Cumartesi, Aralık 20, 2025
tr
Ana Sayfa Blog Sayfa 207

İslam Ticaret, Sanayi ve Tarım Odası toplantısı İstanbul’da yapıldı

0

  İslam Ticaret, Sanayi ve Tarım Odası (ICCIA) 15. Yönetim Kurulu toplantısı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğinde, 13 ülkeden 50 işadamının katılımıyla İstanbul Hilton Otel’de gerçekleştirildi. Toplantının açılış oturumunda, TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı ile ICCIA Başkanı Şeyh Saleh Kamel birer konuşma yaptılar.

 
                                     

Kazanan Antalya olsun…

0

  Yerel şeçimlere az bir süre kala Antalya da başta Büyükşehir ve ilçe belediyeler olmak üzere başkanlık için önce aday olma yarışı başlayacaktır. Bu yarışta en önemli ve en dikkat çeken yarış şüphesiz büyükşehir belediyesi için yaşanacaktır.Chp den başlayacak olursak Tabi ki ilk aday mevcut Belediye Başkanı Sayın Mustafa Akaydın. Hoca 3 yıllık suskunluğunu geçtiğimiz aylarda fena bozdu. Tam Akaydın bitti denirken, İl Kongresi imdadına yetişti. Özer Ülken’in seçimi kaybedip yerine Devrim Kök’ün gelmesi, hem Genel Merkez, hem de Mustafa Akaydın’a ilaç gibi geldi. Şimdiye kadar sergilediği performansla Hoca’nın bir kez daha seçilmesi Kaf Dağı’nın ardında duruyor. Ancak, yine de durum Bekir Kumbul dönemindeki kadar kötü durmuyor.

  Özellikle cadde düzenlemeleri Sayın Akaydın’ın az da olsa trendini arttırdı. Özellikle Genel başkan Kılıçdaroglu’nun Akaydın a sahip çıkan açıklamaları Chp de elini güçlendirmiş gibi duruyor.Muratpaşa için tek ve koşulsuz aday Süleyman Evcilmen dir.Çünkü Evcilmen gerek kendisi gerek ekibi çok başarılı bir çalışma sergiliyorlar halkla ilişkilerinden fen işlerine çok çalışkan ve becerikli bir ekibi var. Ama aynı şeyi Konyaaltı belediye başkanı Muhittin Böcek için söylemek mümkün görünmüyor. Çünkü Konyaaltı belediyesi tamamen hizmetten uzak bir grafik sergiliyor. İlçe adeta moloz ve çöp yığını halinde ayrıca park ve bahçeler müdürlüğüde sanırım haftanın iki günü dışında hiç çalışmıyor yeni hizmet binaları güzel ama halk hizmet bekliyor. Böcek için bu şeçim kolay geçmeyecegi kesin gibi görünüyor hatta ak parti iyi bir aday çıkarırsa Böcek ten belediyeyi alabilir durumda. İkinci partimiz ise Türkiye’nin iktidarı olan ve en çok belediyeyi elinde bulunduran AK Parti. Şimdilik 3 aday siyasi kulislerin kare ası. İlki Kepez Belediye Başkanı Sayın Hakan Tütüncü. Diğer adaylar ise parlamentodan. Mevlüt Çavuşoğlu ve Gökçen Özdoğan Enç. Bu adayların içerisinde şu anda en güçlüsü Tütüncü. Hizmete yönelik çalışmalarının yanı sıra halkla ilişkilere de önem veren Tütüncü, hiçbir etkinliği de kaçırmayarak inanılmaz bir efor harcıyor. Eski belediye başkanı Menderes Türel genel başkan yardımcısı olmasıyla aday olmayacağı kesinleşmiş gibi duruyor. Ama AK parti sürpriz bir isimde çıkarabilir buda ihtimaller arasındadır.

  Kepez de Büyükşehir e aday olmazsa tekrar Tütüncü aday gösterilmesi kesin gözüyle bakılıyor ayrıca Muratpaşa için geçen seçim yapılan aday yanlışının bir benzerini yapmayacağı kulislerde konuşuluyor her ne kadar Muratpaşa da Evcilmen’den belediyeyi almak imkansız görünsede prestij açısından oy farkını açmamak isteyecektir AK parti. Geçen seçim Tolunay çok yanlış bir aday seçimiydi. Konyaaltı ise bu seçim AK partinin asılacağı bir bölge Böcek bu dönem başarısız yönetimiyle halkın tepkisini çekerken AK parti Yaşar Tabur un dışında da sürpriz bir aday çıkarabilir. Seçimlerde kimler aday olur ve kim kazanır bilinmez. Ancak, bu yerel seçimlerde Büyükşehir Belediyesi için köylerin bile oy kullanacağını düşünürsek çok zorlu bir seçim bizi bekliyor. Kim aday olursa olsun, kim kazanırsa kazansın önemi yok. Ama kesin olan bir şey varsa artık seçimler çantada keklik değil bu halk çalışmayan başkanı bir daha seçmiyor görününen o ki bu seçim Antalya kazanacak. Sağlıcakla kalın. 

Diyabet

0

  Günümüzde bir çok kişinin hayatını etkileyen bir  rahatsızlıktır şeker hastalığı yani diyabet.Üstelik her geçen yıl diyabetli kişi sayısı artmaktadır.Yapılan istatistiklere göre  Türkiye’de diyabetli kişi sayısı 3 milyonun üzerinde ve her geçen yıl diyabetli kişi sayısı artıyor.Ülkemizde diyabetli kişi sayısının  en yüksek olduğu bölge ise Güney Doğu bölgesi.Peki ya biz toplum olarak diyabet konusunda ne kadar bilinçliyiz?Diyabet gerek tek başına gerekse diğer organlar ve sistemler üzerine olumsuz etkileri ile yaşamı tehdit edebilir.

  Şeker hastalığı yani diyabet kan şekerinin yüksekliği ile karakterize kronik metabolik bir rahatsızlıktır.Kan şekeri yani glukoz organ ve dokular için gereken enerjiyi sağlayan temel maddedir ve kan yolu ile hücrelere taşınır.Glukozun  hücre içine girebilmesi içinde pankreastan salgılanan insülin hormonuna ihtiyaç vardır.Yani insülin glukozun içeriye girebilmesi için gereken anahtardır.Diyabetli hastalarda işte bu olaylardan aksalık görülür.Diyabet aksaklığın görüldüğü basamağa göre 2 ana gruba ayrılır.

  Tip 1 diyabette kişinin kendi bağışıklık sistemi pankreas hücrelerine saldırır ve insülin üretimini  yapan hücreleri tahrip eder.Bu durumda insülin üretimi giderek azalır.Tip 1 diyabet genellikle çocukluk çağında kendini gösterir ve tüm yaşam boyu devam eder.

  Tip 2 diyabet genelde erişkinleri etkiler. Hücrelerde bulunan insülin reseptörlerine karşı direnç vardır.Böylece hücreler insüline cevap vermez ve glukoz kullanılamaz.Zamanla pankreas tarafından salgılanan insülin miktarındada azalma meydana gelebilir.Sebeplerinin başında ise obezite,stres gelmektedir.

  Diyabetin genel belirtileri  ağız kuruluğu,sık idrara çıkma, artan açlık hissi,yaraların geç iyileşmesi,ellerde ve ayaklarda hissizlik,kilo kaybı,bulanık görme ve halsizliktir.Diyabette kişinin genetik yatkınlığı,geçirdiği veya şu an var olan hastalıklarıda önemli rol oynar. Diyabet dikkat edilmediği zaman hayatı tehdit edebilir.Beraberinde damar sertliği ,damar tıkanması,yaraların ülserleşmesi,körlük,böbrelerin hasar görmesi gibi ciddi rahatsızlıklarıda getirebilir.

  Diyabet teşhisi ise yapılacak testlerle konur.Bu testlerdeki ölçüler Dünya Sağlık Örgütü tarafından belirlenir. Bu testler açlık glukoz testi,oral glukoz tolerans testi ve rastgele bir zamanda yapılan plasma glukoz testi ve hemoglobin A1c testidir.

  Tıpkı diğer birçok hastalık gibi diyabetten de düzenli bir beslenme,egzersiz programı ile korunabiliriz.Bunun yanında alkol ve sigaradan kaçınmakta önemli.Diyabetli kişilerse doktorun önerdiği periyotlarda testlerini yaptırarak,kan glukoz düzeylerini düzenli ölçerek ve yine doktor tarafından kendine verilen diyet listesine ve egzersiz programına harfiyen uyarak  diyabetin sebep olabileceği ciddi rahatsızlıklardan korunabilirler.Bunun yanında ciltlerini,özelliklede ayaklarını haftada en az iki kere kontrol etmeleri oluşabilecek yaraları önlemeye ve erken tedbir almaya yardımcı olacaktır.Ayrıca diyabetli kişilerin ayakkabı seçimlerini de dikkatli yapmaları ayakta oluşabilecek yaralar için ufak ama önemli bir ayrıntıdır.

  Diyabet  üzerine yapılan birçok araştırma tarçın,çemen,sarımsak,soğan gibi bitkilerin insülin salınımını arttırdığını ve diyabet üzerinde direk olumlu etki yarattığını kanıtlamaktadır.Bunun yanında bakliyatların ve zeytinyağının direk olmasada dolaylı yollardan diyabet üzerine olumlu etkileri bulunmuştur.Fakat bu ürünleride kullanırken mutlaka doktorunuza danışmalısınız çünkü alınan ilaçlar ile beraber bu besinler kan şekerinde ani ve aşırı düşmelere sebep olarak hayati tehlike arz edebilir. Unutmayın ki diyabet düzenli ve bilinçli takip edildiğinde kontrol altına alınabilecek bir rahatsızlıktır.   

Türkiye-Gürcistan Haberci Gazetesinin 16. sayısı çıktı

0

Haber: İlker ÇAKAN

  Gürcistan-Acara Özerk Cumhuriyetinin başkenti Batum’da 05.07.2011 tarihinde yayın hayatına başlayan ve Batumi-Georgia Network Medya Grup tarafından çıkarılan, Türkiye temsilciliğini de Habergünebakış Sitesinin yaptığı (www.habergünebakis.com) Karadeniz Bölgesinin Türkçe-Gürcüce dilinde onbeş günlük olarak yayınlanan tek gazetesi olan ve Gürcistan-Batum, Artvin, Rize, Trabzon, Giresun, Ordu, Samsun illerinde dağıtımı yapılan uluslararası “Türkiye-Gürcistan Haberci Gazetesi”nin 16 sayısı çıktı. Kuşe kağıda baskılı, haftalık tirajı 8.000 ve 8 sayfa renkli olarak yayınlanmaktadır.

        

           1-http://b1301.hizliresim.com/15/3/hm9qr.jpg

           2-http://a1301.hizliresim.com/15/3/hm9ut.jpg

           3-http://a1301.hizliresim.com/15/3/hm9xr.jpg

           4-http://a1301.hizliresim.com/15/3/hmb1f.jpg

           5-http://a1301.hizliresim.com/15/3/hmb3r.jpg

           6-http://a1301.hizliresim.com/15/3/hmb81.jpg

           7-http://a1301.hizliresim.com/15/3/hmb9b.jpg

           8-http://a1301.hizliresim.com/15/3/hmbbw.jpg

 

                  
                   Haberci Gazetesi 1. sayfa      Haberci Gazetesi 2. sayfa         Haberci Gazetesi 3. sayfa
 
                 
                  Haberci Gazetesi 5. sayfa         Haberci Gazetesi 5. sayfa          Haberci Gazetesi 6. sayfa
 
                                           
                                      Haberci Gazetesi 7. sayfa  Haberci Gazetesi 8. sayfa

AB Bakanlığı-Türk Akreditasyon Kurumu Daire Başkanıı Yılmaz Çelik:”Türkiye-Gürcistan Haberci Gazetesi bölge için önemli bir gazete”

0

Haber: İlker ÇAKAN

  AB Bakanlığı-Türk Akreditasyon Kurumu Yönetim Hizmetleri  Daire Başkanı Yılmaz Çelik

Türkiye- Gürcistan Haberci Gazetesi ile ilgili olarak yaptığı açıklamada şunları söyledi;”Böyle uluslar arası bir gazeteyi çıkarabilecek yetenek ve emek gücüne sahip Türkiye-Gürcistan Haberci Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İlker Çakan ağabeyimizi gerçekten ama gerçekten yürekten kutluyorum. Bu gazete Türkiye-Gürcistan arasındaki sosyal ve kültürel ilişkilerinin daha iyi bir seviyeye gelmesinde büyük bir katkısı vardır. Bu tür faaliyetlerin külfetinin çok, getirisinin az olduğunu düşünüyorum. Bundan dolayı tekrardan tebrik ediyorum.”

                          
                                                   
                                        AB Bakanlığı-Türk Akreditasyon Kurumu
                                    Yönetim Hizmetleri Daire Başkanı Yılmaz Çelik

KKTC 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat: “Meclis yürütmenin esiri olmamalı”

0

Haber: İlker ÇAKAN

  KKTC 2. Cumhurbaşkanı Talat, Kıbrıs TV’de “Son Durum” adlı TV programında çeşitli konuları değerlendirdi. KKTC 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, milletvekili seçiminde tek bölge sistemi uygulanmasıyla ilgili görüşlere katıldığını, milletvekillerinin tam profesyonel olmaları, yasama görevi yapmaları gerektiğini söyleyerek, “Meclis yürütmenin esiri olmamalı” dedi. Bu çerçevede Başkanlık sisteminin daha uygun olacağını kaydeden Talat, ancak bunun da yapılamayacağının bilindiğini söyledi.

  Bu çerçevede seçilecek olanların çok önemli olduğunu belirten Talat, yasama ile yürütmenin ayrılması ile ülkenin çok iyi noktalara gidebileceğini söyledi. 2. Cumhurbaşkanı, her türlü değişikliğin çoğunluk için ürkütücü olduğunu ve bundan kaçındığını da ifade etti.

Vatandaşa çağrı

  Vatandaşlara da çağrıda bulunan Talat, “iktidara hangisi gelirse aynıdır” şeklindeki görüşten uzaklaşmalarını ve bugün ile dünün kıyaslamasını iyi yapmalarını istedi.

Ofisinden yapılan açıklamaya göre, 2. Cumhurbaşkanı Talat, Kıbrıs TV’de “Son Durum” adlı TV programında çeşitli konuları değerlendirdi.

  Rum lideri Hristofyas’ın “federasyondan vazgeçilemez, bu Kıbrıs’ın felaketi olur” şeklindeki sözlerinin ve Rumların federasyondan ne anladığının sorulması üzerine Talat, Rum tarafının mümkün olduğu kadar Türk tarafının olası bir federasyondaki gücünün sınırlanmasını istediğini ve bu çerçevede çözüm için acele etmediklerini kaydetti.

Hristofyas’ın, eski liderleri Papadopulos’un dünyada bıraktığı kötü imajı silmeyi başardığını da söyleyen Talat, görüşmelerin başlaması ile bu sonuca ulaşıldığını belirtti.

Hristofyas kötü imajı yıktı”

  Papadopulos’un 74’ten sonra Rum toprakları üzerine yapılan binaların yıkılması yolunda teklif bile yaptığını, dünyanın bunu gördüğünü ve not ettiğini ifade eden Talat, bu öneriyi Papadopulos’un dışında herhangi birisinin yapmadığını, bu büyük fanatizmden sonra görüşmeleri başlatmayı kabul eden Hristofyas’ın kötü imajı yıktığını anlattı.

Talat, ancak Hristofyas’ın cesur bir liderlik gösteremediğini ve imajının Türk tarafı karşısında daha zayıf ve çekingen olduğunu söyledi. Derviş Eroğlu’nun Cumhurbaşkanı olmasıyla gelinen aşamada Türk ve Rum taraflarının olumsuzlukta eşit duruma geldiklerini ileri süren Talat, Türk tarafının çözüme olan ihtiyacının her geçen gün arttığını da söyledi.

“Yeni bir Kıbrıs Türk Devleti”

  Bir soru üzerine, KKTC yerine yeni bir Kıbrıs Türk Devletinin konması konusunun kendi döneminde de düşünüldüğünü ancak bunun tepki göreceği şeklinde sonuçlara ulaştıklarını söyleyen Talat, uluslararası alanda buna “Sakın ha” şeklinde tepki gösterildiğini anlattı.

Seçim manevrası

  Bir başka soruyu üzerine de Talat, Rum başkanı adayı Anastasiades’in bazı olumsuz söylemlerinin seçime yönelik manevralar olabileceğine, seçimlerden sonra “aslına rücu” edebileceğine ve federasyon tezinden vazgeçemeyeceğine inandığını söyledi.

Rize Valisi Nurullah Çakır: : “Türkiye-Gürcistan Haberci Gazetesi iki ülkenin dostluk köprüsü”

0

Haber: İlker ÇAKAN

  Türkiye-Gürcistan Haberci Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İlker Çakan, Rize Valisi Nurullah Çakır’ı ziyaret etti. Rize Valisi Nurullah Çakır Türkiye-Gürcistan Haberci Gazetesi ile ilgili olarak yaptığı değerlendirmede şunları söyledi; “Türkiye-Gürcistan Haberci Gazetesinin iki ülke dilinde yayınlanması çok önemlidir. Türkiye-Gürcistan arasındaki ilişkilerin gelişmesinde bu gazetenin önemli bir katkısı olduğunu düşünüyorum. Ayrıca böyle bir gazeteyi bir dostumun çıkarması beni ayrıca mutlu etti. Bu gazetenin yayınlanmasında emeği geçen herkesi kutluyorum.”

 

Karabük Valisi İzzettin Küçük: “2013’de Safranbolu bir üst ligde yer alacaktır”

0

Haber: İlker ÇAKAN

 Karabük Valisi İzzettin Küçük, Safranbolu Belediye Başkanı Dr. Necdet Aksoy’u ziyareti sırasında yaptığı açıklamada, ” Belediye Başkanımızın 2013 yılında hayata geçirmeyi planladığı, Safranbolu için çok önemli olan bazı projeleri değerlendirmek üzere burada bulunuyorum. Başkan beyin benimle daha önce paylaştığı ancak birlikte inceleme fırsatı bulamadığımız kültürle, sanatla ve turizmle ve bunların alt yapısı ile ilgili projeleri beraber gözden geçireceğiz ” dedi.

  Valilik olarak bu tür projelere destek verdiklerini dile getiren Vali Küçük, bu projeleri incelemek ve fikir telakkisinde bulunmak üzere Başkan Aksoy’u ziyaret ettiğini, görüşecekleri projelerin arasında, eski hükümet binasının olduğu bölümdeki jandarma binasının başka bir yere nakledilerek orayı turizme kazandırmak, İzzet Mehmet Paşa Camiinin altında bulunan kanyonda bir seyir terası yaparak orada turistlerin Safranbolu’yu alttan seyretmelerini temin etmek, yine Safranbolu belediyesinin kaynakları ile bir cephe rehabilitasyonu, sağlıklaştırma, Hasan Dede Türbesinin bulunduğu yeren bir seyir terası projelerinin olduğunu kaydetti.

  Bu projelerin Safranbolu’nun turist sayısını arttıracak Safranbolu’ya daha güzel bir görünüm katacak projeler olduğunu belirten Vali Küçük, turizmde de büyük bir atak yapılacağını, Safranbolu Belediyesi ile birlikte 750 bin hedefini ortaya koyduklarını, Safranbolu’nun turistik yerler arasında en üst ivmelerin arasında olduğunu, bunun hep birlikte gerçekleştireceklerini dile getirirken, ” Safranbolu’nun alt yapısı ile ilgili çok ciddi çalışmalar var. Kanyonlardan tutunda, teraslara kadar. Bunlar emin olun Safranbolu’nun albenisini arttıracaktır. 2013 yılında herkes görecektir ki Safranbolu bir üst ligde yer alacaktır ” dedi.

TOBB’den KKTC’de Hala Sultan İlahiyat Koleji ve öğrenci yurtları yaptırıyor

0

Haber: İlker ÇAKAN

  TOBB toplantı salonunda Ankara’da geçtiğimiz günlerde  KKTC’de Hala Sultan İlahiyat Koleji ve TOBB Öğrenci yapımı ile ilgili olarak ilgili protokol imza töreni düzenlendi. İmza törenine: Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, KKTC Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanı Mutlu Atasayan TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Kıbrıs İlim Ahlak ve Sosyal Yardımlaşma Vakfı Başkanı Sayın Hikmet Kaynarca katıldı.

 
              
            TOBB’den KKTC’de Hala Sultan İlahiyat Koleji ve öğrenci yurtları imza töreni
 
  Bu imzalanan protokol gereği TOBB tarafından KKTC Lefkoşe şehrinde; İlahiyat Koleji, kız ve erkek öğrenci yurtları, 1.000 kişilik konferans salonu ve kapalı spor salonu ile yüzme havuzundan oluşan; büyük bir eğitim kompleksi yapılacaktır. Düzenlenen bu imza töreninde; Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, KKTC Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanı Mutlu Atasayan TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Kıbrıs İlim Ahlak ve Sosyal Yardımlaşma Vakfı Başkanı  Hikmet Kaynarca birer konuşma yaptı. İmza töreninde bir konuşma yapan TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu şunları söyledi;

  “Bugün, yavru vatan, gözbebeğimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti için çok hayırlı bir yatırıma imza atmak için bir araya geldik. TOBB olarak; Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Lefkoşa şehrinde; İlahiyat Koleji, kız ve erkek öğrenci yurtları, 1.000 kişilik konferans salonu ve kapalı spor salonu ile yüzme havuzundan oluşan; dev bir eğitim kompleksinin yapına katkı sunacağız. Hala Sultan İlahiyat Koleji Kompleksinin Kolej kısmının önemli bir bölümü ile bir öğrenci yurdunu TOBB olarak biz inşa edeceğiz. Biraz sonra bu hayırlı işin protokolünü imzalayacağız. 

 
                                                  
                                          TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu
 

  Elbette bu adımı atarken çok destek gördük. Ben bu önemli adımın atılmasına öncülük eden ve bizi hiçbir zaman yalnız bırakmayan, büyüğümüz, hocamız, Başbakan yardımcımız Sayın Beşir Atalay’a huzurlarınızda teşekkür ediyorum.  Bu hayırlı işe girmemize vesile oldukları KKTC Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanına, değerli çalışma arkadaşlarına teşekkür ediyorum. Gayretleri ve emeklerinden dolayı Kıbrıs İlim Ahlak ve Sosyal Yardımlaşma Vakfı Başkanı Sayın Hikmet Kaynarca’yı da tebrik ediyor, kendisine teşekkür ediyorum. 2006 yılında Gönyeli Belediyesindeki “Milli Mücadele ve Kurtuluş Anıtı”nın düzenlemesi ve çevre çalışmalarına da TOBB olarak ciddi katkı sunmuştuk. Ayrıca KKTC Sağlık Bakanlığı’na Ambulans desteğinde bulunduk. Yine Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ekonomik anlamda güçlenmesi için de pek çok çalışmaya imza attık, atıyoruz.

  Hizmet kalitesini artırması amacıyla Kıbrıs Türk Sanayi Odası’nın yeni binasına 2004-2006 yılları arasında maddi destek sağladık. Şimdi Kıbrıs Türk Sanayi Odası muazzam bir altyapıya sahip oldu.  KKTC’ye uygulanan haksız ekonomik ambargonun aşılması için de  Kıbrıs Türk Ticaret Odası ve Kıbrıs Türk Sanayi Odası ile birlikte çalışıyoruz.

  TOBB’un Think Tank Kuruluşu olan TEPAV KKTC’deki Türk Teknik Yardım ofisiyle Kamu Yönetimin yeniden yapılanmasına dönük önemli çalışmalara imza attı. Türkiye-KKTC Karma istişare komitesini kurduk.

  Yine yavru vatana yatırımcı çekmek amacıyla KKTC Yatırım Danışma Konseyi’nin kurulmasına katkı sunduk. Konseyin son toplantısına Başbakan Yardımcı’mız Sayın Besşir Atalay önderlik etmişti. Zaten tüm bu adımları atarken Başbakan yardımcımız Sayın Beşir Atalay’ın yol göstermesi ve liderliği bizim önümüzü açtı. Bu nedenle kendisine bir kez daha teşekkür ediyorum.

  Kıbrıs tarih boyunca Akdeniz coğrafyasının en önemli ticaret merkezi olmuş, tüm medeniyetlerden beslenmiş, kültürle yoğrulmuştur. Ama ben Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin sadece stratejik öneminden bahsetmiyorum. Kardeşlik hukukundan, Kan bağından, din bağından, dil bağından bahsediyorum. Bizim geçmişimiz ortak. Bu yüzden geleceğimiz de ortak olacak. İşte bu yüzden bizim vazifemiz de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne; Kıbrıslı kardeşlerimize yatırım yapmaktır.

  Çünkü insana yapılan yatırım en büyük yatırımdır.  Bakın şunu özellikle vurguluyorum: Dünyada her yatırımın riski vardır. Her yatırımdan zarar edebilirsiniz. Ama insana yapılan yatırımdan, eğitime yapılan yatırımdan asla zarar etmezsiniz. Siz kazanırsınız, şehriniz kazanır, ülkeniz kazanır. Günümüzde, ülkelerin dünya klasmanında yerini belirleyen husus vatandaşlarını nasıl yetiştirdiğidir. Açık söylüyorum bugün en büyük sermaye altın, petrol falan değil, eğitimli insandır.

  Biz gençlerimizin sadece teknik kapasitesini, bilgi kapasitesini artırarak yetinemeyiz. Bir taraftan gençlerimizi çağın gereklerine göre donatırken, diğer taraftan da milli değerlerine, manevi değerlerine bağlı, kültürünü bilen nesiller yetiştirmek zorundayız. Aksi halde gelişmiş ülkelerin şu an içinde bulunduğu genç nesil sorununu bizler de yaşarız.

  Çünkü Kıbrıs dünyada İslamlaşan ilk topraklardandır. Tıpkı İstanbul’un fethi gibi, Kıbrıs’ın fethi de Peygamber efendimizin rüyasında müjdelenmiştir. Hala Sultan da bu fetihte yer almış, Peygamber efendimizin süt teyzesidir. Kıbrıs’ın da manevi önderidir. Eğer Hala Sultan 86 yaşında, bu topraklarda islam dinini yayma yolunda şehit olduysa, bize düşen vazife de buna yakışır nesiller yetiştirmektir.

  İnşallah bu okuldan mezun olacak geçlerimiz hem bilgi birikimi olarak en yüksek noktada olacak; Hem de milli-manevi değerlerini bilerek yetişecekler. Ailelerine, ülkelerine hayırlı hizmetler yapacaklar. Dünyayı değiştirmeye namzet gençler olarak yetişecekler. Çünkü biz inanıyoruz ki bir insanın kurtuluşu dünyanın kurtuluşudur. Dünyayı değiştirmek için en büyük güç ise kalemdir. Konuşmama son verirken emeği geçen herkese tekrar teşekkür ediyorum. KKTC için yoğun çaba harcayan, gayretlerine bizzat şahit olduğum Başbakan Yardımcımız Sayın Beşir Atalay’a özellikle şükranlarımı sunuyorum. Sayın Bakana ve ekibine verdikleri destekten dolayı teşekkür ediyorum.

  KKTC’ye bu yatırımın yapılması noktasında büyük gayretleri olan, bu Kıbrıs İlim Ahlak ve Sosyal Yardımlaşma Vakfı Başkanı Sayın Hikmet Kaynarca’yı da tebrik ediyor, kendisine de teşekkür ediyorum. İlahiyat Kolejimizin Kıbrıs’a ve tüm İslam alemine hayırlı olmasını diliyor, bu duygu ve düşüncelerle sizleri saygıyla selamlıyorum.”

                                                                                     

Türkiye’de trafik kazaları ve trafik kazalarının azaltılması

0

  Araştırma, Gazi Üniversitesi Fen Fakültesi İstatistik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Reşat Kasap’ın danışmanlığında, araştırmacı olarak Oktay Soysal, Ceyda Mısırlıoğlu ve Özge Ersoy ile birlikte yapılmıştır.

  Trafik kazaları, gelişmekte olan diğer ülkeler gibi Türkiye için de önemli bir halk sağlığı sorunudur ve her yıl kazalara bağlı binlerce insan yaralanmakta ya da ölmektedir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) raporlarına göre yaralanmaya bağlı ölümler arasında ilk sırayı trafik kazaları almaktadır. Trafik kazaları maddi manevi her yönden büyük kayıplara neden olmakta, gün geçtikçe daha da önemli bir sorun haline gelmektedir. Trafik güvenliği probleminde hatırlanması gereken ilk şey; yapılacak her türlü çalışmanın, temelde insan yaşamının veya yaşamlarının kurtarılabilmesi gibi anlamlı bir öncelik içerdiğidir.

 Trafik kazalarının azaltılması, bireylerin trafik kazaları konusunda ne derece bilinçli oldukları aynı zamanda beklenti ve isteklerini saptayabilmek için anket düzenlenmiş, analiz edilmiş ve birtakım bulgular elde edilmiştir.

 Türkiye kaza istatistikleri analizinde kullanılan verilerin yığını Türkiye’dir. Araştırmanın hazır verilerle yapılacak kısmının çalışma alanı, Türkiye verilerini kapsamaktadır. Yapılacak anket çalışmasının çalışma bölgesi Ankara il sınırları içinde tabakalı tesadüfî örnekleme yöntemiyle seçilen örneklerdir. Bazı değişkenler arasındaki ilişkilerin incelenmesiyle elde edilen sonuçlar aşağıda özetlenmiştir.

 Trafik  kazalarının önlenmesi ve azaltılması için en etkili çözümün eğitim olduğu görüşü büyük orandadır. Bunun yanı sıra trafik cezalarının arttırılması ve bölünmüş yol ve otoyol yapımı etkili çözümler arasında anlamlı paya sahip olduğu gözlenmiştir.

 Trafik karışıklığına en çok neden olan araç türü bakımından yöneltilen sorulara bireylerin büyük çoğunluğu minibüs, otomobil ve otobüslerin neden olduğunu düşünülüyor. Anketlerde yapılan açıklamalarda minibüs-otobüs şoförlerinin ve ticari taksilerin trafiği tehlikeye attığı görüşü yaygın olduğu saptanmıştır.

  Anketimize katılan sürücü belgesine sahip bireylerin % 70.2 ‘si sürücü kurslarını yetersiz veya kısmen yeterli bulmakta gerektiği kadar yeterli görmemektedirler.

  Avrupa’da sürücü belgesini almaya hak kazanmış yeni sürücülere, belgenin verilmesini takip eden ilk yıllarda geçerli olmak üzere bir takım kısıtlamalar getirilmiştir. Genellikle ilk iki yıllık sürücülük süreçlerinde stajyer sürücü olarak anılan sürücüler, bu süre zarfında trafik suçu işleme, hız yapma, yolcu taşıma, belirli seviyede alkol alarak sürücülük yapma ve benzeri konularda sınırlandırılmış, bazı ülkelerde de sürücülük yeteneklerini geliştirmeleri için bir takım ileri eğitim kurslarını almakla yükümlü tutulmuşlardır. Uygulanan bu kurallara uymayan sürücülerin stajyerlik süreleri yetkili makamlar tarafından uzatılmakta, hatta belirli koşullarda sürücülerin sürücü belgeleri geri alınarak yeniden sürücü eğitimi almaları ya da yalnızca teorik ve pratik sınavı yeniden geçmeleri istenmektedir. Ülkemizde de buna benzer bir uygulamanın getirilmesi sürücü becerilerine sahip olmayan vatandaşların kolayca ehliyet almasına ve trafikte tehlike unsuru olmasına engel olabilir.

  Bireylerin Ankara’da mevcut yaya alt ve üst geçitlerin kullanım açısından uygunluğu sorusuna verilen cevapların % 74.2′ si uygun değil ya da kısmen uygundur olarak gözlenmiştir. Uygun olmaması konusunda yapılan açıklamalarda engelli vatandaşların rahatça kullanamamaları, bulundukları konumun elverişsiz olmasından bahsedilmektedir. Yaya yolları ve kaldırımların genişlikleri, eğimleri ve döşemeleri engellinin hayatını sınırlamayacak şekilde olmalıdır. Yaya kaldırımları, tüm yayaların serbestçe hareket etmelerini sağlamak için en az 150cm genişlikte olmalıdır. Engelliye uygun yaya yolu genişlikleri, tekerlekli sandalye kullanıcılarının 90º, 180º, 360º dönüşler ve U dönüşü yapabilmesine, ayrıca bir engel etrafında düzgün dönüş yapabilmesine imkan tanıyacak nitelikte olmalıdır. Yaya kaldırımını engellilerin kullanabilmesi için yaya yollarında taşıtların park etmeleri yasaklanmalı veya taşıtların park etmemeleri için bordür taşı tarafında 10cm çapında veya 20×20 cm ebadında, 70–90 cm yüksekliğinde estetik düzeyde koruyucu engeller konulmalıdır.

  Yaya geçitleri taşıt yolunda yayaların güvenli bir şekilde karşıya geçebilmelerini sağlamak amacıyla düzenlenmiş alanlardır. Taşıt yolu ve kavşaklarda yaya geçitleri bordür taşı ile kesilmemeli ve taşıt yolu seviyesine kadar her üç yönde en fazla %8 eğimli rampalar yapılmalıdır.

  Yaya ve araç trafik yoğunluğuna bağlı olarak, ışık kontrolü olmayan yaya geçitlerini engellilerinde kullanacağı düşünülerek, sürücüler yaya geçidinden en az 20m önce yaya geçidi işaretiyle uyarılmalıdır. Engellilerin hareketini kolaylaştırmak için yaya geçitleri düzayak olmalıdır. Yoğun trafik ve taşıt yollarında engellilerin de kullanabileceği alt/üstgeçitler yapılmalı, bu geçitlerde çevre uygunsa eğimi %8’i geçmeyen rampalar kullanılmalıdır. Eğer gerekli görülüyorsa tekerlekli sandalyeli engelliler için hareket eden eğik asansörler yapılmalıdır.

  Yapılan analiz sonuçlarına göre %90 anlamlılık düzeyinde cinsiyet ile sürücü tipi arasında ilişki olduğu istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Bayanların baylara göre kurallara uyma konusunda daha özverili davrandıkları söylenebilir. Bu konuda baylar sürücü tipi olarak rahat bir sürücüdür diyebiliriz.

  Cinsiyet ile araca binildiğinde ilk yapılan eylem arasında ilişki olduğu %90 anlamlılıkta saptanmıştır. Bayların büyük bir bölümü güvenlik önlemlerinin alınması yerine ilk olarak kontağı çalıştırmayı düşündükleri gözlenmiştir. Bayanların büyük bir bölümü ise emniyet kemerinin takılması yada diğer güvenlik önlemlerini almayı ilk planda düşündükleri gözlenmiştir. Bu konuda bayanlar baylara göre daha hassastır diyebiliriz.

  Trafikte en çok ceza alma nedenlerine bakıldığında 20-24 genç yaş grubu hız sınırlarının aşılmasından, 25-35 yaş grubu cep telefonu ile konuşma ve hız sınırı aşımından 35-44 yaş grubu hatalı solamadan 35-55+ ise hatalı solamadan en çok ceza almıştır.

  Emniyet kemerinin az ya da hiç kullanılmama sebebi çoktan seçmeli sorusuna %49.1 i emniyet kemerinin rahatsız ettiğini, %13.4 ü hava yastığının yeterli olduğunu, %15 i bu problemin başkasını ilgilendirmediğini, % 14 ü hamileler için sakıncalı olduğunu, % 18.1 i iyi bir sürücü olduğu için gerekli olmadığını, %24.3 ü düşük hızda bir işe yaramadığını, %21.4 ü araç içerisine kilitlemesinden korktuğunu, % 19.8 i kısa yolculuklarda işe yaramadığını düşündüğü için emniyet kemerinin az ya da hiç kullanılmadığını düşünüyor. Bu sorunun aşılabilmesi için emniyet kemerinin faydaları ana okuldan başlayan bir eğitimle çok iyi anlatılmalı, görsel ve yazılı basında emniyet kemeri konusuna daha çok yer verilmelidir. Bireylerin bu konuda daha da bilinçlenmesi gerekmektedir.

  Trafikte karşılaşılan sorunların en önemlileri aşırı hızla araç kullanma, ehliyetsiz araç kullanma, cep telefonu ile konuşma ve alkollü araç kullanma olarak saptanmıştır.

error: Content is protected !!