Türkiye-Gürcistan Haberci Gazetesi ve www.habergunebakis.com İnternet Haber Sitesi köşe yazarı Ressam-Yazar-Bioenerjist Şaziye Aslı Çuahadar’ın Ufo Araştırmacısı- Yazar Kuzey Atacan’la “Ufo gerçeği” konulu yaptığı özel röportaj şöyledir;
İnsanlar dünya dışı varlıklar tarafından kaçırıldıklarını
neden daha çok açıklamaya başladılar?
“Tarih sayfalarında geriye dönüp baktığımızda aslında günümüzde Dünyadışı varlıklar tarafından kaçırıldığını ifade eden kişilere dair birçok yazılı sözlü hatta arkeolojik kanıtlar görmekteyiz. Lakin o günün şartları toplumsal algı ve inanç sistemleri göz önüne alındığında bu yaşanmışlıkların o dönemin şartlarına göre biçimlendirildiklerini ve majisel, paranormal, metafiziksel yaklaşımlarla adlandırıldıklarını görmekteyiz. Üzerinde yaşadığımız Anadolu kaynaklarına ve yaşanmışlıklara baktığımızda bazı yakın karşılaşma ve kaçırılma vakalarının cinlerle, evliyalarla veya benzeri doğaüstü varlıklarla ilişkilendirildiğini görüyoruz. Ama günümüz biliminin ve araştırmalarının hızla ilerlemesi, algı ve bilinçlerdeki uyanışlar, bilgi paylaşım ağlarının artması, elde edilen fiziksel kanıtlar konunun metafizik ve dogmatik inanışlardan çok daha öte olduğunu gözler önüne sermektedir.
Günden güne artan vakalar ve Dünya dışı varlıklarla yakın deneyim yaşayan kişilerin, uzmanların da açıklamaları ile bilinçlenmesi sonucu teklikten çoğula doğru ifşalar hareketi ortaya çıkmış oldu. Kişiler yaşadıkları deneyimleri kendileri gibi deneyimler yaşayan insanlarla paylaşarak bir yandan sorularına yanıt bulmaya çabalıyor diğer yandan da çeşitli şekillerde yaftalanan insanlar kendileri ile aynı deneyimleri paylaşan insanlarla bu travmalarını atlatmaya çalışıyorlar. Bu yüzden paylaşımlar günümüzde oldukça artmış durumda.
Dünya dışı varlıklar kaçırmak istedikleri insanları önceden belirleyip mi seçiyorlar?
Öncelikle şuna bir açıklama getirmek istiyorum. İki kavram kişilerin kafalarının karşımasına sebep oluyor. Bu durumları bilmek ve iki hadiseyi birbirine karıştırmamak gerek.
1- Yakın temas olayları 2- Kaçırılma olayları
Yakın temaslar: Dünyadışı varlıklar ile belirli bir amaç doğrultusunda yaşanan karşılıklı veya çok yakın gözleme dayalı karşılaşmalardır. Bu tarz olaylarda kişiler iradeleri dışında zorla alıkonulmadan gayet samimi bir diyalog ile çoğunlukla yüz yüze yaşanan bilgi alışverişine dayalı bağlantılardır.
Kaçırılmalar: Adı üzerinde “Kaçırılma” bu durumlarda kişi kendi özgür iradesi dışında Dünyadışı varlıklarca kısmen felç durumuna getirilerek birey zorla gemiye “UFO” alınır ve üzerinde çoğunlukla acı veren sonuçlarla karşılaşılan tıbbi müdahalelere maruz bırakılır. Ve bu durum defalarca farklı zamanlarda tekerrür edebilir.
Buna bir açıklık getirdiğimize göre sorunun asıl yanıtına gelecek olursak kaçırılan kişiler özellikle seçilip belirlenmezler. Bunun için özel bir saat veya mekân da gözetmezler. Yapılacak tıbbi işleme göre o an kime denk gelirlerse onları gemiye almaktan kobay misali incelemekten geri kalmazlar. Kaçırılan kişilerin büyük çoğunluğu yapılan işlemler sonrası hafızalı silinerek alındıkları yere veya belli bir noktaya bırakılırlar. İstisnai de olsa kaçırıldıkları halde geri bırakılmayan, bazı uzunları kesilmiş ve alınmış daha sonra cesetleri bulunan birçok vaka da kayıtlara geçmiştir.
UFO’ya alınan kişiler gemi içerisinde ne gibi şeyler görüyor ve yaşıyorlar?
Kısaca anlatmak gerekirse kişi bulunduğu yerden birkaç varlık ve bir ışık huzmesi ile gemi “UFO” içerisine ışınlanarak alınıyor. Ardından alınan kişi yâda kişiler ilk etapta kısmı felç durumunda olduklarını gözlerini hareket ettirebildiklerini bilinçlerinin açık olduğunu fakat vücutlarının uzuvlarını hareket ettiremediklerini belirtiyorlar. Sonra keskin köşeleri olmayan, nemli, bazen kötü kokan ışıklı koridorlardan geçtiklerini ve daha sonra soğuk ve oldukça steril gözüken ameliyathane benzeri bir odaya alındıklarını ifade ediyorlar. Bu ortam araçtan araca fark etse de genellikle robotik birçok donanıma sahip cihazlarla dolu oluyor. Bir çok kaçırılma vakasında bu robotik parçaların ucunda yer alan yadaiçerisinden çıkan kişilerin genital bölgelerine, gözlerinin arkasına, veya boyun kısımlarına giren uzun ince bir tür iğne benzeri bir takım uzantılardan bahsediliyor. Bu sırada griler adı verilen Dünyadışı varlıkların kişi üzerinde önce kendi gözleri sonrada bazı teknik cihazlarla inceleme yapmaya devam ettikleri görülüyor. Olayı yaşayan şahısların bazı ifadelerinde ise onları cam benzeri bir bölmeden izleyen bir takım insanımsı yada bazen peygamber devesine benzeyen oldukça uzun boyunlu orjin varlıkların bulunduğu ifade ediliyor. Tabi bu operasyonlar ve tıbbi çalışmalar kişi üzerinde kişinin bilinci açıkken acılı bir şekilde yapılıyor.
Dünya dışı varlıklarca kaçırılan kişiler bu olayları daha sonraları anımsıyorlar mı?
Kişilerin kaçırılma sonrasında hafızaları neredeyse tamamen siliniyor. O ana dair detaylar unutturuluyor. Fakat zaman içerisinde kişide oluşan ve ortaya çıkan değişimler ve bazı hadiseler yaşanan hadisenin kısmen de olsa anımsanmasına sebebiyet veriyor.
– Tekrar eden rüyalar – Anlık hafıza parlamaları ve o ana dair kısmi görsellerin tezahürü – Aşırı ışıklı ortamlardan korkma – Kayıp zaman dilimleri – Elektronik eşyalarda anlık bozulmalar veya sapmalar- Kulakta veya beyinde duyulan ıslık benzeri uğultu yadabenzeri sesler – Vücutta ortaya çıkan bir takım izler – Kişide sürekli izleniyormuş hissi- Röntgen ve Mr kayıtlarında gözüken vücuda ait olmayan bir takım yabancı nesnelerin görüntülenmesi (Çipler)- Kadınların genital bölgelerinde kendi vücutlarına ait olmayan bazı kimyasal sıvılar ve operasyon izleri. – Oda içerisinde veya nesneler üzerinde bir takım insana ait olmayan el izleri. Bunlar sayabileceklerimizin sadece ufak bir kısmı…
Kaçırıldığımızı nasıl anlarız ve bunu tespit edebiliriz?
Yukarıda saydığımız emareler kişide varsa bunun bir kaçırılma vakası olup olmadığını birkaç teknikle tespit edebiliriz.
1- En önemli çalışma “Hipnoz” yani regresyon çalışmasıdır. Uzman bir kişi tarafından yapılacak geriye dönük bir seans olayı yaşayan şahsın hafızasından silinmiş, anların tekrar hatırlanıp dile getirilmesini sağlayacaktır. Doğru sorular ile yapılacak bir çalışma doğru sonuçlar verecek ve yaşanan o anlar yeniden kişinin bilinçaltından gün yüzüne çıkarak kayıp süreler içerisinde o anları hatırlaması gerçekleşecektir.
2- Röntgen filmleri ve MR görüntüleri kişinin vücuduna yerleştirilmiş takip amaçlı Dünyadışı bir teknolojinin “Çip” olup olmadığını ortaya çıkaracaktır. Alanında uzman bir laboratuarda çıkarılıp incelenen nesnelerin analizleri de bizlere bu vücuda yabancı nesnelerin menşeini bizlere söyleyecektir.
3- Black Light yani “Ultra Viole ışık” ile kişinin odasında veya vücudunda yapılacak bir inceleme de bizlere gözle görülmeyen izleri veya kimyasal bileşenleri tespit etmemizi sağlayacaktır. Bu Işık aynı zamanda Kriminal vakalarda kan izlerinin veya silinmiş gizlenmeye çalışılmış bir takım kimyasal sıvıların tespit edilmesinde de kullanılmaktadır.
4- Manyetik alan ölçer ve Radyasyon ölçer cihazlarla da olay yeri incelemeleri yapılabilir. Çünkü Dünyadışı araçların iniş yaptığı yâda bulundukları noktalarda yüksek oranda radyo aktif serpintiler ve yoğunlaşmalar hatta bazı yerlerde manyetik alan değişimleri de kayıt altına alınmıştır.”