Türk Sanat Müziğinin duayeni halkın içinden birisi, kişiliği ve karakter yapısı ile halkın takdiri ve sevgisini kazanan Türk Sanat Müziğinin ünlü yorumcusu ve sesi Ünlü Sanatçı Ayhan Aşan konser vermek için geldiği Batum’da “Türk Sanat Müziği ve Gürcistan-Batum konseri” konulu yaptığım özel röportajda şunları söyledi;
“Değerlendirmeme öncelikle mekanlar üzerinden değilde, hep insanlar üzerinden başlamayı severim. Çümkü her mekanı güzel yapan esasında orada bulunan insanlardır. Niçin buradayız? Bizi seviyorlar, görmek istiyorlar. Tanınmış sanatçı olmanın zaten özelliği budur. Dünyanın her yerine ulaşmak. Bizim sevenlerimize orada seslenebilmek. Buraya geldik ve akşam salonumuz doldu. Yurt içinden ve yurt dışından, dünyanın her yerinden bizi dinlemek isteyen dostlarımız geldiler. Onlar bizim gönül dostlarımızdır. Onların bizimle birebir tanışmaları şart değildir. Onlar bizi çünkü her yerden takip ediyorlar. Dolayısıyla burada akşam unutulmayacak bir konser oldu. Bunlar günlerdir konuşulacak diye tahmin ediyorum. Kulaktan kulağa en iyi reklamdır. Bizde inşallah iyi reklamlar yapılsın istiyoruz. Yeni konser teklifi aldık. Tekar konser vermek için 29 Aralık 2018’de Batum Hilton Otelde olacağız.Birkez daha buradan sesleneceğiz.
Sanatçı aynı pazardaki esnafının vitrinini yenilediği gibi sanatçıda aynı şekildedir. Mesala; Pazarcı esnafı sabah vitrinine dometesini, patlıcanını, biberinini koymakla birlikte yeni ürünlerde koyar. Sanatçıda bunun gibidir. Anlaşılsın diye halk ağzıyla konuşuyorum. Sanatçıda vitrinine sevenleri için yeni birşeyler koymazsa günden güne geriye gider. Şimdi bizde yenilikler olarak yeni bir konseple herşeyi değiştirdik. Bu değişikleri yapmak ve alt yapısını oluşturmak kolay değildir. Yeni bir dans gurubuyla çıkıyoruz ki dün akşam çok beğeni kazandı. Gelenler çok beğendiklerini söylediler. Ayrıca ülkemizin en önemli şeflerinden Selçuk Tekay idaresinde programları yapma kararı aldık. Bu akşam sahne durumuna göre 25 kişiydik ama bu sahne büyüklüğüne, boyutuna göre 35-40 kişiyi buluyor. Dolayısıyla böyle bir dev kadroyla hem göze ve hem kulaklara hitap ediyoruz.
Albüm konusunda bir yeniliğimiz var. Son albümüzü çıkartalı yaklaşık 7-8 ay bir yıla yakın oldu. Bize göre Leyla albümü o miadını doldurdu. Bize göre çok başarılı geçti. Leyla şarkısı aynı zamanda Zeki Müren üstadın 40 yıl evvel okuduğu şarkıdır. Onun akabinde yeni bir çalışmamızla yolumuza devam ediyoruz. Bu albümüzü yılbaşında sevenlerimizle buluşturmayı düşünüyoruz.Bu albümüzü şimdi açıklamayı düşünmüyoruz. Çünkü insanlar hemen oraya yönleniyorlar. Bunlardan çekinmiyoruz. İnsanların ilk defa bizden duymasını istiyoruz. Bu albümde bir Orhan Gencebay şarkısı olacak ancak şimdi hangisinin olacağını söylemiyorum.
Dünyanın her yerine konser için gidiyoruz. Geçtiğimiz ay itibariyle İstanbul’da Balta Limanı Porteks Restorantın programını yaptık. Oradaki sevenlerimizi orada buluşturuyoruz. Geçtiğimiz ay yine Kıbrıs Merit Otelde programımız oldu. Batum konseriyle devam ettik. Batum’a ilk olarak geliyoruz. Burada en önemli şey buradaki diyologlarımızdır. Buraya geldiğimizden itibaren aile dostlarımz, hemde Bursa’dan eşiminde komşuları olan çok değerli Başkanımız Ahmet Kara bey ve onun dostları, işadamları bize burada hemen sahip çıktılar. Sizler aynı şekilde geldiniz, bize burada hemen sahip çıktınız. Biz sanki burada evimizde gibi hissettik. Onların sevgisi, sıcaklığı gönlümüzü ısıttı.Onun için hepinize teşekkür ediyoruz. Önümüzdeki 29 Aralık’da Batum Hilton Otelde konserimiz var. Sizin vasıtanızla buaradan herkese duyurmuş olalım.
İlerleyen zamanlarda tabiiki Allah ne gösterir bilemiyoruz. Sanatçıların sadece bir evi olacak diye bir kaide de yoktur. Neden Batum’da bizim bir evimiz olmasın. Ama büyüklerimizden birisi oğluna her yerde bir evin olsun demiş. Çocuklarda bunu yanlış anlamışlar adamın halivakti yerinde olduğu için her yerde bir ev almışlar. Çocuklarda annesine babamız söylemek istedi demişler. Anneside çocuklarına söylemişki babanızın o kadar dostu vardı ki her yerde bir evi vardı demiş. Biz her yerde bir evimiz olsun istiyoruz. Bize burada Batum’a geldiğimiz zaman evini açabilecek dostlarımızın, arkadaşlarımızın olması çok önemlidir. Biz bunları sağlamayı çalışıyoruz.
Kendi şarkılarım var. Beste yapıyorum. Fakat çok fazla beste yapmıyorum.Yaptığım bestelerim de var. Daha çok yorumculuk konusunda ön plandayım. Mesala “Kırgınım Sana” bir şarkım var sözü ve müziği bana aittir. Çok değerli kardeşim Hakan Altun’la birlikte yapığımız “Çok Geç Anladım” sözü bana müziği ona ait bir şarkımız var. Tasavvuf alanında da çalışmalar yapıyorum. O alanda da çalışmalar yapıyorum.”Koş Mevlaya” diye ilahi bir bestem var. Ramazan ayında programlar yapıyorum. Geçtiğimiz yıl Ramazan ayında İstanbul Balta Limanı Porteks Restorantda bir ay boyunca program yaptık. Ramazan ayında Türk Müziği ile birlikte tasavvuf okuyoruz.
Kendi sokağımda bütün esnafla birliklteyim. Eski kıraahatnelerede yaşlı amcalarla saatlerce sohbet ederim. Bakkalıma giderim iki tane ekmeğimi kendim alırım. Pazara giderim. Pazardaki bütün esnafı konrtol ederim, durumuna bakarım, ticareti konrtol ederim, alışverişe bakarım. Bu benim hayat felsefemdir. Sanatçı; sadece parasını sahnede çıkıp kazanıp, evine giden insan demek değildir. Aynı zamanda sanatçı; toplumun dertlerini, sorunlarını algılayan insan demektir. Biz bazı şeyleri biz toplumdan bir adım önde düşünmemiz gerekiyor. İnsanlar bizim konuşmalarımızdan bir şey almaları gerekir. Mesala ekmeğin fiyatı kaç para diye bir magazin programında sordular benden başka ekmeğin fiyatını bilen bir sanatçı çıkmadı. Halk sanatçıdan koparsa, sanatçı ne kadar halktan koparsa, halktan o kadar uzaklaşır. Bu sefer iş fabrikasyona döner. Parasını alır evine gider. Biz bu hayata bu şekilde bakmıyoruz, düşünmüyoruz.
Benim de sevdiğim sanatçı abilerim var. Mesala Adnan abiyi çok severdim Allah rahmet eylesin. Onunla her daim beraber olurduk. Haftada birkaç gün bir araya gelirdik. Oda çok halktan birrisiydi. Onun için abimizdi, dostumuz, önderimizdi. Oda ben gibi korumasız gezerdi. Korumayla gezmeyi sevmem. Onun dışında tabi ki Bülent Ersoy gibi bir divamız var. Tarkan benim okul arkadaşımdır. Oda bizim dünya çapında starımızdır. Bunlar bizim her daim beraber olduğumuz dostlarımızdır.
Meslek çok zor. Çok göreceli bir iş.Öncelikle tabiki herşeyden önce kendisinin sahneye hazır olması gerekir.Alt yapısı, eğitimi, karizması herşeyi ile sanatçı olabilecek kapasitede olması gerekir.Bazısı geliyor abi diyor sesim güzel albüm yapmak istiyorum,dinle diyor. Bende dinledikten sonra sende profesyonel manada bir ışık yok, kendini boşa yorma,üzülme diyorum. Bazende bakıyorum sesi var ama tipi uygun değil.Sahneye yakışmayacak bir insan tipinde. Çünkü bu işin özünde şu var; insanlar sahnede ve televizyonda güzellik görmek istiyorlar. Karizması, kişiliği, tavrı, tarzı, duruşu, sanatı, eğitimi bunlar olması gerekiyorki sanatçı star olabilsin.Sanatçı olabilsin.Kalıcı olabilsin. İş olsun diye köyde iki tane tarla sattık paramız var, koyduk cebimize. Bizim oğlana albüm yapalım diye gelen çok var. Ya da Almanya’da güzel işler yapıp parayı yani euro, doları cebine koyup bizim çocuğa bir albüm yapalım diye gelen çok var. Eskiden daha çok vardı ama şimdi azaldı. Öyle olmadığını artık şimdi anladılar.Onların arasından artık çok seçmece çocuklar gelip burada başarılı oluyorlar.
Eski Günaydın Gazetesinde üç yıl muhabir olarak çalıştım. Aynı zamanda meslektaşız.Gülhane etkinlikleri de düzenledik. O etkinlikler dünya çapında ses getirmişti. Basınla alakam olduğu için biliyorum. Türkiye-Gürcistan Haberci Gazeteniz dünyada bir ilkdir. Gazetenizi böyle görüyorum. Çok özel bir gazete, desteklenmesi gereken bir gazetedir. Çünkü hem Gürcüce ve hem Türkçe olarak iki dilde bir arada yayın yapıyorsunuz. Kuşe kağıda gazete baskı yapıp, bu kalitede birinci sınıf gazete çıkarmak kolay bir iş değildir. Bu yüzdende sizi kutluyorum. Böyle bir gazete dünyada yoktur. Özel bir iş yapıyorsunuz. Sizi kutluyorum.Başarılarınızın devamını diliyorum.”