Cumartesi, Nisan 20, 2024
tr
Ana Sayfa KÖŞE YAZISI İstanbul’un fethi ve Ayasofya(1)

İstanbul’un fethi ve Ayasofya(1)

5 Şubat 1451 günü Edirne’den yola çıkan bir ulak, Sultan Murat’ın en büyük oğlu 21 yaşında ki Manisa Sancak Beyi Mehmet’e, babasının ölüm haberini getiriyor. Zeki olduğu kadar da hırslı olan bu genç şehzade, vezirlerine ve danışmanlarına duyurmadan hemen en iyi atlardan birine atlıyor ve kamçıyı bastığı gibi, bu safkan atı yüz yirmi mil koşturarak soluğu Çanakkale Boğazı’nda alıyor, daha sonra yoluna devam ederek, boğazı geçip Gelibolu’ya varıyor. Babasının öldüğünü, kendisine bağlı adamlarına ancak burada söylüyor ve tahta karşı hak iddia edebilecek herkesi, hiç zaman kaybetmeden ezip geçebilmek için seçme askerlerden bir birlik oluşturuyor ve Edirne’ye yürüyor. Ancak hiçbir direnişle karşılaşmadan Osmanlı İmparatorluğu’nun Padişahı olarak tanınıyor.
Murat’ın yerine bu genç Mehmet’in Türklerin sultanı olduğu haberi, Bizans’ı dehşete düşürüyor. Çünkü Bizanslılar yüzlerce casusu aracılığıyla bilmektedirler ki, utku ihtirasıyla yanıp tutuşan bu genç adam, dünyanın bir zaman ki başkenti İstanbul’u ele geçirmek için ant içmiştir ve gece gündüz demeden hayatının en büyük amacını gerçekleştirmek için savaş planları yapmaktadır. Yeni padişahın askeri ve politik konularda da engin bir bilgi birikimi ve yeteneği olduğunu Bizanslılar çok iyi bilmektedirler.
Baygın bakışlı, zarif gözlü ve papağan burunlu bu adam, yorgunluk bilmez bir işçi, yaman bir asker ve başarılı bir diplomattır. Kişiliğinde gözlemlenen ve insanı dehşete düşüren bütün bu özellikleriyle, atalarında olduğu gibi onun da tek bir amacı vardı.
Türklerin askeri üstünlüğünü ve başarısını Avrupa’ya ilk defa kabul ettirmiş olan büyükbabası Bayezit’ten ve babası Murat’tan daha başarılı olmak ve Osmanlı İmparatorluğu’nun sınırlarını daha da genişletmektir. Şu kesindi: ilk saldırısını Justinianus’un ve Konstantin’in imparatorluk taçlarını süsleyen son elmas olan Bizans’a yapacaktır.
Konstantin tehlikeyi hemen kavrıyor. Mehmet’in barış söylevlerine haklı olarak inanmadığından, İtalya’ya, Papa’ya, Venedik’e, Cenova’ya peş peşe elçiler yolluyor, asker ve donanma göndermelerini istiyor. Fakat Roma duraksıyor. Venedik de, Çünkü Ortodoks Kilisesi ile Katolik Kilisesi arasında var olan derin inanç ayrılığı hala devam etmektedir. Rum Ortodoks Kilisesi, Roma Katolik Kilisesi’nden nefret etmekte ve Patrik. Papa’yı en büyük ruhani lider olarak tanımamaktadır. Gerçi, Türk tehlikesi karşısında, Ferrara ve Floransa’da toplanan Doğu ve Batı’nın ruhani meclisleri, her iki kilisenin birleşmesi ve Türklere karşı savunmasında Bizans’a yardım edilmesi konusunda bir antlaşma yaparlar. Ancak Bizans’ı tehdit eden Türk tehlikesinin savuşturulduğunu sanan Rum ruhani meclisi, antlaşmayı yürürlüğe koymaktan vazgeçer.
Ancak Mehmet tahta çıkınca, Ortodokslar inadı bırakmak zorunda kalır: Bizans, antlaşmayı tanıdığını Roma’ya bildirir ve acele yardım gönderilmesini rica eder. Şimdi bir yandan kadırgalara asker ve mühimmat yüklenir, öte yandan da Avrupa’nın her iki kilisesinin barışmasını kutlamak ve Bizans’a saldıranın, karşısında birleşmiş bir Hristiyanlık alemini bulacağını bütün dünyaya ilan etmek üzere, Papa’nın özel temsilcisi de bir gemi ile yola çıkar.
Savaşa hazırlanan bütün diktatörler, hazırlıklarını bütünüyle tamamlayıncaya kadar sürekli barıştan söz ederler. Mehmet de tahta çıkınca, işte böyle yapıyor ve özellikle İmparator Konstantin’in gönderdiği dostluk elçisini çok sıcak ve barışçıl sözlerle kabul ediyor. Basileus’la imzalanan antlaşmalara bağlı kalacağını söyleyen Mehmet aynı zamanda da Macaristan ve Sırbistan’la üç yıllık bir tarafsızlık antlaşması yapıyor. Bu üç yıl içerisinde rahat rahat savaş hazırlığını tamamlayacak ve kenti ele geçirecektir. (Devamı gelecek sayıda….)

YORUM YAP

Please enter your comment!
Please enter your name here

SON HABERLER

Gürcistan, Avrupa’nın en güvenli ülkelerinden birisi

Gürcistan; farklı doğası, kültürü ve tarihi zenginliği ile bilinen muhteşem bir ülkedir. Gürcistan'ın adı Aziz George'dan geliyor Gürcistan'ın İngilizce ismi "Georgia"nın kökeni kesin olarak bilinmese de,...

Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya

Anayasa Mahkemesi Başkanı Prof. Dr. Zühtü Arslan’ın görev süresinin 20 Nisan’da dolacak olması nedeniyle Anayasa Mahkemesinde Genel Kurul’da bugün başkanlık seçimi yapıldı. Genel Kurul’da...

Önce insan, sonra bakan

Ticaret Bakanlığı görevine başladıktan sonra yeni düzenleme ve başarılı çalışmaları ile kamuoyunun takdirini kazanan, “İhracatımızı yüksek teknolojili düzeylere çıkarma hedefindeyiz. İnovasyon, yatırım, üretim, katma...

Gümrük Muhafaza’dan 252 milyon lira değerinde kaçak eşya operasyonu

Ticaret Bakanlığı Gümrük Muhafaza ekiplerince Mersin ve Ankara'da gerçekleştirilen operasyonlarda, 252 milyon lira değerinde kaçak ticari eşya, makaron ve kıyılmış tütün ele geçirildi. Ticaret...

SON YORUMLAR

error: Content is protected !!