Pazartesi, Aralık 22, 2025
tr
Ana Sayfa Blog Sayfa 191

Sarp Sınır Kapısı ve sorunlar

0

  1988 yılının Ağustos ayında açılan Sarp Sınır Kapısı, uzun yıllar kapalı olan iki ülkenin sınırının açılması ve insanların birbirleri ile buluşmasını sağlamıştır. Sarp Sınır Kapısının açılması ülkemiz açısından 20.yüzyılın  en önemli gelişmelerinden biridir. O dönemde Sovyetler Birliği adı ile devlet sınırı olan, daha sonra Birleşik Devletler Topluluğu  adını alan ve günümüzde Gürcistan Cumhuriyeti adıyla şekillenen komşu ülkemizle Türkiye Cumhuriyeti arasında uzun yıllar kapalı durumda olan sınırlar böylece  tüm insanlığa açılmış oldu.

  1988 yılının Ağustos ayında açılışı yapılan sınır kapısının o tarihi gününü ve anısını bizzat canlı olarak yaşadım. O tarihi günde sınırın her, iki yakasında  binlerce insan  toplanmış durumdaydı. İnsanlar büyük bir heyecanla açılış törenini izliyordu.Açılış töreninde  Bakanlar düzeyinde katılım olmuş ve protokol konuşmaları yapılırken,uzun yıllar  birbirine hasret her iki ülkenin halkı sabırsızlıkla  konuşmaların bitmesini bekliyordu. Nitekim  konuşmalar bittiğinde insanlar  güvenlik koridonunu aşarak birbirlerine sarılarak  kitlesel bir şekilde  bir araya gelerek tarihi bir kaynaşma yaşadı.

  Bu durum karşısında  yetkililer birkaç saatliğine  sınırı açıp insanların Sarp Köyünün her iki yakasında  birbirleri ile görüşmelerine izin verdiler. Bu birkaç saatliğine de olsa  kısa sürede  70 yılı aşkın bir süredir birbirlerini göremeyen akrabalar, dostlar birbirlerini bularak, sarılarak, kucaklaşarak, ağlaşarak, sevinerek hasret gidermeye çalıştılar. Bu şekilde  tarihi ve anlamlı bir günün sonucunda Sarp Sınır Kapısı resmi olarak açılmış oldu. Sarp sınır kapısının açılmasıyla gerek Türkiye gerek eski Sovyetler Birliği’ni oluşturan  cumhuriyetlerdeki insanlar karşılıklı olarak ülkelere giriş yaparak, ticari, sosyal, kültürel, eğitimsel, sportif vb. etkileşimler içinde bulundular.

  Gençler birbirlerini severek yeni yuvalar kurdular. Her iki taraftaki  toplumda  bu süreç içerisinde  acı tatlı yaşantılar da oluşmaya başladı. Esas olarak  sınır kapısının  açılması bir takım sorunları da beraberinde  getirmeye başladı. Son yıllarda  uygulamaya konulan ve gayet olumlu bir adım olan  kimlikle geçiş uygulaması karşısında  sınır kapısındaki yığılmaları azaltıp, bıktırıcı olmadan düzenli geçişi sağlama noktasında sıkıntılar yaşanmaktadır. Bu konuda  her iki ülke yetkililerinin  soruna çözüm bulucu düzenlemeleri  ve gereken  adımları atmaları çok önemli bir uygulama olacaktır.

  Ayrıca ticari ve ekonomik hareketliliğinin temel dayanağı olan TIR taşımacılığında da bir çok sorunlar oluşmuş bulunmaktadır. TIR geçişlerinde sınırlama ve kota konması, TIR’ların uluslar arası yolda uzun kuyruk oluşmasına neden olmakta, kazalara davetiye çıkarmakta, yol güvenliğini tehdit etmektedir. TIR’ların günlerce kuyruk oluşturması TIR şoförlerini de olumsuz etkilemekte, kendilerini bekleyen eşinden, çocuklarından uzun bir süre ayrı kalmalarına neden olmaktadır.

  Sonuç olarak Sarp Sınır Kapısında  gerek araç geçişleri gerekse  yaya insan geçişlerinde akılcı ve rasyonel düzenlemelerin yapılması, yığılmaların ve birikmelerin  önüne geçilmesi her iki ülke insanlarının daha rahat ve düzenli geçişlerinin sağlanabilmesi için gerek Türkiye Cumhuriyeti gerekse, Gürcistan  Cumhuriyeti yetkililerinin soruna kalıcı ve akılcı çözümleri bulup uygulamaya sokmaları en gerçekçi yaklaşım ve adım olacaktır.

KKTC Başbakanı Özkan Yorgancıoğlu: “Maksimum katkı koymaya çalışacağız”

0

Haber: İlker ÇAKAN

  KKTC Başbakanı Özkan Yorgancıoğlu yaptığı açıklamada şunları söyledi; “Ülkenin içteki sorunlarının yanı sıra Kıbrıs sorununun da CTP-BG’nin öncelikleri arasında yer alıyor. Önümüzdeki günlerde bu sorunun çözülmesi adına yeni bir dönem başlayacak,Kıbrıs sorununun çözülmesi adına maksimum katkı koymaya çalışacağız. Hem süreci takip etmek, hem de Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile işbirliği yapmak ve istişare içinde olmak adına bu süreçte yer alacağız. Partimizin kurulduğu günden beridir önemsediği bir konudur. Kıbrıs konusu federal bir temelde çözülmesi inancını ifade ediyor. Bu nedenle burada varılacak bir çözümün diğer konularda da iyi sonuçlar doğuracağını bildiğimiz için artık Kıbrıs sorununun da çözülmesi adına bir çaba ortaya koyacağız.

  Hem KKTC hem de etrafta gelişen olaylara bakıldığında bu sorunun çözülmesi gerektir. Suriye, Lübnan, Filistin ve diğer Arap ülkelerinin durumu ve çözülmemiş sorunların geldiği noktalara iyi tanıklık edilmesi gerekir. Adadaki İngiliz üslerinin Suriye’ye müdahale durumunda kullanılması konusu, ülkede size ait olmayan üslerin bu amaçla kullanılacak olmasının kabul edilir bir yaklaşım olmaz Artık sorunların savaştan çok uzlaşı yöntemi ile çözülmesi gerekir. Bu üslerin kullanılması doğru bir yaklaşım olmaz. Demokratikleşme bir süreçtir. Suriye’de de, Kıbrıs’ta da bir süreçtir. Bunun kendi iç dinamikleri ile olması en doğru olandır. Suriye’nin demokratikleşmeye, insan haklarına ihtiyacı var mı, vardır. Ama bir başka ülkenin zorlaması ile bunların geleceğini iddia etmek çok da doğru değildir diye düşünüyorum.”

KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber

0

Haber: İlker ÇAKAN

  KKTC  Cumhuriyet Meclisi Başkanlığı’na CTP-BG Milletvekili Sibel Siber seçildi.Geçiş dönemi hükümetinde yürüttüğü Başbakanlık görevini önceki gün Özkan Yorgancıoğlu’na devreden  Sibel Siber, dün ise Meclis Başkanlığı görevini, geçici başkan Esat Ergün Serdaroğlu’ndan devraldı. 46 kabul, 1 ret, 2 çekimser, 1 geçersiz oyla Meclis Başkanı olan Siber, yaptığı teşekkür konuşmasında, “Beni bu onurlu göreve layık gördüğünüz için teşekkür ederim” dedi.

   Milletvekillerinin halk tarafından seçildiğini ve tüm halkı temsil ettiğini belirten Sibel Siber, halkın vekilleri dikkatle izleyeceğini, bunun unutulmaması gerektiğini kaydetti. Sibel Siber “Meclisin itibarı bizim itibarımızdır, ülkemizin, halkımızın itibarıdır” dedi.

Sibel Siber, Yüce Meclisin itibarını korumanın milletvekillerinin elinde olunduğunu söyleyerek, “Bu makamı hep birlikte koruyacağız” diye konuştu.  Daha sonra Meclis Başkan Yardımcılığı için seçime geçildi. UBP Girne Milletvekili Ünal Üstel yapılan oylama sonucunda Meclis Başkan Yardımcısı oldu.

 
                                                  
                                            KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkan
                                                  Yardımcısı Dt Ünal Üstel
 
Sibel SİBER- KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı

  Dr. Sibel Siber, 1960 yılında Lefkoşa’da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Kıbrıs’ta tamamladı. 1983 yılında, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. 1987 yılında Şişli Etfal Hastanesi’nde İç Hastalıkları uzmanlık eğitimini tamamlamasının ardından, aynı yıl Kıbrıs’a dönerek Lefkoşa’da özel kliniğinde çalışmaya başladı. 1989 yılında burslu olarak ABD’de Virginia Üniversitesi’nde Diyabet ve Endokrinoloji eğitimi gördü. 2000 yılında Fullbright burslusu olarak ABD’de Chicago Rush Üniversitesi’nde Romatizmal Hastalıklar eğitimi aldı. 2009 yılı genel seçimlerinde CTP-BG’den Lefkoşa Milletvekili seçildi ve halen bu görevine devam etmektedir. KKTC’nin ilk kadın Başbakanı’dır. CTP-BG Milletvekili  olarak Cumhuriyet Meclisi Başkanlığı’na seçildi.

  İki yıl süreyle, yerel bir gazetede haftalık köşe yazıları yazdı. 2011 yılında, ‘Düşlerim Düşüncelerim’ isimli denemelerden oluşan bir kitabı yayınlanmıştır. Evli ve 2 çocuk annesidir.

 
                                                  
                                         KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı
                                                         Dr. Sibel Siber 

Tokat Jandarma Bölge Komutanının Amasya Valisi ziyareti

0

Haber: İlker ÇAKAN

  Tokat Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Hacı İlbaş Amasya Valisi İbrahim Halil Çomaktekin’i  ziyaret etti. Amasya’da görev yapmaktan duyduğu mutluluğu ifade eden Vali İbrahim  Halil  Çomaktekin  ziyaretinden dolayı teşekkür etti.

 
     
      Tokat Jandarma Bölge Komutanının Amasya Valisi İbrahim Halil Çomaktekin’i ziyareti

            

Trabzon Valisi Abdil Celil Öz Trabzonu’u gezerek tanıyor

0

Haber: İlker ÇAKAN

  Trabzon Valisi Abdil Celil Öz, hafta sonu tatilinde Trabzon’un tarihi ve turistik mekanlarını inceledi. Ortahisar Mahallesindeki tarihi mekanları inceleyen Vali, burada gezerken vatandaşlarla da sohbet etti. Vali, “Sizlerin görüşü bizlere ışık tutacak. Bu bölgeyi, tarihi dokusunu bozmadan eski kimliğine kavuşturmak istiyoruz. Bunu sizinle beraber başaracağız” dedi. Amasya ilinden gelmesi dolayısıyla Ortahisar’da bulunan Amasya Sokağı’nı da gezen Vali Öz, ardından Trabzon Müzesi, Sanatevi, Ganita ve Kalepark gibi diğer mekanları da inceledi. Vali Öz daha sonra Trabzon’un kültürel ve turistik değerlerinin ön plana çıkarılması, gelen yerli ve yabancı turistlere sahip olduğu zengin kültür mirasının tanıtılması için yapılan çalışmaları yerinde incelemek amacıyla Uzungöl, Sümela, Hamsiköy gibi son derece zengin kültür mirasa sahip olan yerlerde inceleme yaptı.
 
                                   
                           Trabzon Valisi Abdil Celil Öz  Trabzonu’u gezerek tanıyor
 
  Uzungöl’de Çaykara Kaymakamı Musa Üçgül ile birlikte ahşap arabaya binerek tur atan Vali Öz, belde esnafının dertlerini dinleyerek onlarla sohbet etti. Vali Öz daha sonra beraberindekilerle balık üretim tesislerini, kültür ve turizm il müdürlüğüne bağlı turizm bürolarını gezdi.
  Trabzon’un kültürel değerlerinin daha çok tanınması, bölgenin turizm potansiyelinin arttırılması için ortak projeler yapılacağına dikkat çeken Vali Öz, bu anlamda kentin değerlendirilebilecek çok zengin bir mirasa sahip olduğuna vurgu yaptı.
   Bu tür turizm alanlarının alternatif turizmin geliştirilmesinde çok büyük rol oynadığını belirten Vali Öz, “Alternatif turizm bakımından bölgemiz çok zengin bir potansiyele sahiptir. Bu potansiyelin arttırılması ve geliştirilmesi çerçevesinde ortak projeler yapılması çok önemlidir. Yapılacak projelerin desteklenmesi için gerek resmi kurumlar ve gerekse sivil toplum kuruluşları ile ortak hareket edilerek bu bölgenin turizm potansiyelinden yılın 12 ayı yararlanacağız” dedi.

Avrupa Müslümanlar Birliği toplantısı KKTC’de yapılacak

0

Haber: İlker ÇAKAN

  Avrupa Müslümanlar Birliği 2013 Olağan Toplantısı, Akademi Kıbrıs Gelişim Platformu’nun ev sahipliğinde, 20-22 Eylül’de, tarihinde ilk kez KKTC’de gerçekleşecek.

Akademi Kıbrıs’tan yapılan açıklamada Gelişim Platformu olarak 40 milyon Avrupalı Müslüman’ı temsil eden Avrupa Müslümanlar Birliği’nin (European Muslim Union) toplantısının, Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş’ın başkanlığında ve Akademi Kıbrıs ev sahipliğinde KKTC’de yapılmasının benimsendiği kaydedildi.

  20-22 Eylül tarihlerinde gerçekleşecek toplantının amacı “Binlerce yıllık tarihiyle neredeyse bütün dinlere ev sahipliği yapmış, bütün kültürleri bünyesinde barındırmış olan Ada’nın en iyi şekilde tanıtılması, ülkeler arasında körpüler kurulması ve Kıbrıs Türkü’nün haklı davasının tüm Avrupa’ya anlatılması” olarak açıklandı.

  Avrupa’nın 16 ülkesinden 120 kişinin katılacağı ve 3 gün devam edecek toplantılara katılımcı ülkeler; Türkiye, Almanya, İngiltere, Hollanda, Belçika, Fransa, Rusya, İspanya, İtalya, Sırbistan, Slovakya, Polonya, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Arnavutluk, Bosna-Hersek ve Mekedonya olarak açıklandı.

 

KKTC CTP/BG-DP/UG Koalisyon Hükümeti Bakanlar Kurulu

0

Haber: İlker ÇAKAN                          

  Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti  Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler (CTP/BG)  ile Demokrat Parti Ulusal Güçler (DP/UG) Koalisyon Hükümeti ilk Bakanlar Kurulu toplantısını yaptı. KKTC Bakanlar Kurulu  dün saat 10.20’de Başbakan Özkan Yorgancıoğlu başkanlığında toplandı. Başbakan Özkan Yorgancıoğlu toplantı salonunda basına yaptığı kısa açıklamada, ülkede önemli sorunlar ve geçirilmesi gereken yasalar olduğuna dikkat çekerek, yoğun bir şekilde çalışacaklarını vurguladı. Başbakan Özkan Yorgancıoğlu meclisin tatilinin kısaltılması için talepte bulunacaklarını söyledi.

  Başbakanlığı CTP/BG Genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu’nun yürüteceği CTP/BG-DP/UG Koalisyon Hükümeti’nde Bakanlar Kurulu dağılımı şöyledir:

  “Başbakan Yardımcısı, Ekonomi, Turizm Kültür ve Spor Bakanı Serdar Denktaş (DP/UG), İçişleri Bakanı Teberrüken Uluçay (CTP/BG), Maliye Bakanı Zeren Mungan (CTP/BG), Dışişleri Bakanı Özdil Nami (CTP/BG), Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Ahmet Kaşif (DP/UG), Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Aziz Gürpınar (CTP/BG), Gıda Tarım ve Enerji Bakanı Önder Sennaroğlu (CTP/BG), Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hamit Bakırcı (DP/UG), Milli Eğitim Bakanı Mustafa Arabacıoğlu (DP/UG),Sağlık Bakanı Ahmet Gulle (CTP/BG).” Yeni kabinede yer alan isimlerin özgeçmişleri şöyledir;

 
                                      
                         KKTC Başbakanı Özkan Yorgancıoğlu-Başbakan Yardımcısı,

                            Ekonomi, Turizm Kültür ve Spor Bakanı  Serdar Denktaş

 
Özkan YORGANCIOĞLU (CTP/BG)-Başbakan

  Özkan Yorgancıoğlu 1954 yılında Baf’ta doğdu. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye ve Siyaset Bilimi kürsüsünden mezun oldu. Üniversite öğrenimi yıllarında aktif olarak öğrenci dernek ve federasyonlarında görev aldı. Seracılar Kooperatifi ve Kıbrıs Türk Petrollerinde çalıştı, Yeni Düzen Gazetesi Genel Yayın Yönetmenliği yaptı. Daha sonra kendi işini kurarak süt ürünleri üreticiliği yaptı. 1974 yılından itibaren CTP’nin birçok kademesinde görev aldı. Gençlik ve Spor Bakanlığı görevini yürüttü. CTP/BG’den Lefkoşa Milletvekili olarak görev yaptı. 2011 yılından beridir CTP/BG Genel Başkanlığı görevini yürütmektedir.

Serdar DENKTAŞ (DP/UG)Başbakan Yardımcısı, Ekonomi, Turizm Kültür ve Spor Bakanı

  Serdar Denktaş 1959 yılında Lefkoşa’da doğdu. Almanya ve İngiltere’de geçirdiği tahsil döneminden sonra Kıbrıs’ta ticaret, sanayi ve bankacılık alanlarında görev yaptı. Kuzey Kıbrıs Kültür Derneği ve Genç İşadamları derneklerinin kuruculuğu ve ilk başkanlık görevlerini yapan Denktaş, Demokrat Parti’nin kurucularındandır. Kıbrıs Türk Milliyetçiliği fikrini ortaya atan ve savunan Serdar Denktaş’ın yayınlanmış 3 ve hakkında yayınlanan 1 kitabı vardır. Demokrat Parti Ulusal Güçler Genel Başkanlığını yürütmekte olan Serdar Denktaş evli ve üç çocuk, iki torun sahibidir. İngilizce bilmektedir.

Teberrüken ULUÇAY (CTP/BG)- İçişleri Bakanı

  Teberrüken Uluçay 1966 yılında Mağusa’da doğdu. Gazi Üniversitesi İktisat Fakültesi Ekonomi Bölümü’nden mezun oldu. Yüksek lisansını DAÜ’de tamamladı. Marmara Üniversitesi AB Enstitüsü’nde doktora eğitimine devam etti. GİAD Asbaşkanlığı ve 1998- 2002 döneminde Mağusa Belediyesi Meclis Üyeliği görevinde bulundu. 2005’ten beridir CTP/BG Milletvekilidir. Ekonomi Maliye Bütçe ve Plan Komitesi Başkan Yardımcısı ve Meclis İdare Amiridir. İngilizce bilmektedir. Evli ve iki çocuk babasıdır.

Zeren MUNGAN (CTP/BG)- Maliye Bakanı

  Zeren Mungan 1956 yılında doğdu. Hukuk ve İşletme Mühendisliği alanlarında lisans, Kamu Maliyesi alanında yüksek lisansını tamamladı. “KKTC Ekonomisi İçerisinde Kamu Kesiminin Yeri” isimli yüksek lisans tezi DPÖ yayını olarak basıldı.1984 yılında Devlet Planlama Örgütü’nde başladığı kamu görevini Maliye Müsteşarı olarak tamamladı ve 2010 yılında emekli oldu.1991–2004 yılları arasında Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesinde Hukuk ve Kamu Maliyesi dersleri verdi.

  Kamu maliyesi, suç gelirinin aklanmasının önlenmesi konusunda mevzuat hazırlıkları ile panel, seminer ve konferanslara katıldı. Müsteşarlığı sırasında Suç Gelirinin Aklanmasının Önlenmesi Kurulu Başkanlığı görevinde bulundu.Kamu görevinden emekli olduktan sonra kamu maliyesi uzmanı olarak çalışmalarını sürdürdü. KTTO bünyesinde KKTC’de Kayıtdışı Ekonomi ile Mücadele Projesi’nde Genel Koordinatör ve Yürütücü olarak görev aldı.

Özdil NAMİ (CTP/BG)- Dışişleri Bakanı

  Özdil Nami 1967 yılında Londra’da doğdu. 1988 yılında Boğaziçi Üniversitesi İİBF İşletme Bölümü’nü tamamladıktan sonra, 1991 yılında Kaliforniya Üniversitesi’nde yüksek lisans yaptı.

Kıbrıs’ta birçok üniversitede öğretim görevlisi olarak ve 2004 yılına kadar Erdil & SonsLtd.’de direktör olarak çalıştı. 1999 yılından 2001’e kadar KKTC Cumhurbaşkanlığı Siyasi Analiz Görevlisi olarak görev yaptı. 2002–2004 yılları arasında KKTC İşadamları Derneği Başkanlığı yaptı. KKTC Meclisi’ndeki komitelerde ve Avrupa Parlamentosu’nda aktif görev aldı. CTP/BG milletvekilidir. Çok iyi derecede İngilizce ve orta derecede Almanca bilmektedir. Evli ve bir çocuk babasıdır.

Dr. Ahmet KAŞİF(DP/UG)- Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı

   Dr. Ahmet Kaşif 1950 yılında Nergisli’de doğdu. 1975 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Aynı üniversitede Genel Cerrahi dalında ihtisas yaptı. 1980 yılında Gazimağusa Devlet Hastanesi’nde Genel Cerrah olarak göreve başladı. 1990, 1993, 1998, 2003, 2005, 2009 yıllarında yapılan Genel Seçimlerde Gazimağusa Milletvekili olarak seçilen Kaşif, bu dönem içerisinde kurulan hükümetlerde sırasıyla Ulaştırma Bakanlığı, Çalışma, Sosyal Güvenlik, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Cumhuriyet Meclisi Başkan Yardımcılığı ve Sağlık Bakanlığı görevlerine bulundu. Dr. Ahmet Kaşif halen Gazimağusa DP/UG milletvekili olarak görevine devam etmektedir. Evli ve iki çocuk babasıdır. İngilizce bilmektedir.

Aziz GÜRPINAR (CTP/ BG)- Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı

  Aziz Gürpınar 1958’de Baf’ta doğdu. Temmuz 1982’de İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Gemi İnşa ve Makine Mühendisi unvanıyla mezun oldu. Aralık 1984’te Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı Çalışma Dairesi’nde “Çalışma Memuru” olarak kamu görevine başladı. Çalışma Dairesi’nde çeşitli kademelerde görev yaptıktan sonra, 2005’te Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na Müsteşar olarak atandı ve Haziran 2009 tarihine kadar bu görevi yürüttü. Ocak 2011’de kamu görevinden emekli oldu. Mart-Haziran 2011’de Çalışma Dairesi tarafından düzenlenen “İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı Yetiştirme Kursu”nda eğitmenlik yaptı. Halen serbest olarak uzmanlık ve danışmanlık hizmeti yürütüyor.

  1992 yılında “İş Yasası”nı ve bu yasaya bağlı tüzükleri hazırlayan çalışma komitesinde görev yaptı. “Yabancıların Çalışma İzinleri Yasası”nı (2006),”Basın İş Yasası”nı (2007),”Sosyal Güvenlik Yasası”nı (2007) ve “İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası”nı (2008) hazırlayan komitelerde başkanlık yaptı. Avrupa Birliği mevzuatına uyumu amaçlayan ve 2008 yılında hazırlanan “Müktesebata Uyum Programı”nın (MUP) hazırlanmasında Bakanlık adına sorumluluk yürüttü.İyi derecede İngilizce biliyor.

Önder SENNAROĞLU (CTP/BG)- Gıda Tarım ve Enerji Bakanı

  Önder Sennaroğlu 1957 yılında Büyükkonuk’da doğdu. 1981 yılında Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü’nden mezun oldu. 1998–2003 yıllarında İskele Milletvekili olarak KKTC Meclisi’nde görev yaptı. 2003–2005 döneminde aktif siyasetten ayrıldı. 2005 seçimlerinde CTP/BG’den İskele milletvekili olarak yine parlamentoya girdi. Eylül 2006 tarihinde 15’nci KKTC Hükümeti’nde Tarım Bakanı olarak görev yaptı. Evli ve iki çocuk babasıdır.

Dr. Hamit BAKIRCI (DP/UG)- Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı

  Dr. Hamit Bakırcı 1972 yılında Trabzon’da doğdu. 1996 yılında Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. 1997 yılında Yenierenköy Sağlık Merkezi’nde göreve başladı. 2001 yılından beri Karpaz bölgesinde hekimlik görevini sürdürmektedir. Evli ve iki çocuk babası olan Bakırcı İngilizce bilmektedir.

Dr. Mustafa ARABACIOĞLU (DP/UG)- Milli Eğitim Bakanı

  Dr. Mustafa Arabacıoğlu, 1953 yılında Gönyeli’de doğdu. 1977 yılında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden mezun olan Arabacıoğlu, Kıbrıs’a gelerek Dr. Burhan Nalbantoğlu Hastanesi, Dahiliye Servisi’nde göreve başladı. 1993, 1998, 2003, 2005 ve 2009 yıllarında yapılan Genel Seçimlerde Lefkoşa Demokrat Parti Milletvekili olarak seçilen Dr. Mustafa Arabacıoğlu, 2001 yılında kurulan UBP-DP Hükümeti’nde Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı olarak görev yaptı. 2004-2005 yıllarında Demokrat Parti Genel Sekreterliği’ni yapan Arabacıoğlu, 2005 yılında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde partisi adına Cumhurbaşkanlığına aday olmuştur. Halen, Lefkoşa DP/UG Milletvekili olarak görevine devam eden Arabacıoğlu, evli ve üç çocuk babasıdır.

Dr. Ahmet GÜLLE (CTP/BG)- Sağlık Bakanı

  Dr. Ahmet Gülle 1960 yılında Gönendere‘de doğdu. İstanbul Tıp Fakültesi’nden mezun olduktan sonra aynı fakültede ihtisas yaparak Kulak Burun Boğaz Hastalıkları ve Baş Boyun Cerrahisi uzmanlığını aldı. Halen Lefkoşa’da özel Kulak Burun Boğaz Kliniği’nde çalışmaktadır. Serbest Çalışan Hekimler Birliği ve Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği yönetim kurullarında uzun yıllar görev aldıktan sonra 2000-2004 yılları arasında iki dönem Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Başkanlığı yaptı. CTP/BG’nin birçok organında görev aldı. Halen Parti Meclisi üyeliği sürdürmektedir. 2003 ve 2005 yıllarında iki kez milletvekili seçilip KKTC Cumhuriyet Meclisinde görev yaptı.

KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu: “Kıbrıs’ta artık bir anlaşma yapma zamanı”

0

Haber: İlker ÇAKAN

  KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, 1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle yayımladığı mesajda, Kıbrıs sorununa çözüm bulma zamanının geldiğini bir kez daha vurgulayarak, Kıbrıs Türk tarafının çözüm için üzerine düşeni yapmaya hazır olduğunu vurguladı.

  Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu mesajında, “Kıbrıs Türk tarafı olarak Kıbrıs’ta artık bir anlaşma yapma zamanının geldiğine inanıyoruz ve bununla ilgili düşüncelerimizi gerek Rum dostlarımıza, gerekse Birleşmiş Milletlere iletmiş bulunuyoruz” dedi.

  Müzakere süreciyle ilgili görüşünü de belirten Eroğlu, “Biz Kıbrıs Türk tarafı olarak görüşmelere hız kazandırmaya, karşılıklı al-verlerle sonuca yönelmeye, bilahare Anavatan Türkiye, Yunanistan, İngiltere ve Kıbrıs Rum tarafı ile masada buluşmaya ve üzerimize düşenleri yapmaya hazırız. Sonuç almak zor değildir. Yeter ki, Kıbrıs’ta var olan gerçekler göz ardı edilmesin ve samimi bir şekilde yaşayabilir bir antlaşma hedeflensin” ifadelerine yer verdi.

  Kıbrıs meselesinin her yönünün tartışıldığını, konuşulduğunu, ilgili tüm tarafların diğerinin pozisyonunu ve düşüncelerini bildiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Eroğlu, “Yapılması gereken masa başına dönüp kalınan yerden görüşmeleri sürdürmek ve iyi niyetle sonuca ulaşmaya çalışmaktır” dedi.

  1 Eylül Dünya Barış Günü’nün anlamının herkesçe iyi idrak edilmesi gerektiğini ifade eden Eroğlu şöyle dedi:”Bu vesile ile tüm insanlık için barış, refah ve mutluluk dolu bir gelecek diliyor, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bu yönde üzerine düşen katkıyı yapmaya hazır olduğunu yineliyorum.”  İkinci Dünya Savaşı’nın birincisi gibi insanoğlu açısından en talihsiz ve en üzücü vaka olduğunu kaydeden Eroğlu, 1 Eylül 1939 günü Nazilerin Polonya’yı işgali ile başlayan 2’nci Dünya savaşının ardında elli milyona yakın ölü, milyonlarca yaralı, sakat ve harabeye dönmüş ülkeler bıraktığını söyledi.

  İkinci Dünya Savaşı sonrasında Avrupa odaklı olmak üzere Dünya’da yeni şekillenmeler olduğunu, benzer acıların tekrarlanmaması için uluslararası mekanizmalar geliştirildiğini kaydeden Eroğlu, “Ama görüyoruz ki şu an bile Dünyamız, özellikle de içinde bulunduğumuz Ortadoğu istenilen noktadan çok uzak. Oysa refah ve barış içinde daha adil bir Dünya tüm insanlığın çıkarınadır” dedi. Cumhurbaşkanı Eroğlu mesajını şöyle tamamladı:

  “Bu anlamlı günde istencimiz ve beklentimiz, bölgemizde akan kanın durması, terörist faaliyetlerin sona ermesi, demokrasi, insan hakları ve çağdaş değerler çerçevesinde adımların atılmasıdır.  Bizler için Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Yurtta Barış Dünyada Barış’ veciz sözlerinde ifade ettiği anlayış vazgeçilmezdir.”

Devlet Başkanlığı seçimleri

0
İlham Aliyev neden hep kazanır, muhalefet neden hep kaybeder ? 
  1989 yılından itibaren dünyada meydana gelen hızlı gelişmeler uluslararası sistem ve dengelerde köklü değişikliklere yol açmıştır.
 Teknolojinin  hızla gelişimi ,çevre koşulları,doğal kaynakların sorumsuzca yok edilmesi,artan dünya nüfusu ve artan tüketim talepleri nedeniyle karşımıza yeni bir dünyayı çıkarmıştır. Bu yeni dünya düzeninde gelir,eğitim ve kültür farkları hızla artan terör, kaos ve ayrımcılık doğurmuştur. 
  Azerbaycan Anayasası “Başkanlık” sisteminin özelliklerini taşımaktadır. Azerbaycan Anayasası Amerikan Anayasasından esinlenerek kuvvetler ayrılığını anayasal bir kural haline getirmiştir. Buna göre;
-Yasama yetkisi Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Milli Meclisine aittir.
– Yürütme yetkisi Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanına aittir.
-Yargı yetkisi Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Mahkemelerince kullanılır.
  Azerbaycan Cumhuriyeti Anayasası devletin anayasal yapısı için bir ana çerçeve çizmiştir. Burada Anayasa’da yer alan yasama, yürütme ve yargı organlarının yetki ve işleyişleri ve ilişkine ilkelere yer verilecektir.
  Anayasanın, 99. maddesine göre yürütme yetisi Azerbaycan Cumhurbaşkanına aittir. Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır.   Başkanlık Sisteminin bir özelliği olarak halk tarafından seçilmiş başkan hem devletin, hem de hükümetin başıdır.
Devlet Başkanı Seçimi
  Cumhurbaşkanı 35 yaşını doldurmuş, yüksek tahsilli, Azerbaycan Cumhuriyetinde en az 10 yıldır sürekli yaşayan, ağır suçtan ceza almamış, seçme ve seçilme yetkilerine sahip, başka devletlerde devlet görevinde bulunmayan, Azerbaycan Cumhuriyeti vatandaşları arasından
 genel oyla seçilir.
  Anayasa ile Yürütmenin başı olan Cumhurbaşkanına çok geniş yetkiler verilmiştir. Özellikle 109. maddesi uyarınca, Anayasa ile Milli Meclisin ve yargı organların yetkilerine dahil edilmeyen diğer tüm işlerde yürütme organı yetkili kılınmıştır.
Devlet Başkanının Yetkileri : 
1- Milli Meclisin Seçimlerini tayin etme,
2- Bütçeyi Milli Meclise sunma,
3- Milli Meclisin oluru üzerine Başbakanı, Anayasa Mahkemesi ve yüksek mahkeme üyeleri  ile Başsavcıyı atama ve görevden alma. 
4- Bakanlar kuruluna başkanlık etme ve Bakanlar kurulunun üyelerini atama, görevden alma ve bakanlar kurulunun istifasını kabul etme,
5- Savaş koşulların Milli Meclise sunma,
6- Halk oylamasını kararlaştırma,
7- Milli Meclise yasa önerilerinde bulunma,
8- Seferberlik ilan etme, 
9- Af ilan etme, olağanüstü durumu ilan etme,
10- Genelge yayınlama, yasaları imzalama ve Anayasa ile Milli Meclisin yetkileri dahilinde olmayan diğer konuları yürütmeyi içermektedir (Md. 109).
  Azerbaycan’da cumhurbaşkanı seçimleri 9 Ekim 2013 tarihinde yapılacak . Muhalefet cephesi başarılı olamaz. Nedeni ise çok açık. Geçen dönem içerisinde muhalefet partileri Azerbaycan Cumhuriyetinin geleceğine ilişkin hiçbir somut proje üretemedi. Azerbaycan Cumhuriyetinin sorunlarına yönelik misyon ve vizyonlarını belirleyemediler.   Neden mevcut Cumhurbaşkanı İlham  Aliyev kazanacak. Sebeplerini şöyle açıklayabiliriz. 
 Dünyada karizmatik liderler, değişimi zorunlu kılan ya da mevcut durumu yaşanmaz kılan kriz, kaos ya da belirsizlik koşullarının mevcudiyetinde ortaya çıkarlar.
Yöneticilik hak ve yetkidir; liderlik güç ve yetenektir 
  Yönetim bilimciler  Simon, Simithbourg ve Thompson’a göre, ‘’Bir kimsenin lider olarak kabul edilebilmesi için, önce üstün nitelikleri bulunduğunun izleyicileri tarafından kabul edilmesine, bu niteliklerin onlara güven vermesine bağlıdır. Zira, bir liderin en büyük özelliği, kendisini izleyenlerin davranışlarını etkileye bilen kişi olmasıdır” 
  Bir yönetici, başarılı ve etkili olabilmek için aynı zamanda lider olmalıdır. Lider – yönetici vizyon yaratabilen ve yaşatabilen; arzulanan gerçeğin ve hedefin fotoğrafını çekebilen; bu hedef ve amaç tablosunun görünürlüğünü sağlayabilen; söz konusu görüntüyü erişilir ve uygulanır kılabilen kişidir. Yönetici,  ancak lider olduğu taktirde etkili ve başarılı olabilir. Lider olmayan bir yönetici, yönetimde etkili ve başarılı olmaz ve yükselmez. Her lider aynı zamanda yöneticidir ama, her yönetici gerçek ve fiili lider değildir. Çünkü  yönetici ve lider arsında farklar vardır.
  Öncelikle, yöneticilik liderlikten daha kapsamlı bir kavramdır. Liderlik bütünsel yöneticilik işinin yalnızca bir unsurudur. Bu, birçok davranış bilimcisinin görmeyi başarmadığı bir şeydir. Liderlik, bir statü ya da otorite işlevinden çok, ilişkinin ve lider ile izleyicileri arasındaki karşılıklı etkileşimin kalitesiyle ilgili bir işlevdir. İlham Aliyev   yukarıda değindiğim vasıfları taşıyan bir  Devlet Başkanıdır.
  İlham Aliyev demokrat kimliğiyle dürüst, ahlaklı, tutarlı, uzlaşmacı, kucaklayıcı ve kuşatıcı bir siyaset tarzı ortaya koymaktadır. Azerbaycan insanının yaşam şartlarını iyileştirmenin, onur ve saygınlığını pekiştirmenin gayreti içinde olmuştur.  Bu seçimler de milletten aldığı güç ve desteğin tazelenmesi anlamını taşıyacaktır. İlham Aliyev demokrasinin güçlendirilmesine öncelik vermiş ve gerçekleştirdiği hukuk reformlarıyla Azerbaycan demokrasisini evrensel standartlar çizgisine ulaştırmaya çalışmıştır. 
 İlham Aliyev değişim mühendisi ve yeniliklere daima açık, yüksek özgüvenli, inançlarının doğruluğunu ikna etme becerisine sahip, risk alan, kendini inandığı davaya feda eden ve kriz durumlarında radikal çözümler üretebilme becerisine sahip karizmatik liderlerdendir.
  Demokratik talepleri ekonomi alanına taşımış, büyümeyi ve kalkınmayı demokratik bir çizgiye oturtmuş, demokratik değerleri kendi kültür dünyamız içinde anlamlandırmıştır.  İlham Aliyev ekonomi alanında büyük başarılar elde etmiştir. 2003-–2008 – 2013 dönemi  Azerbaycan tarihinin en parlak dönemlerinden biri olarak kayıtlara geçmiştir.  
  Ekonomi alanında elde ettiğimiz tarihi başarıların en önemli sebebi ülkemizde oluşturduğumuz güven ortamıdır. Gerçekçi politikalar ortaya koyan, popülizm tuzağına düşmeyen, uzun vadeli bakış açısı ile hareket eden ve kalıcı çözümler üreten yönetimler halkın güvenini kazandığı gibi, ekonomik aktörlere de elverişli bir ortam oluşturmaktadır. Önceki dönemlere göre bugün ülkemiz çok daha istikrarlı, çok daha müreffeh, ekonomimiz çok daha güçlüdür.
– Kişi başına gelir artmış, 
– Milli gelir  daha yüksek seviyeye ulaşmış,
– Enflasyonu indirmiş,
– İşsizlik oranını daha da düşürmüş,
– İhracat daha da  artmıştır.
– Cumhurbaşkanlığı döneminde Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattı tamamlanmış.
  Hazar Bölgesi ve Ortadoğu gaz rezervlerini Avrupa pazarlarına ulaştırmayı öngören Türkiye-Bulgaristan-Romanya-Macaristan-Avusturya (NABUCCO) Doğal Gaz Boru Hattı Projesi’nin gerçekleşmesi için çabalar sürdürülmektedir..  
  Bakü-Tiflis-Ceyhan projesinin 2006’da devreye girmesi, enerji koridorlarındaki güvenliğe dayalı küresel ekonomiye büyük bir katkı sağlamıştır. Uzun yıllardır konuşulan fakat gerçekleştirilemeyen Bakü-Tiflis-Kars demiryolu anlaşması imzalanmıştır. Kafkas enerji koridorunu Türkiye üzerinden dünyaya bağlayan Bakü-Tiflis-Ceyhan ve Şahdeniz projeleri, sadece küresel enerji politikaları açısından değil bölge-içi barış ve istikrar açısından da olumlu etkiler yapacaktır. 
  Öte yandan Türk dünyasına yönelik ticaret ve yatırım faaliyetlerine öncelik verilmiş; yaklaşık 1.800 km’lik Bakü-Tiflis-Ceyhan ve Şahdeniz projeleri ile Türk Dünyasını doğu-batı istikametinde birbirine bağlayan ve bütünleştiren enerji projeleri hayata geçirilmiştir.     
Bu dönemde, Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri’nin modernizasyonu kapsamında birçok yeni proje devreye konulmuştur.
  Bugünlerde,  Azerbaycan’ı hayatın her alanında ileriye taşıyacak Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’i ,  Azerbaycanlılar    kadar, dünya liderleri de büyük bir hayranlık ve ilgiyle izliyor
Dünyadaki teknolojik gelişmeleri sürekli izleyerek, ülkemizin ve Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri’nin öncelik ve ihtiyaçları doğrultusunda yerli savunma sanayimizi çağdaş yöntemlerle geliştirilme süreci devam etmektedir.  Böylece, ülkemizin dışa bağımlılığının azaltılmasını sağlamaya çalışmıştır   .Yeniden seçilecek Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ülkemizin  21.yüzyıldaki sorunlarına çözüm önerileri geliştirecektir.
  İlham Aiyev milletimizin birlik ve beraberliğini, ülkemizin bölünmez bütünlüğünü, devletimizin bekasını ve üniter yapımızın korunmasını en büyük öncelik olarak görmektedir. 
Milli güvenliğimizin güçlendirilmesi ve korunması için,  ülkemizin bütün imkanlarını seferber etmek konusunda kesin bir kararlılık içerisinde olmuştur. Azerbaycan’ın her bir köşesinde sosyal ve ekonomik kalkınmayı hızlandırmak, hiçbir bölgemizin geride kalmamasını sağlamak amacıyla yoğun bir çalışma içine girmiştir.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan: “Baba ocağımız Rizeye karşı vefa borcumuz var”

0

                                                                                                 Haber: İlker ÇAKAN

  Rize’de; Bakanlıklar, belediyeler ve hayırseverler tarafından yapımı tamamlanan 19 ayrı yatırımın toplu açılışı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan’nın da katıldığı bir tören ile gerçekleştirildi. Açılış törenine, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı ve Ulaştırma, Denizcilik, Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ve Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun yanı sıra birçok milletvekili katıldı.

  Rize Valisi Nurullah Çakır, açılış töreninde yaptığı konuşmada şunları söyledi; “Gerek devletimizin kaynakları ile gerekse hayırseverlerimiz tarafından Başbakanımızın himayesinde yapımı gerçekleştirilen bu 19 eserin başta ülkemize olmak üzere Rize ve Rizeli için hayırlı olsun.”

  Rize Valisi Nurullah Çakır’ın ardından bir konuşma yapan Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu,  da şunları söyledi; Bakanlık olarak Rize’de gerçekleştirdikleri yatırımların toplam maliyetinin 507 Milyon TL olduğunu ve Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen Andon ve Varda İçme Suyu projeleri ile Rize’nin su sorununun tamamen çözülmüş olacaktır.”

  Daha sonra konuşma yapan Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı da şunları söyledi; “Türkiye’nin son 10 yıl içerisinde gelinen noktanın çok farklı olduğunu, Türkiye’nin bu noktaya gelmesinde en önemli hususları sıraladı. Bakan Yazıcı kalkınma altyapısını oluşturan bu hususları; halkın gündemi ile hükümet ve bakanlıkların gündeminin aynı olması, popülist politikalar uygulamamaları ve kendimizi halkın hizmetkarı olarak görmemizden kaynaklandığını ifade etti. Bakan Yazıcı, ayrıca Rize İl Özel İdaresine kazandırılan 14 yeni çöp toplama aracı ile 348 köyün çöpünün toplanacağını ifade ederek, “İşte medeniyet budur, insan sevgisi budur, çevreye duyarlılık budur.”

 
                                              
                                            Başbakan Recep  Tayyip Erdoğan
 
  Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’da yaptığı konuşmada şunları söyledi;  “Bu açılış töreni ile Rize’ye kazandırdığımız bu 19 hizmetin maliyeti eski rakamla 60 trilyon lira. Bundan bir yıl önce 12 Kasım’da Rize Kalkandere’de yine böyle birçok eserin açılışını gerçekleştirmiştik. Aynı ziyaret esnasında Ovit Tünelinin de temelini attık. Ovit Tünelinde çalışmalar devam ediyor. 2015 sonu, 2016 yılının ilk zamanlarında açılışını gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Bu tüneller bitince, Türkiye’nin ve Rizelinin 130 yıllık hayalini gerçekleştirmiş olacağız.

  Yolun medeniyet olduğu bilinci ve felsefesiyle yıllardır açılamayan ve yapılamayan yolları Hükümetlerimiz döneminde gerçekleştirdik. İnsanların aidiyet hissettikleri şehre karşı vefa borcu vardır. Anne babalarının doğdukları şehre karşı vefa borçları vardır. Bizim de baba ocağımız Rize`ye karşı vefa borcumuz var. Ancak baba ocağımız Rize`ye karşı sadece maddi anlamında değil manevi anlamda da vefa borcumuzu ödemenin gayreti içindeyiz. Rize`nin mertliğini, dürüstlüğünü bulunduğumuz her ortamda hakkıyla temsil etmenin hassasiyeti içindeyiz.

  Gerektiğinde Karadeniz gibi kabaracağız, Fırtına Deresi gibi coşacağız. Gerektiğinde Kaçkar ve Verçenik gibi ağırbaşlı olacağız, gerektiğinde Rize`nin gölleri gibi durulacağız. Dünyanın neresinde haksızlık, zulüm varsa Rize`den aldığımız ilhamla, saldırgana karşı hakkı savunacağız. 81 vilayetiyle Türkiye`yi nakış nakış işlerken komşularımıza karşı müşfik olacağız, zor zamanlarda onların yardımına koşacağız. Çünkü biz Rize`den böyle gördük. Anne-baba ocağından, dedelerimizden bunu böyle gördük.”

 
                    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’nın Rize gezisi haberi fotoğrafları
 
           
 
           
 
            
        
           
 
            
 
           
 
             
       
                
error: Content is protected !!