21. Yüzyılda dünyada yaşanan büyük dönüşümler ülkemizi birçok açıdan etkileyecektir. Yaşadığımız dünyada, enerjisiz hayatı sürdürmek imkânsızdır. Tüm hareketlerin itici gücünün enerji olduğunu biliyoruz. Ülkelerin daha gelişmiş bir enerji kaynağına sahip olması, diğerlerinin önüne geçtiği tarihsel bir gerçektir.
Doğal gazı şöyle tanımlayabiliriz; havadan hafif, renksiz ve kokusuz bir gazdır. Yer altında, petrolün yakınında bulunur. Yeryüzüne çıkarılışı petrolle aynıdır, daha sonra büyük boru hatları ile taşınır. Dünyada doğal gaz rezervlerinin 73 trilyon metreküpü(%41) Orta Doğu ülkelerinde,59 trilyon metreküpü (%33) Rusya ve BDT ülkelerinde, 28 trilyon metreküpü (%16) Afrika/Asya Pasifik ülkelerinde bulunmaktadır.
Zirveye katılımcı ülkeler
Hazar ve Ortadoğu bölgesindeki doğalgazı Türkiye üzerinden Avrupa`ya taşıyacak Nabucco Projesi`nde, `dönüm noktası` kabul edilen hükümetler arası anlaşma imzalandı.
Projenin geçiş ülkelerini oluşturan Türkiye, Bulgaristan, Romanya, Macaristan ve Avusturya arasında “Hükümetler arası Anlaşma“ imzalandı.
Nabucco Zirvesi ve imza törenine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın yanı sıra Gürcistan Cumhurbaşkanı Mikheil Saakashvili, Romanya Başbakanı Emil Boc, Avusturya Başbakanı Werner Faymann, Bulgaristan Başbakanı Sergei Stanishev, Macaristan Başbakanı Gordon Bajnai ve Irak Başbakanı Nuri El-Maliki ile AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso katıldı.
Nabucco Zirvesi imza töreninde ayrıca, ABD Avrasya Enerji Özel Temsilcisi Büyükelçi Richard Morningstar, Senato Dış İlişkiler Komitesi Cumhuriyetçi Parti Grubu Başkanı Senatör Richard G. Lugar, AB Komisyonu Enerji Komiseri Andris Piebalgs, Almanya Federal Ekonomi ve Teknoloji Bakanlığı Devlet Sekreteri Jochen Homann, Avusturya Federal Ekonomi Bakanı Reinhold Mitterlehner, Azerbaycan Sanayi ve Enerji Bakanı Natık Aliyev, Bulgaristan Ekonomi ve Enerji Bakanı Petar Dimitrov, Gürcistan Enerji Bakanı Aleksandre Khetaguri, AB Dönem Başkanlığı Temsilcisi Mikael Eriksson, Macaristan Ulaştırma İletişim ve Enerji Bakanı Peter Honig, Mısır Petrol Bakanı Amin Sameh Samir Fahmy, Romanya Ekonomi Bakanı Adriean Videanu, Suriye Petrol ve Mineral Kaynaklar Bakanı Sufian Al-Allao, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası Direktör Riccardo Puliti, Avrupa Yatırım Bankası Direktör Thomas Barret ve Nabucco Uluslararası Şirketi Yönlendirme Komitesi Başkanı Werner Auli hazır bulunuyor. Aynı zamanda zirveyi çok sayıda yerli ve yabancı gazeteciler dâhil yaklaşık 330 basın mensubu izledi.
Türkiye`yi ise Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler temsil etti. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Nabucco projesinin can damarının Türkiye olduğunu katılımcılara açık bir şekilde anlattığını, Türkiyesiz bu projenin hayata geçirilemeyeceğinin herkes tarafından anlaşıldığını gördüğünü söyledi. Bakan Güler, Artık boşa giden zamana yazık. Şimdiye dek biz bu projeyi hayata geçirmiştik. Bir an önce, başta AB olmak üzere, gereken bütçenin ortaya çıkarılarak projenin hayata geçirilmesi şart dedi. Toplantıda, projeyle ilgili genel bir mutabakatın sağlanıp sağlanmadığına ilişkin soru üzerine de Güler, Gayet tabii sağlandı. Bu toplantının temel amacı teoriden pratiğe geçmek üzere detayların görüşülmesiydi. Bunu büyük ölçüde yaptık. Sadece Avrupa`nın Nabucco güzergâhındaki ülkeler değil, Balkan ülkeleri de bu projeden yararlanabilecek dedi.
Nabucca procesi
Alternatif doğalgaz boru hattı olma özelliği taşıyan Nabucco`nun bir an önce hayata geçirilmesi, gerek AB gerekse Türkiye açısından önem taşıyor. Bu yüzden, her iki taraf da başkent Ankara’daki zirveye büyük önem veriyor. Rusya ile Ukrayna arasında 2006 yılında yaşanan ilk doğalgaz krizinin bu yılın ilk günlerinde tekrarlanması, Nabucco`nun yıldızını parlattı. İki ülke arasında fiyat anlaşmazlığı yüzünden yaşanan gerginlik, Avrupa ülkelerinin Nabucco`ya olan ilgisini de artırdı. Krizin ardından Rusya konusunda ortaya bazı endişeler çıkması da, Avrupa ülkelerinin doğalgaz arz güvenliğinde rotasını, büyük bölümü Türkiye üzerinden geçecek Nabucco projesine çevirdi. Nabucco Projesi AB ile ilişkilerde yalnızca bir enerji köprüsü, yalnızca bir boru hattı özelliği taşımıyor, aynı zamanda karşılıklı bir stratejik ortaklık anlaşmasıdır.
Nabucca Projesi ,Avrupa`ya doğal gaz açılımı kapsamında Türkiye`yi Bulgaristan, Romanya ve Macaristan üzerinden Avusturya`ya bağlayacak ve Hazar Bölgesi ve Orta Doğunun gaz kaynaklarını Orta Avrupa Doğal Gaz Dağıtım Merkezine ulaştıracak olan bir projedir. AB resmi belgelerinde en öncelikli projeler arasında yer verilen Nabucco projesi ile toplam
Boru Hattının üçte ikisi Türkiye`den geçiyor
Ortadoğu ve Hazar bölgesi doğalgaz rezervlerini Avrupa pazarlarına bağlamayı öngören Nabucco hattı, Türkiye-Bulgaristan-Romanya-Macaristan-Avusturya güzergâhında inşa edilecek. Nabucco hattı ile ilk etapta güzergâh üzerindeki ülkelerin gaz ihtiyacının karşılanması, takip eden yıllarda ise Avusturya`nın Avrupa`da önemli bir doğalgaz dağıtım noktası olma özelliğinden de faydalanılarak diğer ülkelerin gaz taleplerindeki gelişmelere göre Batı Avrupa`ya ulaşılması amaçlanıyor. Mevcut şartlarda, Azerbaycan Şah Deniz, Türkmenistan ve diğer Trans-Hazar kaynaklarıyla İran gazının taşınması öngörülen Nabucco hattından, uzun vadede Irak ve Suriye üzerinden Mısır gaz kaynağı başta olmak üzere diğer kaynaklardan da gaz taşınması planlanıyor. Kapasitesinin yıllık 25.5 – 31 milyar metreküp olması planlanan hattın, 2013 yılında ilk kapasite ile devreye alınması hedefleniyor. Toplam uzunluğu, besleme hatları dahil 3 bin
Ana Nabucco hattının bin 558 kilometresi Türkiye, 392 kilometresi Bulgaristan, 457 kilometresi Romanya, 388 kilometresi Macaristan, 46 kilometresi de Avusturya`da yer alacak. Gürcistan sınırı – Horasan arasındaki
Teknik ve ekonomik fizibilite çalışmaları 2004 yılında tamamlandı, projede mühendislik çalışmaları aşamasına gelindi. Penspen Şirketi, 2007 Aralık ayı sonu itibarıyla genel mühendislik danışma şirketi olarak görevine başladı. Projenin finansman ve ekonomik çalışmaları kapsamında hâlihazırda, proje ortakları tarafından yeni finansal danışman seçimine yönelik süreçte HSBC ile 19 Kasım 2007 tarihinde sözleşme imzalandı.Nabucco hattının kapasitesinin yarısının yatırımcılara, kalan kısmının da üçüncü taraflara kullanımına açılımı hususunda muafiyet için 5 Ekim 2006`da Avrupa Komisyonu`na başvuruda bulunuldu.
Nabucco Doğalgaz Boru Hattı Projesine dair `Bakanlar Beyanatı` (ministerial statement), 26 Haziran 2006 tarihinde Viyana`da, Avrupa Komisyonu Enerji Komiseri`nin de katılımıyla proje ülkeleri yetkili bakanları tarafından imzalandı. Nabucco projesine ilişkin olarak yapılması öngörülen anlaşmalar, (ortaklık anlaşması, hükümetler arası anlaşma, işletme anlaşması, ev sahibi ülke anlaşması) ve diğer işler üzerinde çalışmak üzere oluşturulan Hukuk Çalışma Grubu, çalışmalarını sürdürüyor.
Avrupa Birliği’nin dışında Amerika Birleşik Devletleri de Nabucco doğalgaz boru hattı projesine destek veriyor. Orta Asya enerji kaynakları Rusya ve Ukrayna’nın by-pass edildiği hatla Bulgaristan, Romanya, Macaristan ve Avusturya üzerinden Avrupa’ya ulaştırılacak. 2010 yılında inşaat çalışmaları başlatılması planlanan projeden ilk doğalgaz sevkiyatının da 2015 yılında başlaması planlanıyor. Uzmanlar Rusya ile uzun vadeli anlaşması olan Türkmenistan’ın hatta doğalgaz vermesi ve İran’dan Avrupa’ya doğrudan sevkiyat yapılması konularının henüz netlik kazanmadığına dikkat çekiyor.
Türk resmi makamları dillendirmese de yabancı ajanslar Türkiye`nin boru hattından geçecek gazın yüzde 15`ini istediğini bildiriyor. Yabancı ajanslar ve gazeteler, %15 gaz isteğinin kimi zaman reddedildiğini, kimi zaman da kısmen anlaşıldığını yazıp durdu. Ancak Reuters ajansı pazar gün, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın Nabucco`da Türkiye`nin gazın % 15`ini almaktan vazgeçtiği iddiasını ortaya attı.
Bu haberin yayınlanmasının hemen ardından TRT 2`deki canlı yayında konuyla ilgili soruları cevaplayan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türkiye`nin herhangi bir hakkından vazgeçmediğini söyledi. Türkiye`nin çıkarların söz konusuyken %15`lik gibi bir tartışmanın bulunmadığını söyleyen Yıldız, Azerbaycan`la yapılan görüşmelerde sona yaklaşıldığını ifade etti. Bakan Yıldız, `Burada önemli olan Türkiye`nin ihtiyaçlarının karşılanması ve arz güvenliğinin sağlanmasıdır dedi. .
7,9 Milyar EURO’ya mal olacak
3 bin 300 kilometrelik boru hattı inşasıyla, projenin 7,9 milyar avroya mal olması bekleniyor. Avrupa Yatırım Bankası, projenin yüzde 20 ila 30’unu finanse etmeye hazır olduğunu duyurdu. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası da projenin finansmanına destek olacak.Bu proje Türkiye Cumhuriyeti Devletine önemli ölçüde bir hareketlilik getirecektir. Türkiye Cumhuriyeti Enerji politikalarını gerçekleştirirken şunları göz önünde bulundurmalıdır: Zamanında temin edilmeli, ucuz olmalı, temiz olmalı, doğal çevreye ve insan sağlığına zarar vermemeli ve sürdürülebilir olmalıdır. Ülkemiz dünyada yaşanan değişim ve dönüşümleri yakından izlemeli ve buna yönelik politikalar geliştirmelidir.