Cumartesi, Aralık 20, 2025
tr
Ana Sayfa Blog Sayfa 263

Niksarlı hayırsever kadınlardan kermes

0

Haber: İlker ÇAKAN

  Tokat-Niksar ilçesinde; Semra Başar, Nihal Aytaç, Sezer Zekiye Turaçlı hayırsever kadınlar tarafından organize edilen ve geliri ihtiyaç sahibi ailelere verilecek kermes düzenlendi. Düzenlenen bu kermese Niksarlı hayırsever kadınlar yoğun ilgi gösterdiler. Geliri ihtiyaç sahibi kadınlara verilecek Niksarlı hayırsever kadınların düzenlediği kermesi Niksar Kaymakamı Uğur Turan’da gezdi. 

  
           
              Niksar Kaymakamı Uğur Turan Niksarlı kadınların açtığı kermesi gezerken
                        
                        
                       Niksar Kaymakamı Uğur Turan Niksarlı kadınların açtığı kermeste

Niksar Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü’nden iş istihdamına yönelik kurslar

0

Haber: İlker ÇAKAN

  Tokat-Niksar ilçesinde, Niksar Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü tarafından 2010-2011 eğitim-öğretim yılında; 46 adet okuma-yazma kursu,18 adet mesleki eğitim kursu ve 145 adet sosyal kültürel kurs olmak üzere toplam 209 kurs açılmıştır. Bu kurslardan 1.794 kursiyer sertifika almıştır. Niksar Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğüne ait Türk Halk Müziği Korosu da mevcuttur.

 
                                    
                                Niksar Halk Eğitim Merkezi  Müdürlüğü kursiyerleri
 
  Ayrıca kadın istihdamının desteklenmesi hibe programına yönelik olarak hazırlanmış olan “Niksar Salamura Eğitim ve Üretim Atölyesi Projesi (NİSAP)” Niksar Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü tarafından yürütülmektedir. Bu proje, Niksar’da, AB hibesi almaya hak kazanan ilk  kamu kurumu projesidir. Projenin toplam bütçesi 96.289,30 Euro olup, bu miktarın 86.660,37 Euro’su Avrupa Birliği’nce karşılanmaktadır. Bu projede toplam 60 kadın istihdam edilmektedir.
 
                                

                                       Niksar Halk Eğitim Merkezi  Müdürlüğü

                                       kursiyerleri uygulama eğitimi yaparken

 

     

     Niksar Halk Eğitim Merkezi  Müdürlüğü kursiyerlerinin  ürettikleri el sanatları ürünleri

 

Trabzon’da Türkiye’nin ilk modelleri ile dövme sergisi açılacak

0

Haber: İlker ÇAKAN

  Trabzon’da Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde(KTÜ) resim öğretmenliği bölümünde öğretimini sürdüren Vural Ekmekçi 21 Mart Pazartesi günü Türkiye’de bir ilki gerçekleştirecek ve mankenleri ile birlikte dövme sergisini açacak.
 
                                              
                                              Vural Ekmekçi dövme yaparken 
 
  Tablolarını da sergileyecek olan Vural Ekmekçi”nin resim sergisi Mahmut Goloğlu Kültür Merkezinde açılacak. Özellikle neon akrilik ve yağlı boya tablolarını da sergileyecek olan Vural Ekmekçi”nin özellikle mankenleri ile dövmelerini sergilemesi bir ilk olacak. Trabzon”daki bu ilke imza atacak olan Vural Ekmekçi, ” Bu konuda özellikle Trabzon halkının da büyük bir ilgisini göreceğime inanıyorum” dedi. Vural Ekmekçi’nin Mahmut Goloğlu Kültür Merkezindeki sergisi 25 Mart 2011’e kadar devam edecektir.

Azerbaycanlı Yazar Tahir Kazımov’dan İntikam edebiyat-roman kitabı

0

Haber: İlker ÇAKAN

  Azerbaycanlı Yazar Tahir Kazımov’dan İntikam adında Edebiyat-roman kitabı Sam yayınları olarak  yayınlandı. Azerbaycanlı  Yazar Tahir Kazım kitabını özetle şöyle tanıtıyor; “Azerbaycan Hocahasan karayolu sanki  büyük bir uçurumun ortasından ince şerit gibi geçiyor; sağ taraftan koca Şabanı Dağı, sol taraftan eskiden geçilmez olduğu için “Kurt Ağzı” adı verilmiş dere ile sarılıyordu.
  Şabanı Dağının eteklerini çelik petrol kuleleri
ormanı süslüyor, karışık demiryolu ise karayolu ile dağ arasında çelik serhat oluşturuyordu. Kurt Ağzı deresinin sinesi dilleri, gayeleri, milli değerleri farklı olan insanların meskenidir.  Tabiatın işine bakın, diye Kerimov Ciguli markalı otomobilinin penceresinden mezarlığa göz atarken aklından geçirdi: Toprak; dinleri, dilleri, hatta yaşam tarzı farklı olan insanları birleştiriyor, onları kucağında barındırıyor.”

 

Genler ve sağlık

0
  İnsan vücudu karmaşık yaşayan bir makinedir. Karbon, hidrojen, oksijen, azot, kükürt ve fosfor gibi temel birkaç elementten oluşur. Bu elementlerde birkaç önemli molekülü; nükleik asit, protein, karbohidrat ve yağları meydana getirir. Bu yapı taşları da 260 kadar farklı tipte hücrenin oluşmasını sağlar ki bunlarda organ yada organ sistemlerimizi meydana getiren dört önemli dokuyu –bağ doku, sinir doku, kas doku, epitelyum doku- oluştururlar. Nükleik asitler DNA ve RNA bütün vücudumuzun aktivitelerini kontrol eden proteinlerin üretimini sağlar. DNA asıl kalıtım molekülü olarak görev yapar.
  Bir gen anormal hale gelince, o genin şifrelediği proteinin görevi değişir ve sağlığımız tehlikeye düşebilir. Çoğumuz kalple ilgili hastalıklara karşı koyamayız çünkü kardiyovasküler sistem oldukça geniş ve idare edilmesi, düzenlenmesi oldukça karmaşık bir sistemdir. Yüzlerce gen kalp damar sağlığımız ile ilgili olup bu genlerden en az elli kadarı da kan basıncıyla ilgilidir. Kalp hastalıklarının pek çoğuna birkaç gende meydana gelen mutasyon neden olmaktadır. Ailesel Hiperkolesterolemiye bir gendeki mutasyon neden olmaktadır. 5. kromozomda yer alan bu genin mutasyonu ile ortaya çıkan hastalıkta, kötü kolesterol olarak bilinen LDL reseptörü ile ilgili 1976 yılında yaptıkları keşiflerinden dolayı Brown ve Goldstein adlı araştırmacılar 1985 yılında Nobel Fizyoloji veya Tıp ödülünü kazanmışlardır.
  Şimdi bu hastalığın hazin gerçek bir öyküsünü okuyacaksınız. 1980’lerde Ailesel Hiperkolesterolemi olan iki kişi anahaberlere konu olmuştu, Stormie Jones ve Jim Fixx. Stormie’nin annesi 3. aylık kontrolü için bebeğini doktora götürdüğünde poposunda sarımsı yumruların olduğu ilk belirtiler görüldü.  Doktor endişeli olan anneye güven vererek yanlış bir şey olmadığını ve yumruların kaybolabileceğini söyledi. Fakat yumrular kaybolmadı. Stormie 5 yaşına geldiğinde dirsek, diz el ve ayak parmaklarının oynak yerlerinde sarı yumrular daha da artmıştı. Nihayetinde Dr. David Billheimer bu yumruların kolesterol olduğunu ve Stormie’nin serumunda normal düzeyin 9 kat fazlası kolesterol olduğunu gördü.
  Dr. steteskopla kalbini dinlediğinde gerçek ortaya çıkmıştı. Kalbi arterlerin tehlikeli derecede tıkalı olduğunu söylüyordu. Stormie’nin kan damarları yaşlı kalp hastası olan birisine benziyordu. Bu şiddetli ailesel hiperkolesterolemi hastalığının nedeni bir gendeki iki mutasyon sayesindeydi ve Stormie Milyonda Birdi. Küçük kız zamanının çoğunu hastanede geçirdi, 6 yaşında iki kalp krizi ve şiddetli göğüs ağrısı geçirdi. 7 yaşında bypass ameliyatı oldu, kalp kapağı değiştirildi. Daha sonra kalp ve karaciğer nakli yapıldı. Bir süre hastanede kaldıktan sonra evine döndü, normal yaşantısına devam etti, okula gitti ancak vücudu kalbi reddettiği için 13 yaşında öldü.
  Stormie’ye nakil yapıldığı aynı tarihlerde bir koşucu olan Jim Fixx koşu esnasında kalp krizi geçirerek 52 yaşında öldü. Fixx nadiren doktora giderdi, doktorlar babasının hayat hikayesini öğrendiklerinde 35 yaşında rahatsızlandığını ve 43 yaşında kalp krizinden öldüğünü öğrendiler. Fixx ve babası şiddetli derecede Ailesel Hiperkolesterolemi hastasıydı ve yapılan otopside koroner arterlerin tamamen kapalı olduğu görülmüştü, Fixx’deki mutasyon heterozigot olduğu için Stormie’deki milyonda bir değil sadece beşyüzde birdi.
 
 ______________
 Ricki Lewis, Human Genetics, the basics, 2011

Sayıştay Başkanı Dr. Recai Akyel’den vatandaş sevgisi

0

  Tokat eski Valisi şimdiki Sayıştay Başkanı Dr. Recai Akyel kişiliği ve sosyal davranışları ve örnek devlet duruşu ile herkesin takdirini kazanmış önemli bürokratlarımızdan birsidir. Tokat Valiliği sırasında yayınladığı vatandaşa yönelik valilik genelgesi halk arasında hala konuşulmaktadır.

  Dr. Recai Akyel o zamanın valisi olarak şöyle bir genelge yayınlamıştı. ” Hiç kimse devlet dairesinden küskün, dargın ve üzgün ayrılmayacak” demişti. Tokat Valiliği döneminde bürokrasi vatandaşı devlet kapısından; dargın, üzgün ayrılmayacak bir şekilde gitmemesine özel önem gösterdi. Onun için Sayıştay Başkanı Dr. Recai Akyel Tokat Valiliği döneminde vatandaş odaklı bir yöneticilik anlayışı uygulamıştır.

  Diğer taraftan Tokat insanının Türkiye üretimine katkı yapması ve kendi ekonomik bütçesine katkı yapması amacıyla “Tokat Üretiyor Projesi” hazırlamıştır. Bu proje sayesinde Tokat’da o dönemde göç oranı azalmıştır. Herkes üretir hale gelmiştir. Tokat il merkezinde gezerken genelde makam aracı kullanmaz ve halkın içinde yürüyerek dolaşmaktan zevk alırdı. Alçak gönüllüğü, samimi davranışları ile Tokat halkını gönlünü kazanmıştı. Çünkü Dr. Recai Akyel vatandaşa hizmet etmek etmekten, onunla beraber olmaktan büyük bir mutluluk duyan bir kamu yöneticisiydi. Hiçbir insanın kalbini kırmayan, insanlara yardımcı olmaktan mutlu olan bir özelliği vardı,

  Dr.Recai Akyel Tokat Valiliğinden Ankara’ya Sayıştay Başkanlığına atandıktan sonra Tokatlıların ve kaymakam olarak diğer yerlerde görev yaptığı sıralarda tanıyan insanların sevgisi Ankara’ya taşındı. Bu yerlerden kendisini ziyaret için yüzlerce insan gelmektedir. Yine eskiden olduğu gibi ziyaretine gelen tüm vatandaşlarla birebir ilgileniyor. Onların gönlünü almaya çalışıyor. Sayıştay Başkanı Dr. Recai Akyel Sayıştay Başkanlığı döneminde de  halka iyi  ve samimi diyaloglarını sürdürüyor. 

  Geçmişten gelen kişisel özelliği nedeniyle kimsenin gönlünü kırmıyor ve herkesin gönlünü kazanmaya çalışıyor. Sayıştay Başkanı Dr. Recai Akyel vatandaşla iyi bir diyolog içinde bulunan ve bu konuda örnek olan yöneticilerimizden birisidir. Bu konuda her kesimin takdirini kazanmıştır. İnsanın geçmişte olan özelliklerini belli üst makamlara geldikten sonra uygulamaya devam etmemesi manidardır. İnsanın ruhunda olan vatandaş sevgisi ve yardımseverlik duygusu değişmiyor. Asıl olan bir insan hiçbir zaman değişmez. Güzel davranış ve özelliklerin insanın özünde olması gerekiyor.

  Ülkemizde ve modern yönetimlerde yönetim anlayışı artık değişerek insan odaklı yönetim anlayışları uygulanmaya başlandı. Kendi vatandaşlarından kopuk yönetim anlayışlarının başarılı olamayacağı aşikârdır. Bu konuda önce yöneticilerin örnek olarak halkla samimi diyolog kuran bir tavır sergilemeleri gerekir. İnsanımız samimi ve dürüst olan idarecilerimizin her zaman yanında olmuştur ve ondan desteğini esirgememiştir. Sayıştay Başkanı Dr. Recai Akyel örneğinde olduğu gibi özde vatandaş sevgisi olan yöneticilerin çoğalması  dileğiyle. 

Valiler arasında görev değişikliği kararnamesi

0
Haber: İlker ÇAKAN
  Bakanlar Kurulunca atanan yeni valiler kararnamesi yayınlandı. 13.03.2011 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 2011/1484 kararname şöyledir; “Ekli listede görev yerleri ile ad ve soyadları yazılı şahısların karşılarında belirtilen görevlere atanması; İçişleri Bakanlığının 11/3/2011 tarihli ve 4901 sayılı yazısı üzerine, 10/6/1949 tarihli ve 5442 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi ile 23/4/1981 tarihli ve 2451 sayılı Kanunun 2 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 12/3/2011 tarihinde kararlaştırılmıştır.”

Adı ve Soyadı                 Mevcut Görevi                                               Yeni Görevi

Hasan DURUER               Mardin Valisi                                                   Merkez Valisi

Mustafa YAMAN              Giresun Valisi                                                  Kırklareli Valisi

Turhan AYVAZ                 Kilis Valisi                                                       Mardin Valisi

Dursun Ali ŞAHİN             Merkez Valisi                                                  Giresun Valisi

Güngör Azim TUNA          İçişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı                Çanakkale Valisi

Osman ÇAPALI               Emniyet Genel Müdür Yardımcısı                       Yalova Valisi

Yusuf ODABAŞ               Beylikdüzü Kaymakamı                                     Kilis Valisi

 

 

 

                                                                                      

Umutlarımız

0

  Bizi hayata sıkı sıkıya bağlayan umutlarımızdır. Yarınlar ile ilgili umutlarımız olmasa herhalde yaşayamayız. Ya da psikolojik açıdan dengeli bir hayatımız olmaz. Hepimizin, her sabah uyandığımızda başlayan yeni günden beklentilerimiz vardır. Dün yaşanmıştır. Ama yarın demek,  umut demektir. Sağlığımız, işimiz, ailemiz ile ilgili umutlarımız vardır.

  Hastalar için şifa umuttur.

  Memur için Ocak ayı umuttur.

  Öğrenciler için sınavlar umuttur.

  Umut fakirin ekmeğidir.

  İdama mahkum edilmiş birinin bile son dileği, kurtuluş ile ilgili umuttur. Son ana kadar bu umudunu korur. Doğan güneşi bir gün daha görmek ister.

  Buyurun size kıssadan bir hisse;

   Pers Sultani iki adamı ölüme mahkum etmiş Sultan’ın atını ne kadar sevdiğini bilen mahkumlardan bir tanesi hayatını bağışlarsa bir yıl içinde ata uçmayı öğretebileceğini söylemiş Kendini dünyadaki tek uçan ata binerken hayal eden Sultan bunu kabul etmiş Diğer mahkum inanmayan gözlerle arkadaşına bakmış ve “Atların uçamadığını biliyorsun Nasıl olup da böyle delice bir fikirle çıkabildin ortaya ? ” ” Pek değil ” demiş birinci mahkum ” Kendime dört özgürlük sansı veriyorum
   Birincisi: Sultan bu yıl ölebilir

   İkincisi: Ben ölebilirim

   Ücüncüsü: At ölebilir

   Dördüncüsü
” Belki ata uçmayı oğretebilirim ! “

   Beşincisini de ben yazayım; bir yıl daha hayatta kalmayı başarmış olacak. Bir an nefes almanın değerini hiç bir şey ile ölçmenin mümkün olmadığını düşünürsek, bir yıl umud ederek yaşamak, herşeye değer.

   Her zaman umutlu olmak, birçok derdin şifasıdır. Aynı zamanda, mutluluğun kaynağıdır, umutlarımız.

   Her karanlık gecenin bir gündüzü vardır. Sonsuza kadar süren bir karanlık yoktur.  Hayatta da her yokuşun bir inişi olduğu gibi. En umutsuz olduğumuz günler bile hiç ummadığımız güzel günlere gebedir. Yoksa insan geleceği bilse yaşayabilir mi? Dengesi bozulur. Yaşamın tadı kalmaz! Onun için Allah’ın insana bahşettiği en güzel duygulardan biri de umuttur.

   Yeter ki beklemeyi ve sabretmeyi bilelim!

Gürcistan Uluslararası Yabancı Yatırımcılar Derneği Genel Sekreteri Osman Çalışkan: “Türkiye’deki toplantılara katılıyoruz”

0

Haber-Röportaj: İlker ÇAKAN

  Gürcistan Uluslar arası Yabancı Yatırımcılar Derneği (Georgia Internatınoal Investors Assocıatıon) Genel  Sekreteri ve Acara Hükümet Başkanı Levan Varshalomidze’nin Danışmanı Osman Çalışkan , Gürcistan ve Batum konulu yaptığım röportajda şunları söyledi;

Toplam 1,5 milyar dolar cirosu olan yatırımcılar derneğimizin üyesidir

 “Gürcistan Uluslararası Yabancı Yatırımcılar Derneğinin merkezi Batum olup, tamamen Gürcistan’a hitap etmektedir. Bizim üyelerimiz arasında Redisson, Sheraton, Acara Tekstil, Batum Tekstil bulunmaktadır. Toplam 1,5 milyar dolar cirosu olan yatırımcılar derneğimizin üyesidir. Yerel ve merkezi hükümetle üyelerimiz arasında köprü oluşturan bir derneğiz. Yeni bir şirket kurulduğu zaman tüm resmi işlemlerini biz yapıyoruz. Tüm masrafları ücretsiz olarak biz karşılıyoruz. Dernek olarak Türkiye’deki tüm toplantılara katılıyoruz. Kurulan bir şirketin yerel ve merkezi hükümetle bir problemi olduğu zaman anında yardımcı oluyoruz. Bizim üyemizin bir Tırı Gürcistan Gümrüğüne geldiği zaman işlemlerini bir günde yapıyoruz. Daha önce daha Gürcistan Gümrüğüne gelen rulo halindeki tekstil hammaddesi için yapılan kontrollerde Tırın içi açılıyordu.

Gürcistan’da tek dernek biziz ve 23 üyemiz vardır

  Hatta rulodan parçalar kesilerek kontrol ediliyordu. Devlete başvurduk. Gürcistan Gümrüğüne scaner aldırarak, tekstil hammaddesi getiren tırlar artık açılmıyor. Alınan bu scanerle tırın içerisi açılmadan görünüyor. Kırmızıya düşmeyen şirketlere arasında ise acil durumlarda Gümrük Memuru  fabrikaya gelerek tırın kapısı, mührü fabrikada açılıyor. Şu anda ileriye dönük olarak bize üye olar şirketler arasında  Avrasya Georgia diye Metro Holding var. Metro Holding Batum’da çok büyük bir otobüs terminali yapıyor. Bu terminalin yatırım bedeli 17 bin dolardır. Buranın içinde alışveriş merkezi olacaktır. Bu konuda Gürcistan’da tek dernek biziz. Şu anda 23 üyemiz var. Ayda bir toplantı yapıyoruz.

Acara Bölgesi Gürcistan’ın adeta lokomitifi durumundadır

  Yaptığımız bu toplantıya Acara Başbakanı Levan Varshalomidze geliyor. Bütün sıkıntıları burada çözebiliyoruz. Urfa(40 kişi) ve Ordu’dan işadamları grupları geldi. Acara Bölgesi Gürcistan’ın adeta lokomitifi durumundadır.  Yatırımların Batum’da olmasının nedeni Türkiye’ye yakın olması Havaalanı ve deniz limanının burada olmasıdır. Batum Türkiye’ye 16 km. uzaklıktadır. O nedenle yatırım daha çok Batum’a yapılyor. Bir üyemizin 5 tane tekstil fabrikası vardır. Bu fabrikalarda toplam 1.600 kişi çalışıyor. Batum tekstil, adidas tamamen orada dikiliyor. Pumanın dünyada 150 fabrikası var. Puma Fabrikasının sahibi Cemal Bey Batum’da kendi HES’ini kurdu.”

Kırklareli Valisi Ali Haydar Öner: “Kim kirletti bu Ergene’yi?

0

Haber: İlker ÇAKAN

  Kırklareli; Tarım İl Müdürlüğü,  İl Özel İdaresi ve Kırklareli Ticaret Borsası tarafından” “Sorunları ve çözümleriyle Kırklareli’ de tarım” konulu konferansı yapıldı. Kırklareli Valisi Ali Haydar Öner, konferansta yaptığı konuşmada şunları söyledi;

Kırklareli’nin tarımda ne kadar fazla sorunu olduğunu bizlere hissettirdi

  “Bugün çok önemli konuklarımız var. Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi Ziraat Fakültesi eski dekanı Prof. Dr. Mehmet Atilla Aşkın’ın başkanlığında seçkin akademisyen grubu Kırklareli’ de tarımın sorunlarını bizimle paylaşacaklar. Bilgilerinden bizleri yararlandıracaklar. Toprağın bereketinin artmasına, çiftçilerimizin alın terlerinin karşılığını bulmasına önemli katkılarda bulunacaklar. Kendilerine hepiniz adına hoş geldiniz diyoruz.

Biraz önce tarım müdürümüz bazı bilgiler sundu ve Kırklareli’nin tarımda ne kadar fazla sorunu olduğunu bizlere hissettirdi. Gerçektende biz zannediyoruz ki Kırklareli’ de tarım mükemmel, fazla bir sorunu yok, toprak bereketli, çiftçi alın terinin karşılığını alıyor.

Çevrelerini kirlettiğimiz için bazen ballarımız yurt dışından geri dönüyor

  40 bin kovan arımız, 100 bin kovanlık kapasitemiz var. Çiftçi 40 bin kovana karşın 50 bin kovan geliyor Kırklareli’ne her sezon. Bir de atıl kapasiteyi düşünelim. Arılar hangi ortamda çiçeklerden bal, polen topluyorlar. Biraz çevre kirliliği biraz ilaçlamadan olan sorunlarla muhteşem yaratıklar bizlere bal vermeye çalışıyorlar. Ama biz onların, güzelim çevrelerini kirlettiğimiz için bazen ballarımız yurt dışından geri dönüyor. Satılan mal eskiden geri alınmaz diye eskiden bir prensip vardı şimdi artık esnaf satılan mal geri alınır diye yazmak zorunda. Çünkü tüketici hakları ileri boyuta ulaştı.

Kirletilen alanlara ekilen ürünler zehirleniyor

  Ektiğimiz buğdayı da, ayçiçeğini de satamaz duruma düşebiliriz. Çünkü Ergene gidi bir güzel akarsu, evsel atıklarla, sanayi atıklarıyla kirletiliyor. Taşkınlarla kirletilen alanlar çoğalıyor. Kirletilen alanlara ekilen ürünler zehirleniyor. Kim kirletti bu Ergene’yi? Hem doğal güzelliği çevreyi koruma sorumluluğumuz var, hem de çiftçinin hakkını gasp etmeme gibi bir duyarlılığımız olmalı. Ne sanayicimiz uyuyor, ne Trakya bölgesinde yer alan Tekirdağ, Kırklareli ve Edirne buna uyuyor. Hani memlekete hizmet boynumuzun borcuydu, okullarda “Varlığım Türk varlığına armağan olsun” diye yetişmiştik. Türk varlığı bize armağan olsun meselesine mi dönüştü.

Piknik ve mesire alanlarının hepsi kirletilmiş

  Buğday ekiyoruz yer yer 350 kilonun altında hasat elde ediyoruz. 350 kilonun altında buğday alıyoruz ama bir yandan da kaba yem bitkisi açığımız çok fazla. Konya’dan ve Hatay’dan ot getiriyoruz. Otun bize olan maliyeti ne, taşıma maliyeti ne? Kırklareli’nin her tarafını dolaştım. Sadece iki ilçesine resmi ziyarette bulundum ama gayri resmi olarak her yeri dolaştım. Ne yazık ki piknik ve mesire alanlarının hepsi kirletilmiş. Temiz terk edilmemiş ve insana yakışmayan bir davranış. Aslan yattığı yerden insan da terk ettiği yerden belli olur. Kullandığı yeri temiz terk etmeyen yaratık insan vasfından uzaklaşıyor demektir.

Genç nüfus makineli tarım yapmak istiyor

  Demirköy’de ormanın içinde küçücük alanlar biraz orman tahrip edilerek yaratılan alanlar hemen köy içinde de kocaman iş makineleri. 30 dönüm tarla ya var ya yok. Kocaman bir biçerdöver var. Genç nüfus makineli tarım yapmak istiyor ama üretim maliyeti ne kadar yüksek. Ya da taksi gibi kullandığımız traktörler var. Orman alanın içindeki o küçük tarlalar bahçe olarak mı daha verimli olarak kullanılabilir, bağ olarak mı daha verimli kullanılabilir kaba yem bitkisi mi daha yararlı olur yoksa buğday ekerek mi daha fazla gelir elde edebiliriz emeğimizin karşılığını alabiliriz buna uzmanlar karar verecek tavsiyelerde bulunacak çiftçimizde sağduyusuyla tartıp değerlendirecek.

Toprağın ihtiyacı olmayan gübreyi saçıyoruz, boşa harcıyoruz

  Ama daha fazla bekle gör politikası içinde de olmamamız lazım. Çünkü artık anlamış olmalıyız ki toprak tahlili yaptırmadan kullandığımız gübrelerde bazen toprağın ihtiyacı olmayan gübreyi saçıyoruz, boşa harcıyoruz. Bazen ihtiyacı olan gübreyi saçmıyoruz, aldığımız ürünün miktarı kalitesi düşüyor. Bazen kullandığımız tohum nitelikli tohum değil. Az ürün elde ediyoruz. Bazen bakımını iyi yapmıyoruz, bazen mevsiminde hasat etmiyoruz hepsi birer sorun. Bugün bir yandan kar kış; Demirköy, Kofçaz, yoğun kar alan bölgelerden intikaller azaldı ama yinede şükranla karşılıyoruz.

Niye daireye gelmedin diye ne müdür bey nede ben sormam

  Yeter ki ilgiler devam etsin eğitim çalışmaları sürecek. Tarım çalışanlarına da rica ediyorum, dairede kalma süresini asgariye indirip alanda çalışma süresini azamiye çıkartmamız lazım. Niye daireye gelmedin diye ne müdür bey nede ben sormam. Tarlaya, bostana, bağ-bahçeye, ahıra gitmeli arkadaşlarımız. Kravat niye takmadın diye de sormayız. İkiden fazla teknisyen dairede olmayacak. Tarlada, bostanda, bağda, bahçede, çiftçinin, üreticinin, besicinin yanında olacak. Hava kapalı yağışlı olursa köy kahvesinde köylülerde mesai saatinde köylülerle domino oynamakta serbest. Belki domino oynarken bir iki kelime tarım veya hayvancılıktan konuşulurda bilgi akışı olur.”

   Kırklareli Valisi  Ali Haydar Öner’in konuşmalarının ardından; Panel Başkanı Prof. Dr. Mehmet Atilla Aşkın “Meyve Yetiştirme ve Islahı”, Panelistlerden Prof. Dr. Turhan Toker “Çiftlik hayvanlarının yetiştirilmesi beslenmeleri ve pratik ıslahları”, Doç Dr. Hakan Aktaş “Meyve, sebze, bağ ve süs bitkileri üretimi, ıslahı, genetik, fizyoloji, muhafaza, depolama ve pazara hazırlanması”, Yrd. Doç Dr. Mehmet Polat “Meyve yetiştirme ve ıslahı, organik tarım meyve çoğaltma teknikleri” ve son olarak Yrd. Doç. Dr. Ozan Demirözer’de “Entemoloji, zararlılar ile biyolojik mücadele zararlılar ile entegre mücadele” konuları hakkında katılımcılara görsel destekli bilgiler verdi.

error: Content is protected !!