Pazar, Aralık 21, 2025
tr
Ana Sayfa Blog Sayfa 201

Artvin Valiliği-Artvin Çoruh Üniversitesi eğitimde işbirliği protokolü

0

Haber: İlker ÇAKAN

  Artvin Valiliği, Artvin Çoruh Üniversitesi, İl Milli Eğitim Müdürlüğü arasında “Eğitimde İşbirliği” protokolü imzalandı. Artvin Valisi Necmettin Kalkan başkanlığında Valilik Makamında gerçekleştirilen “Eğitimde İşbirliği Protokolü imza törenine, Artvin Çoruh Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Duman ile İl Milli Eğitim Müdürü Mustafa Yanmaz katıldı. Protokol çerçevesinde, Eğitim-Öğretim, Eğitim Yönetimi, Ders Dışı Etkinlikler, Sağlık Beslenme ve Veli Destek Çalışmaları alanlarında taraflar arasında karşılıklı imzalar atıldı. Dört temel alanda işbirliği içerisinde yapılan protokol kapsamında gerçekleştirilecek ortak çalışmalar şu başlıklar altında yerine getirilecek. Eğitim-Öğretim Çalışmaları kapsamında; Hazırlık ve Yetiştirme Kursları, Etütler ve Ders Dışı Destek Hizmetleri, Öğrenci Rehberlik Hizmetleri, Eğitim Ortamlarında Faydalanma, Zümre Toplantılarının Etkili Kılınması, Üniversite Adayı Öğrenci Programı (Meslek Rehberlik), Öğretmen ve Öğretim Elemanı Hareketliliği. 

 
                               
                    Artvin Valiliği-Artvin Çoruh Üniversitesi eğitimde işbirliği protokolü
 
  Eğitim Yönetimi Çalışmaları kapsamında; Kısa Süreli Eğitimler, Uzun Süreli (Dereceye Yöneli) Eğitimler, Araştırma ve Yayın Çalışmaları, Projelendirme Çalışmaları, Tez Çalışmalarının Artvin İline Yönlendirilmesi, Üniversite Veri Tabanlarının ve Kütüphanesinin Kullanıma açılması, Sosyal Medya ve İletişim Çalışmaları. Ders Dışı Etkinlikler (Kültür Sanat ve Spor) kapsamında; Sanatsal ve Sportif Kurs ve Etkinlikler, Okul Kulübü-Üniversite Kulübü Toplulukları İşbirliği, Okul Kulübü-Ülke Düzeyindeki Kulüp/Toplulukları Arasındaki İşbirliği, Tüm Çalışmaların Sahnelenmesi. Sağlık, Beslenme ve Veli Destek Çalışmaları kapsamında ise Sağlık Hizmetleri, Meslek Edindirme Kursları uygulanacak. İmza töreninin ardından taraflar imzaladıkları protokol dosyalarını karşılıklı birbirlerine takdim etti. Ayrıca yapılan protokolün 5 yıl süreyle geçerli olacağı belirtildi.

İmza törenin ardından Rektör Duman, kentin eğimde hak ettiği yere gelmesi için üniversite olarak her türlü desteği vermeye devam edeceklerini söyledi.

Priştine

0

  Priştine, Kosova Cumhuriyeti’nin başkenti ve en büyük şehridir. Kosova Cumhuriyeti’nin ortasından biraz doğuda, cumhuriyetin kuzeydoğu kesiminde Golyak Dağları’nın alt kesiminde yer alır. Tarihî Kosova Ovası’nın üstünde konumlanan şehir, Kosova Ovası, Kastriot ve Graçaniça belediyeleri ile çevrelenmiştir. Priştine-Mitroviça karayolu üzerinde Sultan Murad Hüdavendigâr’ın şehit olduğu yerde kurulan türbe Meşhed-i Hüdavendigâr ve Gazimestan bulunur.

  Priştine, güneyde ana şehirler olarak Prizren (batı koluyla) ve Makedonya’nın başkenti Üsküp’e ulaşan ana karayolunun kuzey ucunda yer alır. Şehrin kuzeyindeki iki ana karayolu ise Mitroviça ve Poduyeva’ya ulaşır. Priştine, Kosova Cumhuriyeti’nin idarî, kültürel, ticari, ekonomik vb. yönlerden merkez şehridir. Özellikle, Kosova’nın bağımsızlığından sonra (17 Şubat 2008), şehrin ulusal ve uluslararası yolları genişletilmeye başlanmıştır; binalarının bazıları tadil edilmiştir, bazılarının tadilatına hâlen devam edilmektedir. Şehir, Kosova’nın geneli gibi, bir yeniden yapılanma içindedir. Kosova’nın idare, eğitim ve kültür merkezi olan Priştine’de, Priştine Üniversitesi ve Priştine Uluslararası Havalimanı bulunmaktadır.

  Priştine’deki Osmanlı eserleri, tarihî süreçte ciddi zararlar görmüştür. Osmanlı sonrasındaki devirden itibaren başkent sıfatı verilen şehirde, Slav ve Batı tarzı bir anlayış ve yaşam tarzı egemen kılınmaya çalışılmış ve bu çalışma sistemiyle şehir, Osmanlı kimliğinden kısmî uzaklaşmalar yaşamıştır. Şehir, Yugoslavya ve NATO arasında 1999 yılında meydana gelen savaştan sonra BM’nin kontrol merkezi oldu. Priştine, I. ve II. Kosova Savaşları’nın yapıldığı ovada yer almaktadır. Bu yönüyle de ayrıca, Türkler için önemlidir. Priştine yakınlarında, Kosova Ovası’nda I. Murat’ın türbesi (Meşhed-i Hüdavendigâr) bulunmaktadır.

  Başkent Priştine’nin nüfusu 200.000 civarındadır. 2011 Kosova Genel Nüfus Sayımı sonuçlarına göre Priştine’nin toplam nüfusu 198.214’tür. Belediye sınırları içinde km2’ye düşen insan sayısı 385.5 olarak görünmüştür.Şehirde Arnavutlar, Türkler, Boşnaklar, Sırplar ve Romlar yaşamaktadır. Şehir, başkent olması sebebiyle, çok etnikli bir yöne sahiptir. Kosova’nın geneli de çok etniklidir ancak Priştine, birçok yönüyle Kosova’nın diğer şehirlerinden ayrılır. Burası, tipik bir Balkan ve Müslüman şehri olması sıfatının üstüne Avrupa tarzı Batı kültürünü de eklemiş bir yapı arz eder. Şehir, Kosova’nın alışveriş, eğlence ve gece hayatı bakımından en canlı şehridir. Büyük alışveriş merkezleri ve kafeler, özellikle genç nüfusun buluşma yerlerinin başında gelir.

Güneydeki ekonomik krizi direkt Kıbrıs sorununa bağlamak yanlış

0

  Kıbrıs meselesi iki halkın haklarına bağlı bir mücadeledir, ancak Rum tarafındaki ekonomik durumun müzakerelerin sürdürülmesini mümkün kılmadı. Zaten yeni seçilen Başkan Nikos Anastasiadis’in, Cumhurbaşkanımız Derviş Eroğlu ile görüşmeyi henüz daha gerçekleştirememesi de bunun göstergesi.

  Çünkü ekonomik konularla mücadele ediyor. Kıbrıs konusundaki müzakereler için belli tarihler verildi ama daha kesinlik kazanmadı. 25 Nisan’da BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Alexander Downer’in adaya gelmesi söz konusu, görüşmeler Eylül ayına kadar sürecek gibi görünüyor. Güney’deki ekonomik kriz Kıbrıs konusunu bu yönden etkiledi. Kıbrıs sorunu çözümlenirse Güney Kıbrıs’ın ekonomik krizi daha kolay atlatacaktır.

Türkiye’den gelecek 75 milyon metreküp suyun Kıbrıs’a sağlayacaktır. Projenin süratle devam ettiğini ve planlanandan önce bitecektir. Güney Kıbrıs’da bu imkandan yararlanabilecektir. Amacımız Türkiye ile ilişkileri daha da ilerletmek, Türkiye hükümeti bakanlarının KKTC hükümetindeki bakanlarla iyi diyalog halinde olmasıdır.

 Türkiye Başbakanı Erdoğan ile olan ilişkilerim de çok sıcak boyutta. Erdoğan Kıbrıs’a çok değer veren bir başbakandır. Başbakan Erdoğan’ın ‘Anavatanda ne varsa KKTC’de de olmalı’ talimatını bakanlarına veriyor olması da çok sevindiricidir. Türkiye hükümeti ile imzalanan 3 yıllık yeni ekonomik program çerçevesinde KKTC’ye yaratılan kaynağın önemlidir. Kıbrıs Türkü’nün Avrupa Parlamentosu’ndaki gözlemci statüsüne ilişkin çalışmalar devam ediyor ve bu konuda yakın zamanda sonuç beklenmektedir.

Demir eksikliği anemisi

0

  Anemi yani  kansızlık birçoğumuzun sıkça  duyduğu  ve kandaki hemoglobinin miktarının normalden az olması ile ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Demir eksikliği anemisi  ise anemiler içinde en sık görülen  tiptir.

  Hemoglobin kırmızı kan hücrelerinde bulunan, solunum organlarından vücuttaki diğer dokulara oksijen ve dokulardan solunum organlarına karbondioksit taşıyan proteinlerdir. Hemoglobin  kemik iliğinde yapılır ve demir içerir. Oksijenle karbondioksit hemoglobindeki bu demire bağlanarak taşınır.Demir eksikliği anemisinde vücutta demirin eksikliğine bağlı olarak hemoglobin yapımı azalır.

  Vücutta  demir eksikliğinin başlıca nedenleri ise şöyledir:

  Beslenme ile yetersiz demir alımı: Vücudumuz için gereken demirin büyük bir kısmı besinlerden alınır.

  Yetersiz demir emilimi: Beslenme ile aldığımız demir bağırsaklardan emilir. Bu sebeple birçok bağırsak hastalığı demir emilimini olumsuz etkileyebilir.

  Kan kaybı: Vücut kan kaybederken bir yandan demiride kaybeder. Şiddetli kanamalar veya uzun süreli fakat şiddetli olmayan kanamalar hemoglobin kaybına bu sebeple de demir kaybına yol açar.

  Gebelik: Hamile bayanlarda demir ihtiyacı daha fazladır. Çünkü annenin vücudu hem kendisinin hemde bebeğin demir ihtiyacını karşılamak zorundadır.Eğer anne demir takviyesi almıyorsa demir eksikliği riski oluşabilir.

  Demir eksikliği anemisi kendini; sürekli yorgunluk hissi, zayıf tırnaklar,solgun cilt rengi,ellerin ve ayakların sürekli soğuk olması,dilde oluşan tahrişler,toprak yeme isteği gibi belirtilerle gösterir.Demir eksikliği anemisinin tanısı ise; kan sayımı, hemotkrit ve ferritin(demir) düzeyi, demir bağlama kapasitesi gibi ölçümlerle konur.

  Demir eksikliği anemisinin tedavisi genelde demir içeren  ilaçların ağızdan alınması ile yapılır. Fakat bu ilaçları aç karınına ve mümkünse demirin emilimini arttırmak amacıyla C vitamini ile birlikte en az 6 ay kullanmak gerekir. Ayrıca süt ve süt ürünleri demir emilimini engelleyebileceği için bu ilaçlarla süt ve süt ürünleri beraber kullanılmamalıdır.

  Tüm bunların yanında beslenmede de demir alımına dikkat edilmesi gerekmektedir. Sakatatlar (özellikle karaciğer, böbrek ve kalp),yumurta, baklagiller, yeşil sebzeler, pekmez ve kuru yemişler demir açısından çok zengin besinlerdir. Bebeklerde ise anne sütü ile beslenme önemlidir çünkü anne sütü laktoferrin denilen demir transferi yapan önemli proteini içermektedir. Hamilelik sırasında ise mutlaka demir takviyesi alınmalıdır. 

Olmayışa inanmayanlar için bir rüya gerçek olabiliyor

0

  Belki de yaşanılan her yaşamın gerçekleşmesi için bir düş vardı, tıpkı benim hedeflerime ulaşmam isteğim gibidir. Oysa onlardan biri gerçekleşmiş ötesi daha iyi bir Türkçe konuşabilmem ve yazabilmem için sarf ettiğim çabalardı. Benimse Türkçe şiirler yazabilmem inanılmaz mutluluk vericidir.1992 de Türkiye’ye yerleştiğimizde Türkçe’nin bir kelime dahi anlamını bilmemekten dolayı çok zorlanmıştım. Fakat bir bakıyorum şu anda Türkçe yazıları ve şiirleri zorluk çekmeden yazabiliyorum.

   Biliyor musunuz? Bizler zamanın akışıyla düşüncelerimizden usulca inşa ediyoruz rüyamızın kanatları ve görüyoruz ki o rüya (istek, arzu ) yakaladığımızdan eşsiz uçacaktır. Bazen yükseklere, bazen yavaş, bazen güzel o zaman kendimizi tıpkı akan berrak bir nehir gibi olmamızı sağlayacaktır.

  Merhaba ben Ecrin Lidia , ömrümce bunları ben söyleyebiliyorum.. Bizden aramızdan bizler olduğumuz gibi var olmamızı cesareti bulamayan o kadar kalabalığız ki, aslında bunun sebebi kendimize ait olan gücün güvenin olmayışıdır. o nedenle genelde mutsuzluğu bağlıyoruz etrafımızdaki insanlara ve cisimlere, oysa güvensizliği yaşamımızın sıralayışından kaldırabilmemiz mümkündür. Genelde bizim düşüncelerimizin tarzı ya kendimizden yemin ya kendimizden emin olmamızı sağlamaktır, oysa ki bizim zeka gücümüz olmayışını yok edebilecek ve kendimizi yeniden yaratabilmek güce sahiptir.

  Böyle bir imkan varken yaşamımıza neden pozitif bir biçim vermeyelim?.. Adapte edemeyeceğimiz duyguları, kendimize ait ve kaybolan güvenimizin, zorlukları yenmemizi, bunlar bir sis gibi sermiş bulunuyor yaşamımızın üzerine. Neden ? Tabiî ki savaşmak ve yenmek için. O yüzden daha içsel bir ruhla inanırsak daha da güçlü olduğumuzu göreceğiz. Bu konuda önemli olan da tebessümlerle güvenmemiz ve inanmamız. O zaman bizler o düşüncelerimizin olumlu sonuçlarını yakaladığımızı göreceğiz.

  Bizler geleceğimizi kendimizde ait olan düşüncelerimizle inşa ediyoruz. Dolayısıyla sadece geleceğimiz değil yakın zamanı da yansımaktadır (olumlu ya da olumsuz ). Fakat olumlu sonuç alabilmek için kendimizi sağlıklı güzel güçlü mütevazı ve iradeli imgelemeliyiz. O zaman göreceğiz ki imgelemediğimiz gibi olmamızı sağlayacaktır ve yakalamak istediğimiz o rüya ( istek, arzu ) gerçekleşecektir. Evet, rüyalarımızın gerçek olabilmesi için hiçbir engel yoktur. Her ne kadar küçük de olsa o rüya gerçekleştiğinde  canlı bir renk yakalayacaktır…

  Ömrümce bunları ben söyleyebiliyorum…

Telif Hakları

0

  Dünya devletlerinde olduğu gibi ülkemizde de kanun ve nizamnameler ihtiyaçtan veya siyasi rejimden dolayı zaman zaman değişmektedir. Bu itibarla Türkiye’de Telif Haklarının gelişimini gösteren kilometre taşlarını sizlerle beraber hatırlamaya çalışalım.  Bilindiği gibi telif, bilim adamı, yazar, sanatçı ve şairin emeğinin karşılığıdır.

  Ülkemizde kanun düzeyinde Telif Hakkı ilk defa Osmanlı döneminde ele alındı ve Telif verilmeye başlandı. 1839–1861 yılları arasında Padişah olan Abdülmecid döneminde 1857 yılında çıkarılan “Telif Hakkı Nizamnamesi” yazar, şair ve sanatçıya pek fazla bir hak vermedi ama bu alanda bir başlangıç olduğu gerçektir. Telif Hakkının kanun ile ele alınmasını sağlar.

  1909 -1918 tarihleri arasında Osmanlı Devleti’nin başına geçen Padişah Mehmet Reşat döneminde 1910 yılında bilim adamı, sanatçı ve yazarların hakları yeniden gündeme gelir. 1857 yılında ferman olarak halka duyurulan :

  Hakkı Telif Nizamnamesi günün ihtiyaç ve şartlarına göre yeniden düzenlenir. 1910 yılında “Telif Kanunu” adı altında yürürlüğe girer. Aradan çok zaman geçmeden Birinci Dünya Savaşı çıkar. Rafta bekleyen kanun hiç uygulanmadan:

  Birinci Dünya Savaşı’nın ardından Türk Milleti’nin Kurtuluş Savaşı başlar.  Osmanlı Devleti’nin dönemi resmen biter. Anadolu Toprakları üzerinde Ulu Önder Atatürk’ün liderliğinde Türkiye Cumhuriyeti 29 Ekim 1923 tarihinde kurulur. Savaşın geride bıraktığı derin yaraların sarılması uzun zaman alır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin birinci Anayasası 1923’de kabul edilir. 1927 yılında İstanbul Radyosu kurulup yayına başlar. Radyo programları için yazar ve sanatçıların eserleri kullanılmaya başlanır.

  1933 yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun Onuncu Yıl kutlamaları için Ulu Önder Atatürk Nutkunu okurken ülke sorunlarını ve yapılması gerekenleri sıralar. Kalkınma seferberliği başlatılır.

  1938 yılında Ankara Radyosu kurulur. Bilim adamı, yazar, şair ve sanatçıların eserleri  radyo programlarında kullanılmaya devam edilir.

  10 Aralık 1948  tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi kabul edilir. Türkiye de bu Beyannamenin altına imza atar. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 27. maddesi şöyledir.

  1.Herkes, toplumun kültürel yaşamına özgürce katılma,  sanattan yararlanma ve bilimsel gelişmeye katılarak yararlarını paylaşma hakkına sahiptir.

  2.Herkes yaratıcısı olduğu bilim, yazın ve sanat ürünlerinden doğan manevi hakları “Temel İnsan Hakları” olarak tescil edilmiş olması Telif Haklarının kabul edilmesidir.

   Dünya’daki bu gelişme üzerine Türkiye’de 1951 yılında 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu çıkarılır. Bilim adamı, yazara ve sanatçıya eserinin değeri sorulmaz ama o günün yetkilisi her kim ise yayın bedeli olarak (telif) ne takdir etmişse eser sahibine bir miktar ödeme yapılır.

  1960 yılında askeri darbe yapılır. 1961 de Anayasa ikinci defa yazılır.

  1964 yılında TRT Genel Müdürlüğü kurulur. Telif durumda pek değişiklik olmaz. Yine yazar ve sanatçıların eserlerine başkaları değer biçer.

  1969 yılında TRT siyah-beyaz televizyon yayınları başlar. Bilim adamı, yazar ve sanatçıların eserleri daha çok kullanılır. On yıl gibi kısa bir zaman sonra renkli televizyon yayınları ve özel TV kanalları yayına girmeye başlar.

  Türkiye’de 1980 yılında Askeri darbe yapılır. Halk oylaması sonunda 1982 Anayasası yürürlüğe girer.

  1982 Anayasasının bazı bölümlerine beraberce bakalım ;

  -Madde 25 – Herkes, düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir.

  -Madde  26 – Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir.

  -Madde  27 – Herkes, bilim ve sanatı serbestçe öğrenme ve öğretme, açıklama, yayma ve bu alanda her türlü araştırma hakkına sahiptir. Yayma hakkı, Anayasanın 1, 2 ve 3 ncü maddeleri hükümlerinin değiştirilmesini sağlamak amacıyla kullanılmaz.

  -Madde 28 – Basın hürdür, sansür edilemez… diye yazılsa da devletin güvenliği dikkate alınarak kanunla düzenlemeler yapılır.

  – Basın hürriyetinin sınırlanmasında, Anayasanın 26 ve 27 nci maddeleri uygulanır.

  1986 yılında 5846 sayılı Kanunda yapılan değişiklikle Telif Haklarının korunması için Meslek Birlikleri kurulur.

  Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği (İLESAM) 28 Nisan 1986 tarihinde ilk yönetimi Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından atanır. T.C. Bakanlar Kurulu kararı ile kurulur.

  İlesam’ın Görevleri :

  Bilim adamı, yazar, şair ve sanatçıların eserlerinden doğan maddi ve manevi haklarını korur. Telif Haklarını savunur. Korsan yayınlarla mücadele eder. Üyeleri adına yayın kuruluşları ile sözleşme yapar. Eserleri koruma altına alır.

Amasya Belediye Başkanı Cafer Özdemir: 1 milyon turisti şehrimize getireceğiz

0

Haber: İlker ÇAKAN                        

  Osmanlı’nın ilk şehir hayatına geçiş yaptığı yerlerden biri olan Amasya, korunaklı bir yapıya sahip olması dolayısıyla Osmanlı şehzadelerinin yetişme merkezi olmuştur. Dünya tarihinde önemli roller oynamış Osmanlı padişahlarının adeta staj yeri olarak 12 şehzadeye ev sahipliği yapan ilimiz bu nedenle ‘Şehzadeler Şehri’  diye anılmaktadır. Amasya kent merkezi turizm açısından önemli bir yer taşımaktadır. Bu yüzden gündelik yaşamla turizm merkezimizde bütünleşiyor. Anadolu’da hüküm süren medeniyetlerin 7 bin 500 yıl boyunca gözdesi olan ilimiz çok sayıda medeniyetten kalma kalıcı ve görkemli eserlere sahiptir. Bunlardan en eskisi kentin merkezinde yer alan Kral Kaya Mezarları Helenistik dönemde, Harşena Dağı’nın güney eteklerinden kalker kayalara oyulmuş olan, Mitridat Krallığı zamanında krallar adına yapılmış anıt mezarlardır. Kentin merkezinde yer alması dolayısıyla Yeşilırmak Vadisi boyunca irili ufaklı 23 kaya mezarı bulunduğundan bölge ‘Krallar Vadisi’ olarak da bilinir. Kaya mezarlarının içlerinden çok, arkalarında oyulmuş geçitler dikkat çekicidir. Ziyaret Beldesi yolu üzerinde bulunan Aynalı Mağara ise kaya mezarlarının en iyi işlenmiş ve tamamlanmış olanıdır. 

 
 
                                               
                                                                         Amasya Yalıboyu evleri
  
  გადასვლის პირველი ქალაქის ოსმალეთის იმპერიის ერთ ადგილას amasia, ამიტომ იყოს თავშესაფრების აღზრდის ცენტრი გახდა ოსმალეთის მთავრები.

ieSilirmaq გამო მოხდეს ქალაქის ცენტრში, დიდი და პატარა, მთელი 23 საფლავი არის ველი რეგიონში, ხეობაში  ცნობილია როგორც .ბევრი მათგანი სამარხები, მოჩუქურთმებული შევიდა ჭიშკარი მათ უკან.

  Kral kaya mezarlarının bulunduğu Harşena Dağı’nın en üstünde ise Amasya Kalesi yer alıyor. Helenistik devirde yaptırılan kale Roma, Bizans, Selçuklular ve Osmanlı Devleti tarafından kullanılmış. Yakın zamanda yapılan restorasyon çalışmasıyla kale halen ayakta. Amasya’yı kuş bakışı gören kale, kentten tam 300 metre yükseklikte bulunuyor.

 
                                               
                                                             Amasya elması
 
1 milyon turisti şehrimize getireceğiz

  Sanayi açısından çok fazla iç açıcı olmayan Amasya’da son yıllarda maden, mermer sektöründe gelişmeler var. Ancak kültür varlıkları yoğun olan ilimizde bu artış bacasız sanayi turizmin önüne geçememektedir. Coğrafi konumu ve tarihi geçmişi ile avantajlı olan Amasya’da her yıl 360 bin ile 400 bin arasında turist ağırlıyoruz. Hedefimiz yaptığımız çalışmalar ile 1 milyona turisti şehrimize getirmek. Konaklama yerlerinin artırılması için ev pansiyonlarını destekliyoruz. Ayrıca büyük otellerin şehrimizde de olması için görüşmelerde bulunuyoruz.

 
                                                
                                                                  Amasya’nın kışın gece görünüşü
 
  ხელსაყრელი გეოგრაფიული მდებარეობა და ისტორია amasia სტუმარს ტურისტი ყოველწლიურად შორის 360 ათასი და 400 ათასი. ჩვენი მიზანია ჩვენს ძალისხმევას, რათა 1 მილიონი ტურისტი ჩვენს ქალაქში. მხარდაჭერა იზრდება განსახლების არის სახლში .

  Belediye olarak turizmde yaptıklarımız, şehirdeki turizm hareketliliğini ve alternatiflerini hızlandırmaya yöneliktir. Şehir merkezindeki tarihi dokuyu korumakla beraber, şehirdeki cazibe merkezlerinin sayısını artırmaya yönelik bir dizi çalışmalar yapılmaktadır. Bunların arasında Sabuncuoğlu Şerefeddin Tıp ve Cerrahi Müzesi, Ferhat ile Şirin Projesi, Kızlar Sarayı çevre düzenlemesi, sokak sağlıklaştırması gibi bir dizi faaliyetlerimiz sayılabilir.

 რას ვაკეთებთ, როგორც მუნიციპალიტეტის ტურიზმის, ქალაქის აპირებს დააჩქაროს ტურიზმის აქტიურობა და ალტერნატივები.

Sabuncuoğlu Şerefeddin Tıp ve Cerrahi Müzesi

  Fatih döneminde yaşamış ünlü bir hekimimiz olan Sabuncuoğlu Şerefeddin uzun yıllar Amasya Bimarhane’de hizmet vermiştir. Burada çeşitli tecrübelerinden istifade ederek tedavi metotları geliştirdiği ve cerrahide ileri derecede başarı elde ettiği bilinmektedir. Bu tecrübelerini minyatürlerle zenginleştirdiği el yazması eserini zamanın Padişahı Fatih Sultan Mehmed’e takdim etmiştir. Bu hekimimizin hatıralarını yaşatmak için 700 yıllık Bimarhane binasını Sabuncuoğlu Şerefeddin Tıp ve Cerrahi Müzesi haline getirdik ve ziyarete açtık.

ექიმები, რომლებიც ცხოვრობდნენ დროს amasia bimarhane  sabunjoglu დამპყრობელმა ცნობილი შერეფ მსახურობდა მრავალი წლის განმავლობაში. აქ მიერ მიღების უპირატესობა სხვადასხვა გამოცდილების განვითარებული და ქირურგიული მეთოდები მკურნალობის ცნობილია წარმატების მიღწევა მოწინავე.

 
                                     
                                                     Amasya’nın genel görünüşü
 
Ferhat ile Şirin dünya sevgililerin birleşme noktası olacak

   Ölümsüz aşkları ile sembolleşen Ferhat ile Şirin’in yaşadığı topraklar olarak bilinen ilimize her yıl turistler akın ediyor.  Bu yüzden belediyemizce Ferhat ile Şirin projesi başlığında restorasyon çalışmaları yapıyoruz. Hedef dünya sevgililerinin birleşme noktası olarak tüm sevgilileri bir araya getirmektir. Efsanelerimizden Ferhat ile Şirin’in kent turizmine kazanımlarının ön planda tutulduğu projede nikah salonu, toplantı salonu, müze ve sergi salonu, hediyelik satış reyonları, Ferhat ile Şirin heykeli ve park düzenlemesinin çalışmaları tamamlanmak üzeredir.

fehraT და Sirin ქალაქური ლეგენდები ინახება ტურიზმის პროექტის მიღწევების საქორწილო დარბაზი, სააქტო დარბაზში, სამუზეუმო და საგამოფენო დარბაზი, საჩუქარი გაყიდვების დეპარტამენტების, fehraT და Sirin განსახიერება მუშაობის ქანდაკება და პარკი დასრულების.

Sokak sağlıklaştırma çalışmaları

  Tarihi ve kültürel mirasımızın, doğal güzelliklerimizin tanıtımının yapılması, daha çok yerli ve yabancı turistin kentimizi ziyaret etmesi, gelen turistlerin geceleme sürelerinin arttırılması, en önemlisi ilimize gelen yerli ve yabancı turistlerin memnun olarak ayrılması için belediyemiz üzerine düşen her görevi yapmaya devam ediyor. Marka Kent Amasya’yı tarihi ve otantik yapısına uygun şehir mobilyaları ile donatıyoruz. Hedefimiz kent merkezinin yanı sıra arka sokaklarının da turizme kazandırılarak güzel bir görünüm kazanmasını sağlamaktır.

 
                                                
                                                                         Amasya  Yalıboyu evleri
 
  ისტორიული და კულტურული მემკვიდრეობის, ხელი შეუწყოს ბუნებრივი ლამაზმანები, მეტი ადგილობრივი და უცხოელი ტურისტებისათვის ეწვევა ჩვენს ქალაქში, მზარდი ხანგრძლივობა ტურისტი ჩამოდის გაატაროთ ღამე, რაც მთავარია, კმაყოფილი საშინაო და საგარეო ტურისტი ჩამოდის ჩვენი პროვინციაში ამისთვის გამოყოფის მუნიციპალიტეტის აგრძელებს ჩავარდნას თითოეულ ამოცანა.

  ქალაქ amasia და აუთენტურია ბრენდის ქუჩის ავეჯი და აღჭურვა მიხედვით სტრუქტურა. ჩვენი მიზანი უკან ქუჩებში ქალაქის ცენტრში, ასევე მათთვის ხედებით ტურიზმი გამარჯვება.

 
     
                                                     Amasya ve Yeşilırmak

Kemalpaşa İstanbulbazaar AVM’de eğlence programı

0

Haber: İlker ÇAKAN                                              

  Hopa –Kemalpaşa beldesinde bulunan İstanbul Bazaar AVM müşteriler için noter huzurunda  eşya piyangosu çekilişi düzenledi. Çekiliş öncesi Rize yöresi folklor ekibi çeşitli gösterilerde bulundu. Karadeniz yöresinin sevilen sanatçılarından Volkan Aslan yörenin birbirinden güzel şarkılarını söyleyerek gelenleri eğlendirdi.Gürcistan-Batum’dan gelen Grup Shurimshine Sanatçıları; Maiko  Memishishi, Keti Kakaadze, Sofi Bakradze Gürcüce ve Türkçe şarkılar söylediler. Program sonunda İstanbulbazaar AVM müşterileri için Hopa Noteri  Vekili Edip Yakut’unda bulunduğu da çekilişte  araba  Kemalpaşa’da esnaflık yapan Fehmi Altunkaya’ya çıktı. Ayrıca yapılan bu eşya çekilişinde 10 kişiye de televizyon çıktı. İstanbulbazaar AVM’nin düzenlediği eğlence programına halk ilgi gösterdi.

  სავაჭრო ცენტრი ქალაქ xofa, სტამბულის ბაზრობის გათამაშებაში მიაპყროს ეკავა სანოტარო საზოგადოებას მომხმარებელს. რიზეს რეგიონში ფოლკლორის, გუნდი რამდენიმე დემონსტრაციების ადრე გათამაშება.ლამაზი სიმღერა შავი ზღვის რეგიონის და განაცხადა, რომ გამგებელი ასლან უყვარდა მხატვრების მთიულური პირები.

 

                    Kemalpaşa İstanbulbazaar AVM’de eğlence  programı fotoğrafları

 

         

 

        

 

            

 

          

Rize Valisi Nurullah Çakır: “İki ülke arasında karşılıklı olarak ortak çalışma yapacağız”

0

Haber-Röportaj: İlker ÇAKAN

  Rize Valisi Nurullah Çakır “Rize ve Gürcistan-Batum” yaptığım röportajda şunları söyledi; “Rize’yi tanıtma adına duyduğunuz bu yaklaşım için sizlere ben teşekkür ediyorum. Sizlerin de ifade ettiği gibi kısa bir süre önce Rize’de göreve başladık. Memleketimizin güzel illeri Kastamonu, Karabük, Çorum gibi illerimizden sonra yine Doğu Karadeniz’imizin çok özel coğrafyasına sahip, yetiştirdiği insanlar ölçeğindeki vizyonu ve duruşu itibariyle de Türkiye’ye hep medarı iftihar bir yetişen insan figürü oluşturan böyle bir ilde görev yapmanın mutluluğu ve hazzı içerisindeyim.

                                                                 
რიზეს გუბერნატორი nurulah Caqir რიზეს და ბათუმში საქართველოშიმე ინტერვიუში განაცხადა: “რიზეს მინდა მადლობა გადაგიხადოთ შემოღების ეს მიდგომა არის ის, რომ თქვენ საქართველოს სახელით. ამ სიტყვებით თქვენი რიზეს ჩვენ დავიწყეთ ცოტა ხნის წინ . kasTamonu ლამაზი ქალაქი ჩვენი ქვეყნის, qarabuq, Corum პროვინციების როგორიცაა აღმოსავლეთ qaradenizimizimıმაშინ აქვს განსაკუთრებული გეოგრაფია, ადგილობრივი მოსახლეობა უნდა იამაყოთ ყველა დროის მასშტაბის ხედვა და დამოკიდებულება თურქეთის მზარდი ადამიანის ფიგურა, ამოცანა კეთების ასეთი სიხარული და სიამოვნება am ქალაქებში.
 
                                 
                         Acara Özerk Cumhuriyeti Hükümet Başkanı Archil Khabadze
                                                  -Rize Valisi Nurullah Çakır               
 
Tanımlama anlamında Türkiye’nin gündeminde özel bir yer

  Bu çerçevede ifade etmem gerekirse; Rize’yi belirleyen coğrafyası ve bu coğrafyanın avantajları ve tabiî ki  her avantajın yanında dezavantajları belirleyen hususlar ama  ilimizi tanıtma anlamında avantajlar üzerinde durmak gerekirse; coğrafyanın vermiş olduğu zenginlikler; yaylaları, vadileri, havzaları ve bu havzalar içerisine yerleşmiş özel yerleşim yerleri ile Rize ayrı bir güzelliğe sahiptir. Tanımlama anlamında Türkiye’nin gündeminde özel bir yer tutan ve bununla  beraber dünyaya da mal olmuş Türk çayının yetiştiği özel bir havzadır. Ürün ile ifade etmek gerekirse bu özellikleriyle öne çıkmıştır. Bu bağlamda ele aldığımızda son dönemde özellikle son on yıl içerisinde Sayın Başbakanımızın tüm Türkiye’deki kalkınma modeline eş güdümlü kendi memleketinde, kendi doğduğu coğrafyada tanımış olduğu imkanlar çerçevesinde güzel gelişmelerin olduğunu görüyoruz.

კოორდინირებული განვითარების მოდელი თურქეთში თავისივე ქვეყანაში, სადაც ისინი დაიბადა ლამაზი მოვლენები ფარგლებში გეოგრაფია, ჩვენ ვხედავთ შესაძლებლობები იყოს აღიარებული.

Gürcistan’la varılan anlaşma sonucunda Sarp Sınır Kapısındaki geçiş rahatlığı

  Bu gelişmelerden birisi üniversitemizin mevcudiyeti, ikinci özellikle Gürcistan Sarp Sınır Kapısına kadar giden Karadeniz otoyolunun mevcudiyeti ve özellikle de komşu ilişkileri çerçevesinde Gürcistan’la varılan anlaşma sonucunda Sarp Sınır Kapısındaki geçiş rahatlığı,  ayrıca havaalanı ve benzeri konularda yapılan işletim kolaylıkları bütün bunlar uluslar arası ölçekteki avantajlardır. Ayrıca OVİT tünelinin geçtiğimiz yıllarda temellerinin atılması ve  2015 yılında bitecek olmasıdır. Türkiye’nin en önemli tünellerinden birisidir. Tünellerin bitmesiyle başlayacak ticari sirkülasyonda Gürcistan’dan karşılıklı olarak Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesine hatta Akdeniz Bölgesinin bir kısmına ulaşımın olmasıyla birlikte ovalar birbirine kavuşacak, bölgeler denize kavuşacaktır. Bu anlamda ele aldığımızda bundan sonraki süreçte de yine geçtiğimiz on yıl içerisinde Başbakanımızın himayesinde gerçekleştirilen yatırımlarının çok daha sonuçlarının hızlı bir şekilde görme şansına sahip olacağız.

 sarf სასაზღვრო კომფორტს გარდამავალი შედეგად მიღწეული შეთანხმება საქართველოსთან, ისევე როგორც აეროპორტში და ყველა პირობით მოქმედებს მსგავსი თემები საერთაშორისო მასშტაბის უპირატესობა.

oviT გვირაბის ეყრება საფუძველი ბოლო წლებში, და რომ დასრულდება 2015. თურქეთი ერთ ერთი ყველაზე მნიშვნელოვანი გვირაბები

 
                                  
                       Acara Özerk Cumhuriyeti Hükümet Başkanı Archil Khabadze
                                                   -Rize Valisi Nurullah Çakır
 
Ayder’deki turizm güzelliği ve Ayder bölgesinde fizibilite çalışmaları

  Özellikle sağlık sektöründe yapılan yatırımlar, turizm alanında yapılan yatırımlar, kamunun turizme hazırlaması, termal otellerin mevcudiyeti ayrıca Ayder’deki turizm güzelliği ve Ayder bölgesinde fizibilite çalışmaları bitmiş olan ve yakında yapılacak olan bir kayak merkezi ve benzeri hususlar bundan sonraki süreçte de Rize’nin ufkunu açacak ve onu yeni hedeflere doğru yönlendirecektir. Bu çerçevede özellikle Gürcistan-Batum’un özellikle de Acara Bölgesinin hemen hemen ihracat-ithalat kalemlerinin birçoğu Sarp Sınır Kapısından yapılmaktadır. Özellikle de gıda sektörünün birçoğu Rizeli girişimciler ve ticaret erbabı tarafından hazırlanmaktadır. Bundan sonraki süreçte de aynı ölçülerin artarak nitelikli hale gelerek devam edeceğini düşünüyorum.

aiderdeqiტურისტული ღამისთევა სილამაზის და ტექნიკური შესწავლის, რომელიც მალე დასრულდება და შემდეგი პროცესი სათხილამურო კურორტის და ანალოგიური მოსაზრებები გაფართოება ჰორიზონტები რიზეს და ეს გამოიწვევს მიმართ ახალი მიზნები.

Gürcistan’da yeni kurulan hükümetin Türkiye ile ilişkiler

konusunda arzulu ve istekli olduklarını

   Geçtiğimiz günlerde Gürcistan- Acara Özerk Cumhuriyeti Hükümet Başkanı Archil Khabadze, beraberindeki heyetle birlikte ilimize bir nezaket ziyaretinde bulundu. Gürcistan Başbakanının 14 Şubat’da Sayın Başbakanımızı ve Cumhurbaşkanımızı ziyaretlerini dikkate aldığımızda, onların kendi deklarasyonları ile Gürcistan heyetinin ve yönetiminin  deklarasyonları ile Gürcistan’da yeni kurulan hükümetin Türkiye ile ilişkiler konusunda arzulu ve istekli olduklarını ve  aynı sıcak ilişkiyi artırarak devam ettirmek istediklerini hissediyoruz. Sayın Hükümet Başkanının ifade ettiği ve bizim üzerinde durduğumuz bir konuda benzer değerleri olan iki ülkenin bu sınır illerinin bu güzel coğrafyasını beraberce turizm alanında kullanma,  ortak destinasyonlar anlamında fikirlerimizin örtüştüğünü görmek açıkçası beni mutlu etti.

პრეზიდენტი აჭარის ავტონომიური რესპუბლიკის საქართველოს არჩილ ხაბაძე ერთად მისი დელეგაციის გადახდილი თავაზიანობის ვიზიტით ჩვენი პროვინციაში.

İki ülke arasında karşılıklı olarak ortak çalışma yapacağız

  Sektördeki arkadaşlarımız ve hem de kamudaki arkadaşlarımız bundaki sonraki turizm sektörel değerlendirmelerini; bağlantılarını, irtibatlarını ve koordinasyonunu buna göre yapacaktır. Bu anlamda özel sektörün bu konudaki çalışmalarının varlığını biliyorum. Ama nitelikli olması için bizlerde destek vereceğiz. Bu konuda iki ülke arasında karşılıklı olarak ortak çalışma yapacağız. Bunun yanın gelen heyetle; sağlıkla ilgili Türkiye’nin gelmiş olduğu noktada illerimizdeki sağlık potansiyelinin bölgesel anlamda değerlendirilmesi ve iki ülke arasındaki üniversiteler arası tecrübe paylaşımı konularını da konuştuk. İlişkilerimizin başarılı geçmesini diliyorum. İlişkilerimiz her geçen gün artıyor ve devam ediyor. Sarp Sınır Kapısından bir yıl içerisinde geçişlerin 5 milyonu geçtiğini görüyoruz. Bu geçişlerde niteliğinin artması önemlidir.

ჩვენი ურთიერთობები იზრდება დღე და აგრძელებს. sarf  სასაზღვრო  5 მილიონი წლის განმავლობაში გადის ჩვენ ვხედავთ გადასვლები. მნიშვნელოვანია, რომ გაიზარდოს ხარისხის გადასვლები.

Turizm, sağlık ve turizm alanında da ortak çalışma yapabileceğimiz

düşüncesinde fikir birliğine vardık

  Günlük geçiş rakamlarından daha ziyade potansiyelin artması önemlidir. İki ülkenin belirleyeceği bölgesel anlamdaki çalışmalarda yine bölgedeki girişimcilerin mevcudiyeti önemlidir. Mutlaka havayolu ortaklığı gibi; karayolu, demiryolu, denizyolu gibi ortak konularda da ortak çalışma yapılabileceğini ifade etmek istiyorum. Bu anlamda ki bir çalışmaya da  evet diyebileceklerini inanıyorum. Ekonomik anlamda ortak çalışma devam ediyor. Turizm, sağlık ve turizm alanında da ortak çalışma yapabileceğimiz düşüncesinde fikir birliğine vardık. Sempatik ortaklıklar, kültür ve sanat ortaklığı gibi bir takım kültür ve sanat  etkinliklerini beraber yapma, hatta turizmde çok özel bir alan ki dünyada ve Türkiye’de gelişen kongre ve bilimsel yapılan çalışmaların iki ülkedeki sınır illerinde gerçekleşmesi konusunda, bilimsel bir kongrenin bir kısmının orada, bir kısmının burada yapılması, sportif ve kültürel faaliyetlerin iki tarafta karşılıklı olarak yapılması konularını değerlendirdik.

მოღვაწეთა დღეში ვიდრე პოტენციალის ზრდას. მეწარმეებს ორი რეგიონის ქვეყნების განისაზღვრება თანდასწრებით რეგიონალური თვალსაზრისით, მნიშვნელოვანია, რომ ისწავლონ. რა თქმა უნდა, როგორიცაა ავიაკომპანიის პარტნიორი საავტომობილო, სარკინიგზო, საზღვაო საერთო ინტერესის მქონე საკითხებზე, როგორიცაა ერთობლივი სამუშაოს მსურს გამოვხატო. 

 
                                    
                          Acara Özerk Cumhuriyeti Hükümet Başkanı Archil Khabadze
                                                       -Rize Valisi Nurullah Çakır
 
OVİT Tünelinin yapılmasından itibaren havzanın değerlenecek

  OVİT Tünelinin yapılmasından itibaren havzanın değerleneceğini, bu anlamdaki sanayi yatırımlarının, Türkiye’deki birtakım firmaların buranın teşvik bölgesi imkanlarını da dikkate alarak, sınırı dikkate alarak, sanayi ve üretim yatırımlarını bu bölgelere doğru getirip, buradan ihracat kolaylığı sağlayacağını düşünüyorum. Bu kapsamda Kalkandere bölgemizde sonuçlandırma noktasına geldiğimiz Organize Sanayi Bölgesi bir avantaj oluşturacaktır. Bu organize sanayi bölgesinin temenni ediyorum ki Temmuz-Ağustos aylarında alt yapı çalışmalarına başlanacaktır.

oviT გვირაბის დღიდან აუზის დააფასებს, თუ საქმე, სამრეწველო ინვესტიციების თურქეთში გათვალისწინებით შესაძლებლობები ხმების კომპანიების ხელშეწყობა ამ ადგილას, ლიმიტის გათვალისწინებით უფლება, რათა ამ ტერიტორიებზე მრეწველობის და წარმოების ინვესტიციების, აქ ვფიქრობ უზრუნველყოფს განმუხტვის ექსპორტის

 
                                             
                                                Rize Valisi Nurullah Çakır
 
Batum aynı Rize gibi coğrafyanın kendine sunduğu avantajları olan bir yerdir

   Kış ve yaz, yayla turizminde karşılıklı olarak iki ülke arasında etkinliklerin olabileceğini düşünüyorum. İki ülkenin turizm tanıtım broşür ve kitaplarında karşılıklı olarak iki ülkenin turizm değerleri yer alacaktır. Yapılan bu görüşmede ortak turizm başlığının öne çıktığını görmekteyiz. Batum aynı Rize gibi coğrafyanın kendine sunduğu avantajları olan bir yerdir. Sahil ve şehircilik anlamında Batum’un avantajını görüyoruz. Tabi turizm hareketliliğinin nitelikli hale dönüşmesi lazımdır. Sadece bir eğlence mantığından çıkıp, daha iki taraflı olarak sürdürülebilir, daha derinliği olan turizm konseptinde olmasında yarar var diye düşünüyorum.”

ბათუმი ადგილზეა უპირატესობა მისი გეოგრაფია, როგორიცაა რიზეს. ჩვენ ვხედავთ, უპირატესობა სანაპიროზე და ქალაქის დაგეგმარების თვალსაზრისით ბათუმში. დაქვემდებარებული აუცილებელია ტრანსფორმაციის ტურიზმის მობილურობა გახდა კვალიფიცირდება.  ლოგიკა გამოვიდეს მეტი ორმხრივი მდგრადი ტურიზმის კონცეფცია არის ბრძენი ინვესტირებას მეტი სიღრმე, ვფიქრობ. “

Türkiye-Gürcistan Haberci Gazetesinin 19. sayısı çıktı

0

Haber: İlker ÇAKAN

  Gürcistan-Acara Özerk Cumhuriyetinin başkenti Batum’da 05.07.2011 tarihinde yayın hayatına başlayan ve Batumi-Georgia Network Medya Grup tarafından çıkarılan ve yaklaşık 3 yıldır yayın hayatına devam eden, Türkiye temsilciliğini de Habergünebakış Sitesinin yaptığı (www.habergünebakis.com) Karadeniz Bölgesinin Türkçe-Gürcüce dilinde onbeş günlük olarak yayınlanan tek gazetesi olan ve Gürcistan-Batum, Artvin, Rize, Trabzon, Giresun’un Ordu, Samsun illerinde dağıtımı yapılan uluslararası “Türkiye-Gürcistan Haberci Gazetesi”nin 19. sayısı çıktı. Kuşe kağıda baskılı, haftalık tirajı 8.000 ve 8 sayfa renkli olarak yayınlanmaktadır.

          

     1- http://j1304.hizliresim.com/18/k/m58gm.jpg

     2- http://k1304.hizliresim.com/18/k/m58h5.jpg

     3- http://k1304.hizliresim.com/18/k/m58hh.jpg

     4- http://l1304.hizliresim.com/18/k/m58hr.jpg

     5- http://k1304.hizliresim.com/18/k/m58hu.jpg

           6- http://k1304.hizliresim.com/18/k/m58j5.jpg  

           7- http://k1304.hizliresim.com/18/k/m58jf.jpg

           8- http://l1304.hizliresim.com/18/k/m58jm.jpg

 

               

           Haberci Gazetesi 1.sayfa Haberci Gazetesi 2.sayfa   Haberci Gazetesi 3.sayfa

    

                   

           Haberci Gazetesi 4.sayfa  Haberci Gazetesi 5.sayfa  Haberci Gazetesi 6.sayfa  

  

                             

                             Haberci Gazetesi 7.sayfa  Haberci Gazetesi 8.sayfa

error: Content is protected !!