Yatılı İlköğretim Bölge Okulları ülkemizin inkar edemeyeceğimiz bir gerçeği. Kapatalım, dönüştürelim, birinci kademe öğrencilerini tamamen taşıyalım gibi söylemler ya da uygulamaların, çok da uygulanabilirliği yok. Bir ilçede öğrenci taşıma ihalesi yapıyorsunuz, ihaleye giren olmuyor, ne yapacaksınız? Ya da Karadeniz’de taşımanın yapılamayacağı köyler ve mezralar var, buradaki çocukları yaşı ne olursa olsun, nasıl eğiteceksiniz? Okulları dönüştürelim ya da 1.-5. sınıf öğrencilerinin tümü taşınsın demek ile olmuyor!
222 Sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanununun 9 uncu maddesinde; Nüfusun az veya dağınık olduğu yerlerde; köyler gruplaştırılarak, merkezi durumda olan veya durumu uygun bulunan köylerde ilköğretim bölge okulları ve bunlara bağlı pansiyonlar, gruplaştırmanın mümkün olmadığı yerlerde ise yatılı ilköğretim bölge okulları veya gezici okullar açılabilir. Gezici okullarda gezici öğretmenler görevlendirilir. Şehir ve kasabalarda, ihtiyaca göre yatılı veya pansiyonlu okullar kurulabilir, hükmü yer almaktadır.
Henüz dağınık yerleşim yerlerinin toplulaşmadığı ülkemizde, Yatılı İlköğretim Bölge Okulları 6-14 yaşındaki çocuklarımıza eğitim öğretim hizmeti vermeye devam edecektir.
Okul olmayan köylerde, çocuklar olmasa bile bu tür okullara ihtiyaç var. Bir şekilde ailesinin yanında eğitim öğretim görmesi mahsurlu çocuklarımızda var. Bunlar için var olan Sosyal Hizmetler Kurumunun bu hali ile bu hizmeti karşılaması zor görünüyor. Bu neden ile tekrar ifade ediyorum ülkemizin bir gerçeğidir, Yatılı İlköğretim Bölge Okulları
Ülkemizde 574 yatılı ilköğretim okulunda, 10.000’e yakın derslikte toplam 270.000 civarında öğrenci eğitim öğretim görmektedir. Milli Eğitim Bakanlığımız geçen yıl içerisinde İl’lerde Yatılı İlköğretim Bölge Okullarının sorunları ile ilgili okul müdürleri ile toplantılar düzenlemiştir. Gerçi sadece geçen yıl değil her öğretim yılı sonunda problemler ile ilgili bir şekilde raporlar düzenlenir. Önemli olan raporlar ve toplantılar düzenlemek değil, önemli olan çözüm için adımlar atmaktır. Bu öğretim yılı başında okulların fiziki yapılarının iyileştirilmesi için İl’lere büyük ödenekler gönderildi. Ayrıca, pansiyonlu okullara bayan yönetici öğretmen görevlendirilmesi yapılması hususundaki talimatı da önemsiyorum. Ama bunlar küçük adımlar daha radikal tedbirler alınmalıdır.
Bence; Yatılı İlköğretim Okullarının çözülmesi gereken en önemli sorunu belletici öğretmenliktir. İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinin 74.maddesinin a) bendi değiştirilmelidir. En büyük sıkıntı, bu okullarda derse giren öğretmenlerin gün boyu nöbet tutmamalıdırlar. Sabahtan nöbete başlayan öğretmen, ötekisi gün sabaha kadar görevli, sonra derse girmeye devam ediyor. İcapçı doktorlar en az 24 saat hastaneye uğramıyorlar. Bundan ne kadar verim alabilirsiniz. 3 güne bir, 4 güne bir nöbet geldiğini düşünün öğretmenin aile hayatı, sosyal hayatı bundan olumsuz etkileniyor. Bu ister istemez işini de etkiliyor. Çocuklarımız içinde aynı şey geçerlidir. 574 Yatılı İlköğretim Bölge Okulumuz var, bunlara 3 ya da 4 er tane Belletici öğretmen alınsa ki toplam da en fazla 2.000 gibi bir sayı yapar, bu da önemli bir problemi çözer diye düşünüyorum.
Nöbet tutan okul öğretmenlerine verilen 6 saatlik ücreti arttırmak ya da yöneticilere öğretmen yokluğunda nöbet tutturmak sorunu çözmez. Okul yöneticilerine nöbet tutturmak çok büyük bir yanlış olur. Bu kadar sırada bekleyen öğretmen adayları var, bunlardan bir kısmı hizmet içi eğitimden geçirilerek, belletici öğretmen olarak atanabilir. Bu şekilde daha fazla atama yapılarak, öğretmen adayları arasındaki işsizlik azaltılabilir. Belletici öğretmenler; öğrencilerin saat 15.00’ten sonraki zamanını planlayabilirler. Sonra, böyle bir uygulama gerçekleştirildiği takdirde, Yatılı İlköğretim Bölge Okullarının lojmanlarından öğretmen dışındaki personel, özellikle belletici öğretmenler yararlandırılır.
O zaman, öğretmenler Yatılı İlköğretim Bölge Okulu lojmanlarından yararlandırılmazlar. Öğretmen diğer okullardaki gibi görev yapar. Bütün gününü okul bahçesi içerisinde geçiren öğretmen ne kadar verimli olur? Yıllarca bu okullarda görev yapanlar var. Bu okullarımıza 10-15 yıllık öğretmenler atanmalı ve 5 yıldan fazla öğretmenler görev yaptırılmamalıdır. Bu okullarda görev süresi 5 yılı aşan öğretmenlerin yerleri değiştirilmelidir.
Yatılı İlköğretim Bölge Okullarının birçok sorunu daha vardır, diyebilirsiniz. Bence; en önemli ve çözülmesi gereken sorun “Belletici Öğretmenlik” sorunudur.