Buzul
dönemdeyiz. Dışarıda hava buz gibi aslında insanların içerisini
ev olarak kullandıkları mağaralar da öyle. Ve açlık var,
avladıkları hayvanlar hemen hemen neredeyse hiç yok ve bir
gereksinimleri var; hayvanların tekrar gelmesini sağlamak. İşte
tam da burada sanata ihtiyaçları var. Aslında bu dönemde sanat
diye bir kavram yok. Gereksinim duydukları şey bu hayvanları geri
getirmek için büyü yapmak
Mağara duvarlarına avlanmada başarıyı sağlamak için at, bizon, boğa resimlerini; kendilerinin icat ettikleri sivri uçlu malzemelerle çizdiklerini görüyoruz. Bu çizimlerinin dış hatlarını kömürle yeniden çevresinden geçiyorlar ve daha sonra hayvan kılından yapılmış fırçalar kullanarak reçine, hayvan yağı veya kanla sabit bir duruma getirdiklerini izlemekteyiz.Bu mağaralara girmek insanda belki biraz ürkme hissi uyandırıyor. Bazen geniş bazen de alçak ve dar koridorlardan geçerken at, bizon ve boğa resimleriyle karşılaşırken elbette ki süsleme amacıyla yapılmadığını düşünüyoruz. Bazen büyü amacı güderek ve buna gerçekten inandıkları için kimi zaman büyü tutuyor da, bazen de çizdikleri bu hayvanları avlama taktiklerini daha iyi çözebilmek için mağara duvarlarına çizim yapıyorlar.
Değerli okurum “Sanata niçin gereksinim duyuyoruz” konusunu içeren sanat üzerine yazmış olduğum kitabımdan alıntılayarak sizinle de paylaşmak istedim. Yakında sizlerle olacak kitabım; yeryüzünde sanatın geliştiği bütün ülkeleri objektif bir bakış açısıyla ele alarak sanatın hayatımızda ki yeri, önemi ve sanata niçin gereksinim duyduğumuzu içeriyor. Sanatın tarihini ele alırken yer yer öyküleştirerek siz değerli okurlarımın beğenisine sunuyoruz. Keyifli okumalar dilerim. Sevgi, selam ve saygılarımla.
Mağara duvarlarına avlanmada başarıyı sağlamak için at, bizon, boğa resimlerini; kendilerinin icat ettikleri sivri uçlu malzemelerle çizdiklerini görüyoruz. Bu çizimlerinin dış hatlarını kömürle yeniden çevresinden geçiyorlar ve daha sonra hayvan kılından yapılmış fırçalar kullanarak reçine, hayvan yağı veya kanla sabit bir duruma getirdiklerini izlemekteyiz.Bu mağaralara girmek insanda belki biraz ürkme hissi uyandırıyor. Bazen geniş bazen de alçak ve dar koridorlardan geçerken at, bizon ve boğa resimleriyle karşılaşırken elbette ki süsleme amacıyla yapılmadığını düşünüyoruz. Bazen büyü amacı güderek ve buna gerçekten inandıkları için kimi zaman büyü tutuyor da, bazen de çizdikleri bu hayvanları avlama taktiklerini daha iyi çözebilmek için mağara duvarlarına çizim yapıyorlar.
Değerli okurum “Sanata niçin gereksinim duyuyoruz” konusunu içeren sanat üzerine yazmış olduğum kitabımdan alıntılayarak sizinle de paylaşmak istedim. Yakında sizlerle olacak kitabım; yeryüzünde sanatın geliştiği bütün ülkeleri objektif bir bakış açısıyla ele alarak sanatın hayatımızda ki yeri, önemi ve sanata niçin gereksinim duyduğumuzu içeriyor. Sanatın tarihini ele alırken yer yer öyküleştirerek siz değerli okurlarımın beğenisine sunuyoruz. Keyifli okumalar dilerim. Sevgi, selam ve saygılarımla.