Enerji politikasının önemli bölümünü oluşturan “Yüzyılın anlaşması” nın Azerbaycan
tarihinde, ekonomik gelişiminde çok büyük öneme sahiptir. Bu sözleşme sadece dünya pazarının yüksek
kaliteli petrolle ihtiyacının karşılanması değil, aynı zamanda, Azerbaycan
ekonomisinin, özellikle petrol ve sanayi sektörünün modernleşmesine büyük
ölçekte katkı sağlamıştır. Batı’nın bir takım lider devletleri ve Orta Asya bölgesi devletleri için stratejik
önem taşıyan “Yüzyılın anlaşması” bölgede diğer küresel projelerin gerçekleşmesine
zemin yaratmıştır.Bu anlaşma Batı devletlerinin Azerbaycanla tüm alanlarda
geniş çaplı işbirliğine ilgisini artmasına neden oldu. Uluslararası finans
kuruluşları ile ilişkilerde niteliksel yeni bir aşamanın başlangıc temelini
attı.
Azerbaycan petrolü ve gazı mevcut boru hatları sistemleriyle tüm yönlere
naklediliyor. Fakat mevcut potansiyeli göze alarak imkanları genişletmek,
geliştirmek ve sayısını artırmak mümkündür. Resmi Bakü petrol-doğal gaz
kaynaklarının taşınması ile ilgili önerilen tekliflere her zaman destek
olmuş ve bu alanda çeşitli projeler üzerinde düşünen Avrupa Birliği’nin enerji
güvenliğine katkı vermeye hazır olduğunu beyan etmiştir. O yüzden bir çok
ülkelerin enerji güvenliğinin teminatına büyük katkılar veren Azerbaycan bu
sebepten de dünya birliğinde güvenilir ve stratejik bir ortak olarak yerini
sağlama almıştır.
Petrol stratejisinin başarıyla hayata geçirilmesinden sonra Azerbaycan, doğal
gaz ihracat politikası ile ilgili stratejik amaçlar belirlemeye başlamıştır. Azerbaycan
şu anda uluslararası piyasalara (Türkiye, Rusya, Gürcistan) doğal gaz ihraç eden,
bölge genelindeki tek ülkedir. Bu nedenle de AB tarafından, Güney Gaz
Koridoru’nun “sağlayıcı ve katılımcı” sı olarak görülmektedir.
Azerbaycan’ın girişimi ile BTC, Bakü-Supsa petrol, Bakü- Tiflis- Erzurum
doğal gaz hatlarının çalışmasından sonra hidrokarbon kaynaklarının nakli ile
ilgili bölgede tamamen yeni durum oluşmaya başladı. Yani Hazar’ın hidrokarbon
rezervleri ilk kez alternatif yollarla dünya pazarlarına ihraç edilmesine başlatıldı,
bu da Azerbaycan’ın enerji politikasının bağımsız olmasından haber verdi. Bu
projelerden sonra Trans – Anadolu ( TANAP ) ve Trans – Adriyatik ( TAP ) boru
hatları projelerinin gerçekleştirilmesi Avrupa ve dünyanın enerji güvenliği
açısından büyük öneme sahip olmaya başladı. TAP projesi Güney Kafkasya Doğal Gaz
Hattı ( Bakü-Tiflis – Erzurum ) ve Trans – Anadolu Doğal Gaz Hattının ( TANAP )
devamı olarak, “Şahdeniz – 2” yatağındaki doğal gazın Yunanistan ve
Arnavutluk ile, Adriyatik Denizi ile İtalya’nın güneyine, oradan da Batı
Avrupa’ya naklini öngörmektetir.
Bilindiği gibi, TAP ticari avantajlarına göre belirtilen projelerin
içerisinde başlıca rakibi olan “NABUCCO”yu geride bırakmayı başardı.
Şöyle ki, TAP – ın uzunluğu 870 kilometre olduğu halde, Bulgaristan, Romanya,
Macaristan’dan geçerek Avusturya’ya ulaşmalı olan “NABUCCO Batı”ın
uzunluğunun 1300 kilometreden fazla olması bekleniyordu. TAP – ın gerçekleşmesi
için ilk olarak 2,2 milyar , “NABUCCO Batı” e ise 7,9 milyar dolar
yatırım isteniyordu. Demek, TAP projesinin gerçekleşmesine daha az zaman ve kaynak
gerekmekte idi.
Böylece, 2007 yılında hizmete verilen Bakü – Tiflis – Erzurum doğal gaz
hattı Azerbaycan gazını Gürcistan’dan geçerek Türkiye’nin doğu bölümüne taşıdı.
İnşa edilecek TANAP hattı gazın Türkiye’nin doğusundan batısına taşıyacak, yani
Avrupa ile sınıra getirecek. TAP boru hattı ise gazın buradan Avrupa ülkelerine
dağıtılmasına olanak sağlayacaktır.
27 haziran 2012 yılında Azerbaycan ve Türkiye Trans Anadolu doğal gaz
boru hattı TANAP konusunda anlaşma
imzalandı. Anlaşma Azerbaycan’ın “Şahdeniz” yatağının ikinci
safhasında üretilen Gazın yılda 16 milyar metreküpünün Türkiye’ye naklini
öngörüyordu. Bu hacmin 6 milyarı ülkenin iç talebine yöneltilecek, 10 milyar
metreküp ise Türkiye üzerinden Avrupa pazarlarına sunulacaktır.
Azerbaycan’dan Devlet Petrol Şirketi, Türkiye’den BOTAŞ ve TPAO’nun
ortaklığı ile oluşturulan TANAP projesi 7 milyar dolar yatırım ile altı yılda
gerçekleşecektir. Boru hattının çapı 56 inç veya 1,4 metre tasarlanmıştır. Gelecekte
hattın bant gücünün arttırılması mümkündür. Proje 4 aşamada
gerçekleştirilecektir. İlk aşaması 2018 yılında sona erecek, 2020 yılında
hattında bant yeteneği yılda 16 milyar metreküpe, 2023 yılında 23 milyar
metreküpe, 2026 yılında ise 31 milyar metreküpe ulaştırılacak. Avrupa için
öngörülen gaz Türkiye – Bulgaristan’da ve Türkiye – Yunanistan sınırında
devredilecek.
TANAP ve TAP projeleri Avrupa’nın enerji sektöründe Rusya’ya
bağımlılığına karşı alternatif bir yol olması bakımından stratejik öneme sahiptir.
Son Ukrayna krizi TANAP ve TAP projelerinin Avrupa açısından önemini
artırmıştır. Ancak AB içinde henüz ortak bir enerji politikası mevcut değildir.
Rus doğalgazına bağımlılık, enerji güvenliği ve alternatif yollar konularındaki
tartışmaların önümüzdeki aylardan itibaren hızlanması bekleniyor.
Azerbaycan’ın doğal gaz nakline ilişkin izlediği strateji yol devletin ekonomik
çıkarlarının sağlanması üzerine kurulmuştur. Bu strateji Azerbaycan devletinin
bölgede ve dünyada konumunun daha da güçlenmesine ve onun Avrupa için güvenli
enerji ortağı olmasına fırsat yaratmıştır.