Halk ozanlığı aileden gelen bir sevgidir
“Halk ozanlığı aileden gelen bir sevgidir. Biz altı kardeştik zaten üçümüz saz çalıyorduk. Benim aklımın erdiğinde babamın evinde bir saz vardı. Ama ben gelin olduktan sonra eserlerimi yazmaya ve sazımı çalmaya başladım. 1959 doğumlu olup, Çorum-Mecitözü ilçesi Alancık Köyünde ikamet ettim. 18-20 senedir de Çorum’da oturuyorum. Eserlerimi yazıp, sazımı çalmaya devam ediyorum. Konya Aşıklar Bayramında ödül aldım. Yurt dışına da gidip, geldim. Bu nedenle birçok çeşitli ödül aldım. Kültür ve Turizm Bakanlığından halk ozanı kimliğim var. MESAM’ın üyesiyim. Üç tane kasetim var. Bu kasetlerin isimleri şöyledir; “Sen neye geldin, Felek, Vefasız dost”. Kitabımı da Çorum Belediyesi çıkardı. Antolojilerde ismim çıktı. Halk ozanı; halkın gözü ve kulağıdır. Acılar, tatlılar, güzellemeler, taşlamalar yani yaşadığım olaya göre söylüyorsunuz. Bir anlık bir duygudur. Allah’ın verdiği bağıştır. Bunu yazıp, okuyamıyoruz. Bir an dökülüp, taşarız.
Türkiye’de halk ozanlarına yeteri kadar değer verilmiyor
Türkiye’de halk ozanlarına yeteri kadar değer verilmiyor. Bu konuda herkesin düşüncesine de saygı duyuyorum. Biz halk ozanıyız. Sanatçılarımız da bizim kardeşlerimizdir. Hepsini çok seviyorum, saygılarım var. Halk ozanlarının, aşıkların ürettiği şeylerin temeli olurken, nede sanatçı ön palanda tutulup, halk ozanı geri planda tutuluyor. Biz hep ikinci plandayız. Bizim bir yere giderken en azından yol paramız olsun. Aylığımız, günlüğümüz yok. Kültür ve Turizm Bakanlığı ayda en az 250-1.000 TL.arasında bir ödeme yaparsa iyi olur. Böylece bizde el gibi para verip otobüsümüze binip, gidebilsek iyi olur. Ben eşimden 20 yıldır ayrıldım. Kağıt üzerinde evli olsam da onunla hiçbir bağlantım yoktur. Kültür ve Turizm Bakanlığı bazı düşenlere, kendinden gücü yetmeyenlere destek olsa çok seviniriz. Halk ozanlarının geleceği eskisine bakarak daha güzeldir. Bana göre halk ozanlarına biraz daha ağırlık veriliyor. O zaman kayınbaba köyün en zenginleriydi. Bir daha evlendirirsek bir hizmetkar eksik tutarız derlerdi. Ben evlendiğimde ilkokul çocuğuydum. Saz çalmaya başlarken yazdığım ilk sözler ve üstüme o kadın geldiğinde ilk deyişim;
İşte madem bana yalan yar olacaktın
Ben ağlarken söyle sen neye güldün
Seher vakti sultanımın bağına
Ben derdim sarmaya sen neye geldin
Ben hakka hayranım sende olmasa
Arayıp gönlümde hakkı bulmazsa
İnsan olup, insanlığı bilmezsem
Ben insan olmaya, sen neye geldin
Gine bugün sazım dertli inliyor
Haktan gelen kelamları bilmiyor
Sürmelican hak yolundan dönmüyor
Ben hakkı sormaya, sen neye geldin.
Deyişlerimi aşıklama ve duvaçlama türü okuyorum. Kadın halk ozanları olarak toplumda ikinci planda tutuluyoruz. Kadın saz çalmaz, kadın türkü söylemez, kadın evinde oturur. Ben 21 yaşındaydım. İlkokula giderken türkülerim vardı, söylüyordum. Çay kutu kapaklarına yazıyordum. Taş tarlasından, burçak tarlasından elimin yarasıyla sazıma bakıyordum. Ben sazımı seviyorum. O zaman GAP Televizyonu vardı. Televizyona çıktığımda gelin televizyona çıktığı için kayınbabası ölecek diye söylendi. Ama sazıma bir aşkım ve sevdam vardı.
Ama ben bu kimliği yiyip, içemiyorum
Türk halk müziği ile uğraşan insanlarda bizlere yardımcı olabilir. Hiçbir kimseden yardım göremiyoruz. Bir yerden çağrılıyoruz. Ancak gitmeye yol param olmuyor. Param var desem yalan söylerim. Yirmi senedir oğlumun yanında oturuyorum. Sanki ben onların eline bakmış gibiyim. Eşimden zaten ayrı yaşıyorum. Halk ozanı olarak Kültür ve Turizm Bakanlığında üyeyim. Aynı zamanda çeşitli ödüllerim var. Ben diyorum ki biz bu işi yapmıyorsak bizi niye sürüklüyorlar? Bıraksınlar evimizde oturalım. Bana halk ozanı kimliği verildi. Ama ben bu kimliği yiyip, içemiyorum.
Ben bir halk ozanıyım, 500 tane eserim var. Artık depresyon geçiriyorum
Ben maddi destek istiyorum ki bende insan gibi yaşamak istiyorum. Ben bir halk ozanıyım, 500 tane eserim var. Sazımı kendim çalıyorum. Artık depresyon geçiriyorum. Sazımı da sevmiyorum, kendimi sevmiyorum. Çünkü para almak değil ama eskiler Allah’ın yapamadığını yapar diye söylerdi. Parasız hiçbir yere gidilmiyor. Manevi durumda çok önemli ama para olmayınca biz bir şey yapmıyoruz. Bize destek olsunlar. Bir günde halk ozanlarını ela alsınlar ve birde onu konuşsunlar ne var? Hiç olmayan bir konuyu yıllarca devam ettiriyorlar. Bizi idare eden büyüklerimize, bizim elimizden tunuca bir yere getirecek insanlara sesleniyorum.”