Sovyetler Birliğinin dağılması ile bağımsızlığını yeniden kazanan Azerbaycan Cumhuriyeti dünyaya enteqrasyon olmakla beraber, aynı zamanda ulusal devletçilik prensiplerine yönelik dış politikasını yürütmeye başlamıştır. Bağımsız Azerbaycan devletinin dünya siyasal sisteminde yeri ve rolü açısından Türkiye Cumhuriyeti ile ilişkileri büyük önem taşımaktadır.
Azerbaycan Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını ilk tanıyan devlet Türkiye Cumhuriyeti olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti 9 Kasım 1991 yılında resmi olarak Azerbayca’nın bağımsızlığını tanımıştır. Diplomatik ilişkiler ise 14 Ocak 1992 yılında kurulmuştur. Etnik, külturel, dini açıdan yakınlığa dayanan Azerbaycan-Türkiye ilişkileri tarihin zor sınavlarından çıkarak stratejik ortaklık seviyesine ulaşmıştır.
Türkiye-Azerbaycan ilişkileri 19912010 arasında devamlı yükselişte olmuştur. Sorunlu küçük dönemler yaşanmışsa da, bu dönemlerde bile olumlu adımlar ve söylemler daha ön planda olmuştur. Sorunlar artık geri planda kalmıştır. İkili ilişkilerin, 2010 yılına kadarki aşamasında olumluluk asli, sorunlar ise tali unsur olarak dikkat çekmiştir. Her alanı kapsayan çeşitli anlaşmalar imzalanırken, Türkiye ve Azerbaycan birbirlerini tüm önemli konularda açıkça desteklerken, Bakü-Tiflis-Ceyhan, Bakü-Tiflis-Erzurum, Bakü-Tiflis-Kars gibi küresel önem de taşıyan bölgesel projeler gerçekleştirilirken, Türkiye`deki bazı güçlerin Azerbaycan`da “darbecilere yardım ettiğine ilişkin” iddiaları ya da Azerbaycan`ın Türkiye`yi “Kıbrıs sorununda da yeterince desteklemediğine ilişkin” iddialar gölgede kalabilmiştir. Azerbaycan`ın ve Türkiye`nin olanakları ve sorunları da dikkate alındığnda, her iki olay ve benzeri diğer iddiaların bir hayli tartışmalı ve gerçekliğe uygunluk paylarının az olduğunu da hemen eklemekte yarar vardır.
2010 yılının Ağustos ayında Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Azerbaycana ziyareti, ilişkileri geliştirme konusuna yeni bir ivme kazandırdı. Azerbaycan Türkiye ilişkileri çok önemlidir. Türkiye, Azerbaycan’ın ciddi stratejik ortağıdır. Dini, dili, kültürü aynı olan iki kardeş devlettir. Gücünü ve işbirliğini zengin tarihimizden alıyor. 15 Eylül 2010 yılında imzalanan Türkiye-Azerbaycan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi Kuruluşu Anlaşması, ilişkileri geliştirme konusuna yeni bir ivme kazandıracak. Bugün siyasi ve askeri ilişkileri çok iyi düzeyde olan iki devletin büyük potansiyele sahip ekonomik ve ticari ilişkileri daha da geliştirilmekdedir.
Türkiye-Azerbaycan ilişkileri aşağıda sayılan jeopolitik, jeo- ekonomik ve jeo-stratejik temeller üzerine kurulmuştur:
a. Azerbaycan, Türkiye’nin Kafkasya’da İran ve Rusya’ya karşı yürüttüğü tarihi rakabetinin merkez ülkesidir. Diğer bir ifade ile Türkiye’nin Azerbaycan olmadan etkin bir Kafkasya siyaseti yürütmesi mümükün değildir.
b. Azerbaycan, Türkiye’nin Kafkasya’daki ekonomi ve ulaşım gibi alanlardaki başarılı projelerinde merkez konuma sahiptir.
c. Azerbaycan, Türkiye’nin dış politikasında enerji alanında doğu-batı koridoru ve enerji çekim merkezi olma politikasında kilit rol oynamaktadır.
d. Azerbaycan olmadan Türkiye’nin istikrarlı ve uzun vadeli bir Türk Dünyası ve Avrasya politikası geliştirmesi de mümükün değildir .
Şöyleki, Azerbaycan- Türkiye ilişkilerinin geliştirilme aşamasında her iki devlet tarafından ön plana çıkarılması gereken unsur sadece siyasal, ekonomik çkarlar değil, iki ülke arasında mevcut coğrafi yakınlığın avantaji önemsenmelidir.
1 Araz Aslanlı, “Azerbaycan-Türkiye ilişkileri: nerede kalmıştık?” http://www.1news.com.tr/yazarlar/20100923120704516.html
2 Mürteza Hasanoğlu. Azerbaycan -Türkiye ilişkileri perspektifinde
Türk Dünyası zirvesi ve yüksek düzeyli stratejik işbirliği. https://habergunebakis.com/haberdetay/835-Azerbaycan–Turkiye-ili%C5%9Fkileri-perspektifinde-Turk-Dunyas%C4%B1-zirvesi-ve-yuksek-duzeyli-stratejik-i%C5%9Fbirli%C4%9Fi.html