Pazartesi, Ekim 14, 2024
tr
Ana Sayfa GENEL Kafkasyanın iki önemli stratejik müttefiki

Kafkasyanın iki önemli stratejik müttefiki

  Bugün karşılıklı ilişkileri stratejik ortaklığa dayalı olan Azerbaycan ve Gürcistan Güney Kafkasya’da en yakın müttefikler olarak varlıklarını sürdürmektedirler. Bu müttefikliğin güçlülüğü ise onun tarihi köklere bağlılığı ve her iki devletin kader benzerliği ile ilgilidir. Modern aşamada güçlü ortaklık ilişkilerinin oluşumunu kısaca birkaç etkenle bağdaştırmak mümkündür:
  1) Önemli jeopolitik öneme sahip Kafkasya bölgesinde iki ülke arasında mevcut olan ilişkilerin tarihselliği;
  2) SSCB’nin dağılmasından sonra her iki ülkede başlanan süreçlerin, iç ve dış politikaların benzerliği;
  3) Bağımsızlık kazandıktan sonra her birinin topraklarında etnik çatışmaların varlığı;
  4) Jeopolitik çıkarların örtüşmesi (örnek: her ikisinin batı yönlü siyasete can atması, BDT ülkeleri arasında Kolektif Güvenlik anlaşmasından vazgeçmeleri vb.)
  5) Modern aşamada Azerbaycan’ın bölgede lider devlete dönüşmesi ve gerçekleştirilen temel projelere aracılığı, Gürcistan Cumhuriyeti’nin da sosyal-ekonomik gelişmişlik açısından bu avantajdan yararlanmak isteği;
  6) Birbirlerinin ülkesinde her iki halkın temsilcilerinin yerleşimi ve onların rahat hayatına güvence meselesi ve diğer faktörler bugün Azerbaycan ve Gürcistan Cumhuriyetlerini yaklaştıran, ikili ilişkileri stratejik ortaklık yükselten faktörlerdir.
  Azerbaycan’la Gürcistan arasında diplomatik ilişkiler resmen 1992 yılında oluşturulsa da, 1993 yılına kadar Azerbaycan’da olduğu gibi, Gürcistan’da da siyasi durumun gerginliği, Zviad Kamsakurdiyanın yönetimi döneminde Gürcü-Oset, Gürcü-Abhaz çatışmalarının şiddetlenmesi ve yönetimin zayıflığı, ayrıca, o dönemde gürcü milliyetçileri tarafından Gürcistan’da yaşayan Azerbaycanlılara karşı güçlü takiplere başlanması iki ülke arasındaki ilişkilerin soğuk soğuk bir hal almasına neden olmuştur.
  Bu ilişkilerin gelişmesi ise milli lider Haydar Aliyev’in tekrar iktidara geri dönmesi ile bağlıdır. Ayrıca Gürcistan’da yaşanan iktidar değişikliği sonucunda Eduard Şvardnadzenin iktidara gelişi ve Azerbaycan’da Ulu Önder’in yönetimi ile gerçekleştirilen etkinlikler sonucunda istikrarın oluşturulması iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesi ile birlikte, ayrıca Güney Kafkasya’da da çelişkilerin ortadan kalkmasına ivme vermiş oldu. Daha sonra 1995 yılının şubat ayında Bakü’de Gürcistan Büyükelçiliği, 1996 yılının Mart ayında ise Tiflis’te Azerbaycan Büyükelçiliği’nin açılışı ikili ilişkilerin devamlılığına ortam yaratmıştır.
  Bugün Azerbaycan’la Gürcistan’ı birleştiren temel faktör ekonomik alanda işbirliğidir. Daha net söylersek, Bakü-Supsa, Bakü-Tiflis-Ceyhan, Bakü-Tiflis-Erzurum ve TRACECA gibi küresel enerji, ulaşım ve iletişim projeleri ikili işbirliğinin temel faaliyet yönleridir. 1998 Eylül 7-8 geçirilmiş tarihi Büyük İpek yolunun restorasyonu konulu Uluslararası Konferansın sonucu olarak Azerbaycan-Gürcistan sınırında yeni köprünün açılışı, 1999 17 Nisan ise Bakü-Supsa petrol boru hattının faaliyete başlaması, 2005 mayıs ayının 24-25-de Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattının Azerbaycan, Ekim 12-de ise Gürcistan bölümünün kullanıma geçmesi, 2006 Eylül 30-da Bakü-Tiflis-Erzurum doğalgaz hattının inşasının tamamlanması ve ilk nakline başlanması karşılıklı yararlı işbirliğinin yükselen hatla gelişmesine imkan sağlamıştır.
  2010 yılının Temmuz ayında Gürcistan’a iş gezisi sırasında basın için bildiri veren Azerbaycan Cumhurbaşkanı gerçekleştirilen bu önemli projelerle ilgili demiştir: “… Bizi birleştiren büyük, dev, dünya çapında projeler vardır. Biz bunları birlikte gerçekleştirdik. Bakü-Tiflis-Ceyhan, Bakü-Supsa, Bakü-Tiflis-Erzurum petrol ve doğal gaz boru hatları bugün, sadece, Gürcistan ve Azerbaycan’ın çıkarlarını sağlıyor, aynı zamanda, enerji güvenliğinin güçlendirilmesi işine de katkıda bulunuyor “.
Giderek güçlenen ve ekonomik gücü artan Cumhuriyetimizde bu tür önemli projelerle birlikte yer alan Gürcistan Cumhuriyeti’nin de ekonomik durumunun iyileştirilmesi, ülkeye yapılan yatırımların artması ve büyük kar elde etmesi açısından uygundur. 2003 yılında Gürcistan’da kayda alınan ekonomik artış da bunu bir kez daha doğrulamaktadır.
  Azerbaycan ve Gürcistan Cumhuriyetleri arasında siyasi ilişkiler stratejik nitelik taşısa da, dış politikada biraz farklılıklar vardır. Bilindiği gibi, SSCB’nin çöküşünden sonra kendi dış politikasını dengeli şekilde kuran Azerbaycan’dan farklı olarak, Gürcistan Cumhuriyeti daha çok Batı siyasi, ekonomik ve askeri bütünleşme eğimlidir. Güney Kafkasya ile ilgili bölgesel dış politikasında ise uzmanların fikrince, Gürcistan Cumhuriyeti Ermenistan ilişkilerinde pragmatik işbirliğine, Azerbaycan’la ilişkilerde ise stratejik ortaklığa önem vermektedir.
  Malumdur ki, Sovyetler Birliği’nin dağılması sonucu Güney Kafkasya devletlerinin bağımsızlık kazanması ile jeo-stratejik önemi büyük olan bu bölgede güçlü devletlerin kendi konumunu alabilmesi girişimi artmaya başlamıştır. Bu parçalanmadan sonra Doğu ile Batı arasında köprü rolü oynayan Güney Kafkasya’da Gürcistan’ın coğrafi konumu, Azerbaycan’ın ekonomik potansiyeli, doğal kaynaklar zenginliği ve bölgede nüfuzunun güçlenmesi, Ermenistanın ise Rusya ile askeri müttefikliği Güney Kafkasya bölgesinin stratejik önemini artıran faktörler arasındadır. İşte bu nedenle de uluslararası rekabetin mevcut olduğu bölgelerden en karışık olanı da Güney Kafkasya bölgesidir.
 Belirtelim ki, Güney Kafkasya bölgesinde başta Azerbaycan olmak üzere, Türkiye ve Gürcistan C umhuriyetleri için en büyük tehdit de Ermenistan Cumhuriyeti’dir. Bunu şöyle izah ede bilirim ki, uzun yıllar boyu komşu devletlerin topraklarını ele geçirmek isteği ve bununla da topraklarını genişletmek niyetiyle bu niyeti gerçekleştirmek için her zaman Rusya’dan destek alan Ermenistan hazırda bölgede giden en büyük sorunun, Ermenistan-Azerbaycan, Dağlık Karabağ sorununun tek nedenidir. Özellikle Rusya’dan gelen destek hesabına bölgede istikrarın kötüleşmesinde önemli rol oynayan Ermenistan’ın bu etkinliği Güney Kafkasya devletlerinin birleşmesi, burada barışın ve güvenliğin sağlanmasını engellemektedir.
  Bu tür koşullarda cumhuriyetimiz dış politikasında dengeyi korumaya çalışsa da, Gürcistan Cumhuriyeti Batı’yla ilişkilere ağırlık vermekle, tek taraflı siyaset yürütüyor ve bu da onun Rusya ile ilişkilerinde ciddi gerginliğin yaşanmasına sebep olur. Rusya ise Gürcistan’ın bu politikası sonucunda Kafkasya’daki konumlarının kaybedilmesi tehlikesi ile karşı karşıya kaldığı için burada potansiyel çatışmaları kullanmaktadır. Cumhuriyetimiz ise bu meselede de, ola bildiğince tarafsız kalmakla her iki tarafla ilişkilerini korumaya çalışıyor. 2008’de Rusya ile Gürcistan arasında 5 gün süren savaş sırasında Azerbaycan’ın tutumu ve Gürcistan’a yaptığı yardımlar onun dengeli politikasına örnektir.
  Ayrıca, Azerbaycan ve Gürcistan Cumhuriyetlerinin bağımsız iç ve dış politika yapmak, demokrasinin ilkelerine dayanan yönetim mekanizmalarını oluşturmak isteğinin çeşitli dönemlerde Rusya’nın engeli ile yüzleşmesi, Güney Kafkasya’da Ermenistan Cumhuriyetinin bölücülük eğilimleri bölgede barış ve güvenlik meselesini daha çok Azerbaycan ve Gürcistan Cumhuriyetleri üzerine koymuştur.
  Böylece, oluşan bu durumdan kaynaklanan sonuçlarda iki devlet sıkı dostluk ve komşuluk ilişkilerini stratejik ortaklığa çevirerek bugün birçok alanda birbirine destek göstermektedirler. Bu destekleri resmileştiren esas nokta ise 2002 yılının Nisan ayında Azerbaycan, Türkiye ve Gürcistan’ın imzaladığı “Trabzon anlaşması” tır. Gürcistan’ın 2008 yılı mart ayının 14-de BM Genel meclisinde “Azerbaycan’ın işgal altındaki topraklarında ki duruma dair” kararın kabulü ile ilgili yapılan oylamada kararın lehine oy vermesi bir stratejik ortak olarak Cumhuriyetimizin bu sorununda ona desteğini göstermektedir.
  Belirtelim ki, 2014 yılında Gürcistan’da yaşanan iktidar değişikliği ve Georgi Markvelaşvilinin Gürcistan Cumhurbaşkanı seçilmesi ilişkilerde herhangi bir değişiklikle sonuçlanmamıştır. Aksine yeni rehber de Azerbaycan’la ilişkilerde dostluk ve iyi komşuluk ilkelerini geliştirmek misyonunu almıştır. Seçimlerin ardından Gürcistan Cumhurbaşkanı’nın Azerbaycan Cumhuriyeti’ne resmi ziyarete gelişi de bunu kanıtladı. Öyle ki, 2014 yılının Şubat 12-de Azerbaycan da resmi ziyarette olan Georgi Markvelaşvili basına yaptığı açıklamada, Azerbaycan Gürcistan için sadece büyük projeler, petrol ve gaz, hem de ulaşım alanında işbirliği dahil kültür, bilim ve bireyler arasında ilişkiler açısından da oldukça önemlidir.
 
  Ayrıca, tarihsel Azerbaycan’la Gürcistan arasında mevcut olan kültürel ilişkiler de günümüzde başarıyla sürdürülüyor. Bu işbirliğinin temelini karşılıklı kültür günlerinin yapılması, festivaller, film çekimleri, konser programları, sergiler vb. etkinlikler oluşturmaktadır. Bugün Gürcistan’da Azerbaycan kültürü ve sanatına olan büyük ilginin sonucudur ki, Azerbaycan halıları Gürcistan müzelerinde değerli sergiler gibi tutularak korunmaktadır. 2009’da Gürcistan’da düzenlenen Azerbaycan Kültür Günleri bu ilişkilerin önemli örneği olmuştur. Belirtelim ki, Azerbaycan Kültür Günleri “Mirza Şefi nağmeleri” kitabının tanıtım töreni ile başlanmıştı. Kitapta Azerbaycan ve Gürcü halkları kültürlerinin yaklaşmasında önemli rolü olan Mirza Şefi Vazehin yaratıcılığının az bilinen, Rusça tercümeleri toplanmıştır. Aynı zamanda 2013 yılının 25 nisan tarihinde Gürcistan’da başlanan Azerbaycan sinema günleri Gürcü halkı tarafından büyük ilgiyle karşılanmıştır. Gürcistan Kültür ve Anıtların Korunması Bakanı Guram Odişaria demiştir ki, biz Azerbaycan sinemasına büyük önem veriyoruz. Bakan böyle görüşlerin ister Tiflis’te, gerekse Bakü’de sıkça geçirilmesini arzu etmiştir. O demiştir ki, kültür sınır tanımıyor, ancak çoğu zaman uzak ülkelerin filmlerini, yakın komşularımızın filmlerinden daha çok izliyoruz. Eminim ki, Azerbaycanlı dostların bu girişimi böyle eksikliklerin giderilmesine hizmet edecektir. Bakan ortak film çekimi projesini takdir ettiğini de belirtmiştir.
 
  Cumhuriyetimizle Gürcistan arasında insani alanda da gelişme kendini göstermektedir. Özellikle 2013 yılının Aralık ayının 30-da düzenlenen etkinlikler, hem de Tiflis’te Azerbaycan ve Gürcistan gençlerinin “Genç liderlerin forumu” projesi kapsamında düzenlenen ve Dünya Azerbaycanlılarının Dayanışma Günü’ne adanmış tedbirler Azerbaycan’la Gürcistan arasında kök salmış kültürel-manevi ilişkilerin ilerlemesinde önemli rol oynamıştır.
  Böylece, Güney Kafkasya’da tarihsel derin karşılıklı ilişkilere sahip Azerbaycan ve Gürcistan bu gün bölgede stratejik ortaklık tabanında siyasi, ekonomik, sosyal, kültürel, insani ve diğer alanlarda işbirliğini geliştirerek, birçok alanda birbirine destek vermektedir. Bu ilişkilerin gelişmesi ise Güney Kafkasya’da istikrarın, ayrıca her iki ülke genelinde refahın korunması, hem de dış tehditlere karşı ve mevcut gerilimlerin giderilmesi yönünde ortak adımların atılmasına olanak tanımaktadır.
 

YORUM YAP

Please enter your comment!
Please enter your name here

SON HABERLER

Ticaret Bakanımız Prof. Dr. Ömer Bolat örnek bir devlet adamı

Ticaret Bakanımız Prof. Dr. Ömer Bolat’ın çalışmalarıyla ilgili konuları haber kanallarında ve sosyal medyada devamlı takip ediyorum. Şimdiye kadar şahsıyla ve bakanlığı döneminde çalışmaları...

Acara Özerk Cumhuriyeti Hükümet Başkanı Tornike Rijvadze’nin çalışma toplantısı

Gürcistan-Acara Özerk Cumhuriyeti Hükümet Başkanı Tornike Rijvadze, Bakanlar ve bakanlıkların üst düzey yetkilileri ile bir çalışma toplantısı düzenledi. Hükümet Başkanı Tornike Rijvadze yaptığı açıklamada;...

Gürcistan-Acara Tanıtım Günleri

არკეტინგული კამპანია, რომლითაც აჭარის ულამაზესი ტურისტული ადგილები მილიონობით ადამიანს გავუზიარეთ. კამპანიის ფარგლებში გამოქვეყნებულ აჭარის საპოპულარიზაციო პოსტებზე წვდომები ჯამში 240 მილიონ წვდომას აღემატება ძალიან დიდი მადლობა პროექტში...

Artvin Valisi Dr. Turan Ergün

Artvin Valisi Cengiz Ünsal’ın son valiler kararnamesi ile İçişleri Bakanlığına “Vali-Mülkiye Başmüfettişi” olarak atanmasından sonra; Uşak Valisi olarak görev yaparken Artvin Valisi olarak atanan...

SON YORUMLAR

error: Content is protected !!