2010-2011 eğitim öğretim yılı bu hafta resmen başladı. Öğretmenler, okulları doldurdu.Her yeni başlangıç, taze ümitlerin filizlendiği dönemlerdir. Beklentiler vardır. Heyecan vardır. Bu öğretim yılında da temenni bir önceki öğretim yılına oranla çocuklarımızın/gençlerimizin daha başarılı bir öğretim yılını geride bırakmasıdır. Tüm çabalar bunun içindir. Öğrencilerimiz ne kadar başarılı olursa yarınlarımız da o kadar aydınlık olacaktır. Büyük Önderimiz Atatürk’ün dediği gibi “ Milli eğitim işlerinde kesinlikle zafere ulaşmak lazımdır. Bir milletin gerçek kurtuluşu ancak bu şekilde olur.”
Ülkemizde, öğretim yılının başlaması ile birlikte her yıl ki, klasik sorunlarımız da başlıyor. Taşımalı eğitim, yatılı ilköğretim bölge okulları, ülkemizin bir gerçeği olan birleştirilmiş sınıflı ilköğretim okullarına sahip olmamız, öğretimde başarının istenilen düzeye çıkmasını engelliyor. Eğitim sistemimizde de bunlar bir gerçek, çözümünü bilen beri gelsin! Bir eğitimci olarak tabii ki gönlümden geçen tüm öğrencilerimizin, 20 şer kişilik sınıflarda eğitim gördüğü birleştirilmiş sınıf, yatılı ilköğretim bölge okulları ve taşımalı eğitimin uygulanmadığı bir eğitim sistemine bir an önce kavuşmak. Ya da, bu problemlerin en aza indirgendiğini görmektir. 15 milyona yakın öğrencinin eğitim öğretim gördüğü bir ülkede bunları yapabilmek hiç de kolay değil. Geçmiş yıllara göre okullarımızın fiziksel imkânlarının daha iyi olduğu da bir başka gerçek. Ama iyinin daha iyisini arıyoruz. Çocuklarımızın eğitim öğretim gördüğü ortamlar ne kadar sağlıklı ve öğretime hazır olursa onların başarısı da o kadar artacaktır.
Velilerimizde artık daha bilinçli, eti senin kemiği benim diyen veli yok. Bence olmamalı da, canımızdan çok sevdiğimiz çocuğumuzu kasaba mı veriyoruz! Kasaba koyun verirken bile etini biz alıyoruz(!) Eti senin kemiği benim zihniyetiyle yıllarca yetişen çocuklarımızdan da yani bizlerden de çok şey de, olmadı. Uzaya çıkamadık. Eczanelerde Türkçe isim ile anılan bir tane ilaç yok. Arkadaşlar, disiplin için diyecekler ama ben okullarda disiplin olmaz, diyorum. Okullarda düzen olur. Bu düzende bildiğimiz katı düzen değil. Öğrencinin içinde bulunduğu duruma göre, öğrencinin yapısına göre değişen düzen.
Günden güne veliler eğitim öğretimin önemli bir parçası olduklarını daha iyi anlıyorlardır, diye düşünüyorum. Bu yılda velilerimiz; öncelikle çocuklarımızın, ders saati dışındaki zamanlarını iyi planlamalıdırlar. Okul, aile ve çevre işbirliği olmazsa öğretim başarısı sadece tesadüflere kalır. Çocukların zamanını çalacak, o kadar çok şey var ki! Özellikle, çocuklar arasında bir internet çılgınlığı var. Bunun ders zamanlarında önüne geçilmesi lazım. Burada velilere büyük görevler düşmektedir. Yine, çocuklarımızın davranışlarını takip etmeliyiz. Okullarda öğretmenlerimizi sık sık ziyaret edip, başarı durumunu değerlendirmeli ve neler yapılabileceğini öğretmenlerle paylaşmalıyız. Çocuklarımızın, gençlerimizin ancak bu şekilde öğrenim başarısı artar.
Her öğretim yılında olduğu gibi bu öğretim yılında da öğretmenlerimize büyük görevler düşmektedir. Çağın öğretmeni olmak için teknolojiyi kullanan, bilgiye ulaşma yollarını iyi bilen, çocuklara öğrenmeyi öğreten öğretmen olmak lazım. Çünkü çocuklar dünyadan, gündemden en az bizim kadar haberdar. Sadece bilgiyi çocuklara aktarmak yeterli değil. Artık, bilgiyi aktarmak önemli de değil. Bilgiye ulaşma yollarını öğretmek önemli. Çünkü iletişim çağında yaşıyoruz ve bilgi çok çabuk eskiyor. Önemli olan bilinen bilgilerden yeni bilgilere ulaşmayı ve öğretilen becerileri alışkanlık olarak, çocuklarımıza kavratmaktır. İşte bunları başarabildiğimiz takdirde, devletimizi, Atatürk’ ün işaret ettiği muasır medeniyetler seviyesine çıkarabiliriz.
Çocuklarımızdan, gençlerimizden beklentilerimiz ise planlı olmalarıdır. Hayat ile ilgili hedeflerinin olmasıdır. Hedefe ulaşmak için şimdiden planlı yaşamaya kendilerini alıştırmalıdırlar. Derslerine daha fazla zaman ayırmalarıdır. Sevgili öğrenciler; ne kadar emek ederseniz o kadar başarılı olursunuz ve size tavsiyem, bolca hayal kurunuz. Hayal kurduğunuz müddetçe başarılı olursunuz. Hayal kurmayı besleyende kitaplardır. Ne kadar çok kitap okursanız, o kadar çok hayal kurarsınız. Sizler okullarınızda başarılı olduğunuz takdirde milletimizin geleceği o kadar aydınlık olacaktır. Aileleriniz de o kadar mutlu olacaktır. Asıl sizler mutlu olacaksınızdır. Başarılı olmanın sonundaki hazzı duyacaksınız ve kişisel olarak yarınlarınız daha iyi olacaktır.
Bu düşüncelerle yeni öğretim yılının tüm öğrencilerimiz, velilerimiz ve eğitim çalışanlarımız için sağlıklı, başarılı ve huzurlu olmasını temenni ediyorum.