Pazartesi, Ekim 14, 2024
tr
Ana Sayfa GENEL Ermenistanın devlet terörü politikası ve Azerbaycana karşı saldırganlığının sonuçları

Ermenistanın devlet terörü politikası ve Azerbaycana karşı saldırganlığının sonuçları

  Bilimsel araştırmalar uluslararası terörizmin bir parçası olan Ermeni terörünün tarihinin 100 yıldan fazla olduğunu ortaya koymuştur. Ermeni saldırgan milliyetçileri 19. Yy. sonunda 1885’te Marsilya’da Armenakan, 1887’de Cenevre’de Hınçak, 1890’da Tiflis’te Taşnaksutyun partilerini kurdular. Bundan sonra Ermenilerin Büyük Ermenistan iddiaları yeni bir safhaya girdi. Ermeni terör örgütleri bu planı hayata geçirmek için siyasi terör eylemlerine geniş başvurulmasını programlarında da başlıca araç olarak öne çıkarmışlardır.

Ermeni terör örgütlerinin ilklerinden olan Armenakan Partisi İran ve Çarlık Rusya’sında yaşayan Ermenilerle geniş işbirliği yaparak Türkiye’nin Van, Muş, Bitlis, Trabzon bölgelerinde ve İstanbul’da silahlı çatışmalar ve terör eylemleri gerçekleştirmiştir. Hınçak Partisi’nin temel amacı ise Türkiye’nin Anadolu bölgesini, Rus ve İran Ermenistan’ı dedikleri toprakları birleştirmek suretiyle “Büyük Ermenistan” devletini kurmak olmuştur. Partinin programının 4. Fıkrasında, hedefe ulaşmak için propaganda, ajitasyon, terörizm ve yıkıcı örgüt oluşturma yönteminin tercih edilmesi gerektiği (5, s.138) ifade edilmiştir.

Ermeni milliyetçilerinin en önde gelen örgütü sayılan Taşnaksutyun Ermeni Federatif Devrimci Partisi’nin temel gayesi Azerbaycan’ın Karabağ, Nahçıvan ve Türkiye’nin Anadolu topraklarında “Büyük Ermenistan” devleti kurmaktır. 1892 yılında Tiflis’te ilk kurultayını yapan Taşnaksutyun Türklere karşı komploların düzenlenmesi kararını almıştır. İşte bu kurultaydan sonra Taşnaksutyun “Türkü, Kürdü her yerde, her koşulda öldür, sözünden dönenleri, Ermeni hainleri de öldür, intikam al!” emrini yayınlamıştır.

1. XX yüzyılda Ermeni terör örgütleri ve onların suçları

  20. yüzyılda Taşnaksutyun partisi tarafından oluşturulan bir dizi terör grubu mevcuttu: 1973 yılında faaliyete başlamış “Ermeni Soykırımının İntikamcıları Grubu” 1980-1982 yılları arasında Avusturya, Danimarka ve Portekiz’de Türk diplomatları katletmiş, ayrıca Taşnakların gizli terör grubu “Dro” ve “Dro – 8”, “Dro – 88”, “Dro – 888”, “Dro – 8888” gibi bölümler şu anda bu yönde geniş faaliyetlerine devam etmektedir (1, s.335).

1960-1970’lerde Ermeni terör örgütlerinin faaliyeti daha da genişledi. Şöyle ki, 1975 yılında oluşturulan “Ermenistan’ın Özgürlüğü Uğruna Gizli Ermeni Ordusu” (ASALA) adlı örgüt bu dönemden başlayarak Türkiye’de ve Avrupa ülkelerinde bir dizi terör eylemleri yapmıştır ki, sonuçta masum insanlar Ermeni terörünün kurbanı olmuşlardır. Merkezi Beyrut’ta, kamp tabanları ise Suriye’de bulunan ASALA terör örgütünün amacı Doğu Türkiye, Kuzey İran ve Azerbaycan’ın Nahçıvan ve Dağlık Karabağ toprakları üzerinde Büyük Ermenistan kurmaktır. Kurulduğu zamandan örgüt ağırlıklı olarak Türkiye ve Azerbaycan vatandaşlarına karşı terör eylemleri gerçekleştirmektedir (5, s.139).

   Örgütün Ebu Nidal, Kara Eylül gibi terör grupları ile işbirliği yapmasında önemli figürlerden biri ASALA’nın lideri Akop Akopyan olmuştur. Atina’da 1980 yılında katledilmiş Türk Büyükelçisinin ölümünde sorumluluğu üstlenen Akopyan New York Times gazetesine verdiği demeçte şöyle demiştir: “Bizim düşmanımız Türk rejimi, NATO ve bizimle işbirliği yapmayan Ermenilerdir.” Bununla birlikte, 1980 yılının Nisan ayında Lübnan’da ASALA ortak terör eylemlerinin yapılmasına dair PKK ile anlaşmış ve bu niyetlerini resmiyete dökmüşlerdir. Beyrut’ta 28 Ağustos 1993’te yapılan açıklamada ASALA pantürkist petrol boru hattı (Bakü-Tiflis – Ceyhan kastedilmiştir) ile ilgili projenin uygulanmasına imkan vermeyeceğini bildirmiştir (1, s.335).

   Daha ASALA’nın kuruluşundan önce, 1972 yılında Viyana’da Taşnaksutyun partisinin kurultayı sırasında oluşturulan “Ermeni soykırımı adalet Komandoları”nın amacı Ermeni asıllı genç Lübnan vatandaşlarını askeri birliklerde toplayarak, Türkler ve Azerbaycanlılara karşı kanlı terör eylemleri düzenlemek olmuştur. ASALA’nın bir parçası sayılan ve 1979 yılında oluşturulan “Ermeni özgürlük cephesi” de aynı zamanda, Türkiye ve Azerbaycan aleyhine teröristler hazırlar (5, s.140 ‘da).

  1980’lerin ikinci yarısı – 1990’larda ASALA’yla beraber, uzun yıllardır Batı’da ve bazı Doğu ülkelerinde kök salmış Ermeni terör örgütleri de farklı zamanlarda çeşitli terör eylemleri gerçekleştirmiştir. Diplomatların kaçırılmasıyla iştigal eden ve 1990 yılında Fransa’da kurulan “Genç Ermeniler ittifakı”, 1991 yılında İsviçre’de kurulan ve tutuklu Ermeni teröristlerin kurtarılmasına çalışan “9 Haziran” grubu ve 1991 yılında Fransa’da kurulan ve terör faaliyetini ASALA’yla yoğun ilişkide gerçekleştiren “Ermeni özgürlük hareketi” (AOD) Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde çok sayıda insan kaybına neden olan eylemler hayata geçirmiştir. Bu Ermeni terör örgütleri “misyonlarını” yerine getirdikten sonra yasadışı koşullarda faaliyetlerini sürdürmüşlerdir.

   1988 yılında Moskova’da kurulan “Ermeni Birliği”nin ASALA ile yoğun ilişkileri vardır ve eski Sovyet coğrafyasında teröristlerin faaliyetleri için ASALA mensuplarına sahte belgeler sağlamış, diğer yandan Karabağ’a silah ve paralı asker transferinde görev almıştır. 2001 yılının Şubat’ında ASALA tarafından kurulan Gegaron terör örgütünün amacı Güney Kafkasya ve Orta Asya topraklarında Türk kökenli siyasi lider ve diplomatlara karşı terör eylemleri gerçekleştirmektir. ABD, Kanada ve Batı Avrupa’da faaliyet gösteren “Demokratik Cephe” grubunun başlıca amacı Türkiye Devleti”ni parçalamaktır (1, s.336).

  Bununla birlikte, 1981 yılında Fransa’da yaşayan Ermeni gençleri tarafından oluşturulmuş Orli grubu 1987 yılına kadar dünyanın çeşitli havaalanlarında 10’dan fazla terör eylemi gerçekleştirmiştir. Avrupa’nın pek çok ülkesinde faaliyet gösteren “İsviçre grubu” Fransa, İtalya ve Yunanistan’da yapılan 4 terör eyleminin sorumluluğunu üstlenmiştir.

Aynı zamanda, 1981 yılında Paris’te kurulan “İntiharcılar birliği” aynı yıl Türkiye’nin Fransa’daki Başkonsolosluğu’nun işgaline katılmış, sonuçta grubun 4 üyesi ve eski başkanı Yan Kaşkayan tutuklanmıştır. 2001 yılı 29 Nisan’ında ağırlıklı olarak Ermenistan, Suriye ve Lübnan vatandaşlarından oluşan Ermenistan Savunma Birliği tarafından oluşturulan “Havari” örgütünün amacı Türkiye ve Azerbaycan topraklarında terör eylemleri gerçekleştirmektir (5, s.140 ‘da).

  Son iki yüzyılda halkımıza karşı Ermeni faşistleri tarafından bilinçli olarak gerçekleştirilen etnik arındırma, soykırım ve saldırganlık politikası Azerbaycan tarihinin facialarla ve kanlı olaylarla dolu çok acı sayfalarını oluşturmaktadır. Bu saldırgan milliyetçilik politikalarının temel amacı Azerbaycan Türklerini tarihi topraklarından kovmakla bu ezeli Azerbaycan topraklarında Ermenilerin uydurdukları Büyük Ermenistan devletini kurmak olmuştur.

20. yüzyılın başlarında Ermeni milliyetçileri Taşnaksutyun partisinin programında ortaya konan Büyük Ermenistan ütopyasını gerçekleştirmek doğrultusunda faaliyetini genişleterek, Azerbaycan Türklerini tarihî yurtlarından planlı biçimde kovmak ve terör eylemleri gerçekleştirmekle beraber, etnik arındırma ve soykırım politikasını da hayata geçirmeye başladılar.

   Şöyle ki, 1905-1907 yıllarında Ermeniler Bakü’de, Gence’de, Karabağ’da, Erivan’da, Nahçıvan’da, Ordubad, Şerur-Dereleyez’de, Tiflis’te, Zengezur’da, Gazah ve başka yerlerde sivil Azerbaycan Türklerine karşı katliamlar gerçekleştirmiş, sivil halkı acımasızca katletmiş, şehir ve köyleri yakmış ve yıkmışlardır. Ermeni silahlı birlikleri Şuşa, Zengezur ve Cebrail kazalarında, Erivan ve Gence vilayetlerinde Azerbaycan Türklerinin 200’den fazla yerleşim birimini yakıp yıkmış, on binlerce soydaşımızı yerinden yurdundan etmiştir(2, s.14). Ermeniler 200 binden fazla Azerbaycan Türkü’nü çocuk, kadın, ihtiyar demeden katletmiş ve bu topraklarda Çarlık Rusya’sının kendilerine vaat ettiği Ermenistan Devleti’ni kurmak için etnik arındırma işlemini yapmışlardır.

   Taşnaksutyun partisinin gerçekleştirdiği terör eylemi Nemesis operasyonu adıyla bilinir. 1919 yılının Ekim ayında Taşnaksutyun partisi Erivan’da düzenlenen IX. kurultayda Nemesis terör hareketine başlamak hakkında karar almıştır. Armen Garonun yönettiği Nemesis operasyonu listesine Türkiye ve Azerbaycan’dan 650 devlet adamı ve aydının ismi dahil edilmiştir. Çeşitli ülkelerde faaliyet gösteren 3-5 kişilik terörist grupların amacı isimleri listede bulunan kişileri arayıp bularak katletmekti. Aynı dönemde Türkiye ve Azerbaycan’ın devlet adamları, aydınları Taşnaksutyun partisinin Nemesis terör hareketinin hedefine çevirmişlerdir (5, s. 114).

   Şöyle ki, 1920 yılında Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti Bakanlar Konseyi Başkanı Nesip Bey Yusifbeyli, Parlamento Başkanı Hasan Bey Ağayev Tiflis şehrinde Ermeniler tarafından öldürüldü. Aynı yıl Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Feteli Han Hoyski Tiflis kentinde Ermeni teröristi Aram Yerkanyan tarafından öldürüldü (5, s. 115).

15 Mart 1921’de Osmanlı İçişleri Bakanı Talat Paşa’yı Berlin’de katleden Sogomon Tehliryan yakalansa da, sonradan Berlin mahkemesi kendisini beraat ettirdi. Bir sure sonra, 19 Temmuz’da Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti İçişleri Bakanı Behbud Han Cavanşir Türkiye’nin İstanbul kentinde Taşnaksutyun partisinin üyesi Misak Torlakyan tarafından katledilmiş, fakat o dönemde İstanbul’u işgal altında bulunduran İngilizlerin askeri mahkemesi tarafından ruh hastası olduğu gerekçesiyle beraat ettirilmiştir. Bu saldırıların devamı olarak 1922 yılı 4 Ağustos’unda Ermeniler tarafından Osmanlı Harbiye Bakanı Enver Paşa Afganistan yakınlarında, aynı yıl Temmuz 25’inde ise Tiflis kentinde Cemal Paşa ve onun yardımcısı Ermeni teröristleri Petros Ter-Pogosyan ve Artaşes Gevorkyan tarafından öldürüldü (5, s. 116).

   Güney Kafkasya’da Sovyet rejiminin kurulmasını kendi amaçları için kullanan Ermeniler 1920’de Zengezur’u ve Azerbaycan’ın diğer bazı topraklarını Ermenistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti arazisi ilan ettiler. Sonraki dönemlerde ise bu bölgelerde tarihsel olarak yaşayan Azerbaycanlıların yurtlarından edilmesi politikasını daha da geliştirdiler.

Azerbaycan’ın Karabağ bölgesinin dağlık bölümüne XIX. yüzyılda göç ettirilen Ermenilere 7 Temmuz 1923’te özerk bölge statüsü verildi ki, bu da Sovyet Rusya’nın himayesi ve katılımı ile gerçekleştirildi. Bu olay sadece Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünün bozulması değil, hem de Ermenilerin Azerbaycan’a karşı gelecekteki toprak iddiaları için bir araç oldu. Sovyet döneminde Azerbaycan’ın Karabağ bölgesinin dağlık kısmında yaşayan Ermeni topluluğu tüm siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel konuları içeren özerk yönetime sahip olsa da, Ermenistan kendi toprak iddialarını birkaç kez ortaya atmış, ancak isteğine nail olamamıştır.

Fakat, bunun karşılığında 1947 yılının 23 Aralık’ında SSCB Bakanlar Kurulu Ermenistan SSC’den Azerbaycanlı nüfusun Azerbaycan SSC’nin Kura ve Aras nehri vadilerine göç ettirilmesine ilişkin karar almıştır. Bu karar doğrultusunda 1948 -1953 yıllarında Azerbaycanlıların tarihi topraklarından, özellikle de Erivan ve çevre bölgelerinden toplu şekilde sınır dışı edilmesi sonucu 150 bine yakın soydaşımız zorunlu bir şekilde Azerbaycan’ın ovalık bölgelerine göç ettirilmiştir (2, s.8).

 

KAYNAKÇA:

1.Azerbaycanlıların Soykırımı: Tarihin kanlı kroniği. I c. / Genel Koordinatör: R.   Mehdiyev, Editör : A. Hasanov. / Bakü, 2012, 448 s.

2. Azerbaycanlıların soykırımı hakkında (8 farklı dilde). Bakü, 1998, 120 s.

3.Ermeni cinayetleri. I cilt. Bakü, 2003, 159 s.

4.Ermeni terörizmi ve suçları: Azerbaycan’da, Türkiye’de ve dünyada (olay ve verilerin kronolojisi). Bakü, 1994, 184 s.

5.Ermeni terörü / / Armenian terror / / Armyanskiy terror, Bakü, 2007, 168 s.

6.Ahmedov E. Ermenistan’ın Azerbaycan’a karşı saldırganlık politikasının aşamaları. – Geostrategiya dergisi, N 2, Nisan, 2011, s.70 – 76.

7.Hacıyev N. Dağlık Karabağ’ın tarihinden belgeler. 2005, 192 s.

8.Halilov H. Karabağ’ın aşiretleri. Bakü, 1992, 119 s.

9.Memmedov A. Uluslararası çatışmalar. 2002, 208 s.

10.Memmedov H., Memmedov N. Türkiye’de ve Azerbaycan’da Ermeni milliyetçilerinin cinayetleri. Bakü, 2006, 215 s.

11.Memmedov İ., Esedov S. Ermenistan Azerbaycanlıları ve onların acı kaderi (kısa tarihi deneme). Bakü, 1992,72 s..

12.Pompeev Y. Karabağ’ın kanlı girdabı. Bakü, 1992, 208 s.

13.Ermeni terör ve haydut gruplarının insanlık karşıtı suçları (XIX-XX. Yy.)

Bakü, 2002, 395 s.

14.DKÖV hadiseleri sahtekarların yanlış aynasında (belgeler). Bakü, 1989, 92 s.

15.Hocalı. Soykırımın Kronolojisi. Bakü, 1993, s.88 – 92.

16.Ahmedov E. Ermenistan’ın Azerbaycan’a saldırısı : tarihsel sürecin analizi (1987-2011). Ansiklopedik yayın. Bakü, 2012, 912 s.

17.Aggression of the Republic of Armenia against the Azerbaijani Republic,

 Baku, 1994, 28 p.4 – 6.

YORUM YAP

Please enter your comment!
Please enter your name here

SON HABERLER

Ticaret Bakanımız Prof. Dr. Ömer Bolat örnek bir devlet adamı

Ticaret Bakanımız Prof. Dr. Ömer Bolat’ın çalışmalarıyla ilgili konuları haber kanallarında ve sosyal medyada devamlı takip ediyorum. Şimdiye kadar şahsıyla ve bakanlığı döneminde çalışmaları...

Acara Özerk Cumhuriyeti Hükümet Başkanı Tornike Rijvadze’nin çalışma toplantısı

Gürcistan-Acara Özerk Cumhuriyeti Hükümet Başkanı Tornike Rijvadze, Bakanlar ve bakanlıkların üst düzey yetkilileri ile bir çalışma toplantısı düzenledi. Hükümet Başkanı Tornike Rijvadze yaptığı açıklamada;...

Gürcistan-Acara Tanıtım Günleri

არკეტინგული კამპანია, რომლითაც აჭარის ულამაზესი ტურისტული ადგილები მილიონობით ადამიანს გავუზიარეთ. კამპანიის ფარგლებში გამოქვეყნებულ აჭარის საპოპულარიზაციო პოსტებზე წვდომები ჯამში 240 მილიონ წვდომას აღემატება ძალიან დიდი მადლობა პროექტში...

Artvin Valisi Dr. Turan Ergün

Artvin Valisi Cengiz Ünsal’ın son valiler kararnamesi ile İçişleri Bakanlığına “Vali-Mülkiye Başmüfettişi” olarak atanmasından sonra; Uşak Valisi olarak görev yaparken Artvin Valisi olarak atanan...

SON YORUMLAR

error: Content is protected !!