Pazar, Aralık 7, 2025
tr
Ana Sayfa Blog Sayfa 314

TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu: KOBİlere kriz müjdesi

0

Haber: İlker ÇAKAN

    Hazine ile Kredi Garanti Fonu arasında KOBİ’lerle ilgili 1 Milyar TL’lik kaynak aktarımını öngören protokolün imzalanması ile ilgili TOBB’nin yaptığı açıklama şöyledir;

    “Küresel ekonomik krizin yol açtığı banka kredi hacimlerindeki daralma ile krizin baskısını hisseden KOBİ’ler için beklenen gün nihayet geldi. Hükümetin krize tedbir paketi içinde yer alan, “Hazine ile Kredi Garanti Fonu arasında 1 Milyar TL’lik kaynak aktarımını” öngören protokol,  13 Ekim Salı günü  saat 10.00’da, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Sosyal Tesisleri’nde düzenlenen törenle imzalandı.. 

    TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğinde gerçekleştirilen törende, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün’ün yanı sıra,  T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarı İbrahim Çanakcı, T.Bankalar Birliği Başkan Yrd. Varol Civil, KOSGEB Başkanı Mustafa Kaplan, KGF Yönetim Kurulu Başkanı Faik Yavuz ve Fon’un 240 Milyar TL’ya çıkartılan sermayesine iştirak eden bankaların genel müdürleri hazır bulundular.”İmza töreninde bir konuşma yapan TOBB Başkanı M.Rifat Hisarcıklıoğlu şunları söyledi;

Kredi Garanti Fonu 1991 yılında kuruldu
    “Kredi Garanti Fonu, 1991 yılında 20 bin TL. sermaye ile 6 kurumun ortaklığında özel bir kanunla kurulmuştur. KGF, 1994 yılında ilk faaliyete geçtiğinde, kefaletini kabul ederek kredi veren sadece kendi hissedarlarından Halk Bankası’nın bulunduğu, küçük bir kuruluştu. KGF’nin kısıtlı olan sermayesi, faaliyete geçtikten ancak 9 yıl sonra, 2003’de 50 bin TL.’ye çıkartıldı. Sonrasındaysa 2006’da 20 milyon TL’ye, 2007’de 60 milyon TL’ye yükseltildi.
240 milyon TL. sermayeli, güçlü bir kuruluş
    KGF bugün, TOBB ve KOSGEB’in sermaye artışına iştiraki ile 20 seçkin Bankamızın da toplam 80 milyon TL ile ortak olarak katılmasıyla, 240 milyon TL. sermayeli, güçlü bir kuruluş haline gelmiştir. Bu son sermaye artırımı ile TOBB, KOSGEB ve Bankalar, yaklaşık yüzde 33’lük oranlarla eşit ortaklar hale gelmişlerdir. Burada vurgulamam gereken önemli bir nokta da, KGF’nin Ana Sözleşmesi gereği, daha önceden olduğu temettü dağıtmayacak olmasıdır.
Ekonomimizin mihenk taşı konumundaki KOBİ’lerimiz
   Yani bizler şirket ortakları olarak, KGF’ye aktardığımız kaynağı, geri dönüşü olmayacak bir şekilde, bir nevi hibe etmiş oluyoruz. Bu çerçevede bu zor günlerde ülkemiz ekonomisine destek olmak amacıyla bizimle birlikte elini taşın altına koymaktan çekinmeyen KOSGEB’e ve Bankalarımıza da teşekkürlerimizi iletiyoruz. KOBİ’lerimizin gerek yarattıkları katma değer, gerekse istihdam bakımından önemi büyüktür.   Ekonomimizin mihenk taşı konumundaki KOBİ’lerimizin içinde bulunduğu sorunlar ve bunların aşılmasındaki engeller hepinizin malumudur. Bu sorunlardan bir tanesi mali sistemdeki finansmana erişim problemidir.  Bunun nedenlerinin başında, kurumsal yapılanma eksikliği, kayıtdışılık ve dolayısıyla sağlıklı mali tablolarının olmaması ve yetersiz teminat yapısı geliyor.
Finans kuruluşlarının, KOBİ’leri yüksek riskli olarak görmesi
    Bu durum finans kuruluşlarının, KOBİ’leri yüksek riskli olarak görmesine ve kredi tahsisinde tereddüt etmelerine veya yüksek teminatlar talep etmelerine sebep olmaktadır. İşte bu noktada Kredi Garanti Fonu, kuruluş amacı ve misyonu gereği, KOBİ’lerin finans kuruluşlarına karşı teminat eksikliğini tamamlayarak, finansmana erişimlerine imkân sağlamaktadır. Özellikle de küresel ekonomi krizinin etkisiyle, bankaların kredi işlemlerinde daha çekingen davranması, KGF’nin önemini artırmıştır. 2008 sonunda 84 milyar TL. olan KOBİ kredileri, Ağustos ayı sonu itibariyle 80 milyar TL:’ye düşmüştür. Nakdi kredi müşterisi konumundaki KOBİ sayısı ise 1 milyon 397 binden, 1 milyon 217 bine gerilemiştir.
KOBİ’ler üretime, istihdama ve ihracata devam edebileceklerdir
    Bu noktada Hükümetimizin olumlu yaklaşımı ile sağlanan 1 milyar TL kamu kaynağı ile oluşturulması hesaplanan 10 milyar TL tutarındaki kredi hacmi sayesinde, çok daha fazla KOBİ, finansmana erişecektir. Böylece üretime, istihdama ve ihracata devam edebileceklerdir. Kamunun sağladığı kaynağı en etkin ve doğru bir şekilde kullanmak üzere, bazı kıstaslar da belirlenmiştir. Buna göre, 30 Haziran 2008 tarihinden önceki 2 yıl içinde takibe düşmüş veya vadesi geçmiş borcu bulunmayan KOBİ’ler bu kaynaktan yararlanabilecektir. Ayrıca yararlanıcı başına 1 milyon TL, bir risk grubuna ait yararlanıcılar için ise 1,5 milyon TL limit belirlenmiştir.
Asgari 6 ay, azami 4 yıl vadeli olarak kullandırılacak krediler
    Bu kapsamda asgari 6 ay, azami 4 yıl vadeli olarak kullandırılacak kredilerin yüzde 65’ine Hazine garantörlüğü ile KGF tarafından kefalet sağlanırken, kredi riskinin yüzde 35’i Bankalarımız tarafından karşılanacak. Bu düşüncelerle sözlerimi bitirmeden önce; reel sektöre ve ekonomimize destek amacıyla ülkemizde bir ilki gerçekleştiren kamu idaremize, başta Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, Başbakan Yardımcısı Sayın Ali Babacan’a, Sanayi ve Ticaret Bakanımız Sayın Nihat Ergün’e, Maliye Bakanımız Sayın Mehmet Şimşek’e,  Hazine Müsteşarı Sayın İbrahim Çanakcı’ya ve emeği geçen tüm bürokratlarımıza, bir kez daha teşekkür ediyorum.
    Dünyanın diğer ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de Kredi Garanti Sisteminin daha da geliştirilip etkinleştirileceği inancı ile, KOBİ’lerimizin nefes almasına ve yaşatılmasına yönelik olarak sağlanan bu desteğin KOBİ’lere ve ülkemiz ekonomisine hayırlı olmasını diliyor, hepinize saygılar sunuyorum.”
 

Dünya Odalar Federasyonu Başkanı Rona Yırcalı

0

Haber: İlker ÇAKAN

  Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEIK) İcra Kurulu ve Balıkesir Sanayi Odası Meclis Başkanı Rona Yırcalı, Dünya Odalar Federasyonu’nun 2010–2012 Dönem Başkanlığı’na seçildi. Dünya Odalar Federasyonu Dönem Başkanlığı’na 3.defa seçilen Rona Yırcalı, 1996 yılından bu yana yürütmekte olduğu Milletlerarası Ticaret Odası ICC Yönetim Kurulu üyeliği görevini de bu dönemde sürdürecek.

  Rona Yırcalı’ya görevinde; Güney Afrika, Amerika, Slovakya, Malezya, Hindistan ve Birleşik Arap Emirliklerinden başkan yardımcıları eşlik edecek.140 ülkedeki 14 bin Oda ve Odalar Birliği’ni kapsayan, Dünya Odalar Federasyonu (WCF), Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) tarafından, üyesi olan tüm odalar arasındaki bağları güçlendirmek, tecrübelerini birbirleriyle paylaşmalarını sağlamak ve hizmet kalitesini arttırmak amacıyla kuruldu.
  Bu bağlamda, Dünya Odalar Federasyonu, iş dünyasında,  her ülkede sanayi ve ticaretle uğraşan iş dünyası temsilcilerinin bilinçlenmesi, düzenleme ve uygulamalardan haberdar olması için önemli bir rol oynuyor.  Dünya Odalar Federasyonu yerel, bölgesel, ulusal, çok uluslu projelere imza atarak, üyelerinden aldığı güçle katma değer yaratma amacındadır. Dünya Odalar Federasyonu 2007 yılının Temmuz ayında İstanbul’da yaptığı Dünya Odalar Kongre’sinde, 114 ülkeden 2000’e yakın birlik ve oda başkanını bir araya getirerek, Türkiye’nin önemini bir kere daha kabul ettirdi. 
 

                                                                                          

Malatya, Pütürge, Elazığ-Kovancılar izlenimleri

0

   Doğu Anadolu bölgesinin parlayan yıldızı Malatya, ekonomik ve sanayi yönünden oldukça gelişmiş illerimizden birisidir. Malatya il merkezinde birinci ve ikinci sanayi bölgeleri sanayi kuruluşları dolmuş, üçüncü sanayi bölgesinde ise alt yapı çalışmaları hızla devam ediyor. Bu sanayi kuruşlarının fazlalığı işsizliği önemli ölçüde etkilemiştir. Malatya deyince aklımıza kayısı gelir. Diğer taraftan Malatya Turgut Özal Tıp Merkezi de yaptığı karaciğer nakli ameliyatları ile bölgede ve dünya ünlü bir tıp merkezidir.  Malatya’ya gittiğimde Malatya’nın yeni valisi Doç. Dr. Ulvi Saran’ı ziyaret ederek, onun Malatya ile ilgili düşünce ve görüşlerini aldım. Vali Doç Dr. Ulvi Saran şöyle diyor;

   “Malatya pek çok açıdan özellikle ticaret ve ticari girişimler için iyi bölgedir. Geçmişte burada bir orman vardı. Burada yapılması gerekli bir atak başlattık.  Bu atakla orman varlığının Malatya’da kısa süre içinde geliştirilmesi, elden geçirilmesine yöneliktir. Her ilçemize en az 150.000 fidan dikimi projelerimiz gerçekleşiyor. Yönetim bir bütün olarak görülmelidir. Bulunduğu çevre ve hizmet alan halkı ile bütünleşmeli ve kaynaşmalıdır. Yönetimi onlarla paylaşmalıdır. Onların genel katkısını; ilin yönetimine, ilin genel girişimine sağlamalıdır. Bu böyle olmalıdır. Bunlar genel yöneticilerin özellikleridir. Mülki idare amirinin özellikleridir.

   Bu mülki idare amirler çevresini iyi dinlemeli, çevresine bir şeyler vermelidir. Onların katkılarını almalıdır. Benim bakış açım budur. Resmi görevleriniz vardır. Bunun dışında bulunduğunuz çevrenin iyiye götürülmesi ile ilgili görevler vardır. Bu anlamda yapılacak çok çalışma vardır.” Vali Doç. Dr. Ulvi Saran; yeni bir yönetim anlayışı, çalışkanlığı ve sosyal ilişkileri, engin devlet tecrübesiyle Malatya’da göreve başlayalı dört ay gibi kısa bir süre olmasına rağmen Malatya’lıların sevgisini ve takdirini kazanmış.

   Malatya’dan sonra, gazetecilik mesleğim gereği, Malatya iline bağlı Pütürge ilçesine gittim. Pütürge ilçesi; 1.181 km. bir alana sahip olup, rakımı 1250 metredir. İl merkezine 74 kilometre mesafede olup, bu yolun tamamı asfalttır. İlçenin en önemli turistik merkezi, bir kısmı Adıyaman- Kahta, bir kısmı ise Pütürge sınırları içerisinde bulunan Nemrut Dağındaki harabelerdir. Dünyanın sekizinci harikası olan ve yüksekliği on metreyi bulan büyüleyici heykelleriyle, metrelerce uzunluktaki kitabeleriyle, UNESCU Dünya Kültür Mirasında yer alan Nemrut, Pütürge ilçesine 55 km. ve Malatya’ya ise 95 kilometre uzaklıktadır. İlçeyi gezdikten sonra, Kaymakam Ender Faruk Uzunoğlu’nu ziyaret ettim.  Pütürge ve Pütürge’de yaptığı hizmetlerle ilgili görüş ve düşüncelerini aldım.

    Pütürge Kaymakamı Ender Faruk Uzunoğlu, çalışkanlığı, ürettiği projelerle herkesin takdirini kazanmış ve ürettiği projelerin birçoğunu sonuçlandırmış, Türkiye’de çalışmalarıyla örnek alınacak kaymakamlarımızdan birisidir. Göreve başlayalı yaklaşık bir yıl olmasına rağmen, ilçenin temel sorunlarını birebir çözmeye başlamış. İlçeye 30 yataklı hastane yapımını başlatmış. Dünyaca ünlü Nemrut Dağı yolu yapımını son aşamaya getirmiş, ikna komisyonları kurarak, öğrenci sayısını artırmıştır. Özellikle İstanbul’daki Pütürgeli işadamlarıyla toplantılar yaparak, ilçeye yardım yapmaları konusunda onların destek ve yardımlarını almıştır. Kısaca; çalışkan, dürüst, samimi ve devlet adamı 90.Dönem Kaymakamlık Kursu birincisi Kaymakam Ender Faruk Uzunoğlu yönetim anlayışı ile de  önemli mesaj vererek şöyle diyor; ” Bir ilçede çalışırken herkesi memnun edemezsiniz. Yüzde yüz memnuniyet demek, orada bir şeylerin taklitliliğini gösterir. Onun için bizde çalışmaya devam edeceğiz. Kafada birçok proje olabilir ama uygulanabilirliği ve karşınıza sorunlar çıktıkça, daha çok kendinizi geliştiriyorsunuz.”

    Malatya, Pütürge’yi gezdikten sonra, Elazığ iline bağlı Kovancılar ilçesine gittim. İlçede bulunan öğretmenevi güzelliği, büyüklüğü ile  Elazığ ilinde bulunan örnek öğretmenevlerinden birisidir.

Kovancılar; Doğu Anadolu Bölgesinin batısında Elazığ-Bingöl ve Elazığ-Tunceli karayollarının birleştiği önemli bir kavşak noktasında bulunmaktadır. Elazığ il merkezine 67 km. uzaklıkta olup, yukarı Fırat bölümünde Şahmiran Dağının eteğinde düz bir alan üzerinde kurulmuştur. İlçenin ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanır. 1934 yılında Romanya’dan gelen soydaşlarımızın iskanı için ilk kez yerleşime açılan bir yerdir. İlçeyi genel bir gezdikten sonra Kaymakam Selçuk Aslan’ın ziyaret ederek, Kovancılar ve yaptığı hizmetler hakkında görüş ve düşüncelerini aldım.

    Kovancılar Kaymakamı Selçuk Aslan, 1989. Dönem Kaymakamlık kursunu başarı ile bitiren kaymakamlarımızdan birisidir. Gerçekten kursta başarılı olması, Kaymakam Selçuk Aslan’ın iş hayatına da aks etmiştir. Kovancılar’da göreve başlayalı bir yıl olmasına rağmen birçok önemli projeye imza atmıştır. Sosyal ilişkileri ve devlet adamlığı vasfı ile Kovancılar halkı tarafından takdir edilmektedir. İlçe halkının ve ilçenin geleceği için yapılması gereken her şeyi yapmaya çalışmış ve birçok projeleri hayata koyuştur. Özellikle çeşitli nedenlerle okula gitmeyen çocukların büyük bir kısmını okula devam etmelerini sağlamıştır. Göreve başladığında okula gelmeyen öğrenci sayısı 1.500 iken bugün, bu rakam 20-30’a düşmüştür. Başarılı, çalışkan devlete ve millete hizmet aşkıyla dolu. Kaymakam Selçuk Aslan taşıdığı ifadeyle yönetim anlayışı konusunda şu masajı veriyor;

   “Biz burada millete hizmet için oturuyoruz. Millete efendilik yapmak, saltanat sürmek için değil, ben ne kadar hizmet edersem, o derece bir saygı göreceğim. O insanların gönlünde o denli taht kuracağım. Kapın açık olmak zorunda, her insanı dinlemek zorundasın ki anlayabilesin. Sokakta olmak zorundasın ki nabzı tutabilesin. Acı ve mutlu gününde yanında olmalısın ki senden olduğunu hissetsin ki daha açılabilsin. Ben hep şu şekilde ifade ediyorum ve sözü de bana aittir. “Milleti,  yaptığın her adımda arkana alacağın, ama insanlara, millete sırtını dönmeyeceksin. Millete sırtını dönmeden, milleti arkana almak nasıl bir denklemdir? Bunu başarabilmek. Başarılı idareci olur.

   Kaymakamlık kursunda dönem arkadaşlarım adına yapmış olduğum konuşmanın son paragrafını vurgulamak istiyorum. Bu söz duygu yüklü ve hamaset doludur. Hakikaten aynı heyecanı ben yaşıyorum. “…ve biz bozkırlarında yetişen papatyaları şehitlerinin kanlarıyla sulayarak adına vatan dediğimiz bu ülkenin taşrasında birer ışık olmak için “maddeyi bırakıp” “manaya” koşuyoruz. Bize gam, bize keder, bize dert yoktur.”

   Böyle çalışkan ve hizmet aşkı dolu kaymakam ve valilerimizin çoğalması dileğiyle…

     

 

 

 

                                                                                   

Ergene Nehri temizlik kampanyası

0

 Haber: İlker ÇAKAN

   Edirne- İpsala ilçesinde gerçekleştirilen, Trakya Oda ve Borsaları Müşterek Bölge Toplantısı”nda alınan karara istinaden, Ergene Nehri’nin kirliliği konusunda somut adımların atılması amacıyla, Edirne Milletvekili Prof. Dr. Necdet Budak’ın koordinasyonunda,

kalabalık bir heyet, Çevre ve Orman Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu ile görüşmek için Ankara’ya geliyor. Öncülüğünü Trakya Oda ve Borsalarının yaptığı “Ergene için elele” kampanyası için Çevre ve Orman Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu ile  DSİ Genel Müdürlüğü’nde bir görüşme gerçekleştirilecek.

Ülke tarımını ve geleceğimiz olan gençlerimizin sağlığını olumsuz etkileyen

   TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve Edirne Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Yardımcı görüşme öncesi yaptığı açıklamada şunları söyledi;  “Ülke tarımını ve geleceğimiz olan gençlerimizin sağlığını olumsuz etkileyen, çok yakın bir tarihte arazilerimizin ekim yapılamayacak duruma gelmesine sebep olan Ergene Nehrinin temizlenmesi için kampanya başlattık. Kangren haline gelmiş bir sorun olan Ergene Nehri’nin ele alınacağı bu önemli görüşmeye, Trakya Bölgesi Oda ve Borsalarının Meclis ve Yönetim Kurulu Başkanları destek verecek. Ayrıca, bölge milletvekilleri, Uzunköprü ilçesi yöneticileri ile sivil toplum örgütleri de katılacak.”

 

 

 

 

 

 

 

 

Bir bayram daha

0

Şu mübarek günde küsmek olur mu?

Uzat ellerini bayramlaşalım,

Tanrı selamını kesmek olur mu?

Uzat ellerini bayramlaşalım…

 

    …diye başlayan bir nağme takılır dillerimize her bayram. Eğer içimizin derinliklerinde inceden inceye sızlayan bir dargınlık yarası varsa.. Ve sessiz sitemlerle söyleniriz; toplumsal ezberimiz olan “nerede o eski bayramlar” diye. Yıllar öncesinde de, günümüzde de aynı duygularla taze sitemmiş gibi söyleriz hemde. Oysa kendiliğinden mi değişiyor? Bayramlar yıllar geçtikçe. Failleri yine bizler değil miyiz? canım bayramların alışılagelmiş güzelim örf ve adetlerini hoyratça yıpratan. Kuşaklar arası anlayış, yaşayış, algılayış, bekleyiş farklılıklarından kaynaklanıyor en çok da.

    Evet. inkar edilemeyecek, önemli yaralarımız da var. Muhakkak bayramlarımızın üzerine kara gölgeler gibi çöken. Eskiden minik eller şeker toplamak, harçlık almak için korkusuzca çalardı kapıları. Tanımadıkları insanlarca kandırılıp, kaçırılma endişeleri yoktu mesela. Asker anneleri kınalayıp peygamber ocağına gönderirken kuzularını, kendine bile söyleyemediği acaba(!)larla telaşlanmıyordu belki bu kadar. Bayram coşkularının anlatıldığı haberleri beklerken, cennet vatanımızın içinden çıkan hainlerin çirkin hesaplarını, oyun içinde oynanan oyunları, her defasında bir başka isimle insanımızı tehdit eden onca ithal salgın hastalıkları, izlemiyorduk bu kadar…

    Her öfkesine yenik düşenin, eşini, annesini, babasını, çocuğunu, sevdiğini hunharca kesip, doğradığına şahit olmuyorduk bu denli. Ama bu kara tablolardan bir nebze sıyrılıp, bütün metanetimizle, içimizde bir yerlerde hala saklı duran o Osmanlı ruhuyla bakalım etrafımıza ne dersiniz. Bunun için çok nedenimiz var. Kültürümüzde oluşan yozlaşmalara rağmen, eğitime daha fazla önem vererek, evlatlarımızı özümüzde var olan, hoşgörü anlayışıyla yetiştirmek bizim elimizde. Vatan, millet, bayrak aşkıyla, birliğimizi, kardeşliğimizi yok etmeye çalışanlara karşı uyanık olmak bizim elimizde.

   Dünyayı sarsan mali ve siyasi krizlere rağmen, isyan bayrakları açıp düşman sevindirmek yerine, sabırlı, çalışan, üreten bireyler olmak bizim elimizde. Bunlar tabi ki hepimizin meselesi. Ancak bayramları bayram olarak, yaşamanın sevincini neden bir kenara atalım ki. Buna hakkımız var mı? Mevla lütfetmiş, kaynaşmak, sevinmek adına böyle özel günleri bizlere hediye etmiş ötesi var mı?

    Bırakalım oflanmaları, sızlanmaları da bayram sabahında elini öpecek bir büyüğü olmayan öksüzleri, yetimleri getirelim aklımıza. Yalnızlıklarını, boyunlarının ne kadar bükük olduğunu, öyle günlerde daha derinden hissedip, sessizce köşelerde gözyaşı döken garipleri.. Terk edilmiş, itilmiş, unutulmuş çaresizleri. Karnını doyurmaktan aciz biçareleri.

Gelin bayramları bayram edelim, onlar için. Verecek bir şeylerimiz de yoksa şayet gözyaşlarını silelim şefkatle, yalnız değilsiniz diyelim, sizin hüznünüz, bizim hüznümüzdür diyelim.. Sofralarımıza bir tabak daha koyalım onlar için. Yüreklerine, yüreklerimizden yollar açalım.

    İşte budur asıl bayram. Bunu yapamayacak kadar da acizlik ve gaflet içinde olacağımızı düşünemiyorum. Eski bayramların özlemine takılıp hikayeler okumaktansa, haydi gelin, bu bayram bir mahzun kalbin bayramını kutlayalım…Felaket senaryolarının olmadığı, cinayetlerin yaşanmadığı, birlik ve beraberliğimizin sarsılmadığı.. velhasıl ağzımızın tadının bozulmadığı nice mutlu bayramlara….

 

 

 

 

TOBB Başkan Yardımcısı Halim Mete: “Sarp’ta Ortak Kapı Modeli”

0

Haber: İlker ÇAKAN

    Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin onursal üye olarak yer aldığı Karadeniz Ekonomi İşbirliği Teşkilatı Karayolu Taşımacıları Birliği (BSEC-URTA) ve üyesi bulunduğu Uluslararası Karayolu Taşımacılığı Birliği (IRU) Genel Kurulları, TOBB Başkan Yardımcısı Halim Mete’nin katılımıyla Cenevre’de gerçekleştirildi. Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Karayolu Taşımacıları Birliği (BSEC-URTA) Genel Kurulunda söz alan TOBB Başkan Yardımcısı Halim Mete şunları söyledi;

Türkiye ulaştırmaya ilişkin fiziksel ve yasal altyapısını iyileştirdi

    “Karadeniz bölgesindeki ülkelerin Asya ve Avrupa’yı birbirine bağlayan avantajlı konumundadır. Tarihi ipek yolunun yeniden canlandırılması vizyonuna, tüm ülke temsilcilerinin destek vermesi gerekir. Türkiye ulaştırmaya ilişkin fiziksel ve yasal altyapısını iyileştirdi. bu kapsamda önem arz eden Karadeniz Otoyolu’nun yapımının tamamlandığını, ayrıca Karadeniz kıyısında Hopa, Rize, Trabzon, Giresun ve Samsun limanlarının kapasitelerinin de geliştirilerek modernize edildi. Diğer taraftan, fiziksel altyapı iyileştirmeleri çerçevesinde, Türk özel sektörünün üzerine düşeni yapmakta olduğunu ifade etmek istiyorum.

Sarp Sınır Kapısının Gürcistan tarafını da modernize etmeyi

   TOBB olarak Avrupa sınırlarımızda yer alan Kapıkule, Hamzabeyli ve İpsala, Irak sınırımızda bulunan Habur, Gürcistan sınırımız olan Sarp ve Suriye sınırımız olan Cilvegözü sınır kapılarını kamu bütçesine yük getirmeksizin modernize ettik. Önümüzdeki dönemde Sarp Sınır Kapısının Gürcistan tarafını da modernize etmeyi ve işlemleri hızlandıracak bir Ortak Kapı Modeli’ni hayata geçirmeyi planlıyoruz. Ayrıca, KEİ bölgesinde bulunan diğer komşularımız ile de deneyimlerimizi paylaşmaya her zaman hazır olduğumuzu belirtmek isterim. Ayrıca, çok modlu taşımacılığın giderek daha fazla kullanılıyor olması yalnızca karayolu değil, hava, deniz ve tren yolu taşımacılığı için de gerekli modernizasyonların yapılmasını gerekli kılmaktadır

Hızlı değişimlere, hızlı yanıtlar verilmesinin gerektiği

    Hızlı değişimlere, hızlı yanıtlar verilmesinin gerektiği ama hükümet bütçelerinin yeterli olmadığı durumlarda, hükümetlere kamu-özel sektör işbirliği çerçevesinde projeler götürmenin özel sektör kuruluşlarının sorumlulukları arasında yer aldığını düşünüyorum. Günümüz dünyasında bu tarz projeler için, finansman temin etmek de zor değildir.  Bu yüzden özel sektör temsilcileri, karşılaştıkları sorunların çözümü için beklemek yerine, harekete geçmeli ve hükümetlerini de harekete geçirmelidirler.”

 

Ordu Milletvekili Av. Rıdvan Yalçın: “Kaç kişi dinlenmekte?”

0

Haber: İlker ÇAKAN

   MHP Ordu Milletvekili Av. Rıdvan Yalçın; Adalet Bakanı Sadullah Ergin tarafından sözlü olarak cevaplandırılması amacıyla TBMM Başkanlığına sunduğu soru önergesinde şöyledir;

Haklarında dinleme kararı verilmiş kaç kişi bulunmaktadır?

   “İktidarınız döneminde yıllar itibariyle haklarında dinleme kararı verilmiş kaç kişi bulunmaktadır? Halen kaç kişi dinlenmekte ya da başka bir teknik takip yöntemiyle izlenmektedir? Dinlenildiği anlaşılan bir kısım yargı mensubu ve özellikle Yargıtay’ın dinlenilmelerinde, Ankara Mahkemeleri yerine İstanbul Mahkemelerinin karar vermesi, gerekçesi nedir? İnsanların bütün varlıkları ve özgürlükleri hakkında karar veren hakim savcılar, ciddi suçlar işlemiş olabilecekleri şüphesiyle dinleniyorsa, bu durumdaki hakim savcıların kararlarına vatandaşımız nasıl güvenecektir?
Soruşturma yaptığı bir suç duyurusu var mıdır?

   Bu durumdaki hakim savcıların görevlerine devam etmeleri, uygun mudur? Yok eğer bu durumdaki hakim savcılar başka amaçlarla dinleniliyorsa bu durum uygun mudur?  Bakanlığınızın bugüne kadar usulsüz dinleme yasa dışı dinleme ve bu bilgiler ifşa etme isnatları ile başlattığı bir soruşturma yaptığı bir suç duyurusu var mıdır? Varsa hangileridir?”

 

 

Of Kaymakamı Tuncay Sonel’den gazilere vefa örneği

0

Haber: İlker ÇAKAN

   Türkiye Muharip Gaziler Derneği Genel Başkanı Emekli Albay Şükrü Tandoğan ve 65 şube başkanı Of’u ziyaret etti. Trabzon Gaziler Derneğinin yeni binasının açılışı için Trabzon’da bulunan ve tarihi, turistik yerleri gezen şube başkanları, Uzungöl ve Of’ta  Kaymakamı Tuncay SONEL’in misafiri oldular. Of’un girişinde minik kız öğrencilerin folklor oyunuyla karşılanan gazilere, Of halkı tarafından büyük ilgi gösterildi. Folklor oyununa da eşlik eden gaziler, Of halkının misafirperverliğinden dolayı kendilerine çok teşekkür ederiz. Böylesine sıcak ilgi ve karşılamadan dolayı çok mutlu olduk. Bu günü tatlı bir anı olarak hatırlayacağız diyerek duygularını belirttiler.

 
                                         
                                        Türkiye Muharip Gaziler Derneği  Üyeleri
 
Onu nereye giderse gitsin, unutmayacağız

   Türkiye Muharip Gaziler Derneği Başkanı Emekli Albay Şükrü Tandoğan ise yaptığı konuşmada şunları söyledi; “Sayın Kaymakamımızın çalıştığı bütün bölgelerde kendilerine vermiş olduğu desteklerden dolayı kendisine çok teşekkür ederiz. Her zaman bizim yanımızda olduğunu bilmek bizleri çok mutlu ediyor. Daha önceki görev yeri Şanlıurfa’da gazilerimize alınan hizmet binasına verdiği desteği unutmak mümkün değil diyerek onu nereye giderse gitsin, unutmayacağız.”.

   Karşılamanın ardından sahil tesislerinde güneşin batışını izleyerek, çaylarını yudumlayan, gazilerimiz yeşil ile mavinin birleştiği bu güzel yörede olmanın mutluluğunu dile getirdiler. Günün anısına ilçe kaymakamı tarafından hazırlanan yöresel armağanlar gazilerimize takdim edildi. Şehit Ailelerinin ve gazilerimizin başlarının tacı olduğunu belirten Of Kaymakamı Tuncay  Sonel’de  “Bu gün ilçemize gelerek, bizleri onurlandıran başta Muharip Gaziler Derneği Genel Başkanı olmak üzere güzel vatanımızın dört bir yanından gelen tüm gaziler derneği şube başkanlarımıza şükranlarımı sunuyorum, inşallah yöremizden güzel anılarla ayrılmışlardır.” Diyerek, yakın ilgi ve sevgi de bulundu.

Of Kaymakamı Tuncay Sonel’den hayırsever sevgisi

0

Haber: İlker ÇAKAN

    Trabzon-Of ilçesinde Saime Karaman tarafından arsası bağışlanan, hayırsever işadamı Dursun Dumangöz tarafından yaptırılan, Kireçli köyünde 1  2 derslikten oluşan ve 1 milyon TL mal olan Kireçli Dursun Dumangöz İlköğretim Okulunun açılışına; Trabzon Milletvekili Kemalettin Göktaş, Of Kaymakam Tuncay Sonel, Of Belediye Başkanı Oktay Saral, İl Milli Eğitim Müdürü Selim Yavuz Sandıkçı, İl Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcısı Nurettin Tandoğan, hayırsever İşadamı Dursun Dumangöz, Okulun yerini bağışlayan Saime Karaman, katıldı.

    Of Kaymakamı Tuncay Sonel ve törene katılanlar tarafından okulun girişinde Folklor oyunu ile karşılanan cumhuriyetle yaşıt hayırsever işadamı Dursun Dumangöz’ün mutluluğu görülmeye değerdi. Kendi adına ikinci okulu yaptırdığını belirten Dursun Dumangöz, inşallah ömrüm vefa ettiği sürece eğitime her türlü katkıyı vermeye devam edeceğini söyledi.  Milletvekilimiz Kemalettin Göktaş’a, Yalova’dan okulun açılışına katılmak üzere Of’a gelen eli öpülesi Dursun Dumangöz amcaya çok teşekkür ederim diyerek hayırseverin yanına giden ve elini öpen Of Kaymakamı Tuncay Sonel, daha sonra şunları söyledi;

Bunlar bizim gizli kahramanlarımız

   “Bugün  anlamlı bir gün. Eğitime yapılan yatırım çok önemli. Bu konuda marka Ofumuzun marka insanları var. İşte onlardan bir tanesi, cumhuriyetle yaşıt Dursun Dumangöz amcamız, yine okulun bahçesini bağışlayan Saime Karaman teyzemiz. Bunlar bizim gizli kahramanlarımız. Ülkemizin kurucusu büyük önder Mustafa Kemal Atatürk ve onun silah arkadaşlarına, şehitlerimize ve gazilerimize karşı hepimizin sorumluluğu var. Bu ülkeye hep beraber sözde değil özde sahip çıkacağız ve çok çalışarak bir yerlere getireceğiz. Buradan bize her türlü desteği veren sayın vekilimize çok teşekkür ediyorum.

 
                                  
                                        Trabzon Milletvekili Kemalettin Göktaş-
                                                Of Kaymakamı Tuncay Sonel-
                                     İşadamı Dursun Dumangöz okulun açılışında
 
Özel sektör mantığıyla hareket de ediyoruz

   Yine valimizden tutunda, en alt kademede ki görevlilerimize en derin saygılarımı ve sevgilerimi sunmak istiyorum. Biz ekip çalışmasıyla özel sektör mantığıyla hareket de ediyoruz, okul öncesinde, okuma yazma kurslarında başarılı öğretmenlerimizi yurtdışı geziler ile ödüllendirdik,  hatta bundan önceki yıllarda dört yıllık ve üzerini kazanan öğrencilerimiz ortalama 25 civarındayken bu yıl üç katı olması durumunda İtalya gezisi sözü vermiştim okul müdürlerimize, sonuçta 83 öğrenci kazanınca biz de sözümüzde durarak İtalya’ya gönderiyoruz yeter ki başarı hep daim olsun.” Trabzon Millet vekili Kemalettin Göktaş ise yaptığı konuşmada şunları söyledi;

Bir ülkenin geleceği eğitimden geçiyor

   ” Kaymakam beyin bizleri topladığı, Dursun amcanın vesile olduğu için kendilerine çok teşekkür ediyorum. Bir ülkenin geleceği eğitimden geçiyor. Bir toplum ne kadar çok okursa, ne kadar çok eğitim seviyesini yükseltirse o ülke ilerler ve kalkınır. Bu konuda velilerimize çok iş düşüyor. Her zaman öğretmenlerimizle beraber olun ve çocuklarınızı takip edin, çünkü onlar bizim geleceğimiz dedi. Buradan gözümün arkada olmadığını belirtmek istiyorum. Çünkü Kaymakam ataması zamanı Of’a öyle bir Kaymakam atamamız lazım ki bütün Of halkı ile bütünleşmeli, arı gibi çalışması lazım dedim.

Makamına gitseniz; kapısı herkese açık, gururu, kibiri yok

   Bu konuyu bir arkadaşımla paylaştım. Arkadaşım bana böyle bir Kaymakam var, Şanlıurfa- Birecik Kaymakamı dedi. Araştırdım gerçekten öyle. Hiç haberi yokken kararnamede baktı Of Kaymakamı olmuş. Ben rahatladım artık, gözüm arkada değil. Makamına gitseniz kapısı herkese açık, gururu, kibiri yok, İstediğiniz zaman kendisine ulaşabilirsiniz. Adeta sizden biri, kendisine ne kadar övgü dizsek azdır. Of’umuzu Ofluları mutlu ettiği için buradan kendisine çok teşekkür ediyorum diyerek duygularını dile getirdi.”

 

Of Kaymakamı Tuncay Sonelden fakir sevinci

0

Haber: İlker ÇAKAN

   Halk arasında fakir babası olarak anılan Trabzon-Of Kaymakamı Tuncay Sonel tarafından maddi durumu iyi olmayan 61 yetim, öksüz ve engelli aileye Kurban Bayramı nedeniyle kurbanlık koç dağıtıldı. Of’a ilk atandığında ilçedeki 212 yetim, öksüz ile 575 engelli vatandaşı tespit ettiren ve gerçekleştirdiği projelerle onlara her türlü desteği veren, Of Kaymakamı Tuncay Sonel, yaklaşan Kurban Bayramı öncesi yine onları unutmayarak başta yetim ve öksüzler olmak üzere 61 aileye kurbanlık koç göndererek, onlara devletin sıcaklığını ve şefkatini gösterdi.

Allah kaymakamımızdan razı olsun

   Yağmurlu bir günde Kaymakam Tuncay Sonel’in bizzat kendisi tarafında seçilerek alınan ve ailelere teslim edilen Koçları gören Çocukların mutluluğu görülmeye değerdi. Kırmızı kurdelelerle süslenen kurbanlık koçlar, daha önceden tespit edilen ailelerin adreslerine kaymakamlık personeli tarafından teslim edildi. Serince Köyünde Çay yarıcısı olarak dört çocuğu ile hayata tutunmaya çalışan Havva Kır “Allah kaymakamımızdan razı olsun. Daha önce zor şartlarda okumaya çalışan kızlarıma mektup yazmıştı ve onlardan babanız hayatta olsa idi ne isterdiniz diye sormuştu. O zaman inanamamıştık. Biri bize şaka yapılıyor sanmıştık. Ne zaman ki çocuklarımın kendisine mektup yazarak istedikleri bilgisayar, elbiseler, çalışma masası evimize geldi çok mutlu olduk

 
                                
                                          Kaymakam Tuncay Sonel
                                Kimsesiz ve yetimlere kurbanlık seçerken
 
Hayata sıkı tutunmamızı sağlıyor

   Maddi durumumuz iyi olmadığından Kurban kesemiyorduk. Ama dün Kaymakamlıktan bizi arayıp kurban bayramı dolayısıyla size koç getireceğiz deyince çok sevindik. Allah kendisinden razı olsun. Bizleri hatırlaması her derdimize çare bulmak için çalışması bizleri çok mutlu ediyor ve hayata sıkı  tutunmamızı sağlıyor. Özellikle çocuklarım kendisini çok seviyorlar. Kendilerinin bundan sonra ki tek amaçlarının okuyarak Kaymakam amcalarının yaptıklarına karşılık teşekkür etmek.” diyerek duygularını dile getirdi. Devletin şefkatli ellerinin her zaman vatandaşların yanında olduğunu belirten Of Kaymakamı Tuncay Sonel,”İlçemizde bulunan Yetim Öksüz, kimsesiz ve engelli vatandaşlarımızın yanlarında olduğumuzu hissettirmek ve bayramlarının daha coşkulu kutlanmasını sağlamak amacıyla böyle bir uygulama yaptıklarını söyledi.

 

 

error: Content is protected !!