Cuma, Aralık 5, 2025
tr
Ana Sayfa GENEL Dernekler ve siyaset

Dernekler ve siyaset

  Ülkeyi yönetenler ile sivil toplum örgütleri ilişkileri her dönemde eleştiri konusu olmuştur. Bende sizlerle bu yazımda, dernekler ve siyasetçi ilişkisinin nasıl olması gerektiğini bu konuda kitaplarda yazanı, ideal olanı ve kendi görüşlerimi paylaşacağım.

  Öncelikle; Derneğin tanımından,  İnsan Hakların Sözleşmesinde bahsedilen örgütlenme özgürlüğünden ve siyasetin kelime anlamından bahsetmek istiyorum.

23.04.2004 tarihinde yayınlanan, 5253 sayılı Dernekler Kanunun 2. Maddesine göre

a) Dernek: Kazanç paylaşma dışında, kanunlarla yasaklanmamış belirli ve ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere,en az yedi gerçek veya tüzel kişinin, bilgi ve çalışmalarını sürekli olarak birleştirmek suretiyle oluşturdukları tüzel kişiliğe sahip kişi topluluklarını, İfade eder.

Dernek kurma hakkı

MADDE 3. — Fiil ehliyetine sahip gerçek veya tüzel kişiler, önceden izin almaksızın dernek kurma hakkına sahiptir.

  Ancak, Türk Silâhlı Kuvvetleri ve kolluk kuvvetleri mensupları ile kamu kurum ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri hakkında özel kanunlarında getirilen kısıtlamalar saklıdır. 12 yaşındaki çocuklar bile derneklere velilerinin izni ile üye olabilirler.

Örgütlenme Özgürlüğü Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 11. maddesinde ise şöyle düzenlenmiştir. Bu maddeye göre:

  “1. Herkes asayişi bozmayan toplantılar yapmak, dernek kurmak, ayrıca çıkarlarını korumak için başkalarıyla birlikte sendikalar kurmak ve sendikalara katılmak haklarına sahiptir.

  2. Bu hakların kullanılması, demokratik bir toplumda zorunlu tedbirler niteliğinde olarak, ulusal güvenliğin, kamu emniyetinin korunması, kamu düzeninin sağlanması ve suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amaçlarıyla ve ancak kanunla sınırlanabilir.

Bu madde, bu hakların kullanılmasında silahlı kuvvetler, kolluk mensupları veya devletin idare mekanizmasın da görevli olanlar hakkında meşru sınırlamalar konmasına engel değildir.”

Siyasetin kelime anlamı ise;

  Arapça siyaset; Seyis(At Bakıcısı) kelimesinden türeyen Siyaset,devlet işlerini düzenleme ve yürütme sanatıyla ilgili özel görüş veya anlayış.

Yunan siyasal yaşamında ise siyaset, “polis”e veya devlete ait etkinlikler biçiminde tanımlanmıştır.  

  Dernekler; tanımından da anlaşılacağı üzere kazanç paylaşma dışında, kanunlarla yasaklanmamış belirli ve ortak bir amacı gerçekleştirmek için bir araya gelmiş grupları ifade eder. Bu amacı yerine getirirken devlet işlerini yürüten, düzenleyen iktidar yöneticileri ile ilişki içerisinde bulunmaları doğaldır.

  Dernek yöneticileri, devlet işlerini yürütme işi ile uğraşan siyasetçiler ile bazen kol kola  bazen de karşı karşıya gelmektedirler. Bu doğal olandır ama bunlardan biri süreklilik arz ederse işte o zaman bir yerde arıza var demektir. Maalesef bazı dernekler dün olduğu gibi bugünde tüzüklerindeki kuruluş amaçlarını unutarak dernek yönetiminde bulunanların siyasi görüşlerine göre hareket etmektedirler. Bu bizim yeni hastalığımızda değildir. 12 Eylül öncesinde kurulan derneklerin bir kısmını hatırlayalım, siyasi partilerin şubeleri gibi çalışmakta idiler. Birçoğunun ne üyelerine ne de memlekete faydaları oldu. Maalesef  o dönemdeki memur derneklerini de aynı kategoride değerlendiriyorum.

  Bugün de siyasetçi ile birlikte hareket eden dernekler ve sivil toplum örgütleri vardır. Destek verdikleri siyasi görüşe milletin desteği azaldı mı, kendilerinin de aynı şekilde etkileri azalacaktır. Bir partinin siyasi hedefleri doğrultusunda toplantı ve miting düzenleyenleri de gördük. Üzücü olan ise şu; bazı derneklerin isimlerine ve tüzüklerine baktığınızda amaçlarının farklı faaliyetlerinin farklı olduğunu görmekteyiz. İnandırıcılıklarını yitiriyorlar! Siyaset yapmak isteyen dernek kurmaktansa bil fiil siyasi partilerin içerisinde çalışsa daha iyi olur, düşüncesindeyim. Bu durum en azından derneklere karşı toplumda oluşan ön yargıları da azaltacaktır.

  Sadece siyasi faaliyet yapan değil başka illegal işler yapana da rastlıyoruz.. Mesela, hayvan sever derneklerinde horoz dövüştürürüz! yada hemşehri derneklerinde kumar oynatırız!…

Hal böyle olunca milletimizin örgütlenmeye karşı alakası da azalmaktadır. Aslında, ülkemizde katılımcı demokrasinin gelişmesine dernekler katkı sağlayabilirler. Demokrasilerde; özgürlükleri sonuna kadar kullanma, özgürlükler önündeki engellerin kaldırılması ve hak arama mücadelesi ancak örgütlenerek yapılır. Örgütlenmenin en temel basamağı da dernekleşme faaliyetleridir. Bu nedenle kalkınmış ülkelerde gelişmiş demokrasiden bahsedilirken ölçüt olarak o ülkedeki örgütlenme özgürlüğü ve örgütlü topluma bakılmaktadır. Ülkemizde bazı memurlar, 2004 yılından itibaren derneklere üye ve yönetici olarak katılmaya başladılar. Memur derneklerinde; siyasi iktidarı amaçları doğrultusunda zamanı geldiğinde uyaracak, doğru işler yaptığında ise destek olacak bir yapının oluşması gerekir. Ama tam tersi durumdaki bu olumsuz imaj, milletimizin örgütlenmesini ve katılımcı demokrasinin ülkemizde hakim kılınmasını engelliyor.

  Bunun için derneklerin siyaset ile uğraşmaması, siyaset üstü olması gerekir. Tabii ki tüzükteki amaçlarını gerçekleştirirken siyasetçiler ile zaman zaman karşı karşıya zaman zaman da yan yana geleceklerdir. Ama bu muhalefet ya da yandaş gibi de olmamalıdır.

YORUM YAP

Please enter your comment!
Please enter your name here

SON HABERLER

Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat:”Türkiye ekonomisi büyüyor”

Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat “Kasım ayı dış ticaret verileri” ile ilgili olarak yaptığı açıklamada şunları söyledi; “ Küresel ekonomik büyümenin zayıf seyrettiği, korumacılık...

Amasya Emniyet Müdürlüğü’nden göçmen kaçakçılığı operasyonu

Amasya İl Emniyet Müdürlüğü-Amasya Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Şube Müdürlüğü ekiplerince yapılan operasyonda 13 düzensiz göçmen yakalandı. Amasya Valiliği’nin konuya ilişkin açıklaması...

Milli Savunma Bakanlığı- Bakan Yardımcısı Salih Ayhan

29 Kasım 2025 tarihli ve 33092 sayılı resmi gazetede yayınlanan Cumhurbaşkanlığı’nın 2025/452 sayılı kararına göre Sivas ve Şanlıurfa eski Valisi, Vali-Mülkiye Başmüfettişi Salih Ayhan...

Ticaret Bakanlığı’ndan piyasa değeri 94 milyon TL olan başarılı kaçak sigara operasyonu

Ticaret Bakanlığı-İstanbul Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü ekiplerinin başarılı operasyonu sonucu İstanbul Ambarlı Gümrük Kapısında piyasasa değeri 94 milyon TL olan 394 bin...

SON YORUMLAR

error: Content is protected !!