Hatay-İskenderun ilçesi İskenderun Körfezinin doğusunda Amanos dağları yükselmekte
olup, İskenderun bu dağların eteğinde 5 km’lik yalı ovasında
kurulmuştur. Kent Halep – Belen yolu bitiminde yer almaktadır. Aynı
zamanda şiddetli lodos rüzgarlarından batıda meydana gelen bir
burunla korunmaktadır. Körfezin güneyinde 6840 hektar
genişliğindeki Arsuz ovası ile körfezin doğusunda 34920 hektar
yer kaplayan ve 30 km uzunluğunda olan İskenderun ovası ile
noktalanmaktadır.
İskenderun’da
yaz ve kışın sürekli olarak akan önemli bir akarsu yoktur.
Kaynaklarından zıffın pınarı , kutu pınarı, Ali baba ve
taşoluk pınarları bulunur. Yeraltı suları da içme suyu olarak
kullanılmaktadır.İskenderun ovasında Akçay bataklığı takriben
1 km2alana
yayılmış olup, kotu: 0 metre civarındadır. Frenk bataklığı
ise takriben 1 km.lik sahada da kotu 0,30 metredir İskenderun’da
tamamen Akdeniz iklimi hüküm sürer. Yazın yüksek sıcaklık 40,
en düşük sıcaklık ise 19 derece olmaktadır. Yılın 6-7 ayı
yazdır. Kışlar ılık geçtiğinden ısının sıfırın altına
düştüğü görülmemiştir. Yıllık yağış ortalaması 877
mm’yi bulurken, yıllık ortalama nem miktarı 70 dolayındadır.
Kentte kış ve ilk bahar aylarında güney doğu’dan zaman zaman
hızı140 km’yi bulan ve mahallen “Yarıkkaya ” adı
verilen kısa süreli rüzgârlar
estiğinde kentte hayat kısmen durur.
İskenderun’nun
yöresel ürünleri
Zeytin
yağı:
Günümüzde Antakya’da zeytinyağı üreten belli başlı
kuruluşların yanında, zeytinyağı geleneksel üretimini sürdüren
bölgelerimiz de bulunmaktadır.Bu konudaki en belirgin örnek olarak
Antakya Şenköy verilebilir. Şenköy’de zeyt adını alan
zeytinyağı; su zeyti denilen özel bir teknikle üretilir. Bu
teknik, olgunlaşmış zeytinin ezildikten sonra, özel havuzlarda su
üzerinde biriktirilen yağının yüzeyden toplanması esasına
dayanır. Bu teknikle elde edilen zeytinyağı yemeklere özel bir
tat verir. Üretimi zor olduğundan ticari amaçtan çok, ev halkının
gereksinimini karşılamaya yöneliktir.Ticari amaçla özel olarak
çok az da olsa üreten aileler vardır.İskenderun’un Derekuyu
mevkiinin zeytinlerinden üretilen zeytinyağı ise şarküteri
ürünleri satan yerlerde bulunmaktadır.
Defne sabunu:Defne sabunu yöremizin saf defneyağı (Gar) ve saf zeytinyağından atadan kalma usullerle elde üretilmektedir. İçerisinde hiçbir kimyasal madde yoktur. Renk, koku ve köpük için sentetik madde katılmamıştır. Kuruyan cildinizi canlandırır, saçlarınızı yumuşatır vc doğal parlaklık verir. Kepeği ve saç dökülmesini önleyici özelliklere sahiptir.
Defne:Yaz kış yaprakları dökülmeyen bu ağaç Akdeniz kıyılarında yüzyıllardan beri yetişmektedir. Çok hoş kokulu yaprakları genellikle yemeklere katılır. Defne yaprakları çay olarak kullanıldığında göğsü yumuşatarak öksürüğü önler
Nar ekşisi:Bilimsel verilerin sözkonusu olmadığı, insanların yiyeceklerin yarar ve zararlarını deneme-yanılma yöntemiyle keşfedebildikleri zamanlarda Nar, antik bir meyve olarak kabul görmüştür. Bereketin simgesi olarak bilinen Nar, Helen ve Roma döneminde üzerine efsaneler yazılan bir meyve olarak bilinmekteydi.
El dokuması ipek:İpek dokumacılığı Antakya’nın Harbiye beldesinde en eski geleneksel el sanatları arasında bulunmaktadır.Anadolu’da ilk ipek kumaşın Harbiye’de dokunduğu biliniyor ve Antakya’da doğal ipek geleneğini sürdüren dört aileden ikisi Samandağ’da, ikisi de Harbiye’de halen ipek dokumacılığı yapıyor. Küçük bir butik görünümünde olan satış mağazalarında ipek dokuma tezgahları nostaljik bir görüntü gibi dursa da hala kullanılıyor ve üretim bu tezgahlarda yapılıyor.
Taş oymacılığı:Harbiye’de eski uygarlıklara ait tarihi eserlerin taklitleri taş üzerine işlenerek imitasyon olarak üretilmektedir. Günümüzde küçük çapta sürdürülen el sanatlarından biri olan taş oymacılığı ile yapılan bu küçük objelere Harbiye’ye gelen ziyaretçiler büyük ilgi gösteriyor.
Defne sabunu:Defne sabunu yöremizin saf defneyağı (Gar) ve saf zeytinyağından atadan kalma usullerle elde üretilmektedir. İçerisinde hiçbir kimyasal madde yoktur. Renk, koku ve köpük için sentetik madde katılmamıştır. Kuruyan cildinizi canlandırır, saçlarınızı yumuşatır vc doğal parlaklık verir. Kepeği ve saç dökülmesini önleyici özelliklere sahiptir.
Defne:Yaz kış yaprakları dökülmeyen bu ağaç Akdeniz kıyılarında yüzyıllardan beri yetişmektedir. Çok hoş kokulu yaprakları genellikle yemeklere katılır. Defne yaprakları çay olarak kullanıldığında göğsü yumuşatarak öksürüğü önler
Nar ekşisi:Bilimsel verilerin sözkonusu olmadığı, insanların yiyeceklerin yarar ve zararlarını deneme-yanılma yöntemiyle keşfedebildikleri zamanlarda Nar, antik bir meyve olarak kabul görmüştür. Bereketin simgesi olarak bilinen Nar, Helen ve Roma döneminde üzerine efsaneler yazılan bir meyve olarak bilinmekteydi.
El dokuması ipek:İpek dokumacılığı Antakya’nın Harbiye beldesinde en eski geleneksel el sanatları arasında bulunmaktadır.Anadolu’da ilk ipek kumaşın Harbiye’de dokunduğu biliniyor ve Antakya’da doğal ipek geleneğini sürdüren dört aileden ikisi Samandağ’da, ikisi de Harbiye’de halen ipek dokumacılığı yapıyor. Küçük bir butik görünümünde olan satış mağazalarında ipek dokuma tezgahları nostaljik bir görüntü gibi dursa da hala kullanılıyor ve üretim bu tezgahlarda yapılıyor.
Taş oymacılığı:Harbiye’de eski uygarlıklara ait tarihi eserlerin taklitleri taş üzerine işlenerek imitasyon olarak üretilmektedir. Günümüzde küçük çapta sürdürülen el sanatlarından biri olan taş oymacılığı ile yapılan bu küçük objelere Harbiye’ye gelen ziyaretçiler büyük ilgi gösteriyor.