Salı, Aralık 16, 2025
tr
Ana Sayfa Blog Sayfa 271

Oyunu kuralına göre oynamak

0

  Atamalarda ve norm belirlemelerde kural koyucu, Milli Eğitim Bakanlığımızın kendisidir. Yani kuralları bizatihi kendisi koyuyor. O zaman şube müdürlüğü atamaları ve geçici görevlendirmeleri ile ilgili bu çelişkiler yumağı neden yaşanıyor? Umarım bu çelişki bu sene giderilir. Ülkemizde şube müdürü norm sayısı 1.995 olarak tespit edilmiş. Kim belirlemiş bu sayıyı?

  Tabii, Milli Eğitim Bakanlığımız…

  Norm belirleme yetkisi Bakanlığımızda ise norm fazlası olan görevlendirmeleri kim yapıyor!

Bakanlığımız, şube müdürü geçici görevlendirmeleri konusunda sendikaların sürekli eleştirisine uğruyor ve mahkemelik oluyor. Ülke genelinde kadrolu çalışan şube müdürü sayısı 1.075, norm kadro dışında ve geçici görevlendirme ile çalışan şube müdürü ise 1.134’tür. Bu rakamlar, Bakanlığımızın sayıları olarak Türk Eğitim Sen’in sitesinde yayınlandı. Geçici görevlendirme ile çalışanların sayısı, kadrolu çalışanların sayısından fazladır. Geçici görevlendirme ile çalışanlarla ile birlikte Ülkemiz genelinde görev yapan toplam şube müdürü sayısı 2.209’dur.

  Yani, 214 norm fazlası şube müdürü görev yapıyor. Ülkemizde, 2.209 şube müdürüne ihtiyaç var ise il ve ilçelere verin bu normları, bu görevlerde bulunan yöneticilerde zor durumda kalmasın. Bunu yapmak çok mu zor!

  Geçen günlerde tekrar basında bu konu eleştiri konusu oldu. Çankaya İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünde 6 şube müdürü norm kadrosuna karşılık, 11 şube müdürü görev yapıyor, diye. İstanbul’da ise şube müdürlüğü norm kadrosu 137 iken, kadrolu çalışan 102, geçici görevlendirme ile çalışan sayısı da 110’un üzerindedir. Buna göre İstanbul’da 137 şube müdürü görev yapması gerekirken, yaklaşık 212 şube müdürü görev yapmaktadır. (Basına yansıyan rakamlar)  Geçici görevlendirme ile görev yapanların sayısı, asaleten görev yapanların sayısından fazladır. İstanbul’da ihtiyaç mı var,  normunu arttırın. Bunun önündeki engeli anlamadım.

  Aslında, Bakanlığımızın bu konuda bir çalışma yapması gerekir. Göçlerden dolayı öğrenci sayıları azalan ilçelerdeki şube müdürü normları yeniden gözden geçirilmelidir. Buradan artacak normlar büyük şehirlere kaydırılabilir. Örneğin, öğrenci sayısı geçmişte 6.000 olan bir ilçede; yıllar önce 2 şube müdürü normu varken, aynı ilçede öğrenci sayısı bugün 2.000 nin altına düşmüş olmasına rağmen hala 2 şube müdürü normu kadrosu var. Büyük şehirlerde öğrenci sayısı fazlalaşıyor ve iş yükü artıyorsa normları da ona göre düzenlemek gerekir. Bu konuda inceleme yapıp şube müdürü norm sayıları yeniden değerlendirmeye tabi tutulmalıdır.

  Bir başka konu da, Devlet Memurlarının Yer Değiştirme suretiyle atanmalarına ilişkin yönetmeliğinin; Ek Madde 1 – (Ek : 26/6/2000 – 2000/1228B.K. K.)  d) (a), (b) ve (c) bentlerinde belirtilen unvanların yardımcılıklarına, atanacak olanların ilk görev yerleri, atanacakları kurum veya kuruluşun hizmet birimi olması halinde bu Yönetmeliğe ekli (1) sayılı cetvelde yer alan 5 ve 6 ncı hizmet bölgeleridir. 5 ve 6 ncı hizmet bölgelerine dâhil illerde atamayı yapacak kurum veya kuruluşa ait yukarıda sayılan unvanlarda boş kadro bulunmadığı hallerde, daha sonra bu bölgelere atanmak üzere diğer illere atama yapılabilir, denilmektedir

  Bu hükümler yönetmelikte mevcut iken yönetmeliğe aykırı batı illerine ilk defa il milli eğitim müdürü ve yardımcısı ile ilçe milli eğitim müdürü, şube müdürü, merkez teşkilatına şube müdürü  atamak hukuken yanlış bir uygulamadır. 5. ve 6. hizmet bölgesinde boş kadro varken diğer bölgelere atamalar yapmak doğru değildir.

  Benim bu yönetmelikten okuyup anladığım ilk defa il milli eğitim müdürlüğü/ilçe milli eğitim müdürlüğü, milli eğitim müdür yardımcılığı ve merkez teşkilatı şube müdürlüğüne atananların 5. ve 6. hizmet bölgelerine atanması gerektiğidir.

  Ya da ilk defa batı illerinde göreve başlayanların, bölge hizmeti yapmak üzere yönetmelik gereği 5. ve 6. hizmet bölgelerine atamalarının yapılması gerekmektedir. Bunun ile ilgili yönetmelik çıkarılmalıdır. Şöyle bir metin olur mu?” daha sonra bu bölgelere atanmak üzere diğer illere atama yapılabilir” Ne zaman? Kaç yıl sonra? Böyle ucu açık bir ifade, yeri geldiğinde hukuk metni sayılan yönetmeliğe nasıl konur? Bu ifadenin arkasının doldurulması gerekir.

  Eğer bu yönetmelikten de memnun değil iseniz hükümlerini değiştirin. Atamaları istediğiniz hale getirmiş olursunuz! Bugünkü sıkıntılarda ortadan kalkar. Kimse mahkeme kapılarına gitmek ile de uğraşmaz.

  Herkesin şunu anlaması gerekir diye düşünüyorum; artık hiçbir şey eskisi gibi değil, ben yaptım oldu mantığı ile hareket edemeyiz. İletişim çağındayız. En ücra ilçede bile neler oluyor, hepimiz bir anda bilgi sahibi olabiliyoruz. Doğru ya da yanlış bilgi bombardımanın etkisi altında kalıyoruz. Bunun için oyunu kuralına göre oynamak gerekir. Oyunu kurallarına göre oynamak sağlam bir kurum kültürünün oluşmasını, kurumun (GİH) yönetici atamaları konusundaki imajının düzelmesini sağlayacaktır. Kendi koyduğumuz kuralları kendimiz yok sayarsak, kuralsızlıkların hüküm sürdüğü teşkilatta istenilen amaçlara ulaşmak ve adaleti sağlamak, zor olur kanaatindeyim…

  Oyunu kuralına göre oyna, skandal olmasın!

Bağımsızlık sonrası Azerbaycan-Türkiye ilişkileri (1991-2010)

0

  Sovyetler Birliğinin dağılması ile bağımsızlığını yeniden kazanan Azerbaycan Cumhuriyeti dünyaya enteqrasyon olmakla beraber, aynı zamanda ulusal devletçilik prensiplerine yönelik dış politikasını yürütmeye  başlamıştır. Bağımsız Azerbaycan devletinin dünya siyasal sisteminde yeri ve rolü açısından Türkiye Cumhuriyeti ile ilişkileri büyük önem taşımaktadır.

Azerbaycan Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını ilk tanıyan devlet Türkiye Cumhuriyeti olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti 9 Kasım 1991 yılında resmi olarak Azerbayca’nın bağımsızlığını tanımıştır. Diplomatik ilişkiler ise 14 Ocak 1992 yılında kurulmuştur.  Etnik, külturel, dini açıdan yakınlığa dayanan Azerbaycan-Türkiye ilişkileri tarihin zor sınavlarından çıkarak stratejik ortaklık seviyesine ulaşmıştır.

  Türkiye-Azerbaycan ilişkileri 1991–2010 arasında devamlı yükselişte olmuştur. Sorunlu küçük dönemler yaşanmışsa da, bu dönemlerde bile olumlu adımlar ve söylemler daha ön planda olmuştur. Sorunlar  artık geri planda kalmıştır. İkili ilişkilerin, 2010 yılına kadarki aşamasında olumluluk asli, sorunlar ise tali unsur olarak dikkat çekmiştir. Her alanı kapsayan çeşitli anlaşmalar imzalanırken, Türkiye ve Azerbaycan birbirlerini tüm önemli konularda açıkça desteklerken, Bakü-Tiflis-Ceyhan, Bakü-Tiflis-Erzurum, Bakü-Tiflis-Kars gibi küresel önem de taşıyan bölgesel projeler gerçekleştirilirken, Türkiye`deki bazı güçlerin Azerbaycan`da “darbecilere yardım ettiğine ilişkin” iddiaları ya da Azerbaycan`ın Türkiye`yi “Kıbrıs sorununda da yeterince desteklemediğine ilişkin” iddialar gölgede kalabilmiştir. Azerbaycan`ın ve Türkiye`nin olanakları ve sorunları da dikkate alındığnda, her iki olay ve benzeri diğer iddiaların bir hayli tartışmalı ve gerçekliğe uygunluk paylarının az olduğunu da hemen eklemekte yarar vardır.

  2010 yılının  Ağustos  ayında Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Azerbaycana ziyareti, ilişkileri geliştirme konusuna yeni bir ivme kazandırdı. Azerbaycan – Türkiye ilişkileri çok önemlidir. Türkiye, Azerbaycan’ın ciddi stratejik ortağıdır. Dini, dili, kültürü aynı olan iki kardeş devlettir. Gücünü ve işbirliğini zengin tarihimizden alıyor. 15 Eylül 2010 yılında imzalanan Türkiye-Azerbaycan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi Kuruluşu Anlaşması, ilişkileri geliştirme konusuna yeni bir ivme kazandıracak.  Bugün siyasi ve askeri ilişkileri çok iyi düzeyde olan  iki devletin büyük potansiyele sahip ekonomik ve ticari ilişkileri daha da geliştirilmekdedir.

  Türkiye-Azerbaycan ilişkileri aşağıda sayılan jeopolitik, jeo- ekonomik ve jeo-stratejik temeller üzerine kurulmuştur:

  a. Azerbaycan, Türkiye’nin Kafkasya’da İran ve Rusya’ya karşı yürüttüğü tarihi rakabetinin merkez ülkesidir. Diğer bir ifade ile Türkiye’nin Azerbaycan olmadan etkin bir Kafkasya siyaseti yürütmesi mümükün değildir.

  b. Azerbaycan, Türkiye’nin Kafkasya’daki ekonomi ve ulaşım gibi alanlardaki başarılı projelerinde merkez konuma sahiptir.

  c. Azerbaycan, Türkiye’nin dış politikasında enerji alanında doğu-batı koridoru ve enerji çekim merkezi olma politikasında kilit rol oynamaktadır.

  d. Azerbaycan olmadan Türkiye’nin istikrarlı ve uzun vadeli bir Türk Dünyası ve Avrasya politikası geliştirmesi de mümükün değildir .

  Şöyleki, Azerbaycan- Türkiye ilişkilerinin geliştirilme aşamasında her iki devlet tarafından ön plana çıkarılması gereken unsur sadece siyasal, ekonomik çkarlar değil, iki ülke arasında mevcut coğrafi yakınlığın avantaji önemsenmelidir.

 ___________________________

1 Araz Aslanlı, “Azerbaycan-Türkiye ilişkileri: nerede kalmıştık?” http://www.1news.com.tr/yazarlar/20100923120704516.html

2 Mürteza Hasanoğlu.  Azerbaycan -Türkiye ilişkileri perspektifinde

Türk Dünyası zirvesi ve yüksek düzeyli stratejik  işbirliği. https://habergunebakis.com/haberdetay/835-Azerbaycan–Turkiye-ili%C5%9Fkileri-perspektifinde-Turk-Dunyas%C4%B1-zirvesi-ve-yuksek-duzeyli-stratejik-i%C5%9Fbirli%C4%9Fi.html

3 Ali Asker, Arif Keskin, Kamil Ağacan, “Türkiye –Azerbaycan ilişkilerinin çok boyutlu temelleri”, 21. Yüzyıl dergisi, sayı13, ocak 2010. s.39-40

Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) 11. Devlet ve Hükümet Başkanları zirvesinin önemi

0

  Tüm dünya’yı önemli boyutlarda etkileyen bir değişim sürecine girildiği herkes tarafından kabul edilen bir gerçektir. Bilgi, haberleşme ve ulaşım araçlarının sürekli gelişimi dünyayı bir köye çevirirken, siyasal dengeleri alt üst ettiği gibi ekonomik alanda da giderek sınırların ve mesafelerin anlamını yitirmesine neden olmaktadır.

  Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT), 1985 yılında Türkiye, İran ve Pakistan arasında ekonomik, ticari ve kültürel işbirliğini geliştirmek amacıyla kurulmuş olan bölgesel bir kuruluştur.

  EİT, 1964-1979 yılları arasında faaliyet gösteren Kalkınma için Bölgesel İşbirliği Teşkilatının (RCD – Regional Cooperation for Development) takipçi kuruluşudur. Sovyetler Birliği’nin yıkılmasıyla diğer Türk Devletleri de bu örgüte dahil olmuşlardır. Bu çerçevede, 1992 yılında Afganistan, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan’ın katılımlarıyla 400 milyon insanın yaşadığı, 8 milyon kilometre karelik alanı kapsayan on üyeli bir örgüt haline gelmiştir.  

  EİT’in hukuki temelini oluşturan İzmir Anlaşması 14 Eylül 1996 tarihinde İzmir’de yapılan EİT Bakanlar Konseyi Olağanüstü Toplantısı’nda tadil edilmiş şekliyle imzalanmış ve bu çerçevede Teşkilat’ın yeniden yapılanma sürecinde büyük bir mesafe katedilmiştir.

Üye devletler, bölgesel kalkınmanın hızını artırmaya yönelik işbirliği içerisinde çalışmaktadırlar. Genç yaşına rağmen başarılı bir bölgesel örgüte dönüşen EİT; enerji, ticaret, ulaştırma, tarım ve ilaç kontrolünü de içeren öncelik alanlarında başlattığı projelerle uluslararası itibarını artırmaktadır.

  Ekonomik İşbirliği Örgütü (ECO) 1985 yılında Türkiye, İran ve Pakistan arasında kültürel ekonomik ve ticari işbirliğini geliştirmek amacıyla kurulmuştur. Sovyetler Birliği’nin yıkılmasıyla diğer Türk Devletleri de bu örgüte dahil olmuşlardır. Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) olarak da bilinir. ECO’nun halen 10 üyesi bulunmaktadır, bu ülkeler: Türkiye, Pakistan, İran, Azerbaycan, Afganistan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Tacikistan ve Özbekistan’dır.

  ECO üyeleri siyasi, kültürel, ticari ve ekonomik alanda işbirliğini hedeflemektedir. Hedefleri arasında 2015 yılına kadar serbest ticaret bölgesi oluşturmak da yer almaktadır. Hedeflerinden bir diğeri ise üyeleri arasında bir platform oluşturarak işbirliğini genişletmektir.

Örgüt’ün yapısı :

  Bakanlar Konseyi: En üst düzey karar alma organı. Dışişleri Bakanlarından oluşur. Yılda bir kez toplanır. Sürekli Temsilciler Konseyi: Büyükelçiler, ve diğer üyelerden oluşur.

  Bölgesel Planlama Konseyi 

  Genel Sekreterlik

  Sanayii ve Tarım Direktörlüğü

  Ticaret ve Yatıırm Direktörlüğü

  Enerji, Madenler ve Çevre Direktörlüğü

  Ulaştırma ve İletişim Direktörlüğü 

  Ekonomik Araştırma ve İstatistik Direktörlüğü

  Proje Araştırma Direktörlüğü

  EİT’nin kuruluş amaçlarını şu şekilde özetlemek mümkündür:

  Üye ülkelerde sürdürülebilir ekonomik kalkınmanın sağlanması,

  Ticari engellerin kademeli olarak kaldırılması ve bölgesel ticaretin teşvik edilmesi,

  Üye ülkeler arasında ve dış dünya ile ulaşım ve haberleşme altyapısının geliştirilmesi,

  Ekonomik liberalizasyon ve özelleştirmenin sağlanması,

  EİT bölgesinin tarımsal ve endüstriyel potansiyelinin verimli kullanımı,

  Uyuşturucu ile mücadele,

  Ekolojik denge ve çevrenin korunması alanında bölgesel işbirliği,

  EİT bölgesindeki insanlar arasında tarihi ve kültürel bağların güçlendirilmesi ,

  Bölgesel ve uluslararası örgütlerle ortaklaşa işbirliğinin geliştirilmesi.

Faaliyet Alanları

  EİT’nin faaliyet alanları şunlardır:

  Ticaret ve yatırım,

  Ulaştırma ve telekomünikasyon,

  Enerji, tabi kaynaklar ve çevre,

  Tarım, sanayi ve turizm,

  İnsan kaynakları ve sürdürülebilir kalkınma,

  Proje, ekonomik araştırma ve istatistik ve

  Uluslararası ilişkiler.

  Asya ülkeleri ile Türk Cumhuriyetlerini biraraya getiren Ekonomik İşbirliği Örgütü toplantısı, 22-23 Aralık’ta İstanbul’da düzenlendi. 

  İstanbul, tarihinde üçüncü kez Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) 11. Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’ne evsahipliği yaptı. Zirve için İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad, Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev, Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani, Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahman, Kırgızistan Lideri Roza Otunbayeva, Afganistan Cumhurbaşkanı Hamid Karzai, Pakistan lideri Asıf Ali Zerdari, Kazakistan Başbakanı Kerim Massimov ve Türkmenistan Cumhurbaşkanı 1. Yardımcısı Tuvakmammed Japarov İstanbul’a geldi. Özbekistan ise ilk defa Türkiye’deki bir zirveye Büyükelçi düzeyinde katıldı.

  Zirve sırasının Pakistan’da olmasına karşın, sel felaketi nedeniyle Türkiye’de yapılan 11’nci zirvede 2015’e yönelik hedefler belirlendi. Cumhurbaşkanı Gül’ün ev sahipliği yaptığı zirveye Irak, Suriye, Ürdün, Lübnan da misafir ülke olarak katılıyor
  
Türkiye’nin, zirve toplantısında örgütün dönem başkanlığını üstlenecek olmasından büyük memnuniyet duyduğunu ifade eden Erdoğan, “Hiç kuşkusuz bölgemizin istikrarı, huzurun, barışın, işbirliği ve dayanışmanın daha da artırılmasından geçiyor” dedi. Hükümetinin 8 yıl önce ‘’dış politikada sıfır sorun” ilkesini benimsediğini ifade eden Erdoğan, bugün, bu çabalarının çok ciddi ve yararlı sonuçlar verdiğine, bölgesel işbirliklerinin çok geliştiğine ve bölge ülkelerinin hep birlikte kazandığına şahit olunduğunu belirtti.

  Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın gerçekleştirilen 11’inci liderler zirvesinde önce dışişleri bakanları biraraya geldi. Türkiye’nin 3’üncü kez evsahibi olduğu zirvede 2015 hedefleri için yeni kararlar alındı.

  Zirvede, 1 Ekim 2005’te Astana’da düzenlenen Bakanlar Konseyi Toplantısında kabul edilen Vizyon Belgesi’nde belirlenen hedeflerin ne kadarına ulaşıldığı ve önümüzdeki 5 yılda ne gibi ek önlemler alınması gerektiği masaya yatırılıdı.

  Liderler ayrıca iklim değişikliği, enerji güvenliği, sürdürülebilir ve dengeli kalkınma, gıda güvencesi, yoksulluk ve açlığın giderilmesi, okuma-yazma oranının yükseltilmesi, kadın-erkek eşitliğinin sağlanması gibi küresel gündemi meşgul eden ekonomik ve sosyal sorunlar hakkında görüş alış verişinde bulunuldu. Zirve sonunda ayrıca, EİT çevresindeki ticaret, yatırım, tarım, ulaştırma, enerji, çevre, eğitim, sağlık, turizm, örgütlü suçlarla mücadele gibi çok çeşitli alanlardaki işbirliğinin güçlendirilmesine yönelik “İstanbul Bildirisi”ne imza atıl. Dışişleri Bakanları Konsey Toplantısı ile başlayan toplantıda EİT Ticaret Anlaşması (ECOTA), EİT Serbest Ticaret Anlaşması, EİT Transit Taşımacılık Çerçeve Anlaşması (TTFA), EİT İşadamları İçin Vize İşlemlerinin Kolaylaştırılması Anlaşması, EİT Yatırımların Korunması ve Teşviki Anlaşması (APPI), EİT Kaçakçılık ve Gümrük Suçları Veri Bankasının Kurulması ve İşletilmesine Dair Anlaşma ile EİT Gümrük Alanında Karşılıklı İdari İşbirliği Anlaşması gözden geçirilecek. Ayrıca EİT Teknoloji Transferi Merkezi, EİT Bilim Vakfı, EİT Sigortacılık Şirketi, EİT Gıda Güvenliği Bölgesel Programı kapsamındaki Bölgesel Koordinasyon Birimi (RCU), EİT Veterinerlik Birimi (ECO-VECO), EİT Standardizasyon, Uygunluk Değerlendirmesi, Akreditasyon ve Metroloji Bölgesel Enstitüsü (RISCAM), EİT Lojistik Sağlayıcıları Dernekleri Federasyonu (ECOLPAF), EİT Doğal Afetler Risk Yönetimi Bölgesel Merkezi (ECORCRM), EİT Tohumculuk Derneği, EİT Suların Verimli Kullanılması Merkezi kurulması da görüşülecek. Öncelikli bölgesel işbirliği projeleri ve bu kapsamda Afganistan’ın yeniden imarı, gıda güvenliği, tarımsal biyoteknoloji, nanoteknoloji, demiryolu taşımacılığı, kaçakçılıkla mücadele görüşüldü.

  Cumhurbaşkanı Abdullah Gül zirvenin açılışında, Türkiye’nin, bulunduğu coğrafyanın tamamına barış, güvenlik, istikrar ve refahın sağlanmasına büyük önem verdiğini belirtti.

Gül, etkin ve adil bir dünya düzenine giden yolun bölgesel alanda gerçekleştirilecek diyalog ve işbirliğinden geçtiğini söyledi.

  Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül  zirvede şöyle konuştu: “Coğrafyanın tamamında barış, güvenlik, istikrar ve refahın sağlanmasına büyük önem atfetmektedir. Bu doğrultuda bölgesel diyalog ve işbirliği mekanizmaları oluşturmaya, enerji, iletişim ve ulaşım gibi kapsamlı bölgesel ekonomik işbirliği projelerini hayata geçirmeye çalışıyoruz. Bölgemizde ekonomik işbirliğinin ve kalkınmanın desteklenmesinin sürekli ve kurumsallaşmış bir diyaloğu gerekli kıldığını düşünüyorum. Ayrıca etkin ve adil bir dünya düzenine giden yolun aynı zamanda bölgesel alanda gerçekleştirilecek diyalog ve işbirliğinden geçtiği kanaatindeyim. Bu anlayışla kurucu ülkelerden biri olarak EİT’e Türkiye olarak büyük önem atfetmekteyiz.”     

  Türk Dünyasının ve Türkiye’nin jeopolitik konumu ve tarihi misyonu bu ülkeye birçok sorumluluklar yüklemektedir. Kendisini, çevresini, komşularını ve dünyanın diğer devletlerini iyi analiz etmeli, iyi incelemelidir. 

Giresun Valisi Mustafa Yaman:”Yeşil ile mavinin kucaklaştığı şehir”

0

Haber-Röportaj: İlker ÇAKAN

  Giresun ili Karadeniz Bölgesinde yayla turizmi açısından en önemli turizm merkezlerinden birisidir. İlin temel geçim kaynağı fındık tarımıdır. Bölgenin en iyi fındığının burada yetiştiği söylenmektedir. Ordu- Giresun illeri arasına yapılacak havaalanı her ilin turizm ve ekonomik yönden ufkunun gelişmesine büyük katkı sağlayacaktır.  Daha önce; Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdür Yardımcılığı, Personel Genel Müdür Yardımcılığı, Personel Genel Müdürlüğü ve Tunceli Valiliği görevlerinde bulunan Giresun Valisi Mutafa Yaman ilin ekonomik, soysal, turizm yönünden gelişmesi için birçok proje hazırlattırmıştır. Bu projelerden birçoğu da uygulamaya koyulmuştur. Giresun Valisi Mustafa Yaman devlet adamı duruşu, halka iletişimde devlet vatandaş işbirliğini en iyi noktaya getiren örnek valilerimizden birisidir. Çalışkan, halk adamı, vatandaşa ve devlete hizmet yapmaktan zevk alan, “İlimizin problemlerinin çözümü, kalkınması ve tanıtımının daha etkin bir şekilde yapılması, ancak devlet-vatandaş kaynaşması ile mümkündür.” diye söyleyen Giresun Valisi Mustafa Yaman “Giresun” konulu yaptığım röportajda şunları söyledi;

Karadeniz dalgalarına yarenlik yapan Giresun

  “Giresun; üstüne söz söylemenin zor olduğu, yeşili ile mavinin kucaklaştığı şehirlerden biridir Giresun. Tarihin derinliklerinden aldığı eşsiz güzelliği, insanların stresten uzaklaşması için son derece uygun doğa güzelliklerinin bezediği bir şehirdir Giresun. hırçın Karadeniz dalgalarına yarenlik yapan Giresun, insanlarının sıcakkanlı ve misafirperver yapısı ile yeni ufuklara yelken açmaktadır. Dağların denize paralel uzandığı Giresun, ormanları, fındığı, kirazı, yaylaları ile Karadeniz’in neşesine neşe katmaktadır. Giresun, kuzeyinde dillere destan Karadeniz, doğusunda Trabzon ile Gümüşhane, batısında Ordu, güneyinde Erzincan ile sınırlandırılmış; yeşilin her tonunu bünyesinde toplamış, ormanlarla kaplı yaylaları, doğal plajları, kaleleri,  tarihe ve kuşlara ev sahipliği yapan adası, tarih boyunca birçok medeniyetin kültürünü barındıran bir il’dir. Giresun, misafirlerine farklı seçenekler sunan geniş bir turizm yelpazesine sahiptir.

 
                                   
                                 Giresun Valisi Mustafa Yaman okulda öğrencilerle
 
Birbirinden güzel tarihi mekânlar ve eserler

  İlimizde bulunan yaylalar eşsiz güzelliği ile turizme yönelik önemli birer doğal kaynaktır. Son yıllarda dünyada ve ülkemizde değişen iklim şartları insanları yayla turizmine yönlendirmiştir. Kümbet, Bektaş ve Kulakkaya başta olmak üzere ilde bulunan onlarca yayla, bölgenin hatta ülkemizin en güzel yaylaları arasında yer almaktadır. İlimizin tarihi ve doğal güzellikleri arasında önemli bir yeri bulunan, bölgede üzerinde insan yaşayabilen tek ada olma özelliği olan ve binlerce kuş türünü barındıran Giresun Adası, Giresun’a ayrı bir güzellik katmaktadır. İlde bulunan birbirinden güzel tarihi mekânlar ve eserler ise görenleri adeta büyülemektedir. azın deniz ve yayla havasını kısa zaman farkıyla teneffüs etmek, kışın ise; muhteşem manzarası ve güzelliği ile bu nimetlerinden yararlanılmaya hazır olan Giresun, yeni misafirlerini beklemektedir. Giresun, gelenekleriyle bir bütünlük arz eder. Şehir ve kırsal yaşantı iç içedir. Bölgede yerleşim dağınık olmasına rağmen iletişim her zaman sağlıklı bir şekilde sağlanabilmektedir. Yöremizde kültürel etkinliklerle sosyal hayat iç içedir. Karadeniz’in geleneksel coşkusu Giresun’da hissedilmektedir. Giresun karşılaması, Kolbastısı, horon, kemençe ve davul-zurna vazgeçilmez kültürel motiflerimizdendir. 

Zengin bir kültüre ve derin bir tarihe sahip

  Giresun’da fındığa dayalı tarım yapılmaktadır. Ülkenin en önemli fındık üreticisi konumunda olan Giresun, aynı zamanda kirazın da ana yurdu olarak bilinmektedir. Sahil kesiminde balıkçılık önemli bir yer tutar. Giresun, adeta fındığa benzer. Hiç bilmeyen bir göz dışarıdan baktığında Giresun’u anlayamaz. İçine girdiğiniz zaman ise daha önce hiç tatmadığınız bir lezzet sizi sarar ve bir daha hiç bırakmaz. Giresun tarihin süzgecinden geçmiş, üzerinde yaşayana her zaman ilham kaynağı olmuştur. Giresun’da, müstesna güzelliklerden biri de Giresun Kalesi’dir ve şehrimizi kucaklamıştır. Zengin bir kültüre ve derin bir tarihe sahip olan Giresun’umuzun Milli Mücadelede önemli bir yeri olmuştur. Milli Mücadele kahramanları, bakanları, devlet adamları, yazar, ressam, fotoğraf sanatçısı, piyanist, iş adamları yetiştiren Giresun; İstiklal Savaşında, Kıbrıs ve Kore Savaşlarında, terörle mücadelede nüfusuna oranla fazla sayılacak kadar şehit ve gazi vermiştir.

 
                                       
                                   Giresun Valisi Mustafa Yaman’dan çocuk sevgisi
 
Yöresel değerleri, gelenek ve görenekleri, sahil şeridindeki müstesna yerleşim şekli

  Atatürk’ümüzün de; Cumhuriyetimizin kuruluşunda önemli bir yeri bulunan Giresun ve Giresunluları çok sevdiğini 19 Eylül 1924 tarihinde söylediği şu sözleriyle anlıyoruz. “Giresun’da, memleketin şuurlu ve zinde gençliği karşısında duyduğum mutluluk büyüktür.” Bizler de Giresun ve Giresunlularla övünmekteyiz. Son yıllarda çeşitli alanlardaki gelişmelere paralel olarak, hızlı yükselişi dikkat çeken Giresun Üniversitesi ile de, tarih ve kültür kentine, bir de ilim kenti olma özelliği eklenmiştir. Yöresel değerleri, gelenek ve görenekleri, sahil şeridindeki müstesna yerleşim şekli, fındığın başkenti, kirazın anavatanı Giresun haklı olarak ülkemiz dışında da ün almıştır.  Böylesine değerleri bir arada barındıran bir yerleşim biriminde yaşama imkânına sahip olmak, o insanlara bir ayrıcalık katmak için yeterli olacaktır. Bu şehrin valisi olmaktan son derece mutlu olduğumu ifade etmek benim için bir görevdir.

Karadeniz Bölgesi’nde yayla turizmi ile öne çıkan

  Bölgenin adı ilk olarak Hitit kaynaklarında yer almıştır. Eski Yunan Tarihçisi Ksenofon “Sinop’tan Kerasos’a yürüyerek on üç günde gidilir.” diye yazar. Buna göre Kerasos’un bugünkü Giresun ya da yakınlarında bir yer olduğu sanılmaktadır. Kerasos’un kiraz ağacından geldiği, bir başa görüşte ise boynuz anlamına gelen Keras’tan kaynaklandığı zannedilmektedir. Giresun, Ankara –Trabzon karayolu üzerinde yeşilin her tonunu sinesinde toplamış, ormanlarla kaplı yaylaların ve doğal plajların bulunduğu, 122 km.lik kıyıya sahip, sınırsız doğal zenginlikleri, iç ve dış turizm açısından geniş imkânları bulunan bir ildir.

  Samsun ve Trabzon’a yakın oluşu, İç Anadolu ile ulaşımı sağlayan Şebinkarahisar-Alucra yolu ile Tirebolu-Doğankent yolunun açılmış olması etkinliğini daha da artırmaktadır.

Karadeniz Bölgesi’nde yayla turizmi ile öne çıkan birkaç ilden biri olan Giresun’da, yörede bulunan yaylalar turizme yönelik önemli birer doğal kaynaktır.

Anadolu Hazinesinin en nadide parçalarından biridir

  Giresun Anadolu Hazinesinin en nadide parçalarından biridir. Karadeniz kenarında, Karadeniz’in o eşsiz güzelliklerinden bir nadide parçadır. Tabii diğer Karadeniz illerinden farklılıklarımız da var. Bir kere biz Giresun’a Fındığın Başkenti, Kirazın Anavatanı diyoruz. Bunu gerek Türkiye’ de gerek Dünya’da bilen çok az sayıda insan var. Kiraz Romalılar devrinde Giresun’dan Roma’ ya Roma dan da tüm dünyaya dağılmış bir ürün olarak literatürde yer alıyor. Zaten Giresun ismi de o kirazın Latince isminden türemiş bir isim: Kerasus’ tan türemiş ve günümüze Giresun olarak gelmiştir. Bu ilimizin başka bir özelliği de Milli Mücadele esnasında Cumhuriyet’i kuran kadroların yanında yer almasıdır. Bunun öncesinde 42. ve 47. gönüllü alayları Giresun Uşakları’ndan oluşturulmuş ve başka vilayetlerde şehitliği olan tek il. Afyon Karahisar’da İsçehisar ilçesinin Doğanlar köyünde bulunan Giresun Şehitliği ile Türkiye’de bir ilktir. Bunun yanında Giresun, ününü Büyük Önder Atatürk’ ün ilk muhafız alay komutanı Osman Ağa’dan almaktadır. Kendisinin kabri Giresun’un içindeki Kale’de bulunmaktadır.

 
                               
                                  Giresun Valisi Mustafa Yaman hastane ziyaretinde
 
94 adet HES Projesi geliştirilmiştir

  İlimizde 94 adet HES Projesi geliştirilmiştir. Bu projelerin toplam kurulu güçleri 1577 MW, toplam üretecekleri yıllık elektrik enerjisi ise 5050 GWh yıldır. Bu projelerden 14 adetinin inşaatına başlanılmış olup, çalışmalar devam etmektedir. Yağlıdere İlçemizde 1 adet projede bitirilerek üretime başlamıştır. Uzunca deniz sahiline sahip ilimiz, denizcilik sanayi ile ilgili faaliyetlere de elverişlidir. Orman bölgesi de olan ilimizde yat, kotra gibi ahşaba dayalı deniz araçları da üretilebilir.  Başta altın, gümüş, bakır, çinko olmak üzere maden yatakları bakımından da çok zengin olan Giresun’da bu sektörde aktif çalışma yapılamamakta, özel sektörce işletilen küçük tesisler ise yetersiz kalmaktadır. Bilindiği üzere ülkemiz, Avrupa Birliği uyum sürecinde olan bir ülke. Avrupa Birliği uyum süreci içinde yaşadığımız değişiklikleri yakından biliyor ve yaşıyoruz. Küreselleşen dünyada bütün insanlık süratli bir şekilde bir birine entegre olurken Avrupa Birliği uyum süreci bizim önümüze böyle bir imkan sermiştir. Bu dünya ile uyumlu yaşama, milletimiz ve ülkemiz açısından aynı zamanda bir gelecek sorunudur. Eğer biz bu entegrasyonu doğru bir şekilde yaparsak, çağdaş dünyaya sağlıklı bir şekilde entegre olabilirsek gelecek nesiller açısından da yarınlara umutla bakabileceğiz.

Toplam 200 adet projenin 27 adedi başarılı olarak değerlendirilmiş

  Bu uyum süreci içerisinde Avrupa Birliği projeleri de ülkemizin her tarafında ciddi bir heyecan uyandırmıştır. Son yıllarda birçok ilde Avrupa Birliği projelerinden faydalanmak için ciddi bir yarış başlamıştır. İl olarak bizde bu projelerden yararlanabilmek amacıyla Valiliğimiz bünyesinde Avrupa Birliği Projeleri Koordinasyon Merkezi kurulmuştur.Avrupa Birliği tarafından sağlanan mali yardımlar, Giresun ili için de önemli fırsatlar oluşturmaktadır.TR 90 Düzey 2 Bölgesi Kalkınma Programına İlimizden sunulan toplam 200 adet projenin 27 adedi başarılı olarak değerlendirilmiş olup, bu projelerden 12 âdeti 2008 yılı sonu itibarıyla, 13 adedi ise 2009 yılı içinde tamamlanmıştır. 2 adet projemiz ise çeşitli nedenlerden dolayı iptal olmuştur.  

  Başarılı bulunan ve hibe desteği almaya hak kazanan 27 proje için AB tarafından İlimize toplam 2.664.781,23  € (Euro) hibe desteği sağlanmıştır. Bu projelerin bizim açımızdan önemli olanı,  proje yapma, projeyi takip etme, sonuçlarını ölçme disiplini sağlanması bir bilgi ve tecrübe birikimi sağlayarak kurumsal kapasitemizin geliştirilmesine hizmet etmesidir. Bu bir eğitim sürecidir. Bu eğitim süresinin etkilerini hepimiz yakından görüyoruz yaşıyoruz. Kurumlarımız bu projeler sayesinde bir yerde kendilerini gözden geçiriyor, revize ediyorlar, yeniden yapılanıyorlar, eksikliklerini gideriyorlar. Bunun da son derece faydalı olduğunu düşünüyorum.Giresun ilimizin tanıtımı için organize edilen ve Türkiye’nin en büyük yöresel organizasyonlarından biri olan 4. Giresun Günleri’e hoş geldiniz diyor,
 
                                   
                                  Giresun Valiliği tarafından yaptırılan beton yollar
 
İstanbul’un seçkin mekânı olan FESHANE ‘ye taşımaktayız

  Bu mutlu günümüzde yoğun çalışma temposuna rağmen bizleri yalnız bırakmayan ve onurlandıran Sayın Başbakan’ımıza şükranlarımı arz ediyorum.Yeşili ile mavinin kucaklaştığı, tarihin derinliklerinden aldığı eşsiz güzellikleriyle, insanlara huzur veren ve binbir doğa güzellikleri ile bezenmiş bir şehirdir Giresun’unumuz. Hırçın Karadeniz dalgalarına yarenlik yapan Giresun, ormanlarıyla, fındığıyla, kirazıyla, yaylalarıyla her dem büyük bir mutlulukla Karadeniz’in neşesine neşe katmaktadır.4. Giresun Günleri’nin en büyük amacı, ülkemizin ve Karadeniz Bölgesi’nin en güzel illerinden biri olan, mavi ile yeşilin bin bir tonunun sevgiyle kucaklaştığı, tarih boyunca birçok medeniyetin kültürünü barındıran Giresun’umuzu tüm yönleriyle daha yakından tanıtmaktır. Giresun’umuzun siyasetçilerini, bürokratlarını, işadamlarını, sanatçılarını, , halkımızı İstanbul’da buluşturmak şehrimizin kültür, ticaret ve turizm kapasitesine katkıda bulunmaktır. Bu etkinlikle, şehir hayatı içersinde giderek unutulmaya yüz tutan yöresel alışkanlıklarımızı çağdaş çizgiler içersinde, kültürel dokusunu bozmadan İstanbul’un seçkin mekânı olan FESHANE ‘ye taşımaktayız.

Problemlerinin çözümü, kalkınması ve tanıtımının daha etkin bir şekilde yapılması,

ancak devlet-vatandaş kaynaşması ile mümkündür

  Giresun ilimize atandığım günden beri, yakından takip ettiğim İstanbul’da kurulu, başta Giresun Dernekleri Birliği ile Giresun Federasyonu olmak üzere diğer sivil toplum kuruluşlarının yapmış olduğu başarılı faaliyetlere destek olmaya çalışıyoruz.. Huzurlarınızda hem Giresun Dernekleri Birliği Başkanı Halil Kütük ve ekibine, hem de Giresun Federasyonu Başkanı Hasan Turan ve yönetimine ve diğer emeği geçenlere böylesine geniş kapsamlı faaliyetlere imza attıkları için teşekkür ediyorum. Buradaki çoşku, çeşitli nedenlerle gurbete çıkan Giresunluların memleketlerine olan sevdasının en güzel örneğidir. Dünyanın ve ülkemizin dört bir tarafına dağılmış hemşerilerimizin Almanya, Amerika, Kanada’da yaşasalar da İstanbul, Ankara ve Bursa’da otursalar da onların gönüllerinde Giresun her zaman en üst köşededir. Feshane Günleri gibi daha birçok etkinlikte biraraya gelerek efsaneler yaşamaktadırlar. İlimizin problemlerinin çözümü, kalkınması ve tanıtımının daha etkin bir şekilde yapılması, ancak devlet-vatandaş kaynaşması ile mümkündür. İş adamlarımızın, kendi memleketlerine yatırım yapmaları, istihdam sağlamaları, sivil toplum kuruluşlarımızın da bunu desteklemeleri problemlerimizin çözümünü daha da kolaylaştıracaktır.

 
                                       
                                               Giresun Valisi Mustafa Yaman
                                                özürlü vatandaşlarla birlikte
 
Giresun en fazla göç veren illerin başında gelmektedir

  Gerek resmi, gerekse özel sektörün “Giresun Günleri” gibi etkili faaliyetleri desteklemeleri, insanımızın birlik ve beraberliğinin sağlanmasına da büyük bir katkı sağlayacaktır. Bu akşam, sadece Giresunluların değil, ülkemizin çok farklı illerinden insanlarımızın da aramızda olması, ilimizin tanıtımı için bir fırsat olmasının yanında, birlik ve beraberliğimizin de göstergesidir.  Giresun’umuz, ne yazık ki, en fazla göç veren illerin başında gelmektedir. Taşı toprağı altın diyerek İstanbul’u mesken tutanların yanı sıra, ülkemizin çeşitli şehirlerine, Avrupa ülkeleri  ve Amerika’ya  yerleşen  hemşehrilerimizin çok sayıda dernek ve vakıf kurarak, “bir olalım diri olalım” düsturunu hayata geçirmeyi amaçladığı, ama tam anlamıyla güçlerini birleştirememiş oldukları görülmektedir. “Birlikten kuvvet doğar” prensibi ile hareket eden atalarımız, teknolojinin insan hayatına girmediği dönemlerde imece usulüyle, insanüstü gayretlerle nice zorluğu yenmiş, nice işler başarmışlardır. Bu başarılar, bize örnek olmalı, atalarımızın bize emaneti olan vatanımızı ve onun güzide bir köşesi olan Yeşil Giresun’umuzu, daha yaşanır kılmak ve göçü tersine çevirmek, sıla hasretini dindirmek için el birliği etmeliyiz.

 
                                       
                                            Giresun Valisi Mustafa Yaman’a
                                 zihinsel özürlü Veli Albayrak’tan sevgi hediyesi
 
Yatırım desteklerinin en avantajlı bölgesi

  5084 Sayılı Yatırım ve İstihdamın Teşvikine Yönelik Kanunun yürürlüğe girmesiyle ilimizdeki yatırım çalışmaları gözle görülür şekilde hızlanmıştır. Yasanın yürürlüğe girmesiyle beraber ilimizde önemli fabrika ve tesisler açılmış, açılan bu işyerlerinde yaklaşık 1000 kişiye istihdam sağlanmıştır. Bu Kanunun 2012 yılına kadar uzatılması bizim için büyük bir avantajdır. Yine Organize Sanayi Bölgesinde önemli tesisler kurulmuş olup bu tesislerde şu an itibarıyla yaklaşık 500 kişiye istihdam sağlanmıştır. Bölgede yapımı devam eden işletmelerin açılmasıyla bu sayının 1000’i aşması beklenmektedir. Ayrıca  Bulancak ilçemizde de Organize Sanayi Bölgesi çalışmaları devam etmektedir. 14.07.2009 tarih ve 2009/15199 sayılı Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkındaki karar 16.07.2009 tarih ve 27290 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan yeni teşvik sistemi ülkenin sosyo-ekonomik gelişmişlik seviyelerine dikkate alarak yatırım desteklerini ülke genelinde uygulanması yönünden dört ana bölgeye ayrılmıştır. İlimiz, yatırım desteklerinin en avantajlı bölgesi olan IV. Bölgede yer almaktadır.

 
                                     
                                               Giresun Valisi Mustafa Yaman’ın
                                   Giresun İl Jandarma Alay Komutanlığı ziyareti
 
OR-Gİ Havaalanın yapılması

  Bölgesel olarak teşvik sisteminden faydalanılacak sektörler kitapçıkta mevcut olup, sektörler incelendiğinde neredeyse tamamının Giresun’da hayata geçirilebilecek sektörler olduğu görülebilir. Bu sektörler arasında; Gıda ürünleri ve içecek imalatı, Entegre hayvancılık yatırımları, Su ürünleri yetiştiriciliği,Tekstil ürünleri imalatı, Giyim eşyası imalatı, Döşemelik parke, kaplama, kontrplak, yonga levha, sunta, mdf vb. plakların imalatı, Kağıt ve kağıt ürünleri imalatı selüloz üretiminden başlamak kaydıyla entegre kağıt üretim tesisleri, Revolverler, tabancalar ve diğer silahlar, Mobilya imalatı ( sadece metal  ve plastikten imal edilenler hariç), Oteller, Öğrenci yurtları, Soğuk hava deposu hizmetleri, Lisanslı depoculuk, Eğitim hizmetleri (yetişkinlerin eğitilmesi ve diğer eğitim faaliyetleri hariç), Hastane yatırımı, huzurevi, Tehlikeli atık geri kazanım ve bertaraf tesisleri şehrimize ve ülkemize katkı sağlayacak sektörler arasında sayılabilir.Bölgemizin ekonomi başta olmak üzere her alanda kalkınabilmesi, yöresel zenginliklerimizin, güzelliklerimizin tanınması ve tanıtılması için marka eksenli yatırımlara ihtiyacımız vardır.

  Bu yatırımların yöremize gelmesini sağlayacak en önemli faktör de kolay ulaşımdır. Bir yatırımcı için her ne yaparsanız yapın, ne sunarsanız sunun kolay ulaşım sağlayamadıktan sonra yatırımcıyı çekemezsiniz. Ordu ve Giresun’un yatırım alabilmesi ve yeni yatırımcıların öne çıkan sektörlere yatırım yapmaları, ekonomik potansiyelin sürdürülebilmesi açısından son derece önemlidir kolay ulaşım. Gerek yatırımcıların gerek turistlerin önündeki engelleri kaldırmadan onları Ordu ve Giresun’umuza getirmemiz mümkün değildir. B u nedenle OR-Gİ Havaalanın yapılması Ordu ve Giresun illerinin gelişmesinde son derece önemli olacaktır.
 
                                                          
                                                           Giresun Valisi Mustafa Yaman
 

Havaalanı, Ordu ve Giresun illeri için artık acil bir ihtiyaç haline gelmiştir

  OR-Gİ Havaalanın sağlayacak olduğu imkan ile Ordu ve Giresun’un eşsiz ve doyumsuz güzellikleri diğer yerli ve yabancı turistlerin bu yaz tatilimi nerede geçiririm listesinin birinci sırasına oturmuş olacağından eminim. Özellikle de OR-Gİ Havaalanı projesi gurbetçilerimizi heyecanlandırmaktadır. Onların uzun yolları kısalmış olacak ve özlemleri bu vesileyle tez zamandan vuslata ermiş olacak. Her iki ilimize de üniversite yakın tarihte kurulmuştur.  Üniversitesi olan bir şehrin, havaalanı olmazsa olmazlarındandır. Bunun birçok nedeni vardır. Birincisi, son yıllarda düşen uçak bilet fiyatları sayesinde havayoluyla ulaşım, karayoluyla ulaşımla rekabet edebilir hale gelmiştir.

  Bu da, üniversite öğrencilerinin havayolunu tercih etmesini sağlamıştır. Bir başka husus da, üniversitelerin öğretim üyesi hareketliliğiyle ilgilidir. Yeni kurulmuş olan bu iki üniversitemize önderlik edecek, öğretim üyeleri havaalanı olmadığı için bu görevlerini yerine getirmede sıkıntılar yaşamakta, misafir öğretim üyeleri,   Ordu ve Giresun’a bu nedenle gelememektedirler. Üniversitelerin bir başka yönü de, içinde bulundukları şehir ya da bölgede bilim, kültür ve sanat etkinlikleri gerçekleştirerek toplumsal gelişime katkı sağlamaktır.
  Ancak, konferans, panel ve sempozyum düzenleneceği zaman, davet edilen bilim adamları tarafından ilk sorulan soru, şehirde havaalanı olup olmadığıdır. Havaalanı, Ordu ve Giresun illeri için artık acil bir ihtiyaç haline gelmiştir. Özel havacılığın gelişmesiyle birlikte sektörün ivme kazandığını ve daha önce kapalı veya atıl durumda bulunan havaalanlarının hemen hepsi açılmıştır. Samsun ve Trabzon’dan uçan yolcuların yüzde 30-40’ı Ordu ve Giresunlulardan oluşmaktadır.”

EXPO 2016 Antalya’da

0

Haber: İlker ÇAKAN 

  TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Expo 2016 organizasyonunu kazanan Antalya kentini tebrik ederken, “Antalya valisinden, bürokratına, milletvekilinden işadamına, sivil toplum kuruluşlarından sokaktaki gençlerine kadar bir ve beraber olmayı başararak büyük bir başarı öyküsü yazdı” dedi. Antalya şehrinin Expo organizasyonunu kazanması dolayısıyla bir mesaj yayımlayan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu şu ifadeleri kullandı:

  2016 yılında Türkiye’de şimdiye kadar düzenlenmiş en büyük organizasyonlardan birisine, A kategorisindeki bir EXPO’ya ev sahipliği yapacak olan Antalya’yı yürekten kutluyorum.

  Bu başarı, sadece Antalya için değil, ama aynı zamanda bütün şehirlerimiz için de bir referans noktası olacaktır. Expo 2016 Antalya, sadece peyzaj ve süs bitkileri alanlarını değil pek çok sektörü içine alan dev bir kazanım olacaktır. Lojistik sektörü başta olmak üzere; konaklama, yeme-içme, sağlık, temizlik, peyzaj, inşaat gibi birçok sektörde canlanma sağlanacak, istihdam yaratılacaktır.

500 Avro’luk paket turlar

  EXPO 2016’yı 5 milyon yabancı turistin ziyaret etmesi ve bunun 2 milyonunun sadece EXPO amacıyla Türkiye’ye gelmesi beklenmekte.  Her bir turistin ortalama 500 Avro’luk paket turlar ile Türkiye’ye geldiğini düşündüğümüzde bu sadece ziyaretlerden kazanılmış 1 milyar Avro gelir anlamına gelir ki, bir kentin ekonomisi için çok önemli bir kazançtır.       

Piraziz Kaymakamı Ali Hamza Pehlivan’ın söylediği türküler dinleyenleri büyüledi

0

Haber: İlker ÇAKAN

  Giresun-Piraziz Kaymakamı Ali Hamza Pehlivan’ın yoğun gayretleri sonucu kurulan ve Karadeniz Bölgesinde bir ilki gerçekleştirilen Piraziz İlçesi Yarenler Grubu- Sazende Türk Halk Müziği Ekibinin Piraziz Öğretmenevinde verdiği konserde sahneye davet edilen Piraziz Kaymakamı Ali Hamza Pehlivan’un  söylediği birbirinden güzel türküler dinleyenleri adeta büyüledi.

 
                               
                                  GiresunPiraziz Kaymakamı Ali Hamza Pehlivan
                                Türk Halk Müziği Sanatçısı olarak türkü söylerken (1)
 
  Aynı zamanda iyi bir folklor oyuncusu olduğu öğrenilen Piraziz Kaymakamı Ali Hamza Pehlivan’ın söylediği türküleri ülkemizin ünlü Türk Halk Müziği Sanatçıları gibi güzel yorum katarak okuması, ses güzelliği, bulunduğu topluma iyi uyum sağlaması dikkat çekti.
 
                              

                                 Giresun- Piraziz Kaymakamı Ali Hamza Pehlivan

                              Türk Halk Müziği Sanatçısı olarak türkü söylerken (2)              

Piraziz’de Karadeniz Yarenler Sazende Grubu rüzgarı

0

Haber: İlker ÇAKAN

  Giresun-Piraziz ilçesinde, özellikle Türk kültürünün ayakta kalması konusunda yoğun gayret gösteren Piraziz Kaymakamı Ali Hamza Pehlivan tarafından kurulması sağlanan ve Karadeniz Bölgesinde bir ilk olan Piraziz Yarenler Grubu-Türk Halk Müziği saz ve söz ekibi giydikleri geleneksel kıyafetleriyle Piraziz öğretmenevinde verdiği konserde beğenenlerin yoğun ilgisini çekti. Sazende Grubunun sanatçıları Gizem Güler ve Cansu Numan ülkemizin değişik yörelerinden  güzel türküler söylediler.Gecede  bir konuşma yapan Piraziz Kaymakamı Ali Hamza Pehlivan Türk kültürünün yaşatılmasının hedeflendiğini söyleyerek, Yarenler grubu kurmakla da Karadeniz Bölgesinde bir ilkin gerçekleştirildiğini belirtti.Ayrıca Piraziz Kaymakamı Ali Hamza Pehlivan’da birbirinden güzel iki ayrı türkü söyledi.

 
    
                                                 Piraziz Yarenler-Sazende Grubu
 
  Piraziz Yarenler Grubu Türk Halk Müziği Sanatçısı Gizem Güler; Anadolu sağlık Meslek Lisesi son sınıfta okuyor. TRT, Gençlik ve Spor Müdürlüğü’nün hazırladığı yarışmada Nevşehir elemelerinde Türkiye birincisi olmuştur. Grubun diğer Sanatçısı Cansu Numan ise Ordu Güzel Sanatlar Lisesi 4. Sınıf öğrencisi olup, ayrıca cura müzik aletini de kullanmaktadır. Sazende Grubu’nun diğer üyeleri Neslihan Kurnaz tef çalıyor, Bulancak Gençlik Merkezi Saz ve Müzik Öğreticisi Sefa Hacıvelioğlu  ise saz çalıyor. Gecede sunucu ve edebiyatçı Kader Çelebi de bir gelinin ahı ile  beraber taşa dönüşmesini anlatan tarihi Giresun “Gelinkaya Efsanesini” seslendirdi.Piraziz Mahalli Sanatçısı Ramis Genç’de kemençe ve klarneti  ile birlikte türkü söyleyerek geceye ayrı bir güzellik kattı. Piraziz Yarenler Sazende Grubu Kültür ve Sanat Yönetmeni Anadolu Sağlık Meslek Lisesi Müdürü Zekai Balkaya ‘da Erzurum yöresine ait iki türkü söyledi.
 
                                  
                            Piraziz Kaymakamı Ali Hamza Pehlivan konuşma yaparken
 

  Yaren; dost ve dostluk anlamına gelmektedir  ve ahi kültürüne ait bir kavramdır.Karadeniz Bölgesinde Ordu-Giresun sahil bölgesi Ahi liderleri ilk defa Türk kültürünü Piraziz’de başlatmışlardır.Piraziz ilçesinde türbesi olan Şeyh İdris, Pir Aziz birer Ahi lideridir.Çankırı,Denizli, Kayseri’de Ahiler vardır. Karadeniz Bölgesinde Ahilerin o dönemde 1390 yıllarında merkezi Tokat-Niksar olup, Piraziz Ahileri Niksar’dan gelmiştir. Niksar’da Ahi Pehlivan Zaviyesi bulunmaktadır. Ahi yarenleri haftanın belli akşamları bir araya gelir, Türk müziğini icra ederler.Bu muhabbetli geceye yaren gecesi denir.Yarenler özel giyimli 24 kişiden oluşur.Grubun 24 kişiden oluşması Oğuzların 24 kolunu temsil eder.Bu grubun içinde birde sazende grubu vardır.

 
  
                                               Piraziz Yarenler-Sazende Grubu
 
  Piraziz Yarenler Grubu Karadeniz Bölgesinde ilk defa bu yılın ilk haftasında Piraziz Kaymakamı Ali Hamza Pehlivan tarafından oluşturulmuştur. Türk kültürü ve müziğinin bölgede yeniden ilgi görmesini sağlamak için çalışmaların sürdürülmektedir. Yoğun ilginin olduğu  Piraziz Yarenler-Sazende Grubu  konseri Piraziz öğretmenevinde Kaymakam Ali Hamza Pehlivan’ın hazırlatmış olduğu özel şark köşesinde verdi.Şark köşesinin yöresel tarihi eserlerle donatılması dikkat çekti.
 
                              
                            Piraaziz Yarenler-Sazende Gurubu ve geceye katılanlar
 
                                             
                                          Piraziz Mahalli Sanatçısı Ramis Genç
 
 
 
                                          T. C. PİRAZİZ KAYMAKAMLIĞI WEB SİTESİ
                                                  http://www.piraziz.gov.tr/index.php?
                                         option=com_content&task=view&id=359&Itemid=5
 
                        HABER GÜNEBAKIŞTA GİRESUN VE PİRAZİZ İLE İLGİLİ HABERLER
 
                                                       Perşembe, 13 Ocak 2011
               Haber Günebakış sayfasında Giresun İli, Piraziz İlçemiz ile ilgili haberler yayınlandı.
 
                                                                             Haberlerin detayını okumak için tıklayınız. 

TRT Türk Halk Müziği Yarışmasında Türkiye birincisi Gizem Güler

1

Haber: İlker ÇAKAN

  Giresun-Piraziz Anadolu Sağlık Meslek Lisesi son sınıf öğrencisi Gizem Güler TRT ve Gençlik ve Spor Müdürlüğü’nün düzenlediği Türk Halk Müziği yarışmasında Nevşehir elemelerinde Türkiye birincisi seçildi. Konuyla ilgili görüşlerini açıklayan Türk Halk Müziğinin genç yeteneği Gizem Güler şunları söyledi;

  “Piraziz Anadolu Sağlık Meslek Lisesi son sınıf öğrencisiyim. Orduluyum. Türk Halk Müziği çalışmalarına iki yıldır katılıyorum. TRT ve Gençlik ve Spor Müdürlüğü’nün düzenlediği yarışmada, Nevşehir elemelerinde Türkiye birinciliğim var. Bu tür çalışmalara katılıyorum. Hedefim; Türk Halk Müziğine katkıda bulunmak ve sesimi değerlendirerek iyi yerlere gelmektir. Müziğe meraklılığım babamın saz çalması ve annemin de sesinin güzel olmasıdır. Piraziz Yarenleri Sazende Grubu; Bulancak Gençlik Merkezi hocası Sefa Hacıvelioğlu ve öğrencilerinden oluşmaktadır. Bu grup Türkiye’nin çeşitli yerlerinde yarışmalara katılmakta ve başarılı olmaktadır.” 

Türkiye Atletizm Federasyonu Milli Takım Antrenörü Servet Kural: “Türkiye adına için koşturuyoruz “

0

Haber-Röportaj: İlker ÇAKAN

  Türkiye Atletizm Federasyonu Milli Takım Antrenörü, 1973-1976 yıllarında yıldızlar ve gençler disk atma dalında Türkiye rekortmeni Servet Kural, atletizm konulu yaptığım röportajda şunları söyledi;

Çalışmalarımızın karşılığını aldık ve üçüncü olduk
  “Milli sporcu yetiştirmiş olan Hopa ilçesinde atletizme yönelik bir tesisin olmayışı bizleri zorluyor.  2006 yılında emekli olduktan sonra atletizmin alt yapısını Hopa’da oluşturmaya çalıştık. Çeşitli olanaksızlıklar içerisinde bu işleri yapmaya başladık. Çok küçük yaşta sporcuları bir seçme yaparak bu işe başladık. Beş yıldır yıldır aralıksız devam eden çalışmalarımızın sonucunda da bayanlar disk atma dalında başarılarımız oldu. Bayan ciritçimiz sakatlanmasaydı, Trabzon’da yapılan Gençlik Olimpiyatlarında birinciliğe en yakın sporcumuz olacaktı. Sporcumuzun ameliyatı başarılı bir şekilde gerçekleşti ve yakın zamanda tekrar güçlendirme çalışmalarına başlayacağız. Onu da kazanmış olacağız. 2011 yılında hedef yarışımız Trabzon Gençlik Olimpiyatlarıydı. Onun için çocuğumuzu bu yarışmaya çok özel hazırladık. O yarışmada sporcumuz kendisine ait en iyi derecesini yaparak üçüncülük kürsüsüne çıkabildi. Bizi sevindiren yöne şu oldu. Çalışmalarımızın karşılığını aldık ve üçüncü olduk. Avrupa üçüncüsü oldu. Türkiye’de zaten kendisi birinciydi.

Özge Yılmaz Balkan ikincisi oldu

  Türkiye birinci olamayan bu yarışmalara katılmaya hak kazanamıyor. Bizi sevindiren kızımızın en iyi derecesini yapması ve madalya alması da ayrıca bizi çok gururlandırdı. Yarışmalarda iki gün madalya alınamamıştı. İki gün sonunda böyle bir mutlu haberin alınması bizleri Karadeniz’de yapılan bu şampiyonada Karadenizli bir sporcumuzun kürsüye çıkması bizi ayrıca mutlu etti. Bundan sonraki çalışmalarımız devam edecektir. Özge, Avrupa şampiyonasından sonra yaklaşık 20 Bursa’da düzenlenen Balkan Şampiyonası vardı. Bu şampiyona için kısa bir hazırlık süreci yaşadık. O yarışmada da kendisine ait en iyi ikinci dereceyi yapmış oldu. Yarışmayı Balkan ikincisi olarak tamamladı ve bu sezonumuzun son yarışıydı. Bu arada 10 günlük bir dinlenme sürecimiz oldu. Yeni sezon 2012 için hazırlıklarımıza diğer sporcularımızla birlikte başlayacağız.

Emre Çelik adında gelecek vaat eden bir sporcumuz var

  Okullar arası yarışmalarda erkeklerde disk atan Emre Çelik adında gelecek vaat eden bir sporcumuz var. Bu sporcumuz okullar arası yarışmalarda, gruplarda açık ara farkla birinci oldu. Gelişme çağındaki sporcularımıza çok aşırı yüklenmeden antrenere ettiğimiz için daha kuvvetli, daha güçlü sporcu olarak geçebiliyorlar. Ancak ben bunlardan çok umutluyum.

İleriki yıllarda çocuklarımızı daha iyi antrenere edip, daha iyi dereceler yapacaklar, çok umutluyum. Sakat Emre Çelik sporcumuzun tedavisi devam ediyor.

Esra Gaz, cirit atmada Türkiye birincisidir

  Esra Gaz, oda cirit atmada Türkiye birincisidir. Onu da önümüzdeki yıl sahalarda, pistlerde göreceğiz ve altan gelen daha henüz ulusal  düzeyde fazla bir başarısı olmayan diğer sporcularımızda mevcuttur. Biz yola çıkarken hep çıtayı yüksek tuttuk. Bizim amacımız herkesin özlediği gibi olimpiyatlarda derece yapmaktı. 2012 olimpiyatları önümüzdeki yıl olacaktır. Özge Yılmaz gibi 16-17 yaşında olimpiyatlarda fazla yarışan bir sporcu yoktur. Onun için 2016 olimpiyatlarında sanıyorum barajı geçip, Özgeyi orada yarıştırabileceğiz. Hatta 2020 olimpiyatlarında belki madalya içinde yarışmış olacağız.

Toplumda varsa-yoksa futbol ön plandadır

  Belki bu arada sürprizler yaşanabilir. Diğer sporcularımızı da katarak, olimpiyat barajını geçebiliriz. Çalışmalarımız bu yönde devam ediyor. Toplumda varsa-yoksa futbol ön plandadır. Kamuoyunda popüler sporlara daha çok eğilim var. İlçemizde atletizm yarışını izletecek bir stadımız bile yoktur. Pistimiz de yok, çalışma ortamını zaten zor koşullarda yapıyoruz.

Karadeniz Bölgesinde Özge’den başka derece alan sporcu yoktur

  Karadeniz Bölgesinde Özge’den başka derece alan sporcu yoktur. Belki ilimiz tarihinde ilk defa böyle bir başarıya imza atıyor. Pek fazla ilgi olduğunu düşünmüyorum. Başarılı sporcularımızın da fazla onura edildiğini düşünmüyorum. Medyanın Trabzon’da bize fazla bir ilgisi vardı. Fakat döndüğümüz ilçemizde bu kadar ilgi gördüğümü söyleyemem. Önce sporcunu ne koşullarda olursa olsun yetiştireceksin, mili takıma sokacaksın, iyi dereceler yaptıracaksın. Ondan sonra dikkatleri üzerine çekiyorsun. Bu hep böyle oldu. Biz milli sporcuda yetiştirdik. Avrupa şampiyonasında derecede yaptık. Fakat umuyorum yetkililer dikkatlerini biraz daha Hopa’ya çevirirler.

Hedeflerimiz bundan sonrası için çok büyüktür

  İhtiyacımız olan kapalı atletizm salonunu, çok fazla maliyet gerektirmeyen bu salonu bizlere kazandırırlar. Bunu diliyorum. Daha önceleri bütün branşları yaparak bu işe başlamıştık. Yüksek atlama, uzun üç adım atlama, sırıkla atlama branşımız vardı. Daha doğrusu atletizmin 24 branşını yapıyorduk, daha doğrusuyapmaya çalıştık. Fakat bunlarda başarılı olmak çok zor. Onun için şu anda sadece atma dallarına yöneldik. Şu anda sadece atma dallarına yöneldik. Disk, cirit, çekiç atma dalında sporcu yetiştirmeye başladık. Hedeflerimiz bundan sonrası için çok büyüktür. Sadece Hopa ve Hopa merkezinde yaşayan sporcular için değil, Atletizmin başlama yaşı olan 10-12 yaş grubu çocuklarımızı, Hopa’nın bütün köylerini, ilkokullarını tarayarak seçip onları bir merkezde toplayıp sporcu sayımızı artırmayı düşünüyoruz.

Hopa’da küçük bir kapalı kondisyon salonumuza ihtiyacımız vardır

  Fakat bunları yapabilmemiz içinde Hopa’da küçük bir kapalı kondisyon salonumuza ihtiyacımız vardır. Şu anda mevcut belediyenin eski düğün salonunda çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Fakat belediyenin aldığı bir kararla fakat oranın yıkılacağını duyduk. Bizlere de boşaltmamız için duyurular yapılıyor. Fakat orayı da boşalttığımız zaman bizim elimiz ve kolumuz tamamen bağlı olacaktır. Biz bu yıl gösterdiğimiz performansı maalesef önümüzdeki yıllarda gösteremeyeceğimizi düşünüyorum. Biz başarılarımızı nasıl sağladık. Şöyle bir örnek verelim. Çalışma koşullarımız şöyledir. Bir yüz metre yarışı düşünelim. Herkes, bütün sporcular kulvarda yerini almış. Hopalı bir atlet ayağında bir 10 kg gülle ile koşuyor, diğerleri serbest koşabiliyorlar. Biz o ayağımızdaki 10 kg. gülle koşup ve derece yaptık. Biz eğer 10 kg. gülleyi ayağımızdan sökebilirsek, tesislerimize kavuşabilirsek,   o zaman Avrupa, dünya, olimpiyatlarla yarışacak bir duruma geçeceğiz. Bu nedenle atletizm için  kapalı bir salonu istiyoruz. Biz başka bir şey istemiyoruz. O zaman yeni milli atletler,  dereceler elde edeceğim. Ben bunun sözünü daha öncede vermiştim.

Gönüllü antrönerlere verilen çok komik bir rakamla maaş alıyoruz

  Ben sezon başlarında ben hep şöyle duyurular yapıyorum. Şu şampiyonda sporcum  şu dereceyi yapacaktır diyorum ve onu yapıyor. Madalya alacaksak, alacağız diyorum, madalyamızı alıyoruz. Biz Türkiye adına için koşturuyoruz ama maalesef yetkililer bizim kadar koşturmuyor. Biz gönüllü olarak çalıştığımız halde bu dereceleri yapıyoruz. Gönüllü antrönerlere verilen çok komik bir rakamla maaş alıyoruz, onu da söylemek istemiyorum. Buda  zaten arabamızla gidip-geldiğimiz mazot giderini ancak karşılıyor. Dünyada çok iyi atletler var. İlgide çok fazladır. Yıldızlarda Almanlar çok iyi durumdalar. Bunun dışında Ruslar, Litvanyalılar, Belaruslar çok iyi durumdalar. Bu konuda Avrupalılar çok iyi durumdalar. Fakat bizde onlardan aşağı değiliz. Derecelerimiz onlara çok yakındır. Biz küçük yaşta sporcularımıza aşırı yüklenerek iyi dereceler yapma heveslisi değiliz. Biz bu çalışmalarımızı uzun yıllara periyotlayarak yaydık. Dereceler hep artarak gelişiyor. Önümüzdeki yıllarda da dünya çapında derecelere ulaşacağımızı inanıyorum.”

KKTC Maliye Bakanı Ersin Tatar ve Milletvekili Ahmet Zengin’in Trabzon ziyareti

0

Haber: İlker ÇAKAN                                                                          

  Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Maliye Bakanı Ersin Tatar ve Milletvekili Ahmet Zengin Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık’ı makamında ziyaret etti Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık ziyaret sırasında yaptığı konuşmada şunları söyledi:.

  “Yavru vatanla her alanda münasebetlerin geliştirilmesi gerekir. Trabzon halkı olarak ilerleyen dönemde KKTC’nin uluslararası arenada daha güçlü olmasını ediyoruz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden gelerek 2. İpekyolu İşadamları Zirvesi’ne teşrif ettiğinizden dolayı sizlere müteşekkiriz. Bizim için Kıbrıs gerçekten Yavru vatan. Biz münasebetlerimizin her anlamda gelişmesini amaçlıyoruz. Tarihi anlamda çok ciddi bağlarımız var. İlerleyen dönemde KKTC’nin uluslararası arenada da daha güçlü olmasını temenni ediyoruz. Bu durum Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin, ülkemizin ve barışın lehine olacaktır. Ben bunu Trabzon halkı adına olması gereken bir durum olarak nitelendiriyorum. Sayın Milletvekilimizi de Trabzon’dan çıkarak yavru vatanda milletvekili olduğu için tebrik ediyorum. Bir evladımızın oralara gidip bu başarıyı göstermesi bizleri onurlandırmıştır, gururlandırmıştır. Bu vesile ile kendilerine de Trabzon’umuza hoş geldiniz diyorum.

  Trabzonlu olmaktan büyük onur duyduğunu ifade eden KKTC Milletvekili Ahmet Zengin, Trabzon hakkındaki düşüncelerini şu şekilde sürdürdü: “24 yaşında Trabzon’dan ayrılarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne göçmen olarak gittim Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde devlet memuru olarak yıllarca çalıştım. Orada insanlarımıza hizmet ettim. Daha sonra halkımız bizim milletvekili olmamızı takdir etti. Gerçekten bir Trabzonlu olmaktan gurur duyuyorum. Cumhurbaşkanımız Derviş Eroğlu selamlarını Trabzon’a gönderdi. Karadeniz halkı oradaki her kesim tarafından takdir edilir. Parlamentoda 50 milletvekilin 2’si de Karadenizli ve Trabzonlu. Bir arkadaşımızda Adana kökenli.  Daha önceden Kıbrıs Türk Havayollarının Trabzon’a seferleri vardı. Ulaşım çok kolay oluyordu. Ama Kıbrıs Türk Havayollarının ortadan kalkması ile ulaşım sekteye uğradı. Şimdi Onur Air Mayıs ayında seferlere başlayacak ve ulaşım kolaylaşacak”

  Trabzon ziyaretinden memnuniyetini dile getiren KKTC Maliye Bakanı Ersin Tatar, yavru vatan ve anavatanın bağlarının artması için çalıştıklarını kaydederek, “2. İpekyolu İşadamları Zirvesi’ne katılmak için buraya geldik. KKTC’den sizlere sevgi ve saygı getirdim. Bugün Türkiye’nin çeşitli yerlerinde ulaşımda mesafeler kaydediliyor. KKTC’de 20 bine yakın Karadeniz kökenli vatandaşımız vardır. Tabi onlarında ulaşımlarını havayolları ile sağlamaları çok önemli. Bu bölgeyle olan ilişkilerimizin gelişmesi temennimizdir. Ticaretin geliştiği ve oldukça mesafeler kaydedildiği akşam gerçekleşen toplantıda ifade edilmiştir. Şuanda Trabzon’da 1 milyar dolar olan ihracat 2023 yılında 6 milyar dolar olarak hedeflenmektedir. Rusya, İran, Irak gibi pazar bağlantılarının gelişmesi daha olumlu olacaktır. Türkiye Cumhuriyetinin güçlendiğini geliştiğini ve daha da büyüdüğünü gururla izliyoruz. Yavru vatan ve anavatan olarak münasebetlerimizin daha da güçlenmesini, bağlarımızın daha da artmasını temenni ediyorum” şeklinde konuştu.

  KKTC Maliye Bakanı Ersin Tatar Trabzonspor’a şampiyonluk yolunda başarılar dilerken, Milletvekili Ahmet Zengin ise hasretin bitmesini KKTC’de sabırsızlıkta beklediklerini ifade etti. Trabzon Valisi Recep Kızılcık, ziyaretin anısına KKTC Maliye Bakanı Ersin Tatar’a telkariden yapılmış plaket ve Milletvekili Ahmet Zengin’e ise telkariden yapılmış fincan takımı hediye etti.

error: Content is protected !!