Kimlikle geçiş ve toplumsal ilişki
Ülkemiz ile Gürcistan arasında imzalanan
ve yürürlüğe girip uygulamaya konulan kimlikle geçiş uygulaması, iki ülke
insanlarının sosyal, kültürel,eğitimsel, sportif ve sanatsal yönden
birbirlerini daha yakından tanıma olanağını yaratmış bulunmaktadır. Her iki
ülke insanları rahatlıkla gümrük
kapısından geçmekte ve ülkesi dışındaki diğer bir ülkenin kültürel ,eğitimsel, sportif,
sosyal etkinliklerini ve gelişmeleri en geniş bir şekilde ve de kolaylıkla
takip edebilmektedir. İki ülke arasında kimlikle geçişle ilgili yapılan
düzenleme sonucu sağlanan bu kolaylıklar her iki toplum açısından olumlu
sayılabilecek önemli bir gelişmedir .Bu gelişmeyi her zaman olumlu yönde
kullanmak, insanlar açısından önemli kazançlar olarak karşımıza
çıkacaktır.Komşu ülke insanları gerek ticari, gerek sportif, gerekse sanatsal, eğitimsel
ve kültürel faaliyetlerde bu hususu gözden kaçırmamalıdırlar. Bu belirtilen
faaliyetler yürütülürken atılacak adımlar, uygulanacak strateji ve taktikler, izlenecek
yollarda daima bu ilkeler göz önünde bulundurulmalı ve de insanlar arası
ilişkilerde dostluk ,kardeşlik, karşılıklı güven ilkeleri esas alınarak
toplumsal hoşgörü ve anlayış inşa edilmelidir.
Kimlikle geçiş uygulaması daima olumlu
yönde kazanımların sağlanması açısından
algılanıp ele alınmalı ve bu yönde tutum geliştirilmelidir.Günümüzde toplumsal
algı anlayışında atılan her olumlu
adımlar medyada veya buna benzer alanlarda çok fazla yer teşkil etmezken, ortaya
çıkabilecek olumsuz bit küçük tutum anında önemli bir haber olarak gündem
oluşturabilmektedir.İşte bu yüzden iki komşu ülke insanlarının karşılıklı olarak gittikleri ülkelerde
alacakları tutum ve gösterecekleri davranış toplumsal ilerlemeye olumlu yönde
kazanımlar gösterecek bir yönde olmalıdır.Toplumsal algıları olumlu yönde
etkileyecek davranış ve tutum ortaya konmalıdır.
Toplum güvenini sarsıcı,toplum üzerinde
olumsuz imajlar ve de etkiler bırakacak turum ve davranışlardan
kaçınılmalıdır.Kimlikle geçiş uygulaması bu açıdan avantajlı bir uygulama
olarak ele alınıp algılanmalıdır. Her iki ülke insanları bu avantajlı durumu
eğitimsel, kültürel, sosyal yönden kazanımların artırılması olarak adımlar
atmalıdır.Toplum içerisinde olumsuz davranışlar ortaya konmamalı, toplumsal
ilişkilere darbe vuracak davranışlardan kaçınılmalıdır. Karşı ülkelere
gidişlerde o ülkelerin tarihsel, kültürel ve sanatsal mekanları ve zenginlikleri ziyaret
edilmeli, kimlikle geçiş bu açıdan önemli bir fırsat olarak
değerlendirilmelidir.
Ayrıca ülkemizden Gürcistan’a turlarla
insanları taşıyan tur şirketleri gezi programlarını bu temelde organize etmeli ,turlar
kapsamında gezdirdikleri insanları
disipliner bir tutum içerisinde bu mekanlara yönlendirmelidir. İnsanları başı
boş bırakan, insanlara herhangi bir olumlu kazanım elde ettirmeyecek mekanlara gezi
temel alınmamalıdır.Tur şirketleri yukarıda açıklanan ve toplumsal
ilişkilerde olumluluğa evrilecek
çalışmalar içine girmeli ve bu yönde bir tutum sergilemelidirler.