Hopa Kaymakamı Abdullah Akdaş yeni yapılan
TIR Parkında çalışmaları yerinde incelerken
Sınır Kapıları Türkiye’nin aynasıdır
Türkiye Cumhuriyeti olarak Gürcistan’dan bu tarafa turistler geliyor. Gürcü, Azeri, Rus turistler geliyor. Bazen Avrupalılar Rusya üzerinden buradan Türkiye’ye giriş yapıyor. Kapılar Türkiye’nin aynasıdır. O yüzden hükümetimiz tüm kapılarımızda bir modernizasyon çalışmalarına başladı. Kapıyı modernize etmek yetmiyor. Kapıdan sonrasını da elden geçirmek gerekiyor. Yabancı bir vatandaş, yabancı bir şahıs Türkiye’den girdiği vakit kapıdan geldiği zaman çok güzel bir ortam. Ama içeriye girdiğinde devasaya TIR kuyrukları ile ortada dolaşan, TIR kenarında yemek yiyen gibi olumsuz görüntülerle karşılaşacaktır. Bu durum mal ve can güvenliği açısında da tehlikeli bir durumdur. Bu durum ilçemize, bize yakışmıyordu. Bunu Allah’ın izniyle gideriyoruz.
Turizm konusunda yapılacak çok güzel projeler vardır
Hopa’da göreve başlayalı yaklaşık 5 ay oldu. Hopa’da hizmet alanı çok geniştir. Hopa’da bizden öncede çok müthiş yatırımlar yapılmıştır. Ne yaparsanız yapın, ihtiyacı bir türlü bitiremiyorsunuz. Bu nedenle elinizi attığınız her yerden güzel projeler çıkıyor. Ben bu açıdan kendimi şanslı görüyorum. Hopa’nın ilçe merkezi nüfusu 17.500, toplam nüfusu ise 32.000-33.000’dir. Birbirinden güzel insanları vardır. Yaptığınız her şeyin dönüşümü geri alabiliyorsunuz. Coğrafya çok geniş, doğal güzellikleri çoktur. Turizm konusunda yapılacak çok güzel projeler vardır. Bu yörenin kalkınması için potansiyel var. O potansiyeli sadece harekete geçirmek gerekiyor. Hopa’da otelcilik çok gelişmiştir. Turizme yönelik otelcilik benim istediğim düzeyde olmasa da gelişmiştir. Bu konuda merkez içinde çabalarımız var.
Sarp Sınır Kapısından sadece yaya olarak günlük 5.000 kişi geçiyor
Geldiğimiz zaman da gördüğüm bir eksiklikte mobese sisteminin olmamasıydı. Hopa’da insan sirkülasyonu çoktur. Sarp Sınır Kapısından sadece yaya olarak günlük 5.000 kişi geçiyor. Bu taraftan o tarafa da 5.000 kişi geçiyor. Bu sayıya şoförler ve aracın içinde oturanlar dahil değildir. Böyle insan sirkülasyonunun olduğu yerde emniyet, asayiş, trafik konusunda da sıkıntılar meydana gelebiliyor. Bu durum burada yaşayan insanları olumsuz yönde etkileyebiliyor. Emniyet-asayiş konusunda şükür çok büyük olumsuzluğumuz yoktur. Emniyet ve asayişle ilgili olayları olması gereken minimum seviyeye düşürmeyi düşünüyorum. Araç ve insan sirkülasyonunun yoğun olduğu yerde her tarafa görevlendirme yapamıyorsunuz. Burada 80-90 tane polis memuru ile emniyeti düzenlemeye çalışıyorsunuz ama her tarafa yetemiyorsunuz.
Mobese sistemi için 120 kameralık bir proje
Dolayısıyla bu nedenle teknolojilerden faydalanmak gerekiyor. Teknolojide her geçen gün kendini yeniliyor, gelişiyor. Bir kamera demek 24 saat yeme içme olmadan çalışan polis memuru demektir. Biz bunu düşündük. Sarp’ın önünden Hopa merkez, Kemalpaşa merkez dahil olmak üzere, Çamlıköy’e kadar 120 kameralık bir proje hazırladık. Bu mobese kameralarının bir kısmı hareketli kamera, bir kısmı plaka sistemi olan kameradır.Bir kontrol altına almayı düşünüyoruz.Buraya kimler geliyor-kimler gider, kimler ne iş yapıyor. Vatandaşımızı için olumsuz olaylar daha çok nerelerde oluyor. Onunda fizibilitesini yaparak uygun yerlere kamerayı yerleştireceğiz. 120 kamera demek, biraz önce söylediğim gibi 120 polis memuru demektir. Bu polis memurunun sağlık raporu almaz, yemek istemez,
Açlık-susuzluk bilmez, izin istemez. Bunu 3 tane merkezden kontrol edeceğiz. Böylece 120 kamerayı kontrol edeceğiz. Bunnula birlikte emniyet ve asayiş olaylarını da minimize edeceğiz.
Üç ay sonra mobese sistemi kurulacaktır
Bu projeye tahminen Haziran ayında başlayacağız. Alt yapısını yavaş yavaş oluşturmaya başladık. Kablo alımı ilanını yaptık. Mobese sisteminin üç aylık bir süre içerisinde bitireceğiz. Üç ay sonra mobese sistemi kurulacaktır.Bunu bir firmaya ihale etmiyorum. Bilgisayardan anlayan bilgisayar mühendisimiz var. Bilgisayardan anlayan tekniker arkadaşlarımız var. Kendimiz organize ettiğimiz için üçte bir fiyata mal ediyoruz. Bir firma 45 kameralık bir sistem için 800 milyar maliyet çıkardı.120 kameralık 4 megapiksel görüntülü kameralarla birlikte bunu biz 450 milyara bitirmeyi düşünüyoruz. Bu sistemi özel teşebbüse yaptırsak 2,5 trilyona mal oluyor. Kameraları Çin’den direkt el değiştirmeden getiriyoruz. Şu anda 4 megapiksel görüntülü bir kamera 2,5 milyardır. Biz ise bu kamerayı 800 liraya mal ediyoruz.
Sarp Sınır Kapısından günde ortalama 280-300 TIR geçiyor
TIR Parklarının işleyiş tarzını bildiğim için, 2 sene TIR Parkını işlettik. Oradaki araç sirkülasyonu buradan daha çoktur. O projenin % 60-70’ni ben düşündüm. Ben bu fikrimi Köylere Götürme Birliği mühendisine anlattım ve o projelendirdi. Bu projenin dijital kamera sistemlerini Ankara’da Gümrük Müsteşarlığı’nın bilge sistemini yazan kişiyi bulduk ve onunla ilk elden görüştük. Bunu başka bir firmaya vermeden onu buraya çağırarak Hopa’da iki gün misafir ettik. Sistemi kendisine ben anlattım. O da bunun yazılımını size uygun fiyata yaparım dedi. Şu anda bu sistemin yazılımı Ankara’da hazırlanıyor. Projesi yapıldığı alana her gün gidiyorum. Sarp Sınır Kapısından günde ortalama 280-300 TIR geçiyor. 800 civarında küçük araçta karşı tarafa geçiyor. Aynı oranda da araç Türkiye’ye giriyor.
Sarp Gümrüğünün içinde birden fazla kurum var
Zaman zaman Gürcü Gümrüğünden kaynaklanan sebeple, zaman zamanda bizim Gümrükteki personel sıkıntısından, bilgisayar sisteminden kaynaklı problemler oluyor. Sarp Gümrüğünün içinde birden fazla kurum var. Gümrük Teşkilatı, Polis Teşkilatı, Saymanlık Teşkilatı, Jandarma Teşkilatı gibi hemen hemen bir ilçede bulunan tüm birimler buruda vardır. Bunlar arasında bir koordinasyon gerektiriyor. Birinin çalışması yavaşladığı zaman, diğerinin çalışması da otomatik olarak yavaşlıyor. Zaman zaman bu problemlerle karşılaşıyoruz. Ben Sarp’a sık sık gidiyorum. Bazen gece saat 1-2-3 kadar, hatta sabaha kadar kaldığım oluyor. TIR kuyruğu çoğalıp, ortalama 60-70 TIR’ı bulduktan sonra özellikle gidiyorum. Oradaki personelin daha çabuk çalışması için onları motive ediyorum. Onlara şunu böyle yapın, şunu şöyle yapın diye söylüyorum. Gürcistan Gümrüğünden bir sıkıntı olursa hemen Gürcistan yetkilileriyle orada ayaküstü bir toplantı yapıyoruz ve çözmelerini talep ediyorum. Üzerinde durduğumuz için onlarda biraz pratik davranarak çözüyorlar. Bizim aşamayacağımız büyük meseleler çıktığında valimize haber veriyorum. Sayın Valimizde Acara Başbakanı Levan’la iritbata geçiyor. Bu şekilde hızlandırmayı sağlıyoruz. Bizim orada bulunmamız oradaki memuru otomatikman harekete geçirmesine neden oluyor. Otomatiklilik olunca da sirkülasyon daha hızlı, daha güvenli oluyor. Türkiye’ye giren araçlarda kaçak sigara varmı? Yokmu? Diye bu konuda hem biz, hem karşı taraf yetkilileri daha hassas davranıyoruz. Ben bunu Habur Sınır Kapısından bildiğim için Sarp’a gidiyorum, sınır kapıları, gümrük kapıları önemlidir.
Hopa’da bir Gümrük Kapısı olarak limanımız da var
Hopa’da bir Gümrük Kapısı olarak limanımız da var. Aynı zamanda Hopa Liman Mülki İdare Amiriyim. Limanda son beş yıldır sirkülasyon olmuyor. Çünkü ağırlık Trabzon Limanına kaymıştır. Genellikle bizim limanımızdan kömür ithalatı yapılıyor.Limana günde bir veya iki gemi gidip, geliyor. Bazende haftada bir gemi geliyor. Çok yoğun bir sirkülasyon yoktur. Hopa’nın balıkçı barınağı olmadığı için, genelde limanımızı balıkçılar kullanıyor. Özellikle sezonun son döneminde hamsi Samsun’dan bu tarafa kaydığı için Samsunlu, Rizeli, Trabzonlu balıkçıların tamamı Hopa’nın açıklarında oluyor. Gemiler yakaladıkları balıkları bizim limanımızdan iç bölgelere araçlarla pazarlıyorlar. O dönemde yoğunluk olur ve sıkıntı olur.
Yönetici konuları bilmezse alttaki memur
veya amirin yönlendirilmesi ile hareket eder
Özellikle sınır kapılarında mevzuat ve işleyiş karmaşıktır. Habur’da üç ay içerisinde; sirkülasyonun nasıl olduğunu, hangi memurun ne iş yaptığını ancak kavrayabildim. Bir muayane, tescil memuru ne iş yapar, bir muhafaza memuru ne yapar, görevi ve sorumluluğu nedir, pasaport polisinin görevi ve sorumluluğu nedir? Yapması ve yapamaması nedir? Geçen TIR’ların TIR karnesi nedir? Özel fatura nedir? Bu konulara kulak aşinalığı vardır ama içine girildiği zaman bunlar karışık konulardır. Yönetici bu konuları bilmezse alttaki memur veya amirin yönlendirilmesi ile hareket eder. Vatandaşın hakkını, hukukunu daha doğrusu vatandaşın karşılaştığı sorunlara tam bir çözüm bulamazsın. Konuyu bilen yöneticilerin konuyla ilgili yerlere atanması konusunda son zamanlarda bizim bakanlığımız gereğini yapıyor. Habur Sınır Kapısında görev yaptım ve doğu görevim bittiği halde, burası şark sayıldığı halde bizi buraya gönderdiler. Aynı şekilde Sarp Emniyet Amirimiz Antalya Hava Limanından geldi. Son zamanlarda AB uyum sürecinde entegre sınır yönetimi kavramı ortaya çıktı. Avrupa Birliğinin sınırını oluşturan ülkelerde tüm kapıların birbirine entegre olmasıdır. Örneğin Sarp Sınır Kapısından giren bir aracın hangi AB ülkesinin gümrüğüne gittiğini, en son ülkenin gümrüğünden başka bir AB ülkesi olmayan ülkeye girdiğinde AB bunu görmek istiyor.
AB sınırları içerisine hangi mal giriyor? Bunu denetlemek istiyor
Dolayısıyla AB sınırları içerisine hangi mal giriyor? Bunu denetlemek istiyor. Bu durum da sınır kapılarında bir hareketlilik getirdi. Bu ayın 23’ünde entegre sınır yönetimi ile ilgili Sarp’ta bir toplantı yapacağız. Bu toplantıya Avrupa Birliğinden gelen uzmanlar ve bizim Bakanlığımızdan, Gümrük Müsteşarlığından, Dışişleri Bakanlığından yetkililer katılacaktır. Sınır illerinde yapılan sınır görüşmeleri vardır. Bu uluslararası antlaşmalar dayanır. Bu antlaşmalarda sınır görüşmeleri senenin başında ve sonunda yapılır denilmektedir. Bu sınır görüşmesinde tamamen sınırla ilgili karşılaşılan problemler iki ülkenin sınır komiserleri, hudut makamları nezdinde tartışılır. Çözüme bağlanılan konular tutanağa geçilir. Çözüme bağlanamayan konularda ise her birim mesleği kendi üstüne iletir. Geçen yaptığımız görüşmede yılın son mülakatıydı.
Protokol karşılıklı imzalandı ve değişildi
Sınır toplantısında karşı taraftan Hudut Komiseri olarak Vali beyin muadili, ikinci derecede Sınır Komiserleri olan ilçe kaymakamları; Hopa, Şavşat, Borçka Kaymakamları, müşavir dediğimiz Emniyet Müdürü, Jandarma Komutanı ve bunların müşavirleriyle birlikte Vali beyin başkanlığında bu sınır görüşmelerini yaptık. Komşularımızda muhtemel olaylara karşı nasıl bir önlem alınabilir.
Daha önce karşılaşılan sorunlar neydi? Bu sorunlar nasıl çözüldü? Nasıl daha güzel çözülebilir? Bu konular görüşüldü. Bir tutanak tutularak, bir protokol yapıldı. Bu protokol karşılıklı imzalandı ve değişildi.Bu dediğimiz senede iki defa yapılan rutin toplantılardır. Rutin toplantıların dışında, Sayın Valimiz çok toplantılar yapıyor. Zaman zaman bu protokollerin dışında resmi ve gayri resmi o tarafa gidiliyor, o taraf bu tarafa geliyor ve görüşmeler yapılıyor.
Günlük olarak ortalama 280-300 TIR geçiyor
Sarp Sınır Kapısında yolcu yaya trafiği artış gösterdiği vakit Serbest Ticaret Antlaşması imzalandı. Bu antlaşmaya göre karşılıklı iki ülke ticaretinde kolaylıklar tanındı. Bu kolaylıklar tanınınca; daha çok bizim ülkemiz üretken olduğu için bu mallarımız Gürcistan’a gidiyordu. Gürcistan’da ihtiyaç çok olduğundan dolayı vatandaşlar Türkiye’ye gelip, alışverişlerini yapıyorlardı. Kemalpaşa, Hopa, Karadeniz sahilinden İstanbul’a kadar alışveriş yapıp, dönüyorlardı. İlk başta böyle büyük bir hareketlilik vardı. Daha sonra biz bu yolcuların beraberinde bavul ticareti dediğimiz ticaretin dışında bizim ürettiğimiz malları TIR’larla göndermeye başladık. 2002 yılında 20-25 TIR’ımız geçerken, şu anda 250 TIR, bazen 400 TIR geçiyor. Günlük olarak ortalama 280-300 TIR geçiyor. Bunlar daha çok tekstil ve gıda maddeleri götürüyor. Bizim mallarımız Gürcistan’da çoğalmaya başladı ve Gürcistan’daki fiyatlarda aşağı inmeye başladı.
Türkiye’ye gelip bavullar götüreceğine, kendi memleketinde
Türk mallarını daha uygun fiyata bulabiliyor
Dolayısıyla vatandaş artık Türkiye’ye gelip bavullar götüreceğine, kendi memleketinde Türk mallarını daha uygun fiyata bulabiliyor. Buradaki hareketliliğin yavaşlamasındaki birinci etken budur. İkinci etken ise Gürcistan Gümrük Kapısında sınırlamalar getiriyorlar. Gürcü vatandaş Kemalpaşa’ya gelmiş ve iki tane gömlek, bir tane pantolon, ayakkabı almış bu zati ihtiyaçlarını karışı tarafa götürebiliyor. Ama bunu üçe, beşe, dörde çıkardığı zaman ticari bir iş gibi algılayıp, Gürcistan’a geçirmiyorlar. Diyorlar ki bunu bavulla değil kargo ile gönderin diyorlar. Tabi ki kargo masrafı da üzerine binince vatandaş otomatikman buradan alacağıma, karşı taraftan kendi ülkemden alırım diye düşünüyor. O zamanlar buda bir etki oldu. Bununla alakalı bir girişimde bulunduk.
Hopa Kaymakamı Abdullah Akdaş
Dışişleri Bakanımız Sayın Ahmet Davutoğlu Batum’daydı
Geçen hafta Dışişleri Bakanımız Sayın Ahmet Davutoğlu Batum’daydı. Daha sonra Tiflis’e gitti. Bu konuyla alakalı buradaki esnafımızın sorununu biz daha doğrusu kendisine anlattık ve bilgi notu verdik. Ticaret ve Sanayi Odası, Esnaf Odası Başkanımız ve diğer yetkililer kendisiyle yüz yüze görüştüler. Son bir haftadır Gürcistan Gümrüğü bu olayı biraz daha gevşetti. İki-üç-beş gündür sıkıntı çıkarmıyorlar ama biraz daha hareketlilik arttı. Ama eski hareketliliğin olması mümkün değildir. Çünkü TIR’lar dolusu bizim mallarımız giriyor. İhracatımızı beyanname ile yapıyoruz. İhracat % 95-96 bizim lehimizedir. Yüz malın 95’ini biz gönderiyoruz ve beş malı oradan alıyoruz.
İstanbul Bazaar isminde Kemalpaşa’ya bir AVM açtılar
Sınırlarda özellikle iki ülke arasında fiyat farkı olursa fiyat kendi lehine olan ülkelerde sınıra yakın olan yerlerde İstanbul Bazaar gibi bu tip alışveriş merkezinin veya ticarethanelerin açılmasında büyük fayda vardır. Hükümet bunu sınır ticareti kapsamında sınır ticaretleri merkezleri diye düşünüyor. Fakat bu ticaret merkezleri rağbet görmedi ama müteşebbisler bu işin karlılığını görünce İstanbul Bazaar isminde Kemalpaşa’ya bir AVM açtılar. Burada güvenilir mal dediğimiz garantili mallar satılıyor. Biraz daha üst gelir durumuna ait Gürcü vatandaşları çekiyor. Burası ülkemize otomatik olarak bir girdi, kazanç, döviz girdisi sağlıyor. Adam dolarla geliyor, alışverişini yapıp gidiyor. Ben bunu çok olumlu görüyorum. Oranın yaşatılmasını ve teşvik edilmesini istiyorum. Karşılaştıkları zorluklar karşısında yardımcı oluyorum.
Hopa potansiyeli olan bir şehirdir
Hopa potansiyeli olan bir şehirdir. Sadece bu potansiyelin doğru yönlendirilmesi gerekir. Turizm konusunda eksiklerimiz vardır. Uluslararası ticaret konusunda özellikle ihracatçılarımız belli bir bilgiye sahip olmuşlardır. Bu konuda gümrük kapılarından, Gürcistan Gümrüğünden kaynaklanan sıkıntılar var. Bu konuda alt yapı oluşturulmuş vaziyettedir. Gürcistan devletindeki ihtiyaçları iyi okuyup, ona göre hareket alanımızı genişletebilirsek daha çok istihdam sağlarız. Bu potansiyelin iyi şekilde değerlendirilmesi lazımdır. Turizm konusunda yeni yatırımlara, yeni fikirlere ihtiyaç vardır. Hopa’nın tanıtıma ihtiyacı var. Doğu Karadeniz Bölgesinin tanıtımında olduğu gibi bir tanıtım eksikliğimiz var. Bu konuda EMİTT fuarına ilimiz katıldı. Daha sonra Artvin Kültür ve Dayanışma Derneğinin Ankara’da Kültür Merkezinde düzenleyeceği üç günlük tanıtım gününe katılacağız.
Tanıtımın Türkiye çapında değil, dünya çapında yapılması gerekir
Tanıtım faaliyetlerimizin 1-2 günlük değil yıl boyunca yapılması ve Türkiye çapında değil, dünya çapında yapılması gerekir. Bu konuda Kültür ve turizm Bakanlığımızın çalışmalarını takip ediyoruz. Hopa’nın tanıtımı konusunda Bakanlığımıza gerekli materyalleri gönderiyoruz. Bu konuda potansiyelin olduğunu düşünüyorum. Bu konuda benimde bir projem var. O projeyi Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansına göndereceğim. Hopa-Kemalpaşa arasında Liman Köy adında çok güzel bir köyümüz var. Burada 50 yatak kapasiteli ahşaptan çok güzel buraya ait bir mimariyle geçme tahtalarla çivi kullanmadan butik otel şeklinde konaklama merkezi düşünüyorum. Aynı zamanda buraya gelen turistlere de Limanköy-Kemalpaşa, Kemalpaşa-Borçka-Karagöl arasında Jeep Safari turları ile gezdirmeyi, diğer taraftan Limanköy’den Hopa istikametine 3,5 km.’lik eski Rus yolu diye bilinen bir yol vardır. Burayı manzara ve doğal yürüyüş alanı olarak düşünüyoruz.
Sarp Karşılama Merkezinde denize bir iskele yapıyoruz
Bu projemizi hazırladık, inşallah uygun görülürde hayata geçerse, turizm o proje ile biraz daha ivme kazanır. Aynı zamanda Sarp Karşılama Merkezinde denize bir iskele yapıyoruz. Bir tane gezinti teknesi alacağız. Gelen turistlerimiz gezinti teknesine binip, Kemalpaşa, Hopa, Arhavi’ye gerekirse Fındıklı’ya gidecek ve sahilden bir gezinti yapıp, Sarp’a dönecektir. Böyle bir imkanda olacaktır.
Sonuçta bu devlet millet için vardır
Başarılı bir idareci, başarılı bir mülki idare amirinin çok çeşitli tanımları vardır. Bu kişiden kişiye değişir. Ben başarıyı şöyle değerlendiriyorum. Vatandaşın ihtiyacını, talep ettiğini yerinde gören, bunu uygun şekilde değerlendiren ve bu ihtiyaçlara da uygun çözüm yolu bulabilen idareci iyi idarecidir. Sonuçta bu devlet millet için vardır. Bu devletin görevlisi de millet için, vatandaş için vardır. Vatandaşın hayat standardını 1-2 basamak daha yükseltirsek kendimizi başarılı addediyoruz.
Yol, köprü yapılır. Ama insana ulaşmak önemlidir
Biraz önce gelen 1-2 muhtarımıza şunları söyledim; “Yol, köprü yapılır. Ama insana ulaşmak önemlidir. İnsanı hedef almayan bir yolun anlamı olurmu? Olmaz. Köprünün bir anlamı olurmu? Olmaz.” Dedim. Önceliklerin tespit edilmesi lazımdır. İki hanenin geçeceği köprü ile bin hanenin geçeceği bir köprü bir olurmu? Olmaz. İşte başarı budur. Halkın ihtiyaçlarını, önceliklerini yerinde tespit edip, ona uygun çözüm yollarını bulabilen yönetici iyi yöneticidir. Kaynağı oluşturabilen yönetici de iyi yöneticidir. Türkiye’de ödenek sistemi genel bütçe sistemine göre tek bir yerde toplanır ve oradan ülke geneline dağılır. Türkiye’de siz uygun yerlere müracaat ettiğiniz zaman ödenek sıkıntısı yoktur. Bunu da takip edebilen yönetici iyi yöneticidir.”