Tüm dünya’yı önemli boyutlarda etkileyen bir değişim sürecine girildiği herkes tarafından kabul edilen bir gerçektir. Bilgi, haberleşme ve ulaşım araçlarının sürekli gelişimi dünyayı bir köye çevirirken, siyasal dengeleri alt üst ettiği gibi ekonomik alanda da giderek sınırların ve mesafelerin anlamını yitirmesine neden olmaktadır.
Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT), 1985 yılında Türkiye, İran ve Pakistan arasında ekonomik, ticari ve kültürel işbirliğini geliştirmek amacıyla kurulmuş olan bölgesel bir kuruluştur.
EİT, 1964-1979 yılları arasında faaliyet gösteren Kalkınma için Bölgesel İşbirliği Teşkilatının (RCD Regional Cooperation for Development) takipçi kuruluşudur. Sovyetler Birliği’nin yıkılmasıyla diğer Türk Devletleri de bu örgüte dahil olmuşlardır. Bu çerçevede, 1992 yılında Afganistan, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan’ın katılımlarıyla 400 milyon insanın yaşadığı, 8 milyon kilometre karelik alanı kapsayan on üyeli bir örgüt haline gelmiştir.
EİT’in hukuki temelini oluşturan İzmir Anlaşması 14 Eylül 1996 tarihinde İzmir’de yapılan EİT Bakanlar Konseyi Olağanüstü Toplantısı’nda tadil edilmiş şekliyle imzalanmış ve bu çerçevede Teşkilat’ın yeniden yapılanma sürecinde büyük bir mesafe katedilmiştir.
Üye devletler, bölgesel kalkınmanın hızını artırmaya yönelik işbirliği içerisinde çalışmaktadırlar. Genç yaşına rağmen başarılı bir bölgesel örgüte dönüşen EİT; enerji, ticaret, ulaştırma, tarım ve ilaç kontrolünü de içeren öncelik alanlarında başlattığı projelerle uluslararası itibarını artırmaktadır.
Ekonomik İşbirliği Örgütü (ECO) 1985 yılında Türkiye, İran ve Pakistan arasında kültürel ekonomik ve ticari işbirliğini geliştirmek amacıyla kurulmuştur. Sovyetler Birliği’nin yıkılmasıyla diğer Türk Devletleri de bu örgüte dahil olmuşlardır. Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) olarak da bilinir. ECO’nun halen 10 üyesi bulunmaktadır, bu ülkeler: Türkiye, Pakistan, İran, Azerbaycan, Afganistan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Tacikistan ve Özbekistan’dır.
ECO üyeleri siyasi, kültürel, ticari ve ekonomik alanda işbirliğini hedeflemektedir. Hedefleri arasında 2015 yılına kadar serbest ticaret bölgesi oluşturmak da yer almaktadır. Hedeflerinden bir diğeri ise üyeleri arasında bir platform oluşturarak işbirliğini genişletmektir.
Örgüt’ün yapısı :
Bakanlar Konseyi: En üst düzey karar alma organı. Dışişleri Bakanlarından oluşur. Yılda bir kez toplanır. Sürekli Temsilciler Konseyi: Büyükelçiler, ve diğer üyelerden oluşur.
Bölgesel Planlama Konseyi
Sanayii ve Tarım Direktörlüğü
Ticaret ve Yatıırm Direktörlüğü
Enerji, Madenler ve Çevre Direktörlüğü
Ulaştırma ve İletişim Direktörlüğü
Ekonomik Araştırma ve İstatistik Direktörlüğü
Proje Araştırma Direktörlüğü
EİT’nin kuruluş amaçlarını şu şekilde özetlemek mümkündür:
Üye ülkelerde sürdürülebilir ekonomik kalkınmanın sağlanması,
Ticari engellerin kademeli olarak kaldırılması ve bölgesel ticaretin teşvik edilmesi,
Üye ülkeler arasında ve dış dünya ile ulaşım ve haberleşme altyapısının geliştirilmesi,
Ekonomik liberalizasyon ve özelleştirmenin sağlanması,
EİT bölgesinin tarımsal ve endüstriyel potansiyelinin verimli kullanımı,
Uyuşturucu ile mücadele,
Ekolojik denge ve çevrenin korunması alanında bölgesel işbirliği,
EİT bölgesindeki insanlar arasında tarihi ve kültürel bağların güçlendirilmesi ,
Bölgesel ve uluslararası örgütlerle ortaklaşa işbirliğinin geliştirilmesi.
Faaliyet Alanları
EİT’nin faaliyet alanları şunlardır:
Ticaret ve yatırım,
Ulaştırma ve telekomünikasyon,
Enerji, tabi kaynaklar ve çevre,
Tarım, sanayi ve turizm,
İnsan kaynakları ve sürdürülebilir kalkınma,
Proje, ekonomik araştırma ve istatistik ve
Uluslararası ilişkiler.
Asya ülkeleri ile Türk Cumhuriyetlerini biraraya getiren Ekonomik İşbirliği Örgütü toplantısı, 22-23 Aralık’ta İstanbul’da düzenlendi.
İstanbul, tarihinde üçüncü kez Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) 11. Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’ne evsahipliği yaptı. Zirve için İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad, Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev, Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani, Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahman, Kırgızistan Lideri Roza Otunbayeva, Afganistan Cumhurbaşkanı Hamid Karzai, Pakistan lideri Asıf Ali Zerdari, Kazakistan Başbakanı Kerim Massimov ve Türkmenistan Cumhurbaşkanı 1. Yardımcısı Tuvakmammed Japarov İstanbul’a geldi. Özbekistan ise ilk defa Türkiye’deki bir zirveye Büyükelçi düzeyinde katıldı.
Zirve sırasının Pakistan’da olmasına karşın, sel felaketi nedeniyle Türkiye’de yapılan 11’nci zirvede 2015’e yönelik hedefler belirlendi. Cumhurbaşkanı Gül’ün ev sahipliği yaptığı zirveye Irak, Suriye, Ürdün, Lübnan da misafir ülke olarak katılıyor.
Türkiye’nin, zirve toplantısında örgütün dönem başkanlığını üstlenecek olmasından büyük memnuniyet duyduğunu ifade eden Erdoğan, “Hiç kuşkusuz bölgemizin istikrarı, huzurun, barışın, işbirliği ve dayanışmanın daha da artırılmasından geçiyor” dedi. Hükümetinin 8 yıl önce ’dış politikada sıfır sorun” ilkesini benimsediğini ifade eden Erdoğan, bugün, bu çabalarının çok ciddi ve yararlı sonuçlar verdiğine, bölgesel işbirliklerinin çok geliştiğine ve bölge ülkelerinin hep birlikte kazandığına şahit olunduğunu belirtti.
Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın gerçekleştirilen 11’inci liderler zirvesinde önce dışişleri bakanları biraraya geldi. Türkiye’nin 3’üncü kez evsahibi olduğu zirvede 2015 hedefleri için yeni kararlar alındı.
Zirvede, 1 Ekim 2005’te Astana’da düzenlenen Bakanlar Konseyi Toplantısında kabul edilen Vizyon Belgesi’nde belirlenen hedeflerin ne kadarına ulaşıldığı ve önümüzdeki 5 yılda ne gibi ek önlemler alınması gerektiği masaya yatırılıdı.
Liderler ayrıca iklim değişikliği, enerji güvenliği, sürdürülebilir ve dengeli kalkınma, gıda güvencesi, yoksulluk ve açlığın giderilmesi, okuma-yazma oranının yükseltilmesi, kadın-erkek eşitliğinin sağlanması gibi küresel gündemi meşgul eden ekonomik ve sosyal sorunlar hakkında görüş alış verişinde bulunuldu. Zirve sonunda ayrıca, EİT çevresindeki ticaret, yatırım, tarım, ulaştırma, enerji, çevre, eğitim, sağlık, turizm, örgütlü suçlarla mücadele gibi çok çeşitli alanlardaki işbirliğinin güçlendirilmesine yönelik “İstanbul Bildirisi”ne imza atıldı. Dışişleri Bakanları Konsey Toplantısı ile başlayan toplantıda EİT Ticaret Anlaşması (ECOTA), EİT Serbest Ticaret Anlaşması, EİT Transit Taşımacılık Çerçeve Anlaşması (TTFA), EİT İşadamları İçin Vize İşlemlerinin Kolaylaştırılması Anlaşması, EİT Yatırımların Korunması ve Teşviki Anlaşması (APPI), EİT Kaçakçılık ve Gümrük Suçları Veri Bankasının Kurulması ve İşletilmesine Dair Anlaşma ile EİT Gümrük Alanında Karşılıklı İdari İşbirliği Anlaşması gözden geçirilecek. Ayrıca EİT Teknoloji Transferi Merkezi, EİT Bilim Vakfı, EİT Sigortacılık Şirketi, EİT Gıda Güvenliği Bölgesel Programı kapsamındaki Bölgesel Koordinasyon Birimi (RCU), EİT Veterinerlik Birimi (ECO-VECO), EİT Standardizasyon, Uygunluk Değerlendirmesi, Akreditasyon ve Metroloji Bölgesel Enstitüsü (RISCAM), EİT Lojistik Sağlayıcıları Dernekleri Federasyonu (ECOLPAF), EİT Doğal Afetler Risk Yönetimi Bölgesel Merkezi (ECORCRM), EİT Tohumculuk Derneği, EİT Suların Verimli Kullanılması Merkezi kurulması da görüşülecek. Öncelikli bölgesel işbirliği projeleri ve bu kapsamda Afganistan’ın yeniden imarı, gıda güvenliği, tarımsal biyoteknoloji, nanoteknoloji, demiryolu taşımacılığı, kaçakçılıkla mücadele görüşüldü.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül zirvenin açılışında, Türkiye’nin, bulunduğu coğrafyanın tamamına barış, güvenlik, istikrar ve refahın sağlanmasına büyük önem verdiğini belirtti.
Gül, etkin ve adil bir dünya düzenine giden yolun bölgesel alanda gerçekleştirilecek diyalog ve işbirliğinden geçtiğini söyledi.
Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül zirvede şöyle konuştu: “Coğrafyanın tamamında barış, güvenlik, istikrar ve refahın sağlanmasına büyük önem atfetmektedir. Bu doğrultuda bölgesel diyalog ve işbirliği mekanizmaları oluşturmaya, enerji, iletişim ve ulaşım gibi kapsamlı bölgesel ekonomik işbirliği projelerini hayata geçirmeye çalışıyoruz. Bölgemizde ekonomik işbirliğinin ve kalkınmanın desteklenmesinin sürekli ve kurumsallaşmış bir diyaloğu gerekli kıldığını düşünüyorum. Ayrıca etkin ve adil bir dünya düzenine giden yolun aynı zamanda bölgesel alanda gerçekleştirilecek diyalog ve işbirliğinden geçtiği kanaatindeyim. Bu anlayışla kurucu ülkelerden biri olarak EİT’e Türkiye olarak büyük önem atfetmekteyiz.”
Türk Dünyasının ve Türkiye’nin jeopolitik konumu ve tarihi misyonu bu ülkeye birçok sorumluluklar yüklemektedir. Kendisini, çevresini, komşularını ve dünyanın diğer devletlerini iyi analiz etmeli, iyi incelemelidir.