
Kırklareli Valisi Muammer Muşmal’a Lüleburgaz’dan vatandaş sevgisi

Çanakkale Valisi Abdülkadir Atalık: Çanakkale, Anadolu’nun en eski uygarlık merkezi
Çanakkale Valisi Abdülkadir Atalık, Çanakkale konulu yaptığım röportajda şunları söyledi;
Çanakkale’nin mevcut ekonomik ve sosyal durumu nasıldır?
“Çanakkale, 9.933 km2 lik yüzölçümü, 11 ilçesi, 34 belediyesi, 565 köyü, 671 km. kıyı uzunluğu, % 53 e varan ormanlık alanı ile Avrupa ve Asya’yı birbirinden ayıran ve kendi adını taşıyan boğazın iki yakasında kurulmuş bir ilimizdir. 5.000 yıllık tarihi ile Anadolu’daki en eski uygarlık merkezlerinden Troya, Assos, Alexandreia- Troas, Neandria, Abydos ve Sestos’ a ev sahipliği yapmıştır. Antik çağdan kalma kalıntı ve buluntuların yanı sıra, Roma, Bizans ve Osmanlı İmparatorluğu döneminden kalma çok sayıda eseri ve dünyada sayılı Mevlevihanelerden olan Gelibolu Mevlevihanesini barındırır.
Çanakkale’nin toplam nüfusu, 2009 Yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt sonuçlarına göre 477.735’dir. Toplam nüfusun % 53’ü il merkezi ve ilçe merkezlerinde, % 47’si köylerde yaşamaktadır. Yıllık nüfus artış hızı binde 6.18, Nüfus yoğunluğu ise 48’dir. Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sonuçlarına göre nüfus itibarıyla en kalabalık ilçemiz merkez ilçeden sonra 80.849 ile Biga ilçesi, en az nüfusa sahip ilçemiz ise 2.496 ile Bozcaada’dır.
İlimizde eğitim göstergeleri, olanakları ile altyapısı iyi düzeydedir. Gerek okuma yazma oranları, gerekse, okullaşma oranları ülke ortalamalarının üzerinde seyretmekte olup, sağlık alanında da aynı olumlu gelişmeler izlenmektedir. İl çapında Askeri Hastaneler hariç 10 adet Devlet Hastanesi, 1 adet Üniversite Araştırma ve Uygulama Hastanesi, 2 adet özel hastane, 4 adet Dispanser, 1 adet Ana Çocuk Sağlığı Merkezi vardır.Temmuz 2010 itibariyle aile hekimliğine geçilmiş olup 50 aile sağlığı merkezi,130 aile hekimliği birimi,100 sağlık evi ile hizmet verilmektedir.
Eğitim- spor alanında son dönemde tamamlanan tesislerden bazıları Çanakkale Olimpik Yüzme Havuzu, Merkez kapalı Spor Salonu olup, Merkez Fen Lisesi, Yenice Anadolu Lisesi, Çan Kocayayla 12 Derslik İlköğretim Okulu, Lapseki Çardak 16 Derslik İlköğretim Okulu, Lapseki Bağımsız Anaokulu yapımları ile Ezine Meslek Yüksekokulu yapımları da yatırım programdadır.
Sağlık hizmetlerine ulaşımda da çok önemli adımlar atılmakta olup, , Çanakkale Merkezde 400 yataklı -Devlet Hastanesi, 18 Mart Üniversitesi Yeni Araştırma ve Uygulama Hastane inşaatı projeleri 2010 yılı yatırım programında yeralmaiştır. Son yıllarda çok sayıda ambulans ve 2 iki adet deniz ambulans botu ile 2009 yılında ambulans helikopter de İlimizde hizmete başlamıştır. Artık İlimizin en ücra köşesindeki sağlık problemine dahi çok kısa sürede müdahale edilebilmektedir.
Devlet İstatistik Enstitüsü verileriyle 2001 yılı cari fiyatlarla Kişi Başına Gayri Safi Yurtiçi Hasıla cari fiyatlarla iller sıralamasında 2.335 $ ile 19. sıradadır. TUİK tarafından İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması 2. Düzeye karşılık gelen 26 bölge için yapılan Gayri Safi Katma Değer Hesabı (GSKD) tahmini çalışmaları sonuçlarına göre; Balıkesir ile Çanakkale illerinden oluşan TR22 Balıkesir Çanakkale bölgesinde 2006 yılında Gayri Safi Katma Değer 13 Milyar 68 Milyon TL, kişi başına gayri safi katma değer de 8.248 TL (5.725 $) olarak hesaplanmış olup, bölgemiz 26 bölge içinde 10. sırayı almıştır.TÜİK verilerine göre Çanakkale Balıkesir Bölgesi Gayri Safi Katma Değer Hesabında en önemli payı % 58 ile hizmetler sektörü, 22 ile tarım sektörü, % 20 ile sanayi almaktadır. TÜİK kaynaklı 2009 yılı işsizlik verilerine göre ilimizde işsizlik oranı % 7.3’dür. Çanakkale ili sanayi iş kolunda çalışanların toplam istihdama oranı bakımından Türkiye ortalamalarının altında, kişi başına gayri safi yurtiçi hâsıla ve tarım kolunda çalışanların toplam istihdam oranı bakımından ise Türkiye ortalamasının üstündedir.
İl ekonomisinde, tarım en önemli faaliyet olmakla beraber son yıllarda tarıma dayalı sanayi kolları gelişme göstermekte, orta ölçekli sanayi ve turizm sektörleri sahip olunan potansiyeli arttırıcı bir şekilde gelişmektedir. Önemli ve verimli ve bir coğrafya üzerinde konuşlanmış olan Çanakkale tarım alanında ülkemizin en önemli ve verimli üslerinden birisidir. İlimizde üretilen sebze ve meyve gerek iç, gerekse de dış pazarda aranır ve tanınır hale gelmiştir. Nitekim Türkiye toplam domates üretiminin % 5’i, zeytin üretiminin % 4’ü, şeftali üretiminin % 11’i, şaraplık üzüm üretiminin % 7’si, kanola üretiminin % 11’i, bakla üretiminin % 4’ü, yağlık ayçiçeği üretiminin % 4’ü ve elma üretiminin % 3’ü ilimizde gerçekleştirilmektedir. Gerek tarım ürünleri gerekse hayvansal ürünlerdeki üretim miktarı göz önünde bulundurulduğunda tarıma dayalı sanayi kollarının gelişmesi için önemli bir potansiyel mevcuttur.
Son yıllarda yapımı tamamlanan baraj, gölet ,sulama projeleri ve halk sulamaları ile toplam sulama alanı 76.256 ha ulaşmıştır. İlimizde halen 2 adet baraj, 3 adet sulama ve 7 adet gölet sulaması ile 4 adet taşkın koruma inşaatının yapımına devam edilmektedir. Yatırım programında bulunan sulama projelerinin tamamlanması ile yaklaşık 25 Bin ha alan daha sulamaya açılacak olup, hem ürün çeşitliliğinde hem de verimi ve kalitesinde sağlanacak artış ilimizin tarım potansiyelini daha da yükseltecektir.
İl geneline yayılmış çoğunlukla tarıma dayalı küçük orta ölçekli üretim tesislerinin dışında 2009 yılı Türkiye’nin ilk 500 firması içinde İÇDAŞ, KALEBODUR, AKÇANSA, DARDANEL gibi marka olmuş, önemli yere sahip 4 büyük firma da ilimizde faaliyet göstermektedirler. Belli başlı işletmeler arasında Doğtaş Mobilya, Tahsildaroğlu Süt Ürünleri, Kalemaden, Çan Linyitleri İşletmesi öne çıkan sanayi kuruluşlarıdır. Çanakkale Merkez ve Biga’da iki Organize Sanayi Bölgesi bulunmaktadır.
İlimizde özellikle orta ölçekli sanayinin gelişmesi açısından Organize Sanayi Bölgelerinin gelişimine önem vermekteyiz. Çanakkale Organize Sanayi Bölgesi’nde 96 adet parselin 79 adedi tahsis edilmiş olup 22 adet firma faaliyete geçmiştir. Biga Organize Sanayi Bölgesi’nde ise 51 adet parselin 43 adedi tahsis edilmiş durumdadır. Organize Sanayi Bölgelerinde yatırımcılara arsa tahsisleri de devam etmektedir.
Çanakkale, Gelibolu Yarımadası’ndan Edirne ve Tekirdağ vasıtasıyla Trakya’ya, Biga Yarımadası’ndan Balıkesir ve İzmir vasıtasıyla Anadolu’ya karayolu ile irtibatlıdır. İlin toplam karayolu uzunluğu 1.064 km. olup, bu ağın % 98’i asfalttır. Ayrıca il’de yolu olmayan köy bulunmamaktadır.
Dış ticaret hacmimize bakacak olursak, 2009 yılı sonu itibariyle ihracatımız 1 Milyar 72 Bin USD olarak görülmekle birlikte, Çanakkale’de üretim ve ihracat yapan firmaların bir kısmının ihracatının farklı gümrüklerden gerçekleşmesi nedeniyle ihracatımız 1.5 Milyar USD civarında olmaktadır. En çok ihraç edilen ürünler ise, inşaat demiri, seramik, karo fayans, çimento ve dondurulmuş gıdadır. İthalatımız ise 1 Milyar 25 Bin USD civarındadır. Hurda demir, seramik malzemesi, dondurulmuş balık ve taş kömürü en çok ithal edilen mallar arasındadır.
Varsa bu çalışmalar nelerdir?
Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı, 2 Kasım 1973 tarihinde 33,000 hektarlık alanı kapsayacak şekilde Milli Park olarak tescil ve ilan edilmiştir. Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı, Türkiye’de müstakil müdürlük olarak teşkilatlanmış olup, ayrıca 2000 yılında “Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Park Yasası” adı altında çıkarılmış özel yasası olan tek milli parktır. Milli Parkın anayasası hüviyetinde olan Milli Parka ait Uzun Devreli Gelişme Planı 2003 yılında onaylanarak yürürlüğe girmiştir. Milli park alanında bir ilçe ve sekiz (8) köy mevcuttur. Bu yerleşim yerlerinde yaklaşık 10,000 nüfus yaşamaktadır. Milli Park Müdürlüğünde muhtelif zamanlarda inşa edilmiş anıt, tesis ve şehitlikler bulunmaktadır. Ayrıca yabancılara ait otuz dört noktada anıt ve mezarlıklar mevcuttur.
Türk ve dünya tarihinde önemli olaylara sahne olmuş Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı’nda; bölgedeki tarihi ve kültürel mirasa sahip çıkılması ve yerli ve yabancı ziyaretçilere daha iyi hizmet verilmesi amacıyla Uzun Devreli Gelişim Planı çerçevesinde çalışmalar yoğunluk kazanmıştır.2003-2009 yılları arasında 10 adet şehitlik ihyası, 3 adet tanıtım merkezi ve ziyaretçi noktası yapımı, 3 adet tabya restorasyon ve çevre düzenlemesi, 7 adet kitabe onarımı ve 100 km asfalt yol yapımı gerçekleştirilmiş ve 2003-2009 yılları arasında yaklaşık 40 Milyon TL. harcama yapılmıştır.
2010 yılında ise dünyadaki emsalleriyle yarışacak interaktif bir müze ile ayrıca panoramik bir müze yapımı için çalışmalar sürmekte, Simülasyon Merkezi ve şehitlik onarım çalışmalarına ise başlanmıştır. Kabatepe’de yapımına başlanan Simülasyon Merkezi çeşitli görsel ve ileri tekniklerle donatılarak Çanakkale Kara ve Deniz Savaşlarını bütün ayrıntılarıyla ziyaretçilere anlatmayı amaçlamaktadır. Temmuz 2011’de tamamlanması öngörülmüştür. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nınyılında açılışı yapılan 57. Alay Şehitliğinde tören alanı oluşturulması ve çevre düzenlemesi projesi, Anafartalar Sahil Yolu ve Milli Park içerisindeki yolların bakım onarımları devam etmekte, Mecidiye Tabyaları Restorasyonu tamamlanmış, çevre düzenlemesi işi ihale edilmiştir. Jandarma Kireçtepe Şehitliği yapımı, Havuzlar Akbaş, Alçıtepe Şehitliklerinin onarımları da yeni ele alınan çalışmalar arasındadır. Milli Park içerisinde 30 adet tescilli çeşme ise aslına uygun olarak restore edilecektir. Vilayetler Hizmet Birliği tarafından ziyaretçilere daha iyi hizmet vermek üzere bölgede bir misafirhane yapımı da planlanmaktadır.
Eceabat esnafı Çanakkale’ye gelen ziyaretçilerden yeteri kadar ekonomik girdi sağlayamadıklarından söz ederek gelen turların yiyeceklerini getirdikleri ve arabalarıyla turistleri şehitlik içerisinde taşıdıklarından ekonomik olarak kendilerine hiç yansımadığını söylüyorlar. Bu konuda görüşünüz nedir?
Bilindiği gibi Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı her yıl düzenlenen Ulusal ve Uluslar arası törenlere sahne olmaktadır. 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi ve Şehitler Günü Zafer Haftası, 24-25 Nisan Kara Savaşlarının Yıldönümü haftası olarak kutlama ve anma etkinlikleri ile 10 Ağustos Anafartalar Zaferi kutlanmaktadır. Bu törenlere gerek yurtiçi gerekse yurt dışından gelen hem üst düzey devlet yetkilileri hem de yerli yabancı ziyaretçiler katılmakta ve Gelibolu Yarımadası bu özel günlerde binlerce ziyaretçi akınına uğramaktadır.
Bunların dışında son yıllarda Milli Parkta yapılan çalışma ve düzenlemelerle Milli Parka olan ilgi artmış olup, yurdun dört bir yanından yıl boyunca gerek öğrenci grupları, gerekse yerli ve yabancı olarak, yılda 2-2,5 milyon civarında bir ziyaretçi Milli Park’ta misafir edilmektedir.
Eceabat esnafının bu ziyaretçi akınından pay almadığı söylenemez, ancak gelen misafirlere daha iyi hizmet verilmesi konusunda, gerekli düzenlemelerle esnafın bilinçlendirilmesi çalışmaları yapılmakta ve hem daha iyi hizmet ve çevre temizliği açısından, hem de mekana yaraşır hizmet etme açısından çalışmalar sürmektedir. Turizmde; “Bir memnun olan kırk kişi getirir, bir memnun olmayan bin kişi götürür” deyimiyle ilişkilendirirsek; Yarımadaya ve Çanakkale’ye her yıl artarak devam eden turizm trafiğine bakıldığında esnafın payı da giderek artacaktır.
daha iyi bir duruma gelmesi için neler yapmayı düşünüyorsunuz?
Çanakkale son yıllarda gerek ülkemizdeki gerek dünyadaki turistler için giderek artan bir ilgi ile turizm çekim merkezi olmaktadır. Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı, Truva Antik Kenti, Assos, Sestos, Abidos, Kaz Dağları, Gökçeada ve Bozcaada’sı, Gelibolu Mevlevihanesi gibi ilgi çekici mekanlar çok sayıda ziyaretçi akınına uğramaktadır.
Ülkemizin en büyük adası olan Gökçeada ile en batısındaki ilçe konumunda olan Bozcaada önemli turizm cazibe merkezlerimizdir. Bozcaada ve Gökçeada tarihi ve kültürel mirası, doğal güzellikleri, uzun ve elverişli kıyıları, bakir sahil şeridi ile deniz turizmciliğinden, su sporlarına, eko turizmden, sağlık turizmine, dalış turizminden, sörf ve yelken turizmine birçok alanda potansiyel cazibe merkezidir. Ayrıca Gökçeada ilçemiz dünyanın en güzel doğal akvaryumlarından birine sahiptir.
Bozcaada’da bağcılığın yanında, turizm sektörü 90’lı yılların başlarından itibaren gelişmeye ve adanın en önemli faaliyet konusu olmaya başlamıştır. Kendine özgü tarihi mimari dokusu, farklı kültürleri bir arada barındırması, denizi, şarabı ve mutfağıyla, yerli ve yabancı turistler tarafından keşfedilmiş ve turizm olgusu başlamıştır. Ulaşım imkanlarının artmasıyla da halkın en önemli gelir kaynağı olmuştur. Bozcaada’da b yıllarda özellikle Anakaraya 32 mil uzaklıktaki Gökçeada’ya ulaşımı bir hayli zor iken, her iki adanın deniz ulaşımında İl Özel İdaresi iştiraki GESTAŞ eliyle mevcut gemilerin yanında yeni gemiler devreye girmiş ve adalara hızlı feribot seferleri konularak ulaşım sorunları büyük ölçüde çözülmüştür. Yaz aylarında ulaşımı daha kolaylaştırarak ilave seferler GESTAŞ tarafından konulmakta, her iki adaya daha iyi hizmet vermek için yaz aylarında ek seferler düzenlenmekte, kiralama ve satın alma yoluyla yeni gemiler devreye sokulmaktadır. Hızlı feribot seferleri her iki adaya 1-1,5 saatte ulaşım sağlanmaktadır. Ulaşımdaki bütün bu gelişmeler adaların turizmine, ekonomik ve sosyal hayatına önemli ölçüde yansımaktadır.
Ayrıca Gökçeada’da İnsani Yardım Amaçlı Havaalanı altyapı ve üstyapı ile tamamlanmıştır. Resmi açılışı yapılmış olan İnsani Yardım Amaçlı Gökçeada Havaalanının ada ulaşımına katkı sağlaması için bir an önce Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünce uçuş izni verilerek, uçuşlara açılması konusunda da çalışmalar sürdürülmektedir.
Acil durumlar için il merkezinde helikopter bulunmakta olup, Gökçeada’da sağlık motorbotu da hizmet vermektedir.İlimizi ve adı geçen adalarımızı ziyaret edeceklere hizmet edecek organik çiftlik gibi, aquapark, SPA gibi tesisleri de içeren entegre turizm yatırımları ilimize ve yatırımcıya önemli katma değer katabilecek alanlarımızdandır. Bu alanların tanıtımı konusunda çalışmalar sürdürülmektedir. Bu yıl içinde Gökçeada ve Bozcaada’da 3’er tesis için kamu arazilerinden kiralama yoluyla yeni turistik tesis yapmak amacıyla işlemler devam etmektedir.Yatırım teşvikleri bakımından; Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkındaki Bakanlar Kurulu Kararı ile adalarımız 4. bölge kapsamında yer almaktadır. Gökçeada ve Bozcaada ilçeleri ayrıca Kalkınmada Öncelikli Yöre ve 5084 sayılı Teşvik Kanunu kapsamında yatırım ve projeler desteklenmektedir. Her iki adanın turizmden daha çok pay alması için festivaller, şiir günleri, film festivali gibi etkinlikler düzenlenmekte, İnternet yoluyla da tanıtım çalışmalarına ağırlık verilmektedir.
Çanakkale’nin ekonomik, sosyal, kültür ve eğitim yönünden daha
iyi bir seviyeye gelmesi için neler yapmayı düşünüyorsunuz?
Çanakkale’nin ekonomik, sosyal ve kültürel yönden gelişmesi bütün sektörler için ana sektör olan ulaşıma bağlıdır. Çanakkale, Gelibolu Yarımadası’ndan Edirne ve Tekirdağ vasıtasıyla Trakya’ya, Biga Yarımadası’ndan Balıkesir ve İzmir vasıtasıyla Anadolu’ya karayolu ile irtibatlıdır. İlin toplam karayolu uzunluğu 1.066 km. olup, bu ağın % 98’i asfalttır. Ayrıca il’de yolu olmayan köy bulunmamaktadır.
Jeo-stratejik konumuna, doğal tarihi ve kültürel zenginliklerine karşın Çanakkale’nin gelişmişlik düzeyinin, büyük ölçüde ulaşım problemleri nedeniyle potansiyelinin gerisinde olduğu söylenebilir. Ancak bu konuda son yıllarda büyük ulaşım yatırımları gündemde olup, Çanakkale’yi İstanbul, İzmir ve Ankara’ya bağlayan üç hana yol hattından Trakya ve İstanbul’u ilimize bağlayan bölünmüş yolun Gelibolu’ya kadar olan kısmı devam etmekte, Eceabat kısmının ise 2011 yılında tamamlanması planlanmaktadır. İlimizi Bursa ve Ankara’ya bağlayan bölünmüş yolunda da gelişmeler hızla sürmekte ve bu yıl bitirilmesi hedeflenmektedir. Çanakkale – İzmir yolu ise bu yıl ihale edilmiş olup, çalışmalar sürmektedir. Ayrıca Kınalı Kavşağından başlayarak Tekirdağ Çanakkale Balıkesir ve oradan da Ege ve Akdeniz’e bağlayan otoyol projesi ve Çanakkale Boğaz Köprüsü’nün etüt çalışmaları yapılmaktadır. Bu otoyol yapıldığında Çanakkale, Avrupa’yı Asya’ya bağlayan güzergahta İstanbul’un alternatifi olacaktır.
Karayolu dışında il içi denizyolu ulaşımı Çanakkale-Eceabat, Eceabat Kepez, Lapseki-Gelibolu, Çanakkale-Gökçeada ve Bozcaada-Yükyeri arasında karşılıklı feribot seferleri ile gerek GESTAŞ’a ait gemilerle gerekse de özel sektör tarafından işletilen gemilerle gerçekleştirilmekte olup, ayrıca Bozcaada ve Gökçeada’ya Çanakkale’den hızlı feribot seferleri yapılmaktadır. Deniz ulaşımında da son yıllarda çok önemli gelişmeler sağlanmış olup, bir yıl içerisinde 5 adet yeni gemi daha seferlere katılacaktır. Son dönemde Yunanistan’ın Limni adasına da sefer düzenlenmeye başlanmış olup, İstanbul’a da sefer düzenlenmesi için çalışmalar sürdürülmektedir. GESTAŞ’a ait gemilerle Avşa Erdek hattında da seferler düzenlenmiştir.
İlde, Merkez Kepez Limanı ile Ezine’de Akçansa Çimento Fabrikasına, Biga’da İçdaş’a ait liman bulunmaktadır. Ayrıca Çanakkale Merkez, Eceabat, Gelibolu, Lapseki, Ezine-Geyikli Yükyeri, Bozcaada, Gökçeada, Çardak ve Kabatepe’de iskeleler bulunmaktadır. Kepez Limanı gerekli altyapı eksikliklerinin tamamlanmasıyla konteyner yükleme boşaltma lojistik merkezi olmaya adaydır.
İl Merkezinde stol tipte bir havaalanı mevcut olup, THY tarafından haftada üç gün İstanbul bağlantılı tarifeli seferler yapılmaktadır. Çok yakında Çanakkale-Ankara seferlerinin de yapılabilmesi mümkün olacaktır. Daha büyük kapasiteli uçakların sefer yapabilmelerini teminen havaalanı ile ilgili modernizasyon, genişletme ve donanım yatırımları devam etmekte olup. Bölgesel uçuşlar ve charter seferleri gibi konular da gündemimizdedir. Bölünmüş yolların tamamlanması, köprü ve otoyolların yapımı başta olmak üzere ulaşım alanındaki bu gelişmeler, İlimizin imajını tamamen değiştirecek ve Çanakkale önümüzdeki yıllarda hem halkımızın hem de yatırımcıların daha çok ilgisini çekecektir. Teknoloji alanında ise; önemi hemen herkes tarafından bilinen Arge çalışmaları ile ilgili olarak, ilimizin innovasyon ekonomisiyle de tanışması teşvik edilmekte, üniversitemizde Teknopark kurma çalışmaları sürdürülmektedir.
Turizm alanında; diğer bir Milli Parkımız olan Troya’da büyük bir müze yapılması ve çevresinde o günkü yaşamı hatırlatacak bir destinasyon alanı oluşturulması için bu yıl ihaleye çıkılması planlanmaktadır. Proje tamamlandığında Troya çok daha büyük bir ilgi odağı olacaktır. Ayrıca Kazdağları’nın ilimiz sınırları içerisinde kalan kısmının Milli Park ilan edilmesi için çalışmalar sürdürülmektedir. Çanakkale’nin uluslararası tanıtımına önem verilmektedir. Dünya mirası Truva yurt dışında da tanınmakla birlikte ilimizin diğer turizm değerlerini de cazibe merkezi haline getirmek için çalışmalarımız sürmektedir. Bu kapsamda Kültür ve Turizm Bakanlığı ve İl Özel İdaresi katkılarıyla çeşitli dillerde kitap, broşür ve CD gibi tanıtım materyalleri hazırlanıp dağıtılmakta ve Valiliğimiz internet sitesi başta olmak üzere kamu kurum ve kuruluşlarının internet siteleri ile tanıtım çalışmaları desteklenmektedir. İl genelinde belediyelerimizin katkıları ile festivaller, panayırlar ve şenlikler düzenlenmektedir. Çanakkale Belediyesi’nce düzenlenen Troia Festivali, Lapseki Kiraz Şenlikleri, Bayramiç Ayazma Festivali bu etkinliklere örnektir.
Yurt içinde ve dışında uluslararası fuarlara katılmaya önem verilmektedir. Bu yıl yapılan 78. İzmir Enternasyonel Fuarı’nın onur konuğu olan Çanakkale’nin kamu kurum ve kuruluşları ile önde gelen sanayi kuruluşlarınca tanıtımı yapılmıştır. Ayrıca bu yıl Bulgaristan ve Romanya’da yapılan Uluslararası Turizm Fuarlarında da Çanakkale’nin tanıtımı yapılmıştır. Mahalli idarelerimizin kardeş şehirleri aracılığı il ilimizin tanıtımı yapılmakta ayrıca gerek Ulusal Ajans gerekse diğer kurumların koordinatörlüğünde uygulanan AB projeleri ile görsel ve kültürel paylaşımlarda bulunularak tanıtım faaliyetlerine katkı sağlanmaktadır.
Diğer taraftan Avrupa Komisyonu desteğiyle uygulanan ve Türkiye’nin farklı kentlerinin Avrupa’da tanıtımına fayda sağlamayı ve bu kentlerde sanat ve kültür alanlarına yatırım yapmayı amaçlayan “Benim Kentim” projesinde ilimiz Konya, Trabzon, Mardin ve İstanbul illerimizle birlikte seçilen beş il arasında yer almıştır.
Eğitimde, son yıllarda her önemi vurgulanan Okul Öncesi Eğitimin Güçlendirilmesi alanında ilimiz pilot il olarak belirlenmiş olup, konuyla ilgili bölgesel düzeyde bilgilendirme çalışmalarının yapılarak çocuklarını okul öncesine ve ilköğretime zamanında kayıt ettirmeyi isteyen ailelerin sayısının arttırılması, ilköğretim okulları bünyesindeki okul öncesi eğitim sınıfları ve anaokullarına ekipman, eğitim materyali ve mobilya desteğinin sağlanması konularında tüm çalışmalar desteklenmekte, özel sektörün bu alanda yaptığı tüm katkılarda olumlu karşılanmaktadır. Eğitim alanında ülke ortalamalarının üzerinde seyreden göstergelerin daha da iyi seviyelere yükselmesi için gerek fiziki olanakların arttırılması gerekse de niteliklerinin güçlendirilmesi alanında çalışmalar devam etmektedir. Yatırım programında yer alan Merkez Fen Lisesi, Yenice Anadolu Lisesi, Çan Kocayayla 12 Derslik İlköğretim Okulu, Lapseki-Çardak 16 Derslik İlköğretim Okulu, Lapseki Bağımsız Anaokulu yapımları ile Ezine Meslek Yüksekokulu yapımlarının hızla tamamlanması için çalışmalar sürdürülmektedir.
Yükseköğrenimde de, 2 entitüsü, 9 fakültesi ve yüksekokulları ile yaklaşık 26 bin öğrencinin eğitim gördüğü Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, ulusal ve uluslararası etkinliklerle ilin sosyo kültürel ve eleonomik hayatına katkı yapmaktadır. Ekim 2010’da “?” bir Dünya Üniversiteler Kongresi’ni organize ederek dünya üniversitelerini Çanakkale’de buluşturmuştur. Yükseköğrenim alanında da yatırımlar hızla sürmekte olup, eğitimin fiziksel imkanlarının attırılmasına çalışılmaktadır. Ayrıca Valiliğimizde Avrupa Birliği ve dış kaynaklı fonlardan yararlanmak üzere,birim oluşturulmuş olup kamu, STK’lar ve üniversite işbirliği ile dış kaynaklı hibe ve fonlardan azami yararlanılması için çalışmalar yapılmaktadır.
Enerji alanında; yeni ve yenilenebilir enerji kaynakları potansiyelinin değerlendirilmesi çerçevesinde, ilimiz rüzgar enerjisi konusunda önemli yatırım ve projelere ev sahipliği yapmaktadır. İlimiz de ulusal sisteme entegre edilmiş; Bozcaada ilçesinde (10 mw gücünde), Çanakkale Merkezde (İntepe 30.2 mw gücünde), Gelibolu’da (15.2 mw gücünde), Ezine Üvecik (21 mw gücünde) rüzgar enerji santralleri bulunmakta olup, Lapseki Gelibolu Denizaltı Kablosu Geçiş projesi ile il genelinde enerji hatlarını yer altına alma çalışmaları yatırım programındadır.
İlimizde sürdürülebilir kalkınma ilkeleri doğrultusunda, rasyonel kaynak kullanımı sağlayan, ekonomik kararlar ile ekolojik yapı arasında denge kurarak bölgemizde kullanım bütünlüğünün planlanması için Çevre ve Orman Bakanlığından bölge ve havza bazında 1/100.000 ölçekle Çevre Düzeni Planı yapımının 2011 yılı programına alınması talep edilmiştir. Sosyal, tarihsel, coğrafi ve stratejik bakımdan zengin bir arka planı olan ilimizde, yenilenebilir enerji kaynakları, eğitimli insan gücü, verimli topraklarımız, geliştirmeye devam eden altyapımız, uluslar arası arenada söz sahibi olmayı hedeflemiş üniversitemiz, işbirliğine ve dayanışmaya açık sivil toplum örgütlerimiz, girişimci özel sektörümüz ile ilimizde dünya mirası varlıklarını, tarihi ve turistik değerlerini koruyan çevreye ve insana duyarlı, istihdam olanaklarını arttıracak, ilimize katma değer kazandıracak, sürdürülebilir kalkınma modeline ulaşmaya yardımcı olan/olacak tüm çabaları desteklemek, yeni yatırım projelerinin yönünü ilimize döndürmek, başta Valiliğimiz olmak üzere tüm Çanakkale’nin ortak çabasıdır.
Amacımız öncelikle turizm değerlerimizden azami ölçüde yararlanmak, kaliteli ve çok çeşitli tarım ürünlerimizi pazarlamak, çevreye duyarlı orta ölçekli sanayimizi geliştirmek, il, bölge ve ülke ekonomisine en üst seviyede katkı sağlamaktır.
Sizce başarılı bir mülki idare amiri nasıl olmalıdır?
Ülkemizde Mülki İdare Amirliği geçmişten günümüze idare gelenekleri yanında yaşadığımız iletişim ve bilgi çağının gereksinimlerine göre de şekillenmektedir. Mülki İdare Amirliği görevi; İlde atanmışların, seçilmişlerin ve aynı zamanda sivil toplum ve halkın karar süreçlerine katılmalarının sağlanması, koordinesi, adeta orkestra şefliği görevine benzetilebilir. Kanunların kendilerine verdiği görev, yetki ve sorumluluklar yanında Mülki İdare Amirleri; kanunda yazılı olmayan hallerde de; ildeki yerel kalkınma çabalarına, kaynak yaratılmasına, vatandaş odaklı açık ve şeffaf bir yönetim anlayışıyla sorunlara çözüm bulma becerisiyle, farklılıklar gösterebilme yönleriyle başarılı sayılırlar.
Vatandaş istek ve eğilimlerine duyarlı ve aynı zamanda sonuç odaklı, objektif yaklaşım sergilenmesi, idarede yönetişim yaklaşımının benimsenmesi başarıya götüren anahtardır. İdarenin bütünlüğü esasıyla tüm kuruluşlarımızla koordineli ve işbirliği içerisinde çalışmaya özen gösteriyoruz. Valiliğimizin her türlü iletişim kanalları vatandaşlarımıza açıktır.”
Erbaa’lı Yerel Türk Halk Müziği Sanatçısı ve Bestekar Kışlalı Gökhan Sözal
Haber: İlker ÇAKAN
Tokat-Erbaa ilçesinde, Erbaa Belediye Başkanlığı Yunus Emre Kültür ve Sanat Merkezinde Türk Halk Müziği enstrümanı olan saz konusunda kurs veren Erbaa’lı genç yetenek Yerel Türk Halk Müziği Sanatçısı Kışlalı Gökhan Sözal’in bugüne kadar toplam 110 beste yazmış. Kışlalı Bestekar Gökhan Sözal; 1984 Erbaa doğumlu olup, 19 Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim-İş Bölümü mezunudur.8 yıldır söz-beste yazdığı öğrenildi.
BEYAZ GÜLÜM
Gülüm senden ayrılamam
Atma beni ataşlara
Aşk ataşında yanamam.
Gülüm gülüm, beyaz gülüm
Sensiz hergün bana zulüm
Senden ayrı düşer isem
Varsın gelsin bana ölüm.
Gülüm beni bülbül ettin
Bir başıma koyup gittin
Bülbül gülden ayrılır mı?
Kışlalı Gökhan Sözal
Of Kaymakamı Tuncay Sonel’den büyüklere saygıda vefa örneği
Haber: İlker ÇAKAN
Trabzon-Of’ta 29 Ekim kutlamaları kapsamında Of Kaymakamlığı tarafından ilçe genelinde tespit edilen 1923 doğumlu cumhuriyetle yaşıt 87 yaşındaki 65 dede ve nine ile şehit aileleri ve gaziler ilçe merkezinde düzenlenen yemekle bir araya getirildi. Hafta içerisinde Of Kaymakamı Tuncay Sonel başkanlığında,Stajer Kaymakam Hakan Balsüzen, Müftü Mehmet Genç ve Doktor, Hemşireden oluşan sağlık ekibi tarafından evlerinde ziyaret edilen Cumhuriyet yaşıtları sağlık kontrollerinden geçirilerek gönülleri alınmıştı.
Of Kaymakamı Tuncay Sonel’in 2008 yılında Of’a atanmasıyla birlikte uygulamaya konulan ve üç yıldır uygulanan projeden oldukça memnun olan Cumhuriyet yaşıtı nine ve dedeler, hatırlanmaktan oldukça mutlu olduklarını söyleyerek, Allah devletimizi ve milletimizi her zaman korusun diyerek duygularını dile getirdiler. Amaçlarının devletimizin sıcaklığını ve şefkatini cumhuriyet yaşıtlarımıza göstermek olduğunu söyleyen Of Kaymakamı Tuncay Sonel, Cumhuriyet bayramı öncesi istedik ki yemekte Şehit ailelerimiz, Gazilerimiz ve Cumhuriyet yaşıtlarımızla birlikte olalım ve Cumhuriyet Bayramımızı daha anlamlı kutlayalım dedi.

Of Kaymakamı Tuncay Sonel’den “Hatırlanmak Bir gün Değil Her Gün Projesi” uygulaması
Haber: İlker ÇAKAN
Trabzon-Of Kaymakamlığı tarafından gerçekleştirilen “Hatırlanmak Bir Gün Değil Her Gün projesi kapsamında engelli Emine ve Kader tedavilerinin yapılabilmesi için uçak ile İstanbul Çapa Tıp Fakültesi Hastanesine gönderildiler. Of Kaymakamı Tuncay Sonel’in 2008 yılında Of’a atanmasıyla birlikte uygulamaya koyduğu proje kapsamında; doktor, hemşire, imam ve Muhtardan oluşan ekipler tarafından ev ev, mahalle mahalle ,köy köy gezilerek tespiti edilen 585 engelli vatandaşa destek, ilgi, yardım ve ziyaretlere düzenli şekilde yapılıyor ve tedavileri için eldeki tüm imkanlar kullanılıyor.
Bu kapsamda Emine Kabahasanoğlu(30) ile ilkokula bu yıl başlayan yedi yaşındaki Kader Haşlaman tedavilerinin yapılabilmesi için sağlık personeli ve Of engelliler derneği üyesi Efsun Avcı eşliğinde aileleri ile birlikte umuda uçtular.
Engelli vatandaşlarımızı yılın bir günü değil yılın 365 günü hatırlanıp baş tacı yapmamız gerektiğini belirten Of Kaymakamı Tuncay Sonel,siz ne yaparsanız yapın eğer bizler engellimize , yetim öksüzümüze, yaşlımıza sahip çıkamıyorsak binada yapsak yolda yapsak onların hiçbir anlamı olmaz dedi.

Onbir yıldır bu anı beklediğini belirten otuz yaşında ki fiziksel engelli Emine Kabahasanoğlu’nun mutluluğu gözlerden kaçmazken, bu yıl İlkokula başlayan ve omiriliğinden ameliyat olacak olan Kader Haşlaman’ın havaalanında annesine ve babasına sarılarak gülücükler atması umuda uçaçak aile için mutlulukların en güzeliydi. Yapılanlar karşısında çok mutlu ve heyecanlı olduğu söyleyen Kader’in annesi Hatice Haşlaman, inşallah kızım yapılacak ameliyat sonrası iyi olacak ve sağlığına kavuşarak okuluna kaldığı yerden devam edecek.Başta sayın kaymakamımıza ve emeği geçen herkese sonsuz şükranlarımızı sunuyorum dedi.
Milli Eğitim Bakanlığının unutulan sessiz neferleri
Eceabat Kaymakamlığı’dan Çanakkale Savaşları anısı hediyelik eşya tasarım yarışması
Haber: İlker ÇAKAN
Çanakkale- Eceabat Kaymakamlığı Çanakkale Zaferi anısına üniversite öğrencileri arasında hediyelik eşya tasarım yarışması düzenledi. Bu yarışmaya katılacakların projelerini 07.02.2011 tarihinde en geç saat 17:00’ye kadar Eceabat Kaymakamlığı’na ulaşması koşuluyla elden veya posta yoluyla teslim etmeleri gerekir. Bu yarışma; Eceabat Kaymakamlığı, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi İç Mimarlık Bölümü ve Onsekiz Mart Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi işbirliğiyle Kültür ve Turizm Bakanlığının himayesinde, Opet Petrolcülük A.Ş sponsorluğunda düzenlenmiştir. Bununla ilgili Eceabat Kaymakamlığının yaptığı açıklama şöyledir;
“1.Yarışmanın amacı: Çanakkale Zaferi Anısına Üniversite Öğrencileri Arası Hediyelik Eşya Tasarım Yarışması, Çanakkale’de oluşan hediyelik eşya kirliliğinin önüne geçmek amacıyla düzenlenmektedir.Tarihi mesajları doğru vermenin yanında, adayların tasarıma bakış açılarını genişletmek ve tasarımcı kimliğine katkıda bulunmak, başarılı öğrencileri desteklemek, konuya yönelik yeni ve özgün fikirler ortaya koyarak mesleki gelişime katkı sağlayacak bir tartışma platformu oluşturmak yarışmanın öncelikli hedefleri arasındadır.
3.Yarışmaya katılma şartları: 1.Yarışmaya T.C. ve KKTC’de bulunan üniversitelerin lisans ve lisansüstü öğrencilerine açık olup katılımcıların yarışma tarihinde bu şartı yerine getirdiklerini belgelemeleri gerekmektedir.2.Katılımcıların 7. Maddede belirtilen istenenleri eksiksiz yerine getirmeleri gerekmektedir. 3.Jüri üyelerinin birinci derece yakınları ile çalışanları bu yarışmaya katılamazlar.
4. Ödüller: Birinciye 6.000 TL., ikinciye 4.500 TL., üçüncüye 3.000 TL., mansiyonlara (3 adet) 1.000 TL. Ödül kazanan projelerle birlikte, seçilen bazı projeler de sergilenecektir. Ayrıca, sergiye seçilen projelerin bir kısmına (jürinin uygun gördüğü sayıda) “satın alma” ödülü de verilecektir.
5.Yarışmanın şekli: Yarışma, tematik hediyelik eşya tasarım yarışması olup T.C. ve KKTC’de bulunan üniversitelerin lisans ve lisansüstü öğrencileri arasında bu şartname esasları içerisinde tek aşamalı olarak düzenlenmiştir. Yarışma şartnamesi ve ekleri yarışma Eceabat Kaymakamlığı resmi internet sitesi www.eceabat.gov.tr adresindeki yarışma linkinden temin edilebilir.
7.Yarışma takvimi: Projelerin Teslimi : 07.02.2011 Jüri Değerlendirmesi: 10.02.2011 Sonuçların İlanı : 14.02.2011 Ödül töreni ve Sergi : 16.03.2011.”
Kırklareli Valisi Muammer Muşmal: “Kırklareli, bir sanayi kenti haline gelecek”
Haber-Röportaj: İlker ÇAKAN
Kırklareli, doğal güzellikleri ve verimli toprakları ile Trakya Bölgesinde bulunan önemli illerimizden birisidir. Kırklareli Valisi Muammer Muşmal daha önce görev yaptığı yerlerde de önemli devlet hizmetlerine imza atmış valilerimizden birisidir. Kırklareli’nde bir ay gibi kısa bir süre önce göreve başlamasına rağmen ilin tüm ilçelerini gezmiş ve ilçelerin ve il merkezinin ekonomik ve sosyal yönden kalkınması çeşitli toplantılar yapıyor. İlin daha iyi tanıtılması için kitaplar ve tanıtma CD’si hazırlattırmış ve tüm basın ve yayın organlarına dağıtımını başlattırmıştır. Vali Muammer Muşmal ilin tanıtıma ihtiyacı vardır. Bunun için hemen vakit kaybetmeden çalışmaya başladık diyor. Kırklareli Valisi Muammer Muşmal, ayrıca halkla sosyal diyalogu çok iyi olan valilerimizden birisidir. Çok yönlü sosyal kişiliği ile Kırklarleli’li vatandaşlarla kısa zamanda kaynaşmıştır. “Ben yapı olarak, kişilik olarak insanlarla çabuk kaynaşabilen, çabuk ilişki kurabilen, onlarla çok sıkı diyologa girebilen bir yapıya sahibim Hiçbir ziyaretçimi oturarak karşılamam ve uğurlamam bu benim hayat felsefem, bizim yönetim felsefemiz insanların yerine kendimizi bakarak olaya bakmış olacağız diyor. Devlet adamlığı ve net duruşu, samimi ve sevecen tavırlarıyla herkesin takdirini kazan Kırklareli Valisi Muammer Muşmal Kırklareli konulu yaptığım röportajda şunları söyledi;

“Kırklareli’nin il genel nüfusu 333.000, 7 ilçesi bir merkez ilçesi ile sekiz ilçesi mevcuttur. 26 belediyemiz, 174 köyümüz vardır. Kırklareli’nin tabi zenginlikleri, doğal güzellikleri, denizi, barajları, verimli toprakları ile aslında her şeye rağmen görülmeye değer bir ilimizdir. Yüzonbin büyükbaş hayvanı ve ikiyüellibin küçükbaş hayvanı ile ayçiçeği, buğday tarlaları, Türkiye ilk şeker fabrikası olan Alpullu Şeker Fabrikası ile gerçekten Türkiye’nin önemli şehirlerinden birisidir. Ama yaşantı olarak batı kültürü olmasına rağmen, görüntü olarak Anadolu’nun ayrılmaz bir parçası durumundadır. Merkezi nüfusu 62.000 olup, büyük kasaba görünümündedir. Henüz gelişmeye, ilerlemeye, değişmeye ihtiyacı vardır.
Lüleburgaz hariç ilimiz genelinde planlı bir kalkınma olmamıştır. Lüleburgaz biraz sanayi vardır ama orası sanayi olarak yapılmadığı için maalesef dağınık bir sanayi vardır. Lüleburgaz ilçemiz 100 bin nüfusu ile nerdeyse nüfus yönünden il merkezimizin iki katına ulaşmıştır. Ama son yıllarda il merkezimizde organize sanayi bölgesi kurulmuş ve organize sanayi bölgesinde şu anda 750 civarında insan çalışmaktadır. Bizim hedefimiz iki yıl içerisinde bunu 3-4 bine çıkarmaktır. Bunun için iyi bir tanıtım başlattık, insanları davet ediyoruz ve sanıyorum yakın gelecekte artık Kırklareli’de doğasını bozmadan, insan yapısı fazla değişmeden bir sanayi kenti haline gelecektir.

Çünkü burası hemen 40-50 km. sonra Bulgaristan sınıra başlamaktadır. Bizim burada Dereköy sınır kapımız vardır. Türkiye’nin Dereköy’e kadar olan kısmını Avrupa Birliği fonları aslında destekliyor. Fakat bizim kendi ülkemiz, gerek sınır kapısına kadar yolları çok mükemmel yaptığı halde, karşı taraf olan Bulgaristan tarafı yolları yapamadığı için TIR geçişine henüz müsaade edilmemiştir. Sadece yay geçişleri ve taksi geçişine müsaade edilmiştir. Buna rağmen bu kapıdan yılda 500 bine yakın insan gidip, gelmektedir. Bu durum hakkında Bulgaristan yetkilileri ile kısa sürede görüşme yaparak, Bulgaristan tarafındaki yolunda düzgün hale getirilerek, TIR geçişine açabilirsek, Kırklareli’nin bu yakın sınırı olan Bulgaristan’la ve Yunanistan’la rahatlıkla ticari ilişkilerle buranın çehresinin değişeceğine inanıyorum.
Bir ayda ilin tamamına yakınını tanımış oluyoruz
Onun için sizin söylediğiniz gibi ben burada göreve başlayalı bir ay oldu. Biz bir ayda ilin tamamına yakınını tanımış oluyoruz. Çünkü bizim uyum problemimiz diye bir problemimiz yoktur. Ben yapı olarak, kişilik olarak insanlarla çabuk kaynaşabilen, çabuk ilişki kurabilen, onlarla çok sıkı diyologa girebilen bir yapıya sahibim. Öyle olunca şu anda Kırklareli’lerle bütünleşmiş durumdayız.

İnşallah Kırklareli’nin dinamiklerini, kamu kurum ve kuruluşlarını, sivil toplum örgütlerini harekete geçirerek buradaki yeraltı ve yer üstü kaynaklarını harekete geçireceğiz. Bunlardan en önemlisi üzümcülük buradadır. Üzümcülüğün burada milattan önceye dayanan bir geçmişi vardır. Onu harekete geçireceğiz ve önce üzüm sayısını artıracağız ve arkasındanda üzümle ilgili yeni entegre tesisler kurmak için planlama yapacağız. Karadeniz kıyısında gittiğimizde bizim orada sınırımız vardır. Burada İğne Adamız var ve orada dünyanın en önemli ve en büyük longos ormanlarının olduğu bir yer vardır. Oraları tanıtacağız. Şu anda Kırklareli tanıtımı ile ilgili kitapçığımız ve CD’miz çıkmış durumdadır. Bunu tüm basın ve televizyon kuruluşlarına bugünden itibaren göndermeye başlayacağız.
Kırklareli farklı bir tanıtımı olacaktır
Sizin de Kırklareli tanıtımında faydanız olur. Bunun sonunda onların ve bizim tanıtımızla Kırklareli farklı bir tanıtımı olacaktır. Kırklareli müziği ile farklı bir ilimizdir. Diğer değerleri ile birlikte yeni bir sunumla Kırklareli’yi Türk turizmine, kültürüne, tarımına, hayvancılığına inşallah sunacağız. Yakın gelecekte Kırklareli’yi yi noktalara getireceğiz. Kırklareli- sınır kapısı Dereköy’ün arası çok yakın olup, mesafe 40 km.’dir. Kırklareli İstanbul’a çok yakın bir yerdir.
Bir kısmı ile Avrupa, bir kısmı ile Anadolu’dur
Ama bir kısmı ile Avrupa, bir kısmı ile Anadolu’dur. Şimdi bu tanıtımından sonra, Kırklareli bir kere bu ülkenin hayvan ve tarım potansiyelinin olmuş olduğu yerlerin ambarı olabilir. Dericilik çok iyi noktaya gelebilir. Karadeniz Bölgesindeki turizmi deniz ile beraber, müthiş ormanlarımız, doğa turizmi vardır. Kırklareli’nin % 67’si ormandır. Türkiye’de hemen hemen, Karadeniz hariç hiçbir ile kısmet olmayacak şekilde orman ürünlerimiz vardır. Burada ormanın her çeşidinin boy gösterdiği bir alana sahibiz. Burası eko turizmine, doğa turizmine, avcılığa, balıkçılığa burası her şeye sahip bakir bir topraktır. Bu bakir ilimizi Türkiye’ye tanıtacağız.
Başarılı bir mülki idare amiri bir kere güler yüzlü olmalıdır
Başarılı bir mülki idare amiri bir kere güler yüzlü olmalıdır. Bir adım gidene iki adım gelinir diye bir atasözümüz vardır. Bir adım gidersen sana iki adım gelirler. Bizim yönetim felsefemiz insanların yerine kendimizi bakarak olaya bakmış olacağız. 35 yıldır bu devlete hizmet ediyorum. Otuzbeş yıldır benim odama gelen herkesi ayakta karşılarım ve ayakta uğurlarım. Allahın bir kuluna oturarak hoş geldin dememişimdir. Güle güle de dememişimdir. Felsefemin başında bu gelir.
İnsanlara değer vereceksin. Sen insanlara değer
verdiğin oranda, insanlarda sana değer verir
Samimi olacaksın. İnsanlar senin samimi olduğunu görecektir. İşten pazarlıklı olmayacaksın. Mevlana’nın dediği gibi ya olduğun gibi görüneceksin, ya da göründüğü gibi ol düsturunu hep biz uygulamışızdır. Birde insanlara değer vereceksin. Sen insanlara değer verdiğin oranda, insanlarda sana değer verir. Bizim kinci felsefemiz budur. Mevlana’nın hoşgörüsünü uygulamaya çalışıyoruz. İnsan olarak ilk önce kendini seveceksin. Sonra insanları seveceksin.

Kendisini seven herkes insanları sever. Ben vali yardımcılarına, kaymakamlara yöneticilere diyorum ki; 1- Arkadaşlar bir kere samimi olacaksınız 2- Ben hiç kimseyi satmam. Neysem oyumdur. Satışa da asla gelmem. Bunu açıkça söylüyorum. Benim parayla, pulla asla işim olmaz. İhaleyle işim olmaz. Devletin verdiği bana verdiği maaş çok bile geliyor. Bu beni hep rahatlatıyor. Beni hem de kamu görevlilerinin karşısında benim ne olduğumu ortaya koyuyor. Vali beyin böyle şeylerle ilgisi yoktur.
Düzgün adamın sonuna kadar arkasındayım
Arkasından diyorum ki ben düzgün adamın sonuna kadar arkasındayım. Hatta kendimi riske alarak bile bu insanlara destek veriyorum. Ama düzgün olmayan adamında sonuna kadar karşısındayım. Hiç yardımcı olmam. Ben gelir gelmez kamu kurumlarına bu samimiyeti iletiyorum. Bana sonuna kadar güvenebilirsiniz. Ben hiç kimseyi yarı yolda bırakmam. Bu benim yapımdır. Ama yarı yolda da bırakılmak istemem. Bu şekilde arkadaşlarımız bana inanıyor, bende inanıyorum. İnsanların vakti saati doluncaya kadar ben insanlara güvenirim. İnsanlara güvenmeyi severim.

Bir yeri kalkındıran o yerin sahipleridir. Eğer Kırklareli’nin ilerlemesi, gelişmesini başka yerden beklersek, sabaha kadar bekleriz. Onun için önce kendin bir iş yapacaksın. Onda sonra diğerlerini harekete geçireceksin. Yeniden talep edeceksin. Ama Kırklareli’nin bir kere illerinin kalkınması ve gelişmesi için ne gerekiyorsa onu yapmaları lazımdır. Ön pazarlıklı değilim. Hiç kimseyi hakikaten yarı yolda bırakıp, satmam. Ama satmam ve satılmayı da sevmem.”
Röportaj 04.11.2010 12:50:02
Eceabat Kaymakamı Bülent Uygur: “Çanakkale Savaşları konulu kısa film yarışması yapmayı planlıyoruz”
Haber-Röportaj: İlker ÇAKAN
Çanakkale-Eceabat ilçesi sınırları içerisinde bulunan Gelibolu Yarımadası Milli Parkı Çanakkale savaşlarının geçtiği bir alandır. Çanakkale şehitliğini görmek ve gezmek amacıyla gelen yılık ziyaretçi sayısının yıllık ortalama 2 milyon olduğu söyleniyor. Gerçekten atalarımızın bu savaşı nasıl kazandıklarını görmek için Eceabat’a gelmek gerekir. Burayı gördükten sonra hafızasında insan tarihi yeniden yaşıyor ve buraya gelişte duygulanmamak mümkün değildir. Her Türk vatandaşının ömründe en az bir defa burayı görmesini tavsiye ederim.
Eceabat Kaymakamı Bülent Uygur daha önceki görev yaptığı yerlerde de başarılı işlere imza atmış kaymakamlarımızdandır. Eceabat’da da şehitlerimizi gelecek nesillerle aktarmak adına o bölgede çeşitli çalışmalar ve Çanakkale ile ilgili olarak prestij yayınlar çıkarmış, bu konuda ayrıca yeni projeler üzerinde çalışıyor. Eceabat Kaymakamı Bülent Uygur ülkesine ve milletine hizmet vermede üstün gayret gösteren, kadirşinaslığı, dik ve net duruşu, hizmette mütevaziliği, devlet adamlığı vasfı ile ilçede herkesin takdirini kazanmıştır. Kısaca atalarımızın şanına yakışır çalışma yapan Eceabat Kaymakamı Bülent Uygur, Eceabat konulu yaptığım röportajda şunları söyledi;

“Eceabat ilçesi Çanakkale’mizin 11 ilçesinden birisidir. Çanakkale’nin Avrupa kıtasında Gelibolu ve Eceabat ilçeleri bulunmaktadır. Eceabat ilçesi Gelibolu Yarımadasının güney kısmında bulunmaktadır. Eceabat ilçemiz aynı zamanda Avrupa kıtasının en güney ucu konumundadır. Coğrafi konumu itibariyle İstanbul, Bursa, İzmir’e yaklaşık 350 km. uzaklıktadır. Çanakkale ile ulaşımı boğazdan geçen feribotlarla yapılmaktadır.
Çanakkale Boğazı üzerinde bir köprü yapılması ile ilgili somut adımlar atılmakta
Çanakkale Boğazı üzerinde bir köprü yapılması artık hayal olmaktan çıkmakta ve bununla ilgili somut adımlar atılmaktadır. Çanakkale Boğazı üzerinde köprü yapılırsa, bu köprünün stratejik olarak Avrupa’dan gelen nüfusun Anadolu’ya yayılmasında sadece İstanbul’dan değil, Çanakkale, İzmir Ege Bölgesi hattında kullanılacağı malumdur. Eceabat ilçesi aynı zamanda birçok savaşların üzerinde geçtiği bir coğrafya konumundadır. Bundan yaklaşık 3000 yıl önce Akalılar ve Truvalılar arasında yapılan savaşlar Çanakkale’nin Asya tarafında geçmiştir. Bu savaştan 3000 yıl geçtikten sonra ise tamamı Eceabat ilçesi sınırları içerisinde geçen Birinci Dünya Savaşının Çanakkale cephesi savaşı burada olmuştur.
Çanakkale Cephesi Savaşı içinde, İngilizler ve Fransızlar 20’den fazla sömürge ülkelerinden topladıkları askerlerle birlikte küçük bir kara parçası olan bu topraklarda biz Türklerin gücünü yoklamak istediler. Onlar bu savaşa başlamadan önce 15 günde Harem’deyiz diyorlardı. Ama 9 ay sonra arkalarına dönmeden bu topraklardan ayılmak zorunda kaldılar. 18 Mart 1915 tarihinde Seyit Onbaşının atmış olduğu bir topla geri döndüler. 5 Nisan 1915 tarihinde 500.000 kişilik bir ordu ile bu küçük bir çıkarma yaptılar. Ancak karşılarında; göğüslerinde iman, vatan, millet sevgisi olan Mehmet’i buldular. Yahya Çavuş karşılarına bir kale gibi çıktı. Birinci Dünya Savaşında kazandığımız ender cephelerden birisi Çanakkale Cephesidir. Çanakkale cephesinde kazandığımız zafer savaşın hem uzamasına neden olmuş ve Türk ve dünya savaşında bir dönüm noktası olmuştur.

Çanakkale denildiği zaman akla ne geliyorsa, Eceabat denildiği zamanda akla o geliyor. Çanakkale Savaşlarının tamamı, bugün 1973 yılından bu tarafa Gelibolu Yarımadası Milli Parkı olarak isimlendirilen toprakların tamamı Eceabat ilçemiz sınırları içerisindedir. İlçemiz sınırları içerisindeki topraklarda 34 yabancı mezarı ve anıtı bulunmaktadır. Bunlar İngiliz, Fransızlar gibi ve diğer müttefik ülkelere ait mezarlardır. Buna karşılık 56 adet Türk sembolik şehit anıtları ve mezarlıklar bulunmaktadır. Buranın sorumluluğu Çevre ve Orman Bakanlığı- Milli Parklar Genel Müdürlüğüne aittir. Özellikle son 7-8 yılda bu konuda ciddi bir çalışma yapılmaktadır. Yaklaşık 60 trilyon şehitliklerin bakım ve onarım, şehitlik yapımı için sağlanmıştır. Bunun dışında Kabatepe Müzemiz yıkıldığı için Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından yeni müze yapımı ihalesi yapıldı. Türkiye’de eşi ve benzeri olmayan bir müze yapılacaktır.
Her köyümüzün bir müzesi olsun çalışmasını başlattık
Eski köy okullarımız müzelere dönüştürülmüş durumdadır
Eski köy okullarımız müzelere dönüştürülmüş durumdadır. Bölgemizde OPET’in 2006 yılından itibaren yürütmüş olduğu tarihe saygı projesinin süresinin 2015 yılına kadar uzatılması için bakanlığa başvurduk ve uygun görüldü. Bu projenin onayını beklemekteyiz. Bu proje kapsamında bütün köylerimizin köy içi yolları parke taşı döşenmiştir. Ortak kullanım alanları güzelleştirilmektedir. Bu bölgeye gelen yerli ve yabancılar nezdinde köylerimiz bir yerde imajımızdır. İyi gösterilmesi konusunda gayret sarf etmekteyiz. Köylerimizin bütün yolları asfalttır. Köyün elektriği, suyu gibiler konular artık Türkiye’nin gündeminden artık kalktı.
Alt yapı sıkıntısı olan köyümüz bulunmaktadır
Bu tarz sıkıntıları olan köyümüz bulunmaktadır. Bunun yanında Türkiye’de iki tane uluslar arası tören yapılmaktadır. Bunun ikisi de ilçemizde yapılmaktadır. Avustralya, İngiltere, Fransa, Yeni Zelanda anıtlarında 24-25 Nisan günlerinde törenler gerçekleştirilmektedir. Bu törenlerin gerçekleştirilmesinde; Çanakkale Valiliğimiz, Gelibolu’da bulunan Kolordu Komutanlığımız, Gelibolu’da bulunan 18. Piyade Tugay Komutanlığı, Kaymakamlık, Yerel Yönetim, Milli Parklar Genel Müdürlüğü üstün gayretler göstermekte ve alnımızın akıyla bu işin altından kalkmaktayız. İlçemize genel olarak baktığımızda bir tarım ilçesidir. Bu nedenle ilçemizin temel geçim kaynağı tarımdır.
İlçemizde her yıl domates festivali yapmaktayız
Tarımın ilçeye 50 tür üzerinde girdisi vardır. İlçemizde her yıl domates festivali yapmaktayız. Eceabat’ın İstanbul’a yakınlığı nedeniyle İstanbul’un domatesi Eceabat’tan üretilmektedir. Ayrıca diğer tarım ürünleri de yetişmektedir, İlçemizin sınırlarının Gelibolu Milli park alanında olması ve sit alanlarının yaygın olması nedeniyle yerleşim noktasında kısıtlamalar olmaktadır. Köylerimize ait toplam on bin nüfusumuz bulunmaktadır. Bu nüfusumuzun beşbini köylerde, beşbini ise belediye sınırları içinde yaşamaktadır.
Çanakkale’de yangın helikopteri dahil her türlü tedbir alınmıştır
Toplam 12 köyümüz olup, bunun 8 tanesi Milli Park sınırı içinde, 4’ü Milli Park dışında bulunmaktadır. Sekiz köyümüzün bir kısmının imar planları onaylandı, bir kısmı ise onay aşamasında, bir kısmının ise imar planı yapımı devam etmektedir. Kadastro geçmeyen arazimiz yoktur. Orman varlığımız oldukça iyi ancak yangın riski oldukça yüksek olan bir bölgedir. 1994 yılındaki yangından ders çıkarmış durumdayız. Çanakkale’de bu konuda yangın helikopteri dahil her türlü tedbir alınmıştır.
Eğitim alt yapısı olarak çok iyiyiz
Eğitim olarak binin üzerinde öğrencimiz vardır. İlçemizin nüfusu çok büyük değildir. Eğitim alt yapısı olarak çok iyiyiz. Ancak, il ve Türkiye sıralamasında sıkıntılarımız vardır. Milli Eğitimin yeni kadrosuyla Eceabat’ın eğitimini daha ilerilere götürme hedefindeyiz. Geçen yıl 40 tane akıllı ders tahtası aldık. Bu yılda geriye kalan iki okulumuzu akıllı ders tahtasına kavuşturmayı almayı hedefliyoruz. Sağlıkta Çanakkale’ye bağlı sayılırız. Çanakkale’de aile hekimliği uygulaması üç aydır devam ediyor. Bu durumdan vatandaşımız oldukça memnundur. Her köye artık hafta da bir defada olsa bir doktor hemşiresi birlikte gidiyor. Bu durumda iyi bir noktadayız. Vatandaşımız bu noktada oldukça ziyadesiyle memnundur. Bu uygulamayı başlatanlardan ve devamını sağlayanlardan. Allah razı olsun diyoruz.

İlçemizde Halk Kütüphanesi olmadığından bakanlık onaylı yeni kütüphane açtık. İlçemize kapalı spor salonu yapılması işi ihale aşamasındadır. İlçemizin amatör futbol takımı futbol sahası olmadığından bütün maçlarını deplasmanlarda yapıyordu. Eceabat Belediyesi kendine ait 12 dönümlük bir alanı futbol sahası olarak tahsis etti. Çanakkale’nin 11 ilçesinin 9’unda yüksek okul var. Maalesef Çanakkale’ye en yakın ilçe Eceabat’ta bir yüksek okul bulunmamaktadır.
Meslek Yüksekokulu umarım önümüzdeki yıl açılmış olacaktır
Bu konuda Sayın Rektörü birkaç kez ziyaret ettik. Yer ve arazi tahsisi yaptık. Eceabat Meslek Yüksekokulu umarım önümüzdeki yıl açılmış olacaktır. Eceabat’ta önemsediğimiz konulardan bir tanesi de bakım ve restorasyonları yapılması gereken şehitliklerin bakım ve restorasyonlarının yapılmasıdır. Bu konuda diğer ilgili kuruluşlarla çalışmalarımız yürüyor.
Bunun yanında temel sıkıntılarımızdan bir tanesi de Çanakkale Savaşlarının geçtiği bölgeyi ziyaret eden vatandaşlar, buradan ayrılırken evlerine bir hatıra götürmek istiyorlar.
Çanakkale Savaşları konulu hediyelik eşya yarışması
Ancak bizim bölgemizdeki hediyelik eşyaların standardı oldukça kötü durumdadır. Bu konuyu nasıl çözebiliriz sonucunda üniversite öğrencilerine yönelik olarak Çanakkale Savaşları konulu bir hediyelik eşya yarışması açalım dedik. OPET’in sponsorluğunda ve Kültür ve Turizm Bakanlığımızın desteğiyle bu yarışmayı 10 Ekim 2010 tarihi itibariyle ilan ettik. Bunun bir başlangıç olacağına inanıyorum.
Gelibolu Yarımadası Milli Parkının Uzundere girişi planı 2003 yılında yürürlükte
Böylece önemli bir sorunu çözmüş olacağız. Bunun yanında Gelibolu Yarımadası Milli Parkının Uzundere girişi planı 2003 yılında yürürlüğe girmiş durumdadır. Bu plan Ankara’da hazırlandığı için buradaki vatandaşa getirmiş olduğu kısıtlamalar da bazı sıkıntılar ortaya çıkmıştır. Bu konuda vatandaşı dinledikten sonra Uzundere Planının değiştirileceği kanısıyla Çevre ve Orman Bakanımız buraya ziyarete geldiklerinde durumu kendilerine arz ettik. Bu konuda başkanlığımda bir komisyon kuruldu ve komisyon çalışmalarını tamamladı. Bu planın revize edilmesi konusunda bakanlığa bir teklif sunacağız. Böylece vatandaşın temel yakındığı noktalarda ortadan kalkmış olacaktır.
Panorama 1915 Müzesinin yapılması noktasında çalışmalar devam ediyor
Bununla birlikte İstanbul’da Panorama 1453’ün benzeri Panorama 1915 Müzesinin yapılması noktasında çalışmalar ilçemizde devam ediyor. Mecidiye Tabyasının restorasyonu bitti. Şimdi çevre düzenleme işi ihale edildi. Bunun yanında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından gönderilen ödenekle Özel İdaresi tarafından Avize Müzesinin restorasyonu yapıldı. Bu tür kamu hizmetlerini bizim devlet düsturumuzun geleneği olan “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” düsturundan hareketle vatandaşımızın rahat etmesi, mutlu olması için tüm kamu kurumlarında çalışan personelimle birlikte hizmetlisinden en üsteki müdürüne kadar yerel yönetimin güvenlik ve asayiş birimleri olarak çalışmaktayız.
Kabatepe Bölgesinde Jandarma Karakolumuzda
24 NATO generalini öğle yemeğinde ağırladık
Şunu da belirtmek isterim. Kabatepe Bölgesinde Jandarma Karakolumuz vardı. Bu karakolu Köylere Hizmet Götürme Birliği olarak tamamen yeniledik. NATO’nun Çanakkale’deki seminerinde 24 generali biz orada öğle yemeğinde ağırladık. Şunu gösterdik ki Türk Silahlı Kuvvetlerinin en ücra karakolunda bile NATO’nun üst seviyede generallerinin ağırlanabileceği bir konfor mevcuttur. Bu noktada ilçemizde görev yapan tüm kamu personeline şahsım adına teşekkür ediyorum. Eceabat’a gelerek şehitlerimizi ziyaret edecek olan tüm vatandaşlarımıza da şunu acizane söylemek isterim.
Askerlerimizin ailelerine yazdıkları mektupları bir kitap haline getirdik
Burayı Aspendos Antik Tiyatrosunu gezmiş gibi gezmesinler. Burayı daha farklı bir halinde gezmelerini, burayı gördükleri zaman gönül tellerinin oynamasını, içlerindeki bazı boşlukların buradan giderken dolmasını bekliyoruz. Son olarak Çanakkale Savaşları sırasında daha sonra şehit olan askerlerimizin ailelerine yazdıkları mektupları bir kitap haline getirdik. Bu kitabı geçen yıl gelir, gelmez 18 Mart’a yetiştirdik.
Türkiye’de ilk defa üç boyutlu özel gözlükle bakılabilecek bir kitap hazırlıyoruz
Bu senede OPET’in sponsorluğunda Türkiye’de ilk defa üç boyutlu özel gözlükle bakılabilecek bir kitap hazırlıyoruz. Tüm şehitliklerimizden, yabancı anıt ve mezarlardan görüntülerin olduğu elit bir kitap olacaktır. Bunun da müjdesini vermek istedim. Gelibolu Yarımadasında yaklaşık 50’ye yakın tescilli çeşme vardır. Bu çeşmelerin restorasyonu için şu an projeler yapılıyor.
Askerlerimizin su içtiği çeşmelerin hepsini bir sponsor kanalıyla yaptıracağız
Bu projeler kuruldan geçtikten sonra askerlerimizin su içtiği bu çeşmelerin hepsini bir sponsor kanalıyla yaptıracağız. Bunun yanında ilçemiz sınırları içinde bulunan Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı içindeki tüm mezarlıklardaki Osmanlıca mezar taşlarını Türkçeye çevirip mezar taşlarının bir kitap haline getirilmesi konusunda bir çalışma başlattık ve bu çalışma devam ediyor.

Maalesef bugüne kadar Çanakkale’nin bir filmini yapamadık. Bırakın Çanakkale filmini, Çanakkale’yi dahi doğru-dürüst yazamadık. Çanakkale Savaşları ile ilgili birçok hikaye var. Çanakkale Savaşları konulu bir kısa film yarışması yapmayı planlıyoruz. Bununla ilgili bir ekip kurduk, çalışmalar devam ediyor. Kısaca Eceabat’ta yapılacak çok iş var. Eceabat’ın çalışkan insanlara ihtiyacı var. Umarım bizde bu yolda bir toz oluruz. Buradan ayrılıp, arkamıza döndüğümüzde ne mutlu bizlere diyebileceksek işimizi başarmışız demektir. Eceabat ilçe merkezinde iskele yakınındaki Tarihe Saygı Parkında OPET’in yaptırdığı Çanakkale Savaşlarını konu eden minyatürler vardır. Ancak bir yerde Eceabat’ın kendisi bir yerde minyatürdür. Burası çok büyük bir alan değildir. Tüm Eceabat’taki şehitlikleri 6-7 saatte gezebilirsiniz.
Eceabat Kaymakamı olmak ayrı bir duygudur
Bugüne kadar tayinim nedeniyle İçişleri Bakanlığı nereye gönderdiyse orada görev yaptım. Şimdiye kadar istekli tayin dilekçesi vermedim. Ancak ilk defa Eceabat ilçesinde görev yapmak istiyorum diye bakanlığa dilekçe verdim. Eceabat Kaymakamı olmak ayrı bir duygudur. Türkiye’mizin her tarafı değerlidir ama Eceabat’ın değeri ayrıdır. Bu soruyu 1000’e yakın kaymakam ve vali yardımcısına sorun herkes ayın cevabı verir. Bu bizim ayrıcalığımız değil, Eceabat’ın ayrıcalığıdır. Bu ayrıcalıktan bize düşen nasibi almaya çalışıyoruz.
Buraya hizmet etmek için geldik. Buranın hizmetkarıyım
Ama biz buraya hizmet etmek için geldik. Buranın hizmetkarıyım diyorum. Atalarımız Mekke ve Medine’yi feth ettikleri zaman padişahım artık Mekke-Medine’nin de hadimi oldunuz denildiği zaman padişah da biz o yüce insanın hakimi değil, hadimi, hizmetkarı olduk diyorsa, bizde Eceabat’ın hizmetkarıyız. Sonuçta ilçe kaymakamısınız. Ama hizmet etmek için buraya geldik. Bu görevi birçok yerde kendi adıma yaptığımı düşünüyorum. Bizden önceki meslektaşlarımızın da ilçede güzel çalışmaları var. Onların da her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Devletin işi bitmez, bizden sonra gelen meslektaşlarımız da 1-2 saatte ne yaptıklarından, ne yapacaklarından bahsedeceklerdir. Yerel yönetimle beraber güzel çalışmalar yapmaya çalışıyoruz.”
Uzunköprü Kaymakamı Uğur Kolsuz: “Balkanlara açılışta kurulan ilk Osmanlı-Türk şehridir”
Haber-Röportaj: İlker ÇAKAN
Edirne-Uzunköprü ilçesi tarihi misyonu itibariyle önemli şehirlerimizden birisidir. İlçenin temel ekonomik kaynağı tarımdır. İlçenin ekonomisinde ayçiçeği ve çeltik üretimi önemli yer tutar. İlçe adeta bölgenin ayçiçeği ve çeltik üretiminde ambar durumundadır. Uzunköprü Ticaret ve Sanayi Odasının kuruluşu 1876 yıllarına dayanır. Ticaret Borsası ise 1925 yılında kurulmuştur. Türkiye’de Ziraat Bankası şubelerinin ilk kurulduğu yerlerden birsidir. Türkiye’deki ilk hürriyet abidesi Uzunköprü’dedir. Demiryolu Uzunköprü’ye 1876 yıllarında gelmiştir. Buraya kurulacak Çakmak Barajına Trakya’nın GAP’ı denilmektedir. Kısaca bu özellikleri nedeniyle Uzunköprü, Trakya Bölgesinde konumu itibariyle önemli ilçelerimizden birisidir. Ergene Ovası bol ve bereketli bir ovadır. Ancak ilçe içinden geçen Ergene Nehri’nden, arıtılmayan sanayi atıkları nedeniyle adeta zehirli su akmaktadır. Bu durumun bölgede yapılan tarım ürünleri üretiminde zararları olduğu söylenmektedir.
Uzunköprü Kaymakamı Uğur Kolsuz ilçede yaklaşık bir yıldır görev yapmasına rağmen ilçenin ekonomik ve sosyal yönden gelişmesi için önemli projeleri harekete geçirmiştir. Beş yıllık Bilimsel Meslek Yüksekokulu binası yapımı, Kredi Yurtlar Kurumu Yurdu binası yapımı, 26 konut yapımı projeleri önemli projelerdir. Uzunköprü Kaymakamı Uğur Kolsuz, Uzunköprü konulu yaptığım röportajda şunları söyledi;
Sultan 2. Murat buraya 1427 yılında buraya bir köprü yapılması emrini veriyor
“Uzunköprü çok tarihi bir ilçedir. İstanbul fethi olmadan, Osmanlı orduları Çanakkale üzerinden gelip, Uzunköprü’den geçerek Balkanlara akınlar düzenliyorlardı. .Fatih Sultan Mehmet’in babası 2. Murat askerleri ile Uzunköprü’den yazın ilkbahar ve kışın sonbaharda coşan büyük bir nehir olan Ergene Nehrini geçerken zorlanıyorlardı. Sultan 2. Murat buraya 1427 yılında buraya bir köprü yapılması emrini veriyor. Bu köprü 1392 m. uzunluğunda Mimar Muslihittin Efendi tarafından yapılmış, 174 kemerden oluşan muhteşem bir taş köprüdür. İngilizler ancak bu uzunluktaki köprüyü 19. yüzyılda yapmışlardır. Atalarımızın yapımına 1427 yılında başladığı ve yapımı 16 yıl süren yapımı süren bu köprüyü 19. yüzyılda yapmışlardır. O zaman sultan 2. Murat buraya bir şehir kurulması emrini veriyor.
Ergene ovası bol ve bereketli bir ovadır
Manisa ve Konya’dan o zamanki güçlü Türkmen ailelerinden 200 aile getirilip, Uzunköprü’ye yerleştiriliyor. Uzunköprü için diyebiliriz ki Balkanlara açılışta kurulan ilk Osmanlı Türk şehridir. Uzunköprü’nün tarihte böyle özel bir yeri vardır. Bu aileler ayın zamanda ticareti de bildikleri için Evliya Çelebi’nin seyahatnamesi nede baktığımız zaman Evliya çelebi diyor ki Uzunköprü’ye gittim, gezdim ve burada alışveriş merkezi gibi 200 dükkan vardı diyor. Ergene ovası bol ve bereketli bir ovadır. Bu ovayı Ergene Nehri beslemektedir. Bu nedenle tarımın başlıca ürün olan çeltik, ayçiçeği, buğday üretimi yapılmaktadır. Uzunköprü’de üretiminin yanında ayrıca ciddi bir sanayide vardır. Yaklaşık 120 civarında çeltik fabrikamız,10 civarında ayçiçeği yağı, 10 civarında da un fabrikamız vardır. Uzunköprü’de tarım öve sanayi gelişmiş durumdadır. Uzunköprü’nün 52 köyü, 2 kasabamız vardır. Köy ve kasabalarla birlikte toplam nüfusumuz 72.000’dir.Uzunköprü’de 3.000 esnaf vardır.
Uzunköprü ayrıca bir ilkler şehridir
Ticaret Borsası 1925 yılında kurulmuştur. Ticaret ve sanayi Odasının kuruluş ise 1875 yıllarına gitmektedir. Uzunköprü ayrıca bir ilkler şehridir. Türkiye’deki ilk hürriyet abidesi Uzunköprü’dedir. 1908 yılında o zamanki Kaymakam Mazhar Müfit Kansu ve Belediye Başkanı Ahmet Bey hürriyet abidesini bugünkü köprünün ayaklarının başına kuruyorlar. Abidenin dört köşesinde şunlar yazmaktadır.”Hürriyet, eşitlik, adalet, kardeşlik” Demiryolu Uzunköprü’ye 1876 yıllarında gelmiştir. O zamanki ilk demiryolunun geçtiği yerlerden birisidir. Türkiye’deki Ziraat Bankası şubelerinin ilk kurulduğu yerlerden birisidir. Uzunköprü eski ve güzel bir yerleşim yeridir. Buraya geçen yıl atamamız yapıldı ve Ağustos 2009 yılında geldim. Burada olmaktan ve görev yapmaktan son derece mutluyum. İş yapma kapasitesi yüksek olan bir yerdir.

Vatandaşın devletle pek sorunu yoktur. Genelde herkes kendi işinde ve gücündedir. Ticaret ve tarım, sanayi gelişmiş durumdadır. Uzunköprü’de büyük projeler vardır. En önemli projemiz Çakmak Barajı projemizdir. Bu proje çakmak köyünde yapılmaktadır. Meriç Nehri üzerinde 2011 yılında tamamlanacak olan barajdır. Meriç’ten deniz akan boş giden su, Saroz Körfezine giden su buraya basılacaktır. Yapılacak bu baraj sayesinde 550.000 dönüm yer sulanacaktır. Bu baraja Trakya’nın GAP’ı denilmektedir. Burada Çakmak ve Hamzadere adında iki tane büyük baraj vardır. İkinci önemli çalışma ise şudur. Köprümüz 550 yıllık bir köprüdür. Bu köprünün üzerinden TIR’lar, ağır araçlar geçmektedir. Bu köprü eski olmasına bu ağır yükü taşıyabilmektedir.
Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu inşaatı başladı
Ancak yeni köprümüz olan ikinci köprümüz yapıldı. Bu köprü 930 m. uzunluğunda olup, 2011 yılında çevre yolları ile birlikte hizmete açılacaktır. Duble yol çalışmaları tamamlanmak üzere hızlı bir şekilde devam ediyor. Ayrıca bu Çakmak Barajının kanalları ile ilgili proje de çok iyi bir projedir. Bu iletim kanalları ile sular barajdan araziye taşınacaktır. Bu kanalların da 2011 yılında tamamlanması öngörülüyor. Barajın toplulaştırılması çalışması vardır. Bu da köylerde yapılan çok önemli bir çalışmadır. Bunun haricinde Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu inşaatı başladı. Mevcut Meslek Yüksekokulumuz vardı. Bu okulda 2000 öğrencimiz vardır.

bir trilyon 700 milyar 70 milyar katkı topladık
Açılacak olan Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu beş yıllık olacaktır. Bu çalışmayı bir dernek eliyle yürütüyoruz. Buradaki sivil toplum kuruluşlarından ve hayırsever vatandaşlardan bir trilyon 700 milyar katkı topladık. Bu inşaat 13.000 metrekarelik bir inşaattır. Bu inşaata Mayıs ayında başlandı ve inşaatın % 95’i tamamlandı. Geri kalan inşaatın ise 2011 yılında tamamlanması planlanmaktadır. Ayrıca Kredi Yurtlar Kurumu bu sene yatırım programına 500 öğrenci kapasiteli yurt inşaatını aldı. Bununla ilgili alışmalar tamamlanmış ve ihale aşamasına gelmiştir. Bunun ihalesi Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca yapılacaktır. İlçemizin iki mahallesinde ağırlıklı olarak Roman vatandaşlarımız yaşamaktadır. İlçemizde Roman kökenli 8.000 vatandaşımız vardır.
Roman vatandaşlarımız için SYD Vakfından 26 konut yaptırdık
Bunlar için SYD Vakfından 26 konut yaptırdık. Bu konutlar 6 Kasım’da Sayın Bakanımız Hayatı Yazıcı’nın teşrifleriyle hak sahiplerine dağıtılacaktır. Bunun ötesinde Roman vatandaşlarımızla ilgili şöyle bir tespit çalışma yaptık. 1- Konutu oturulabilir olanlar 2-Konutu onarım ihtiyacı olanlar 3-Konutu oturulamaz durumda olanlar. Konutu oturulabilir durumda olanlar yaklaşık 250 civarındadır. Bir o kadarının da onarım ihtiyacı vardır. Bunu projeler halinde Sosyal ve Dayanışma Genel Müdürlüğüne gönderiyoruz. Genel Müdürlük bu Roman vatandaşlarımızın durumlarının iyileştirilmesine olumlu bakıyor. Bunlarla ilgili onarım ödeneği gönderiyor. Bir yandan tuvalet, banyo, çatı yapmaya başladık. Konutu tamamen oturulamaz durumda olanlar ise yaklaşık 240-250 aile civarındadır. Bunlar içinde arsa satın aldık.

Hazine yeri olmadığı için 28 dönüm arsa aldık ve TOKİ’ye devrini yaptık. TOKİ şimdi bunlara ayda 100 TL geri ödemeli 240 adet konut yapacaktır. Bununda tüm işlemleri tamamlandı ve yakında ihalesine çıkılacaktır. Bu çalışmalar ilçemiz için güzel gelişmelerdir. Ayrıca 200 öğrenci kapasiteli öğrenci yurdu yapılması çalışması vardır. Bununla ilgili çalışmalar devam etmektedir. KÖYDES kapsamında bu yıl yaklaşık 22 km. asfalt kaplama çalışması yapıldı. Bunun haricinde içme suları depolarının onarımları ve içme suyu deposu yapıldı. Ayrıca bir köyümüzün kapalı sistem sulama işi yapıldı. Hasanpınar Köyümüzün suyunu göletten kapalı sistemle aldık. Böylece 3.500 dönüm arazi sulanacaktır. Bunun maliyeti yaklaşık 250.000 TL civarındadır. Bu sistem çok kısa bir sürede yapıldı. Bize bu desteği veren başta hükümetimiz olmak üzere, sayın valimize, ilgili bakanlıklara şükranlarım arz ediyorum.
Uzunköprü Tarihi Kentler Birliği üyesi oldu
Ayrıca burası tarihi bir yer olduğu için belediyemizin müracaatı üzerine. Uzunköprü Tarihi Kentler Birliği üyesi oldu. Kütüphanemizin olduğu bina tarihi ve eski bir binadır. Bu binanın restorasyon olarak çalışmasına başladık. Tekel binasının projesini Ankara ziyaretimizde Belediye Başkanımız sayın Kültür ve Turizm Bakanımıza takdim etti. Bu yakında Tekel binasının da restorasyon çalışması başlayacaktır. Belediyenin envanterinde olan Askerlik Şubesi binasının restorasyonu da ele alacağız.
Trakya Bölgesi Türkiye’nin tarım ambarıdır
Trakya Bölgesi Türkiye’nin tarım ambarıdır. Ayçiçeği, çeltik, mısır üretiyor. Ayçiçeği ve çeltik üretiminde Türkiye üretiminin yarısını üretiyor. Ayçiçeği üretiminde büyük bir kısmını üretiyor. Barajlar devriye girerse mesela petrolden sonra sonra bizim en büyük ithalat talebimiz ayçiçeği yağıdır. Barajlar devriye girdiğinde bu yağlar bu bölgede üretilecektir. Tarımdaki toprakların % 60’ı tarımda kullanılmaktadır. Bu Türkiye ortalamasının iki katıdır. Türkiye tarımda kullanılan toprakların oranı % 30 civarındadır. Bu durum Türkiye ortalamasının iki katıdır. Dolayısıyla bu topraklar çok değerli topraklardır. Ergene Nehri Istranca Dağlarından çıkıp; Çorlu, Çerkezköy, Muratlı güzergahını takip ederek bize gelen bir nehirdir. Bu bölgede sulama çoğunlukla Ergene Nehri ile yapılmaktadır.
Atık sularını arıtmadan Ergene’ye veriyorlar
Deri ve tekstil sanayi İstanbul’dan çıkarıldığından bu sanayilerin çoğu Çerkezköy’e gelmiştir. Dolayısıyla Çerkezköy’deki Organize Sanayi Bölgesinde arıtma tesisleri var ama bunlar herhalde zaman zaman çalıştırılıyor ve zaman zaman çalıştırılmıyor veya bu bölgenin dışında olan tesisler var. Atık sularını arıtmadan Ergene’ye veriyorlar. Buda tabii bölge tarımı için büyük bir dezavantajdır. Çevre ve Orman Bakanlığı bu konuda sürekli çalışmalar yapmaktadır. Bu konuda raporlar tanzim etmek ve konunun üzerine gitmektedir. Bizim sanayicilerimizden beklediğimiz şudur. Tarım hakikaten stratejik bir sektördür. Biz tarımın önemini belki yeni yeni farkına varıyoruz. Dünyadaki gelişmiş ülkelere baktığımız zaman tarım sanayii çok önemli yer tutmaktadır. Kuzey Amerika’ya baktığınız veya Amerika kıtasına baktığınız zaman, Hollanda gibi ülkelere baktığınız zaman ekonomilerinde tarım çok büyük yer tutmaktadır.
Çeltikte; Trakya Bölgesi özellikle Edirne dünya ortalamasının üzerinde verim alıyor
Dolayısıyla bizimde Trakya Bölgesini ve Ergene Havzasını göz ardı etmememiz gerekiyor. Bu sene Salarlı Köyümüz Kırklareli’nden barajdan Ergene suyuna karıştırmak için su satın aldı. Böylece 2.000 dönüm yer ektiler. Ama şu var. Çeltikte; Trakya Bölgesi özellikle Edirne dünya ortalamasının üzerinde verim alıyor. Şu anda çeltikte bizde dönüm başına 800-1000 kg. alınmaktadır.
Edirne’de üretilen çeltiğin % 10’u Uzunköprü’de üretilmektedir
Uzunköprü’nün yıllık çeltik üretimi 45.000 tondur. Edirne’de üretilen çeltiğin % 10’u Uzunköprü’de üretilmektedir. Çeltik üretiminde İpsala ve Edirne ağırlıklıdır.
Başarı bir idareci sorunları görebilmeli
Başarı bir idareci sorunları görebilmeli, yaşadığı sorunları kendi hayatının bir parçası kabul etmelidir. Sorunları dert edinmelidir. Eğer sorunları dert edinirse, onları çözmeye uğraşırsa başarılı olur. Geçen yıl Ankara ziyaretimizde bir büyüğümüz ve değerli bir genel müdürümüz “Türkiye’de kaynak sorunu yoktur ve Türkiye’de kaynakları iyi kullanılamaması sorunu vardır.” dedi. Türkiye’deki sıkıntı budur. Etkin, yerinde, gerektiğinde hızlı karar almak, kaynakları kullanmak, iş birliğini en üst seviyeye çıkarmak, bulunduğunuz yerde kamu kurumlarında, yerel yönetimlerde dayanışmayı, işbirliğini sağlamaktır. Bunlar başarının sihirli anahtarlarıdır.”












