Cumartesi, Nisan 20, 2024
tr
Ana Sayfa EĞİTİM Ordu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Haluk Kefelioğlu: "Ordu Üniversitesi büyük...

Ordu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Haluk Kefelioğlu: “Ordu Üniversitesi büyük projeler üretiyor”

Haber-Röportaj: İlker ÇAKAN

  Ordu Üniversitesi; 2006 yılında kurulmuş ve Üniversitenin Kurucu Rektörü Prof. Haluk Kefelioğlu sayesinde özellikle aynı dönemde kurulan üniversiteler arasında bir yıldız konumuna gelmiştir. Ordu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.Haluk Kefelioğlu aynı dönemde kurulan üniversiteler arasında özellikle kampus konusunda bir ilki başarmıştır. Üniversitenin gelişmesi yönünde büyük gayret gösteren ve yaptığı uygulamalar ile başarı elde eden Rektör Prof. Haluk Kefelioğlu Ordu’da “Dilimizi koruyalım, dilimizi kirlilikten koruyalım, Türkçe yazalım, Türkçe konuşalım” kampanyası başlatmıştır.

  Üniversitenin hazırlamış olduğu bina ve kampus yapımı ile ilgili projesi DPT tarafından tüm üniversitelere örnek gösterilmiştir. Ordu Üniversitesi yaptığı örnek projelerle yörenin geleceğine ışık tutmakta ve bilimsellik anlamında da görevini en iyi yapmaya çalışmaktadır. Ordu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Haluk Kefelioğlu “Ordu Üniversitesi” konulu yaptığım röportajda şunları söyledi;

Öğrenci kulübü olmayan Ordu Üniversitesinin şu anda 26 tane öğrenci kulübü vardır

  “Ordu’ya ilk geldiğimde bir swot analizi yaptırdım. Bilimsel olarak mevcut durumları ortaya çıkardık. Nelere sahibiz, olanaklarımız ve hedeflerimiz nelerdir onları tespit ettik. Bu durumu resmi kurumlara ve tüm sivil toplum örgütlerine anlattık. Belediye ve İl Genle Meclisine anlattık. Kendilerine biz böyle bir üniversite bulduk dedik. Bu üniversitede yapacağım şunlar, 4 yıllık rektörlük görev sürem bittiğinde de ulaşacağım hedef şudur dedim. Böylece kendimize bir hedef projeler ortaya koyduk. Hedef projelerimiz içinde amaçlarımıza ulaşıp, ulaşamayacağımızı kontrol etmek durumundaydık. Söz verdiğim her şeyin en az iki katını 3  yıl sonucunda elde ettik. Göreve başladığımda üniversitenin; 4 fakültesi, 2 meslek yüksek okulu,1 tanede yüksek okul vardı. Bugün ise geldiğimiz noktada;8 tane fakülte, 6 tane meslek yüksekokulu, 3 tanede yüksek okul, bunun yanı sıra Sosyal, Sağlık ve Fen Bilimleri Enstitülerimiz mevcuttur. Öğrenci kulübü olmayan Ordu Üniversitesinin şu anda 26 tane öğrenci kulübü vardır. Bu kulüplerin bütün ihtiyaçları karşılanmış durumdadır. Her öğrenci kulübümüz yılda iki defa Ordu halkına sanatsal, bilimsel, kültürel yönlerini güçlendirme adına ürün vermek zorundadır.

 
                                           
                                                  Ordu Üniversitesi  Rektörü
                                                   Prof. Dr. Haluk Kefelioğlu
 
Ordu Üniversitesinde biz aslında bir devrim yaptık

  Dün nerdeydik, bugün nerdeydik diye baktığımızda öğrenci sayımızda  % 68 oranında başarı sağlanmıştır. Beş binlerde aldığımız öğrenci sayısını, bugün 8.500-9.000’e getirdik. Öğretim elamanı sayısındaki artışımız ise % 160’dür. Başlangıçta 102 kişi olan öğretim elamın kadrosunu bugün 172’ye çıkardık. Devletin personel piyasası gereği personel sayımızdaki artış azdır ve bunun oranı ise  % 161’dir. Personel sayımızı 97’den, 157 ‘ye çıkardık. Başlangıçta geçici işçi hemen hemen yok gibiydi. Geçici işçi sayısında müthiş bir artış sağlamışız. Hatta üniversitenin hiçbir güvenlik personeli yoktu ve toplam 11 taneydi.Şu anda üniversitemizin 65 tane güvenlik personeli vardır. Ordu Üniversitesinde biz aslında bir devrim yaptık. Ordu bunun şu an farkına varmayacak. Arkadaşlarıma şöyle diyorum;  yaklaşık 10 yıl sonra Ordu halkı ya diyeceki, Allah bu rektörden razı olsun iyi bir temel attı ve iyi bir üniversite oluşturdu. Ya da bizim hakkımızda çok kötü konuşacaklardır. Ama bizim hakkımızda iyi konuşulsun istediğimiz için bütün şartlarımızı öve enerjimizi zorlamaya başladık.

Karadeniz Bölgesinde kurulan üniversitelerin hiçbirinin yapamadığı bir şeyi yaptık

  Bizimle beraber kurulan özellikle Karadeniz Bölgesinde kurulan üniversitelerin hiçbirinin yapamadığı bir şeyi yaptık. Yerleşik Üniversitemiz ve 920 dönümlük bir kampüs alanımız vardır. İlk geldiğinde dağınık bir üniversiteydi. Ünye’den, Mesudiye’ye kadar geniş bir alana yayılan dağınık bir üniversite vardı. Bina anlamında zorlamalarımız var ama mevcut binalarımızın hepsini bir kampüse toplasak çok ciddi bir kampüs olabilirdi Ama dağınık durumdayız. Şehrin değişik yerlerinde dağınık olabilmenin tamamen dezavantajları vardır. 1-Şehir size artık deniz bitti dediği zaman üniversitenin gelişimi durur. Gelişimi duran bir üniversitede, üniversite olmaz. Bilimin gelişmesi doğrultusunda, üniversite gelişmek zorundadır. Şehre göre gelişirseniz; bilimin gelişmesine değil, şehrin gelişmesine bağlısınız.2- Şehir üniversitesi olduğunuz zaman; şehirde bulunan eski devlet binaları fakülte binalarına çevriliyor. Böyle yerleri fakülteye çevirmek çok zordur. Öğrencilerin mekânsal alanlarını ve hocalarımızın mekansal ve bilimsel alanlarını yaratmak oldukça zordur. Üniversite demek, kültürlerin kaynaştığı yer demektir.

Yerleşik alanda kurulan bir üniversiteyiz

  Türkiye’nin her yerinden üniversiteye öğrenci geliyor. Bu öğrenci arkadaşlarımız bir araya gelip ortak üniversite kültürü yaratacaklar. Üniversite olarak şehirin değişik dağıldıysak, bu durumda ortak kültürü yaratmak şansı olmayacaktır. Bunun bilincinde olarak bu konuda hatta Türkiye’de yeni kurulan üniversiteler arasında biz ilkizdir. Ordu Belediye Başkanımızın da gayretleriyle de yerleşik alanda kurulan bir üniversiteyiz. Yerleşik alanı oluşturduk. Bu alanda yeni yerleşkemizi yükseltiyoruz. Yerleşkenin faydası şudur; 1-Öğrenciler bir arada olacak, ortak bir üniversal, Ordu Üniversitesi kültürü oluşacaktır. 2-Kaynaklardan daha rantabıl kullanacağız. Her dağınık birime bir personel verilmesi gerekirken, yerleşik alanda daha az personel kullanılacaktır. Otak bir kantin, kütüphane, yemekhane ile çok sorunu çözeceksiniz ve ancak bunlar öğrencilerimizin ihtiyaçlarına cevap verecek nitelikte çok güçlü olacaktır.Daha önce üniversite kampus alanında 4 yıl sonra 3 bina kurulması sözü vermiştik.Ancak şu anda kampus alanımızda 6 tane binamız yükseliyor.Bu binalardan birisi biterek buraya ziraat fakültesi taşındı. Diğer bir binada aynı anda bitmesi gerekirken ilgili muteahhitimizin iflası etmesi sonucu süre 8 ay uzadı. Şimdi binanın yapım çalışmaları hızla devam ediyor ve yükselmeye devam ediyor. Fen ve Edebiyat Fakültesi olacak olan bu bina bize on birinci ayda teslim edilecektir.

Türkiye’nin ilk modern ve örnek gösterilebilecek bir kapalı spor salonu

  Diğer taraftan Eğitim Fakültemizin binasının temeli atıldı. Bu bina 12.000 metrekare bir alanı kaplayacaktır. Daha ileri tarafta şu anda Tıp Fakültesi Morfoloji binamızın temeli atılıyor. Burada 13.000 metrekare bir yerimiz vardır. Diğer taraftan; 1.000 kişilik ve hareketli tribünleri olacak olan Türkiye’nin ilk modern ve örnek gösterilebilecek bir kapalı spor salonunun temeli yakında atılacaktır. Bunun yanında da temeli atılan Bedeneğitimi Spor  Yüksek Okulunu yapacağız. Böylece Türkiye’de örnek gösterilebilecek binalar yapmaya çalışıyoruz. Ordu’nun hayırsever vatandaşı Engin Karlıbel Kredi ve Yurtlar Kurumuna yaklaşık 14 dönümlük bir arazi bağışladı. Bu arazi üzerinde son derece modern 1.000 kişilik sinema, tiyatro salonu ve alışveriş merkeziyle,  konforu içeren birer kişilik odalar olacak olan  bu binanın yakında temeli atılacaktır. Böylece Üniversite kampüsümüzü bir şantiyeye çevirdik. Buradan şunu söylüyorum. Beş yıl sonra bu kampüsü tanımak çok zorlaşacaktır. Bunun dışında kampüsümüzün tüm alt yapı projelerini bitirdik. Kampüsümüzün bulunduğu yerde taban suyu yüksektir.Binalırmızı yaptıktan iki yıl sonra onarıma almak istemiyoruz. Çünkü içinde öğrenci olacak; bu nedenle sağlam , örnek binalar yapmak isityoruz.Bir devremde yıkılacak binalar yapmak istemediğimiz için,bu nedenle teknolojinin en son modelini uyguluyoruz.

 
                                          
                                           
                                                    Ordu Üniversitesi  Rektörü
                                                    Prof. Dr. Haluk Kefelioğlu
 
Bu yıl yapabileceğimiz en güzel işlerin ikisini yapıyoruz

  Burada kazıklama sistemi ile bina yapıyoruz. Fen ve Edebiyat Fakültesi binamızın temeline her biri 16 m uzunluğunda 1.313 tane kazık çakıldı. Bu da 24 km. demektir. Böylece Fen ve Edebiyat Fakültesi binası 24 km.lik kazıkların üzerine oturtuldu. Eğitim Fakültesi binasını yaklaşık 2.000 kazık üzerine oturtuluyoruz ki bu kazıkların her biri 21 m. uzunluğundadır. Bu binanın temeline de 43-44 km. boyunca kazık çakıldı ve bina bu kazıkların üzerine kuruldu. Bütün binalarımızı kazıklıyoruz. Bu kazıkların maliyeti yüksek oluyor ama üniversitenin yüzyıllara düşünürseniz, maliyeti bunun yanında hiçbir şey kalacaktır. Bu binalar 1-2 yıl sonra onarım istemeyecektir ve 7 şiddetindeki depreme de dayanıklı hale gelmiştir. Bu nedenle örnek binalar yapmak istiyoruz. Çünkü bu anlamda hedefimiz öncülük yapabilmektir. Bu yıl yapabileceğimiz en güzel işlerin ikisini yapıyoruz. Eskiden kurulan üniversitelerde üç tane madde vardı. 1-Hocalarımıza bilimsel cihazlar alınırdı. Bunları kendileri saklar, odalarına kilitlerler ve başkalarının kullanmasına izin vermezlerdi.

Devlet Planlama Teşkilatına 5 trilyonluk bir proje sunduk

  Biz bunu bildiğimiz için, bu konuda ne kadar erken başlarsak bizim için o derece önemlidir. Bu nedenle Devlet Planlama Teşkilatına 5 trilyonluk bir proje sunduk. Projemiz ne mutlu ki kabul edildi. Bu projenin bu yıl ihalesini bitirip Eylül ayında temelini atıyoruz ve 2.000 metrekare alan üzerine bir merkezi araştırma laboratuarı kuruyoruz. Bu yaklaşık 2 trilyonluk bir yapıdır. Bunun içerisine de 3 trilyonluk cihaz alacağız. Böylece hocalarımız artık cihazlara sahip çıkmayacak ve cihazlar artık üniversitenin malı olacaktır. Hocalarımız ve arkadaşlarımız bütün bilimsel çalışmalarını bu mekanlar içerisinde yapacaklardır. Böylece ekonomik davranacağız. Herkese ayrı cihazlar aldığınız zaman ekonomik zararlar görüyorsunuz. Hocalarımız bir arada bilimsel çalışma yapacakları için ortak çalışmaları bu yolla yürüteceklerdir. Eski üniversitelerdeki aksaklıkları değil, güzellikleri buraya taşımak istiyoruz. 2-Ordu Belediyesi Bülbül Deresinin yanında eski buzhaneyi Üniversiteye bağışladı. Buraya bilim merkezi yapacağız. Projeleri çiziliyor ve bu yıl inşallah yaparız.

Uzay Araştırmaları Merkezi

  Yapılacak bu binanın alt katında bir bilim evi, üste gökyüzü araştırma yeri, en üst katta ise bir teleskop olacak. Öyle bir bina tasarlıyoruz ki bu bina Ordu’nun simgesi olacaktır. Ordu’daki lise ve ilköğretim çağındaki öğrencilerin bilimsel düşüncelerini tamamen değiştirecek, onları bilime çekebilecek bir merkez olacaktır. Bu düşünce benim hayalimdi ve bunu gerçekleştiriyoruz. Buranın ziyaretçi sayısı iddia ediyorum yıllık 20.000’den aşağı düşmeyecektir. Ordu denildiği zaman akla gelebilecek ilk üç yapısından birisini yapmayı planlıyoruz. Yapılacak bu Uzay Araştırmaları Merkezini ilköğretim ve lise öğrencilerine açarak yapacağız. Onları bilimle ilköğretim ve lise çağında tanıştıracağız ve bilimi sevdireceğiz. Bu benim bırakmak istediğim bilimsel projelerimden birisidir. 3-Eskiden kampüsler ve yerleşkeler kurulurken Rektörlerin inisiyatifine bırakılmıştı. Örneğin bir Eğitim Fakültesi binası yapılırken Rektör Bey boş araziye bakardı ve buraya bu binayı yapalım derdi. Bu düşünce ile çarpık yerleşkeler olurdu. Biz böyle yapmadık. Kampüs seçme kararımızı aldığımız gün, şehir plancılarına kampus projesi çizdirdik. Bunların çizdiği kampüs projesini aldık, Devlet Planlama Teşkilatına gittik ve onaylattık. Şehircilik planlarına tam uyan, uyumluluk gösteren bir üniversiteyiz. Tam anlamıyla modern bir yerleşke alanı ve kampüsü  olan bir üniversitedir. Bu planı DPT onayladığı için kimse bunu değiştiremeyecektir ve olduğu gibi devam edecektir.

“Ordu Üniversitesi Cumhuriyet Kampusu 2008-2023 Yılları Gelişim Planı” projesi

  “Ordu Üniversitesi Cumhuriyet Kampusu 2008-2023 Yılları Gelişim Planı” projesini DPT’ye 2007 yılında sunduk ve 2008 yılında kabul edildi. Kurulacak kampüsler rektörlerin keyfiyetine bırakıldığı zaman çarpık kampüsler meydana geliyor ve alt yapı problemleri de hat safhalara çıkıyor. Onun için biz kampus konusunda şehir planlamacılarıyla anlaştık. Şehir planlamacılarına bir kampus yerleşim planı çizdirdik ve yaklaşık 350 dönümü 15 yıllığına planladık. 236 sayfalık ve 15 yıllık 2008-2023 yılları arasındaki  Ordu Üniversitesi Cumhuriyet Kampüsü Gelişim Planında hangi üniversitemizin hangi yıl temeli atılacak, hangi yıl projesi çizilecek, hangi yıl inşaatı yükselecek, 15 yıl boyunca tahmini öğrenci sayısındaki artış, tahmini personel sayısındaki artış, tahmini hoca sayısındaki artış nerdeyse bir doktora tezi olabilecek titizlikte hazırlandı. Bu çalışma 2007 yılında Mayıs ayında başladı ve çalışma 6 ay devam etti. Bu DPT’ye sunduğumuz ilk çalışmadır. Bu Türkiye’de yapılan ilk çalışmadır. DPT bize dediki hocam bu çalışmalarınızı alıp, elektronik ortamda diğer sizinle birlikte kurulun ve kurulacak olan üniversitelere örnek olarak gösterip, böyle bir proje hazırlayıp bize gelin dersek ne dersiniz dediler. Bizde buna evet dedik. Bu projemiz DPT tarafından bizimle birlikte kurulan ve daha sonra kurulan tüm üniversitelere yollandı. Biz bir örneklik yaptık.  

 
                                              
                                        Ordu Üniversitesi Cumhuriyet Kampusu
                                                2008-2023 Yılları Gelişim Planı
 
Bu projemiz DPT tarafından Türkiye’de örnek gösterildi

  Böylece bu projemiz DPT tarafından Türkiye’de örnek gösterildi. Bu projeyi yapmaktaki amacımız şuydu; Biz doğru bir üniversite kuruyoruz ve yüzyıllara dayanan bir üniversitenin temelini atıyoruz. Ordu Üniversitesi inşallah 10 yıl sonra bu üniversitenin kurucu rektörünü ve ekibini hayırla anar ve amacımızda odur. Bütün gücümüz, enerjimiz ve varlığımızla Ordu Üniversitesini yüceltmek ve taçlandırmak için buradayız. Var gücümüzle çalışıyoruz. Engeller ve sıkıntılar oluyor ama hiç umursamıyoruz. Bizim tek gücümüz Ordu’nun o güzel insanlarının bizi yolda gördüklerinde sırtımıza vurmaları, bize güç vermeleri, gözleriyle bizi desteklediklerini ifade etmeleri, vücut diliyle bize ifade etmeleri ve çalışmalarımızda biz arkamızda her zaman o gücü görüyoruz. O gücün farkına varmasak, o gücü hissetmesek bu kadar çalışamayız.

Üniversite öğrencimize ve gençliğimize güvenmek zorundayız

  Atatürk büyük önderdir. Hepimizin ufkunu açan ve onun izinden giden bir üniversite oluşturmaya çalışıyoruz. Elimizden geldiği kadar ona layık olmaya çalışıyoruz. Ordu Üniversitesi büyük projeler üretiyor. Bu büyük projeleri; sanatsal, kültürel ve bilimsel faaliyetler olarak üç kısım altında inceleyebiliriz. Sanatsal ve kültürel faaliyetleri bilimsel faaliyetlerden ayrı tutarak yapacak olursak, buraya bizim geldiğimizde hiç öğrenci kulübü yoktu. Biz göreve başladıktan sonra 26 öğrenci kulübü kurduk ve kendilerine yılda 2 defa faaliyet yapmayan kulüp kapanır dedik. Bütün kulüplerimiz; ne istediler, ne ihtiyaçları varsa,  tüm alt yapısını sağladık. Üniversite öğrencimize ve gençliğimize güvenmek zorundayız. Biz gençliğimize güveniyoruz. Onların önünü açıp, yetki ve sorumluluk veriyoruz. Bu anlamda öğrencilerimiz bizim hiç yüzümüzü kızartmıyorlar ve etkinliklerini yapıyorlar hatta günde 2-3 etkinlik yapıyorlar. Ben bu faaliyetlere yetişemiyorum. Ordulular üniversitemizin her gün bir etkinliğini görüyorlar. Üniversite olarak öğrenci faaliyetleri dışında diğer kültürel faaliyetlerde bulunuyoruz. Normal yaptıklarımızı söylemiyorum. Üniversite olarak 3 projeyi hayata geçirdik.

“Dilimizi koruyalım,  dilimizi kirlilikten koruyalım,

Türkçe yazalım, Türkçe konuşalım” kampanyası

  Bunlardan birisi dil ve dil önemlidir. Çünkü dil bizi var eden bir unsurdur. “Dilimizi koruyalım, dilimizi kirlilikten koruyalım, Türkçe yazalım, Türkçe konuşalım” kampanyasını yürüttük. Bunun üçüncü panelini yapacağız. Bu nedenle dil konusunda bir çadır kurduk ve Ordu halkına 5.000 tane kitap dağıttık. Dil kirliliğinin önüne geçmek için belediyelere müracaat ettik. Size Türkçe tabela gelirse belediye parası almayın, yabancı dilde tabela gelirse bunun iki katını alın dedik. Bunun üzerine 14 belediyemiz bu kampanyayı destekleyerek Türkçe tabela kullanan işyeri sahiplerinden belediye harcı almamaya başladılar. Türkiye’deki en büyük kirlilik tabela kirliliğidir. İkinci projemiz.”Ordu değerleriyle buluşuyor” projesidir. Ordu’nun sanatta, kültürde yetiştirdiği insanlarını, değerlerini Ordu’ya getirip, Ordu’lularla tanıştırıyoruz. 3-Üçüncü büyük projemiz ise turizmdir. Ordu, turizm kenti olacak deniliyor ama turizm kenti olmanın koşullarını yerine getirmek lazım. Bunu öğretebilmek içinde iki türlü kampanya yürütüyoruz. Birincisi turizm kenti olma yolunda Ordu kampanyasında turizmle ilgili bütün insanları getirerek konuşturuyoruz. Konuşulanları da 5.000 kitapçık haline getireceğiz ve halka dağıtacağız. İkinci yaptığımız yayla kampıdır. Türkiye’deki tüm üniversitelerdeki öğrencileri 5 günlüğüne yaylalara çıkarıyoruz ve burada kamp kurduruyoruz.

Üniversitemizi ve yaylalarımızı insanlara gösteriyoruz

  Bütün ihtiyaçlarını kendimiz karşılıyoruz. Üniversitemizi ve yaylalarımızı insanlara gösteriyoruz. Göstermeden hiçbir şey olmuyor. Biz yılda 2.000 kişiye Ordu’yu tanıtıyoruz. Sportif faaliyetlerimiz ise bu yıl Üniversiteler arası 2.lig  futbol ve voleybol şampiyonasını Ordu’da yaptık.Türkiye Üniversitelerarası Tekvando Şampiyonasını Ordu’da yaptık  ve 700 konuk ağırladık. Türkiye üniversitelerarası Halk Oyunları Horon Dalı yarışması Ordu’da yapıldı ve Ordu’da 500 kişiyi ağırladık. Bu insanlar Ordu’da otel bulmakta zorlandılar. Bunların hepsi birer turizm hareketi, Ordu’yu tanıtma hareketi, Ordu’nun turizmini kalkındırma hareketidir. Bu anlamda üniversite üzerine düşeni yapacaktır. Ordu’nun yapması gerekenleri Üniversite söyleyecektir. Örneğin Ordu’da Kültür ve Turizm Bakanlığına kayıtlı 200 tane oda vardır. Böyle bir turizm kenti olunamaz. O nedenle biz belediyeler, valiliklerle ilişkiye geçip, turizm alanları oluşturma konusunda işler yapacağız. Yeni kurulmuş 4 yılık bir üniversite olup, ben atanalı 3 yıl oldu. Pek çok eksikliğimiz var ama bu eksikliklerimiz yanında Ordu’ya bir şeyler vermenin görevinin bilincinde olarak Ordu’da elimizden geleni; bilim, sanat, kültür, turizm, sporda yerine getirmeye çalışıyoruz. Ordu Üniversitesi YÖK izin verirse bu yıl  5 tane birimini  faaliyete geçirecektir. Bu yıl Ordu Üniversitesinin atılım yılıdır ve bunun altını çiziyorum. YÖK izin verirse; bu yıl Tıp Fakültmize öğrenci alıp, Tıp Fakültesi Hasbtanemizi açacağız. Diş Hekimliği Fakültesine bu öğrenci alıp, Diş Hekimliği hastanemizi açacağız. Güzel Sanatlar Fakültemize, Konservatuarımıza, Bedeneğitim i Spor Yüksek Okuluna öğrenci alacağız.

Yayla mimarisine uygun oteller yapmak gerekir

  Bu konuları YÖK’e sunduk ve YÖK izin verirse öğrenci alacağız. Biz elimizden gelen tüm alt yapımızı tamamladık ve sadece YÖK’ün kararını bekliyoruz. Bu zaman kadar küçük bir üniversiteydik. Bu birimlerimizin açılmasına YÖK izin verirse orta büyüklükte bir üniversite olacağız. Bu nedenle Ordu Üniversitesinin önü açıktır ve kimse tutmayacaktır. Ancak YÖK bu fakülte ve yüksek okullarımızın açılmasına izin verirse? Bu yıl atılım yılıdır. Yayla turizminin gelişmesi alt yapıya bağlıdır. Yaylanın doğal güzelliklerini bozmadan, asla dejenere etmeden, hatta betonlaştırmadan yolları kesinlikle yapılmalıdır.Eskiden Trabzon- Uzungöl’ çok giderdim. Geçen yıl gittiğimde gördüm ki Uzungöl’ün etrafını betonlaştırmışlar. Böyle betonlaşmalara izin vermemiz lazım. Alt yapıyı geliştirmemiz lazım. Yayla mimarisine uygun oteller yapmak gerekir.Turist bunu ister, turist yabani ortamı ister.Turist ihtiyaçlarını karşılayacak, ancak göreceği vahşi doğa olacaktır. Ben eskiden yaylalara giderdim, şimdi ise gitmek istemiyorum.”

  1. Sizinle övünüyoruz…
    Sayın Rektörüm,
    Yaptığınız çalışmaları Ordu halkı olarak yakından takip ettiğimizi bilmenizi istiyorum. Yaptığınız bu birbirinden değerli fedakarca çalışmalarınızdan dolayı sizi kutluyor, çalışmalarınızın başarıyla devamını diliyorum… İyi ki sizin gibi bir Rektöre sahibiz. Saygılarımla…

YORUM YAP

Please enter your comment!
Please enter your name here

SON HABERLER

Gürcistan, Avrupa’nın en güvenli ülkelerinden birisi

Gürcistan; farklı doğası, kültürü ve tarihi zenginliği ile bilinen muhteşem bir ülkedir. Gürcistan'ın adı Aziz George'dan geliyor Gürcistan'ın İngilizce ismi "Georgia"nın kökeni kesin olarak bilinmese de,...

Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya

Anayasa Mahkemesi Başkanı Prof. Dr. Zühtü Arslan’ın görev süresinin 20 Nisan’da dolacak olması nedeniyle Anayasa Mahkemesinde Genel Kurul’da bugün başkanlık seçimi yapıldı. Genel Kurul’da...

Önce insan, sonra bakan

Ticaret Bakanlığı görevine başladıktan sonra yeni düzenleme ve başarılı çalışmaları ile kamuoyunun takdirini kazanan, “İhracatımızı yüksek teknolojili düzeylere çıkarma hedefindeyiz. İnovasyon, yatırım, üretim, katma...

Gümrük Muhafaza’dan 252 milyon lira değerinde kaçak eşya operasyonu

Ticaret Bakanlığı Gümrük Muhafaza ekiplerince Mersin ve Ankara'da gerçekleştirilen operasyonlarda, 252 milyon lira değerinde kaçak ticari eşya, makaron ve kıyılmış tütün ele geçirildi. Ticaret...

SON YORUMLAR

error: Content is protected !!