Çarşamba, Ocak 15, 2025
tr
Ana Sayfa SANATÇILAR Halk Ozanı Aşık Sürmelican Kaya: "Halk ozanı; halkın gözü ve kulağıdır"

Halk Ozanı Aşık Sürmelican Kaya: “Halk ozanı; halkın gözü ve kulağıdır”

Haber-Röportaj: İlker ÇAKAN
  Türkiye’deki kadın halk ozanlarımızdan Aşık Sürmelican Kaya, “Türkiye’de halk ozanı geleneği” konulu yaptığım röportajda şunları söyledi;

Halk ozanlığı aileden gelen bir sevgidir

  “Halk ozanlığı aileden gelen bir sevgidir. Biz altı kardeştik zaten üçümüz saz çalıyorduk. Benim aklımın erdiğinde babamın evinde bir saz vardı. Ama ben gelin olduktan sonra eserlerimi yazmaya ve sazımı çalmaya başladım. 1959 doğumlu olup,  Çorum-Mecitözü ilçesi Alancık Köyünde ikamet ettim. 18-20 senedir de Çorum’da oturuyorum. Eserlerimi yazıp, sazımı çalmaya devam ediyorum. Konya Aşıklar Bayramında ödül aldım. Yurt dışına da gidip, geldim. Bu nedenle birçok çeşitli ödül aldım. Kültür ve Turizm Bakanlığından halk ozanı kimliğim var. MESAM’ın üyesiyim. Üç tane kasetim var. Bu kasetlerin isimleri şöyledir; “Sen neye geldin, Felek, Vefasız dost”.  Kitabımı da Çorum Belediyesi çıkardı.  Antolojilerde ismim çıktı. Halk ozanı; halkın gözü ve kulağıdır. Acılar, tatlılar, güzellemeler, taşlamalar yani yaşadığım olaya göre söylüyorsunuz. Bir anlık bir duygudur. Allah’ın verdiği bağıştır. Bunu yazıp, okuyamıyoruz. Bir an dökülüp, taşarız.

Türkiye’de halk ozanlarına yeteri kadar değer verilmiyor

  Türkiye’de halk ozanlarına yeteri kadar değer verilmiyor. Bu konuda herkesin düşüncesine de saygı duyuyorum. Biz halk ozanıyız. Sanatçılarımız da bizim kardeşlerimizdir. Hepsini çok seviyorum, saygılarım var. Halk ozanlarının, aşıkların ürettiği şeylerin temeli olurken, nede sanatçı ön palanda tutulup,  halk ozanı geri planda tutuluyor. Biz hep ikinci plandayız. Bizim bir yere giderken en azından yol paramız olsun. Aylığımız, günlüğümüz yok. Kültür ve Turizm Bakanlığı ayda en az 250-1.000 TL.arasında bir  ödeme yaparsa  iyi olur. Böylece bizde el gibi para verip otobüsümüze binip, gidebilsek iyi olur. Ben eşimden 20 yıldır ayrıldım. Kağıt üzerinde evli olsam da onunla hiçbir bağlantım yoktur. Kültür ve Turizm Bakanlığı  bazı düşenlere, kendinden  gücü yetmeyenlere destek olsa çok seviniriz. Halk ozanlarının geleceği eskisine bakarak daha güzeldir. Bana göre halk ozanlarına biraz daha ağırlık veriliyor. O zaman kayınbaba köyün en zenginleriydi. Bir daha evlendirirsek bir hizmetkar eksik tutarız derlerdi. Ben evlendiğimde ilkokul çocuğuydum. Saz çalmaya başlarken yazdığım ilk sözler ve üstüme o kadın geldiğinde ilk deyişim;

 

  İşte madem bana yalan yar olacaktın

  Ben ağlarken söyle sen neye güldün

  Seher vakti sultanımın bağına

  Ben derdim sarmaya sen neye geldin

 

  Ben hakka hayranım sende olmasa

  Arayıp gönlümde hakkı bulmazsa

  İnsan olup, insanlığı bilmezsem

  Ben insan olmaya, sen neye geldin

 

  Gine bugün sazım dertli inliyor

  Haktan gelen kelamları bilmiyor

  Sürmelican hak yolundan dönmüyor

  Ben hakkı sormaya, sen neye geldin.

                                       

İlkokula giderken türkülerim vardı, söylüyordum

  Deyişlerimi aşıklama ve duvaçlama türü okuyorum. Kadın halk ozanları olarak toplumda ikinci planda tutuluyoruz. Kadın saz çalmaz, kadın türkü söylemez, kadın evinde oturur. Ben 21 yaşındaydım. İlkokula giderken türkülerim vardı, söylüyordum. Çay kutu kapaklarına yazıyordum. Taş tarlasından, burçak tarlasından elimin yarasıyla sazıma bakıyordum. Ben sazımı seviyorum. O zaman GAP Televizyonu vardı. Televizyona çıktığımda gelin televizyona çıktığı için kayınbabası ölecek diye söylendi. Ama sazıma bir aşkım ve sevdam vardı.

Ama ben bu kimliği yiyip, içemiyorum

  Türk halk müziği ile uğraşan insanlarda bizlere yardımcı olabilir. Hiçbir kimseden yardım göremiyoruz. Bir yerden çağrılıyoruz. Ancak gitmeye yol param olmuyor. Param var desem yalan söylerim. Yirmi senedir oğlumun yanında oturuyorum. Sanki ben onların eline bakmış gibiyim. Eşimden zaten ayrı yaşıyorum. Halk ozanı olarak Kültür ve Turizm Bakanlığında üyeyim.  Aynı zamanda çeşitli ödüllerim var. Ben diyorum ki biz bu işi yapmıyorsak bizi niye sürüklüyorlar? Bıraksınlar evimizde oturalım. Bana halk ozanı kimliği verildi. Ama ben bu kimliği yiyip, içemiyorum.

Ben bir halk ozanıyım, 500 tane eserim var. Artık depresyon geçiriyorum

  Ben maddi destek istiyorum ki bende insan gibi yaşamak istiyorum. Ben bir halk ozanıyım, 500 tane eserim var. Sazımı kendim çalıyorum. Artık depresyon geçiriyorum. Sazımı da sevmiyorum, kendimi sevmiyorum. Çünkü para almak değil ama eskiler Allah’ın yapamadığını yapar diye söylerdi. Parasız hiçbir yere gidilmiyor. Manevi durumda çok önemli ama para olmayınca biz bir şey yapmıyoruz. Bize destek olsunlar. Bir günde halk ozanlarını ela alsınlar ve birde onu konuşsunlar ne var? Hiç olmayan bir konuyu yıllarca devam ettiriyorlar. Bizi idare eden büyüklerimize, bizim elimizden tunuca bir yere getirecek insanlara sesleniyorum.”

YORUM YAP

Please enter your comment!
Please enter your name here

SON HABERLER

Dışişleri Bakanlığı-Bakan Yardımcısı Zeki Levent Gümrükçü

Dışişleri Bakanlığında Amerikan Genel Müdürü olarak görev yaparken Belçika’nın başkenti Brüksel’de Kuzey Atlantik Ankaşması Teşkiatı Nezdinde Türkiye Cumhuriyetinin Daimi Temsilcisi (NATO) olarak atanan ve...

Gümrük Kapılarında kaçakçılığa geçit yok

Ticaret Bakanlığı-Kapıkule Gümrük Kapısı'nda 1526 kaçak cep telefonu ele geçirildi. Ticaret Bakanlığı-Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü ekiplerince Kapıkule Gümrük Kapısı'ndan Türklye”ye giriş yapmak isteyen...

NETWORK INTERNATIONAL Gürcistan’da Ticaretin Güvenilir Adresi

https://youtu.be/2NsncQs6QPg?si=4sFJQL5Xzid0iOcW

Sarp Gümrük Kapısında günlük TIR çıkış-girişinde tarihi rekor

Ticaret Bakanlığına bağlı olarak çalışan ülkemizin Orta Asya’ya açılan en büyük gümrük kapılarından birisi olan, Artvin-Kemalpaşa ilçesi sınırları içinde bulunan Sarp Gümrük Kara Kapısında...

SON YORUMLAR

error: Content is protected !!