Pazartesi, Ekim 14, 2024
tr
Ana Sayfa GENEL Haydar Aliyevin dış politikasında Avrupa kurumları ile işbirliği

Haydar Aliyevin dış politikasında Avrupa kurumları ile işbirliği

  Azerbaycan Cumhuriyeti 18 Ekim 1991’de bağımsızlığını kazandıktan sonra, devletçiliğini geliştirerek güçlendirmek için tarihi fırsat elde etmiş oldu. Böyle bir ortamda milli devletçilik ilkelerine uygun olarak yeni dış siyasetin oluşturulması ve hayata geçirilmesi en önemli mesele olarak önümüzde duruyordu. Ermenistan’ın Azerbaycan’a karşı asılsız toprak iddiaları ile Dağlık Karabağ’da başlayan Ermeni bölücülüğü ve askeri tecavüzün genişlemesi ülkemizi ciddi siyasi ve ekonomik sorunlarla yüz yüze koymakla birlikte, devletimizin dış politikada da önemli görevlerin yerine getirilmesini ön plana çekti.
  Ermenistan’ın ülkemize karşı askeri saldırısının önlenmesi, onun ağır sonuçlarını ortadan kaldırmak, devletimizin toprak bütünlüğünü ve güvenliğini sağlamak, dünyaya siyasi ve ekonomik entegrasyon lüzumu düşünülmüş, seri ve aktif dış politika gerektiriyordu.
1993 yılının ikinci yarısında Ulusal Önder Haydar Aliyev’in yeniden iktidara gelişi Azerbaycan’da bağımsız devlet düşüncelerinin ortaya çıkmasına olanak sağladı. Bundan sonra Azerbaycan’ın dış politikasında mevcut gerçekleri dikkate alan ve ülkemizin milli menfaatlerinin korunmasına yönelik fiili değişiklikler yapıldı. Bu dönemden başlayarak gerçekleştirilen dış politikamız işte Ulusal Önder’in adı ve faaliyetleri ile ilgilidir. Zengin devletçilik deneyimine dayanarak devletimizin yeni dış siyasetinin temel yönlerini belirleyen Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in bu yenilenmiş dış politika çizgisinde öncelikle bir takım en önemli ve acil görevlerin yerine getirilmesi öne konmuştu.
  Bu görevlerden biri ve en önemlisi Azerbaycan’ı uluslararası alandaki tecrit durumundan çıkarmak, ülkemiz hakkında oluşturulan olumsuz kamuoyunu dağıtmak ve halkımızın hak işini dünya kamuoyuna olduğu gibi ileterek cumhuriyetimiz çevresindeki bilgi ablukasını delmekten ibaretti. Bu nedenle yeni dış politika çizgisi için her şeyden önce savaşı durdurmak ve huzurlu ortam sağlanmalı idi. Bu amaçla 1994 yılı mayıs ayından Ermenistan’la ateşkese ulaşılması ve ülke genelinde istikrar oluşturma yolunda atılan adımlar sayesinde yeni dış politika çizgisinin hayata geçirilmesi için gereken elverişli huzurlu ortam oluştu.
Demokratik devlet yapılanması yoluna kadem koymuş Azerbaycan Cumhuriyeti bağımsızlığını kazandıktan sonra, karşılaştığı sosyal ekonomik ve siyasi sorunların başarıyla çözümlenmesi ülkemizin uluslararası alandaki konumu, ayrı ayrı ülkelerle milli devlet çıkarlarına uygun karşılıklı faydalı ilişkiler ve dünya birliğine entegrasyon sürecinin yoğunluğu ile yakından ilişkili idi. Bu anlamda Azerbaycan’ın uluslararası ilişkiler sisteminde iyi yer tutması için dünya politikasının şekillenmesinde rol oynayan devletlerle ve uluslararası kuruluşlarla karşılıklı ilişkilerin düzenlenmesi ve geliştirilmesi önem arz ediyordu.
    Azerbaycan’ın Avrupa güvenlik sistemine katılması
İşte bu nedenle dünya birliğine eşit üye olarak dahil olmaya çalışan ve bağımsızlığının ilk adımlarını atan, hem de Ermenistan’ın askeri saldırısı sonucunda toprak bütünlüğü bozulmuş Azerbaycan Cumhuriyeti’nin dış politikasında dünya birliğine entegrasyonu, ikili ve çok taraflı ilişkiler dahil uluslararası ve bölgesel kuruluşlarla ilişkilerin kurulması ve geliştirilmesi Ulusal Önder Haydar Aliyev’in faaliyetinin başlıca yönlerinden birini teşkil etmiştir.
Ulusal Önder çok becerikli, son derece tecrübeli devlet başkanı ve büyük bir politikacı olarak bu zor ve karmaşık görevlerin üstesinden başarıyla ve büyük ustalıkla gelmek becerisi sergiledi. Ülkemizin sistemli şekilde dünya birliğine entegrasyonunda ikili ve çok taraflı siyasi ilişkilerin genişletilmesi doğrultusunda atılan adımlar büyük önem taşımaktadır.
Bu açıdan Hazar Denizi’nin Azerbaycan sektöründeki petrol yataklarının kullanımına dair 20 Eylül 1994’te imzalanan “Yüzyılın anlaşması” ülkemizin dünya devletleri ile karşılıklı ilişkilerinin derinleşmesi ve uluslararası konumunun güçlendirilmesine büyük bir ivme verdi. “Yüzyılın anlaşması” ve sonraki yıllarda imzalanan çok sayıda petrol anlaşmaları Azerbaycan’ın dünya birliğine entegrasyonunu hızlandırdı. Bundan önce Haydar Aliyev Azerbaycan Cumhurbaşkanı olarak ilk dış ziyareti sırasında 1993 yılının Aralık ayında önemli bir belgeye daha imza atmıştı.  Öyle ki, yeni Avrupa için “Paris Şartı”na katılan ülkemiz Avrupa’nın genel güvenlik sistemine doğru ilk büyük adımı atmış oldu.Ulusal Önder Haydar Aliyev dış politika çizgisinde uluslararası kuruluşlarla işbirliğinin genişletilmesi konularına çok büyük dikkat çekmiştir. Azerbaycan’ın uluslararası kuruluşlara üye olmakla birlikte, onların çalışmalarına düzenli, hem de aktif olarak katılmak ve verimli işbirliği ülkemizin sorunlarını dünya kamuoyuna duyurmak için büyük önem taşımaktadır.
  Bu açıdan 4 Mayıs 1994’te Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in “Barış için ortaklık” programının çerçeve belgesini imzalaması Azerbaycan’ın uluslararası konumunun güçlendirilmesi yönünde atılan önemli adımlardan biri oldu . Bu programın Azerbaycan için önemi şudur ki, ülkemiz NATO üyesi olan Avrupa ülkeleri ve ABD ile dünya güvenlik sisteminin ve uluslararası ilişkilerinin sivil kuralları çerçevesinde her türlü işbirliği olanağı kazandı. Bu da NATO’nun askeri yapıları ile Azerbaycan ordusunun barış için işbirliği yapmak, ortak eğitim ve tatbikatlar geçirmek, onların ordu yapılanması birikiminden yararlanmak, personel eğitimi vb. alanda ortak hareket etmek imkanı vermekle birlikte, ülkemizin bu programda katılımı öne sürülen amaçların gerçekleştirilmesi için elverişli ortam yaramıştır.
  Azerbaycan’ın NATO ile işbirliğini cumhuriyetimizin dış politika stratejisinin bir kaç temel unsuru açısından değerlendirilmelidir. Birincisi, genç Azerbaycan devleti kendi dış politikasında uluslararası kuruluşlarla işbirliğine özel önem veriyor. İkincisi, Azerbaycan uluslararası kuruluşların üyesi olan tüm dünya devletleri ile işbirliğine katılmaktadır ve çok taraflı diplomasi siyaseti uyguluyor. Üçüncüsü, Azerbaycan’ın savaş durumunda olması gerektirir ki, tüm araç ve yollarla uluslararası alemle temasta olsun ve onu bağımsızlık sorunlarımızın çözümüne daha fazla katsın. Bu üç etken Azerbaycan’ın NATO programına katılmasında önemli bir rol oynamıştır. Bugün NATO ile ilişkilerin genişletilmesi ve derinleştirilmesi, Azerbaycan’ın dünya birliğiyle bütünleşmesi, kendi çıkarlarını doğrudan temsil etmesi açısından özel önem arz ettiğinden bu alanda faaliyet bağımsız Azerbaycan devletinin dış politikasının öncelikli yönlerinden birini oluşturuyor.
  22 Nisan 1996’da Lüksemburg’da Avrupa Birliği ve Azerbaycan Cumhuriyeti arasında ticaret, yatırım, ekonomi, mevzuat, kültür, göç ve yasadışı ticaretin önlenmesi alanında işbirliğini öngören “Ortaklık ve İşbirliği Anlaşması” (PCA) imzalanmıştır . Bu anlaşmanın imzalanması Azerbaycan’ın dış politikasının en başarılı sayfalarından biri olarak değerlendiriliyor. Devletimiz ve halkımız için önemli tarihi önem arz eden bu anlaşma Azerbaycan’ın Avrupa yapıları ve enstitüleri ile ilişkilerinin genişlemesi, özellikle entegrasyon yönünde hukuki temel rolünü oynuyor.
  Azerbaycan’ın Avrupa kurumlarına entegrasyonu yönünde Avrupa Konseyi eşit üyesi olması – cumhuriyetimizin önemli sorunlarının dünya kamuoyunun dikkatine objektif erdirilmesi için yeni ve çok önemli tribün vermiş oldu. Öyle ki, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi 2001 yılı 17 Ocak’ta temsilciler seviyesinde yapılan toplantısında Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Avrupa Konseyi’ne tam üye kabul edilmesine dair karar kabul etti. Bu karar Ulusal Önder’in ileri görüşlü, iç ve dış politikasının ve bu yönde yapılan faaliyetinin sonucu idi. Az sonra, yani 25 Ocak’ta Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in katılımıyla Strasbourg’da ülkemizin bu örgüte üye kabul edilmesi dolayısıyla resmi tören düzenlenmiş ve devletimizin üç renkli bayrağı dikilmiştir. Bu olayı Ulusal Önder Haydar Aliyev yüksek değerlendirerek demişti: “Azerbaycan’ın Avrupa Konseyi’ne kabul edilmesi sadece bağımsız, egemen, demokratik, laik bir devlet olarak tanınması değildir, hem de Avrupa ailesinin eşit üyesi olarak Azerbaycan devletinin gelişmesinde yeni aşamanın başlangıcıdır”.
  Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev Avrupa Konseyi kürsüsünün  Azerbaycan’ın çıkarlarına uygun şekilde kullanılması için başarılı bir adım attı. Öyle ki, Avrupa Konseyi Parlamenterler Asamblesi’ndeki Azerbaycan heyetine milletvekili İlham Aliyev’in rehberlik etmesi ve daha sonra Sayın İlham Aliyev’in AKPA’daki etkinliği Ulusal Önder Haydar     Aliyev’in öne sürdüğü tüm görevleri gerçekleştirdi. Sayın İlham Aliyev kendisinin mantıksal çıkışları, somut önerileri ile bu nüfuzlu uluslararası organizasyonda dikkati çekti ve Azerbaycan’ın nüfuzunu daha da yükseltti. O, Azerbaycan heyetinin başkanı olarak ilk kez bu kurumun kürsüsünden Ermenistan silahlı kuvvetleri tarafından Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ ve daha 7 bölgesinin işgal edildiğini, işgal edilmiş toprakların terörizm ve uyuşturucu maddelerin transit geçişinde kullanıldığını beyan etmiştir. Avrupa Konseyi belgelerinde Ermenistan saldırgan devlet olarak tanınmış, işgalci birliklerin hemen Azerbaycan topraklarından çıkarılması talep edilmiştir. Söylenilen bu olgular AKPA’nın belgelerine yansır .
  İşte Sayın İlham Aliyev’in ilkesel ve seri faaliyeti sonucunda AKPA’nın 2002 eylülünde yapılan sonbahar oturumunda ilk kez olarak bu uluslararası kurumun belgelerinde Ermenistan silahlı kuvvetleri tarafından Dağlık Karabağ’ın işgali olgusu resmi şekilde yer buldu . Bu olay Azerbaycan heyetinin, özellikle, Heyet Başkanı Sayın İlham Aliyev’in kararlı tutumunun sonucu idi. Tüm bunların mantıksal devamı olarak 2003 yılı 27 Ocak’ta siyasi yeteneği, diplomatik mahareti ve ilkeselliği ile seçilen Azerbaycan Heyeti Başkanı Sayın İlham Aliyev’in AKPA’nın başkan ve kurumun Büro üyesi seçilmesi ile bağımsız Azerbaycan tarihine yeni sayfa yazmış oldu .
  Genellikle, Azerbaycan’ın Avrupa Konseyi ile diplomatik ilişkileri son yıllarda yükselen bir çizgi üzerinde gelişmiştir. Azerbaycan’ın hak sesinin dünya kamuoyuna doğru şekilde ulaştırılmasında bu kurumun önemli rolü olmuştur. Özellikle, ülkemizin yasama organı olan Ulusal Meclis’in AKPA’deki heyetinin faaliyetleri Avrupa Konseyi ile işbirliğinin genişletilmesi ve gelişmesinde önemli rol oynamıştır. 2001-2003 yıllarında, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde heyet tarafından onlarca belge hazırlanmış ve konseyin resmi belgeleri gibi yayılmıştır.
  Kazanılan bu başarılarla birlikte, Azerbaycan’ın en acıklı sorunu olan Ermenistan-Azerbaycan, Dağlık Karabağ sorununun çözümlenmesi Ulusal Önder Haydar Aliyev’in dış politika faaliyetinde başlıca yer tutmuştur. Bu amaçla 1993 yılının ikinci yarısından başlayarak Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev cumhuriyetimizin güvenlik sorunlarını, özellikle, Ermenistan’ın ülkemize karşı asılsız toprak iddiaları ve askeri saldırısı meselelerini uluslararası aleme çıkararak, bölgede barışın sağlanması için uluslararası kurumların etkisini arttırmaya çalışmıştır. Bu amaçla Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in en üst düzeyde devlet başkanları ve heyetleri ile ikili, hem de çok taraflı görüşmede AGİT zirve toplantılarında, Minsk Grubu eşbaşkanları ile yürütülen müzakerelerde, aynı zamanda Ermenistan Cumhurbaşkanı ile görüşmelerde gösterdiği çabalar Ulusal Önder’in yürüttüğü siyasetin önemli bir bölümünü teşkil etmiştir.
  Öyle ki, Ermenistan-Azerbaycan, Dağlık Karabağ sorununun barışçıl yöntemlerle çözümlenmesi yönünde Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in kararlı ve gergin faaliyetleri sonucunda 1994 yılı 12 Mayıs’ta ateşkes düzenlemesi yapıldı ve bundan sonra AGİT Minsk Grubu çerçevesinde düzenli olarak görüşmeler yapılmaya başlandı. Daha sonra, 1994 yılının Aralık 5-6’da AGİT Budapeşte yapılan Zirve toplantısında Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in esnek diplomasisinin etkisi ile “Dağlık Karabağ sorunu ile ilgili AGİT faaliyetinin yoğunlaştırılmasına” karar verildi .
  1996 yılının Aralık 2-3-de AGİT Lizbon’da yapılan zirve toplantısında kabul edilen ve sorunun düzene sokulmasının uluslararası hukuki altyapısını teşkil etmiş olan belge Ermenistan-Azerbaycan sorununu adaletle gidermek yolunda büyük siyasi başarı sayılabilir. Zirve toplantısı sırasında Ulusal Önder’in siyasi iradesi ve diplomatik faaliyetleri sayesinde sorunun çözümünün siyasi-hukuki çerçevesini belirleyen özel bir belge kabul edildi. Ermenistan-Azerbaycan sorununun çözümüne ilişkin 3 temel prensibi yansıtan ve AGİT Dönem Başkanı, İsviçre Dışişleri Bakanı Flavio Kottinin adından verilen bu açıklama Ermenistan hariç, dünyanın 53 devleti tarafından savunuldu ve Lizbon Zirvesi’nin Nihai belgelerine eklendi .
  Genellikle, Ermenistan-Azerbaycan anlaşmazlığı ve Dağlık Karabağ sorununun barışçıl yöntemlerle çözümlenmesi Ulusal Önder Haydar Aliyev’in dış politika etkinliğinde önemli yer tutmuştur. Sadece şunu belirtmek yeterlidir ki, 1993-2003 yıllarında Azerbaycan’ın devlet başkanı Haydar Aliyev Ermenistan Cumhurbaşkanı ile 23, AGİT yönetimi ve Minsk grubunun temsilcileri ile 150’ye kadar müzakere yapmıştır . Azerbaycan Cumhurbaşkanı bu dönemde 80 kadar ülkenin devlet başkanları ile yaptığı 500’den fazla görüşmede, hem de nüfuzlu uluslararası kuruluşların en üst düzey temsilcileri ile, ayrıca AGİT, NATO, Avrupa Konseyi, İslam Konferansı Örgütü, BDT, GUAM, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı, Türk dili konuşan ülkelerin devlet başkanlarının zirve toplantılarında Ermenistan-Azerbaycan, Dağlık Karabağ sorunu müzakere edilmiştir.
___________________
1- Elçin Ahmedov, Azerbaycan Cumhuriyeti Devlet Başkanlığına bağlı Devlet İdarecilik Akademisi, uluslararası ilişkiler bölümü, öğretim üyesi, elchin_ahmedov@yahoo.com
2-Haydar  Aliyev Azerbaycan’ı dünyaya tanıtıyor /tertibçi – Şükürov İ/. Bakü, 1994, s.109.
3- “Halk qazetesi”, 10 mayıs 1994.
4-Ali Hasanov. Modern Uluslararası İlişkiler ve Azerbaycan’ın
    Dış Politikası. Bakü, 2005, s. 494.
5- “Azerbaycan” qazetesi, 28 ocak 2001.
6- Azerbaycan ve Avrupa Konseyi. Bakü, 2009, s.86-88.
7- A.g.e. s.107.
8- A.Hasanov, a.g.e. s.725-726.
9- OSCE, Lisbon Document 1996. Lisbon, 1996, p.6.
10- Elçin Ahmedov,  Ermenistan’ın Azerbaycan’a saldırısı: tahlili hronika (1987-2011). Ansiklopedik yayın.  (1987-2011). Bakü, 2012, s.339.

YORUM YAP

Please enter your comment!
Please enter your name here

SON HABERLER

Ticaret Bakanımız Prof. Dr. Ömer Bolat örnek bir devlet adamı

Ticaret Bakanımız Prof. Dr. Ömer Bolat’ın çalışmalarıyla ilgili konuları haber kanallarında ve sosyal medyada devamlı takip ediyorum. Şimdiye kadar şahsıyla ve bakanlığı döneminde çalışmaları...

Acara Özerk Cumhuriyeti Hükümet Başkanı Tornike Rijvadze’nin çalışma toplantısı

Gürcistan-Acara Özerk Cumhuriyeti Hükümet Başkanı Tornike Rijvadze, Bakanlar ve bakanlıkların üst düzey yetkilileri ile bir çalışma toplantısı düzenledi. Hükümet Başkanı Tornike Rijvadze yaptığı açıklamada;...

Gürcistan-Acara Tanıtım Günleri

არკეტინგული კამპანია, რომლითაც აჭარის ულამაზესი ტურისტული ადგილები მილიონობით ადამიანს გავუზიარეთ. კამპანიის ფარგლებში გამოქვეყნებულ აჭარის საპოპულარიზაციო პოსტებზე წვდომები ჯამში 240 მილიონ წვდომას აღემატება ძალიან დიდი მადლობა პროექტში...

Artvin Valisi Dr. Turan Ergün

Artvin Valisi Cengiz Ünsal’ın son valiler kararnamesi ile İçişleri Bakanlığına “Vali-Mülkiye Başmüfettişi” olarak atanmasından sonra; Uşak Valisi olarak görev yaparken Artvin Valisi olarak atanan...

SON YORUMLAR

error: Content is protected !!