Kıbrıs meselesi iki halkın haklarına bağlı bir mücadeledir, ancak Rum tarafındaki ekonomik durumun müzakerelerin sürdürülmesini mümkün kılmadı. Zaten yeni seçilen Başkan Nikos Anastasiadis’in, Cumhurbaşkanımız Derviş Eroğlu ile görüşmeyi henüz daha gerçekleştirememesi de bunun göstergesi.
Çünkü ekonomik konularla mücadele ediyor. Kıbrıs konusundaki müzakereler için belli tarihler verildi ama daha kesinlik kazanmadı. 25 Nisan’da BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Alexander Downer’in adaya gelmesi söz konusu, görüşmeler Eylül ayına kadar sürecek gibi görünüyor. Güney’deki ekonomik kriz Kıbrıs konusunu bu yönden etkiledi. Kıbrıs sorunu çözümlenirse Güney Kıbrıs’ın ekonomik krizi daha kolay atlatacaktır.
Türkiye’den gelecek 75 milyon metreküp suyun Kıbrıs’a sağlayacaktır. Projenin süratle devam ettiğini ve planlanandan önce bitecektir. Güney Kıbrıs’da bu imkandan yararlanabilecektir. Amacımız Türkiye ile ilişkileri daha da ilerletmek, Türkiye hükümeti bakanlarının KKTC hükümetindeki bakanlarla iyi diyalog halinde olmasıdır.
Türkiye Başbakanı Erdoğan ile olan ilişkilerim de çok sıcak boyutta. Erdoğan Kıbrıs’a çok değer veren bir başbakandır. Başbakan Erdoğan’ın Anavatanda ne varsa KKTC’de de olmalı’ talimatını bakanlarına veriyor olması da çok sevindiricidir. Türkiye hükümeti ile imzalanan 3 yıllık yeni ekonomik program çerçevesinde KKTC’ye yaratılan kaynağın önemlidir. Kıbrıs Türkü’nün Avrupa Parlamentosu’ndaki gözlemci statüsüne ilişkin çalışmalar devam ediyor ve bu konuda yakın zamanda sonuç beklenmektedir.