Haber-Röportaj: İlker ÇAKAN
Türkiye’deki kadın halk ozanlarımızdan Halk Ozanı, Aşık Gülsüm Kahraman “Türkiye’de halk ozanı ve aşıklık geleneği” konulu yaptığım röportajda şunları söyledi;
Dedem aşık, amcam ise şair olup kitapları var
“Çorum-Alaca ilçesine bağlı Kartepe Köyündenim. 13 yaşında şiir yazmaya, 14 yaşında bağlama çalmaya başladım. Bağlama çalmaya abimle birlikte dayımın hediye ettiği bir sazla başladık. Bizim geleneğimizde bu vardı. Dedem aşık, amcam ise şair olup, kitapları vardır. O şekilde başladık, buralara kadar geldik. Çok zorluklardan geçtik. Böyle başladık ama buralara gelmek kolay olmadı.
Sevgi ve aşk üzerine şiir yazamazsınız
Bayan olarak şiir yazdığınız zaman her şey eleştiri şeklinde oluyor. Sevgi ve aşk üzerine şiir yazamazsınız. Halbuki ben yüreğimi ortaya koymak istiyorum. Bu tür zorluklarla karşılaştık. Bir bayan çalıp, söyleyemez. Bu kadar ileriye gelemez denildi. Babam beni destekledi ama evlendikten sonra eşim bu desteği bana maalesef vermedi. Daha sonra baktı olacak gibi değil, sonra müsaade etti. Ama o anda sizin onurunuz ve gururunuz kırılıyor. Aşıklığa ve ozanlığa gönül vermişsiniz ama bir yerde kendinize dur demeniz gerekiyor. Bu içinizde yanan bir çığı haline geliyor. O çığ bir gün patladı. Ben artık dayanamaz hale geldim. Evlendikten sonra eşim sazımı kırarak saz çalmama müsaade etmedi. Evlendiğimde saz çaldığımı zaten biliyordu. Daha sonra izin vermedi.
Baktı olacak gibi değil bana bir gün hediye olarak bir bağlama aldı. Çok zorluklarla karşılaştık. İl dışına çıktığınızda yanınızda bir kişi götürmek zorundasınız. Bir bayan olarak tek başınıza gidemiyorsunuz. Zaman zaman bu tür zorluklarla karşılaştık. Ama gittiğimiz yerler bizi maddi olarak tam doyurmadı. Manevi olarak çok şeyler veriyorduk ama maddi anlamda bize çok fazla destek olmadı.
Sadece bir sazım, bir sesim ve birde ben varım
Devletimizden özellikle halk ozanlarına sahip çıkmalarını istiyorum. Şu anda benim sigortam yok. Ben neden sigortasızım? Eşimden şu an ayrı yaşıyorum ama benim evim yok, neden olmasın? İki tane çocuk okutuyorum. Sadece bir sazım, bir sesim ve birde ben varım. Son yazdığım eserimde böyle bir şey vardır. Ben onlardan özellikle destek bekliyorum. Kendi yazdığım aklıma gelen ilk dörtlüğü okumak istiyorum;
Kapı çaldı yaşım geldi kırkyedi
Boşa geçen senelerim senmisin
Her bir senem birbirinden dertliydi
Boşa geçen senelerim senmisin.
Kitabımı maddi olanaklardan dolayı çıkaramadım
Kitabımı maddi olanaklardan dolayı çıkaramadım. Yurt dışı programlarına maalesef katılamadım. Bu konuda maddi olanaklar yoktur. Kültür ve Turizm Bakanlığından kartım vardır. Bu kimlik kartı hiçbir şey ifade etmiyor. Bizler bir şey yapabiliyorsak bizlere sahip çıkmaları gerekiyor. Türk halk müziği şu an iyi gidiyor. Türk halk müziğine halk sahip çıkıyor. Bir halk ozanı erkek gider gündüz ayakkabı boyar, simit satar evine bir şekilde ekmek getirir ama bir bayan getiremez.
Madem ben bu işe gönül verdim, neden benim sigortam yoktur. Halkıma, devletime, milletime hizmet veriyorum. Neden karşılığını alamıyorum? Gidiyoruz ve çok cüzi bir miktarlarda dönüyoruz. İki kişi ile gittiğinizde aldığınız para iki kişinin masrafını zaten karşılamıyor. Bayansınız başınıza ne geleceğini bilmiyorsunuz.
Gündüz yaşanan olayları akşam göz önünden geçirdiğim zaman hepsi anında gözümün önüne gelir. O anda kalkar sabaha kadar şiir yazarım. O şiir bitmeden uyuyamazsınız. Şiire bir evlat gibi bakıyorsunuz. Şimdiye kadar 2 albüm çıkardım. Birde ozanlarla birlikte kaset şeklinde çıktı.
Paramı biriktirerek CD’ye yatırım yaptım
Bu konuda bütün çabamı kullandım. Gittiğim yerlerde belki çocuklarımı mağdur koydum. Olan paramı biriktirerek CD’ye yatırım yaptım. Kendi adıma iki tane CD çıkardım. Son çıkardığım eser “Gözlerine mahkum ettin”, diğer eserin adı ise “Hasretliğin vardır” TV programlarına davet ediliyorum. Birçok programlarda sahne alıyorum ama doyurucu olmuyor. Kültür ve Turizm Bakanlığından özellikle bayan ozan ve aşıklarımıza sahip çıkmalarını bekliyorum.”
SENİN SEVGİN
Senin sevgin beni coşa getirdi
Akan pınarların gözü gibiyim
Yağar yağmurların, eser yellerin
Hemi bahar hemi yaz gibiyim.
Seninle oturup şiirler yazdım
Gece gündüz hayalinle yar gezdim
Öylesine coşkun öle doluyum
Hemi nazı hemde sazı gibiyim
.
Aşık Gülsüm Kahraman
sizi tebrik ediyorum…..
sevgili İlker Bey yaptığımız röportajı aynısı gibi yayınlamış ve beni çok onura etmiştir.Duygularımı bu şekilde dile dökmek beni ne kadar rahatlattı bilemezsiniz. Ben yerel medyaya natif medya diyorum çünkü; büyük medyalar kukla gibi kullanılıyor yerel medya ise sizin gibi doğruyu güzeli göstermeye uğraş veren insanlarda can buluyor teşekkür ederim iyi ki varsınız….Bu arada en kısa zamanda köşe yazılarımı Güne Bakışta Görebilirsiniz…..
türkiyede neye değer veriliyorki
gülsüm hanım yazdıklarınızı okudum size hakvermemek mümkünmü çok haklısınız çünkü ozanlarımızdan çalacak birşeyler yokki bir popçu değilsiniz,sizin mücadelenizi kutluyorum bende sizin gibi söz yazıp beste yapıyorum ve okuyorum izmirde ikinci albümümü yapıyorum11 parçanın sözü müzikleri bana ait, sizin gibi gönül insanlarını candan kutluyorum saygılarımı sunuyorum selamlar.
BAŞARILAR DİLİYORUM.
gülsüm hanımın mayası anadolu topraklarında yoğrulmuş sanatçı kimliği özel hayattaki kişiliği ile duygusal yardım seven maddiyattan çok manevviyata değer veren kapristen komleksten uzak enginn hoş görü sahibi dostum dediğine pazara kadar değil mezara kadar dosttur.aile içi dayanışmayı seven zorluklarla namusu iffeti ile mücadele eden iyi bir ana iyi bir çağdaş türk kadını.sazı sözü birleştirdiğinde gönülleri çoşturan bulunduğu ortama çabuk uyum sağlayan dinleyicisi ile bütünleşen.mükemmel bir ses sanatçısıdır. allah yolunu bahtını şansını açık etsin..