Cuma, Nisan 26, 2024
tr
Ana Sayfa GENEL Amasya Üniversitesi Rektörlük seçimleri ve düşündüklerim

Amasya Üniversitesi Rektörlük seçimleri ve düşündüklerim

   Bir önceki yazımda ifade etmiş olduğum, TIME dergisine de kapak konusu olan God Gene (Tanrı Geni) yazımdan önce, sizlerle Amasya Üniversitesinde yaşadığım Rektörlük Seçimi ile ilgili görüşlerimi paylaşmak istiyorum. Amasya Üniversitesi’nde 15 Nisan 2011’de yapılan seçimle en fazla oyu alan Prof. Dr. Metin Orbay, YÖK’te yapılan görüşmelerden sonra Sayın Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül tarafından Amasya Üniversitesi Rektörlüğüne atanmışlardır. Bu aşamada Amasya Üniversitesine hayırlı olmasını ve Prof. Dr. Metin Orbay’ı tebrik etmek ve hem üniversite için hem de ülkemiz için yararlı işler yapacağından emin olduğumu belirtmek isterim.

   Ülkesini seven her insanın bu dileklerde bulunması, arzu etmesi de gerekir. Bu anlamda tartışılacak bir durum söz konusu değildir. Ben daha farklı bir durumdan, bahsetmek istiyorum. Öğretim üyesi arkadaşlarımızın oylamada göz önüne aldığı kriterler neler olmalıdır. Bir öğretim üyesi oyunu istediği adaya verebilir mi? Oylamada etkili diğer faktörler var mıdır? Elbette bir öğretim üyesi istediği adaya oy verebilir ve oylamada etkili faktörler de vardır. Öğretim üyeliğine yükseltilmeden önce yapılan doktora tezi ile bir bilim adamına, bağımsız analiz yapma, sentez yapma, entelektüel düşünme orijinal fikirler üretme, bilime yenilik getirme gibi kriterleri yerine getirdiği varsayılarak doktor unvanı verilir ve zamanı gelince öğretim üyeliğine yükseltilir. Doktor unvanını alan bilim adamı bilimsel, bağımsız düşünme yeteneği kazanmış kimsedir artık. Araştırma yapabilir, ders verebilir, uzman olduğu alanda yorumlar yapabilir ve tarafsız hareket eder.

   Rektörlük aday belirleme seçimlerinde de öğretim üyelerinin bağımsız iradeleriyle oy vermeleri beklenir. Rektörlük aday seçimlerinde adayların nitelik ve niceliklerinin dışında başka kriterlere göre atanabilir mi atanamaz mı kriterleri kendiliğinden ortaya çıkmakta ve öğretim üyeleri nitelik ve niceliği ikinci plana bırakarak siyasi, ideolojik, arkadaşlık, dostluk vb. yakınlığı ilk plana alarak adaya oy verirken, arzu ettiği ancak atanamayacaklarını varsaydıkları adaya da oy vermemektedirler. Böyle bir durumda öğretim üyelerinde bireysel hareket etme yerine topluluk olarak hareket etme içgüdüsü ağır basmaktadır.

   Kanımca 1-2 kişinin yönlendirerek değil de bireysel olarak yapılan değerlendirme sonucu ortaya çıkan toplu irade daha güçlü ve önemlidir. Kişisel görüşüme göre Amasya Üniversitesi’nde bu durumun kısmen de olsa gerçekleştiğini düşünüyorum, ancak bu duruma da saygı duyduğumu belirtmek isterim. Biz öğretim üyeleri daha bağımsız daha özgür, gelecek kaygısından uzak hareket etmeliyiz diye düşünüyorum. Seçim sonucuna göre kişisel görüşüm, atanan arkadaşım için olumsuz düşündüğüm anlamına gelmemektedir. Amasya Üniversitesi Rektörlük Aday seçimlerinde Sayın Cumhurbaşkanımıza sunulan listede 3. sırada yer alarak seçim sürecini tamamlamış oldum. Tarafımdan ve diğer adaylar tarafından üniversitemiz ve ülkemiz için önerilmesi istenen görüşler ne derecede değerlendirildiği tarafımızca bilinmemektedir. Bir örnek vererek bu konuyu kapatmak istiyorum.

  15 Nisan 2011 Rektör Aday seçimlerinden 2 hafta sonra Eskişehir Osman Gazi Üniversitesi’nde katıldığım Doktora yeterlilik sınavından civar köylere gezi yapmak için gittiğimizde yöresel tarım ürünlerinin özellikle sebze ve meyvelerin lezzetli olduğu ancak bununda çok az yerde olduğu söylendi. Nedeni ise yurtdışından ithal edilen, F2 nesilleri verimsiz olan tohumların kullanılması ve de yurt dışına bağımlılık gösterilmişti.

   Bu durum zaman zaman önemli mevkide bulunan yetkililer tarafından da açıklanmaktaydı. Rektörlük aday seçimlerinde YÖK’e ve dolayısıyla Sayın Cumhurbaşkanımıza sunulan dosyada da bu konuyu açıklayıcı önerilerimiz yer almaktaydı. Ancak alınan oy sayısı bu konunun belki de gündeme gelmesini öteledi, bunu bilemiyorum. Sonuç olarak tarafımdan veya diğer adaylar tarafından önerilen çalışma planlarının üniversitemiz ve ülkemiz için faydalı olduğundan ve seçim sonucuna saygı duyulacak bir tercih yapıldığından emin olarak noktayı koyuyorum. 

 İnsan gen projesinin sahipliğini dünyanın gelişmiş olduğu kabul edilen iki ülkenin başkanları (ABD ve İngiltere) yapmıştı. İnsan gen projesi açıklandı. Önceleri 50-60 bin kadar gen sayımız olduğu söyleniyordu, bu sayı şimdilerde 15-20 bin ile ifade edilmekte ve gerçek gen sayısının daha az olduğu bildirilmektedir.

  Haziran-Eylül 2011 tarihleri arasında ABD’de Florida Eyaletinde, Florida Üniversitesinde Exchange Visitor olarak obezite üzerine bir projeye katılacağım. Daha önce bahsettiğim Tanrı Geni konusu ile ABD’de çalışma izlenimlerimi sizlerle paylaşacağım.

  Bir sonraki yazımızda görüşmek dileğiyle. Eleştiri ve önerilerinizi bekliyorum. Hoşçakalın, sağlıcakla kalın.        

YORUM YAP

Please enter your comment!
Please enter your name here

SON HABERLER

Gürcistan, Avrupa’nın en güvenli ülkelerinden birisi

Gürcistan; farklı doğası, kültürü ve tarihi zenginliği ile bilinen muhteşem bir ülkedir. Gürcistan'ın adı Aziz George'dan geliyor Gürcistan'ın İngilizce ismi "Georgia"nın kökeni kesin olarak bilinmese de,...

Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya

Anayasa Mahkemesi Başkanı Prof. Dr. Zühtü Arslan’ın görev süresinin 20 Nisan’da dolacak olması nedeniyle Anayasa Mahkemesinde Genel Kurul’da bugün başkanlık seçimi yapıldı. Genel Kurul’da...

Önce insan, sonra bakan

Ticaret Bakanlığı görevine başladıktan sonra yeni düzenleme ve başarılı çalışmaları ile kamuoyunun takdirini kazanan, “İhracatımızı yüksek teknolojili düzeylere çıkarma hedefindeyiz. İnovasyon, yatırım, üretim, katma...

Gümrük Muhafaza’dan 252 milyon lira değerinde kaçak eşya operasyonu

Ticaret Bakanlığı Gümrük Muhafaza ekiplerince Mersin ve Ankara'da gerçekleştirilen operasyonlarda, 252 milyon lira değerinde kaçak ticari eşya, makaron ve kıyılmış tütün ele geçirildi. Ticaret...

SON YORUMLAR

error: Content is protected !!