Cuma, Nisan 26, 2024
tr
Ana Sayfa EKONOMİ Kendine güvenen bir Türkiye istiyoruz

Kendine güvenen bir Türkiye istiyoruz

Haber: İlker ÇAKAN

   Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, “İşsizlikle mücadele için Türkiye’de Genç Girişimciliğinin güçlendirilmesi” amacıyla; TOBB Genç Girişimciler Kurulu ile bütün illerin Genç Girişimciler Kurullarını 20 Aralık 2009 Pazar günü Ankara’da TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi’nde 1. Genç Girişimciler Kurulu toplantısında bir araya getirdi. Ayrıca açılış konuşmalarının ardından “Genç Girişimciliğin Geliştirilmesi: Kaynaklar ve İyi Uygulamalar” konulu bir panel düzenlendi. Yaklaşık 1000 kişinin katıldığı toplantının açılış konuşmasını TOBB Genç Girişimciler Kurulu Başkanı Ali Sabancı yaptı. TOBB Başkanı ve Genç Girişimciler Kurulu Onursal Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu da; “İşsizlikle Mücadelede Girişimciliğin Rolü” konulu yaptığı konuşmada şunları söyledi; 

Zaman bendedir, mekân bana emanettir

   “Sizleri görünce salonun enerjisini hissedince büyük heyecan duydum. 81 ilden gelmiş, Türkiye’yi büyütme, zenginleştirme hedefiyle yola çıkmış gençler, işte burada. İcat çıkartan, eski köye yeni adet getiren, taşın altına elini koyan gençler burada. Tıpkı usta şair Necip Fazıl’ın dediği gibi. “Zaman bendedir, mekân bana emanettir” diyen cesaretli gençler burada. Sizler geleceksiniz! Sizler Türkiye’nin geleceğisiniz! Genç müteşebbis arkadaşlarımızla, Türkiye’nin zenginleşme yolculuğunda daha emin adımlarla ilerleyeceğiz. O yüzden sizlere yürekten hoş geldiniz diyorum.

Girişimci ruhun başarısı

   TOBB olarak ülkemizde girişimciliğin desteklenmesini, hem ekonomik büyüme hem de istihdam artışı anlamında gerekli görüyoruz. İkinci dünya savaşında yerle bir edilen Almanya ve Japonya, yirmi yıl içinde, iktisadi birer dev haline geldilerse, bunun sebebi, daha 20. yüzyılın başında, son derece gelişmiş, “girişimci orta sınıf”a sahip olmalarıydı. Doğu bloğu ise bilimsizlikten, eğitimsizlikten ve kaynaksızlıktan değil, girişimci orta sınıfın yokluğundan batmıştır. Nasıl ki günümüzde Çin ekonomisinin yükselişinde ucuz işgücünün, ABD ekonomisinin kalkınmasında birikmiş sermaye avantajının önemi ön plana çıkıyorsa, ben inanıyorum ki, Türkiye ekonomisinin üzerinde yükseldiği temel direk de, girişimci ruhun başarısıdır. Bunun en iyi göstergesi de, bundan 30 yıl önce yeterli sermaye birikiminden yoksun, teknolojiden uzak olan ülkemizin, sadece çeyrek yüzyılda ekonomik alanda kat ettiği mesafedir. Bu mesafenin en temel sayısal göstergesi, 11 kat artan milli gelirimizdir. Böylece Türkiye, 1980’de milli gelir büyüklüğü anlamında dünyada 25. sıradayken, geçen yılsonu itibariyle 17. sıraya yükselmiştir.

Turizmde, dünyanın önde gelen cazibe merkezlerinden biri

   Türkiye bugün, İtalya’dan Çin’e uzanan geniş bir coğrafyada, özel sektörü en gelişmiş ülkedir. En büyük sanayi üretim kapasitesini kurmuş ülkedir. Bugün, Balkanlarda, Kafkaslarda, Orta Asya’da ve Ortadoğu’da, dünya’nın neresine giderseniz gidin bir Türk girişimciyi görürsünüz. 200’den fazla ülkeye mal satıyoruz. Bu ihracatın yarısını gelişmiş Batı ülkelerine yapıyoruz. Dünyanın en gelişmiş piyasalarıyla rekabet edecek kalitede, sanayi ürünleri üretiyoruz. Müteahhitlerimiz 70 ülkede iş yapıyor. Turizmde, dünyanın önde gelen cazibe merkezlerinden biri haline geliyoruz. İşte 30 senede kat ettiğimiz mesafenin itici gücü, Türk insanının sahip olduğu bu müthiş girişimcilik ruhudur. Peki, bu müteşebbis ruhla ulaştığımız mesafe yeterlimidir? Elbette değildir. Zira hedeflerimiz çok büyük, dünya’nın en büyük 10 ekonomisi arasına girmek istiyoruz. O zaman öncelikle girişimci sayımızı arttırmamız gerekiyor. Bakın, uluslararası girişimcilik endeksine göre, 100 yetişkin içinde, şirket kuran insanların sayısına bakıldığında, Türkiye ancak yüzde 4,6 ile 29. sırada yer almaktadır. Bu sayı ABD`de yüzde 11,7, Güney Kore`de yüzde 15, Meksika`da yüzde 18,7’dir.

Türkiye nüfusunun yarısı, 28 yaşın altında

   Aslında bu sorunumuzun temeli geçmişe dayanmaktadır. 1912’de ülkemizi ziyaret eden yabancı bir yazar ülkemizi tasvir ederken şu sözleri kullanmıştır.”Yalnız memurluk etmek, askerlik yapmak, ticaret ve sanayiye rağbet göstermemek, Türkleri eksiltmiş ve fakirleştirmiştir. Teşebbüs fikri ve gayreti olmayınca de kazançları sınırlı kalmıştır.” İşte geçmişten aldığımız bu dersle, adeta tohum saçıyoruz toprağa, Türkiye’nin yepyeni girişimcileri çıksın diye. Bu açıdan ben, girişimciliği, ülkemizin kalkınmasının temel unsuru olarak görüyorum. Dahası, ülkemizdeki 6 milyona yaklaşan işsize ve her yıl işgücü piyasasına giren 700 bin gencimize, iş olanağı sağlamanın tek yolu, girişimci sayımızı artırmak, özel sektörümüzün hacmini büyütmektir. Ülkemizi zenginleştirecek, kalkındıracak, işsizlere iş bulacaksak girişimciliği mutlaka özendirmeli ve teşvik etmeliyiz. Her ne kadar, ülkemizdeki girişimci sayısının nüfus içindeki payı, kimi ülkelere göre düşük olsa da, ben bu oranın hızla artacağına inanıyorum. Bunu üç somut gerçeğe dayanarak söylüyorum. Birincisi, Türkiye nüfusunun yarısı, 28 yaşın altında, yani nüfusumuz iş üretme potansiyeli yüksek gençlerden oluşmaktadır. Avrupa Birliği ülkeleri içerisinde en genç nüfusa sahip olan ülkemizin elindeki bu büyük gücün farkında olmalıyız. Bakınız, İrlanda 1,200 dolar olan kişi başına milli gelirini girişimciliği ön plana çıkararak, Avrupa Birliği fonlarını da doğru kullanarak 22 bin dolara çıkardı. 

Türkiye’nin 7 bölgesi ve 81 iline yayılacak

   İkincisi, atıl kalan girişimciliği harekete geçirecek ve potansiyel girişimcilere yol gösterecek kurum ve altyapıların ülkemizde hızla gelişiyor olmasıdır. Burada, bizlerin üzerine önemli görevler düşüyor. Dünyada ve ülkemizde, genç girişimcilerin karşı karşıya kaldığı temel iki sorun vardır. Bunlar, piyasa içerisinde yeterli tecrübeye sahip olmamaları ve finansmana ulaşım sıkıntısıdır. Yapılması gereken, genç girişimcilerle, mevcut kurumlarımızın sahip olduğu bilgi, birikim, deneyim ve kaynakları bir araya getirmektir. Biz de, TOBB olarak, özellikle kadın girişimcilerimizin ve genç girişimcilerin sayısıyla niteliğinin artırılmasını ve örgütlenmesini son derece önemsiyoruz. İşte bu nedenle bu konuda önemli bir adım attık. Birliğimiz bünyesinde, Türkiye’nin 7 bölgesi ve 81 iline yayılacak altyapıya sahip, iki oluşumu, Kadın Girişimciler Kurulu ve Genç Girişimciler Kurulu’nu, hayata geçirdik.

Balık verme, balık tutmayı öğret

  Yeni fikir ve projelerini hayata geçirecek kaynağa ulaşamayan girişimci şirketler için, KOBİ Girişim Sermayesi şirketini kurduk. TOBB olarak kurucu ortağı olduğumuz Kredi Garanti Fonu, özellikle kadın girişimcileri desteklemeyi hedefledi. Girişimcilik, iş geliştirme, pazarlama, finansman yönetimi gibi konularda girişimcilerimize yol göstermesi için Avrupa Komisyonu ile birlikte 15 şehirde kısa adı ABİGEM olan İş Geliştirme Merkezilerini kurduk. ABİGEM’ler, Kobilerimize küresel rekabette ayakta kalabilmek için şart olan, kurumsallaşma, proje hazırlama ve yurtdışına açılma için danışmanlık hizmetlerini sunmaktadır. TOBB olarak girişimciliğimizi kuvvetlendirmek üzere, dünyaca ünlü teknoloji şirketi Cisco System ve TOBB Ekonomi-Teknoloji Üniversitesi ile birlikte çok sayıda ülkede uzun zamandır yürütülmekte olan CISCO Girişimcilik Programı’nı ülkemizde başlattık. “Balık verme, balık tutmayı öğret” sözünü duymuşsunuzdur. İşte bu programın amacı aslında budur.

Dünyanın en büyük 10 ekonomisi içine girme hedefimiz

  Girişimcilik hususunda, gelecekten çok umutlu olmamın üçüncü somut dayanağı ise, günümüz gençlerinin, bizlerden çok daha eğitimli ve donanımlı yetiştiğini görmemdir. Bu salondaki genç girişimciler, bizim gençlik yıllarımıza oranla, kat kat daha eğitimli ve bilgili. Biz televizyonun yüzünü, icadından çeyrek yüzyıl sonra ancak görebildik. Bırakın internet’i, telefonla yurtdışı görüşme yapabilmek için, PTT’de sıraya girerdik. Kaldı ki, o dönemde maddi imkânınız olsa da bu tür teknolojilere ulaşamazdınız, çünkü devletin bu imkânları kullanacak altyapısı yoktu. Ama bugün, dünyada icat edilen her yeniliğe, üretilen her bilgiye, bütün dünya ile aynı anda ulaşma imkânına sahipsiniz. Bu sizler için hem büyük bir fırsat, hem de büyük bir sorumluluğu beraberinde getiriyor. İnanıyorum ki genç girişimci arkadaşlarım, çok daha kısa bir sürede bu başarının kat kat daha fazlasını elde edeceklerdir. Ve dünyanın en büyük 10 ekonomisi içine girme hedefimize ulaşacaklardır. Burada önemli olan bir diğer nokta demokrasinin yerleşmesidir. Demokrasinin kalitesini arttırmadan, güçlü bir ekonomiye sahip olmamız mümkün değildir. Altını çizerek söylüyorum ekmek, emniyet ve hürriyet birbirinden ayrılmaz bir bütündür.

Bu olayların vebali hepimizin üzerinde

   Son olarak iki gözlememi sizinle paylaşmak istiyorum. Birincisi geçen Perşembe günü, İstanbul’dayken, Eminönü’nde bir piyango bayisinin önünden geçtim. Gördüklerim beni hem üzdü hem de düşündürdü. Piyango bayisinin önünde çok uzun bir kuyruk vardı ve kuyrukta bekleyenlerin çok büyük bir kısmı gençlerdi. Öte yandan televizyonda yayınlanan ve büyük paralar vaat eden yarışma programlarının giderek artması ve bunların gençler için umut kapısı haline gelmesi de ayrıca düşündürücü. Hatta bir yarışma programına başvuranların sayısı milyonu aşmıştı. Bu gençler, geleceği kısa yoldan garanti altına almak istiyorlar. Ama böyle bir gelecek olamaz. Sonra istatistiklere baktım. Yasal olarak oynatılan şans oyunlarının hasılatı 2007’de 5.2 milyar TL iken 2008’de yüzde 19 artarak 6.2 milyar TL’ye yükselmiş.

Bir diğer gözlemim hepimizi rahatsız eden bazı televizyon görüntüleri.  Sokağa dökülen gençler ve gençler arasındaki kavga. Bunun nedenleri ve sonuçları  üzerine çok şey söylenebilir, analizler yapılabilir. Ben, bu konuda  bugünün anlamına da uygun olarak tek bir şey söylemek istiyorum. Bu olayların vebali hepimizin üzerinde.  Her siyasi parti,  Türkiye’deki  bütün sivil toplum örgütleri, dernekler, bürokratlar, üniversiteler kısaca herkes sorumlu. Her kesimin ne yapması gerektiğini başka platformlarda tartışırız.

81 ilden gelen 1000 girişimci gencin vebali nedir?

   Peki, bu salondakilerin sorumluluğu nedir?  81 ilden gelen 1000 girişimci gencin vebali nedir? Türkiye’nin yeni bir başarı hikâyesine ihtiyacı var. Ve bu başarı hikâyesini her il kendisi yazmalı. Her ilde hatta ilçede bir umut rüzgârına ihtiyaç var.  Bu umut rüzgârını estirecek sizlersiniz. Unutmayın, gençlerin geleceği ülkenin, ülkenin geleceği de gençlerin geleceğine bağlıdır.  Bu geleceğin tek bir anahtarı var: O da girişimcilik. Elbette sizlere Türkiye’nin kalkınma sürecinde çok işler düşüyor. Bugüne kadar girişimcilerimiz, Türkiye’nin geri dönülemez değişim ve dönüşüm sürecinin neferleri oldular. Olmaya da devam edecekler. Ancak ben sizlere baktığım zaman başka bir şeyi görüyorum. Sizler Türkiye’nin bugünüsünüz, yarınısınız.  Önümüzdeki dönemde bayrağı sizler teslim alacaksınız.  Sizler emek verensiniz, üretensiniz, ülkeniz için fedakârlık yapan insanlarsınız. Sizler, bölgelerinizin rol modeli olacaksınız. İşte bu sorumlulukla hareket etmek zorundasınız.

Türkiye ve dünya için çaba gösterin

   Kimseyi öteki gibi görmeyin. Birbirinizi sevin, aynı fikirde olmasanız da, anlayış gösterin, empati kurun. Dünya ve Türkiye’deki adaletsizliklere katkıda bulunmayın. Güçlünün haklı olduğu değil, haklının güçlü olduğu bir Türkiye ve dünya için çaba gösterin. Hangi dünya görüşünde olursanız olun ister solcu, ister sağcı hiç fark etmez ama vicdanlı olun. Demokrasiye sahip çıkacağız, hukukun üstünlüğünü her daim savunacağız. Evet, sorunlar var mı? Var. Eksiklikler var mı? Var. Ayağımızda prangalar var mı? Var. Ama umutsuzluğa yer yok.

 
                            
                                  TOBB Genç Girişimciler Kurulu Anıtkabirde
 
Güçlünün haklı olduğu değil, haklının güçlü olduğu bir Türkiye istiyoruz

   Bizler; Cumhuriyetin kazanımlarının korunduğu, değerlerimize saygılı ve dünya standartlarında bir yaşam tarzı istiyoruz. Özgürlükler alanının genişlediği bir ülke istiyoruz.

Güçlünün haklı olduğu değil, haklının güçlü olduğu bir Türkiye istiyoruz, vehimlere kapılıp, kendi yarattığı korkularına esir olmayan, kendine güvenen bir Türkiye istiyoruz. En önemlisi 72 milyonu refah içersinde yaşayan bir Türkiye istiyoruz. Bunu da hep birlikte çalışarak başaracağımıza inanıyoruz. Bu yolda, sizlere güveniyoruz! İnanıyoruz! Gurur duyuyoruz.”

YORUM YAP

Please enter your comment!
Please enter your name here

SON HABERLER

Gürcistan, Avrupa’nın en güvenli ülkelerinden birisi

Gürcistan; farklı doğası, kültürü ve tarihi zenginliği ile bilinen muhteşem bir ülkedir. Gürcistan'ın adı Aziz George'dan geliyor Gürcistan'ın İngilizce ismi "Georgia"nın kökeni kesin olarak bilinmese de,...

Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya

Anayasa Mahkemesi Başkanı Prof. Dr. Zühtü Arslan’ın görev süresinin 20 Nisan’da dolacak olması nedeniyle Anayasa Mahkemesinde Genel Kurul’da bugün başkanlık seçimi yapıldı. Genel Kurul’da...

Önce insan, sonra bakan

Ticaret Bakanlığı görevine başladıktan sonra yeni düzenleme ve başarılı çalışmaları ile kamuoyunun takdirini kazanan, “İhracatımızı yüksek teknolojili düzeylere çıkarma hedefindeyiz. İnovasyon, yatırım, üretim, katma...

Gümrük Muhafaza’dan 252 milyon lira değerinde kaçak eşya operasyonu

Ticaret Bakanlığı Gümrük Muhafaza ekiplerince Mersin ve Ankara'da gerçekleştirilen operasyonlarda, 252 milyon lira değerinde kaçak ticari eşya, makaron ve kıyılmış tütün ele geçirildi. Ticaret...

SON YORUMLAR

error: Content is protected !!