Bu
haber sitesinde daha önceki tarihlerde yazdığım yazılardan bazı
bölümleri aldım en altta günümüzü yazmaya çalıştım.
27.01.2015
tarihli yazı
“İnsan
hakları, evrensel hukuk çerçevesi içinde tanımlanmalı ve hiçbir
zümrenin diğer zümreye baskısı olmamalıdır. Bu anlamda
terörden çok çeken ülkemizin, ellerinde masum insanların kanı
olan batı ülkelerinde de 12 kişi değil bir kişide ölse terörü
lanetlemesi batı için ders niteliğindedir. Terörü lanet
mitinginde Yahudileri yakan Almanya’nın lideri ile Filistin
halkını fosfor bombaları ile öldüren İsrail lideri kol kola
olması da bir ironidir aslında.
Ama
yıllarca bizim çağrılarımıza kulak tıkayan Avrupa, saldırı
kendisine yönelince bir araya gelmeleri sadece onların huzur
bozulunca mı terörü önlemeye çalışmak önemli hale gelmiştir.
Suriye’de, Filistin’de, Afrika’da ve dünyanın diğer
bölgelerinde masumlar öldürülürken aynı duyarlılık
gösterilirse ve terör örgütlerine silah yardımını yapan ticari
unsurların faaliyeti engellenirse terör bitecektir.”
26.10.2013
rarihli yazı
Terör
örgütü geçmişte 7000’e yakın güvenlik görevlisi olmak üzere
40.000’e yakın insanın ölmesinden ve yüz milyarlarca dolar
zarar verilmesinden sorumlu değilmiş gibi insan haklarından,
demokratikleşmeden bahsedince, süreç durursa önceki durumlarına
döneceklerinden bahsedince, elde etmeye çalıştıkları ödünlere
karşılık bu kadar ölüm ve verdikleri zararların haklı olduğunu
neredeyse açıklamadıkları kaldı.
22.08.2013
tarihli yazı
Suriye’deki
olaylara Rusya, İran
ve Çin göz yumuyorsa Mısır’daki olaylara Batı göz yumuyorsa,
Libya’daki olaylarda hemen savaş uçakları ile müdahale
ediliyorsa batıdan
insanlık ve insan haklarını korumak için normal bir davranış
bekleyebilir miyiz?
Bölgedeki
en önemli ülke olarak Atatürk’ün önderliğinde verdiğimiz
bağımsızlık savaşının önemi bir kez daha ortaya çıkıyor.
Zamanında bizi bölmeye parçalamaya çalışan ülkeler şimdi
müttefikimiz ve onlarda kendi çıkarlarına göre çifte standart
uygulamaktan çekinmiyorlar. Uyanık olmalıyız. Birlik ve dirlik
halinde olmalıyız.
Günümüz
(Aralık 2015)
Sınırımızı
defalarca ihlal eden ve uyarılara kulak asmayan rus savaş uçağı
düşürüldü. Siyasi, ticari ve askeri alanlar gibi pek çok alanda
iş birliği halinde olduğumuz Rusya devlet başkanı her türlü
işbirliğini bitirmeye çalıştığı gibi düşmanca tavır
takındı. ABD yaptığı ilk açıklamada uçak düşmesi olayı
Türkiye-Rusya arasında olan bir olaydır dedi. NATO ağız ucuyla
Türiye’yi desteklediğini söyledi, sonra NATO genel sekreteri
bunun Müslümanlar arasında bir savaş olduğunu söyledi, biz ön
saflarda olmamalıyız dedi. Türkiye Musul’a asker gönderince
Irak tavır aldı Rusya ağzı ile konuşarak Türkiye’nin ışid
petrolünü aldığını söyledi ve Irak başbakanı düşmanca
tavır takındı. ABD Musul’a asker göndermemizin koalisyon
kapsamında olmadığını yani bir anlamda bizimle alakası yok
dedi.
İran, Çin ve Rusya ve hatta Irak Suriye’yi destekliyor.
Akdeniz pek çok ülkeden savaş gemileriyle dolu. Etrafımızda
görünürde bazıları müttefik olan ancak dost ve barış içinde
olduğumuz ülke kalmadı. Kurtuluş savaşımızda düşmanımız
olanlar şimdi müttefik ama şimdi onların dostluklarına
güvenilmeyecek oldukları görüldü.
Gelişmeye
devam eden ülkeyiz, genç nüfusa sahip olan ülkeyiz, en önemli
kozumuz bu. Bununla birlikte tarımsal açıdan bir zamanlar kendine
yeten sayılı ülkelerden biri iken, ihtiyaç nedeniyle pek çok
tarımsal ürünü ithal eder hale gelmişiz. Zorunlu ithal bizim
çiftçimizin mağduriyetidir. Enerjide, gelişmiş sanayide dışa
bağımlılığımız devam ediyor, bazı askeri malzemeler açıdan
da dışa bağımlı durumdayız. Akdeniz kaynıyor, ateş çemberi
içerisindeyiz.
Çemberin içine girmememiz gerekiyor. Bu arada
Türkiye’de 3 milyona yakın Suriyeli var buna karşılık petrol
zengini arap ülkelerinde kaç Suriyeli var ve Suriyeliler dindaş
ülkeler yerine neden hıristiyan ülkelere ölümü göze alarak
gitmek istiyorlar ve neden ülkelerinin bağımsızlığı için
ölümüne mücadele etmiyorlar.