Cumartesi, Mayıs 18, 2024
tr
Ana Sayfa TURİZM Kemer Rose Hotel Genel Koordinatörü Yeliz Gül: "Turizmin geleceği parlak"

Kemer Rose Hotel Genel Koordinatörü Yeliz Gül: “Turizmin geleceği parlak”

Haber-Röportaj: İlker ÇAKAN
   Kemer, Antalya’nın ve Türkiye’nin en önemli turizm bölgelerinden birisidir. Kemer, turizmde marka şehir olmuştur. Kemer Rose Hotel Genel Koordinatörü-Otelciler ve İşletmeciler Yönetim Kurulu Üyesi-Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Üyesi-Profesyonel Otelciler Derneği Üyesi Yeliz Gül Kemer ve turizm konulu yaptığım röportajda şunları söyledi;
Turizmi sahiplenen birileri yoktur.
Turizmin çok sahipli olduğunu düşünmüyorum
    “Otelciler ve İşletmeciler Birliğinin yönetim kurulu üyesiyim. Kültür ve Turizm Bakanlığının Kemer bölgesinde otellerin yıldızlama talepleri olduğunda sektör yetkilisi olarak, bakanlıktan gelen iki denetmen ve kontrolörle birlikte bu görevi yürütüyorum. Bu görevle birlikte sektördeki bulunduğumuz nokta itibariyle geliş paketi de kaydediyorsunuz. Ayrıca Antalya Ticaret ve Sanayi Odasında konaklama işletmeleri gurubunda görevli üç meclis üyesinden birisiyim. Ayrıca, Antalya Ticaret ve Sanayi Odasında iki kadın meclis üyesinden birisiyim. Sektörümle ilgili bir şeyler yapmak istiyorum. Sosyal yükü üzerime alarak almak gibi bir çabam yoktur. Turizmin çok sahipli olduğunu düşünmüyorum. Turizmi sahiplenen birileri yoktur. Şu anda bu işi yapmış ve bu işi yürütenlerden bu işi teslim almak istiyoruz. Profesyonel Otelciler Derneğinin üyesiyim. Bu işin eğitimini almış ama tecrübe anlamında işletme sahibinin kızı olarak, bu sektörün içinde büyümüş olarak ve aynı zamanda bu sektörün eğitimini aldım. Bu şekilde sosyal yaşam devam ediyor.
Kemer’de edilgen değil, etken durumdayız
   Kemer’de edilgen değil, etken durumdayız. Bu nedenle bulunduğum gruplarda, birlik ve derneklerde yöre turizmi için gerekli olabilecek her türlü çalışmaya katılıyorum. Eylül ve bayram ile birlikteliğinde gayet iyi doluluklar olacaktır. Yakalayamadığımız içpazar dinamiğini bayramda yakalayacağız. Tatilin geç açıklanması bizim için biraz sıkıntı oldu. Maddi açıdan kimse 9 gün tatil yapamıyor. Tatiller şu anda 5 gün şekilleniyor. Daha sonra Avrupalının, grup birlikteliğinin hakim olacağı bir durum vardır. Sezon sonunda üç tesisimizden ikisini kapatıp, denize sıfır olan 5 yıldızlı tesisimizi kışın açıyoruz. Bu tesis geçmiş yıllarda da açıktı.
Denizden uzak, irili ve ufaklı tesisler daha çok doldu
   Bu yıl bir futbol sahasını kiralayarak bu yıl futbol turizmi yapacağız. Ayrıca bu yıl kongre ve sağlık turizminde ön planda olacağız. Genellikle misafirlerimiz Avrupalı ve iç pazardan olacaktır. Genel anlamda misafirler Avrupalı olacaktır. Bu otel doluluklarında hiçbir sıkıntı yaşanmadı. Her yıl Ağustos ayının 25’in her otelde genelde 25–30 yatak boş olur. Bu yazdan Sonbahara geçiş olduğu için böyle bir sıkıntı olur. Geçen yıla göre fiyatlara, uçak fiyatları hariç %25–30 zam yapıldığı için, gelen misafirler fiyat yönünden daha ucuz otelleri tercih etmiş oldu. Bu nedenle denizden uzak irili ve ufaklı tesisler daha çok doldu. Böylece bu yıl beklemediğimiz bir durum yaşadık. Bunun nedeni geçen yıl fiyatların çok artmasıdır.
Kemer’de otel yapılacak yer kalmadı
   Bölge olarak Kemer’de otel yapılacak yer kalmadı. Bu nedenle yeni yatırımlardan Kemer’in nasiplenmesi oldukça zordur. Bu nedenle eskiyen tesislerin bakanlık tarafından takibi yapılarak mutlaka yenilemeye tabi tutulması ve bununla ilgili teşviklerin olması gerekir. Bu tür teşvikler artarsa, insanlar yatırım teşviklerinden bu tür teşviklere yönelebilirler. Diğer bölgelerde yatırımlar devam ediyor. Hiçbir kimse karsız olan bir alana yatırım yapmaz. Böyle bir insan görmedim. Ne kadar darbeler aksakta, mutlaka İstanbul kaynaklı holdingler, büyük gruplar genellikle Belek bölgesinde yatırımlarına devam ediyorlar. Onun dışında fazla bir yatırım yoktur.2006 yılında çok fazla yatırım vardı. Yatırımın belli bir süre durdurulması lazımdır. Çünkü yatırımın artması doğrultusunda bir pazarlama politikasının olması gerekir. Bu yapılmadığı sürece elimizdeki var olan pazarların yerine, yeni pazarlar yaratmadan, aynı pazarlar üzerine yoğunlaşmakla bu otelleri dolduramayız.
 
Her şey dahil sistemi ile ilgili olarak esnafın söylemlerine katılmıyorum
   Her şey dahil sistemi ile ilgili olarak esnafın söylemlerine katılmıyorum. Önce çuvaldızı kendimize batırmamız gerekir. Öncelikle esnafın bulunduğu noktada yaptığı işlerin şekli itibariyle öncelikle kendilerine bakmaları gerekiyor. Kendinize bakmadan başkalarını suçlamak yanlış olur. Sonuçta her şey dahil veya yarım pansiyonla önemli olan misafiri buraya çekmektir. Herşey dahil sisteminin mantığında otelde misafir bedava yiyip-içiyor. Otelci zaten misafirin dışarı çıkmasını teşvik ediyor. Kemer’i gezsin, maliyetlerim düşsün diye teşvik ediyor. Hal böyle iken onların yakınması çok yanlıştır Çünkü iki tezat durum vardır ortada. Onların yakınışı genelde otelde animasyon var, gün boyu yemek bedava olduğu için misafir gün boyu otelden çıkmıyor şeklindedir. Bu bizim tercih ettiğimiz metot değildir. Bu yaklaşık 15 yıl önce ülkemize giren bir metottur. 
   Bu metodun ülkeye girişi kesinlikle acentelerin talebiyle oldu. Türkiye’ye gelecek olan misafir artık her şey dahil sistemini istedi. Bütün dünyada bu uygulanıyor. Türkiye’ye gittiğimizde artık cebimizde para taşımıyoruz diyorlar. Tur operatörleri bu teklifi bize getirdiler, dünya bunu uyguluyor, aksi takdirde bunu uygulamazsanız artık size misafir getirmeyeceğiz dediler. Biz bunun ardından bu sisteme geçtik. Bu sisteme geçmemizin ikinci nedeni ise şudur. Yeni bir otel yapılır ve hemen onun karşısına bir market açılır. Marketin yanına bir tost makinesi konulur. Tost makinesinin yanına bir döner takılır. Onun arkasına bir ızgara konur, köfte pişmeye başlar. Öğleyin siz misafire ekstre yaptırmayı beklerken, karşıda misafir derme çatma büfede oturur öğle yemeğini yer. Yaptığımız ekstre yok olur gider.
Her şey dahil sistemi olmazsa, şu anda otellerimiz boş olur
   Ondan sonra misafir otele gelir, karnım ağrıyor demeye başlar. Hasta oldum der. Ondan sonra rehbere telefon açılır, acenteye gidilir. Bundan sonra misafir Türkiye’de hastalandım diye evine geri döner. Üçüncüsü esnaftan ürün alır, çamaşır makinesinde dağılır. Bu nedenle artık Türkiye’den ürün almam der. Dolayısıyla insanlar artık, sokağa caddeye çıkmak istemedi. İnsan sokağa çıktığı zaman rahat etmek ister. Ordan çekiştirilip, buradan laf sokuşturulup, belki tartaklanıp, bunlar artık düzeliyor. İlçe kaymakamı  bu konuda çok duyarlıdır. Bu arada esnafımızı da koruyor ve onlara gerekli uyarıları da yapıyor. Onlara cezai müeyyideler uyguluyor. Ayrıca yeni uygulamaları da olacak. Her şey dahil sistemi olmazsa şu anda otellerimiz boş olur. Bunu deneyerek söylüyoruz. Talep neyi istiyorsa, siz ona göre hareket etmek zorundasınız. Şu anda talep her şey dahili istiyor. Yarım pansiyon olsa, ekstre yapsam, satsam, bende bunu isterim. Ama bu bizim elimizde olan bir şey değildir. Esnaf otellere yüklenmeyi bırakıp, otellere gelen misafiri kendimize nasıl çekeriz? onu düşünmesi gerekir. Kafayı o yönde yormaları lazımdır.
Kemer’de 12 ay turizm yapan yaklaşık 5 tesis vardır
   Üç(190 yataklı), dört(275 yataklı), beş yıldızlı(1080 yataklı) olmak üzere toplam üç tesisimiz vardır. Her konsepte hitap edebiliyoruz. Şu anda toplam 1600 yatağımız vardır. Kemer’de 12 ay turizm yapan yaklaşık 5 tesis vardır. Bu beş tesisten biri biziz. Beş yıldır kışın açığız. Ama tesisi 12 ay açık bulundurmak kolay değil, çabalıyoruz, zor bir kış geçiriyoruz. Acentelerden paranız geç gelir. Zorunlu harcamalarınızı dengelemeniz çok zorlaşır. Tesisi açıp, kapatmakta, bir maliyet unsurudur. Açık olan tesiste meydana gelebilecek teknik anlamdaki arızaları ve sıkıntıları bertaraf etmek daha kolaydır. Hemen müdahale ediyorsunuz. Kapalı olduğu zaman akan, kokan yerini bilmiyorsunuz. Biz çalışkan bir aileyiz. Biz kışın 50–60 kişiyi istihdam etmek zorundayız. Böylece tesisimizden 150 kişi doymaktadır. Bizde böylece istihdam yaratalım istiyoruz. Bu nedenle açıyoruz. Bu yıl futbol, sağlık, kongre turizmine ağırlık vereceğiz. Gelecek yılda ise kongre turizmine daha çok ağırlık vereceğiz Kışın tesis açmak karlı bir durum değildir. Kışın tesis açmak tesisin tercihidir.
Devlet hiçbir sektörü bizim kadar denetlemiyor
   Türkiye turizmden talep ve geceleme anlamında kesinlikle hak ettiği payı alıyor. Hatta fazlasını bile alıyor. İyi bir noktadadır. Gerek standartlaşmış hizmet yapımı, tesislerimizin fiziki donanımı, çalışanlarımızın eğitimi eksik durumdadır. Türkiye dünyada turizm yönünden iyi noktadadır. Türkiye’nin geceleme anlamında rakibi Mısır’dır. İspanya’yı geçmiş durumda değiliz ama Yunanistan’ı geçmiş durumdayız. Bizim doğal yapımız, kültürümüz, yerlerimiz, kavramlarımız, örf ve adetlerimiz var. Bu anlamda Türkiye’de turizmin geleceği çok parlaktır. Turizmin parlak olmadığı tek yön devletin yarattığı vergilerdir. Bu vergiler ve yaptığı denetimler sonucunda getirdiği birtakım yükümlülükler hiçbir sektörde yoktur. Devlet hiçbir sektörü bizim kadar denetlemiyor. Biz hizmeti insana veriyoruz ve insanla devamlı temas halindeyiz. Bu sebeple standartlar çok yüksektir. Bir işletmenin zorunlu harcaması diye bir kalem vardır. Bu anlamda sıkıntılıyız.
Hem ecri misil ödüyorum, hem 154. maddeden yargılanıyorum
   Özel tüketim vergisi bize ağır geliyor. Elektriğe bu ara sürekli zam gelmektedir. KDV oranı %8’e düşmeseydi, biz hiçbir şekilde rekabet edemezdik. SSK primlerinde artışlar oldu. Asgari geçim indirimi geldi. Asgari geçim indirimi işveren için iyi bir şeydir. Bu sebeple turizmin geleceği kötü olursa, bence sorumlusu devletin aldığı bu tür kararlardır. Biraz turizmi korumama politikasındandır. İskelede misafire güneşleme imkanı verirken, iskele yasak dendiği zaman olmaz. Dünyanın her yerinde turist iskeleden denize atlamak ister. Bu konuda ben her türlü hizmeti sunmam gerekir. Güneşleme hizmeti için kıyı bandına para ödüyorum. Üstelikte yargılanıyorum. Hem ecri misil ödüyorum, hem 154. maddeden yargılanıyorum. Şu anda bütün otel sahipleri bu maddeden yargılanıyor. bu çelişkiler bizi yoruyor. Geleceğe bakmamızı zorlaştırıyor. Geçmişi sorgulayarak nasıl ceza kesilecek diye endişe içinde bekliyoruz.
Onu yakalayamıyoruz ama turizmin yeri bellidir
   Köpük partisinde sorumlu olan her zaman oteldir. Ama köpük makinesini yapan merdiven altı şirket değildir neden? Havuz maddelerini gönderen şirket izinlerim var der ama bu yalandır. Bu izinleri bakanlık benim tesisimde kontrol ediyor. Firmanın yeri belli olduğu halde neden yerinde denetlenmiyor? Neden turistin içinde denetleniyor? Müzik eserleri ile anlaşma yaptık. Sokaklar hala korsan satıyor. Ben otelde korsanı dinletmiyorum. Bununla ilgili belirli paralar ödüyorum. Asıl sorun otel değildir? Asıl sorun İstanbul’daki, Antalya’da tezgah açan adamdadır. Onu yakalayamıyoruz ama turizmin yeri bellidir. Otelin numarası belli, baskın yapılıyor. Buralarda tutanak tutuluyor. 7–8–10 milyar cezalar kesiliyor.
Artık dayanak gücümüz kalmadı.
Bu vergi yükleri, denetim yükleri bize ağır geliyor
   Buna artık dayanak gücümüz kalmadı. Fındıkçılar, pamukçular gibi ayaklanıp, pankart açmak, bunlar yapmak istemediğimiz şeylerdir. Ama buraya doğru gidiyoruz. Devlet eski karlılık oranlarımızı yapıyoruz zannediyor. Bu verdiğimiz vergilerden bellidir. Bizim karlılıklarımız şu anda % 20’lerdedir.Artık bu vergi yükleri, denetim yükleri bize ağır geliyor. Devletin 12 ay sürdürülebilir turizm için teşvikler yaratması gerekir. Yaz aylarında 300 kişi çalıştıran bir otel kışın 100 kişi çalıştıracaktır. Geri kalan insanlar ya hırsızlık yapacak, ya dilenecek veya bir yerde pompacılık yapacaktır. Devlet bize teşvik verirse, bizde 12 ay çalışırız, elamanları daha iyi eğitiriz. Otelleri kapadığımda yazın yetişen elamanları kışın kaybediyorum. O yetişmiş elamanı başka birisi alıyor. Ben ise yazın kırık dökük insanı alıp, onu yetiştiriyorum.. Kışın ise tekrar kaybediyorum. Böyle bir döngü var. Onun sona ermesi için 12 açık olmamız gerekir. Kültür ve Turizm Bakanlığı tanıtma konusunda güzel çalışıyor. Türkiye yavaş yavaş eskiden girdiği kimlikten sıyrılıyor. Daha Avrupai tanıtımlara önem veriliyor. Fuarlaradaki Türkiye stantlarına olan ilgi daha yüksektir. Bu anlamda yerel ve bölgesel turizm derneklerinin aktiviteleri de önem kazanıyor. Bizlerde bu anlamda tanıtımlar yapıyoruz. Bundan sonarda daha da güzel olacaktır.”

YORUM YAP

Please enter your comment!
Please enter your name here

SON HABERLER

Gürcistan Başbakanı Irakli Kobakhidze’nin Türkiye ziyareti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gürcistan Başbakanı Irakli Kobakhidze ile düzenlediği ortak basın toplantısında verimli görüşmeler gerçekleştirdiklerini belirterek, “Türkiye’nin Gürcistan’ın toprak bütünlüğüne, egemenliğine, istikrar ve...

AB’nin düşünce kuruluşu EUISS’in raporu: “Türkiye dünyada dört kritik bölgede önemli güce sahip”

Merkezi Fransa'nın başkenti Paris'te olan Avrupa Birliği (AB) Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü (EUISS), Türkiye'nin küresel ölçekte yükselen konumuna dikkati çeken "Türkiye'nin Dünyadaki Kartları" başlıklı bir...

Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat: “KKTC ile ekonomik ilişkilerimizi geliştireceğiz”

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti(KKTC) Maliye Bakanı Dr. Özdemir Berova ile bir araya gelen Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat konuya ilişkin yaptığı açıklamada şunları...

TIR’cıların AB ülkelerinde vize sorunu

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç; TIR’cıların AB(Avrupa Birliği)ülkelerinde yaşadıkları vize sorunu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada şunları söyledi; “AB ülkelerinin vize süreçlerinde adeta...

SON YORUMLAR

error: Content is protected !!