Cumartesi, Aralık 20, 2025
tr
Ana Sayfa Blog Sayfa 202

Sarp Sınır Kapısı

0

  Türkiye ile Gürcistan devleti  arasında bir köy olup iki ülke arasında bölünmüş olan sarp köyünde 31 Ağustos 1989 yılında açılan Sarp sınır kapısı gerek ülkemiz gerekse eski Sovyetler Birliğini oluşturan cumhuriyetlerde yaşayan insanlar için önemli bir olay olarak tarihsel bir yer edinmiş bulunmaktadır.

  Sarp Sınır Kapısının açılması ile ilk yıllarda insanlar arasında karşılıklı ilişkilerde öncelikle her yönüyle bir tartma ve dikkatle gözleme davranışları baskın bir tutum almıştır.İlk yıllarda sınır kapısının açılması ile toplumsal ilişkileri sadece ticari ilişkiler boyutu ile ele alınmış ve bu ilişkiler temelinde soruna yaklaşılmıştır. Oysa sınır kapısının açılması ile iki ülke arasındaki ilişkiler  sadece  ticari boyutta konumlandırılmamalı, ilişkilerde  sanatsal ve kültürel boyutlardaki farklılıklar da dikkate alınmalıydı. Özellikle kimlikle geçiş düzenlemesinin gerçekleştirilmesi ile gerek ülkemizde yaşayan insanlar gerekse Gürcistan’da yaşayan insanlar iki ülkenin tarihi, edebi,sanatsal ve sosyal gelişmelerde daha sıkı iletişim içerisine girme avantajını kullanmaları durumunda  olumlu gelişmeler yönünde ivme kazanmış olacaklardır.Örneğin  Doğu Karadeniz’de yaşayan insanların  bir hafta sonunda Batum şehrinde sinema,tiyatro,opera,sergi  gibi sanatsal etkinliklere katılması kültürel doyumluluk ve gelişmişlik yönünden olumlu bir adım olarak insanlara yansıyacaktır.

  Toplumsal yaşamda ve kamuoyunda yanlış algılama ve de yanılsama içerisinde olan “Batum’a kumar oynamaya gidiliyor. Bütün rezaletlerde hep bizim parmağımız var” gibi şişirilmiş ve abartılmış davranış örüntüleri mutlak suretle törpülenmelidir.Kimlikle geçiş deyince aklımıza  “kumar oynama,yakıt alma” gibi olumsuz klişelenmiş yaftalar topluma giydirilmemelidir. Sınır kapısının açılması ile ayrıca kimlikle geçiş avantajlarını sanatsal, kültürel, sosyal ve sportif etkinliklerin  geliştirileceği,yapılacağı ve de  gerçekleştirileceği bir kazanım olarak algılanıp ele alınmalıdır.Kimlikle geçiş uygulaması toplumsal ilişkileri geliştirici bir araç olarak düşünülmeli, toplum belleğine kumar, eğlence, yakıt alma gibi kavramlarla örtüştürülmemelidir.

Dünya Sağlık Günü

0

  Yatağında uzanıyordu, uzanmak da diyemeyiz aslında, isteyerek gerçekleştirdiği bir eylem değildi bu. Bildiğiniz yatıyordu işte. Artık yatağa mahkûmdu; yatağa, ilaçlara, doktorlara, hemşirelere… İstese de kalkamayacaktı belki, torununu parka götüremeyecekti bir daha. Eşinin sitemli yakarışlarını şimdiden duyar gibiydi ” Ne olurdu içmeseydin, ne olurdu yanımda olsaydın.” Geçen yılları, o klasik tabirle gözünün önünden bir film karesi gibi geçirdi. Her karede elinde bir sigara. Baş düşmanını nasıl da dost edinmiş, baş tacı yapmıştı zamanında. Şimdi zamanı geriye alabilir miydi? Şu tertemiz havayı kirletmeden soluyabilir miydi yeniden? Her ziyaretçisine öğütler veriyordu. Konuşabilecek takati kalmayacak günlerin geleceğini biliyordu. O zamana kadar kime ne söylese kardı. Ağrıları vardı ve tüm vücudunu sarmış o kötü huylu tümörleri. Onları her nefeste kendi beslemişti zamanında. Ne acı, ne trajik kendi ipini kendi çekmişti. Ne zamanı geriye alabilirdi, ne acılarını dindirebilirdi, sağlığının değerini kaybetmeden bilecekti…

   Aslında hepimiz biliyoruz yapılması gerekenleri, yapılmaması gerekenleri. Sağlıklı beslen, bağımlılık yapıcı maddelerden uzak dur, düzenli spor yap ve benzeri. Önemli olan bildiklerimizi ne kadar hayata geçirdiğimiz. Akşamları saatlerce izlenen televizyon programları yerine çıkıp bir yarım saat yürümek mi zor; sigaradan doğan zararlarla uğraşmak yerine, bırakmak için çabalamak mı; çocukların masa başlarında saatlerce sanal oyunlar oynayarak sedanter bir yaşam seçmeleri mi, yoksa özgürce top oynayarak hareketli yaşam sürmeleri mi? Sağlık deyince hemen akla tansiyon, obezite, şeker hastalığı vb. gelmesin. Ruh sağlığının da önemini benim kadar hepiniz biliyorsunuz.

   Masa başında iletişime kapalı ruhlar, hazır gıdalarla beslenmekten kilo almış gencecik bedenler. “Ya Doktor Hanım ne yesem yarıyor, bu şişkinlik gitmiyor” diyorlar. Soruyorum ve anlıyorum ki günlerde pastalar çörekler havalarda uçuşuyor, spor desen hiç yok, çünkü ona vakit yok. “Ya Doktor Hanım sabah bir gıcık öksürük kendime gelemiyorum, yediklerimden tat alamıyorum” diyorlar. Soruyorum ve anlıyorum ki daha bir bardak su içmeden, bir lokma yemeden yakılan bir sigara ve gün boyu o keyif bu dert derken içilen bir paket. Sağlığınızın değerini kaybetmeden bilmelisiniz. Bunun farkına varmanız, anımsamanız için Birleşmiş Milletler Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından 7 Nisan günü tüm dünyada  “Dünya Sağlık Günü” olarak kutlanmakta. Ama biliniz ki, hiç kimse kendiniz kadar düşünemez sizi aslında ve hiç kimse kendiniz kadar zarar veremez size. Bu paradokstan kurtulmak sizin elinizde, ya kararlı davranıp sağlıklı ve mutlu bir yaşam yaşayacaksınız ya da…

Ceylanpınar’ın TİGEM’i

0

  Osmanlı İmparatorluğunun İbrahim Paşaya verdiği “Has”araziler üzerine 12/2/1937 tarih ve 3130 sayılı Kanun ile kurulan Zirai Kombinalara bağlı “Şanlıurfa Grup Amirliği” olarak kurulmuş olan TİGEM 01/3/1950 tarihinde yürürlüğe giren 5433 sayılı Kanunla “Devlet Üretme Çiftlikleri” 1984 yılında Haralar ve İnekhanelerin Devlet Üretme Çiftlikleri ile birleşmesi neticesinde, Kamu İktisadi Kuruluşu olarak Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü’ne bağlı Ceylanpınar Tarım İşletmesi Müdürlüğü adı altında faaliyetlerini sürdürmektedir. 1994 yılında “İktisadi Devlet Teşekkülüne” dönüştürülmüş olup, görevini bu statüde devam ettirmektedir.

  İşletme merkezinin deniz seviyesinden yüksekliği 397 metredir. Araziler genellikle Kuzey Batıdan Güney Doğuya doğru meyillidir. Aşık mevkisi 500–527 metre ile en yüksek, Akrepli ve Habur üniteleri ise 370 m. ile en düşük rakıma sahiptirler. İşletme 1.761.261 dekar arazi varlığı ile Şanlıurfa yüzölçümünün %9,3’ünü teşkil etmekte olup, GAP ile sulanacak arazilerin % 4,5 i İşletme sınırları içindedir.

  Böyle stratejik önem taşıyan bir yerde bulunan tigem Suriye sınırında yaşan iç çatışmalara inat üretimine devam etmektedir. Dünyanın en büyük çifliği olarak geçen TİGEM Ş.Urfanın gözbebeği olmaya devam etmektedir. Şanlıurfaya yolu düşen herkezin kesinlikle ugraması gereken bir yer olan Ceylanpınar ın tarım işletmesi Tigem adeta görenleri hayran bırak güzellikte arazileri ve her yanı tarih kokan anıtları ile bizleri beklemektedir.

Dışişleri Bakanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu: “Tarihimiz ve geleceğimiz ortaktır”

0

Haber: İlker ÇAKAN

  Dışişleri Bakanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, Gürcistan-Acara Özerk Cumhuriyeti Hükümet Başkanı Archil Khabadze ile bir araya geldi. Türkiye-Gürcistan-Azerbaycan üçlü bakanlar toplantısına katılmak üzere Gürcistan’ı ziyaret eden Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Khabadze ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada şunları söyledi;

Batum’u çok seviyorum 

  “Batum’u çok seviyorum  ve son 10 yıl içinde önemli gelişme kaydeden bir şehirdir. Batum’un Türkiye-Gürcistan-Azerbaycan arasındaki üçlü görüşmelerde merkezi bir konuma sahip olmasını istiyoruz. Bulaşıcı hastalıklara karşı bir hastane yapımı konusunda Türkiye Acara’ya yardımcı olacaktır ve  afetlere karşı da ortak mücadele platformu kurulacaktır.

Türkiye’de en az 500 bin civarında Acara kökenli Gürcü vatandaşı vardır

  Türkiye’de en az 500 bin civarında Acara kökenli Gürcü vatandaşı vardır. Türkiye’nin onlarla Acara bölgesindeki akrabalarının ilişkilerini geliştirmeye kararlıdır. Acara’da yaşayan Müslüman ve Hıristiyanların hepsinin kardeş ve Gürcistan vatandaşıdır. Batum, tarihte de Müslümanların, Hristiyanların, Yahudilerin barış içinde bir arada yaşadığı güzel bir örnektir. Bundan sonra da böyle olacaktır.

 
                                 
                                         Dışişleri Bakanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu-
                              Acara Özerk  Cumhuriyeti Hükümet Başkanı Archil Khabadze         
 
Tarihimiz ortaktır, geleceğimiz ortaktır

  Türkiye her zaman bu hoşgörü ortamına desteğe hazırdır. Tarihimiz ortaktır, geleceğimiz ortaktır, en önemlisi kalbimiz ortaktır. Kalbimiz kalbinizdir, kalbiniz kalbimizdir.” Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, iki gün süren Gürcistan ziyaretini, Batum’un Orta Camisi’ni ziyaret ederek tamamlarken, burada Müftü Cemal Pakzadze ile görüştü. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun cami ziyaretine Batum halkı yoğun ilgi gösterirken, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu camiden ayrılırken, kendisini görmeyen gelen kalabalığın önünde aracından inerek vatandaşlarla selamlaştı ve sorunlarını dinledi.

 
 
                                  
                                   Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu Batum gezisi
 
შეხვედრა თურქეთის საგარეო საქმეთა მინისტრთან აჰმეთ დავუთოღლუსთან

 

  დღეს გაიმართა აჭარის მთავრობის თავმჯდომარის არჩილ ხაბაძისა და თურქეთის საგარეო საქმეთა მინისტრის აჰმეთ დავუთოღლუს ოფიციალური შეხვედრა.

  შეხვედრისას საუბარი შეეხო სოფლის მეურნეობის, ჯანდაცვის, განათლებისა და ტურიზმის მიმართულებით თანამშრომლობას, ასევე აზერბაიჯანსაქართველოთურქეთის სამმხრივი ურთიერთობის ფარგლებში აჭარის, როგორც რეგიონის, გააქტიურებას.

  „შეხვედრისას ვისაუბრეთ ტრანსპორტის, კულტურისა და განათლების, ასევე ტურიზმის სფეროში მიმდინარე და სამომავლო ერთობლივ პროექტებზე. გვსურს რომ ამ სამმხრივ ფორმატში ბათუმსაც განსაკუთრებული ადგილი ჰქონდეს. ჩვენ ვახალისებთ თურქ ბიზნესმენებს, რომ ჩამოვიდნენ აჭარაში. ვმუშაობთ სასტუმრო სექტორში თანამშრომლობის გაღრმავებაზეც.”- შეხვედრის შემდეგ განაცხადა თურქეთის საგარეო საქმეთა მინისტრმა აჰმეთ დავუთოღლუმ.

 
                                              
                         Acara Özerk Cumhuriyeti Hükümet Başkanı Archil Khabadze
 
 „დღეს განვიხილეთ თითქმის ყველა მიმართულება: ჯანდაცვის, სოფლის მეურნეობის, განათლებისა და ტურიზმის, ინვესტიციებისა და ბიზნესის კუთხით. მოლაპარაკებების შედეგია ის, რომ აჭარის რეგიონში განხორციელდება შვიდი სამედიცინო პუნქტის რეაბილიტაცია. აჭარა არის სატრანსპორტო დერეფანი. გვაქვს პორტი, სარფის საბაჟო გამშვები პუნქტი, იგეგმება მურათლის გამშვები პუნქტის მოწყობა. მუშავდება ტურისტული მარშრუტების პროექტიერთი ტურისტიორი ქვეყანა“, რომლის ფარგლებშიც შედგება რამდენიმე დღიანი ტურები ორი ქვეყნის სხვადასხვა ქალაქებში. ვმუშაობთ ქალაქებთან დამეგობრების მემორანდუმებზე. ახლო მომავალში შევხვდებით ქართულ სათვისტომოებს,” – განაცხადა არჩილ ხაბაძემ.

  აჭარის მთავრობის თავმჯდომარემ დღეს კიდევ ერთხელ აღნიშნა, რომ მეჩეთთან დაკავშირებით განიხილება ორიაშენების და არსებულის გაფართოების შესაძლებლობა. ნებისმიერ მსურველს შეუძლია ჩაერთოს საკითხის განხილვასა და მსჯელობაში. მას შემდეგ, რაც გადაწყდება ახალი მეჩეთის მშენებლობა, შეირჩევა ადგილი. –განაცხადა არჩილ ხაბაძემ.

Ünlü Sanatçı Volkan Konak:”Gurbet olgusu, memleket sevdası, aşk üzerine beste yapıyorum”

0

Haber-Röportaj: İlker ÇAKAN

 Türk müziğinin ünlü sanatçısı Volkan Konak “Türk  müziği ve Batum” konulu yaptığım röportajda şunları söyledi;

Türk müziğini dünü ve bugünü ile nasıl değerlendiriyorsunuz?

  “Türk müziğini dünü ve bugünü ile değerlendirdiğimizde bir gelişme var. Çok eskisi kadar sanat da ve üretmede bir sıkıntı olsa da, teknik ve insanların teveccühü olarak artış var. Özellikle halk müziğinde ve halk kültüründe ben çok inanıyorum ve güveniyorum. Daha doğrusu bu coğrafya olarak çok inanıyorum. Her şeye rağmen yine olumlu buluyorum.

  Kendi bestelerini kendiniz yazıyorsunuz. Kendi bestenizi yazıp, kendiniz seslendirmeniz nasıl bir duygudur?

  Hem de avantaj. Gurbet olgusu, memleket sevdası, aşk üzerine beste yapıyorum. Ama bestelerin arasına repertuara anonimlerde koyuyoruz. Türkü formunda eserlerde koyuyoruz. Tabii daha bir keyif oluyor. Şarkı okuduğun daha iyi resim görüyorsun, daha iyi fotoğraf görüyorsun. Daha etkileyici oluyor. Avantaj oluyor tabi.

 
                                            
                                         Ünlü Sanatçı Volkan Konak-Türkiye-
                                  Gürcistan Haberci Gazetesi Yayın Yönetmeni
 
Konserlerinize yoğun ilgi oluyor. Lösemili çocuklar yararına gibi yardım amaçlı konserler veriyorsunuz. Böyle davranış sanatçılar arasında ender görülüyor. Karadeniz Bölgesinde yoğun bir sanatçı varlığı söz konusudur. Yeni Karadeniz sanatçılarını nasıl değerlendiriyorsunuz. Yeni jenerasyona bir tavsiyeniz var mı? Müzikte bir standart getirilmesi gerekirmi?

  Müzikte bir standart getirilmesi zordur. Onu zaman belirleyecektir. Zaman ve mekan eleğinden geçerken bazı tortullar yukarıda kalacak, ince olanlar elenecektir. Ama şunu şöyleyim; Bence aslında hepsi deneme yapılmalı, hepsi gökkuşağının bir rengi ama daha sonra insanlar teveccüh edecek. Bazıları kalacak, bazıları elenecek. Onu insanlar, zaman ve mekan belirliyor. Ben her zaman şundan yanayım.

  Bence ne kadar kişi bu işe gönül verirse veya uğraşırsa bir sektör olur. Sektör olduğu zaman da bir kuvvet oluşur. Bölgemizin temsile ihtiyacı var. Bu tek bizimle olmuyor. Keşke sayılarımız 10-15 tane olsa da ulusal anlamda ve dünyada bir sektör oluşturabilsek. Ama diğer arkadaşlarımız biraz tabi aceleci oluyor. Mesela ben otuz yılımı verdim. İki tane konservatuar bitirdim, hala daha öğreniyorum. Ama arkadaşlarımız asansörle hemen meşhur olmak, tanınmak, hemen bunu paraya çevirmek gibi baktığı için hazırlıksız yakalanıyorlar. Halbuki altı doldurmak lazım.

Türkiye’de bazı televizyonlar Türkiye’nin en iyi starı, en iyi sanatçısı gibi konularda program düzenliyorlar. Bu konudaki görüşünüz nedir?

  Ona bir televizyon diye bakıyorum. Televizyon bir şov dünyasıdır, çok ciddiye almıyorum. Olmalı ve açıkçası o bir eğlencedir.

 
                                                   
                                                    Ünlü Sanatçı Volkan Konak
 
Sanatçı Volkan Konak ismine kamuoyunda bir sevgi olduğunu görüyoruz. Sanatçıların halkın kalbinde yer tutması için neleri tavsiye edersiniz?

  Önce yalın, mütevazi berrak su gibi bir kişilikleri olması lazım. Çünkü sanat hep güzelin yanında olduğu için, sanatla uğraşan insan, sanat kadar masum olmalıdır. Ama en önemlisi hangi işi yaparsanız yapın, mütevazi ve samimi olmalıyız. Halkımız mütevazi, samimi, sıcak insanlara her zaman teveccüh göstermiştir. En başta mütevazi olmalarını öneriyorum..

Batum’u nasıl değerlendiriyorsunuz?

  Batum çok romantik, şirindir. Buranın kesinlikle alt yapısı vardır. Buradaki insanlarımız eğitimli, güzel sanatlara daha meyilli ve yatkın. Eğer buralar gelişirse, sanat burada uçar diye düşünüyorum. Batum çok romantik bir yer. Tam böyle aşk şehri gibi. İnsan burada şiir yazıp, beste yapar.İstanbul’da evimizde kalan ve çocuğumuza bakan bir Gürcü hanımefendi dostumuz var. Ona katkı olsun burada bir ev aldık. Onun evini görmeye geldik. Hem de onların köyüne gittik ve ailesiyle tanıştık.Biz bir aileyiz ve dostuz.

Gelecekte Batum’da bir konser vermek istermisiniz?

 Neden olmasın. İnsanın olduğu ve güzelliğin olduğu her yerde varım.”

Sanatçı Volkan Konak Batumi World Palace Otelde kaldı

0

Haber: İlker ÇAKAN

  Türk müziğinin ünlü sanatçılarından Karadenizli Volkan Konak dinlenmek için Gürcistan-Batum’a geldi. Batum’da Batumi  World Palace Otelde konaklayan Sanatçı Volkan Konak bir süre otelin Genel Koordinatörü arkadaşı Çetin Saltoğlu ile sohbet etti.

  ვოლკან qonak თურქეთის მუსიკა ცნობილი მხატვრების შავი ზღვის ბათუმის საქართველოში მოვიდა დაისვენებენ. ბათუმი მსოფლიო პალასში ყოფნისას სასტუმროში, გენერალური კოორდინატორი შემსრულებელი ვოლკან qonak CeTin  saiToglu isaubres.

 
 
                                         
                                 Sanatçı Volkan Konak-Batumi World Palace Otel
                                            Genel Koordinatörü Çetin Saltoğlu

Türk Hematoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Teoman Soysal: ‘Kan hastalıklarında umut veren gelişmeler’

0
????????????????????????????????????

Haber: İlker ÇAKAN

  Türk Hematoloji Derneği(THD) tarafından Trabzon İl Halk Sağlığı Müdürlüğü işbirliği ile Trabzon’da düzenlenen “HALKHEP-Hasta ve Hasta Yakınlarına Yönelik Kan Hastalıkları Bilgilendirme Toplantısı’nda yapılan açıklamada, son yıllarda kanser tanı ve tedavisinde süregelen ve hem hastaları hem de hekimleri heyecanlandıran olumlu ve umut verici gelişmelerin habis kan hastalıklarını da ilgilendirmekte olduğu belirtildi.    

                                      
                             
                                       Türk Hematoloji Derneği Trabzon toplantısı
 
 
Türk Hematoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Teoman Soysal: “Kronik miyeloid lösemi(KML) tedavisi artık günlük alınan bir hapla sağlanabiliyor. Hastalık artık diyabet, hipertansiyon gibi takip edilebiliyor.”

  Türk Hematoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Teoman Soysal, erişkinlerde en sık rastlanan lösemi tipi olan kronik lösemiler bu alanda oldukça sevindirici gelişmelere konu olduğunu belirterek “Örneğin kronik miyeloid lösemi (KML) tedavisi artık günlük alınan hap şeklinde tedavilerle sağlanmaktadır.  

 
                                                 
                                          Türk Hematoloji Derneği Başkanı
                                                  Prof. Dr. Teoman Soysal
 
  Bu kan kanserini hücre düzeyinde oluşturan bozukluğu hedefleyen tirozin kinaz baskılayıcı ilaçlar olarak adlandırılan tedavilerle KML hastalarının yaşam kalitesi düzelmiş, ileri evrelere geçiş oranı çok büyük ölçüde azaltılmış, tam yanıt oranları yüzde doksanın üzerine çıkmış ve hastalar bu sayede uzun yaşama şansını elde etmişlerdir. Artık diyabet, hipertansiyon gibi takip edilen bir hastalık şeklinde görülmeye başlanmıştır” dedi.

  Benzer gelişmelerin kronik lenfositik lösemi ve bazı lenfoma türleri ve multipl miyelom için de gerçekleşmekte olduğunu, halen çalışmaları sürmekte olan çok sayıda hedefe yönelik tedavi geniş bir hasta grubunun umut kaynağı olduğu ifade eden Prof. Dr. Soysal, “Örneğin kronik lenfosittik lösemi olarak adlandırılan ve erişkinlerde en çok rastlanan lösemi tipinde mevcut kemoterapilere dirençli olduğu bilinen bazı alt tipler için yakın gelecekte hedefe yönelik tedaviler kullanılabilecektir. Kronik lenfositik lösemi hastalarının tedavisinde yakın zamanlarda monoklonal antikorlar ve kemoterapiden oluşan tedavilerle çok yüksek yanıt oranları elde edilmektedir. Ancak bir grup hastada bu tedavilerin yeterli etki sağlamadığı bilinir. İşte bu hasta grubunda hedefe yönelik tedaviler üzerinde çalışılmaktadır. Bu ilaçlarla ilgili çalışmalar henüz ruhsatlanma aşamasına gelmemiştir, ancak ön veriler standart tedavilere duyarlı olmayan bir grup hastada uygulandıklarında hastaların uzun dönem hastalıksızlık ve yaşam beklentilerinde olumlu değişiklikler sağlayacakları yönündedir. Bu sözü edilen umut verici gelişmelerin bazı lenfoma tiplerini de kapsam içine alacağı öngörülmektedir” diye konuştu.

HD Genel Sekreteri Prof. Dr. Muzaffer:

 “Türkiye’de hemofili hasta sayısı 4 bin civarında”

 THD Genel Sekreteri Prof. Dr. Muzaffer Demir ise hemofili hastalığı hakkında bilgi vererek, “Bu hastalar eskiden 30’lu yaşlara kadar ancak yaşıyordu. Günümüzde teknolojinin gelişmesine bağlı olarak, vücutta olmayan maddenin yerine konmasıyla yaşam süresi hemofililerde neredeyse toplumdaki sağlıklı yaşam süresine kadar ulaştı. Son yıllarda eklem içi kanaması olmadan, haftanın belli günlerinde eksik olan maddeyi ilaç olarak vererek hastanın eklemlerini korumak, yaşam kalitesini yükseltmek amaçlı, kanamadan koruyucu tedavi yöntemleri var. Kanamadan koruyucu tedaviyi erişkinlere de öneriyoruz” diye konuştu.

 
                                               
                                                   Prof. Dr. Muzaffer Demir
 
   Lenf ve kan kanserlerinin dünyada ve ürkiye’de görülme sıklığının aynı olduğunu aktaran Demir, “Bu hastalıklar dünyada yüz binde 3-5 arasında görülür. Karadeniz’de de böyledir. Hemofili, 10 bin doğumda bir görülür. Ülkemizde ve dünyada da böyledir. Elektromanyetik alan, kimyasallar gibi çevresel faktörlerin hepsi kan hastalıkları oluşum sıklığını artırmakta birer etkendir. Birden fazla faktör üst üste gelirse riski artabilir. Ulusal verilere bakıldığında kan kanserinde belirgin artış görülmemiştir” dedi.Demir, hemofili hastalarının tedavisini devletin karşılamasının büyük şans olduğunu dile getirerek, Türkiye’de hemofili A hasta sayısının 3 bin 400, hemofili B hasta sayısının ise 600 civarında olduğunu kaydetti.

THD Yönetim Kurulu Üyesi ve KTÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi:

‘Yılda 60-70 civarında kemik iliği nakli gerçekleşiyor’

  THD Yönetim Kurulu Üyesi ve Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Sönmez de üniversitede yılda 60-70 civarında erişkin kemik iliği nakli gerçekleştirdiklerini, 8 yataklı ünitenin standardının yüksek olduğunu ifade etti.

Trabzon Belediye Başkan Yardımcısı Ergin Aydın ise Karadeniz Hemofili Derneği üyesi olduğunu ve toplantının Trabzon’da yapılmasından mutluluk duyduğunu ifade ederek, bu toplantının toplumun hastalık ve tedavi sürecine ilişkin bilinçlendirilmesinde etkili olacağına inandığını dile getirdi.

 
                                               
                                                  Prof. Dr. Mehmet Sönmez

Sarp Sınır Kapısında geçişler 15 TL oldu

0

Haber: İlker ÇAKAN

  Türkiye’den Gürcistan’a yoğun yaya ve araç trafiğinin yoğun olduğu Sarp Sınır Kapısında yaya geçişlerinden alınan 1 TL. olan yaya geçiş ücreti 15 TL. oldu.  15 TL. yaya geçiş ücreti uygulamasına dün gece saat 24’den itibaren  başlandı. Bu uygulamaya göre vatandaş 15 TL harç ücretini Sarp Sınır giriş kapısında bulunan vezneden kimlikle geçiş belgesi istemesi sonucu verecek. Yen uygulamayla kimlikle giriş-çıkış işlem formuna 15TL harç pulu yapıştırılacaktır. Bu uygulamayla 13 personelin çalıştığı Hopa Kaymakamlığı Kimlikle Geçiş bürosu bugün mesai bitiminden itibaren kapanacaktır.

Kaos bilimin neresinde? ‘Zaman eksenli veriler ve kaos’

0

  Kaos kavramını literatürde ilk olarak York ve Li isimli bilim adamlarının kavramın özellikleri ile birlikte tanımladığı bilinmektedir.  York ve Li bu kavramın, ele alınan bir sistemdeki neden – sonuç ilişkisinin orantılı olmaması, sistemin doğrusal olmaması ve başlangıç koşullarına hassas bağlılık göstermesi gibi üç ana özellik üzerine kurulu olduğunu ortaya koymuşlardır.  Aynı zamanda bu sistemlerin periyotsuz ve açık biçimde rastgele bir davranış görüntüsü gösterdiğini de belirtmişlerdir.

Bilimsel anlamda incelediğimiz ve kullandığımız kaos kavramının tanımı, bilim insanlarının araştırmaları sayesinde, zaman içinde yavaş yavaş ortaya çıkmıştır. Bu tanımların bir kısmı kronolojik olarak aşağıdaki şekilde karşımıza çıkmaktadır:

  Rastlantısal davranan, düzgün geometrik yapıya sahip bir düzen.

  Kurallar tarafından belirlenen kuralsız davranış.

  Periyodu olmayan davranış.

  Çok fazla karmaşık olan bir davranışa ulaştıran denge dışı durum.

  Kararsızlık oluşturan mekanizmalar ile doğrusal olmayan kısıtlar sonucunda ortaya çıkan bir davranış şekli.

 Genelde tabiatta ve insan topluluklarında görülen, iyi tanımlanmış, doğrusal olmayan geri beslemelerin oluşturduğu düzgün olmayan davranış.

  Basit ve iyi tanımlanmış bazı sistemlerin açıkça gösterdikleri karmaşık davranış. Bu sistemler periyotsuz ve açık biçimde rastgele görünümlü bir davranış gösterirler.

Poincare 19.yy sonlarında basit dinamik sistemlerin oluşturdukları tahmin edilemeyen değişimler ve başlangıç durumuna olan bağlılık ile matematiğe yeni bir bakış açısı getirmiştir. Poincare gök cisimlerinin hareketleri ile ilgilenirken 3 cisim problemini ortaya koyar ve bu çalışma ile kaos sözcüğünü bilimsel literatüre sokarak “3 ve daha fazla cismin bulunduğu her sistem kaotiktir” demiştir.

  Lorenz, iklim üzerindeki çalışmalarında kaotik bir yapı olduğunu göstermiş ve günümüzde de çok bilinen “Kelebek Etkisi” düşüncesini literatüre katmıştır.

Kaotik Süreçlerin Teknik Özellikleri

  Kaos teorisi, başlangıç koşullarına hassas bağlılık (sensitive dependence on initial conditions),

  Fraktal geometri ve

  Garip çekiciler (strange attractor) kavramlarına dayanmaktadır.

  Çekici Davranışlarının Eşleşmesi

  Çekici ve Davranış Tipi

  Nokta Çekici; Denge noktaları (kuyu, kaynak ve eyer)

  Periyodik Çekici; Limit çevrimler, yarı periyodik hareketler

  Garip Çekici; Bütünüyle rastgele görünen davranış-kaos

   Kaosun Varlığını Tespit Etmek İçin Yapılan Analizler:

   Karşılıklı Bilgi Yöntemi

   Gömülü Boyut

   Korelasyon İntegrali

  BDS Testi

  Güç Spektrumu

  Otokorelasyon Fonksiyonu

  Lyapunov Üstelleri

  Kaos Modellenebilir mi ?

  Kaotik yapının belirlenmesinde kullanılan zaman serileri araçlarının yanında,

  İstatistiksel Zaman Serilerine yönelik Kaos çalışmalarını bilimsel anlamda literatüre  kazandıranların başında Tong (1990) gelmektedir.

  Kaotik yapı modellenemediğinden doğrusal olmayan zaman serileri modellerinden olan

  ARCH-GARCH modelleri kullanılarak yaklaşık modelleme sağlanabilmektedir.

  Zira her doğrusal olmayan yapı kaotik bir yapı olmasa da her kaotik yapı aynı zamanda doğrusal olmayan bir yapıdır.

  Sonuç Olarak,

  “Düzensizliğin düzeni”

olarak da ifade edilebilen KAOS konusu,

  Tek başlık altında toparlanabilecek homojen bir konu değildir.

  Bu konu daha çok yeni anlaşılmaya başlanan bir organizasyonun genel bir adı gibidir.

 Dolayısıyla başta zaman serilerinde olmak üzere kaos konusunda yapılan çalışmalar geliştirilmelidir.

  Buna bağlı olarak kaotik yapıların modellenmesi için kullanılan doğrusal olmayan modeller de çeşitlendirilip,

  Bu modellerin etkinliği tartışılmalıdır.

 

  KAYNAKÇA

  Abarbanel, H. D. ,” Analysis of Observed Chaotic Data”, Springer Study Edition, U.S.A. (1996).

Bütz, M. R., “Chaos Theory, Philosophically Old, Scientifically New”, Counseling and Values, 39, 85-98 (1995).

  Gökmen, Ş., “Zaman Serilerinde Kaos ve Forex Üzerine Uygulama”, Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü İstatistik Anabilim Dalı, Ankara (2012).

  Hsieh, D., “Chaos and Nonlinear Dynamics: Application to Financial Markets”, Journal of Finance, 1839-1877 (1991).

  Kantz, H., & Schreiber, T.,”Nonlinear Time Series Analysis”,United Kingdom: Cambridge University Press (2004).

  Kasap, P., & Kurt, D., “Karmaşanın Bilimi Kaos”, Nobel Yayınevi , Ankara (2011).

Lorenz, E.,”Deterministic Non-Periodic Flow”,Journal of Atmospheric Sciences , 20 (1963).

Serin, T., “Kaotik Yapılarda Lyapunov Üstellerinin Tahmini”, Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü , Ankara (2003).

  Tosun, T.,”Türev Araçlar, Kaos Teorisi ve Fraktal Yapıların Vadeli İşlem Zaman Serilerinde Uygulanması”, Yüksek Lisans Tezi,T.C. Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü Sermaye Piyasası ve Borsa , İstanbul (2006).

  Yalamova, R., Qi, L., Wang, L., Chen, Y., Mathews, S., & Gong, G. , “Detecting Chaos in Financial Time Series”, Tech. Print  (2006).

  Williams, G. P.,”Chaos Theory Thamed”, Taylor & Francis Publisher , London (1997).

Yavaş, Ö. ,”Lineer ve Lineer Örgü Titreşimleri ve Örgülerde Kaos Analiz”, Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Fizik Mühendisliği Ana Bilim Dalı, Ankara (1985).

Yılmaz, D., & Güler, N. ,”Kaotik Zaman Serisinin Analizi Üzerine Bir Araştırma”,Gazi Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dergisi , 759-779 (2006).

TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi açılış töreni

0

Haber: İlker ÇAKAN

TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi’nde (TOBB ETÜ) 2012-2013 Eğitim Öğretim yılı mezuniyet ile 2013-2014 eğitim öğretim yılı açılış töreni, TOBB ETÜ Mütevelli Heyet Başkanı ve TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun evsahipliğinde TOBB ETÜ Spor Salonu’nda yapıldı.

 

                                               
error: Content is protected !!