Cumartesi, Mayıs 4, 2024
tr
Ana Sayfa ODA - BORSA - SENDİKA BAŞKANLARI Ordu Ticaret Borsası Başkanı Necdet Gürsoy: "Fındığın sistemi kurulmadı"

Ordu Ticaret Borsası Başkanı Necdet Gürsoy: “Fındığın sistemi kurulmadı”

Haber-Röportaj: İlker ÇAKAN

  Fındık; özellikle Karadeniz Bölgesinde Ordu, Giresun, Trabzon yöresinde halkın temel geçim kaynağı olup, aynı zamanda en önemli tarım ihracat ürünlerinden birisidir. Fındığın sorunları ve çözüm yolları konusunda uzman görüşleriyle tanınan İşadamı ve Ordu Ticaret Borsası Başkanı Necdet Gürsoy, fındık üretimi konulu yaptığım röportajda şunları söyledi;

Lisanslı depoculuğun kurulması

  “Fındık, geçmiş yıllardaki hiçbir sorununu halletmeden 2010 yılı sezonuna girdi. Sorunu çözülmeyen fındığın geleceğinde bana göre soru işaretleri vardır. Bu soru işaretleri nedir? Fındığın sistemi kurulmadı Bu sitsem içerisinde mutlaka üç önemli sorun gözüküyor. Fındığın sisteme kavuşması için üç önemli ayak vardır. Birinci ayak lisanslı depoculuğun kurulmasıdır. Bu durum artık hükümetin gündemine girmiştir. Bunu kısa zamanda yapma zorunluluğunu herkes görmüştür. İkinci ayak ürün borsasının kurulmasıdır. Bunun kurulması için Türkiye’nin değişik bölgelerinde lisanslı depoculuğun kurulması şart görünüyor. Bundan sonra fındığın son çözümü ise vadeli işlem borsasının kurulmasıdır. Şu andaki şekil ise serbest piyasa koşullarında fındığın bir sistem olmadan gelişigüzel birkaç tane alıcı ile beraber fındığın fiyatının oluşmasından kaynaklanıyor. Bu tabi ki bir sistem değildir. Bu sistemde şöyle söylemek gerekirse fındık şahısların değil, bir borsanın içerisinde bir fiyat oluşturulması gerekir. Bu yıl fındık fiyatı 3,6 TL. ile başladı ve aynı fiyatlarda seyir ediyor. Bunun en büyük etkeni rekoltenin 600.000 tondan aşağı olmamasıdır.

2011 fındık yılından sonra 150 TL. dediğimiz

desteklemenin kalkması geliyor

  Dünyadaki gelişmeler ve devam eden durgunluğun bazı ülkelerde ekonomik olarak atlatılmamasıdır. Onların bol fındık almaları veyahut stok yapmaları gündemden kalktığı için fındık günlük ihtiyaçlarda karşılanıyor. Bu bakımdan fındık zikzak çizeceğe benzemiyor. 2010 yılında fındıkla ilgili değerlendirmeye baktığımız zaman en önemli olayın 2011 fındık yılından sonra 150 TL. dediğimiz desteklemenin kalkması geliyor. Bu süreç içerisinde fındığın mutlaka şekillenmesi gerekiyor. Çünkü 150 TL. desteğin kaldırılması demek, fındığın tamamen serbest koşullara bırakılması demektir. Bu üç yıllık süreç içerisinde fındıkta sistemin kurulması ile ilgili adımlarında atılması gerekiyor. Son iki yıl içerisinde gerekli adımlar atılmazsa, sorunlarla karşılaşmak kaçınılmaz olacaktır. 2011 yılı sonunda 150 TL’lik destekten sonra, gizli destek görmesi için veya serbest piyasa koşullarında alternatifsiz, rakipsiz olmaması için mücadele edilecek bir ortamın oluşması için üretici ayağının desteklenmesinin şart olduğu görünüyor.

Türkiye’deki tarım ürünlerine baktığımız zaman

hiçbirisinin ne sistemi, ne politikası vardır

  Serbest piyasa koşullarında alan ve satan arasında bir dengesizlik olursa hangi taraf daha güçlü ise fiyat o tarafın lehine kuruluyor. Fındık üreticisinin fındık fiyatını beğenmediği yerde, fındığı serbest piyasaya getirmemesi konusunda bir direnç oluşturacak güce eriştirilmesi şarttır. Açıklanan serbest fındık piyasasına baktığımız zaman yıl sonuna geldiğimiz halde bir artış olmadı. Buna rağmen bu yıl fındık fiyatında en az düşme olmadığı gibi artış da olmadı. Bu fiyatın yılbaşına kadar devam edeceği görülüyor. Bununla ilgili olarak 2011 yılında ne yapmamız gerekir? diye düşündüğümüzde mutlaka artık lisanslı depoculuğu kurmamız gerekiyor. Fındık sorunun çözümü için bununla ilgili sistemin kurulması gerekir. Türkiye’deki tarım ürünlerine baktığımız zaman hiçbirisinin ne sistemi, ne politikası vardır. Bana göre hepsinin bir sistemi olması gerekir.

Fındığın bir sisteme kavuşması şarttır

  Bu nedenle artık fındığında bir sisteme kavuşması şarttır. Bunları söylemek, yazmak ve çizmek artık bana göre bir netice değildir. Bunun icraatını yapmak şarttır. Dolayısıyla lisanslı depoculukta bunun ilk ayağıdır. 2011 yılında üreticiler en azından fındığını satmadığında veya fiyatı beğenmediğinde fındığını geçici olarak bir yere teslim edebilecek, bekletebilecek depolara kavuşması gerekiyor. Bunun da lisanslı depoculuk altında yapılması gerekiyor. Bunlar en önemli konulardır. Bölgeler arasına baktığımız zaman değerlendirilmesi gereken ikinci bir husus vardır. Bölgeler arasında bir fiyat ayrımcılığı doğuyor. Doğu Karadeniz Bölgesinde bir hektara 150 kg fındık düşüyorsa, Düzce ve Sakarya ovalarında ise bir hektara 250 kg düşüyor. Bafra’da da bir hektara düşen fındığın 300 kg’a çıktığını görüyoruz. Bu nedenle bu verimlilik üreticiler arasında fiyat bakımından bir dengesizlik oluşturuyor. Bafra’da bir insan bir dönümden 300 kg. fındık alıyorsa, Ordu’da 100 kg alıyorsa, o insan yarın fındığını 3 liraya satsa dahi bir dönümden 900 TL gelir elde etmiş oluyor. Burada üreticinin 3TL. maliyeti olmuş oluyor. Buda maliyeti kurtarmıyor. Fındığın bakanlığın bünyesinde geniş bir şekilde ele alınması gerekir.

Gürcü ve Azeri fındığının ileride Türk fındığına rakip olacağından,

rakipsiz bir yolda devam etmesi için strateji geliştirmek gerekir

  Türkiye’de iç tüketim 100 milyon kilogramı bulmuyor. Üretilen 400 milyon kilogramı ise yurt dışına satılıyor. Fındığın iç piyasada yeni yeni pazarları oluşuyor. İnsanların alım gücü açısından fındık hala pahalı bir ürün olarak görülmektedir. Bu nedenle fındık iç piyasada az tüketiliyor. Dış piyasada yeni pazarlar bulmamız gerekiyor. Bazı ülkeler artık fındık yetiştirmeye başladı. Gürcü ve Azeri fındığının ileride Türk fındığına rakip olacağını belirtmiştik. Bu ülkelerde yetiştirilen fındıklar 5-10 yıl içerisinde Türk fındığını rahatsız edecektir. Bunun içinde dış ülkelerde yetişen fındıklar karşısında daha cazip hale getirip, rakipsiz bir yolda devam etmesi için strateji geliştirmek gerekir. Aksi takdirde bunlar üretilmezse, fındık rakipli Azeri ve Gürcü fındığı ile dış piyasada rekabet koşullarlında bana göre zorlanacaktır.”

YORUM YAP

Please enter your comment!
Please enter your name here

SON HABERLER

Ünlü Keman Sanatçısı Marina Lobanova-Famous Violin Player Marina Lobanova

Dünyaca ünlü Rus Keman Sanatçısı Marina Lobanova, 1999 yılına kadar Belarus'un başkenti Minsk'te yaşadı. Dünyanın çeşitli ülkelerinde konserler veren ünlü Kemancı Marina Lobanova, 2022...

Amasya eski Belediye Başkanı Mehmet Sarı’ya Amasya’da yoğun ilgi

Daha önceki dönemde Mahalli İdareler Seçimlerinde MHP’den oy çoğunluğuyla Amasya Belediye Başkanı seçilen ve daha sonra da Milletvekili Genel Seçimlerinde MHP Amasya Milletvekili adayı...

Gürcistan’ın başkenti Tiflis’e yeni havalimanı inşa edilecek

Gürcistan Başbakanı Irakli Kobakhidze, başkent Tiflis'te yeni bir havalimanı inşa etmeye karar verdiklerini duyurdu. Başbakan Irakli Kobakhidze, Başbakanlık Binası'nda başkanlık ettiği Bakanlar Kurulu toplantısında...

Gürcistan Trabzon Başkonsolosu Nikoloz Iashvili’den Türkiye-Gürcistan Haberci Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İlker Çakan’a teşekkür plaketi

Türkiye-Gürcistan Haberci Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İlker Çakan Gürcistan Trabzon Başkonsolosluğuna yeni atanan Başkonsolos Nikoloz Iashvili ziyaret ederek kendisine yeni görevinde başarılar dileyerek tebrik...

SON YORUMLAR

error: Content is protected !!