Haber: İlker ÇAKAN
Göreme beldesinde, El Sanatları Merkezi’nde düzenlenen festivalin açılışında konuşan Göreme Belediye Başkanı Nuri Cingil, bölgenin kültürel geçmişinde vazgeçilmeyen bir öneme sahip yöre mutfağının, gelecek kuşaklara daha sağlıklı bir şekilde aktarılması ve geçmiş kültür mutfak kültürünün yaşatılması amacına yönelik düzenlenen yemek festivalinin her geçen yıl büyük ilgi ile izlendiğini belirtti.
Nevşehir Valisi Abdurrahman Savaş da 12 aya yayılan kültürel turizmin en önemli temel merkezlerinden birini oluşturan Kapadokya bölgesinde oldukça zengin yapıdaki mutfak kültürünün yaşatılması için çaba harcanması gerektiğine inandıklarını belirterek, gerek ülke mutfağı ve gerekse de bölgenin yöresel mutfağını dünya insanları ile paylaşmanın da gerektiğini ifade etti.
Kapadokya ve Göreme yöresine özgü ana yemek, çorba, tatlı ve çömlek peyniri kategorilerinde yapılan yarışmaya, ev hanımlarının yanı sıra aralarında erkeklerin de bulunduğu 60 kişi katıldı. Letonya Riga Turizm ve Ticaret Okulu Yemek Kalitesi ve Denetleme Komitesi Başkanı Dace Varpa, Mutfak Dostları Derneği ve İstanbul Profesyonel Aşçılar Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Emrullah Gümüştaş, Kapadokya Aşçılar Derneği Başkan Yardımcısı Ahmet Böcü, Türkiye Aşçılar Federasyonu Temsilcisi Rıfat Sınmaz’dan oluşan jüri, yemekleri tadarak değerlendirme yaptı.
Çorba dalında
1. lik ödülü Patates Çorbası ile Hatice Çankaya’ya
2. lik ödülü Dil beyin çorbası ile Nevin Akdemir’e ve
3. lük Çömlekte bulgur çorbası ile Fatma Keleş’e verildi.
Ana yemek dalında
1’lik ödülü Çirleme yemeği ile Nurten Büyüksaraçoğlu’na
2’lik ödülü Köftedokya etsiz çiğ köfte yemeği ile Nevzat Uzun’a ve
3’lük ödülü Lahana Sarması ile Ayşe Özgür’e verildi.
Tatlı dalında
1’lik ödülü Nuray Çopur’a
2’lik ödülü Tülay Aktaş’a ve
3’lük ödülü Fatma Güler’e verildi.
Çömlek peyniri kategorisinde de Menekşe Yücebilgili birinci olurken, Zehra Akyıl ise ikinciliği elde etti. Yarışmanın birincilerine bin, ikincilerine 750 ve üçüncülerine ise 500 lira ödül ile çeşitli hediyeler verildi. Yarışmada derece elde edenlere ödüllerini Nevşehir Valisi Abdurrahman Savaş, Garnizon Komutanı Jandarma Albay Turgay Aras, Nevşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Filiz Kılıç, Göreme Belediye Başkanı Nuri Cingil verdi.
Festivalde ayrıca, festivalin düzenlenmesine katkı sağlayan kurum ve kuruluşların temsilcilerine de teşekkür plaketleri verildi. Nevşehir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Muammer Başer de plaket alanlar arasında yer aldı. Festival TRT Televizyonu Anadolu kanalında canlı yayınlanırken, Japon Fuji TV de festivalden çekimler yaptı.
Festival nedeniyle Göreme Turizm Geliştirme Kooperatifi Turizm Kompleksi’nde de çeşitli sanatçıların eserlerinden oluşan “Kapadokya” konulu karma resim ve fotoğraf sergisi açıldı. Festivale katılanlara, sergilenen yemekler ikram edilirken, festival çerçevesinde düzenlenen eğlence programları ise ülkedeki terör olayları nedeniyle iptal edildi. Yemekleri kadar tarihi de önemli bir yer tutuyor ülkemiz kayıtlarında.
60 milyon yıl önce; Erciyes, Hasandağı ve Güllüdağ’ın püskürttüğü lav ve küllerin oluşturduğu yumuşak tabakaların milyonlarca yıl boyunca yağmur ve rüzgar tarafından aşındırılmasıyla ortaya tüm dünyanın hayranlıkla izlediği peri bacaları çıkmıştır.
Bölge,günümüzde turizm açısından büyük bir öneme sahiptir. Avanos, Ürgüp, Göreme, Akvadi, Uçhisar ve Ortahisar Kaleleri, El Nazar Kilisesi, Aynalı Kilise, Güvercinlik Vadisi, Derinkuyu, Kaymaklı, Özkonak Yeraltı Şehirleri, Ihlara Vadisi, Selime Köyü, Çavuşin, Güllüdere Vadisi, Paşabağ- Zelve belli başlı görülmesi gereken yerlerdir.Kayalara oyulmuş geleneksel Kapadokya evleri ve güvercinlikler yörenin özgünlüğünü dile getirirler. Bu evler ondokuzuncu yüzyılda yamaçlara ya kayaların ya da kesme taştan inşa edilmişlerdir. Bölgenin tek mimarı malzemesi olan taş yörenin volkanik yapısından dolayı ocaktan çıktıktan sonra yumuşak olduğundan çok rahat işlenebilmekte ancak hava ile temas ettikten sonra sertleşerek çok dayanaklı bir yapı malzemesine dönüşmektedir.
Kullanılan malzemenin bol olması ve kolay işlenebilmesinden dolayı yöreye has olan taş işçiliği gelişerek mimari bir gelenek halini almıştır. Gerek avlu gerekse ev kapılarının malzemesi ahşaptır. Kemerli olarak yapılmış kapıların üst kısmı stilize sarmaşık veya rozet motifleriyle süslenmiştir. Yöredeki güvercinlikler 19. yüzyılın sonları,18. yüzyılda yapılmış küçük yapılardır. İslam resim sanatını göstermek açısından önemli olan güvercinliklerin bir kısmı manastır veya kilise olarak inşa edilmişlerdir. Güvercinliklerin yüzeyi yöresel sanatçılar tarafından zengin bezemeler, kitabeler ile süslenmişlerdir. Bölge şarapçılık ve üzüm yetiştiriciliği ile de ünlüdür. Kapadokya’yı eskiden ev olarak kullanıyorlardı.Bu yüzden şimdi kalıntılar çıkartılıyor. Bunlar tarihi eser olarak koruma altına alınıyor.
Yarışmada ve etkinlikler boyunca tatmaya fırsat bulduğum lezzetleri paylaşıyorum sizinle. Tarifler mutlaka bir köşede dursun ziyafetlerinizin vazgeçilmezleri olacak;
Patates Çorbası:
Malzemeler:1 adet havuç, 1 adet patates, 1 adet soğan, 2 diş sarımsak, sıvı yağ, et suyu, tuz. Terbiyesi için:1 kase yoğurt, 3 çorba kaşığı un,1 adet limon,
Yapılışı: Tencereye sıvıyağı koyup küçük, küçük doğradığınız soğan ve sarımsakları da ilave edip kavurun. Sonra rendelediğiniz havuç ve patatesleri ekleyin kavurma işlemine devam edin.Üstüne sıcak et veya tavuk suyunu döküp tuzunu ekleyip kaynamaya bırakın.
Terbiyesini hazırlamak için limonu çukur bir kasenin içine sıkın.Limonun üstüne 3 çorba kaşığı un ekleyin ve karıştırın. Onun üstüne 1 kase yoğurt ekleyin ve karıştırmaya devam edin. Terbiyeyi açmak için ilk olarak soğuk su sonrasında sıcak su kullanarak terbiyeyi açın.Bu şekilde hazırladığınız terbiyeyi tencereye karıştırarak azar, azar dökerek çorbayı kaynatın. Çorbayı servis tabağına alıp üstüne erittiğiniz tereyağı gezdirerek servis yapın.
Çirleme:
İsteğe göre alacağınız, kuşbaşı doğranmış etler haşlanır. Daha sonra ince doğranmış soğan yağda pembeleştirilerek baharat, tuz, güzel temizlenmiş ve sıcak suda yıkanmış kuru Üzüm, haşlanmış et, yeteri kadar su ve pekmez ilave edilerek pişirilir. Piştikten sonra sıcak servis yapılır. Yemeğimizin bir ölçüsü yok tamamen göz kararı yapılıyor. Pekmezi ilave ederken yemeklerin içinde fazla tatlı sevmeyenlere göre ayarlamanız yeterli olacak.
Malzemeler: 2 Su bardağı Kuru fasulye, 2 adet Kuru Soğan, 1 yemek kaşığı salça, 1 yemek kaşığı tereyağı, Kaburga veya Kemikli Et, Pul biber, Tuz
Yapılışı: Fasulye bir tencerede ayıkladıktan sonra haşlanır. Soğan yağ ile kavrulur; salçası ilave edilir. Topraktan yapılan çömleğe fasulye, soğan, kaburga, Tuz ve biber konur. Üzerine Suyu ilave edilir. Çömleğin ağzı kapatılır. Saman ile yakılarak harlanmış tandıra közlerin arasına bırakılır. Tandırın ağzı kapatılır. 4-6 saat sonra tandırdan çıkarılır, soğumaya bırakılır. Üzerine eritilmiş tere yağı dökülür ve servis yapılır
Malzemeler: 1kg toz şeker, 1 kg un, 150-200 gr tereyağı, 200 gr çekilmiş iç ceviz, 2 yumurta, unun alabildiği kadar Süt
Yapılışı: Un, yumurta süt katılarak kulak memesi kıvamına gelene kadar yoğrulur. Yumurta büyüklüğünde yumrulara bölünen hamur ince bir oklava ile incecik açılarak yufka haline getirilir. Yufkanın üzerine ceviz atılarak oklavaya sarılır. İki baş tarafından tutularak ortaya doğru büzülür. Büzdükten sonra oklavadan çıkarılarak 3-4 parçaya bıçakla kesilerek bölünür. Tepsiye kenarından başlanarak içe doğru dizilir. Fırına vermeden 1 tavada tereyağı eritilir ve üzerine dökerek hamur ıslatılır. Fırına verilen hamur üzeri kızarana kadar pişirilir. Bir kapta kaynatılarak 1 kg şeker eritilir ve baklavanın üzerine dökülür. Şeker sıcak ise baklava soğuk olmalıdır. Baklava sıcak ise şerbetin soğuk dökülmesi gerekir.
Zerdali çorbası:
Malzemeler: 2 su bardağı yarma, 0,5 kg çekirdekli kuru kayısı, 1 yemek kaşığı kuru siyah üzüm, 1 çay bardağı pekmez
Yapılışı: Yarma ayıklanıp yıkanır ve bir tencerede su içinde kaynatılır. Kaynamaya başladıktan sonra pekmez, kayısı ve kuru üzüm ilave edilir. Orta ateşte pişirilir ve soğumaya bırakılır. sıcak ve soğuk olarak servis yapılabilir.