İnsan hayal ettiği müddetçe yaşar; Yarın diye bir şey varsa, o da bugün kurmuş olduğumuz gerçekleştirilmeyi bekleyen hayallerimizdir! Benim hayalim; bütün insanların huzur, güven ve mutluluğunun öncelikle ülkemizde, sonra da dünya üzerinde örnek teşkil edecek kadar mükemmel bir seviyede olmasıydı. Bu hayalimi gerçekleştire-bilmek için çocukluğumdan bu yana hep okudum: insanlara ve kendime daha faydalı olabilmek adına. Bilgiyi en iyi şekilde değerlendirip insanlığa yararlı yeni projeler üretebilmek ve hayata geçirebilmek adına. Yaşanılan her şey bir tecrübedir.
Tecrübe bir kişinin değil, bütün bir toplumundur anlayışını prensip edinerek; yazmış olduğum kitaplarımda, görev yaparken yaşadığım ilginç ve örnek olayları siz okuyucularımla paylaşabilmek için bu anıları kaleme aldım. Anılarda bazı kişilerin isimlerini zikrettim. Ancak çok yoğun birlikte olmama rağmen adını burada yazamadığım arkadaşlarımdan peşinen özür diliyorum.
Adını andıklarımla ilgili konularda da herhangi bir sürçülisan ettiysem peşinen özür diliyor ve onların aflarına sığınıyorum. Burada amaç güzellikleri paylaşıp başkalarının da bilgilerine sunmaktır. Bilgi ve sevgi paylaştıkça çoğalır, dertler ve tasalar paylaştıkça azalır.
2009-2012 yılları arasında Danimarka Emniyet Müşaviri iken, İskandinav lkeleri İsveç, Norveç ve Finlandiya’nın da Emniyet Müşavirliği görevine akrediteydim.
Bu nedenle tüm İskandinav ülkelerinde yaşayan vatandaşlarımızla muhatap olup, onların dertlerini, tasalarını ve tüm sıkıntılarını paylaşırken, sevinç ve mutluluklarını da birlikte yaşadık.
Ben biliyorum ki yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın ekonomik yönden iyi olsalar da, işleri düzenli olsa da, her şeyin ötesinde vatan hasreti ve yakınlarının hasretini çekiyorlar. Tüm bu hasrete rağmen de bulundukları yerde her türlü zor şartların üstesinden gelerek başarılı olmaya çalışıyorlar ve de başarılı olduklarını kanıtlamışlardır.
Başarının bir yolu da bilinmeyenlerin öğrenilmesinden, bilginin paylaşılmasından geçer. Bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıptır… İnsanlar bilmediklerini öğrenerek her geçen gün yeniçağa biraz daha ayak uydurabilmektedirler. Zamana yetişebilmek, gelişimi fark
edebilmek, hayatın hiçbir anını kaçırmadan; ilim ve fikir yönünden zenginleşerek, teknolojik manada gelişerek, gelişmelerle yenilenip, hayatı dolu dolu yaşamakla mümkün olacaktır. Okumak gelişmektir; gelişen insan sürekli bir arayış içerisindedir.
Daha iyiyi, daha güzeli aramak; bulduğunda ise yeniden keşfe çıkarak ışık hızıyla yarışırcasına koşturmaktır. Evet sürekli bir telaş, yetişebilme tutkusu… Sıra dışı insanlar koştururlar… Hayatı kuran, kurtaran onlardır çünkü! Görevlerini yaparken; zamanla yarışan, insan hayatını kendi canlarından daha mukaddes gören sıra dışı insanlar mükemmelliğe doğru yol alırken, yapmış oldukları fedakârlıkların esamisi bile yoktur; kibir gurur yer almaz lügatlarında… Çünkü onlar ilerledikçe, başardıkça, yükseldikçe, mütevazilikleri de büyüyen insanlardır. Yurt dışında yaşayan birçok vatandaşımızın temel amacı ve uğraşısı yukarıda sayılanlara uymaktadır.
Diğer taraftan teşkilatımızda görev yapan tüm meslektaşlarımın, görevlerini yaparken kendi hayatlarını daima ikinci planda tutarak; milletimizin huzuru ve güvenliği için canla başla çalışan, insan hayatına gerçekten önem veren insanlar olduğunu benim de onlardan birisi olduğumu ve sizler için her şeyin iyisini yapmaya özen gösterdiğimi ve sizlerin benim için önemli ve değerli olduğunu, sizden birisi sizin için çalıştığımı sizin huzurunuzun ve mutluluğunuzun benim mutluluğum ve gururum olduğunu siz okuyucularımın bilmesini istedim.
Kopenhag Emniyet Müşavirliği görevimde temel amacım bu olmuştur. Bu vesileyle Kopenhag Emniyet Müşavirliğim sırasında birlikte çalıştığım Kopenhag Büyükelçisi Sn. Mehmet Akat ve Berki Dibek, Stockholm Büyükelçisi Sn. Zergün Korutürk, Helsinki Büyükelçisi Sn. Salah Korutürk ve Osla Büyükelçisi Sn. Hayati Güven ve Sn. Sanıvar Olgun Büyükelçilerimize de destekleri, yol göstericilikleri ve nezaketlerinden dolayı sağolsunlar diyorum.