Perşembe, Kasım 21, 2024
tr
Ana Sayfa GENEL Adalet ve adil davranış

Adalet ve adil davranış

  Son zamanlarda basına yansıyan adalet uygulamalarından hemen hemen herkes bir fikir yürütmeye çalışıyor. Bu konuda uzman olanda olmayanda bir şeyler söylemeye çalışıyor ve ortaya karmaşa çıkıyor. Kanımca bir konuda istikrar yoksa o konuya ait yorum yapmada aşırı bolluk yaşanır ve doğru ile yanlışın birbirine karışması da kaçınılmaz olur. Bir örnek verilmesi gerekirse, sıkça yaşadığımız taciz olaylarında neredeyse çocuklar asıl suçlu konumuna düşüyor. Nasıl oluyor da 26 vahşinin taciz suçu bu kadar az ceza alıyor, hatırlayalım, hafızamızı yoklayalım yanılmıyorsam baklava çalan genç için 17 yıl kadar hapis cezası istenmişti geçmişti.

  26 vahşinin suçuyla baklava hırsızının cezasını karşılatırınca, ne kadar kanunlara uygun olursa olsun toplum vicdanındaki rahatsızlığı gidermek mümkün olmuyor.  Kanun ve hukuk ikilisinin önemi bir kez daha ortaya çıkıyor. İkili denge halinde olmalı birbirinden ne uzak olmalı ne de iç içe girmeli ki adalet herkes için olsun. Yukarıdaki iki olay buna çok güzel örnek teşkil etmektedir. Taciz cezası az, kanuna uygun, vicdani hukuka uygun mu? Değil. Diğeri, o da kanuna uygun ama hukuka uygun mu? Düşünmek lazım. Adalet ve adil davranma kanunlardan başlayarak toplumun her katmanına ulaşmalı, ulaşmalı ki toplum vicdanı tarafından içselleştirilmeli yani herkes tarafından benimsemeli ve kuralların uygulanması kendiliğinden olmalıdır.

  Kurallar, kültür haline gelmedikçe kuralları güncellemek yerine önüne her gelen kendi değer yargılarına göre değiştirmeye kalkarsa her dönem sıkıntı ve huzursuzluk yaşanır. Adalet ve adil davranma evrensel de olmalıdır, herhangi bir kişinin topluluğun ya da kurumun himayesinde olmamalıdır. Bu duruma basit ve başımdan geçen bir olayı anlatarak örnek vermek istiyorum. Geçtiğimiz yaz döneminde Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunduğum süre içinde kızımı iki haftalık bir kursa yazdırmıştım fakat ilk dersten sonra tekrar gidemedi. Yatırdığımız ücret boşa gitti derken, kurs yetkilisi telefonla kızımın gelmemesi nedeniyle ücreti iade edeceklerini söylediler ve iade ettiler.

  Ülkemizde ise, asgari ücretle çalışan bir baba üniversiteyi kazanan çocuğunu Devletin yurtlarında yer kalmadığı özel ama ucuz bir yurda yerleştiriyor ancak yurttan bir şekilde memnun olmayan çocuk yurttan ayrılıyor. Bu durumda ne beklersiniz, çocuğun yurtta kalmayacağı süre için ücret ödemeyeceğini. Elbette yurt yönetimi senet imzalattığı için yurtta kalınmayacak dönemlere ait ödemelerin gerekirse icra yoluyla alınacağını veliye bildiriyor. Açıkçası buna şaşırmadım. Sonucun ne olduğunu henüz bilmiyorum. Umarım ödeme yapılması istenmez. Adalet ve adil davranma toplumun her katmanınca hukuka uygun şekilde benimsenmezse yani bir kültür haline gelmezse bu şekilde karmaşa devam eder. Veli senet imzalamış, vermezse icra yolu ile alınır, kanuna uygun mu uygun peki vicdana ve hukuka uygun mu? Siz karar verin. 

Önceki İçerikBugün
Sonraki İçerikTokat’ın tarihi

YORUM YAP

Please enter your comment!
Please enter your name here

SON HABERLER

Ticaret Bakanlığı’nın; döner, iskender, hamburger’de gramaj bilgisi denetimleri

Ticaret Bakanlığı; döner, iskender, hamburger’de gramaj bilgisi denetimlerine başladı.Ticaret Bakanlığı’nın konuya ilişkin yazılı açıklaması şöyledir; “Perakende olarak satışa sunulan mal ve hizmetlere ait fiyat etiketleri,...

Gürcistan-Acara “Gandagana” Festivali

Gürcistan-Acara Özerk Cumhuriyeti Başkenti Batum’da Avrupa Meyanında 22-23 Kasım tarihleri arasında “Gandagana" Festivali düzenlenecektir. İki gün boyunca Acara köylerinin varlığı ve yaşamı misafirlerin önünde...

Erdoğan Hristodulidis görüşmesi

Evvelki hafta Macaristan'ın Budapeşte şehrinde düzenlenen Avrupa Politik Topluluğu Zirvesinde,Güney Kıbrıs’ın lideri Nikos Hristodulidis’in, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştüğü iddiaları Kıbrıs Rum...

SON YORUMLAR

error: Content is protected !!