Cuma, Kasım 22, 2024
tr
Ana Sayfa GÜNCEL TZOB Genel Başkanı Ş.Şemsi Bayraktar: " Yaş sebze ve meyvede fiyat artışı...

TZOB Genel Başkanı Ş.Şemsi Bayraktar: ” Yaş sebze ve meyvede fiyat artışı beklemiyoruz”

Haber: İlker ÇAKAN

  Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Ş.Şemsi Bayraktar yaklaşan Ramazan Ayı nedeniyle gıda fiyatları ile ilgili olarak yaptığı açkılamada şunları söyledi;

  “Tüketicilerimizin yeterli ve güvenilir gıdaya uygun fiyatla erişebilmesi sağlanmalıdır…

Üreticiden tüketiciye varıncaya kadar tüm taraflar bu hususta gereken hassasiyeti göstermelidirler. Sütteki üretici fiyatlarındaki düşüşler marketlere yansımamıştır

Gıdaya zam geleceği, ürünlerin ramazan ayında zamlanacağı şeklinde çıkan ve halkımızı tedirgin eden haberler fırsatçılara zemin hazırlamaktadır.

Küresel ısınmadan dolayı iklimde görülen anormallikler

  Dünya nüfusundaki hızlı artışla birlikte gıda maddelerine duyulan ihtiyaç da yoğun bir şekilde artmış ve giderek de artmaktadır. Dünya nüfusundaki artışın yanı sıra son yıllarda yüksek enerji fiyatları sebebiyle biyoyakıtlara olan ilginin artması, Küresel ısınmadan dolayı iklimde görülen anormalliklerin, zaman zaman tarım ürünlerini etkilemesi, bazı ülkelerdeki gelir artışlarından dolayı, büyüme hızıyla orantılı olarak tüketim alışkanlıklarının değişmesi nedenleriyle arz talep dengesinin, talepteki artış arzdaki düşüşlere bağlı olarak bozulması, fiyat manipülasyonları gıda fiyatlarında artışa neden olmuştur. Gıda fiyatlarındaki anormal atışlar teminindeki zorluklar tarımın stratejik önemini dünyaya daha net hissettirmiştir. Bu nedenlerle günümüzde yeterli ve güvenilir gıdaya erişim tüm dünya ülkelerinin öncelikleri arasında yerini almıştır. Bu bağlamda gıdanın üretildiği tarım sektörünün ne denli önemli olduğu açıkça ortaya çıkmıştır. Tarım üstü açık bir fabrika olup, iklimdeki değişikliklerden, doğal afetlerden etkilenmekte üretim her zaman risk altında bulunmaktadır. Tarımsal üretimde yaşanan bir değişim doğrudan gıda fiyatlarına yansımaktadır. Nitekim, Bitkilerdeki büyüme ve gelişme olayları genetik yapının yanında çevre koşulları tarafından yönlendirilmektedir. Bu durumda üretim iklimsel faktörlerden önemli ölçüde etkilenmektedir.

Ciddi bir rekolte kaybı beklememekteyiz

  Ülkemizde ilkbaharda yağışların fazla olması ve haziranda da devam etmesi, yağışların da geçen yıla göre fazla olması gibi çeşitli nedenlerle bazı ürünlerde rekolte artışı yaşanırken, yağışa bağlı olarak artan hastalıklar nedeniyle çeşitli sebze ve meyvelerde verim ve kalite kayıplarına neden olmuştur. Ayrıca meydana gelen yağışlar nedeniyle kiraz, erkenci karpuz gibi bazı ürünlerin olgunlaşmaları gecikmiş, turfanda ürünler biraz daha geç bir vakitte piyasaya girmiştir. Bütün bu gelişmelere rağmen, şu anki mevcut verilere göre fındık dışında hiçbir üründe ciddi bir rekolte kaybı beklememekteyiz.

5 milyon çiftçimizi ve 73 milyon tüketicimizi mağdur etmesini önlemeliyiz

  Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus, Ramazan ayının yaklaştığı şu günlerde kamuoyunda gıdaya zam geleceği, ürünlerin ramazan ayında zamlanacağı şeklinde çıkan ve halkımızı tedirgin eden haberlerdir. Bu tür haberler fırsatçılara zemin hazırlamaktadır. Bir avuç spekülatörün, 5 milyon çiftçimizi ve 73 milyon tüketicimizi mağdur etmesini önlemeliyiz, insanlarımızın haklarını küçük bir azınlığın menfaatlerine kurban etmemeliyiz. 

Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak bizler de üreticiden tüketiciye, halkımızın tamamını yakından ilgilendiren gıda fiyatlarındaki değişimleri, takip etmeye ve kamuoyunu doğru bilgilendirme amacıyla açıklamalarımıza devam ediyoruz. Açıklamalarımızın amacı, tüketicinin ödediği fiyattan üreticilerimizin yeterince yararlanamadığını ortaya koymak, ayrıca fiyat artışlarının üreticilerimizden mi, yoksa aracı veya perakendecilerden mi kaynaklandığı konusunda doğru bilgiler sunmak,  olası bir spekülatif fiyat artışlarını önlemektir.

Gıda piyasalarında bir hareketlilik başlamıştır

  Ramazan ayının yaklaşması nedeniyle gıda piyasalarında bir hareketlilik başlamıştır. Gıda piyasalarında yaşanan bu hareketlilik bazı spekülatörlerin iştahını kabartmaktadır. Halkımızın mağdur edilmemesi için spekülatörlere fırsat verilmemeli, piyasaların canlanması için Ramazanı dört gözle bekleyen esnaf zan altında bırakılmamalıdır. 30 Hazirandan bu yana son 15 günlük fiyat değişimi. Son 15 günde, dana ve kuzu etindeki üretici fiyatı hiç artmadığı halde, market fiyatları artıyor.

Market fiyatlarında 11 üründe fiyat değişimi olmazken,

13 üründe azalma, 7 üründe ise fiyat artışı olmuştur

  30 Hazirandan bu yana son 15 gündeki fiyat değişimine baktığımızda, market fiyatlarında 11 üründe fiyat değişimi olmazken, 13 üründe azalma, 7 üründe ise fiyat artışı olmuştur. Süt, elma, nohut, kırmızı mercimek, yeşil mercimek, pirinç, kuru üzüm, kuru incir, toz şeker, yumurta ve tavuk eti fiyatlarında değişim görülmezken, kuru fasulyede %1, kuru kayısıda %2, havuçta %4,3, yeşil fasulyede %4,4, domateste %4,5, kavunda %9,4, şeftalide 10,9, armutta %12,7, kirazda %15,7, patlıcanda %16,1, karpuzda %20,8, salatalıkta %23,1 ve soğanda %25,8 fiyat düşüşleri görülmüştür. Buna karşılık, dana etinde %0,5, çilekte %1,2, kuzu etinde %2, fındıkta %2,9, sivri biberde %5, limonda %6,4 ve patateste %22,1 fiyat artışları olmuştur.

30 Hazirandan bu yana son 15 gündeki fiyat değişimine baktığımızda, üretici fiyatlarında,  17 üründe fiyat değişmezken, 9 üründe azalma, 3 üründe ise fiyat artışları olmuştur. Domates, sivri biber, patlıcan, elma, şeftali, kuru fasulye, nohut, yeşil mercimek, pirinç, kuru kayısı, kuru üzüm, kuru incir, fındık, yumurta, süt, dana eti ve kuzu eti fiyatlarında değişim görülmezken, havuçta %1,9, kırmızı mercimekte %4, yeşil fasulyede %7,3, armutta %12,5, kavunda %13, çilekte %20,9, karpuzda %35,7, salatlıkta %37,5 ve soğanda %41,2 fiyat düşüşleri görülmüştür. Buna karşılık, patateste %33,3, kirazda %6,6 ve limonda %6,5 fiyat artışları olmuştur.

  Son 15 gündeki market ve üretici fiyatlarını birlikte değerlendirdiğimizde karpuz, sivri biber, fındık, dana eti ve kuzu etinde üretici fiyatı değişmezken, market fiyatlarının arttığı görülmektedir. Son 15 günde üreticide et fiyatları değişmemesine rağmen marketlerde dana eti %0,5, kuzu eti %2 artış göstermiştir.  Çilekte ise üretici fiyatları düşerken market fiyatları artış göstermiştir. Soğan, salatalık, karpuz, kavun, armut, yeşil fasulyede ise marketlerdeki fiyat düşüşü üreticiden daha az olmuştur. Verilerden de görüldüğü üzere üretici fiyatlarındaki düşüş marketlere yeterince yansımamıştır.

Geçen yıl ve bu yıl Ramazan öncesi fiyatların karşılaştırması

  Ramazan öncesinde üretici ve market fiyatları arasındaki farkı incelediğimizde, üretici ve market arasındaki fiyat farkının %317’lere ulaştığı görülmektedir. Ürün grupları itibarıyla baktığımızda ise bu oranın yaş sebze ve meyvede %317,1, kurutulmuş ürünlerde %236,7, baklagillerde %250,2, pirinçte %193,4’lere ve hayvansal ürünlerde %265,2’lere kadar çıktığı görülmektedir. Üretici ve market fiyat farkının en fazla olduğu ilk beş ürün ise sırasıyla domates(%317,1), sivri biber(%298), salatalık(%291,3), süt(%265,2), ile kuru fasulyedir(%250,2).

  Marketlerde ve üreticide geçen yıl ramazan öncesine göre fiyatı en çok artan ürünler patates, patlıcan, sivri biber, yeşil fasulye, kuzu  eti olurken, fiyatı en çok düşen ürünler soğan, salatalık ve limon olmuştur. Geçen yıl ramazan öncesine göre fiyat değişimine baktığımızda, market fiyatlarında elma, nohut, tavuk eti ve toz şekerde fiyat değişimi görülmezken, 8 üründe azalma, 17 üründe ise fiyat artışı olmuştur.  Pirinçte %1,8, yumurtada %4,3, dana etinde %4,5, karpuzda %6,4, soğanda %9,6, kuru incirde %18, salatalıkta %32,6 ve limonda %36,8 fiyat düşüşleri görülmüştür. Buna karşılık, patateste %71,4, sivri biberde %64,7, patlıcanda %49,5, armutta %44,8, yeşil fasulyede %42,7, havuçta %36,5, kuru kayısıda %19,2, domateste %15,5, kuzu etinde %7,6, kuru üzümde %6,2, fındıkta %4,5, yeşil mercimekte %4,3, şeftalide %3,6, kavunda %3,4,  sütte %3,2, kuru fasulyede %3,2, kırmızı mercimekte %1,9 fiyat artışları olmuştur.

  2010 yılı Ramazan öncesine göre, 2011 yılı Ramazan öncesi üretici fiyatlarında yeşil mercimekte fiyat değişimi görülmezken, 8 üründe azalma, 18 üründe ise fiyat artışı olmuştur.

Patateste %132,6, patlıcanda %100, havuçta %80,7, yeşil fasulyede % 66,2, armutta % 53, kuru üzümde %45,8, kuru kayısıda % 30, sivri biberde % 20,6, şeftalide %18,3, karpuzda % 12,5, kırmızı mercimekte %12,1, kavunda %11,1, kuzu etinde % 6,2, yumurtada %4,2, nohutta % 2,9, domateste % 2,6, fındıkta % 2,1, elmada % 1,8 fiyat artışı görülmüştür.Buna karşılık, kuru fasulyede %4, kuru incirde %7.7 pirinçte %10,8, dana etinde %12.6 süt 14.4 soğanda %16.7 limonda %18.5,salatalıkta % 27.2, fiyat düşüşleri görülmüştür.

  Geçen yıl Ramazan öncesine göre üretici ve market fiyatlarını birlikte değerlendirdiğimizde üretici ve markette fiyatı en çok artan ürünler bazıları patates, patlıcan, sivri biber, yeşil fasulye, kuru kayısı, kuru üzüm ve kuzu eti olmuştur. Geçen yıl yazlık patates ekiminin fazla olması ile birlikte, bu dönem içinde piyasaya arz edilen ürün miktarındaki artışa bağlı olarak fiyatlarda düşüş görülmüştür. Bu düşüşün ardından bu yıl rekoltenin normal seyrine dönmesi fiyat artışı gibi görülmektedir. Patateste fiyatlar ancak normal seyrine dönmüştür.  Kuru kayısıda yeni ürün henüz tam olarak piyasaya çıkmamıştır. Geçen yıl yaşanan don olayı nedeniyle de rekoltedeki azalışa bağlı olarak fiyatlarda artış meydana gelmiştir.

Ramazan Ayı sebze ve meyvenin kaliteli,

 bol ve ucuz olduğu bir mevsime denk gelmektedir

  Sivri biber, patlıcan, yeşil fasulye gibi ürünlerde ise iklim koşullarına bağlı olarak hasat edilen ürün miktarındaki azalmaya bağlı olarak fiyat artışları görülmüştür. Fiyat düşüşü görülen ürünlere baktığımızda limonda 2010/2011 sezonunda ihracat iadelerinin gecikmeli olarak açıklanması tüm yılı etkilemiş olup, geçen yıl ramazan öncesine göre fiyatlar gerilemiştir. Bütün bu hususları değerlendirdiğimizde, et fiyatları iddia edildiği gibi artmamış hatta hiç değişmemiştir. Yaş sebze ve meyvede fiyat artışı beklemiyoruz. Halkımızın Ramazan ayında en uygun fiyatla satın alabileceği ürün grubu yine yaş sebze ve meyvelerdir. Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Ramazan Ayı sebze ve meyvenin kaliteli, bol ve ucuz olduğu bir mevsime denk gelmektedir. Halkımız Ramazan’da bol miktarda yaş sebze ve meyve tüketebilir…

Kurutulmuş ürünlere dikkat!

  Geçen yıl Ramazan ayı öncesi değerlendirmemiz ile kıyasladığımızda kurutulmuş ürünlerde(kuru üzüm, kuru kayısı ve fındık) geçen yıla göre marketlerde ortalama %15 fiyat artış görülmüştür.  Özellikle Ramazan ayında halkımızın bu ürün grubuna talebi artmaktadır. Talep artışı suiistimal edilmemelidir.  Kuzu eti ve süt fiyatlarının artışında üreticinin vebali yoktur. Bir diğer dikkat edilmesi gereken ürün grubu ise hayvansal ürünlerdir. Kuzu eti, ve sütte market fiyatları geçen yıl Ramazan öncesine göre artış göstermiştir. 2010 yılı Nisan ayından itibaren başlayan canlı hayvan ve et ithalat sürecinin üzerinden bir yıldan daha fazla bir süre geçmiştir. Ne yazık ki bu dönem üreticilerimiz açısından iyi bir şekilde sonuçlanmamıştır.

  2010 yılı Ramazan öncesi dana eti üretici fiyatları 15,92 TL/kg iken 2011 yılı ramazan öncesinde %12,6 azalarak 13,92 TL’ye gerilemiştir.  Aynı dönemlerde perakende dana eti fiyatı ise %4,5 oranında azalarak 26,92 TL/kg’dan 25,71 TL/kg’a düşmüştür. Görüldüğü üzere perakende fiyatları düşürmeyi amaçlayan ithalat uygulaması hedeflenen sonucun elde edilmesine yeterince etki etmemiş, bilakis yükselen yem maliyetleriyle baş etmek zorunda kalan üreticilerimizin satış fiyatlarının daha da düşmesi ile büyük bir sıkıntı içerisine girmesine neden olmuştur.

İthalat kararı ve uygulamaları kuzu eti fiyatları

  thalat kararı ve uygulamaları kuzu eti fiyatlarında ilgili dönemde aşağı yönlü hiçbir etkiye neden olmamıştır. 2010 yılı Ramazan öncesinde 20,19 TL/kg olan üretici satış fiyatı %6,2 artarak 21,44 TL/kg’a yükselmiş, 30,28 TL/kg olan perakende kuzu eti fiyatı ise %7,6 artarak 32,58 TL/kg’a yükselmiştir.  Süt fiyatlarına baktığımızda, bilindiği üzere Ocak-Şubat-Mart 2010 tarihlerinde geçerli olan ve birkaç yerde belirlenen 0,85 TL çiğ süt litre taban fiyatları; “arz fazlalığı var, talep düşük, fiyatlar olması gerekenden fazla” gibi gerekçelerle, Mart ayından itibaren yani, sözleşme süresi dolmadan düşürülmüş, bu konuda üreticiye dayatma yapılması da doğal olarak üreticilerin tepkisini çekmiştir.

  Kamuoyunun da yakından takip ettiği üzere üreticiler, sanayiciye süt vermemeye kadar giden demokratik bir tepki ile bu olayı protesto etmiş ve fiyatların çok daha aşağılara düşmesini engellemişlerdir. Neticede fiyatlar 73-74 Krş bandında uzun süre kalmıştır. 2011 yılına gelindiğinde mazeretler biraz erken başlamış, ülkemizde birçok yerde sanayiciler sütü bırakma faaliyetine girmişlerdir. Üretici örgütlerinin verdiği bilgilere göre günlük yaklaşık 250 tona yakın bir sütün bırakılmış, sanayiciler tarafından alınmamıştır. 2011 Ocak-Şubat-Mart dönemi için belirlenen 0,73 TL’lik ihale fiyatı taraflarca imza altına alınmasına rağmen Şubat ve Mart aylarında sanayiciler tarafından tek taraflı olarak 0,63 TL’ye düşürülmüş, günümüze kadar da bu seviyede seyrine devam etmiştir.

Tarım, ekonominin anahtar sektörüdür

  2010 Ramazan ayında 0,73 TL/litre olan çiğ süt fiyatı 2011 Ramazan öncesinde %14,4 oranında azalarak 0,63 TL/litreye gerilemiştir. Buna karşılık marketlerde süt fiyatları 2010 Ramazan öncesinde 2,21 TL/litre iken 2011 Ramazan öncesinde %3,2 oranında artarak 2,28 TL/litreye yükselmiştir. Tüketicilerimizin yeterli ve güvenilir gıdaya uygun fiyatla erişebilmesi hepimizin dileğidir. Üreticiden tüketiciye varıncaya kadar tüm taraflar bu hususta gereken hassasiyeti göstermelidirler. Tarım, ekonominin anahtar sektörüdür. Tarımda meydana gelen en ufak bir değişim ülke ekonomisi ve halkın ekonomisini doğrudan etkilemektir. Bilindiği üzere tarım, üretimde riskin en fazla olduğu bir sektör olması nedeniyle her zaman desteklenmesi gerekmektedir.

Üretimde istikrarın bozulmasına fırsat verilmemeli

  Serbest piyasa ekonomisinin tavizsiz uygulandığı ABD ve AB’de bile her zaman tarım değişik şekillerde desteklenmektedir. Tarımsal üretimde meydan gelen bir değişim fiyatlara doğrudan yansımaktadır. Arzın azaldığı dönemde fiyatlar artarken, arzın çoğaldığı dönemde fiyatlar dibe vurmaktadır. Fiyat dalgalanmalarından hem üreticilerimizin hem tüketicilerimizin mağdur olmaması açısından üretimde istikrar sağlanmalıdır. Üretimde istikrarın bozulmasına fırsat verilmemeli, sıkıntının yaşandığı durumlarda tedbirler zamanında alınmalı, spekülasyona fırsat verilmemelidir. Üretici, esnaf, halk Ramazanı dört gözle beklemektedir. Tüm taraflar Ramazan ayının anlam ve önemine yakışır şekilde hareket etmeli, halkımız mağdur edilmemelidir. Gıda denetimleri artırılmalı, halkın sağlığıyla oynanmamalıdır. Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak fiyatları yakından takip etmeye ve halkımızı bilgilendirmeye devam edeceğiz.”                                         

                                                                             

YORUM YAP

Please enter your comment!
Please enter your name here

SON HABERLER

Ticaret Bakanlığı’nın; döner, iskender, hamburger’de gramaj bilgisi denetimleri

Ticaret Bakanlığı; döner, iskender, hamburger’de gramaj bilgisi denetimlerine başladı.Ticaret Bakanlığı’nın konuya ilişkin yazılı açıklaması şöyledir; “Perakende olarak satışa sunulan mal ve hizmetlere ait fiyat etiketleri,...

Gürcistan-Acara “Gandagana” Festivali

Gürcistan-Acara Özerk Cumhuriyeti Başkenti Batum’da Avrupa Meyanında 22-23 Kasım tarihleri arasında “Gandagana" Festivali düzenlenecektir. İki gün boyunca Acara köylerinin varlığı ve yaşamı misafirlerin önünde...

Erdoğan Hristodulidis görüşmesi

Evvelki hafta Macaristan'ın Budapeşte şehrinde düzenlenen Avrupa Politik Topluluğu Zirvesinde,Güney Kıbrıs’ın lideri Nikos Hristodulidis’in, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştüğü iddiaları Kıbrıs Rum...

SON YORUMLAR

error: Content is protected !!