Şu hayattaki en büyük başarı insanın tembelliğine karşı koymasıdır. Başarıya ilk adım bununla atılır. Su gibi akıp geçen zaman içerisinde zamanı düzgün kullanabilmek büyük önem arzeder. İnsan kendini, hedefleri yolunda motive etmeli, gelecek planlarını yola koyarak ilerlemelidir.
Amaçsız insan rotasız gemiye benzer. Kendini geliştiren insan üretmeyi sever, ürettikçe mutlu olur. Öyle bir devirdeyiz ki tüketim çılgınlığı almış başını gidiyor. Görünen köy klavuz istemiyor. Üretimi düşünen olmadığı gibi, çalışmaya üşenen de çok.
Eğer gençlere üretim aşılansaydı bugün kafeler dolu olmaz! Sosyal medya dolmazdı.
Tüketim alışkanlığı gib.i
Çeşitli kötü alışkanlıklar, insanın kendine vurduğu zincirdir. Bu durumdaki insanlar kendi aklının meyvelerini yiyemezler. Yetersizlik duygusu içinde depresif duygulara kapılırlar, sürekli üzgün, kıskanç ve mutsuz olurlar.
Alışkanlıklar raydan çıktığında ise artık çok geç olur. Deve’nin diken yeme sevdası gibi kişi kanıyla boğulabilir.
Günümüzde sosyal medya dürtü silahı ile gençleri hedef almaktadır.
Ahlâki çöküntü oyunu, kötü plânları olan, insan denen varlıklar için biçilmiş kaftandır. Bu yeterince denetlenmeyen siteler, olgunlaşmamış genç zihinleri dürtü kontrolü ile ele geçirmeye çoktan başladı. Ahlaksızlığı normalmiş gibi lanse etmeleri şeytani bir tehlikenin içinde olduğumuzu gözler önüne seriyor.
Türk toplumu ahlâki değerlerine düşkün bir toplum olduğu için en büyük darbeyi genç zihinlerimizi zehirleyerek vurmaya çalışıyorlar. Birileri bu sosyal sitelere dur demediği sürece gelecek nesil yani ülkemiz tehlike altında olmaya devam edecektir.
İlerleyen ve üreten bir toplum için bu konu büyük risk arzediyor.
“Asıl bu bir bekâ sorunudur”.
Gençler üzerinde oynanan bu iğrenç oyunlara, yozlaştırmaya bir dur denilmeli. Bu konuda asla müsamaha gösterilmemelidir.