Tokat iline bağlı Niksar ilçesi tarihi ve tabii güzellikleriyle ve sıcak kanlı insanlarıyla güzel ilçelerimizden birisidir. Böyle bir ilçeye de sosyal aktivitesi yüksek olan ve halkla iyi bir iletişim kuran Kaymakam Uğur Turan yakışır. Gazetecilik mesleğim gereği Türkiye’nin değişik yerlerine gidiyorum. Oraların güzelliklerinden, ülkemiz ve milletimiz adına yapılan güzel çalışmalardan konu ediyorum. Ülkesi için çalışan belediye başkanı, kaymakam, vali gördüğüm zaman onların çalışmalarını kamuoyuna yansıtmak bana ayrı bir mutluluk ve sevinç veriyor. Onların çalışmalarıyla gurur duyuyorum. Çünkü yapılan çalışmalar vatanım ve milletim içindir.
Niksar’da kaldığım süre içinde Niksar’ı ve Niksar’ın güzelliklerini, Niksar Kaymakamı Uğur Turan’ın olumlu ve örnek alınacak çalışmalarını gördüm. Şimdiye kadar birçok kaymakam ve vali ile röportaj yaptım. Ama kaymakam Uğur Turan ile yaptığım röportajım bir başka idi. Yöneticilere mesaj yüklü bir röportaj oldu. Kaymakam Uğur Turan görevine son derece bağlı, ülkeye hizmet aşığı, görev yaparken her konuya hakim, her mekana uygun konuşan, devletimizi en iyi temsil etmek için üstün gayret gösteren bir devlet adamı vasfına sahiptir. Konuşmamız sırasında kaymakam ve yönetici olarak neler yapılması gerektiği üzerinde önemle durdu ve görevlerini yaparken çok dikkat etmelerinin gerekliliğini vurguladı.
Niksar Kaymakamı Uğur Turan’ın her yöneticinin örnek alması gereken, mesajlarla dolu sözlerini sizlerle paylaşmak istiyorum;
Sevgili vatandaşlarımızı Allah rızası için seveceğiz ve onlara güzel hizmetler edeceğiz. İşlerime halkımızın destekleri ve duaları ile devam ediyorum. Bizler vatandaşımızın hizmetkârıyız. Hasta gittiği zaman önce ilgi ve alaka görmek ister. İnsanın nefsi güzel şeyler duymak istiyor. Büyüklerimden öğrendiğim şey şudur; “büyüklerinizi, ülkenizi, milletinizi seviniz. Vatandaş merkezli kamu yönetimi çok önemlidir. Vatandaşlarımızı kucaklamaktan ve onların sorunlarıyla uğraşmaktan mutlu oluyorum. Akşam evime gittiğimde beni mutlu eden yegane şey; “Yapılan binalar değil, binalar yapılır ama, yapılan binaları onarmak önemli değil, kalpleri onarmak, kalpleri güzelleştirmek, ferahlaştırmak gerekir. Adaçayı kalplere ferahlık verir. Bu konuda adaçayı gibi olmak lazımdır.”
İnsanlar devlet dairesine rahatlıkla girebilir miyim? Beni kabul eder mi? diye düşünüyor. Bana yakın ilgi gösterir mi? Sonucundan da bana bilgi verir mi? Diye düşünüyor. Ben arkadaşlarıma diyorum ki işin sonucundan vatandaşıma bilgi verin. Çalışmada takım ruhu oluşturmak çok önemlidir. Bunu yapmaya gayret ediyoruz. Yüce dinimiz de halden anlayan, vefalı, sevgi dolu insan olun diyor.
Mevlana’nın sözlerini arkadaşlarımla paylaşayım diye bununla ilgili kitabı yanımdan ayırmıyorum. Mevlana şöyle diyor; “Sevgide güneş gibi ol, dostlukta, kardeşlikte akarsu gibi ol, hataları örtmede gece gibi ol, tevazuda toprak gibi ol, öfkede ölü gibi ol, her ne olursan ol; ya olduğun gibi görün ol, ya göründüğün gibi ol.”
Bu nedenle idareci; affedici, sevgi dolu, dirayetli, baba olacak, içten olacak, ölçüleri güzel olacak, Allah’tan korkacak samimi, ölünceye kadar samimi olacak, herkesi sevecektir, çok çalışacaktır. Bana kötü alışkanlıkları söylenen insanlarla ilgileniyorum. O insanlarla ilgilenildiğinde, o insanlar değişiyor. Belki bugünden yarına düzelmez, sabretmek gerekir.”