Pazar, Mayıs 19, 2024
tr
Ana Sayfa GENEL Hoş geldin Türkçe..

Hoş geldin Türkçe..

     … Son yıllarda bir medeniyet göstergesiymiş gibi işyeri tabelalarını yabancı kelimelerle donatmakta, reklam, duyuru gibi sıradan uygulamalarda bile yarı şaka, yarı ciddi farklı dillere ait sözcükleri kullanmakta yarışır olduk. Gündelik sohbetlerimizde dahi kullandığımız kelimelerin bir kısmı yabancı kökenli. Bu medeniyet(!) yarışı elbette. Zira, “güle güle” yerine “bye bye”, “baba” yerine “peder”, “kahvehane” yerine “cafe” diyebilmek medeni olmayı gerektirir bu anlayışa göre. Oysa bu güzelim Türkçemizi yozlaştırma yarışında kazanan değil kaybeden olduğumuzun farkına varmak zorundayız artık. Bu konudaki zararımıza dikkatimizi celbetmek için birçok kitap, makale yazıldı, söyleşiler, programlar yapıldı.

    Demek ki birileri bu gidişten endişe duymaya başladı. Kaybolan değerlerimizin alarmını vermek, çok önemsemeden yaptığımız bu hatanın dilimizle birlikte kültürümüze de tamiri zor yaralar açtığını hatırlatmak telaşıyla çalışmalar yapan bu insanları gönülden kutluyorum. Şüphesiz bu maksatla dünyanın en ücra köşelerinde bile güzel Türkçemizin telaffuz edilmesini, sevilmesini ve yayılmasını sağlayan gerçek gönül kahramanlarına ne kadar övgü yağdırsam az gelecek kanaatimce.

    Dünyanın diline dolanmış olan ve hükmünü her geçen gün artıran İngilizce bana kalırsa bilinen en istilacı dil. Hiç çaba sarfetmeden, sinsice ulusların içine sızmış saltanatını kurmuş her alanda. Öyle ki, 1590’lı yıllarda Samuel Daniel adlı bir şairin hayalinde ifadesini bulduğu gibi; “Dilimizin hazinelerini yabancı sahillere gönderebilir miyiz? Batı ufkunda henüz tanımlanmamış ülkelere bu en büyük gururumuzla ulaşabilir miyiz? Oraları bizim aksanımızla güzelleşir mi? şiirini hatırlamak yetiyor istilacı bir zihniyetin istilacı bir dili olduğunu anlamamıza. 19. y.y da ABD’ nin dünya sahnesine çıkışı bu istilayı güçlendirmiştir. 1919 “versailles Konferansı” nda ABD Başkanı Woodrow Wilson ve İngiltere Başbakanı Llayd George İngilizceden başka dil bilmediği ve Fransa Başbakanı Clemescau da İngilizceyi çok akıcı konuşabildiği için ortak resmi konuşma dili olma lüksünü burada yaşamıştır ilk adım olarak. Uluslar arası entelektüel gelişmeler, spor organizasyonları ve teknolojinin hızla gelişip yayılmasıyla dünya üzerindeki egemenliğini sağlamlaştırmıştır. 1940’lı yılların radyonun altın çağı olması ve radyo dilinin yüzde 60 kadarının İngilizce olması bu yayılmayı kolaylaştırmıştır.

    İngilizcenin en önemli özelliği esnek olması, bünyesine giren bütün yabancı kelimeleri kolaylıkla kendisiyle özdeşleştirebilmesi ve yabancı kelime girişinden endişe duymamasıdır. Zira İngilizceyi oluşturan Keltik ve Anglo Sakson dillerinden olan kelimeler bu dilin sadece 4 de birini oluştururken, diğer büyük kısmını dışarıdan gelen farklı uluslara ait kelimeler oluşturmaktadır. İstilacı olmasının en belirgin kanıtıdır bu. Ne gariptir ki, Osmanlıca kelimeler de bir kısmı direk olarak, bir kısmı Avrupa dillerine uğradıktan sonra ingilezceye geçmiştir. Birkaç örnek verecek olursak, “airan” ayran, “yoghurt” yoğurt,” bey gibi. Aslında küçük bir araştırmayla kendi döneminde Osmanlıcanın dünyadan birçok kelimeyi derleme, kendi harmanında işleme konusunda en az İngilizce kadar başarılı tek dil olduğunu hepimiz görebiliriz. Osmanlıdaki bu yetenek ufkunun, kültürel, entelektüel gelişmişliğin belki onda birine ancak rastlayabiliriz zamanımızda.

    Tam da böylesi karamsar bir tablo seyrederken, 1590’lı yılların o İngiliz şairinin ifade ettiği hayali gibi, bizden biri “dünya bizim sesimizi dinleyecek, bizim soluklarımız insanlığa ulaşacak, barış için Afrika bizi bekliyor, dünya bizi bekliyor” sözleriyle Türkçemizin dünyaya nasıl filiz filiz ekileceğinin müjdesini veriyor dilimizin yozlaşmasına tahammül edemeyen gönüllerimize. Şimdi bakıyoruz ki o emperyalist ülkelerin çocukları, sömürülen, ezilen milletlerin çocukları, zencisi, beyazı, kuzeylisi, güneylisi yıllar önce bu inançla ekilen kutsal tohumların meyvelerini sunuyor bizlere ve dünyaya.

    115 ülkeden 700 ü aşkın öğrenci gönüllerin dilini, sevginin dilini en manalı yorumlarıyla sergiliyor insanlığa hem de söylediklerini anlayarak, hissederek, içleri titreyerek, coşkuyla…

Yıllardır arkalarında nice sevdiklerini bırakarak çok uzak yollara düşenler, gurbetleri diyar edinenler, gönül elçileri, Türkçemizin fedakâr kahramanları sizlere müteşekkiriz. Uzak diyarlarda ektiğiniz tohumların nasıl güllere dönüştüğünü bilmek ne büyük bahtiyarlık, bu gülleri gönüllerin gözyaşlarıyla izlemek ne büyük bir gurur…

    Rüyalarımız, umutlarımız, istikbalimiz, dünümüz, yarınımızdır Türkçemiz. Ne istilacı bir zihniyetle, ne saldırgan bir üslupla kendini kabullendirmiş dünyaya, güzeli anlatmış, iyiyi, sevgiyi, barışı, birliği, dirliği yaşatmış hoşgörünün saltanat kurduğu bir dünyaya hasret yüreklere…

    Edirne’den Kars’a kadar olan vatan topraklarımıza hapsedilemeyecek kadar engin bizim Türkçemiz. Dünyayı kasıp kavuran insanlık dramlarının yaşandığı, insanlığın korkuyla uyuyup bombalarla uyandığı, çocukların anasız babasız kaldığı, güçlünün zayıfı,  zalimin mazlumu ezdiği, işgalciliğin sınırları aştığı şu günümüzde her kıtadan insanları sevgi merhamet hamuruyla yoğurup, yetiştirip ülkemizde kıtaları sallayacak kadar nefis bir organizasyonla ümitler yeşerten değerli eğitim fedailerine bütün dünyanın bir teşekkür borcu var.  İnsanlık adına, barış adına, sevgi adına…

    Ben de kendi adıma teşekkürümü bu vesileyle ifade ediyorum.

    Yüreklerinize sağlık, emeklerinize bereket olsun.

     Ve çok yaşa sevgi dili, çok yaşa Türkçe…

  1. YİTİRDİĞİMİZ DEĞERLER
    BU YAZI GÜNÜMÜZ GENÇLİĞİNİN DİKKATİNİ ÇEKMESİ GEREKEN BİR YAZI OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM.YİTİRDİĞİMİZ DEĞERLERE YAZAR,ÇOK FARKLI BİR BAKIŞ AÇISIYLA YORUM YAPMIŞ.KENDİSİNİ TEBRİK EDİYORUM.
    MEVLA BÖYLE YAZARLARIN ADETLERİNİ ARTIRIR İNŞ.
    SELAM VE SAYGILAR.

YORUM YAP

Please enter your comment!
Please enter your name here

SON HABERLER

Gürcistan Başbakanı Irakli Kobakhidze’nin Türkiye ziyareti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gürcistan Başbakanı Irakli Kobakhidze ile düzenlediği ortak basın toplantısında verimli görüşmeler gerçekleştirdiklerini belirterek, “Türkiye’nin Gürcistan’ın toprak bütünlüğüne, egemenliğine, istikrar ve...

AB’nin düşünce kuruluşu EUISS’in raporu: “Türkiye dünyada dört kritik bölgede önemli güce sahip”

Merkezi Fransa'nın başkenti Paris'te olan Avrupa Birliği (AB) Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü (EUISS), Türkiye'nin küresel ölçekte yükselen konumuna dikkati çeken "Türkiye'nin Dünyadaki Kartları" başlıklı bir...

Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat: “KKTC ile ekonomik ilişkilerimizi geliştireceğiz”

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti(KKTC) Maliye Bakanı Dr. Özdemir Berova ile bir araya gelen Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat konuya ilişkin yaptığı açıklamada şunları...

TIR’cıların AB ülkelerinde vize sorunu

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç; TIR’cıların AB(Avrupa Birliği)ülkelerinde yaşadıkları vize sorunu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada şunları söyledi; “AB ülkelerinin vize süreçlerinde adeta...

SON YORUMLAR

error: Content is protected !!