Pazartesi, Aralık 22, 2025
tr
Ana Sayfa Blog Sayfa 188

Batum’da bayram sevinci

0

Haber: İlker ÇAKAN

Gürcistan- Acara Özerk Cumhuriyetinin başkenti Batum’da bulunan Merkez Camiinde Kurban Bayram namazına yoğun ilgi oldu.Namazdan sonra Müslümanlar birbirleriyle bayramlaştı. Müslümanların Kurban Bayramı nedeniyle bayramlaşma kutlamasına: Acara Özerk Cumhuriyeti Hükümet Başkanı Archil Khabadze, Finans ve Ekonomi Bakanı David Baladze, Çalışma,Sağlık ve Sosyal Bakım Bakanı Nugzar Surmanidze, T.C. Batum Başkonsolosu Engin Arıkan’da katıldı.


              
                       Gürcistan-Batum’da Kurban Bayramı namazı sonrası bayramlaşma

Dev dalgalar Sarp’da araçlara ve kıyıya zarar verdi

0

Haber: İlker ÇAKAN

  Doğu Karadeniz Bölgesi’nde etkili olan fırtına ve oluşan dalgaların fırlattığı taşlar; Türkiye- Gürcistan arasında bulunan Sarp Sınır Kapısının Türkiye tarafında otoparkta park edilmiş 15 araca hasar verdi. Fırtına ve yağmur, akşam saatlerinde Artvin’de de etkili oldu. Fırtına nedeniyle Karadeniz’de dev dalgalar oluştu. Sarp Sınır Kapısı çevresindeki kıyı şeridinde de, dalgaların etkisiyle çökmeler yaşandı. Sarp Sınır Kapısı yakınlarında yapımı devam eden yol da çöktü. Karayolları sabah saatlerinden itibaren dalgaların getirdiği taşladı temizledi. Vatandaşlar, sınırda yeterli otopark alanı olmadığı için araçlarını deniz kıyısındaki boş araziye bıraktıklarını belirterek, yetkililerin otopark sorununa bir an önce çözüm bulmasını istedi.


                                       

T.C. Dışişleri Bakanlığı Yurt Dışına Seyahat Edeceklere Konsolosluk Rehberi

0

  Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımıza yardım ve konsolosluk koruması sağlamak Büyükelçiliklerimizin ve Başkonsolosluklarımızın asli görevlerindendir. Gerek yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın sayısının beş milyona ulaşması, gerek yurt dışına yapılan turistik, ticari ve eğitim amaçlı seyahatlerdeki artış nedeniyle, yurt dışında yardım amacıyla Temsilciliklerimizce başvuran vatandaşlarımızın sayısı da her geçen gün artmaktadır.

  “Yurt dışında Konsolosluk Desteği” başlıklı bu kitapçıkta, yurt dışına ve/veya ikamet ettiğiniz ülkeden farklı bir ülkeye yaptığınız seyahatler sırasında dikkat etmeniz gereken hususlar ile yurt dışında güven içinde bulunabilmeniz için yapmanız gerekenler özetlenmekte ve herhangi bir zorlukla karşılaşmanız halinde tarafımızdan sağlanabilecek desteğe değinilmektedir.

  Yurt dışı temsilciliklerimizce düzenli olarak verilmekte olan olağan konsolosluk hizmetleri (pasaport, nüfus, noterlik, vatandaşlık, askerlik, evlilik kaydı vb.) bu kitapçığın kapsamı dışında tutulmuştur. Yurt dışı olağan konsolosluk hizmetlerimiz hakkındaki ayrıntılı bilgilere  www.konsolosluk.gov.tr sitesinden ulaşmanız mümkündür.

Kime yardım edebiliriz?

  Yurt dışında bulunan Büyükelçilik ve Başkonsolosluklarımız,

  Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına ve

  Talep edilmesi ve yerel yasaların izin vermesi hâlinde Türk vatandaşlığının yanı sıra başka ülke veya ülkelerin vatandaşlığına sahip kişilere de yardım edebilirler.

Nasıl bir destek sağlarız?

  Olağanüstü durumlarla karşılaştığınızda 7/24 hizmet veren Konsolosluk Çağrı Merkezimizi (ABD ve Kanada’dan +1 888 656 76 56, diğer ülkelerden +90 312 292 29 29) arayabilirsiniz.

  Konsolosluk Çağrı Merkezimiz tarafınıza gerekli bilgilendirme ve yönlendirmeyi anında yapabilmektedir. Sorununuzun takip gerektirdiği hâllerde, konu Konsolosluk Çağrı Merkezimiz tarafından yine anında en yakın dış temsilciliğimiz ve Bakanlık ilgili biriminin dikkatine sunulmaktadır. Bu bilgiyi alan temsilcilik/birim derhal devreye girecek ve tarafınızla doğrudan temasa geçecektir.

  Yurt dışında pasaportunuzu kaybetmeniz ya da çaldırmanız hâlinde Türkiye’ye dönüş için geçerli olmak üzere size geçici pasaport düzenleyebiliriz.

Karşılaştığınız olağandışı durumla alakalı olarak yardım veya destek talebinde bulunmanız hâlinde, yerel makamlarla ve/veya Türkiye’deki ilgili kurum ve kuruluşlarla iletişiminize yardımcı olabiliriz.

  Yurt dışında yerel makamlarca hürriyetinizin kısıtlanması (gözaltına alınma, tutuklanma, hüküm giyme) gibi durumlarda, talep etmeniz hâlinde, sizinle en kısa sürede görüşebilmek/temasa geçebilmek için gerekli girişimlerde bulunuruz.

  Yurt dışında karşılaştığınız olağandışı durum ve/veya yerel makamlarca hürriyetinizin kısıtlanması (gözaltına alınma, tutuklanma, hüküm giyme) hakkında, talep etmeniz hâlinde, yakınlarınız ya da akrabalarınızla temasa geçeriz.

  Çocuk kaçırma olaylarında, akrabaların yurt dışında vefatı durumunda ve kayıp kişilerin bulunması amacıyla yerel makamlar nezdinde girişimler yaparız. Ülkemizde konuyla ilgili kurum ve kuruluşlar ile eşgüdüm hâlinde gerekli takibi yaparız.

  Bulunduğunuz ülkede savaş, iç savaş, ayaklanma, doğal afet gibi durumların ortaya çıkması ve güvenlik durumunun bunu gerektirmesi hâlinde Türk vatandaşlarının ülkeden çıkartılmaları için gerekli tedbirleri alırız.

  Seyahat ettiğiniz ülkede maddi açıdan zor duruma düşmeniz hâlinde yakınlarınızın size para transfer etmesine yardımcı olabiliriz.

  Seyahat ettiğiniz ülkedeki yerel avukatlar, hastaneler, doktorlar, yeminli tercümanlar gibi gerekli olabilecek kişi ve kurumların iletişim bilgilerini size verebiliriz.

Hasta hakları

0

  26 Ekim”Hasta Hakları Günü” olarak kutlanmaktadır. Hastaların hakları nelerdir peki diye soracak olursak, cevabı Hasta Hakları Yönetmeliğinde ayrıntılı bir biçimde bulabiliriz aslında. Özetle Hastalarımızın Haklarına birbakalım dersek; Adalet ve Hakkaniyet ilkeleri çerçevesinde sağlık hizmetlerinden faydalanma; Irk, dil, din ve mezhep, cinsiyet, felsefi inanç, ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınmadan hizmet alma hakkı vardır.Her türlü sağlık hizmetinin ve imkanının neler olduğunu öğrenmeye ve sağlık durumu ile ilgili her türlü bilgiyi sözlü veya yazılı isteme hakkı vardır

Sağlık kuruluşunu seçmeye, değiştirmeye ve seçtiği sağlık tesisinde verilen sağlık hizmetlerinden faydalanmaya, sağlık hizmeti verecek vermekte olan tabiplerin ve diğer sağlık çalışanlarının kimliklerini, görev ve unvanlarını öğrenmeye seçme ve değiştirmeye hakkı vardır.Gizliliğe uygun bir ortamda her türlü sağlık hizmeti almaya hakları vardır. Tedaviyi reddetmeye, durdurulmasını istemeye, tıbbi müdahalelerde rızasının alınmasına ve rıza çerçevesinde hizmetten faydalanmaya hakkı vardır.Sağlık hizmetini güvenli bir ortamda almaya, Sağlık tesisinin imkanları ölçüsünde ve idarece alınan tedbirler çerçevesinde, dini vecibelerini yerine getirmeye hakkı vardır.
  Saygı, itina ve ihtimam gösterilerek, güleryüzlü, nazik, şefkatli bir ortamda, her türlü hijyenik şartlar sağlanmış gürültülü ve rahatsız edici bütün etkenler giderilmiş bir sağlık  hizmeti almaya hakkı vardır. Sağlık tesislerince belirlenen usül ve esaslar çerçevesinde ziyaretçi kabuletmeye ve mevzuatın ve sağlık tesisinin imkanları ölçüsünde ve hekimin uygun görmesi halinde refakatçi bulundurmaya hakkı vardır. Haklarının ihlali halinde, mevzuat çerçevesinde her türlü başvuru, şikayet ve dava hakkını kullanmaya hakkı vardır.
  Eskiden nasıldı bilmem ama şu zamanda insanların bu konularda çok daha bilinçli olduğunu düşünüyorum.Hastalara en iyi koşullarda hizmet sunabilmek ve hasta memnuniyetini arttırabilme kadına ülkemizde sağlık hizmetleri sunumunda atılan adımların da payı büyük tabi..Tüm bunlara ragmen hala yaşanmakta olan tatsız olayları önlemedeki en büyük pay zannediyorum hastalarımzın, hasta yakınlarımzın ve sağlık personelinimizin karşılıklı hoşgörü ve anlayış içinde iletişim kurması olacaktır.
  Sevgi, saygı, hoşgörü dolu sağlıklı günler dilerim…
 

 

Belediye Başkanlığı Birliği Genel Başkanı İsmet Özarslan:”Başkanlarımıza hizmet etmeyi kendimize bir şiar edindik”

0
Haber: İlker ÇAKAN

  Ankara’da çalışmalarını sürdüren Belediye Başkanlığı Birliği Genel Başkanlığına Devlet eski Bakanlarıdan ve 2004-2009 yılları arasında Amasya Belediye Başkanlığı görevinde de bulunan İsmet Özarslan seçildi.

  İsmet Özarslan yaptığı açıklamada, yaklaşan Mahalli İdareler seçimleri öncesi Belediye Başkanları Birliği’nin yapılanma ve proje çalışmalarına hız vererek, hem mevcut Belediye Başkanlarına hem de yeni dönemde Belediye Başkanı olmak isteyen Başkan adaylarına katkı sağlamak istediklerini söyledi. Başkan İsmet Özarslan;  Belediye Başkanları Birliği olarak, Belediye Başkanlarının özlük haklarına yönelik yapılan çalışmaları hızlandıracaklarını, ayrıca ulusal basında yapılan faaliyet ve programlara da devam edileceğini, Belediye Başkanlarına ve yerel yönetimlerin problemlerini kapsayan programlar da yapacaklarını, Belediye Başkanlarına ve Belediye personellerine eğitim çalışmaları ile çeşitli alanlarda proje yarışmaları düzenleyerek bir sivil toplum örgütü olarak üstlerine düşen görevi layıkıyla yerine getirmek istedikleri belirtti.

  Ankara’da TBMM’nin hemen karşısında Atatürk Bulvarı üzerinde 165 metrekare bir Genel Merkez binalarının olduğunu anlatan Başkan İsmet Özarslan; “Belediye Başkanlığı görevi yapmış ve halen yapmakta olan bütün başkanlarımıza hizmet etmeyi kendimize bir şiar edindik.  İnşallah bundan sonrada bu hizmet anlayışımızı geliştirerek, başarılı çalışmaların altına hep birlikte imza atmak istiyoruz.” dedi.

 

Amasya-Uygur Kasabası 15. Cafer Dede kültürel etkinlikleri

0

Haber: İlker ÇAKAN

    Amasya il merkezine bağlı Uygur Beldesinde 15. Cafer Dede Kültürel Etkinlikleri, Kurban Bayramının 3. gününde yüzlerce insanı bir araya getirdi. Başta Kültür ve Turizm Bakanlığı olmak üzere pek çok kurum ve kuruluş ile sivil toplum örgütünün destek verdiği etkinliğe Amasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Orbay da katıldı.Etkinlikte bir konuşma yapan Rektör Prof. Dr. Metin Orbay şunları söyledi; “Bundan yaklaşık bin yıl önce Anadolu coğrafyasına gelerek; birlik, beraberlik, hoşgörü ve sevgi tohumları eken, bir anlamda bu topraklara hoşgörü mayasını çalan, başta Pir-i Türkistan Hoca Ahmet Yesevi’nin, Yunus Emre’nin, Hz. Mevlana’nın, Hacı Bektaşi Veli’nin ve nice gönül dostlarının izinden giden ‘Canların Cem olduğu bu alanda’ bulunan herkesi saygıyla selamlıyorum. Farklılıklarının zenginlik içerisinde yaşadığı, milli birlik ve beraberliğimizin daha güçlü olduğu, yetmiş altı milyonunun mutlu ve huzurlu bir şekilde yaşadığı, Büyük Türkiye’nin inşasına katkı sağlayan herkese teşekkür ediyorum. ” 

 

                Amasya-Uygur Kasabası 15. Cafer Dede kültürel etkinlikleri fotoğrafları

 

    

 

                                 

Manavgat-Ilıca

0

  Antalya-Manavgat ilçesine bağlı bu güzel tatil beldesi olan Ilıca, doğanın en nadide parçalarına yakışan ilahi bir işçilikle insanlarını doyurur, misafirlerini ağırlar. Bereketiyle ve görsel güzellikleriyle yaşadığınız her anın tadını biraz daha fazla hissettirir, fark ettirmeden daha fazla bağlanmanızı sağlar. Ciğerlerinize çektiğiniz temiz hava Toroslar’dan gelir, Akdeniz’in mavi dalgalarının hoş armonisiyle karışır.Yemyeşil,görkemli dağlar 3 km.’lik uzun sahil şeridiyle buluşur.İnce işlenmiş bir halı gibi size eşlik eder,denize kadar yüzyıllardır her gün aynı güneşe sabırla,ormana ise yeni umutlarla bakar. Belde, sırasıyla Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar egemenliğinde kalmıştır. Ilıca Ormana yörükleri tarafından kurulmuştur. Ormana’lı Yörükler,1500-1600’lü yıllardan 1800’lü yıllara kadar yaz aylarında Ormana’da kış aylarında Akdeniz sahiline yakın ılık ve sulak bir bölgede yaşarlardı. Ilıca Nehri’nin çağlayan suları sadece insanların değil yaşayan bütün canlıları besler. Bu can kaynağı nehir, yerleşik hayata geçilmesinden sonra kurulan biri tek diğeri çift oluklu çeşmeden kışın ılık, yazın serin ama gürül gürül akan suyu ile canlılara hayat verir. Ilıca, bulunduğu bölgede de ticaretin can damarlarından biri olarak öne çıkmaya başlar.

  Toprağın veriminden yararlanılır; susam,buğday,darı,yulaf ve pamuk üretimi başlar ama en çok susamın satışından,başarılı pazarlamasından iyi gelir elde edilir.Beldeye özgü birde pamuk türü vardır.Belde Halkı buna kelpamuk (kelpamik)demektedir. Ticari amaçlarla üretilmeyen bu pamuk türü toplandıktan sonra ağaç çıkrıklarda, el gücüyle çalışan tezgahlarda çekirdeğinden ayrılan pamuk yayla yumuşatılır,yine ağaçtan yapılmış çarkla ip haline getirilir. Son olarak ıstarlar da dövülür ve bez haline getirilir.Ilıcalılar’ın en temel malzemesi olarak usta ellerde işlenir. Pamuk toplama işi 1940’lı yıllarda çevre köylerinde geçim kaynağı olur.1950’lerde başlayan gelişme isteği sonuçsuz kalmaz. Köye ilk trakör gelir. İnsan ilişkileri değişir,gelişir ve ekilen pamuğun cinsi de yerini yenisine bırakır. Akale pamuğu ekilmeye başlanır. Büyük Ilıca Ovası’nda yetiştirilen pamuk susamın yerini alır.

  Üretimden elde edilen getiri artar, belde halkı için yeni hayatların başlamasının önündeki engeller birer birer ortadan kalkmaya başlar. Eski ahırlı iki odalı dıştan merdivenli taş evlerin yerini içeriden merdivenli,cumbalı geniş salonlu çok odalı konaklara bırakır.modernleşme ve zenginlik beldeye yeni gelişmelerin gelmesini sağlar, Ilıca cazibesi yüksek,güzel bir beldeye dönüşmeye başlar. Tarımdaki bu hızlı gelişme 80’lerdeki yeni liberal politikaların uygulanmasıyla kendine yeni bir yön bulur. Belde gelecekteki yapısını şekillendirecek ilk adımları atar,turizm yatırımları başlar.İlk otel 1987’de Kumköy’de açılır.Yatırımları bütün bölgeye yaymayı başaran Ilıcalı’lar,yeni hedefleri doğrultusunda her gün hedeflerini yenileyerek güçlü bir motivasyonla geleceklerini kurmaya devam ederler.

  Eskilerde yaz aylarında köylülerin tahtadan çardaklar yapıp, Akdeniz’in meltemiyle serinledikleri ılıca sahilinde şimdilerde 40’a yakın irili ufaklı turistik otel bulunmaktadır.Bunlar 20 bin yatak kapasitesine sahiptir. Ilıca; denizle kumun, kumla yeşilin, yeşille mavi gökyüzünün iç içe geçtiği eşsiz doğası, dört mevsimi ayrı güzelliği, misafirperver ahalisi ile tüm dünya insanlarına huzurlu ve benzersiz bir ortam sunar.

Modern jeopolitik şartlarda Azerbaycan’ın dinamik kalkınma göstergeleri

0

  “Azerbaycan dünyada en hızlı gelişen ülkedir. Son 10 yılda ekonomik kalkınma açısından   Azerbaycan gibi hızlı gelişen bir ülke daha bulunmamaktadır.”

                                                               İlham Aliyev, Azerbaycan Cumhurbaşkanı

 

Giriş                                                                                                       

 

  1993 yılının ikinci yarısında Ulusal Önder Haydar Aliyev’in tekrar iktidara gelişinin ardından Azerbaycan’ın siyasi çizgisinde mevcut gerçeklikleri dikkate alan ve ülkenin milli menfaatlerinin korunmasına yönelik fiili değişiklikler yapıldı. Bu dönemden itibaren gerçekleştirilen siyaset yalnızca Ulusal Önder’in adıyla ve çalışmalarıyla ilişkilidir. Muazzam devlet yönetimi deneyiminden faydalanmakla Azerbaycan’ın yeni siyasi çizgisinin temel yönlerini belirleyen Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev bazı en önemli ve acil görevlerin yerine getirilmesini öncelikli hedef olarak belirledi.

  Bu hedeflerin en önemlilerinden bir tanesi Azerbaycan’ı uluslararası alanda tecrit durumundan kurtarmak, Azerbaycan hakkında oluşturulan olumsuz imajı yıkmak ve Azerbaycan halkının haklı tutumunu dünya kamuoyuna iletmek suretiyle devletin içine itildiği bilgi ablukasını kırmaktı. Bu yüzden yeni siyasi çizginin hayata geçirilmesi için her şeyden önce savaşı durdurmak ve ateşkes ortamını sağlamak gerekiyordu. Bu amaçla 1994 yılının Mayıs’ında Ermenistan’la ateşkes sağlanması ve ülke genelinde istikrarın temin edilmesi yönünde atılan adımlar sayesinde, yeni dış politika çizgisini hayata geçirilmesi için gereken elverişli ortam oluştu.

  Demokratik devlet yapılanması yoluna adım atan Azerbaycan Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını kazandıktan sonra karşılaştığı sosyal, ekonomik ve siyasi sorunların başarıyla çözümlenmesi ülkenin uluslararası alandaki konumu, çeşitli ülkelerle ulusal çıkarlara dayalı karşılıklı faydalı ilişkileri ve dünya birliğine entegrasyon sürecinin yoğunluğuyla sıkı bir şekilde ilişkiliydi. Bu anlamda Azerbaycan’ın uluslararası ilişkiler sisteminde iyi bir yer edinmesi için dünya politikasının şekillenmesinde rol oynayan devletlerle ve uluslararası kuruluşlarla ilişkilerin düzenlenmesi ve geliştirilmesi önem arz ediyordu.

  İşte bu nedenle dünya birliğine eşit üye olarak dahil olmaya çalışan ve bağımsızlığının ilk adımlarını atan, hem de Ermenistan’ın askeri saldırısı sonucunda toprak bütünlüğü bozulmuş olan Azerbaycan Cumhuriyeti’nin dış politikasında dünya birliğine entegrasyon, ikili ve çoklu ilişkiler dahil uluslararası ve bölgesel kuruluşlarla ilişkilerin kurulması ve geliştirilmesi Ulusal Önder Haydar Aliyev’in faaliyetinin başlıca yönlerinden birini teşkil etmiştir.

  Ulusal Önder başarılı, muazzam bir deneyime sahip Devlet Başkanı ve mükemmel bir politikacı olarak bu zor ve karmaşık görevlerin üstesinden büyük ustalıkla gelmiştir. Ülkesinin dünya birliğine sistemli bir şekilde entegrasyonu amacıyla ikili ve çoklu siyasi ilişkilerin genişlemesi doğrultusunda atılan adımlar büyük önem arz etmiştir.

  Bu açıdan Hazar Denizi’nin Azerbaycan sektöründeki petrol yataklarının işletilmesine dair 1994 yılı 20 Eylül’ünde imzalanan “Yüzyılın Anlaşması” Azerbaycan’ın dünya devletleriyle karşılıklı ilişkilerinin derinleşmesine ve uluslararası konumunun pekişmesine büyük bir ivme kazandırmıştır. “Yüzyılın Anlaşması” ve daha sonraki yıllarda imzalanan çok sayıda petrol anlaşmaları Azerbaycan’ın dünya birliğine entegrasyonunu hızlandırmıştır.

Azerbaycan’ın sosyo ekonomik kalkınmasında önemli bir aşama

  1993-2003 yılları Azerbaycan için kritik yıllar olmuş, fakat yine aynı yıllarda Azerbaycan’da devlet yapılanmasının sağlam temelleri atılmıştır. Azerbaycan’ın hem iç, hem de dış politikada stratejik çizgisi aynı yıllarda belirlenmiş ve Azerbaycan Cumhuriyeti dünya birliğiyle bütünleşmiştir. Uluslararası kuruluşlara üye olmanın ötesinde Azerbaycan’ın bu kuruluşların çalışmalarına düzenli ve etkin bir şekilde katılmakla sergilediği verimli işbirliği, kendi sorunlarını dünya kamuoyuna iletmek açısından önem arz etmiştir.

  Yine aynı yıllarda çok ciddi reformlar yapılmış, piyasa ekonomisi ilkeleri hâkim kılınmış, Azerbaycan’a büyük ölçekli yatırımlar gerçekleşmiştir. Bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti’nin ilk Anayasa’sı kabul edilmiş, siyasi sistem pekiştirilmiş ve ülkenin başarılı bir şekilde gelişebilmesi için gereken ortam hazırlanmıştır. Söz konusu yıllarda gerçekleştirilen çalışmalar Azerbaycan’ın günümüzde de başarıyla kalkınmayı sürdürmesinde en önemli etkendir; o yılların projeleri günümüzde de başarıyla devam etmektedir (1).

  Son on yılda Azerbaycan halkı ve devleti hızlı bir gelişme sürecine girmiş, sorunların büyük bölümü çözüme kavuşturulmuş, her alanda somut projeler uygulamaya konmuştur.   Geçtiğimiz yıllarda dünyada yaşanan küresel krize rağmen Azerbaycan ekonomisinin sürekli gelişmesi ve tüm sosyal programların zamanında yerine getirilmesi de temelleri Ulusal Önder Haydar Aliyev tarafından atılan ulusal ekonomik kalkınma programının ne kadar başarılı olduğunun açık bir kanıtıdır. Dünya ekonomik sistemine etkili entegrasyon yolunu tercih eden Azerbaycan’ın başarılarında önemli etkenlerden biri de enerji, gıda ve çevresel güvenliğin sağlanması, ekonominin çeşitlendirilmesi ve tüm alanlarda sürekli gelişme stratejisinin taviz verilmeden uygulanmasıdır.

  Ülkenin petrol sektöründe gözlenen dinamizm de ekonominin çeşitlendirilmesine yönelik siyasetin önemli bir sonucu olarak değerlendirilebilir. Azerbaycan özellikle zengin petrol kaynakları sayesinde kazanılan döviz rezervlerini verimli kullanmakla, ekonominin tüm sektörlerinin dinamik gelişimi için elverişli ortam oluşturmayı başarmıştır ve günümüzde petrol dışı alanlar da döviz getirebilecek stratejik alanlara dönüşmüştür.

  2003-2013 yılları Azerbaycan’ın dinamik sosyo ekonomik gelişmesi, demokratik ve çağdaş devlet yapılanması alanında önemli bir aşama olmuştur. Bu yıllarda Azerbaycan hem siyasi, hem de ekonomik alanda büyük başarılara imza atmıştır. Bu başarılar bugünkü Azerbaycan’ın gerçeklerini yansıtıyor. Ekonomik alanda kazanılan başarılar muteber uluslararası kuruluşların raporlarına yansımıştır. Azerbaycan’ın kredi derecelendirme notu yükselmektedir.   Azerbaycan ekonomisi dünya çapında rekabet gücü en yüksek 50 ekonomi arasındadır.

  Son 10 yılda ülke ekonomisi 3 kat büyümüş, petrol dışı sektörlerin dinamik gelişimi sağlanmış, 2003 yılında 1.5 milyar dolar olan devlet bütçesi 2013 yılında 25 milyar dolara ulaşmıştır. 2005-2009 yılları arasında Azerbaycan ekonomik gelişme temposuna göre dünyada lider devlet olmuş, 2009 yılında Azerbaycan ekonomisi yüzde 9 büyümüş, son 8 yılda petrol dışı sektörler 2 kat büyümüştür (2).

  Azerbaycan’ın ekonomisi çeşitlendirilmiş, enerji dışı sektörlerin hızlı gelişmesi sağlanmıştır. Azerbaycan Devlet Petrol Fonu’nda 30 milyar dolardan fazla para birikmiş, Azerbaycan ekonomisine toplamda 130 milyar dolardan fazla yatırım yapılmış, ülkenin stratejik döviz rezervleri 48 milyar doları aşmıştır. Azerbaycan dünyanın 50 gelişmiş ekonomisi sırasına girmiştir. Bugün Azerbaycan gayrisafi yurtiçi hâsılasına oranla en az dış borcu olan ülkelerden biridir ve söz konusu oran yüzde 7 düzeyindedir. 2003 yılında Azerbaycan’da yoksulluk düzeyi yüzde 49 olduğu halde, 2012 yılında yüzde 6.2’ye, işsizlik ise yüzde 5’e gerilemiştir (3). 2003 yılından günümüze Azerbaycan’da toplamda 1 milyon 180 bin yeni iş yeri oluşturulmuş, 2012 yılı sonuçlarına göre enflasyon yüzde 1 düzeyinde kalmıştır.

  2012 yılında Azerbaycan’a 22 milyar dolar yatırım yapılmıştır. Azerbaycan kişi başına düşen doğrudan yabancı yatırım kapasitesine göre Post-Sovyet coğrafyasında lider ülkedir. 2013 yılının ilk yarısında Azerbaycan ekonomisine 12.6 milyar dolar yatırım yapılmıştır.   Bunun büyük bölümü, yaklaşık 7 milyarı iç sermaye, 5 milyarı ise yabancı ermayedir (3). Azerbaycan dayanıklı ekonomiye sahip bir ülkeye dönüşmüş ve 2003 yılında belirlenen hedeflerin neredeyse tamamına kararlılıkla ulaşmıştır.

  Dünyanın önde gelen ekonomi ve finans kurumları günümüzde Azerbaycan’ın başarılarının altını çizmektedir, bu kuruluşların tüm raporlarında Azerbaycan en iyi konumlara sahip olmaktadır. 2012 yılında dünyanın önde gelen Fitch, Moody’s ve Standard &Poor’s gibi derecelendirme kurumları çoğu gelişmiş ülkelerin kredi notunu düşürdüğü halde,   Azerbaycan’ın notunu yükseltmiştir. BM Kalkınma Programı’nın İnsani Gelişim Raporu’nda Azerbaycan “ileri insani gelişim” ülkeleri grubuna yükselmiş, Dünya Ekonomik Forumu’nun Küresel Rekabet Gücü Raporu’nda dünya sıralamasında 46. sıraya, Bağımsız Devletler Topluluğu coğrafyasında 1. sıraya yükselmiştir. 2008 yılında Azerbaycan’ın milli uydusunun yörüngeye oturtulmasına ilişkin karar alınmış ve 2013 yılı 8 Şubat’ında ilk milli telekomünikasyon uydusunun yörüngeye oturtulması Azerbaycan açısından çok önemli, tarihî bir gün olmuş, diğer yandan Azerbaycan uzay ülkeleri arasına girmiştir (2).

  Azerbaycan Ulusal Önder Haydar Aliyev’in siyasi çizgisi sayesinde politik istikrara kavuşmuş ve her alanda çok büyük başarılara imza atmıştır. Azerbaycan’ın yeni petrol stratejisinin uygulanması, özellikle 2006 yılında Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Hattı’nın ve ardından Bakü-Tiflis-Erzurum Doğalgaz Hattı’nın kullanıma açılması, Hazar’ın enerji rezervlerinin ihracatı altyapısının yenilenmesi ve çeşitlendirilmesi Azerbaycan petrolünün ve doğalgazının Avrupa ve dünya pazarlarına doğrudan ulaştırılmasına olanak vermiş ve bu gelişme yalnızca son on senenin değil, ülkenin bağımsızlık tarihinin en önemli olaylarından biri olmuştur.

  Söz konusu dönemde Azerbaycan’ın güvenlik stratejisi başarıyla gerçekleştirilmiş, öncelikle, ülkenin enerji güvenliği tam anlamıyla sağlanmış, dış enerji kaynaklarına bağımlılık ortadan kaldırılmıştır. Bugün Azerbaycan hem bölgesinin, hem de Avrupa’nın enerji güvenliğinin sağlanmasında, küresel enerji pazarında önemli role sahip bir ülkedir. Bazı Avrupa ülkelerinin doğalgaz piyasasında Azerbaycan’ın payı yüzde 40’a ulaşmıştır. Azerbaycan günümüzde ekonomik potansiyeli açısından bölgesinin lider ülkesidir. Güney Kafkasya ekonomisi içinde Azerbaycan’ın payı yüzde 80’in üzerindedir. Yüzyılın Anlaşması’nın imzalanmasının ardından tüm dünyada petrol ülkesi olarak tanınmaya başlayan Azerbaycan, tedarikçi ülke olduğu BTC projesiyle küresel enerji pazarında önemli bir yer işgal etmiştir. Şu anda Azerbaycan’dan petrol ve petrol ürünleri dünyanın 30 kadar ülkesine ihraç ediliyor.

Aynı zamanda, ülkemiz son yıllarda doğalgaz rezervleriyle de dikkati çekmektedir.

  Bugün Azerbaycan hem bölgenin, hem de Avrupa’nın enerji güvenliğinin sağlanmasında, dünyanın küresel enerji pazarında önemli role sahip bir ülkedir. Birtakım Avrupa ülkelerinin gaz piyasasında Azerbaycan’ın payı yüzde 40’a ulaşmıştır. Azerbaycan’ın ortaya attığı ve Türkiye ile birlikte gerçekleştirilen TANAP projesi hayata geçirildikten, yani 2017 yılından sonra Avrupa’nın doğalgaz piyasasında bu ülkenin rolü daha da artacaktır. Bu proje Azerbaycan’ın uzun vadede gelişmesinin, ekonomik ve diğer çıkarlarını temin etmesinin önemli bir aracına dönüşecektir. Azerbaycan’ın mevcut doğalgaz rezervleri gelecek 100 yıl boyunca kendisinin ve ortak ülkelerin doğalgaz ihtiyacını ödemek için yeterlidir (2).

 

 Kaynakça

 1. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in 28 Mayıs Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla  yapılan resmi kabuldeki konuşması. Azerbaycan gaz., 27 Mayıs 2013.

 2. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in The Business Year (Birleşik Krallık) dergisine demeci. Azerbaycan gaz., 4 Nisan 2013.

  3. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in 2013 yılı ilk yarısının sosyo ekonomik gelişme raporu ve gelecek görevler konulu Bakanlar Kurulu toplantısındaki konuşması. Azerbaycan Gaz., 19 Temmuz 2013.

  4. Azerbaycan Cumhurbaşkanı, Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri Başkomutanı İlham Aliyev’in Azerbaycan Cumhuriyeti Silahlı Kuvvetleri’nin 95. Yılı dolayısıyla Bakü Azatlık Meydanı’ndan düzenlenen askerî geçit törenindeki konuşması. Azerbaycan Gaz. 28 Haziran 2013.

  5. Ahmedov E. Yeni ve Dinamik Kalkınma Aşamasında Haydar Aliyev’in Dış Politika Çizgisi. Devlet İdareciliyi derg. Nu. 2, 2013, s. 121-130.

Türkiye-Gürcistan Haberci Gazetesinin 21. sayısı çıktı

0

Haber: İlker ÇAKAN

  Gürcistan-Acara Özerk Cumhuriyetinin  başkenti Batum’da 05.07.2011 tarihinde yayın hayatına başlayan ve Batumi-Georgia Network Medya Grup tarafından çıkarılan ve yaklaşık 3 yıldır yayın hayatına devam eden, Türkiye temsilciliğini de Habergünebakış Sitesinin yaptığı (www.habergünebakis.com) Karadeniz Bölgesinin Türkçe-Gürcüce dilinde onbeş günlük olarak yayınlanan tek gazetesi olan ve Gürcistan-Batum, Artvin, Rize, Trabzon, Giresun’un Ordu, Samsun illerinde dağıtımı yapılan uluslararası “Türkiye-Gürcistan Haberci Gazetesi”nin 21. sayısı çıktı. Kuşe kağıda baskılı, haftalık tirajı 8.000 ve 8 sayfa renkli olarak yayınlanmaktadır.

 
 
          
             
            Haberci Gazetesi 1.sayfa    Haberci Gazetesi 2.sayfa    Haberci Gazetesi 3. sayfa  
       
           
          Haberci Gazetesi 4. sayfa   Haberci Gazetesi 5. sayfa    Haberci Gazetesi 6. sayfa  
   
                            
                            Haberci Gazetesi 7.sayfa  Haberci Gazetesi 8.sayfa   

Gürcistan- Batum Sanat Merkezi

0

Haber: İlker ÇAKAN

  Gürcistan’ın en büyük çok amaçlı sanat merkezi Batum’da hizmet veriyor. Gürisatan-Acara Özerk Cumhuriyetinin  başkenti Batum’da  bulunan  Batum Sanat Merkezi Avrupa standartlarında yapılmış, çok amaçlı sanat merkezinde;  çeşitli kültürel sanat faaliyetlerinin yapıldığı yaklaşık 1.000 kişinin alacağı modern bir salonu vardır. Batum’da düzenlenen bazı uluslar arası toplantılarda burada yapılmaktadır.

                                 
                                              
                             Batum Sanat Merkezi Menajeri Aida Abusaridze
 
Salon görünüş ve dizayn itibariyle tüm toplantı ve seminerlere konukluk edecek niteliktedir. Özellikle salondaki sahnede yapılan kültürel faaliyetlerde sahnedeki ışıklandırma sistemi modernize anlamında mükemmel, kültürel gösterilerde canlı televizyon programlarında özellikle müzik yayınlarda yapılan değişik ışıklı yansımaların aynısını burada görmek mümkündür. Batum Sanat Merkezi görünüş ve dizayn itibariyle güzel görünümlü bir sanat merkezidir. Batum Sanat  Merkezi  Menajeri Aida Abusaridze’nin de burada yapılan kültürel faaliyetlerin en iyi şekilde gerçekleşmesinde ve tanıtılmasında  gayret göstermesi dikkat çekmektedir. 
 
      
                                                          Batum Sanat Merkezi
error: Content is protected !!