Perşembe, Kasım 21, 2024
tr
Ana Sayfa GENEL Bin ülkeli bir dünya

Bin ülkeli bir dünya

     1555 tarihinde yapılan Ausburg Antlaşması sonunda Avrupa, imparatorluk jeopolitik düşünce ve uygulamalarına alternatif olarak siyasi bakımdan güçlü ulus devlet anlayışı ve sekülerlik ilkesini yeni bir nizam olarak uygulamaya başladı. Bunun siyasi bakımdan en büyük sonucu imparatorlukların sonunu hazırlayan Fransız Devrimi düşünce akımlarına temel teşkil etmesi oldu. Bu gelişme başta 20 ayrı ırk ve 21 ayrı dilin konuşulduğu çokuluslu Osmanlı İmparatorluğunun yıkımına zemin hazırladı. Birinci Dünya Savaşıyla birlikte Almanya, Avusturya- Macaristan ve Osmanlı imparatorlukları tarihe karıştı.

     Endüstri Devrimi sonucu zengin uluslar 1800’lü yıllar boyunca üretim fazlası ürünleri için pazar arayışı içine girdiler. Aranan pazar sömürgecilik yoluyla bulundu. Yeni sömürgeler doyurulması gereken yeni nüfuslar demekti. Buharlı trenler nakliyede büyük kolaylık sağladı yüklü miktarda mal uluslararası pazarda dolaşma imkanına kavuştu. Zincirleme olarak artan talep üretim için hammadde gereksimini artırıyor. Hammadde gereksinimi sömürülecek yeni coğrafyalar bulmayı zorunlu kılıyor. Bunun sonucu Birinci Dünya Savaşı’nın başlangıcında dünyadaki karaların %84’ü Avrupalıların işgali yada denetimine girmişti. Birinci Dünya Savaşı’nın hemen arkasından dünya yeniden şekillendiriliyor. Yeni bir dünya, yeni bir düzen kurulması için temeller atılıyor. Birinci Dünya Savaşını bitiren antlaşmalardan memnuniyetsizlik duyanlar kısa süre sonra dünyayı tekrar ateş topu haline getirdiler. İkinci Dünya Savaşı sonrası ise yaklaşık 50 yıl iki kutupla dünya ve soğuk savaş denen olgu yaşandı. Ardından üçüncü bin yıla küreselleşme damgasını vuruyor. Her kelimenin önünde ya da arkasında ‘’küresel” var. Küresel Terör, Küresel Isınma, Küresel Ekonomi, Pazarın Küreselleşmesi v.s. Peki Küreselleşme kime hizmet ediyor? Küreselleşme ne manaya gelmektedir?

    Küreselleşmenin amacı; ulus devletleri küçük parçalara bölmek, kolay yutulur lokmalar haline getirmektir.”… eğer dünyayı tek pazarlı bir dünya haline getireceksek, parçaları küçük olmalı… bin ülkeli bir dünya, ulus devletin ötesine geçmeyi belirten bir mecaz”… John Naisbitt böyle yazıyor. Bu günün 200 ülkeli dünyası küreselleşme önünde engel olarak görülüyor.

     Fransız devriminin getirdiği milliyetçilik fikirlerinin eseri olan ulus devlet bugün mal ve hizmet dolaşımının önünde engel olarak gözükmektedir. Dün İnsanlığın kurtuluşu için bir yeni reçete olarak sunulan milliyetçilik küreselciler(uluslar üstü sermayedarlar) için bu gün tü kaka durumundadır.

    Mevcut düzende dünya nüfusunun  %2 ‘si dünya servetinin %60’ına hükmetmektedir. Uluslararası şirketler dünya ticaretinin %70’ini kontrol ediyor. Ancak bu yeterli değil, nasıl ki susamış birisi deniz suyundan içtikçe daha çok susar, bunlarda sömürdükçe daha çok sömürmek istiyorlar.”Yeni Feodal Lordlar’ın ne denli güçlü olduklarını, ulusların kimliklerini kaybetmemek için nedenli direnebileceklerini kuşkusuz zaman gösterecek”Alev Alatlı bu şekilde özetliyor ve  yenidünya düzeninin yeni bir toplumsal mühendislik projesi olduğunu söylüyor. Yeni düzen mevcut düzeni baş aşağı ediyor. Siyasi ve ekonomik yapıyı zorlayıp, sınırları kaldırıyor, ulus devletin cenaze merasimi için hazırlık yapıyor. Ardından kontrolü uluslararası şirketlere devrederek, dünyanın kontrolünü zengin bir gruba teslim ediyor. Öte yandan 200 ülkeli bir dünya büyük lokma olarak görülüp, etnisite ve inanç temelli ayrılıklar körüklenerek, yenilir yutulur bir dünya hedefleniyor. Böyle bir konjonktürde bize uyanık olmak düşüyor…

    Dostça kalın.

 

YORUM YAP

Please enter your comment!
Please enter your name here

SON HABERLER

Ticaret Bakanlığı’nın; döner, iskender, hamburger’de gramaj bilgisi denetimleri

Ticaret Bakanlığı; döner, iskender, hamburger’de gramaj bilgisi denetimlerine başladı.Ticaret Bakanlığı’nın konuya ilişkin yazılı açıklaması şöyledir; “Perakende olarak satışa sunulan mal ve hizmetlere ait fiyat etiketleri,...

Gürcistan-Acara “Gandagana” Festivali

Gürcistan-Acara Özerk Cumhuriyeti Başkenti Batum’da Avrupa Meyanında 22-23 Kasım tarihleri arasında “Gandagana" Festivali düzenlenecektir. İki gün boyunca Acara köylerinin varlığı ve yaşamı misafirlerin önünde...

Erdoğan Hristodulidis görüşmesi

Evvelki hafta Macaristan'ın Budapeşte şehrinde düzenlenen Avrupa Politik Topluluğu Zirvesinde,Güney Kıbrıs’ın lideri Nikos Hristodulidis’in, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştüğü iddiaları Kıbrıs Rum...

SON YORUMLAR

error: Content is protected !!