Tarihsel süreç incelendiğinde her milletin, varlığını ve kültürel mirasını gelecek nesillere aktarabilmesi için gençlerine sahip çıkmak zorunda olduğu görülmektedir. Bu amaçla kültürel, sosyal ve toplumsal değerlerin genç kuşaklara doğru yöntemlerle aktarılmasını sağlayacak titiz bir eğitim ve gençlik politikası yürütülmelidir.
Şüphesiz çağın ihtiyaçları zamanla değişebilmektedir. Çağın ihtiyaçları zamanla değiştiği için gençlere yönelik yaklaşımlar da bu değişime paralel olarak yenilenmelidir. Bu süreçte gençleri destekleyen ve onların benlik algısını güçlendiren uygulamalara yer verilmesi gerekmektedir. Benlik algısı, bireyin kendisi hakkında sahip olduğu duygu, düşünce ve değerlendirmelerin bütünüdür. Kişinin “Ben kimim?”, “Neleri yapabilirim?”, “Değerli miyim?”, “Yeterli miyim?” gibi sorulara verdiği içsel cevaplardan oluşur.
Bu soruların cevaplarına ulaşmada en büyük görev şüphesiz eğitime düşmektedir. Bu yönüyle özellikle öğretmenler, gençlerin yol bulmalarında ve geleceğe güvenle bakmalarında en büyük destekçileri olmuştur. Bir genç ile sohbet etmek, onlara tecrübe aktarımı yapmak veya ona bir yol çizmek gibi davranışlar güzel hasletlerdir.
Gençlerin benlik algılarının desteklenmesinde şu öneriler verilebilir. Gençlerin benlik algısını güçlendirmek için öncelikle onların kendilerini tanımalarına, yeteneklerini fark etmelerine ve başarı deneyimleri yaşamalarına fırsat veren bir çevre oluşturmak gerekir. Bu nedenle gençlere yönelik yaklaşım yargılayıcı değil, gelişimi destekleyici olmalıdır. Eleştirinin kişiliğe değil davranışa yöneltilmesi, küçük ama ulaşılabilir hedefler belirlenerek başarı deneyimlerinin artırılması, öz-yeterlik duygusunu güçlendirir.
Spor, sanat, müzik, gönüllülük ve yaratıcı drama gibi faaliyetler gençlerin hem sosyal çevre içerisinde kendilerini ifade etmelerini sağlar hem de “başarabiliyorum” duygusunu pekiştirerek olumlu benlik geliştirmelerine katkı sunar. Aile, öğretmen ve akranlarla kurulan güvenli ilişkiler gençlerin değerli hissetmesini sağlayarak benlik algısını besler. Ayrıca sosyal medyada yoğun karşılaştırmaların olumsuz etkileri göz önünde bulundurularak gençlere dijital farkındalık ve medya okuryazarlığı kazandırılması da önem taşır.
Karar verme süreçlerine dâhil edilen, sorumluluk alan ve çabalarının takdir edildiğini gören gençler kendilerine daha çok güvenir. Özetle, destekleyici bir sosyal ortam, olumlu iletişim dili, başarıya odaklanan geri bildirimler gençlerin benlik algısını güçlendiren temel unsurlardır.
Unutmayalım ki, gençlerin benlik algısını güçlendirmek; onların kendilerini değerli, yeterli ve güçlü hissetmelerini sağlayan güvenli bir çevre oluşturmakla mümkündür.



