğle mesaisinde büroma uğrarım. Vatandaş sizi genelde bulabilmelidir. Büroya gelende sizi bulabilmelidir. Gelen sizi bulamazsa oda eksikliktir. Bir yere gidecek olsanız bile  öyle bir ayarlamak gerekir ki  şöyle 1-2 saat yerinizde bulunmak  önemlidir. Böylece gelen sizi bulsun. İlçeye gelen vatandaşlarımız saat 2,5-3 den sonra köye dönerler. İlçe merkezinde olanlar sabahtan görüşmelerini yaparlar. Öğleden sonra saat 2,5 sonra köylere çıkarız. Gelende sizi bulabilmelidir. Hep dışarıda olmak da iyi bir şey değildir.”

Haber-Röportaj: İlker ÇAKAN

  Espiye ilçesi nüfus yönünden Giresun ilinin, Bulancak ilçesinden sonra en büyük ilçesidir. Giresun ilinde mesken yapılacak düz yer kalmadığından dolayı Giresun’a en yakın ilçe olan ve düz bir alanda kurulmuş  olan  Espiye”de yapılaşma onanında büyük artış olmuştur. Espiye Kaymakamı Mithat Gözen; deneyimli, idarecilik konusunda kendini iyi yetiştirmiş, çalışkan, bilgi birikimli kaymakamlarımızdandır. Espiye Kaymakamı Mitat Gözen, “Espiye” konulu yaptığım röportajda şunları söyledi;

Mandalina ve kivi üretiminde de ciddi bir gelişme vardır

  “Espiye ilçemiz 1957 yılında Tirebolu ilçesine bağlı iken ilçe statüsüne kavuşmuştur. İlçemizin yaklaşık 60 yıllık bir mazisi vardır. Karadeniz Bölgesinin tüm özelliklerini gerek coğrafi,  gerekse iklimsel özeliklerini yansıtan bir ilçemizdir. İlçenin toplam nüfusu 32.000 olup, bu nüfusun 17.000 bölümlük kısmı ilçe merkezinde ikamet etmektedir. Onbeş bin nüfus bağlı bir beldemiz ve 29 köyümüzde ikamet etmektedir. Ekonomide coğrafi şartlara ve iklime bağlı olarak yetiştirilebilecek ürünlere dayalı olup, ekonomik varlığı fındıktır. İlçe ekonomisi temelde fındığa dayanmaktadır. Özellikle mandalina ve kivi üretiminde de ciddi bir gelişme vardır.

Devletin piyasa ekonomisinde varlığı nedeniyle

önemli bir dinamizm yakalanamamıştır.

  Genel olarak Espiye ve Giresun’un da uzun yıllar ekonomisini fındığa dayanması gibi negatif diyebileceğimiz bir durumu söz konusudur. Devletin piyasa ekonomisinde varlığı nedeniyle önemli bir dinamizm yakalanamamıştır. Fındığı ne şekilde üretirsek, üretelim nasıl olsa devlete satacağız, belli bir taban fiyat isteyeceğiz ve geçineceğiz diye başka arayışlar içerisine girmemişlerdir. Fındıkta teşvik edici yöntemlere başvurmamışlar. Fındığın yeni tüketim alanlarını aramamışlardır. Açıkçası kabuğunu kıramamıştır. Bu durum Giresun ve Espiye için geçerlidir. İkisinin de kaderi ortaktır. Fındık uzun süre insanları geçindirmiş ama başka alanlara bakmama gibi bölgede bir handikap oluşturmuştur.

Karadeniz’in önemli bir göç problemi var

  Başka hangi alanlara bakamadılar derseniz? Giresun; Samsun’dan Trabzon’a kadar olan coğrafyada en şanslı coğrafyadadır.  Turizm bakımından en şanslı coğrafyadadır. Bende burada görev yapmadan önce bunu böyle algılardım. Karadeniz denilince Samsun ve Trabzon’un akla geldiği bir algılama biçimi vardır. Giresun fındık dışında bir arayış içine girmeyince bu rekabette hakikaten geri kalmıştır. Ama Giresun’un şöyle bir şansı vardır. Giresun göçü bir nebze durdurmuştur. Karadeniz’in önemli bir göç problemi var. Giresun bir oranda bunu durdurabilmiştir. Nüfus o yıllarda daha bir stabil hale gelmiştir.  Ama Espiye’nin daha farklı bir yanı vardır. O göçü durdurabilmiş olmakla beraber, komşu ilçelerden ve illerden göç almış durumdadır. Sahip olduğu coğrafya Karadeniz’de nadir bulunan bir yerdir. Karadeniz’de düzlük bulmak oldukça zordur.

Espiye göçü durdurmayı başarmış ve göç alabilir bir durumdadır

  Bu yüzden Espiye geniş bir alan sahiptir. Bu Espiye için ileriye dönük önemli bir potansiyeldir. Espiye göçü durdurmayı başarmış ve göç alabilir bir durumdadır. Bundan sonra Espiye’nin yapması gereken bu cazibeyi artırmaktır. Espiye bu kaynaklara ve imkanlara sahiptir. Yaylarımız ilçenin güneyinde, kumsallarımız ilçenin kuzeyindedir. Espiye hakikaten ciddi bir albeniye sahiptir. Ama tanıtamamışızdır.

 

                                            

                                              Espiye Kaymakamı Mitat Gözen

 

Yedi Değirmenler tanıtım projesi

  Böyle bir problemimiz vardır. Zaman zaman köy gezilerinde Espiyelilerin bile görmediği ve bilmediği güzelliklerle karşılaşıyoruz. Yakın bir zamanda DOKA’ya hibe başvurusunu yaptığımız Yedi Değirmenler tanıtım projesi var. Espiyelilerin  bir bölümü dahi bu mağaradan haberi yoktur. Bu  mağara Karadeniz ve Türkiye’de hiç bilinmiyor. Bu ve benzeri kaynakları harekete geçirmemiş olmak Espiye için bir şansızlık ve talihsizlik olmuştur. Ama bu potansiyel iyi kullanılırsa hakikaten Espiye’nin önü açıktır. Giresun ilinin nüfus bakımından ikinci büyük ilçesidir. Göç almakta olup, konuttan tutun, turizme kadar çeşitli yatırımcıların ilgisini çeken bir bölgedir. İlçemizde en son 112 konutluk bir proje vardır. Giresun’dan buraya gelip, deniz manzaralı konutlar satın alanlar var. Giresun’da artık konut yapılabilecek alan neredeyse yoktur. Düz alan olmadığı için konut maliyetleri oldukça yüksektir. Bir temel kazısı yapmak bile çok yüksek maliyetler oluşturmaktadır.

İlçeye en kısa zamanda bir fakülte kazandırma ısrarımız var

  Espiye, Giresun’a 25 km. mesafededir. İnsanlar şehir gürültüsünden uzak bir yerde manzaralı, tabiatla iç içe yaşayabilecekler, hem de sabah gidip akşam gelebilecekler diye bir albeni oluşturmaya başladılar. İstanbul’daki insanları düşünürseniz iki saatte işine gidip, iki saatte geri dönüyorlar. Espiye’de ev sahibi olursak, hem büyük şehrin dezavantajlarından uzaklaşmış oluruz. Hem de 25 dakikada sabah gideriz, akşam geliriz diye bir eğilim içindeler. Bu Espiye’nin lehine bir gelişmedir. Son dönemde açılan Meslek Yüksek Okulumuzda ilçemize hakikaten bir dinamizm kazandırdı. İlçeye en kısa zamanda bir fakülte kazandırma ısrarımız var. Bunun için açıkçası gerekli alt yapılarımızda hazırdır. Bununla ilgili 24 derslik bir inşaatımız bitmek üzeredir. Bu projeyi Köylere Hizmet Götürme imkanlarıyla yürütüyoruz. SYD Vakfına ait bir yurdumuz var. Bunu yüksek öğretim yurdu haline getirip, bir fakülte açmayı düşünüyoruz. Giresun’da hakikaten yurt noktasında sorunlar vardır. Giresun Üniversitesi yeni bir üniversitedir. Buraya gelen öğrenciler kalacak yer bulamıyorlar. Bu yurt projesi ile hem Giresun’a bir katkı sağlayacağız, hem de açılacak fakülteyle Espiye’ye bir dinamizm getirmeyi hedefliyoruz.   Espiye’nin turizm’de tanıtılması gereken kaynaklarını tanıtmak gibi bir azmimiz vardır. Bunun için her türlü imkandan yararlanacağız. Bu kaynaklar; Avrupa Birliğinden ve çeşitli kuruluşlardan sağlanacak hibelerdir.

Espiye ve Giresun kabuğunu kırma aşamasındadır

  Espiye ve Giresun kabuğunu kırma aşamasındadır ve kabuğunu kırdığında da hali hazırdaki potansiyelini iyi kullanırsa gelecekte Espiye ve Giresun’u çok güzel günler beklemektedir.  Bizde kaymakamlık olarak bu potansiyeli harekete geçirecek insanlara önce moral ve motivasyonu veremeye çalışıyoruz. Kendilerine diyoruz ki siz nüfus bakımından Bulancak’tan sonra Giresun’un ikinci büyük ilçesisiniz. Önce bunu iyi anlayalım ve anlatalım. Espiye’nin öyle bir talihsizliği var. Görele ve Tirebolu’dan daha küçük bir ilçeymiş gibi algılama var. Ama sayılar ve istatistikler öyle demiyor. Bunun için önce Espiyeliler buna inanacaktır. Daha sonra diğer insanları buna inandıracağız. Buna inanmak hem bizim dinamizmimizi artırır, hem de bize sağlanacak ve imkanları ve kaynakları artırır. Bu nedenle insanlara; motivasyon, ufuk vermek idarenin bence birinci önceliğidir. Bunun sonrasında da insanlara kamu hizmetlerini süratli ve kaliteli sunmaktır. Bunun için gerekli alt yapıları kurmak ve insanların yaşam kalitesini dolayısıyla yükseltmektir.

Karadeniz’de yollara ilişkin temel çözüm betondur

  Temel hedefimizi özellikle belirtmiştim. Karadeniz zor bir coğrafya, henüz alt yapı imkanları tamamlanamamış bir coğrafyadır. Alt yapı bakımından Karadeniz’in bazı yöreleri hakikaten Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun gerisindedir. Bu gerçeği Karadenizlilerin görmesi gerekir. Karadeniz gibi bir coğrafyada alt yapı imkanlarını geliştirirken alternatiflerinizde çok geniş değildir. Buraya stabilize yapamazsınız. Stabilizeyi yağmura verisiniz. Burada asfalt önerilmez. İkinci seneden sonra kaybedersiniz. Karadeniz’de yollara ilişkin temel çözüm betondur. Bizde coğrafyaya uygun gelen ödenekleri köy yollarında özellikle betonda kullanmaktayız. 2011 yılında yaklaşık 2 trilyon bir kaynak kullanacağız. KÖYDES, özel idare ve diğer kuruluşlardan ayrılan ödenekleri bundan hariç tutuyorum. Afete maruz bölgede olduğumuz için zaman zaman afet kapsamında ödeneklerden de istifade edebildik. Bunları önce sağlıklı bir alt yapı oluşturmada ve alt yapı sorunun bir an önce en ekonomik ve en seri şekilde çözmekte kararlıyız.

Devlet temelde ahengi sağlar 

  İlçemizde içme suyu problemi çok fazla yoktur. Özelikle yaz aylarında bazı köylerimizde sıkıntı çekiliyor. Yeni kaynak takviyesi gibi projelerimiz var. Ben kişisel olarak şuna inanıyorum. Temel yaşam unsurlarını iyileştirirseniz, insanlarla iyi bir diyalog içinde olursanız, onlara iyi bir moral ve ufuk verirseniz hakikaten insanlar hedefe ulaşırlar. Onun için devletin ekonomideki payı hep geriler sözü bu modern anlayış değildir. Devlet temelde ahengi sağlar. Benimde ilçede temel bakış açım odur.

Haber-Röportaj: İlker ÇAKAN

  Giresun-Espiye Kaymakamı Mitat Gözen, Habergünebakış (www.habergunebakis.com) Sitesi konulu yaptığım röportajda şunları söyledi;

Meslektaşlarımın hakikatken bundan faydalandığını düşünüyorum

  “Hakikaten şöyle bir misyonu üstlendiğinizi gördüm. Dışarıdan bir göz olarak idarenin işleyişi, kamu hizmetlerinin sürdürülmesinin vatandaşta oluşturduğu algıyı ve vatandaşın bu hizmetlerin yürütülüşüne ilişkin beklentilerini, isteklerini hakikaten dışarıdan bir göz olarak, bağımsız bir göz olarak, o ilçeden olmayan birisi olarak yerinde tespit ediyorsunuz.

Meslektaşlarımın hakikatken bundan faydalandığını düşünüyorum. Bunları çok iyi kıymetlendirmesi, değerlendirmesi gerektiğini ve bunlardan istifade etmesi gerektiğini düşünüyorum. Sizinde bu misyonu açıkçası mülki idare amiri meslektaşlarımıza söylenemeyenleri, kaymakamlığa gidemeyenlerin dileklerini, isteklerini yansıtmak, aracılık etmek, köprü vazifesi görmek gibi önemli bir misyonunuz var. Be bu misyonunuzu hakikaten önemsiyorum. Başarılar diliyorum. Bu misyonu daha da geliştireceğinize hakikaten inanıyorum.

Meslektaşlarımız yerel medya ile işliklerini hep kontrollü tutar

  Habergünebakış Sitenizde  önemli bir pencere vardır. Mülki idare amiri mensupları yerel medyanın dışında bir medya kuruluşu ile kendilerini ve faaliyetlerini daha iyi aktaracak bir imkana sahip oluyorlar. Meslektaşlarımız yerel medya ile işliklerini hep kontrollü tutar. Çünkü onun eleştiri getirebileceğini düşünür. Başka sahiplerle hareket edebileceğini düşünür. Sizin gibi yerel olmayan kuruluşlara daha bir rahat ve yakın ve hakikaten istedikleri ölçüde kendilerini, ilçelerini ve yürüttükleri kamu hizmetlerini yansıtabileceklerini düşünüyorum. Ordu’da meslektaşlarımızın çoğu söylediklerim çerçevesinde yaptıkları çok güzel çalışmaları paylaştıklarını, çok güzel yansıttıklarını gördüm.

Meslektaşlarıma sık sık sitenizi ziyaret etmelerini de öneririm

  Habergünebakış Sitesi mülki idare amirlerinin kesinlikle sesidir. Ben meslektaşlarıma da sık sık sitenizi ziyaret etmelerini de öneririm. Bilgi kadar, görgüde önemlidir derler. Biri iyi örnek, bir uygulama içerisinde ise hepimizin ondan istifade etmesi gerekir. Ama iyi örnekleri de ancak bu şekilde görebiliriz. Bu tür çalışmaları yansıtan sitelerle görebiliriz. İyi bir örnek varsa, bizde hemen onu örnek alırız. Ben başarılar diliyorum. Hakikaten faydalı bir misyon yürütüyorsunuz. Meslektaşlarımızın da  bu misyonunuzu değerlendireceğinizi düşünüyorum. Dışarıdan bir göz bizi nasıl görür misyonunu iyi değerlendireceğini düşünüyorum.”

Haber: İlker ÇAKAN

  Giresun-Çamoluk Murat Zadeleroğlu, Habergünebakış (www.habergunebakis.com) Sitesi ile ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi;

  “Habergünebakış’ın ilçeleri gezmesi özellikle ufak yerleri gezmesi ve sıkıntıları birebir görmesi, yapılan hizmetleri takip etmesi takdire şayan başarıdır. O yüzden tebrik ediyorum. Meslektaşlarımızın yaptıkları çalışmaları yerinde görmeniz, onları ziyaret etmeniz gerçekten tebrik ve takdir edilecek bir durumdur. Size teşekkür ediyorum.”