Esasen Cemiyetimizin 1971’de yayınlamış olduğu “AKRITAS PLANI”nda da açıkça görüleceği gibi Makarios 1959-60 döneminde de ayni nedenlerle Londra ve Zürih Anlaşmalarını kabul etmiş fakat 1963’te Kıbrıs Cumhuriyetini yıkmak için halkımıza saldırmaktan çekinmemiştir.
Bugünkü ortamda da “mümkün olan çözüm” siyaseti gütmeğe çalışan bir Makarios ve “Kıbrıs’ı hukuken bağımsız fakat fiilen Yunanistan’la birleşmiş” olarak mütalaa eden bir Yunan hükümeti mevcut oldukça halkımız ve Türklük için tehlike çanları bütün şiddeti ile çalıyor demektir., dikkatli, olalım.
Kıbrıs Cumhuriyeti “Türk ve Rum halklarının ortaklaşa kurdukları bir cumhuriyettir.
Bu iki halk asırlardan beri Kıbrıs’ta yaşadıkları halde bir “Kıbrıslılar” Milleti ve “Kıbrıslılık” ruhu ne doğmuş ne de yaratılmak istenmiştir. Yaratılmak istenmemiştir çünkü buna ihtiyaç hissedilmemiştir. Her yaratılan yeni şey hatta zihniyet bir ihtiyaçtan doğar. Eğer bir “Kıbrıslılar” milleti yaratılmamışsa demek ki buna ihtiyaç hissedilmemiştir ve dolayısıyla buna olanak bulunamamıştır. Bulunamamıştır çünkü iki halk arasındaki din, dil, kültür ve milliyet ayrılığına ek olarak siyasî görüş ve ideal ayrılığı mevcuttu.
(Kıbrıs’ın Türkler tarafından fethinden (1571) adanın İngiliz’lere devrine kadar (1878) devam eden süre içinde Rum Ortodoks kilisesi etrafında toplanan Rum topluluğu kendi benliğini (identitesini) muhafaza etmek için içine kapalı, din açısından müsamaha bilmeyen bir siyaset takip etmişti. Osmanlı idaresinde benliğini kaybetmemek, din ve dilini muhafaza etmek için devamlı bir çaba harcayan kiliseye Osmanlı idaresinin tanıdığı ve tatbik ettiği “millet” sistemi de faydalı olmuştu.
Bu sistem altında Rum Ortodoks kilisesi kendi toplumundan mes’ûl, oto-kefal bir kuruluş olarak ipka edildi. 1878’de İngilizler ada’ya geldikten sonra ayni kilise Enosis bayrağını açacak ve bu bayrak altında da Rumların Türklerle kaynaşmasına set çekilmiş olacaktı. Bugün bile adada iki halkın gençleri için müşterek bir lisanı olan (İngilizce) bir üniversitenin kuruluşuna ayni kilise ve ayni zihniyet “Yunan kültürüne bir darbedir” sloganı ile karşı çıkmaktadır .