Düşlerin Köpüğü” isimli kitabından.
“Düşlerin Köpüğü” isimli şiir, sayfa: 11 “
“Bırakırım kendimi
Hayal nehrinin umut sandalına
Bir başka âleme akarım.
Yüreklerde
Güneşin yakıcılığı
Bulutların akıcılığı
Olan
Güneşi ayı sevgiye doğan
Sevginin yoğun
Ve yalın
Köpüklerinde boğulan”
Mısırlıoğlu’nun satırlarında ustalıkla işlediği duyguları ve insani yönünün yoğunluğu göze çarpıyor. Şiirlerinin konusu çoğunlukla sevgi üstüne; çünkü sevgi, değerlerin en güzeli ve en kıymetlisi. Ayrıca sosyal ilişkileri ile hayat görüşünü de şiirlerinde işlemiş olması onun şiiri ne kadar iyi bildiğinin bir kanıtı. Benim Sevil Mısırlıoğlu hanımefendi de ve şiirlerinde tespit ettiğim iki önemli unsur var. Birincisi duygularının yoğunluğuna ilişmiş içtenliği.
Diğeri ise; şiir kitabını kendi imkânları ile yayınlamış olmak.
Yani cesareti çok büyük. Bu iki büyük unsur onun önünü aydınlatacak ve ona yön verecek.
Şiir zaten başlı başına bir güzellik demektir. En güzellerini bir araya getirmek de şairin kendisine düşer. İşte sevgili Mısırlıoğlu da; bu güzellikleri en güzel şekilde işlemiş ve kitabında okuyucularına sunmuş.
Şu dizelerin güzelliği es geçilebilir mi hiç?
Düşlerin Köpüğü” isimli kitabından.
“Gecelerin Birinci Yüzü” isimli şiir, sayfa:53
“Kapanırken göklerde gri siyah o perde
Gecenin istilası başlar suskun şehirde
Aydınlık yüzü örter karanlığın pençesi
Merhaba der bedene yorgun günün gecesi
Paslanmış çividir güç takatsiz dizlerinde
Uyku istenen konuk mayışan gözlerinde”
.