Geçenlerde organ nakliyle ilgili katıldığım bir konferansta organ bağışındaki sıkıntılardan sıkça bahsedildiğini farkettim. Hemen hemen her cümlenin sonunda organ bağışındaki sıkıntılar vardı.Organ bekleyen hasta sayısı organ bağışı yapan kişilerin sayısının binlerce misli. Organ bağışı maalesef birçok kişi için hala tabu olmaktan çıkamayan bir konu. Dini ve kişisel inançlar, töreler, adetler gibi birçok etmen organ bağışını sınırlandırmaktadır.
Organ bağışı kişinin organlarının bir kısmını veya öldükten sonra tümünü başka bir insana bağışlamasıdır. Bir kişi sadece öldüğünde organ bağışı yapmaz, sağlıklı ikende bazı organların bağışı yapılabilir. Örneğin böbreklerden biri veya karaciğerin bir kısmı sağlıklıyken bağışlanabilir. Bağışlanan organlar ise tıbbi aciliyete ve doku uyumuna göre uygun hastalara nakledilir.
Beyin ölümü gerçekleşmiş hastaların yakınlarındaki en büyük tedirginlik ölen hastanın bedensel bütünlüğüne organ nakli sırasında zarar gelmesidir.Günümüzde çıkarılan yasalarla organ bağışı ameliyatlarında bağışlayan kişinin bedensel bütünlüğünün korunmasına özen gösterilmektedir.
Organ naklinde en büyük tartışma ise organ naklinin dini açıdan uygun olup olmadığıdır. Birçok yetkili din adamı ise bu konunun dini açıdan herhangi bir sakıncası olmadığı konusunda ise hem fikirdir. Hem bir insanı hayata döndürmekten daha güzel ne olabilir ki…Unutmayın, bağışladığınız her organ bir hayat demektir.